Academia.eduAcademia.edu

KENT VE AFET

Kita içeri i i t m rumlulu u ya arlar a aittir © 2015, Pegem Akademi Bu kita a m, yay e at haklar Pegem Akademi ay t a i m i td ti e aittir A la kurulu u i i al mada kita t m ya da l mleri, ka ak ta ar m meka ik, elektr ik, f t k i, ma yetik, kay t ya da a ka y temlerle ç alt lama , a lama , da t lama Bu kita K lt r Baka l a dr l ile at lmaktad r kuyu ular m a dr l lmaya kita lar hakk da yay e imi e ilgi erme i i e a dr l yay lar at almama diliy ru

Editörler: Mehmet KARAKUYU Arif KEÇELİ Şaban ÇELİKOĞLU Editörler: Mehmet Karakuyu Arif Keçeli ûaEaQ delikRùlu .E17 d$/,û0$/$5, ,, ISBN 978-605-318-288-7 KitaS içeriùiQiQ tm VRrumluluùu ya]arlar×Qa aittir © 2015, Pegem Akademi Bu kitaE×Q EaV×m, yay×Q Ye Vat×ü haklar× Pegem Akademi <ay (ùt 'aQ +i]m 7iF /td ûtiQe aittir AQ×laQ kuruluüuQ i]Qi al×QmadaQ kitaE×Q tm ya da E|lmleri, kaSak taVar×m× mekaQik, elektrRQik, fRtRkRSi, maQyetik, kay×t ya da Eaüka y|Qtemlerle çRùalt×lama], EaV×lama], daù×t×lama] Bu kitaS 7& Kltr BakaQl×ù× EaQdrRl ile Vat×lmaktad×r 2kuyuFular×m×]×Q EaQdrRl RlmayaQ kitaSlar hakk×Qda yay×QeYimi]e Eilgi YermeViQi Ye EaQdrRlV] yay×Qlar× Vat×Q almamaV×Q× diliyRru] 1 BaVk× (kim 2015, AQkara <ay×Q-PrRMe 'idem KeVtek 'i]gi-*rafik 7aVar×m 'idem KeVtek KaSak 7aVar×m× 'ilek Karakurt Salmat BaV×m <ay×QF×l×k AmEalaM SaQayi 7iF /td ûti Byk SaQayi 1 &adde 951 úVkitlerANKA5A 7el 0312-311020 )akV 0312-313050 <ay×QF× Sertifika NR 179 MatEaa Sertifika NR26062 úletiüiP KaraQfil 2 SRkak NR 5 K×]×lay  ANKA5A <ay×QeYi 0312 30 67 50 - 30 67 51 <ay×QeYi Belgeç 0312 35  60 'aù×t×m 0312 3 5 2 - 3 5 08 'aù×t×m Belgeç 0312 31 37 38 +a]×rl×k KurVlar× 0312 19 05 60 úQterQet ZZZSegemQet (-ileti Segem#SegemQet 12. %°/¶0 .(179($)(7 Mehmet Değerliyurt GİRİŞ Afet (Disaster), Türk Dil Kurumu Sözlüğünde “Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım” olarak tanımlanmakta (Web.1) Cambridge Advanced Learner’s Dictionary (2005:353)’de ise “Büyük zarar, hasar, ölüm veya ciddi zorluklara neden olan olaylar” olarak tanımlanmıştır. Kelimenin İngilizce karşılığı olan disaster kelimesinin “dis” (istenmeyen), “astro” (yıldızlar) kombinasyonundan gelen latince kökenli bir kelimeden oluşmuştur. Çünkü antik çağlarda afetlerin kötü yıldızların neden olduğu olaylar olduğuna inanılmaktaydı (Yılmaz, 2003:1). Bir ülkede görülen afetlerin çeşitliliği o ülkenin coğrafi konumu, yüzölçümü, yer şekli özellikleri, okyanus ve denizlere göre konumu, iklimi, nüfus miktarı ve nüfusun sosyoekonomik yapısı gibi faktörlere göre değişmektedir. Ülkeler özellikle mustarip oldukları afetleri diğerlerinden ön plana çıkararak planlama yaparlar ve afet yönetim çalışmalarını buna göre dizayn ederler. Tarihsel süreçte kentlerin gelişim süreçlerinde önemli bir etkiye sahip olan afetler, kentin kuruluş aşamasında ve sonraki gelişim aşamalarında göz önüne alınmadığında önemli zararlara yol açmaktadır. Bu durum birçok kentin ya tarihten silinmesine ya da eski parlak günlerine bir daha dönememesine neden olmuştur. Örneğin, Antakya şehrinde Ortaçağ boyunca başta depremler olmak üzere birçok doğal afet ve salgın hastalık yaşanmıştır. Öyle ki 526 yılının Mayıs ayının 29. günü gerçekleşen depremde şehir yerle bir olmuş ve binlerce insanın hayatını kaybetmiştir. Deprem meydana geldiğinde 252 <ĞŶƚĂůŦƔŵĂůĂƌŦ// şehirde festivallerin yapılması meydana gelen can kayıplarının daha da artmasına neden olmuştur (Sahillioğlu, 1991: III, 56; Bahadır, 2009: 56; Kaya ve Kıyılı, 2009:404). Bu ve bunun gibi birçok depremin yaşanması Reşideddin tarafından kaleme alınan ve Zeki Velidi Togan (1982: 32) tarafından yayımlanan Oğuz Destanı’nda Türklerin Antakya’ya “Batak (Batık) Şehir” denilmesine neden olmuştur (Kaya ve Kıyılı, 2009:404). AFETLE İLGİLİ KAVRAMLAR $FLO 'XUXP &DPEULGJH$GYDQFHG /HDUQHU¶V 'LFWLRQDU\¶GH ³$QLGHQ ROXúDQ YH PH\GDQD JHOHELOHFHN ]DUDUÕ |QOHPHN DPDFÕ\OD DFLOHQ PGDKDOH HGLOPHVL JHUHNHQ GXUXPODU´RODUDNWDQÕPODQDQDFLOGXUXPODU$)$'¶ÕQKD]ÕUODGÕ÷ÕDIHWWHULPOHULV|]O÷QGH ³%\NIDNDWJHQHOOLNOH\HUHOLPNkQODUODEDúHGLOHELOHQoDSWDDFLOHQPGDKDOHHGLOPHVL JHUHNHQGXUXPODU´RODUDNDoÕNODQPÕúWÕU $)$'  .UL] %HNOHQPH\HQYHDQLRODUDNRUWD\DoÕNWÕ÷Õ]DPDQYDURODQG]HQLER]DQ\ÕNÕFÕ |]HOOL÷LRODQROJXGXU g]HU<ÕOPD] 1RUPDOG]HQLER]DQWRSOXPLoLQ ROXPVX]VRQXoODUGR÷XUPDRODVÕOÕ÷ÕEXOXQDQ¿]LNVHOVRV\DOHNRQRPLNYHSROLWLNROD\ODUÕQRUWD\DoÕNPDVÕKkOL $)$'  7HKOLNH 'LOLPL]H $UDSoD ³WHKOXNH´ NHOLPHVLQGHQ JHoPLú ROXS7UN 'LO .XUXPX V|]O÷QGH³%\N]DUDUYH\D\RNROPD\D\RODoDELOHFHNGXUXP´RODUDNDoÕNODQPÕúWÕU :HE $IHWWHULPOHULV|]O÷QGHLVHEHOLUOLELU]DPDQYH\DFR÷UDI\DGDRUWD\DoÕNDUDN \DúDPÕ WHKGLW HGHQ WRSOXPXQ VRV\RHNRQRPLN G]HQ YH HWNLQOLNOHULQH GR÷DO oHYUH\HGR÷DOWDULKLYHNOWUHOND\QDNODUD]DUDUYHUPHSRWDQVL\HOLRODQGR÷DOWHNQRORML \D GD LQVDQGDQ ND\QDNODQDQ ¿]LNL ROD\ YH\D ROJXODU úHNOLQGH WDQÕPODQPÕúWÕU $)$'   'X\DUOÕOÕN +DVVDVL\HW=DUDU*|UHELOLUOLN ELUWHKOLNHQLQJHUoHNOHúPHVLKDOLQGH FDQOÕODUÕQYHLQVDQHOL\OHROXúWXUXOPXú\DúDPoHYUHVLQLQ¿]LNVHOVRV\DOHNRQRPLNYH\D oHYUHVHOEDNÕPGDQX÷UD\DELOHFH÷L]DUDUYHND\ÕSODUDRODQKDVVDVL\HWLQHGHQLU%DúNDELU LIDGHLOH]DUDUJ|UHELOLUOL÷LELUWRSOXPXQELUVLVWHPLQYH\DELU\DSÕQÕQYDURODQELUWHKOLNHGHQHWNLOHQHELOPHRUDQÕYH\DJ|UHELOHFH÷LKDVDU]DUDUYH\DND\EÕQELU|OoVRODUDN GDWDQÕPODPDNPPNQGU $)$' 'X\DUOÕOÕND\QÕ]DPDQGDELU\HULQYH\D VLVWHPLQNHQGLLoLQGHWHKOLNHROXúWXUDQELUGXUXPDELUWHKOLNH\HNDUúÕ]D\ÕÀÕNJ|VWHUPHVLúHNOLQGHGHWDQÕPODQDELOLU +RFKUDLQHU  +RFKUDLQHU  GX\DUOÕOÕNNDYUDPÕQÕG|UWJUXEDD\ÕUPÕúWÕU 1. Fiziki Duyarlılık: Bir tehlikenin fiziksel çevrede meydana getirebileceği zarar ve kayıpların derecesine denir (Hochrainer, 2006:18; BİB, 2009:114). 2. Sosyal Duyarlılık: Toplumun doğal afetin oluşturacağı olumsuz etkiyle baş edebilme kabiliyetine denir. Kent ve Afet 253 3. Kurumsal Duyarlılık: Kurumların doğal afetler ile başa çıkabilme dayanıklılığı ve kabiliyetidir. 4. Ekonomik Duyarlılık: Afet yüzünden meydana gelen finansal kaybını telafi edip afetin izlerini ortadan kaldırabilme kabiliyetidir (Hochrainer, 2006:18). Risk, bir olayın doğurabileceği olumsuz sonuçların toplamıdır. Sigortacılık ve mühendislikte kayıp olasılığı olarak adlandırılır. Afetler söz konusu olduğunda Afet Riski olarak değerlendirilmektedir (JICA, 2008:338). Bir yerdeki olası riskin değerlendirilebilmesi için öncelikle bilimsel verilerle risklerinin ölçülmesi ve bu risklerle ilgili süreçlerin araştırılması gerekmektedir. Daha sonra ise bu riskle ilgili farklı boyutlar içeren (Sosyal, siyasi, hukuksal, mali vs..) kararların alınması alınan bu kararların bilim insanları ve ekonomistler tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Toplanan veriler kullanılarak olasılıksal afet risk analizleri yapılmalıdır. Bu analizler ileriye yönelik risk azaltıcı çalışmalara önemli katkılar sağlayabilir. Riskin büyüklüğü tehlike ve duyarlılığa göre değişmektedir. Bu durum matematiksel olarak (GTZ, 2002:17) şöyle ifade edilebilir: Risk= Tehlike x Duyarlılık Bazı kaynaklarda bu formüle risk unsurları da eklenmektedir. Riskin sayısal anlamda tahmini meydana gelebilecek afetlere karşı önlem almada başlangıç aşamasında bir süreçtir. Her ne kadar riskle ilgili rakamsal sonuçlar elde edilirse de bir takım belirsizlikler söz konusudur (Smith ve Petley, 2008:13). Risk, kabul edilebilir, tolere edilebilir ve kabul edilemez risk olarak üçe ayrılır (Şekil 1). Şekil 1. Riskin Düzeyleri (Lewis, 2007:1). 254 <ĞŶƚĂůŦƔŵĂůĂƌŦ// Afetin büyüklüğü: Afetin yol açtığı ve afete bağlı nedenlerle oluşabilecek can kayıpları, yaralanma ve sakat kalmalar, yapı ve altyapı hasarları gibi fiziksel hasarlarla ekonomik, sosyal ve psikolojik kayıpların tümüdür (AFAD, 2014:35). Ergünay (2009:4), afetlerin büyüklüğüne etki eden ana faktörler; olayın fiziksel büyüklüğü, yoğun yerleşme alanlarına olan uzaklığı, fakirlik ve az gelişmişlik, hızlı nüfus artışı, tehlikeli bölgelerdeki hızlı ve denetimsiz kentleşme, endüstrileşme, ormanların ve çevrenin tahribi veya yanlış kullanımı, bilgisizlik, eğitim eksikliği, toplumun afet olaylarına karşı önceden alabildiği koruyucu ve önleyici önlemlerin ulaşabildiği düzey olarak belirtmiştir. Gad-el-Hak (2008:1-2), Afetlerin büyüklüğünü sınıflandırma yoluna gitmiş ve bu işlemi yaparken kullandığı ölçeği 5 kategoriye ayırmıştır. Kategorileri belirlerken afetlerde meydana gelen kayıp sayısını ve afetin etkilediği alanı ölçüt olarak kullanmıştır (Tablo 1). Tablo 1. Büyüklüklerine göre afetler (Gad-el-Hak, 2008:2) Ölçek I II III IV V Büyüklük Küçük Orta Büyük Muazzam Devasa Kişi sayısı 10 10-100 100-1000 1000-10.000 10.000+ Etkilenen alan (Km2) 1 1-10 10-100 100-1000 1000 + AFETLERİN SINIFLANDIRILMASI Afetler sınıflandırılırken birçok farklı sınıflandırma kullanılmaktadır. Bu çalışmada, Amerikan acil durum yönetimi kurumu olan FEMA’nın verdiği eğitimlerde kullanmış olduğu sınıflandırma kullanılmıştır (Web3). 1. Doğal afetler: Yerkürenin doğası gereği jeolojik, jeomorfolojik ve klimatolojik nedenlerle meydana gelen olaylardır. Bu olaylar içinde deprem, sel-taşkın, volkan püskürmeleri gibi doğanın normal bir işlevi olarak gerçekleşenler “doğal tehlike” olarak nitelendirilir ve “afet” niteliğini kazanması için insan can ve malının kaybına neden olması gerekir (Sahin ve Sipahioğlu, 2002: 15). Bazen doğal afetlerin meydana gelmesinde insanın etkisi de tetikleyici etki yapar. Örneğin, jeolojik yapıya dikkat etmeksizin açılan yollar üzerinde oluşan heyelanlar, ormanların tahribi sonucu gerçekleşen çığ ve seller buna örnek olarak verilebilir (Atalay, 2004:118). Doğal afetler kendi içerisinde atmosferik (meteorolojik), jeolojik (yer kökenli), hidrolojik (su kökenli), dünya dışı ve biyolojik afetler diye beş gruba ayrılmaktadır. Atmosferik (Meteorolojik): Tropikal kasırgalar, fırtınalar, tornadolar, yıldırım, dolu fırtınası, fırtına, buz fırtınaları, kar fırtınaları, tipi, soğuk dalgalar, ısı dalgaları, çığlar, sis, don olayı Kent ve Afet 255 Jeolojik (Yer kökenli): Depremler, volkanik patlamalar, tsunami, kütle hareketleri, çökmeler, çamur akıntıları Hidrolojik (Su Kökenli): Sel ve taşkınlar, kuraklık ve orman yangınları Dünya dışı: Meteoritler ve asteroitler Biyolojik: Bulaşıcı hastalıklar, salgınlar, aşırı nüfuslanma ve kıtlık 2. İnsan Kökenli Afetler: İnsanların yapmış olduğu bilimsel ve teknolojik çalışmaların ürünü olan unsurlarda meydana gelen eksiklikler, yanlış uygulamalar sonucu gerçekleşen kazalar veya kasıtlar sonucu oluşan durumlardır. Kazalar ve kasıtlar diye ikiye ayrılmaktadır. İnsan Kökenli (Kazalar): Teknolojik (büyük çapta elektriksel ve elektronik sistem arızaları), tehlikeli madde kazaları (nükleer santral kazaları), çevre (tanker kazaları), endüstri (fabrikalardaki yangınlar ve patlamalar), madenlerde meydana gelen göçük ve patlamalar, ulaştırma (demiryolu ve havayolu kazaları), yapısal (binalarda meydana gelen çökmeler) vs.. İnsan Kökenli (Kasıtlar): Toplu katliamlar, sivil isyanlar, terörizm (11 Eylül), kitle imha silahları, siber saldırılar vs.. AFET YÖNETİMİ Afet meydana gelmeden önce hazırlıklı olunması kuşkusuz meydana gelecek zararı azaltacaktır. Bu bağlamda kentlerde yaşayan çok sayıda insana afet sırası ve sonrasında yardımların hızlı ve etkin bir şekilde ulaştırılarak zararın en aza indirilmesi için mutlaka afet öncesinde afet yönetiminin her aşamasının planlanması gerekmektedir. Afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afet sonucunu doğuran olaylara zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale edilmesi ve afetten etkilenen topluluklar için daha güvenli ve gelişmiş yeni bir yaşam çevresi oluşturulabilmesi için, toplumca yapılması gereken topyekûn bir mücadele sürecini sağlamak amacıyla yapılan çalışmalara afet yönetimi (JICA, 2008:305) ve bu amaçla yapılan plana ise afet yönetim planı denir. Afet yönetim planı, değişik durum ve koşullarda uygulanabilecek, süreklilik arz eden, belirli aralıklarla yeterli personel ve kaynağın sürekli hazır olup olmadığının göz önünde bulundurulduğu, güncel bir plan olmalıdır (Yılmaz, 2003:41-42). Afet yönetimi birbiriyle bağlantılı dört aşamadan oluşmaktadır. Afet yönetiminde her aşamanın başarılı bir şekilde, düzenli ve etkili bir şekilde işletilmesi bu aşamalarda yapılan işlerin aksamadan yapılmasına bağlıdır (Şekil 2). Bu aşamalar; 1. Zarar Azaltma Aşaması: Afet öncesinde afette meydana gelecek zararın azaltılması amacıyla alınacak önlemleri içine alan aşamadır (Wattegama, 2007:5). Bu aşamada, afet tehlikesi ve riskinin belirlenmesiyle bunlardan kaçınılması, etkilerinin önlenmesi veya en aza indirilmesi, kaçınılmaz kayıpların tazmini için tedbir alınması faaliyetlerini 256 <ĞŶƚĂůŦƔŵĂůĂƌŦ// ifade eder. Toplumun afet tehlikesi ve riski konusunda bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi ve baş edebilme kapasitesinin geliştirilmesi, afet öncesi ve sonrasında uygulanan mevzuat, yerel ve merkezi düzeylerdeki kurumsal yapılanmaların geliştirilmesi, araştırma-geliştirme politika ve stratejilerinin, ihtiyaç ve öncelikler doğrultusunda, belirlenmesi ve uygulanması gibi çalışmaları kapsamaktadır (Ergünay, 2005:11). 2. Hazırlıklı Olma Aşaması: Erken uyarı sistemlerinin geliştirildiği, kriz planlarının hazırlandığı ve afetlerde kurtarma hizmetlerinde kullanılacak kaynakların geliştirildiği aşamadır (Ergunay, 2005:11). Bu aşamada, muhtemel bir afette ortaya çıkabilecek kayıpların ve tehlikelerin giderilmesi, öncelikle tehlike ve tehdit altındaki canlıların kurtarılması, kayıpların bulunması ve acil yardım gereksinmelerinin karşılanması amacıyla, arama-kurtarma kabiliyetinin geliştirilmesi ve zinde tutulması için gerekenlerin yapılmasının sağlandığı aşamadır (Gülkan, vd., 2005:19). 3. Olaya Müdahale Aşaması: Bir afetin oluşundan hemen sonra başlayarak, afetin büyüklüğüne bağlı olarak 1-2 aylık süre içerisinde gerçekleştirilen faaliyetlerin yapıldığı aşamadır. Bu aşamanın ana hedefi, mümkün olan en kısa sürede çok sayıda insan hayatını kurtarmak, yaralıların tedavisini sağlamak, açıkta kalanların barınma, beslenme, tahliye, korunma, ısınma, güvenlik ve psikolojik destek gibi hayati gereksinimlerini en kısa süre içerisinde, en uygun yöntemlerle karşılanmasıdır (Ergünay, 2005:11). 4. İyileştirme Aşaması: Afetten sonra afetzedelerin normal yaşamlarına dönebilmesi için çalışmaların yapıldığı aşamadır (Wattegama, 2007:181). Bu aşama afetin oluşundan hemen sonra başlayıp, afetin büyüklüğüne bağlı olarak bir-iki yıl sürebilen tüm faaliyetleri kapsamaktadır. Bu aşamada yapılacak faaliyetlerin ana hedefi, afete uğramış olan toplulukların haberleşme, ulaşım, su, elektrik, kanalizasyon, eğitim sosyal aktiviteler, geçici ve daimi yerleşim yerlerinin kurulması çalışmaları, ekonomik alanlardaki hayati aktivitelerinin devamını ve afetten etkilenen insanlar için afet öncesinden daha güvenli ve gelişmiş bir yaşam çevresinin oluşturulmasının sağlamaktır (Ergünay, 2005:11). Kent ve Afet 257 Şekil 2. Afet Yönetiminin Aşamaları AFETLERİN KENTLERE ETKİLERİ Afetlerin kentlere olan etkisini yedi başlık altında toplamak mümkündür. Bu başlıklar: 1. Can ve mal kaybının olması 2. Altyapı ve kentsel donatıların zarar görmesi 3. Kamu kurumlarının hizmetlerinin aksaması 3.1. Eğitim hizmetlerinin aksaması 3.2. Sağlık hizmetlerinin aksaması 3.3. Ulaşım hizmetlerinin aksaması 4. Ekonomik zararlar 5. Beslenme kaynaklarının zarar görmesi 6. Nüfus hareketleri ve demografik etkiler 7. Sosyal etkiler 1. Can ve mal kaybının olması Afetlerde meydana gelen can ve mal kaybı afetin türüne, şiddetine, etki alanının genişliğine, afet bölgesinde yaşayan insanların afete karşı koyma şekil ve bilinç düzeyine göre değişmektedir. Her yıl dünyanın değişik yerlerinde meydana gelen bir çok afette çok sayıda insan hayatını kaybetmektedir (Tablo 2). Ölüm her insanın zamanı geldiğinde başına gelecek bir olaydır. Bir insanın ölümüne neden olan riskler açısından değerlendiril- 258 <ĞŶƚĂůŦƔŵĂůĂƌŦ// diğinde birçok durum ölüme neden olabilir. Bu konuda Starr (1969) bir çalışma yapmış ve insanın ölümüne neden olabilecek riskleri oransal olarak belirlemiştir. Buna göre bir insanın saat başına maruz kalabileceği riskler açısından doğal afetlerden ölme olasılığının 100 milyarda 1 olduğunu belirtmiştir. Bu durum bina tasarımı ve binaların dayanım özelliklerine göre değişebilir (Foster, 1980:19). Diğer yandan bazen meydana gelen afetlerin büyüklüğü ve kapsamı bütün istatistiki hesaplamaları alt-üst edebilir. Örneğin, 26 Aralık 2004 tarihinde Sumatra Adası’nın kuzeyinde meydana gelen 9.1 şiddetindeki deprem Tayland, Hindistan, Srilanka ve Endonezya’da hissedildi. Bu deprem ve sonrasında meydana gelen tsunamide ölen sayısının en az 250 bin kişi olduğu birçok kaynak tarafından belirtilmiştir. Tablo 2. 2013 yılında meydana gelen bazı afetlerde meydana gelen can kayıpları (GuhaSapir vd., 2013:18). Ülke Filipinler Hindistan İngiltere Hindistan Pakistan Japonya Pakistan Çin Filipinler Afet Tropikal Fırtına Sel Sıcak Hava Dalgası Sıcak Hava Dalgası Deprem Sıcak Hava Dalgası Sel Sel Deprem Ölü Sayısı 7354 6054 760 557 399 338 234 233 230 Kamboçya Sel 200 Toplam 16359 18 Haziran 1972 tarihinde Hong Kong’da meydana gelen heyelanda yamaçtan kopan kütleler iki binanın yıkılmasına ve 67 kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur (Foto 1). Fotoğraf 1. 18 Haziran 1972’de Hong Kong’da iki binanın çökmesine ve 67 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan heyelan (Web 4) Kent ve Afet 259 Afetler sonucunda insanların hayatlarının devam ettirdiği konutların yanma, yıkılma, sular altında kalma gibi durumlarla zarar görmesi sonucunda ortaya çıkan bir diğer sorunda barınma sorunudur. Bu bağlamda barınma sorununun ilk aşamada acil barınma, geçici barınma (geçici konut), rehabilitasyon ve yeniden yapım (kalıcı konut) olmak üzere 3 aşamada çözümlenebilmekte, ortaya konan çözümlerin yetersizliğinde ise sorunların çıktığı görülmektedir (Limoncu ve Bayülgen, 2005:21;Yılmaz vd., 2011:1215). Diğer yandan sadece konutlar değil ev işyeri ve taşıtlar da zarar görmekte ve bunların telafi edilemediği durumlarda ciddi mağduriyetler yaşanmaktadır. 1992 Erzincan depreminde en çok zarar görenlerden birisi de küçük esnaf olmuştur (Çuhadaroğlu vd., 1992:90). 17 Ağustos 1999 depremi İstanbul’un Avcılar, Küçükçekmece, Tuzla ilçeleri ile İzmit, Adapazarı, Gölcük, Yalova, Düzce ve Bolu şehirlerinde resmi kayıtlara göre, 17 bin 480 kişinin yaşamını yitirmesine, 44 bin kişinin yaralanmasına, 200 bin kişinin evsiz kalmasına yol açmıştır. Depremde 66 bin 441 konut, 10 bin 901 iş yeri yıkılmıştır. Ayrıca 68 bin konut, 10 bin işyerinin orta hasarlı, 80 bin konut ve 10 bin iş yerinin de az hasarlı olduğu belirlenmiştir (Can, 2010:3). 2. Altyapı ve kentsel donatıların zarar görmesi Afetlerde kentlerde yaşamı kolaylaştıran önemli unsurlardan olan altyapı ve kentsel donatılar da önemli ölçüde zarar görmektedir. Afet sonrasında kentlerdeki içme suyu, kanalizasyon ve atık su tahliye sistemi, doğalgaz dağıtımı ve elektrik hatları, yollar, kaldırımlar, yeşil alanlar kullanılamaz hale gelmektedir. Geniş alanlarda meydana gelen zararın bir anda telafi edilebilmesi oldukça zor, zaman alan ve çok sayıda personel gerektiren işlerdir. Bu yapılarda meydana gelen zararın fazlalığı afet sırasında oluşan krizin boyutlarını daha da büyütmektedir. Örneğin, kanalizasyon ve içme suyu tesisatlarının zarar görmesi kentte temiz su bulma konusunda sorunlara neden olur ve bulaşıcı hastalık riskini arttırır. Atık su toplama (kanalizasyon) sisteminin zarar görmesi durumunda kirli sular çevreye rastgele yayılmakta, salgın hastalıklar baş göstermektedir. Atık su uzaklaştırma sorununa kısa sürede çözüm bulunamaması durumunda felaketin getirdiği yük daha da ağırlaşmakta ve can kaybı artmaktadır (Yılmaz vd., 2011:1219). Bu durum 2011 yılında meydana gelen Van depreminde meydana gelmiş cadde ve sokaklar sular altında kalmıştır (Foto 2). Afetler kentlerde insanların dinlenme, eğlenme ve sosyalleşme açısından ihtiyaç duyduğu mekânlar olan, park ve bahçelerle yapılan her türlü peyzaj çalışmasına da zarar vermektedir. 17 Ağustos depreminde, Gölcük’te halkın dinlendiği, spor yaptığı ve kültürel etkinliklerini gerçekleştirdiği tesislerin büyük bir bölümü deprem nedeniyle kaybedilmiştir (Südaş, 2004:76). 260 <ĞŶƚĂůŦƔŵĂůĂƌŦ// Fotoğraf 2. 2011 Yılında Meydana Gelen Van Depreminde Altyapıda Meydana Gelen Zarardan Dolayı Yağmur Sularının Tahliyesinde Sorunlar Yaşanmıştır (Foto: Kızılkanat vd., 2011:57) 3. Kamu kurumlarının hizmetlerinin aksaması Afetlerin büyüklüğü arttıkça etkilenen kişi sayısı artmaktadır. Bu ise yerel olanaklarla baş edebilmeyi güçleştirmektedir. Afetzede sayısının fazlalığı yardım bekleyen kişi sayısının artmasına neden olmaktadır. Aynı anda çok sayıda yerde meydana gelen yıkıma, yangına veya su altında kalan konuta bir anda yardım ulaştırmak zordur. Örneğin bir depremde meydana gelebilecek aynı anda çok sayıda yangını söndürecek itfaiye aracı bulunamayacağı gibi, enkaz altında kalan çok sayıda kişiyi aynı anda kurtaracak sayıda iş makinası, cihaz ve bu cihazları kullanacak personel bulunamayabilir. Bu kadar çok sayıda kişinin temel ihtiyaçlarının kısa sürede karşılanamaması zaten afetin etkisinden dolayı psikolojisi bozulmuş insanlar arasında infiallere neden olabilir. Ayrıca afet sonrası birçok memurun bulunduğu şehirden başka yerlere gitmek için tayin istemesi ve giden personelin yerine atanacak personelin moral durumu1 şehri ve işleri baştan öğrenmesi gerekmesinden kaynaklanan zaman ve emek kaybı ayrıca değerlendirilmesi gereken bir sorundur. Afetlerde yardıma ihtiyaç duyan birey sayısının fazlalığından dolayı devletin bir anda her yere yetişmesi mümkün olmayabilir. Bu yüzden özel sektörden ve gönüllü kuruluşlardan mutlaka destek alınmalıdır. Ancak aynı anda afet bölgesine gelen birçok yardım kuruluşunun yapacağı yardımların adil bir şekilde dağıtılabilmesi için koordine edilmesi gerekmektedir. Afetlerde en çok aksayacak olan kamu hizmetleri eğitim, sağlık, ulaşım ve iletişim hizmetleri başlığı altında incelenmiştir. 3.1.Eğitim hizmetlerinin aksaması: Afetler esnasında zarar gören eğitim kurumlarının tekrar işler hale getirilmesi halkın normalleşme sürecine katıda bulunacak en 1 1992 Erzincan depreminde buna benzer durumlar yaşanmıştır (Çuhadaroğlu vd., 1992:82). Kent ve Afet 261 önemli unsurlardandır. Afetlerde eğitim kurumlarında meydana gelen zarar üç şekilde gerçekleşmektedir. Bunlar: (÷LWLPSHUVRQHOLQLQYH|÷UHQFLOHULQKD\DWÕQÕND\EHWPHVL$IHWOHUGH|÷UHWPHQYH|÷UHQFLOHULQ\DUDODQPDVÕYHKD\DWÕQÕND\EHWPHVLVRQXFXRNXOODUGDH÷LWLPKL]PHWOHULDNVDPDNWDGÕUODU$IHWVRQUDVÕG|QHPGHDIHWWHQNXUWXODQYH\DROXúWXUXODQSUHIDEULNRNXOODUGD )RWR H÷LWLPJ|UPHNDPDFÕ\ODJHOHQ|÷UHQFLOHULQRNXODJHOGL÷LQGHDUNDGDúODUÕQÕQYH |÷UHWPHQOHULQLQ KD\DWODUÕQÕ ND\EHWWL÷LQL |÷UHQGLNOHULQGH \DúD\DFDNODUÕ ROXPVX]OXNODUÕ DWODWDELOPHOHULQH\DUGÕPFÕROPDNDPDFÕ\ODGHVWHNROXQPDVÕJHUHNPHNWHGLU %XGXUXPGD DIHWLQHWNLOHULQLQKÕ]ODVDUÕODELOPHVLLoLQDIHWPDKDOOLQH\HQL|÷UHWPHQOHULQYHSVLNRORMLN GDQÕúPDQODUÕQJ|QGHULOHUHNH÷LWLPKL]PHWOHULQLQGHYDPHWPHVLJHUHNPHNWHGLUgUQH÷LQ \ÕOÕQGDNL9DQGHSUHPLQGHWDQH|÷UHWPHQKD\DWÕQÕND\EHWPLúWLU :HE  (÷LWLP ELQDODUÕQÕQ YH PDWHU\DOOHULQLQ ]DUDU J|UPHVL $IHWOHUGH H÷LWLP NXUXPODUÕ YHEXNXUXPODUÕQEQ\HVLQGHEXOXQDQGHUVOLNODERUDWXYDUYVJLELXQVXUODUÕQ]DUDUJ|UPHVLH÷LWLPKL]PHWOHULQLQDNVDPDVDQDQHGHQROPDNWDGÕUgUQH÷LQ(U]LQFDQGHSUHPLQGHDGHWRNXOWDPDPHQ\ÕNÕOPÕúWDQHRNXOLVHRUWDGHUHFHGHKDVDUJ|UPúWU dXKDGDUR÷OXYG +D]LUDQWDULKLQGH*HE]H¶GHPH\GDQDJHOHQWDúNÕQGD R ]DPDQ$GÕ *HE]H øOHUL 7HNQRORML (QVWLWV RODQ ùLPGLNL DGÕ *HE]H 7HNQLN hQLYHUVLWHVL ¶QLQED]ÕNÕVÕPODUÕVXODUDOWÕQGDNDOPÕúWÕU(QVWLWSHUVRQHOL\]ELQOHUFHOLUD GH÷HULQGHNLHOHNWURQLNFLKD]ODUÕNXUWDUPDNODX÷UDúPÕúWÕU :HE  <HQLH÷LWLPSHUVRQHOLQLQJ|UHYHEDúODPDYHDGDSWDV\RQVUHFLQHGHQL\OHLúYHHPHN ND\EÕ\DúDQPDVÕ$IHWVRQUDVÕQGDDIHWPDKDOOLQH\HQLDWDQDQH÷LWLPSHUVRQHOLKHQ]DIHWLQ HWNLOHULQGHQ NXUWXODPDPÕú RODQ úHKUHE|OJH\H WDúÕQGÕ÷ÕQGD ELU WDNÕP ROXPVX]OXNOD NDUúÕODúDFDNODUGÕUgUQH÷LQGHSUHPQHGHQL\OH\ÕNÕPDX÷UDPÕúELUE|OJH\HWDúÕQDQ|÷UHWPHQLQLON|QFHRWXUDELOHFHNVD÷ODPELUHYEXOPDVÕJHUHNPHNWHGLU Fotoğraf 3. 12 Kasım 2011 Tarihinde Van İlinde Meydana Gelen Depremden Sonra Yapılan Van İlinin Erciş İlçesindeki Kozluca-Bartın Prefabrik İlkokulu (Web 7) 262 <ĞŶƚĂůŦƔŵĂůĂƌŦ// 3.2.Sağlık hizmetlerinin aksaması: Afetlerde ve acil durumlarda, başlıca ölüm nedenleri, yaralanmalar ve artan hastalıklardır. Kızamık, ishal (kolera ve dizanteri dâhil), akut (hızlı başlayan) solunum yolu enfeksiyonları, yetersiz beslenme ve sıtma en sık görülen hastalıklardır. Kentlerde afet sonrasında bu tip hastalıkların görülmesinin nedenleri nüfus fazlalığı yeterli miktar ve kalitede su bulunamayışı, barınma koşullarının yetersizliği, yetersiz temizlik koşulları ve gıda alımıdır. Bu nedenle afetlerde sağlık hizmetleri planlanırken, bu ana konulara multisektöriyel yaklaşımın yanı sıra, birinci basamak sağlık hizmetlerine öncelik tanınmalıdır (Göğen, 2004:303). Çünkü afet sonrasında sağlık kurumları yıkılma, yanma veya su altında kalma gibi nedenlerle zarara uğramakta ve işlevlerini görememektedirler. Afetlerde sağlık hizmetlerinin aksamadan verilebilmesi için afetlerden önce sağlık kurumlarının afetlere karşı dayanıklılıklarının arttırılması, alternatif olarak seyyar hastanelerin veya çadır hastanelerin kuruması sağlanmalıdır. Bu konuya 1992 Erzincan depremi örnek olarak verilebilir. Depremde şehirdeki üç büyük hastanenin devre dışı kalması yaralı afetzedelerin çevre illere gönderilmesine neden olmuştur. Ayrıca Kızılay tarafından şehir stadyumuna geçici bir hastane kurulmuştur (Çuhadaroğlu vd., 1992:84). 3.3.Ulaşım ve iletişim hizmetlerinin aksaması: Afetler sonrasında kentlerde en çok zarar gören unsurlardan birisi de ulaşım hatlarıdır. Ulaşım hatlarının zarar görmesi sonucunda afet bölgesine yardımların ulaştırılabilmesi ve afet bölgesinden yaralıların taşınması önemli ölçüde aksamaktadır. Bu bağlamda afetlerde ulaşım hizmetlerinin aksamasına neden olan faktörler şu başlıklar altında toplanabilir: Ulaşım ağının zarar görmesi: Gerek kara yolu gerekse demiryolu hatları doğrudan afetin etkisinden dolayı zarar görebildiği gibi, afetlere bağlı yıkımla düşen veya devrilen malzemelerle de kapanmaktadır (Foto 4A). Afet nedeniyle karayolları şebekesi, limanlar ve havaalanlarında meydana gelen hasarlar kısa sürede giderilemediğinde yardımların ulaşması gecikmektedir. Örneğin, depremin etkisinden dolayı kara yolları (Foto 4B) ve demir yolları (Foto 4C) zarar görmektedirler. Bazen de meydana gelen bir depremin ardından heyelan veya çığ düşmeleri meydana gelmekte yamaçtan düşen kütleler ulaşım yollarının kapanmasına neden olmaktadır. Kent ve Afet 263 Fotoğraf 4A. 17 Ağustos Depreminde Hareket Halindeki Bir Otobüs Üzerine Yıkılan Arifiye Köprüsü (Web 8), 4B. 25 Nisan 2015 tarihinde Nepal’de meydana gelen 7.8 şiddetindeki depremde zarar gören yol (Web 9), 4C. 17 Ağustos Depreminde Şekli Bozulan Raylar (Web 10), 4D. Tunca Nehri’nin taşması sonucu Tunca Köprüsü kapanan sonucu Edirne’de ulaşım sık sık aksamaktadır (Web 11). Afetin kendisinin ulaşımı engellemesi: Bazen de afetin kendisi ulaşımı engellemektedir. Buna örnek olarak sis, su baskınları veya dona bağlı olarak yollarda meydana gelen buzlanma verilebilir. Bu durum da ulaşımın aksamasına neden olmaktadır. Örneğin, her yıl Meriç ve Tunca nehirlerinin taşmasından dolayı Edirne’de ulaşım önemli ölçüde aksamaktadır (Foto 4D). Yardıma gelen ve afet bölgesini terk etmek isteyen taşıtların ulaşımı engellemesi: Afetlerde ulaşım hizmetlerinin aksamasında etkili olan bir faktörde özellikle büyük çaplı afetlerde, afet bölgesine yardım ulaştırmak için harekete geçen çok sayıda taşıtın ve iş makinasının yollara çıkmasıdır. Yollardaki bu doluluğa bir de ülkenin değişik yerlerinden yardım amacıyla gelmek isteyen afetzedelerin akrabaları eklendiğinde tam bir kaos ortamı oluşmaktadır. Özellikle ulaşım ağının yeterli olmadığı kentlerde çok sayıda kişinin aynı anda trafiğe çıkması trafiği tıkamakta ve ulaşım aksamaktadır. Bu durum da yardım malzemelerinin gelmesini geciktirmektedir (Yalçın, 1999: 17; Yılmaz, 2012: 67-68). Afetlerde iletişim hatları da zarar görmektedir. İletişim hatlarında meydan gelen, yıkılma, yanma, su altında kalma, kopma gibi durumlar haberleşme kaynaklarının kısıtlanmasına neden olmaktadır. Bazen bir ülke veya bölgede meydana gelen bir afet dünyanın önemli bir kısmını etkileyebilmektedir. Örneğin, 2005 yılında meydana gelen Cezayir depreminde Akdeniz’deki internet kablosu kopmuş, Türkiye’nin de içinde bulunduğu birçok ülke bu durumdan olumsuz etkilenmiştir (Web 12). Bu durumun benzeri yine 2006 yılında meydana gelen Tayvan depreminde gerçekleşmiştir. Depremde deniz dibinden 264 <ĞŶƚĂůŦƔŵĂůĂƌŦ// geçen internet hattını taşıyan kabloların zarar görmesi Tayvan, Hong Kong, Japonya, Çin, Singapur ve Güney Kore’de iletişim ve internet hizmetlerinde aksama yaşanmasına neden olarak, internet üzerinden çalışan birçok firmanın işlerinin aksamasına ve zarar etmesine neden olmuştur (Web13). Ayrıca, afet sonrasında çok sayıda kişinin iletişim kaynaklarına yüklenmesi yeterli altyapıya sahip olmayan iletişim hatlarının kilitlenmesine ve haberleşmenin aksamasına neden olmaktadır. 4. Ekonomik ve finansal zararlar Afetin meydana getirdiği zararın telafisinde ülkenin ekonomik gelişmişliği önemli rol oynamaktadır. Örneğin, 2005 yılında meydana gelen Katrina kasırgasının Amerika Birleşik Devletlerine maliyeti 125 milyar dolar (Web14), 2011 yılında Japonya’da meydana gelen deprem ve sonrasında oluşan tsunaminin maliyeti ise 309 milyar dolardır(Web 15). Ekonomik yönden gelişmiş olan ülkelerin yüksek maliyetli bile olsa afet zararlarını karşılama olanağı bulunmakta, ancak bu durum gelişmekte olan ülkelerde ekonomik gelişme sürecinin yıllarca sürebilen kesintilere uğramasına neden olmaktadır (Yılmaz, 2003:41). Pelling vd., (2002:286), yapmış olduğu bir çalışmada afetlerin ekonomiye verdiği zararları doğrudan ve dolaylı zararlar ile ikincil etkiler olmak üzere üç gruba ayırmıştır. Doğrudan zararlar: Bir afetin sermaye, mamül, yarı mamül, stok, hammadde ve yedek parça gibi unsurlara doğrudan verdiği zararları kapsar. Ayrıca afet yönelik yapılan acil müdahale masrafları da bu kapsamda düşünülebilir. Dolaylı zararlar: Bir afetten sonra üretim, mal ve hizmetlerin temininin aksamasıyla meydana gelen zararlardır. Ayrıca tesislerin fiziki altyapılarının, stoklarının zarar görmesi harcamalarını arttırarak ek maliyetler çıkarabilir. Üretimde kullanılan cihazların zarar görmesi, dağıtım hizmetlerinin aksaması ve çalışan personelin kaybı ve zarar görmesi de bu bakımdan değerlendirilebilir. İkincil etkiler: Genel olarak sektörel kayıplara bağlı Gayri Safi Milli Hâsıla (GSMH)’nin düşmesi, ödemeler dengesinin bozulması, yurt içi borçluluğun artması, vergi gelirlerindeki düşüşün kamu maliyesi üzerindeki olumsuz etkisi şeklinde özetlenebilir. İkincil etkiler diğer etkilerden farklı olarak etkisi diğerlerinden daha uzun sürebilir. Afetler ülkelerin ekonomik durumlarını zorladığında, ortaya çıkan durum yeni vergiler doğurabilmektedir. Örneğin, 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen depremin neden olduğu ekonomik kaybın etkisini azaltmak ve vHUJLJHOLUOHULQLDUWWÕUPDNDPDFÕ\OD \HQLYHUJLOHUNRQPXúWXU. 2 17.8.1999 Ve 12.11.1999 Tarihlerinde Marmara Bölgesi ve civarında meydana gelen depremin yol açtığı ekonomik kayıpları gidermek amacıyla bazı mükellefiyetler ihdası ve bazı vergi kanunlarında değişiklik yapılması hakkında kanun (Kanun No. 4481 Kabul Tarihi: 26.11.1999) (Web 16) Kent ve Afet 265 5. Beslenme kaynaklarının zarar görmesi Afetlerde yaşanan en önemli sorunlardan birisi de beslenme kaynaklarının zarar görmesidir. Afetlerin kentlerdeki beslenme kaynaklarına olan etkisi farklı şekillerde olmaktadır. Bunlar: a. Afetin meydana getirdiği yıkıma bağlı olarak gerek evlerde; gerekse toptan ve perakende gıda satan ve depolayan kurumlarda meydana gelen zarar ve kayıp sonucu afet bölgesinde bir anda gıda sıkıntısı baş gösterebilmektedir. Bu durum art niyetli insanlar tarafından fırsat olarak değerlendirilerek fiyatlar yükseltilmektedir. b. Ekonomisi tarıma dayanan kentlerin çevresinde zarar gören tarım alanları kentlerdeki besin kaynaklarının azalmasına ve fiyatların yükselmesine neden olmaktadır. c. Bazen de ülkenin farklı bir yerinde meydana gelen afetin ülkenin büyük bir bölümünde hissedilmesi de söz konusudur. Örneğin, ülkenin tarım açısından önemli bir kesiminde meydana gelen taşkın, dolu, don olayı gibi afetler ülkenin belirli ürün stoklarının azalmasına neden olmaktadır. Bu durum ise ya fiyatların yükselmesine ya da meydana gelen açığın ithalatla karşılanmasıyla sonuçlanmaktadır. 2010 yılında Pakistan’da muson yağmurlarının neden olduğu İndus Nehri havzasında meydana gelen taşkında 796.095 km2’lik alan sular altında kalmıştır (Foto 5). Bu afette aynı zamanda ülkenin tarım alanlarının da önemli bir kısmı su altında kaldı ve temiz su kaynakları zarar görmüştür (Web 17). Ekonomisi zaten gelişmemiş olan ülke Birleşmiş Milletlerden yardım talebinde bulunmak zorunda kalmıştır3. Fotoğraf 5. Pakistanlılar 2 Ağustos 2010 Tarihinde Nowshera Eteklerinde bir Üniversite İçinde Kurulmuş Olan Kampta Yiyecek Almaya Çalışırken (Web 18). 3 Daha fazla fotoğraf için: http://blogs.sacbee.com/photos/2010/08/flooding-continues-in-pakistan. html (Erişim:15.06.2015) 266 <ĞŶƚĂůŦƔŵĂůĂƌŦ// 6. Nüfus hareketleri ve demografik etkiler Afetlerde meydana gelen can kaybı kentlerin nüfuslarında azalmaya neden olduğu gibi afette yakınlarını ve barındıkları mekânları kaybeden insanların afet mahallinden göç ettikleri de yaşanan bir durumdur. Bu konuda 1939 Erzincan ve 17 Ağustos 1999 Gölcük depremleri örnek olarak verilebilir. 1939 Erzincan depreminde şehir merkezinde 15600 kişinin hayatını kaybettiği bu rakamın çevredeki yerleşim alanlarında meydana gelenlerle birlikte 33000’e ulaştığı belirtilmiştir. Bu yüzden şehrin yeri 3-3 km kuzeye doğru kaydırılmıştır. Ekonomisi bozulan ve yetişmiş insan gücü kaybına uğrayan şehirden diğer illere göçler yaşanmıştır (Çuhadaroğlu vd., 1992:33). 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminden sonra Gölcük’te kentten kıra doğru bir göç hareketi başlamıştır. İlçe merkezinde, deprem sonrasında yeni yerleşimlerin kent merkezinin güneyine kurulmasından 30.000’den fazla kişinin etkilendiği saptanmıştır. İlçe merkezinde gerçekleşen nüfus hareketinin dışında; ilçe dışına da yaklaşık 25.000 kişinin göçü söz konusudur (Südaş, 2004:76). 7. Sosyal etkiler Afetlerin kentler üzerinde en uzun sürecek etkisi sosyal etkilerdir. Afetler toplumun geçmişte gösterdiği duyarsızlıklarla yüzleşme zamanları olmalarından dolayı daha önce fark edilmeyen birçok olumsuzluk afetler sırasında ve sonrasında ortaya çıkmaktadır. Afet sırasında halk arasında öfke, panik ve moral bozukluğu gibi olumsuzlukların olması oldukça yaygın görülen durumlar olduğu gibi, dayanışma, işbirliği ve sağ kurtulanların yaralılara ve mağdur olanlara yardım etmesi gibi olumlu şekilde de kendisini gösterebilir. Sosyal psikolojinin incelemelerine göre yardımı gerektiren durumda, kişi sayısı ne kadar azsa sorumluluk o kadar odaklaşır ve kişi sayısı artıkça sorumluluk dağılır. Ayrıca çevrede bulunan diğer kişilerin nasıl davrandıkları önemli bir etkendir. Yardıma ilk koşan kişilerin özellikleri: 1) Olay anında olumlu bir duygu içinde olan kişiler karamsar kişilere göre daha yardım edici durumdadırlar. 2) Özel becerileri olduğunu düşünen kişiler daha kolaylıkla yardıma koşar. 3) Benlik saygıları ve güveni yüksek olan kişiler daha çabuk yardıma el uzatırlar (Cüceloğlu,2010; Yılmaz ve Işıtan, 2012:9). Bu durum afet öncesinde afetlerde nasıl davranılacağı konusunda insanların eğitildiği bir ortamda daha çok sayıda kişinin yardıma koşmasına olanak sağlayacaktır. Afetlerde halkın içinde bulunduğu psikolojik durum birçok insanın normal zamanda yapmayacağı davranışı yapmasına neden olabilir bu yüzden afet esnasında müdahale eden birimin bu konuda eğitim alması gereklidir. Diğer yandan afet öncesi hazırlıklı olma aşmasında yapılan çalışmalarla afet sırasında yapılacak tüm işlerin koordinasyonu sağlanmalıdır. Bu koordinasyonun sağlanamaması birçok yerde aksaklıkların yaşanmasına neden olacaktır. Örneğin, 17 Ağustos depreminde afet yönetimi konusunda kurumlar ve kuruluşlar arasında bir koordinasyonun sağlanamaması, afet öncesi evresinde hazır- Kent ve Afet 267 lıkların ve eğitimin tamamlanamaması toplumun fiziksel travmanın yanında psikolojik travmaya karşı da savunmasızlığı günümüze dek süren sorunları da beraberinde getirmiştir (Işık vd., 2012:107). Bu sorunlar gerekli önlemler alınmadığında uzun süreli etkilere sahiptir. Hatta afetzedeler afet sırasında yaşadıkları travmanın izlerini hayatlarının geri kalan dönemlerinde de yaşamaktadırlar. bu konuda tecrübeli olan eğitim ve mühendislik çalışmalarında örnek ülke olarak bilinen Japonya’da 1995 yılında yaşanan Kobe Depremi’nin psikolojik travmalarının halen devam ettiğini, Japon Afet Yönetimi yetkilileri tarafından belirtilmiştir (Işık vd., 2012:108). Afet meydana geldiği zaman afete müdahale eden kurumun adı ne olursa olsun (AFAD veya FEMA vs..) personelinin de afetten etkilenme olasılığı söz konusudur. Afette yakınlarını kaybetmiş bir afet müdahale personelinin performansının ne kadar iyi olacağı tartışmaya açıktır. Diğer yandan afetzedeler gibi afette görev alan personelde psikolojik travmaya maruz kalabilir. Sahada çalışanlarda bir süre sonra Vietnam Sendromu olarak adlandırılan sendroma benzer tepkiler oluşmakta, ön hazırlıkları yoksa durumları ağırlaşabilmektedir. Van Erciş Depremi sonrasında sahada görev yapan İstanbul arama kurtarma ekiplerine psikolojik desteğin sağlanması bu konunun önemini açıkça göstermektedir (Işık vd., 2012:108) . Afetlerde ilk aşamada temel gereksinimlerin karşılanamaması insanları değişik arayışlara itmektedir. Özellikle büyük çaplı afetler meydana geldikten sonra, afet bölgesinde karmaşa ve kargaşa hali yaşanır. Kriz yönetimlerinin bu aşamada gerçekleştirmeleri gereken öncelikli faaliyetlerden biri güvenlik ve asayişin sağlanmasıdır (Yılmaz, 2012:68). Afet sırasında meydana gelen otorite boşluğu bilhassa gelir adaletsizliğinin olduğu ve fakirlik oranının fazla olduğu ülke veya bölgelerde yağma, talan ve hırsızlık şeklinde de kendisinin göstermektedir. Örneğin 23-31 Ağustos 2005 tarihler arasında meydana gelen Katrina Kasırgası sırasında birçok süpermarket yağmalanmıştır (Foto 6) (Web.19). Benzer durumlar 22 Ekim 2012 tarihinde yaşanan Sandy Kasırgasında da yaşanmıştır (Web 20). 268 <ĞŶƚĂůŦƔŵĂůĂƌŦ// Fotoğraf 6. 23-31 Ağustos 2005 Tarihler Arasında Meydana Gelen Katrina Kasırgası Sırasında Yağmalanan Bir Süpermarketle İlgili Haber Görüntüsü (Web 21) SONUÇ Kentlerde planlama ve yer seçimi hatalarıyla, doğal koşullara uygun sağlam malzeme kullanılmadan konut inşa etmenin sonucunda afetlerin verdiği zararlar da artmaktadır. Önleyici çalışmaların yapılmaması ve ihmallerin sonuçları çok ağır olmaktadır. Bu yüzden afetlerin vereceği zararı en aza indirmenin tek yolu etkin bir afet yönetim mekanizmasının oluşturulmasıdır. Oluşturulacak mekanizma en başından en sonuna en ince detayına kadar hassas bir şekilde ve en kötü duruma göre planlanmalıdır. Bu konuda yapılacak aşırı iyimser bir tutumun veya ihmalin sonuçları ağır olabilmektedir. Sorunları çözmek için mutlaka afetin gelmesi beklenmemeli ve önleyici çalışmalar yapılmalıdır. Diğer bir konu da kentsel planlama çalışmalarında riskli alanlara yapılaşmaya izin verilmemelidir. Örneğin, heyelan veya su baskını tehlikesi olan bölgelere yapılaşmaya izin verilmemelidir. Çünkü buralara yerleşim alanlarının kurulması yaşayacak insanları risk altına sokar. Ayrıca Türkiye gibi topraklarının büyük bir kısmı deprem tehdidi altındaki bir ülkede tamamen korunaklı yerleşim alanı bulunması çok güç olduğundan, işin daha başlangıç aşamasından itibaren sıkı tutulması ve konutların sağlam bir şekilde inşası sağlanmalıdır. Diğer yandan eğitim olanakları kullanılarak insanların eğitimi ve bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır. Kentlerin bir afet kimliğinin ve afet veri tabanının oluşturularak arşivlenmesi ve yapılacak bilimsel ve teknik çalışmalarla riskli alanların belirlenerek önlemlerin alınması gerekmektedir. Sonuç olarak, afetlerin kentlere verebileceği zararların azaltılması için aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir: Kent ve Afet 269 1. Kentlerde hızlı nüfus artışının kontrol altına alınması, 2. Kentlerde hızlı genişlemeye bağlı olarak oluşacak arazi baskısının önlenmesi, 3. Yapılacak kentsel planlama çalışmaları ile planlama yerleşme hatalarının önüne geçilmesi, 4. Kentlerdeki gelir adaletsizliğinin önlenmesi, 5. İklim değişikliklerinin etkilerinin yerel ve bölgesel ölçeklerde araştırılması, 6. Politik değişikliklerin afet risk ve değerlendirme çalışmalarına etki etmemesi, tamamen bilimsel kriterlerin kullanılması, 7. Ekonomik büyümenin sağlanması ve büyümenin etkilerinin toplum geneline yansıtılması, 8. Teknik gelişmelerin afet risk ve planlamalarında daha fazla ve etkin bir şekilde kullanılması, 9. Sosyal beklentilerin karşılanması, 10. Kentlerde afetlere hazırlık çalışmalarının etkin bir şekilde yapılması, 11. Afetlerin etkilerinin azaltılması ve zararlarının önlenmesi amacıyla küresel anlamda işbirliği sağlanmalıdır. KAYNAKÇA AFAD, (2014), Açıklamalı Afet Yönetimi Terimleri Sözlüğü, T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı AFAD, (2014), Açıklamalı Afet Yönetimi Terimleri Sözlüğü, T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Ankara Bahadır, G. (2009). M.S. 636–1100 Arası Antakya, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü. Cambridge Advanced Learner’s Dictionary, (2005), Cambridge University Press, USA Can, H., (2010), Türkiye’nin Deprem Gerçeği Paneli Kitabı (Açılış Konuşması), (Editörler: Hüsnü Can ve Bülent Özmen), Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi, Ankara Cüceloğlu, D., (2010). İnsan ve Davranışı, Remzi Kitabevi, İstanbul Çuhadaroğlu, F., Kara, R., Ustaoğlu, E., (1992), Deprem ve Erzincan Vilayeti (13 Mart 1992 Erzincan Depreminin Öncesi, Deprem Olayı ve Sonrası ile İlgili İnceleme), TC. Erzincan Valiliği Yayını, İstanbul Ergünay, O., (2009), Doğal Afetler ve Sürdürülebilir Kalkınma, Deprem Sempozyumu, Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Bolu. Ergünay, O., (2005), Afet Yönetiminde İşbirliği ve Koordinasyonun Önemi, (İçinde: Afet Yönetiminin Temel İlkeleri), T.C. İçişleri Bakanlığı-JICA, S.9-18, Ankara Foster, H.D., (1980), Bölüm 2: Risk and Comprehensive Planning, İçinde: Disaster Planning The Preservation of Life and Property, Springer-Verlag New York 270 <ĞŶƚĂůŦƔŵĂůĂƌŦ// Göğen, S., (2004), Afetler ve Afete Müdahalede Asgari Sağlık Standartları, TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, 3 (12), S.296-306 Guha-Sapir, D., Hoyois, P., Below, R., 2013, Annual Disaster Statistical Review 2013 The numbers and trends, Centre for Research on the Epidemiology of Disasters (CRED) Institute of Health and Society (IRSS) Université catholique de Louvain, Belgium Gülkan, P., Balamir, M., Yakut, A., (2005), Afet Yönetimin Stratejik İlkeleri: Türkiye ve Dünyadaki Politikalara Genel Bakış, (İçinde: Afet Yönetiminin Temel İlkeleri), T.C. İçişleri Bakanlığı-JICA, S.19-42, Ankara. Hochrainer, S., (2006), “Macroeconomic Risk Management Against Natural Disasters Analysis Focussed on Governments in Developing Countries”, Deutscher Universitats-Verlag I GWV Fachverlage GmbH, Wiesbaden. Illangasekare, T., Obeysekera, J., Hyndman, D., Perera, L., Vithanage, M., Gunatilaka, A., (2009), Impacts Of The 2004 Tsunami and Subsequent Water Restoratıons Actıons In Sri Lanka, İçinde: Decision Support for Natural Disasters and Intentional Threats to Water Security (Eds: Tissa H. Illangasekare, Katarina Mahutova, John J. Barich III), Proceedings of the NATO Advanced Research Workshop on Decision Support for Natural Disasters and Intentional Threats to Water Security Dubrovnik, Croatia, Springer, Nederlands Işık, Ö., Aydınlıoğlu, H.M., Koç, S., Gündoğdu, O., Korkmaz, G., Ay, A., (2012), Afet Yönetimi ve Afet Odaklı Sağlık Hizmetleri, Okmeydanı Tıp Dergisi 28(Ek sayı 2):82-123 İPKB, (2014), Afete Dirençli Şehir Planlama ve Yapılaşma, İstanbul Valiliği, İstanbul Proje Koordinasyon Birimi, İstanbul Kadıoğlu, M., (2011), Afet Yönetimi Beklenilmeyeni Beklemek, En Kötüsünü Yönetmek, (Editör: Müslüm Yılmaz), T.C. Marmara Belediyeler Birliği Yayını, Yayın No: 65, İstanbul Kızılkanat, A., Coşar, A., Koçak, A., Güney, D., Selçuk, M.E., Yıldırım, M., (2011), Yıldız Teknik Üniversitesi 23 Ekim 2011 Van Depremi Teknik İnceleme Raporu, (Editör : Deniz Güney), YTÜ, İstanbul Limoncu, S. ve Bayülgen, C., (2005), “Türkiye’de Afet Sonrası Yaşanan Barınma Sorunları”, Megaron, Y.T.Ü. Mimarlık Fakültesi e-Dergisi, Cilt:1, Sayı:1, İstanbul. Özer, Y., (2000), “Kriz Geliyorum Der mi?”, Hürriyet internet, 17 ocak 1999 Pelling, M., Özerdem, A., Barakat, S., (2002), The Macro-Economic İmpact of Disasters, Progress in Development Studies 2,4 (2002) pp. 283–305 Sahillioğlu, H. “Antakya”,TDV0A, C.III, İstanbul. Starr, C. 1969. Social benefit versus technological risk. Science, 165: 1332-1338. Südaş, İ., 2004, 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminin Nüfus ve Yerleşme Üzerindeki Etkileri: Gölcük (Kocaeli) Örneği, Ege Coğrafya Dergisi, 13, 73-91, İzmir Togan, A. Z. V. (1982). Oğuz Destanı, Reşideddin Oğuznâmesi, Tercüme ve Tahlili, İstanbul: Enderun Kitabevi. Yalçın, A. K. (1999). Deprem ve Mülki İdare, İdarecinin Sesi Dergisi, XIII/76, Eylül-Ekim, 17. Yılmaz, S., Işıtan, İ., (2012), Doğal Afetlerin Psiko-Sosyal Sonuçları: Van Depremi Örneği, Toplum Bilimleri, 6 (11) : 7-29 Yılmaz, A., (2012), Türkiye’de Afetlerde Karşılaşılan Sorunlar, Manas Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 1 Sayı: 1, S.61-81. Kent ve Afet 271 Kaya, S., Kıyılı, R., (2009), “Antakya’da Ortaçağ’da Meydana Gelen Doğal Afet ve Salgın Hastalıklara Bir Bakış”, Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt: 6 ¨ Sayı: 12, s. 403-418, Hatay. Yılmaz, A., (2003), Türk Kamu Yönetiminin Sorun Alanlarından Biri Olarak Afet Yönetimi, Pegema yayıncılık, Ankara. Yılmaz, A., Korkmaz, S. Z., Korur, S., (2011), Depremler ve Sonrasında Karşılaşılan Çevre Sorunları, e-Journal of New World Sciences Academy, Volume: 6, N.4, S.1212-1223. Yılmaz, S., Işıtan, İ., (2012), Doğal Afetlerin Psiko-Sosyal Sonuçları: Van Depremi Örneği, Toplum Bilimleri Dergisi, 6 (11), S.7-29. JICA, (2008), Afet Zararlarını Azaltmanın Temel İlkeleri, Afet Yönetimi ile İlgili Terimler Açıklamalı Sözlük, 1. Baskı (Ed: Mikdat Kadıoğlu ve Emin Özdamar), JICA Türkiye Ofisi, Ankara. GTZ, (2002), Disaster Risk Management Working Concept, Deutsche Gesellschaft für Technische Zusammenarbeit, Germany. Smith, K., Petley, David, N., (2009), Environmental Hazards Assessing Risk and Reducing Disaster, (Fifth Edition), Routledge, USA. Gad-el-Hak, M., (2008), Large-Scale Disasters Prediction, Control, and Mitigation, Cambridge University Press, London. Wattegama, C., (2007), “ICT For Disaster Management, Asia-Pacific Development Information Programme”, e-Primers for the Information Economy, Society and Polity (APCICT), Thailand. WEB ADRESLERİ Web 1. http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts (Erişim: 10.06.2015) Web 2. http://www.tdk.gov.tr/ (Erişim: 10.06.2015) Web 3. http://www.training.fema.gov (Erişim: 10.06.2015) Web 4. http://www.info.gov.hk/gia/general/201402/20/P201402200347_photo_1065556.htm (Erişim: 10.06.2015) Web 5. http://www.haberler.com/meb-in-van-depreminde-hayatini-kaybeden-75-3146150-haberi/ (Erişim: 10.06.2015) Web 6. http://www.haberturk.com/yasam/haber/526145-yuksek-teknoloji-enstitusu-nakavt (Erişim: 10.06.2015) Web 7. http://celikerprefabrik.com/portfolio/van-ercis-kozluca-bartin-ilk-ogretim-okulu/ (Erişim: 10.06.2015) Web 8. http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=101551&start=20 (Erişim: 10.06.2015) Web 9. http://www.hindustantimes.com/india-news/in-pics-earthquake-rocks-nepal-tremors-felt-inindia-too/article1-1340866.aspx (Erişim: 10.06.2015) Web 10. http://kentvedemiryolu.com/icerik.php?id=701 (Erişim: 10.06.2015) Web 11. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/28104747.asp (Erişim: 10.06.2015) Web 12. http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=152350 (Erişim: 10.06.2015) Web 13. http://www.turk-internet.com/portal/yazigoster.php?yaziid=17153 (Erişim: 10.06.2015) 272 <ĞŶƚĂůŦƔŵĂůĂƌŦ// Web 14. http://www.livescience.com/32181-how-much-did-hurricane-katrina-cost.html (Erişim: 10.06.2015) Web 15. http://www.bloomberg.com/news/articles/2011-03-23/japan-sees-quake-damage-bill-of-upto-309-billion-almost-four-katrinas (Erişim: 10.06.2015) Web 16. https://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k4481.html (Erişim: 10.06.2015) Web 17. http://en.wikipedia.org/wiki/2010_Pakistan_floods (Erişim: 10.06.2015) Web 18. http://blogs.sacbee.com/photos/2010/08/flooding-continues-in-pakistan.html 10.06.2015) (Erişim: Web 19. http://www.nbcnews.com/id/9131493/ns/us_news-katrina_the_long_road_back/t/looterstake-advantage-new-orleans-mess/#.VWtlwXmJiUk (Erişim: 10.06.2015) Web 20. http://www.dailymail.co.uk/news/article-2225192/Hurricane-Sandy-Man-arrested-lootingPhiladelphia-rescued-collapsed-building.html (Erişim: 10.06.2015) Web 21. http://www.nbcnews.com/id/9131493/ns/us_news-katrina_the_long_road_back/t/looterstake-advantage-new-orleans-mess/#.VWtlwXmJiUk (Erişim: 10.06.2015)