Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
2 pages
1 file
Bilgisayar bilimleri daha çok dünyada bulunan veri kaynaklarının dijital ortama çevrilmesi ile ilgilenir. Örneğin bir resim, bir ses veya ortamın nem değerini çeşitli duyargalar (sensor) vasıtası ile alıp, sayısal (dijital) verilere çevirmek ve bu veriler üzerinde işlem yapmak bilgisayar bilimlerinin çalışma alanıdır.
Pegem Akademi, 2020
Bilim ve teknolojinin birbirini destekleyerek ilerlemesi dünyayı hızlı bir şekilde değiştirmektedir. Bu değişim, endüstri çağının dijital çağa evirilmesi ile sonuçlanmıştır. Dijital çağda iş tanımları değişmiş ve iş süreçleri gelenekselden dijital sistemlere dönüşmüştür. Bu dönüşümle birlikte bazı işlerin yerini yapay zekâ, robotik kodlama gibi akıllı sistemler almıştır. Dijital dönüşümün talep ettiği yeni koşullara cevap verecek ve sürece katkıda bulunacak girişimlerin yapılması, sürecin gerisinde kalınmaması ve dijital çağda ipi göğüsleyenlerden olunması açısından 21. Yüzyılın en önemli gündemleri arasında yerini almaktadır. Bu dönüşümün temelinde ise değerlendirme sistemleri bulunmaktadır (Kalaycı, 2009). Değerlendirme olmaksızın dijitalleşme sürecinin ölçülmesi ve başarılı bir şekilde yönetilmesi olasılığı düşüktür. Rosen (1998) değerlendirmenin önemini şu ifade ile belirtmiştir; “Yüksek performanslı kuruluşlarda ölçüm bir yaşam biçimidir ve lider bu ölçümleri yüksek performanslı sonuçlara bağlamalıdır”. Işığıçok (2008) ise bu durumu; “Ölçemediğimizi yönetemeyiz ve iyileştiremeyiz” şeklinde ifade etmiştir. Çünkü değerlendirme, öncelikle mevcut durumun ve/veya sorunun analiz edilebilmesini ve bu sonuçlara göre sorunun nedenlerinin ortaya konmasını sağlar. Değerlendirme, karar vericiye olası çözümler hakkında fikir verir. Her türlü değişim ve dönüşüm değerlendirme ile birlikte anlam kazanır. Değerlendirme özellikle karmaşık koordinasyon yapısına sahip, birimlerde özellikle ön plana çıkmaktadır. Bu birimlerdeki iş süreçlerinin iç içe geçmiş yapısının dezavantajlarını, bu süreçlerin her aşamasının süreklilik esasına göre değerlendirilip gerekli koordinasyonun sağlanması ile avantaja çevirebilmeleri de ölçme ve değerlendirme ile sağlanabilecektir. Dijital dönüşüm, tüm birimler arası koordinasyonu gerektiren bir değişim hareketidir. Bu anlamda, dijital dönüşümün etkili ve verimli gerçekleştirilebilmesi için alt birimlerin odaklarının belirlenmesi ve dijitalleşme düzeylerinin birbirleriyle ilişkili bir şekilde değerlendirilmesi açısından ölçme ve değerlendirmenin önemi büyüktür. Değerlendirme, dijital dönüşüm sürecinin her aşamasında kendini gösterir. Bu sürecin değerlendirilmesi genel olarak üç aşama altında incelenebilir. İlk aşama dijitalleşme potansiyelinin belirlenmesi aşamasıdır. Bu aşamada öncelikle mevcut durum analizinin yapılması önemlidir. Mevcut durum analizi ile değişimden en çok etkilenen iş süreçlerinin ve insan faktörlerinin dijital dönüşüm için gerekli yetenekleri ve yeterlilikleri tespit edilir. Her kurum/kuruluş ve bunların alt birimleri için dijitalleşmenin kapsamının farklı düzeylerde olması yeterli olabilmektedir. Burada amaç, maksimum dijitalleşme değil, optimum dijitalleşmedir. İkinci aşama, gerekli ve yeterli dijitalleşme düzeyinin saptanmasıdır. Bu aşamada, “Dijitalleşme üst potansiyelimiz nedir?” sorusunun cevabı aranır. Eğer dijital dönüşümün düzeyi sınırlı ise yeni operasyonların mevcut yapılarla bütünleştirilmesi makul görülebilirken, köklü dönüşümlerin gerektirdiği durumlarda dijital dönüşümü yönetip tüm süreçlerde bu dönüşümün değerlendirilmesini ve koordinasyonunu sağlayacak ayrı alt birimlerin oluşturulmasına ihtiyaç olduğu düşünülmektedir. Bu sürecin sonunda istenen durum ile mevcut durum arasındaki fark da belirlenmiş olur. Son aşama dijitalleşme hedeflerine erişim seviyesinin belirlenmesi aşamasıdır. Bu aşamada artık dijitalleşme sürecinin planlanması ve stratejilerin geliştirilmesi durumu mevcuttur. Bu stratejiler mevcut durum ile hedefler arasındaki farkın kapatılmasına dönük olarak yapılandırılmaktadır. Görüldüğü üzere etkin bir planlama ve dijitalleşme stratejisi geliştirmek için sürecin her aşamasının değerlendirilmesi esastır. Tüm bu aşamalar gerçekleşirken dijitalleşme sürecini yakinen takip eden bir üst düzey yönetici desteği şarttır. Değerlendirme ve izelem dijital dönüşüm stratejisini uygulamalarından etkilenen birimlerin olası dirençlerini önceden belirlemeyi sağlar. Hatta bu izleme çalışmaları kökleri 50 yıl öncesine kadar giden ve gözlem altında olmanın etkisini ifade eden (Wickström ve Bendix, 2000) “Hawthorne Effect” anlayışından hareketle kabulu kolaylaştıran direnci kıran bir müdehale olarak görülebilir. Ayrıca dönüşümde yapılacak süreç içi ölçme-değerledirmeler riskleri azaltmanın yanısıra projenin maliyetini düşürme açısından önemlidir. Değerlendirmeyle ilgili önemli bir diğer nokta, dönüşümün diğer bileşenleriyle birlikte etkin bir şekilde yürütülmesi için, dönüşüm liderlik becerilerine sahip olan ‘Dijital Lider’ (CDO-Chief Digital Officer) olan bir yöneticinin liderliğini ve dönüşümden etkilenen farklı paydaşların aktif katılımını gerektirir. Dijital dönüşümün değerlendirilmesi süreci, hızlı gelişen teknoloji ile birlikte sürekli kendini yenileyen başı ve sonu olmayan bir süreç olduğu dikkate alınırsa bu süreci yöneten liderin dijital lider olmasının önemi daha iyi anlaşılacaktır (Matt ve diğ., 2015).
ÖZ Teknolojik dönüşümün birinci basamağında yer alan sayısallaşma/dijitalleşme sayesinde yeni teknolojiler geleneksel teknolojiler yerine kullanılmaya başlanmıştır. Yoğunlaşan rekabetin neden olduğu yeni arayışlar ve tüketicilerin bu yeni ürünlere ilgileri, yenilikçi ekonomi politikalarını ve üretim stratejilerini teşvik etmiştir. Böylece tüketici tercihleri sektörleri, sektörler teknolojileri, teknolojiler de tüketici tercihlerini etkileyerek, sürekli bir döngü içinde bulunduğumuz dijital çağın tüketim alanını bugünkü konumuna getirmiştir. Birçok alanda kullanılmaya başlanan dijitalleşme kavramı, özellikle yayıncılık, eğitim, sağlık, üretim, ticaret, finans gibi alanlarda farklı uygulamaları ile ortaya çıktığı gibi tüketim alanında da kendini göstermektedir. Baby boomer kuşağında televizyon ile başlayan dijital teknoloji tüketici ilişkisi, Y kuşağında internet ile tüketim dünyasının kapısını aralamıştır. C kuşağı ile birlikte tüketicilerin ekonomideki rolü yadsınamaz bir hale gelmiştir. Aynı zamanda C kuşağı tüketim kararlarına dijital bilgiyi en fazla dâhil eden kuşak niteliğini taşımaktadır. Dijital yaşam tarzlarına göre sınıflandırılmış 6 dijital tüketici grubundan biri haber, bilgi peşinde koşanlardır. Türk kullanıcıların % 31 ile çoğunluğunu oluşturan bu grupta yer alan tüketiciler etrafında neler olup bittiğini öğrenmek, haber okumak, aklına takılanları araştırmak için ve satın alma kararlarına ön hazırlık için dijital ortamlardan yararlanmaktadır. Çalışmada, dijital tüketim kavramı ve dijitalleşme ile tüketici ilişkisi değerlendirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Dijital çağ, dijital pazarlama, dijitalleşme ve tüketici ilişkisi
callutheran.on.worldcat.org/search?sortKey=LIBRARY&databa seList=&queryString=efe+akademi&changedFacet=format&scope=&s ubformat=Book%3A%3Abook_printbook&database=all&author=all& year=all&yearFrom=&yearTo=&language=all&topic=all Duke University https://find.library.duke.edu/?utf8=%E2%9C%93&utm_campaign=ben to&utm_content=bento_result_link&utm_source=library.duke.edu&ut m_medium=referral&search_field=all_fields&q=efe+akademi Woodbury University https://woodbury.on.worldcat.org/search?sortKey=LIBRARY&databas eList=&queryString=efe+akademi&changedFacet=format&scope=&su bformat=Book%3A%3Abook_printbook&database=all&author=all&y ear=all&yearFrom=&yearTo=&language=all&topic=all Princeton University https://catalog.princeton.edu/catalog?search_field=all_fields&q=efe+a kademi&utf8=%E2%9C%93 ULUSLARARASI ÜNİVERSİTELERDE KATALOGLANMIŞ YAYINLARIMIZ İNCELEMEK İSTEDİĞİNİZ KÜTÜPHANENİN LİNKİNE VEYA ÜNİVERSİTE LOGOSUNA TIKLAYINIZ Stanford University https://searchworks.stanford.edu/?q=efe+akademi Columbia University https://clio.columbia.edu/catalog?datasource=catalog&q=efe+akademi Harvard University https://hollis.harvard.edu/primoexplore/search?query=any,contains,efe%20akademi&tab=everything& search_scope=everything&vid=HVD2 University of Delaware https://delcat.on.worldcat.org/search?sortKey=LIBRARY&databaseLis t=1542%2C1461%2C638&queryString=efe+akademi&changedFacet= format&clusterResults=on&scope=&format=Book&database=all&aut hor=all&year=all&yearFrom=&yearTo=&language=all&topic=all University of Toronto https://librarysearch.library.utoronto.ca/discovery/search?vid=01UTO RONTO_INST:UTORONTO WorldCat https://www.worldcat.org/search?q=efe+akademi&dblist=638&fq=ln% 3Atur&qt=facet_ln%3A ULUSLARARASI ÜNİVERSİTELERDE KATALOGLANMIŞ YAYINLARIMIZ İNCELEMEK İSTEDİĞİNİZ KÜTÜPHANENİN LİNKİNE VEYA ÜNİVERSİTE LOGOSUNA TIKLAYINIZ Williams College https://williams.on.worldcat.org/search?sortKey=LIBRARY&database List=638&queryString=kw%3A%28efe+akademi%29&changedFacet= format&clusterResults=on&scope=&format=Book&database=all&aut hor=all&year=all&yearFrom=&yearTo=&language=all&topic=all Wesleyan University https://wesleyan.on.worldcat.org/search?sortKey=BEST_MATCH&dat abaseList=&queryString=kw%3Aefe+akademi&changedFacet=langua ge&scope=&format=all&database=all&author=all&year=all&yearFro m=&yearTo=&language=Tur&topic=all New York University https://bobcat.library.nyu.edu/primoexplore/search?institution=NYU&vid=NYU&tab=all&search_scope=a ll&mode=basic&displayMode=full&bulkSize=10&highlight=true&du m=true&displayField=all&primoQueryTemp=efe%20akademi&query =any,contains,efe%20akademi&sortby=rank&lang=en_US
4. Uluslararası Medya Çalışmaları Sempozyumu, 2018
Herhangi bir karar verme sürecinde seçeneklerin nasıl sunulduğu genellikle karar vericilerin tercihlerini etkilemektedir. Dijital dürtme, basitçe, kullanıcı davranışlarını bilmek / tahmin etmek ve dijital ortamlardaki tasarım öğelerini kullanmak sureti ile insan davranışlarını arzu edilen ve toplam refahı artıracak şekilde yönlendirme işlemidir. Klasik ekonominin baş aktörü olan “Homo Economicus”un aslen bir kurgu olduğu ve insanların gerçek hayatta “Homo Economicus”tan oldukça farklı davranış modelleri sergilediği uzun zamandır kabul edilen bir gerçektir. Gerçek insanlar sistematik olarak hata yaparlar, sıklıkla kestirmeler kullanırlar, gerçek insanların bilişsel önyargıları vardır ve kararları, içinde bulundukları ortam ve çevreden büyük ölçüde etkilenir. Bu nedenle insanlar karar verirken sıklıkla yanılabilir ve kararın verildiği çevre içerisinde gerçekleşen çok küçük değişiklikler bile insanların seçimleri üzerinde etkili olabilir. Bu koşullar dahilinde, dürtme kullanarak bu seçimleri öngörülebilir bir şekilde değiştirebilmek mümkün olabilmektedir. Bugün, pek çok karar çevrimiçi ortamlarda alınmaktadır. Dijital dürtme hakkında içgörü edinmek iletişimcilerin, karar vericilerin ve tasarımcıların, kullanıcılara, kullanıcıların kendileri ve / veya toplumun refahı için katma değeri en yüksek seçeneği seçmeleri konusunda büyük ölçüde yardımcı olabilir. Dijital dürtme, e-posta, SMS, anlık bildirimler, mobil uygulamalar, sosyal medya, oyunlaştırma, e-ticaret, e-devlet, konum hizmetleri, kurumsal dijital bilgi sistemleri ve diğer dijital arayüzler gibi dijital ortamlarda faydalı bir araç olarak kullanılabilir. Bu çalışma, nitel bir araştırma olup, arşiv metodu ile gerçek hayattaki dijital dürtme uygulamalarını irdelemeyi, yanı sıra dijital dürtme kavramını, sürecini ve kullanım alanlarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Anahtar Kelimeler: Dijital Dürtme
Bu çalışmanın araştırma konusu, dijital imge ve onun matematiksel soyutlamaya dayanan doğasının, temsil kavramı ile ilişkisidir. İmgelerin sayısal olarak inşa edilebilmesi, imge kavramının tanımının, imge ile temsil arasında kurulmuş bağların ve bu temsiller üzerinden inşa edilmiş olan ‘gerçeklik’ modelinin yeniden ele alınmasını gerektirir. Çalışma, imgeyi üç ana düzeyde işlemektedir. Bunlardan ilki imgenin dijitalliğine dairdir. Bu bağlamda, araştırmada öncelikle dijital olmanın ne olduğu, hem teknik hem de düşünsel açıdan incelenmektedir. Ardından, sayısallaştırma konusu ve sayısallaştırmanın özellikle fotoğraf ve gerçeklik ile olan ilişkisine, göstergebilimsel açıdan yaklaşılmaktadır. Araştırmanın bir sonraki aşamasında, dijital arayüzün insan etkileşimi ile ilişkisi, sanallık, mekân, beden ve algı konuları, kültürel kıyaslamalar yapılarak incelenmektedir. Son bölümünde ise imgenin, ağ ile olan ilişkisi ve imgenin metinselliği ele alınmaktadır. ANAHTAR KELİMELER: Dijital, İmge, Fotoğraf, Temsil, Arayüz, Sanal, Gerçeklik, Hipermetin, Yeni Medya
Dijitalleşme ve Cinsiyetsizleşme Üzerine bir yazı.
Yeni medya uygulamalarının yaşamımızın odak noktası haline gelmesi, sanal gerçeklik, büyük veri (big data), dijital oyun vb. olguların dijital bağlamda yeni bir çağa işaret etmesi, dijital kültürün olgunlaşmasına katkı sunmaktadır. Bu ge-lişmelerden dijital kültür çerçevesinde yoğun bir biçimde etkilenen ve etkilenecek olan olay, olgu ve temalar ise iletişim çalışmalarının merkezinde yer almaktadır. Buradan hareketle, dijital çağa ve bu çağı oluşturan kodlara iletişim çalışmaları ekseninden bakmayı amaç edinen çalışmalara duyulan ihtiyaç da her geçen gün artmaktadır. Bu ihtiyacı karşılamayı hedefleyen bu kitaba, çeşitli üniversitelerden öğretim üyeleri ve sektör profesyonelleri kaleme aldıkları çalışmalarla katkı sunmuştur.
European Journal of Science and Technology, 2021
Öz Dijital ikiz, fiziksel ve dijital dünya arasında bir köprü görevi görerek herhangi bir fiziksel varlığın dijital ortamda birebir kopyasının oluşturulması anlamına gelen, Endüstri 4.0 ile birlikte hayatımıza giren bir teknolojidir. Dijital ikiz; oluşturmak istenilen sistemlere yerleştirilen sensörler aracılığıyla, verilerin en güncel halinin dijital ortama aktarılarak modellenmesiyle gerçekleştirilmektedir. Dijital ikiz birçok alanda üretim, mühendislik, eğitim alanlarının yanı sıra sağlık alanında da oldukça önemli bir yere gelmiştir. Sağlık alanında dijital ikizin yol haritalarından birisi de insanların dijital ikizini yapmaya doğru giden bir yolculuğa uzanmaktadır. Makine ve üretim bantlarındaki kullanımlarıyla başlayan dijital ikizlerin kullanım alanları hayvan ve insanlarının dijital ikizlerinin oluşturulmasına kadar genişlemektedir. Tıp ve ilaç endüstrisi alanlarında yapılan çalışmaların sayısı giderek artmaktadır. Özellikle bu alanda yapılan çalışamalarda denek hayvanlarının kullanıldığı fiziksel sistemlerin gerçek verilerle modellenmesi ve sonrasında bu modeller üzerinde gelecek öngörülerinin gerçekleştirilmesi çalışmaları yapılmaktadır. Bu noktada, dijital ikiz teknolojisinin kullanımı ile birlikte deney hayvanlarının yerini alabilecek dijital denekler konsepti ortaya çıkmaktadır. Yapılan bu çalışmada birçok alanda olduğu gibi sağlık alanında da sunmuş olduğu kazanımlarla aktif kullanımı gittikçe yaygınlaşan dijital ikiz teknolojisinin hayvan deneklerin yerini alması konusu ele alınacaktır. Bu alanda dijitial ikiz kullanımı, sunmuş olduğu avantajlar ve gelecek öngörüleri değerlendirilecektir.
2017
Aynı yıllarda doğup, aynı çağın koşullarında, benzer toplumsal olayları, sıkıntıları, yükümlülükleri yaşamış kişiler topluluğunu tanımlamak için kuşak kavramı kullanılmaktadır. Kuşak oluşumu genellikle yaş ve sosyolojik olgulara göre sınıflandırılmaktadır. Bu sınıflandırma geçmişte sosyologların kuşakları sınıflandırırken nitelikli çalışmalar yapmalarında yardımcı olmuştur. Ancak günümüzde teknoloji, farklılaşan toplumsal değerler, değişen kariyer algıları, eğitim, çalışma koşulları gibi etkenler sınıflandırmanın farklı boyutlara göre değerlendirilmesinin gerekliliğini de ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışmanın amacı, sınıflandırılan bu kuşakları pedagojik açıdan incelemektir. Özellikle dijital çağın öğreneni olarak da adlandırabileceğimiz Z Kuşağı öğreneninin davranışlarına dair çeşitli genellemeler ortaya çıkarmaktır. Bu araştırmada nitel araştırma yaklaşımı benimsenmiştir. Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Ortaya çıkan bulgular ışığında dijital çağın öğreneninin özellikleri genel olarak belirlenmeye çalışılmış, ayrıca Sosyal Bilgiler eğitimi bağlamında da değerlendirilmiştir. Edinilen bulgular arasında dijital çağın öğrencilerinin teknolojiyi kişisel yaşam alanlarında aktif kullanmalarının yanı sıra, araştırma, öğrenme, bilgi edinme, yaratıcılık, yenilik, kariyer ve teknoloji becerilerini geliştirmek amacıyla kullandıkları da görülmektedir. Teknoloji ile günlük yaşamında iç içe olma, teknolojiyi etkin kullanma, sosyal medyada aktif olarak var olma, kısaca; teknoloji konusunda oldukça fazla bilgi ve beceriye sahip bireyler olmaları bu öğrencilerin en belirgin özellikleridir. Öğrenciler teknolojiyi bir sosyalleşme aracı olarak kullandıkları gibi öğrenme etkinliklerinde de kullanmaktadır. Çalışmada elde edilen diğer sonuç ise Sosyal Bilgiler öğrenme alanlarının, beceri ve değerlerinin dijital çağın öğrenci özelliklerini destekleyecek içeriklere sahip olmasıdır. Öğrencilerin yaratıcılıklarını destekleyecek uygulamalara yönlendirilmeleri, eğitim ortamlarında kullanılmak üzere içerik açısından zengin dijital eğitim materyalleri hazırlanması getirilen öneriler arasındadır.
Jesuit Higher Education: A Journal, 2022
Infant and Child Development, 2007
University of Waterloo, 2020
WACANA: Jurnal Ilmiah Ilmu Komunikasi
Studii de Epistemologie și de Teorie a Valorilor , 2024
CrystEngComm, 2018
Journal of Research in Personality, 2000
Evidence-Based Nursing, 2000
PLoS Neglected Tropical Diseases, 2012
IACR Cryptology ePrint Archive, 2009
Journal of Humanities, 2018