Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2019
…
1 page
1 file
Dinimiz gereği her arife günü yine mezarlık yolundayız tıpkı tüm mümin kardeşlerimiz gibi. Mezarlığın otoparkına bir giriyoruz otopark ağzına kadar dolu çiçekçiler kapı önlerinde, ellerinde dolu su şişeleri ile devletin suyunu satmaya çalışan minik çocuklar. Bu sahneleri bilmeyeniniz yoktur. Her bayram aynı terane dönüp durur. Peki ya bayram sonrasını hiç merak edeniniz oldu mu? İşte bayram sonrası o otoparkta bir tane araba olmaz sonra çiçekçiler uğramaz, çocuğu bırakın mezarlık görevlisi dışında iki ayaklı tek canlı kalmaz. Hele ki son zamanlarda neden olduğunu bir türlü anlayamadığım polisler ise uğramaz bile(şahsi ziyaretleri hariç). Koskoca mezarlık hayalet şehir gibi ıssız bir başına kalır şehrin bir köşesinde, şimdi diceksiniz uzak millet nasıl gitsin. Merak etmeyin şehir merkezlerindekiler de aynı durumda. Tıpkı yaşlılar yurdu/evi koridorları gibi. Müslümanlığın ileri gelenleri daha iyi bilirler ama 'Din Bilgisi ve Ahlak' derslerinde sanki dinimiz için hoşgörü ve eşitlik dini eğitimi almıştık. Bir şeyleri sadece kitapta yazıyor ya da herkes yapıyor değil de içten geldiği gibi yapılması gerekiyordu. Ama görülen manzara sanki yandaki mezar sahiplerine hava atarmışçasına gerçekleşmeye başladı ki. Mezar ziyaretini durum ya da sosyal medya da paylaşanlardan hiç bahsetmiyorum bile. Bayram günleri kalabalıktan fark etmeniz biraz güç olsa da sakin günler de bir acımasız manzarayla daha karşılaşıyor insan. O da yan yana duran mezarlardan biri bakımlı sulanmış çiçek hatta sarmaşık ile çevrilmiş "Babil'in Asma Bahçeleri" misali ama yanındaki çökmüş, taşları kırılmış, isimlik tablası kırılmış hatta hepsini geçtim, susuzluktan toprak evrim geçirmiş çöl toprağına dönmüş. Çok mu zor her gidişte bir yanındakine bir tas su dökmek. Herkes bir yandakine su dökse mezarlıklar bahçeler gibi yemyeşil olsa. Çocuklarımız mezarlığa giderken korkmasa. Ölümün o mezarlıktaki bir insanın doğaya toprağa dönüşü, toprağında bitkiye dönüşü olduğunu görse ne güzel olmaz mı? Ama biz bırakın bir yanındakini sulamayı çeşmenin yanındakine bile su dökmekten aciziz, herhalde birçoğumuzun rahmetlinin mezardan çıkıp kendini sulamasını bekliyoruz. İçinizden geçen şu cümleleri duyar gibiyim zamanında hayırlı evlat yetiştirseydi mezarlığı kuru kalmazdı ama ya kişi trafik kazasında komple ailesini kaybettiyse ya da yalnız yaşamayı tercih eden bir bireyse. Ayrıca Allah aşkına ölü de olsa insanları ayırmak ırkçılığın bir türü değil mi? Umarım bu yazımla mezarlarımızı ziyaret eden bir farkındalık yaratmış olup, daha yeşil bir alan olması için biri adımı oluşturma şansım olur. Lütfen mezarlarımızı sadece bayram da ziyaret edilmesi gereken bir görevden ötesi olarak görmeye çalışıp, rahmetlilerimizin komşularını da bu nimetlerden yoksun bırakmayalım. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Saygılarımla; Alfabe Kullanıcısı: Tunç Yenihayat
Selcuk Universitesi Hukuk Fakultesi Dergisi, 2016
CEMETERIES IN TURKISH LAW ÖZET Mezarlıktan bahsedebilmesi için öncelikle o yerin mezarlık vasfı taşıması gerekir. Mezarlık vasfı taşıyan bu yerlerin de idare tarafından ölülerin defnedilmesine tahsis edilmiş olması gerekir. Mülkiyeti belediye veya köy tüzel kişiliğine ait olan umumî mezarlıklar, kamu malları ve kamunun özel malları ayrımında kamu malları içerisinde yer alır. Bu nedenle, bu yerlere, kamu hukuku rejimi uygulanır. Mülkiyeti belediye veya köy tüzel kişiliğine ait olan umumî mezarlıkların kamu malları içerisindeki yeriyse tartışmalıdır. Açık bir tahsisten çıkarma kararı alınmadığı sürece metruk mezarlık da umumî mezarlıklar gibi hizmet malı niteliğindedir. Mülkiyeti belediye veya köy tüzel kişilerine ait olan umumî mezarlıklar üzerinde mülkiyetin kurulabilir. Öğretide baskın olan görüşe ve yargı kararlarına göre kamu tüzel kişileri kamu malları üzerinde kamu mülkiyetine sahiptir. Fakat belediye veya köy tüzel kişilerinin her ne kadar umumî mezarlıklar üzerinde mülkiyet hakkı olsa da bu mülkiyet hakkı, malikine, özel hukuk anlamında mülkiyet hakkının verdiği bütün yetkileri vermez. Belediye veya köy tüzel kişileri, mülkiyetinde bulundurduğu umumî mezarlıkları devredemez. Bu
On the flag for 8 hours’ workday, it writes “8 hours of work, 8 hours of sleep, 8 hours of recreation”. What should then we write on our flag today when both our work time is augmented and our leisure time is absorbed by monopolistic capitalism? Inasmuch as the struggle is essentially ideological, it must be for a life in which the capitalist system is overthrown and replaced by free human activity. The struggle against the increase of pension age to 64 is the equivalent of struggle for 8 hours’ workday in our era.
Journal of International Social Research, 2019
Öz Orta Asya Türkleri ve İranlıların yılbaşı olarak kabul ettikleri gün, Farsça bir kelime olan 'Nevrûz' terimiyle ifade olunmaktadır. 'Yeni gün' anlamına gelen Nevrûz, bu özelliklerinden bağımsız olarak Türk Makam Müziği'nde 13. yüzyıldan yani 12 makam geleneğinden itibaren temel diziler arasında yer almış bir makamdır. Hatta sistemci ekolün kurucusu olarak kabul edilen Safiyüddin Urmevî'nin harf notasıyla tesbit ettiği Arapça güfteli remel usulündeki savt da bu makamdandır ve eser alanında müzik yazısı ile tesbit edilmiş ilk eserdir. Günümüzde Nevrûz, Uşşak-Hüseyni dizilerine tekabül etmektedir. Türk Makam Müziği'nde müzik ve makam teorisi çalışmalarını Ortaçağ İslam Coğrafyası / Sistemci Okul, 15. yüzyıl Osmanlı-Anadolu Okulu, 17-19 yüzyıllar ve 20. yüzyıl çalışmaları olmak üzere 4 dönem içerisinde incelemek mümkündür. Konumuz olan Nevrûz makamı bu 4 dönemdeki belirgin çalışmalar üzerinden ele alınacaktır. Bu makalenin amacı Nevrûz kavramı ve Nevrûz makamını karşılaştırmalı olarak incelemek ve Nevrûz ismiyle Türk Makam Müziği repertuarında yer alan eserler ile ilgili değerlendirmeler yapmaktadır. Bu doğrultuda literatür taraması yapılmış, tarihsel ve müzikal analiz yöntemleri kullanılmıştır.
2018
ÖZET Epigrafi bilimi tarafından çalışılan kitabeler, tarihi, dini yapılar ve benzerlerinde ve mezar taşlarında bulunur. Türkiye Cumhuriyeti’nin Harf Devrim’inden önce Arap alfabesiyle yazılan bu kitabeler, birçok bilgi ve sanat katmanına sahiptir. Yapılarda bulunanlar genellikle şairler tarafından tarih düşülerek yazılmış metinlerdir. Bu yönüyle Osmanlı şiiri ve sanat – ekonomi ilişkisi hakkında bilgi verir. Taşa hâkkedilerek yazılmaları da sanat – ekonomi ilişkisini açıklamamıza yardımcı olur. Onlar hem edebi hem plastik sanatların ürünüdürler. Mezar taşları da sahip olduğu bazı öğeleriyle kimi meseleleri açımlar. Fiziksel yapılara ve yazılı unsurlara sahip olan bu eserlerin dış özellikleri ölen kişinin mesleği hakkında bilgi verir. Aynı zamanda dış görünüşleriyle döneminin kıyafetleri hakkında da bilgiler ihtiva eder. Yazılı öğelerse ölen kişinin ismini, ölüm nedenini, yaşını, mensubu bulunduğu ailenin kimi fertlerini vb. yansıtır. Manzum ve mensur olarak taşlara kazınan bu metinler kültürel hareketliliğin de açıklayıcılarıdır. Bu mezuniyet tezinde Bayramiç’in en eski köylerindeki mezar taşları üzerine çalışıldı. Kitabeler transkripsiyon işaretleri kullanılarak Arap alfabesinden Latin alfabesine aktarıldı. Kitabeler yukarıda bahsedilen bilgi katmanları ışığında değerlendirildi. ABSTRACT Inscriptions that are studied by epigraphy exists in historical and religious structures such as tombstones. They used to written by Arabic letters before Alphebet Revolution of Turkish Republic. These inscriptions has many different knowledges and artistic parts. Inscriptions which are written on the structures, generally written by poets with their dates. With this aspect, they includes information about Ottoman poetry, art and economy relationship. With the cause of their sculpturing, we can explain the bound of art and economy. In the other word, they are both products of literature and plastic art. Tombstones also explain some topics with their parts. They give informations about dead person's job and other features with the help of their physical structure. They also give clues about clothes of the epoch by their appearance. And with written parts they can show the dead person's name, age, cause of death, some individuals from his/her family etc. These texts which are sculptured on structures, may be prose or poetical. And they can explain cultural movements. In this graduation thesis, tombstones has been examined where stands villages of Çanakkale, Bayramiç. Inscriptions has been translated Arabic letters to Latin ones, with the help of transcription signs. They have been examined with the light of these informations given above.
Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, 2023
Mezar, doğumla başlayıp ölüm anına kadar süren hayat yolculuğunun son durağı olması açısından, insan yaşayışı ve toplum bilinci üzerinde etki sahibi olan bir unsurdur. Öyle ki mezar ve mezarlıklar çevresinde gelişen algı merkezlerinin insana ölüm, öte dünyaya geçiş, kaçınılmaz son, ebedi istirahate çekilme, ebediyete intikal, sonsuzluk veya mutlak karanlık gibi fikirler aşılaması da bu bakımdan anlaşılabilir ve doğal karşılanmaktadır. Tarihin tüm devirlerinde ölüm gerçeği çokça düşünülmüş ve anlamlandırılmaya çalışılmıştır. Gerek semavi dinler gerekse yerel dinlerin ölüm ve ölümle bağlantılı olarak mezara bakışı konusunda birçok ortaklığın bulunması, nihai olarak her insanın ölüm denen sonu yaşayacak olması toplum nezdinde de ölüm ve mezar anlayışını, toplumun iç ve dış dünyasında gündemden düşmeyen bir yere taşımıştır. Ayrıca tarih boyunca birçok toplumun ölümden sonraki hayata inanmasına bağlı olarak, mezarlar ölümden sonraki aşamaya geçişte bir durak ve öte dünyaya açılan bir kapı olarak görülmüştür. Bu açıdan ölüm gerçeğinin en açık yansıması olan mezarlar toplumların sözlü ve yazılı kültür ürünlerinde de kendine büyük bir yer kazanmıştır. Yapılan bu çalışmada, yaşayanlarla ölüler dünyası arasındaki geçiş mekânı olan mezar/mezarlıkların Binbir Gece Masalları’ndaki yansımaları on üç başlık altında tasnif edilmiştir.
Bilig, 2020
Malatya Kırklar Mezarlığı 2011-2012 yılları kazılarında 312 envanterlik mezar-mezar parçası belirlenmiştir. Mezar ve mezar taşı tipi hakkında fikir vermeyen, ancak bezemeli 14 parça da eklendiğinde toplam 326 örnekteki bezemeler değerlendirilmeye çalışılmıştır. Bezemeler bitkisel, geometrik, nesneli ve figürlü diye dört tiptir. Bitkisel bezeme 30 örnekte yer alır. İki ana, üç alt tipi vardır. Yatay ve düşey eksende aynı birimin tekrarlandığı rumi, palmet, lotuslardan oluşurlar. Tarihi bilinen ikisi 14. yüzyıldandır. Kalanları 14-15. yüzyıllarda yapılmış olmalıdır. Benzer motifler Türkiye'de 13-15. yüzyıl mimarisinde ve mezarlarında görülür. Geometrik bezeme 17 ana, 5 alt tiptir. 111 örnekten tarihli 18 tanesi 14. yüzyıldandır. Nesneli bezeme olarak 25 tanesinde kandil ve şamdan işlenmiştir. Tarihi bilinenlerden dördü 14. yüzyıldandır, biri 1436 tarihlidir. Kalanlarını 14-15. yüzyıllara tarihliyoruz. Kazıda figürlü örnek bulunamamıştır. Yayınlara geçmiş bugün kayıp üç örnekten birinde burçları gösterdiği düşünülen balık, oğlak ve boğa, diğerinde insan yüzlü güneş işlenmiştir. Üçüncüsü bir insan heykelidir.
Karaman'da Hadimi'ler, 2016
Hadimî Hazretlerinin Karaman'a müftülük yapmış torunu Abullah Hasîb Efendi, kardeşleri, çocukları ve torunlarına ait 14 adet mezar taşı, bu makalede toplanmıştır. İçlerinde müftü, vali, mevlevi, darulhilafe muallimi var. Çok genç yaşta hastalıktan vefat edenler de. Mezar taşlarının genel tanımı yapılarak kitabe metni dil içi çevirisi ile beraber bu çalışmada verilmiştir. Hadimilerin Karaman kolu "şeber", ve "eren" soyadı ile devam etmektedir.
Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2020
Anıtsal mezarlar, yapıldığı dönemlerin mimari disiplinlerini temel alırken, kişilerin ya da olayların unutulmamasını sağlamak amacıyla hafızalarda yer edecek boyutlarda ve formlarda yapılmışlardır. Bu mezar tipi, erken dönemlerde kentin kurucularına ya da kahramanlarına yapılırken, zamanla "kahramanlık" olgusundan çıkmış, maddi durum yeterliliğine göre sıradan vatandaşlar için de mezar yapısı olarak yapılmışlardır. 4. yüzyılda Hristiyanlığın kabulüyle birlikte anıt mezar/heroon anlayışı Klasik Dönem'deki gibi sadece savaş kahramanlarının, Roma İmparatorluk Dönemi'yle birlikte sadece zenginlerin veya asillerin değil, din şehitleri yani martyrlerin gömüldüğü martyriumlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Pagandaki kahraman kültü ve bu kültle birlikte oluşan heroonlar, erken 4. yüzyılla beraber martyr kültü ve martyrium yapılarının kökenini oluşturmuştur. Martyriumlar, tek tanrılı inanışa geçilen Geç Antik Çağ'da Hristiyanlık inancının kült yapılarından biri olarak zamanla kendi mimari tarzını ortaya koymuştur. Tüm bu farklılaşma sürecinin kahramanlık algısı üzerinde yarattığı değişimin yanı sıra genel mimari anlayışta da kendini gösterdiğini söylemek mümkündür.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
İslâm dünyasında dinî bayramlar hem ramazan ayını ibadetle geçiren Müslümanlar için bir şölen hem Hz. İbrahim’in adanmışlığını anmadır. İslami geleneğe dayanan klasik Türk edebiyatı, bayramı sahip olduğu bu özellikleriyle şiirin muhtevasına dâhil eder. Sevgilinin merkezde olduğu bu edebiyatta bayram, taşıdığı dinî özelliklerle birlikte sevgiliye yaklaşma veya onun güzelliğini dile getirme vasıtası olarak da işlenir. Bunun yanı sıra şairler, bayram günlerinde devletin ileri gelenlerine bayramı konu edinen kasideler sunarak caize almayı amaç edinirler. Ahmet Paşa, Fatih döneminin önemli şairlerindendir. Hayattayken sultanü’ş-şuara unvanını alır. 15. yüzyılda Anadolu sahasının Şeyhî’den sonraki en büyük şairi olarak kabul edilir. Yaşadığı yüzyılın en büyük kaside şairlerindendir. O, kasidelerinde ve diğer şiirlerinde bayram (ıyd) imgesine yer verir. Kaside, gazel, kıt’a ve müfretlerinde bayramı işlediği; bir gazelinde ve ıydiyye türünde yazdığı kasidesinde ıyd redifini kullandığı görül...
Lesson plan - Reported speech , 2024
World Literature Studies, 2022
Quick Calculations Absorption Cooling, 2021
L’Actualisation de l’intersubjectivité : de la langue au discours (B. Verine et C. Détrie (éd.)), Limoges : Lambert Lucas, p 47-70., 2011
Question(s) de management, 2017
Proceedings of 10th International Workshop on Neutrino Factories, Super beams and Beta beams — PoS(Nufact08), 2009
The American Political Science Review, 1994
Scholars journal of applied medical sciences, 2022
Journal of Ecology and Environment, 2019
Jurnal Ners dan Kebidanan (Journal of Ners and Midwifery), 2021
Asian Journal of Finance & Accounting, 2014
Sensors (Basel, Switzerland), 2017
Advances in Materials Science and Engineering, 2019