Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
5 pages
1 file
7 haziran 2015 seçimi, HDP, AKP,
2020
Son on bes yil icerisinde gerceklestirilen genel ve yerel secim sonuclarina bakildiginda, Kurt secmenlerin kahir ekseriyetinin iki parti (AK Parti ve HDP) etrafinda konsolide olduklari anlasilmaktadir. 31 Mart 2019’da gerceklestirilen Mahalli Idareler Seciminde de Kurt secmenlerin siyasi tercihlerinde totalde onemli bir degisiklik yasanmadi. Ancak, her iki partiye yonelik tercihte bolgesel duzeyde bir farklilasma ortaya cikti. AK Parti, Kurt cografyasinda oylarini artirirken, Turkiye’nin Batisinda oy kaybina ugradi. HDP ise, tam tersine, Kurt cografyasinda oy kaybederken, Turkiye’nin Batisindaki buyuk kentlerde yasayan Kurt secmeni CHP’li adaylara oy vermeye ikna ederek Cumhur Ittifakina agir bir yenilgi yasatti. Kurt secmen tercihlerindeki bolgesel duzeyli oy kaymalarinin temel nedeni, Kurt secmende her iki partiye yonelik olusan kirginlik ve kizginliktir. AK Parti’nin uzunca bir suredir izledigi guvenlikci, baskici, devletci ve milliyetci siyasetten rahatsizlik duyan Kurt secmen, ...
İçinde bulunduğumuz dönem toplumumuzu yönetmeye talip olan siyasi parti ve kişilerin halk önünde demokrasi sınavı verdikleri bir süreç. Bu sürecin geçmişi de var. Bu geçmişi elden geldiğince tarihsel ve kronolojik bir süreçte inceleyerek Türk Demokrasi tarihinin önemli bir dönemini okuyucularımızın gözleri önüne sermek istedik. Tabii ki yazı dizimizin geniş tabanı Türk siyasi tarihi olacaktır. Ancak Aydın ilinde yaklaşık 138 yıllık bir süreçte tekrarlanan milletvekili seçimleri yazı dizimizin öznesi durumundadır. Tarihsel gerçeklerden sapmayarak, peşin hükümden sıyrılmış, parti taassubu dışında elden geldiğince tarafsız bir şekilde bu süreci yazıya aktarmaya çalıştık. Bu yazı dizisinde siyaset ve günlük olaylarla ilgilenen okuyucuların hafızalarını da tazelemeyi hedefledik. Yazı dizisinin kaynaklarını ise dizi sonunda vereceğiz. Şurası mutlaktır ki meydana gelen toplumsal olaylar ve değişimler ile ekonomik gelişmeler seçim sonuçlarını doğrudan etkilemektedir. Bu bakımdan seçim öncesi ve sonrası siyasi, toplumsal, ekonomik ve uluslar arası olay ve gelişmeleri de özet olarak vermeye çalışacağız.
AK Parti, başından beri PKK ile Kürt sorununu ayrı bir yöntem ile çözüme kavuşturmaya çalışmıştır. AK Parti’nin bu stratejisi kısa dönemli bir strateji değildir. Günümüzde görüldüğü gibi her iki alanda da meyvelerini vermeye başlamıştır. Özellikle PKK’nın yaşadığı güç kaybı, militan kesimlerinin zayıflamasına sebep olmuştur. Ülke içinde zayıflayan bu yapıların ülke dışına taşarak Türkiye’nin karşısına çıkması bu bağlamda tesadüf değildir.
Kuşkusuz önümüzdeki seçim sürecinin en önemli belirleyicisi HDP’nin seçim performansı olacak. Bunun çeşitli sebepleri var. Birincisi, AKP’nin her seçimden daha güçlü çıkmasını engelleyecek tek sonuç, HDP’nin parti olarak seçime girip milletvekili sayısını ciddi oranda arttırması. Bu sayede 12 Eylül’ün mirası seçim barajı aracılığıyla özellikle Kürt illerinde AKP’nin gasp ettiği HDP oyları milletvekili olarak HDP’ye geri dönecek. Belirli ölçüler içinde temsilde hakkaniyet sağlanacak. İkinci sebep, 12 Eylül’den bu yana baraj ile parlamento dışında tutulanların (her ne kadar bağımsız adaylarla baraj ciddi ölçüde yıpratılsa da, sorun orta yerde durmaktadır) toplu hâlde meclise girmesinin, AKP’nin anayasa değişikliği ve başkanlık hesaplarını altüst edecek olması. CHP ya da herhangi bir partinin iki üç milletvekili arttırması hiçbir değişiklik yaratmayacak, ancak HDP’nin olası bir seçim zaferi AKP’nin hesaplarını altüst edecek ve muhtemel sonunun başlangıcı olacak. Üçüncü ve belki de en önemli sebep ise Gezi ayaklanması, Kobanê direnişi, Syriza zaferi (ve olası Podemos zaferi) ile beraber dünyanın çeşitli coğrafyalarında yakın tarihte ortaya çıkan kuvvetli dip dalganın güçlü ve kapsayıcı siyasi bir temsile kavuşma ihtimali. Bu yazıda 2014 yılındaki yerel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının analizi ve yaklaşık bir buçuk yıldır İstanbul’da Kürt emekçilerle yürüttüğüm saha çalışmasından faydalanarak seçimlere yönelik belli önerilerde bulunmaya çalışacağım.
tarihinde yapılan İsrail parlamento seçimlerinde 3,740,962 seçmen oy kullandı. Seçimde Likud-Yisrael Beitenu (Evimiz İsrail) ortak listesi, oyların % 23,30'unu alarak 868,928 oyla birinci oldu. Likud-Yisrael Beitenu'yu (Evimiz İsrail) % 14.32 ile Yesh Atid izledi. 1 2013 İsrail Seçimleri koltuk sayıları,
Bu çalışmada, 12 Haziran 2011 tarihinde yapılan 24. Dönem Milletvekili Genel Seçimi ile 7 Haziran 2015 tarihinde yapılan 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimi sürecinde, siyasi partilerin seçmenlere vaatlerini yazılı olarak sundukları seçim beyannameleri, doküman sıfatıyla incelenmiştir. Çalışmanın amacı, hem siyasi partilerin 2011 Seçimleri ile 2015 Seçimleri rasında geçen sürede kendi içlerinde geçirdikleri değişimi incelemek hem de 2015 Seçim Beyannamelerine göre siyasi partiler arasında söylem açısından belirgin farkların olup olmadığını araştırmak, fark var ise hangi siyasi partinin hangi konularda farklı olduğunu ve öne çıktığını tespit etmektir.
Kürtler ve Cumhuriyet, 2023
Türkiye’nin bir ulus-devlet formunda süregelen yüz-yıllık oluşum serüvenine yönelik yürütülen her tartışmada, katmanlı yapılara sahip iki pozisyonun esaslı roller üstlendikleri söylenebilir: Kürtlerin Cumhuriyeti ve Cumhuriyetin Kürtleri. Altı çizilen bu pozisyonlar, birbiriyle iç içe geçen farklı düzeylerde birçok karşılaşmanın başlangıç zeminleri olarak da görülebilir. Bir yanıyla şiddet, inkar ve asimilasyon gibi varlığı nesne kategorisine indirgeyen stratejilerin öne çıktığı gözlemlenirken; diğer yanıyla direniş, kolektif hafıza ve özerklik\bağımsızlık gibi özne olmaya çağrı yapan kurucu pratikler göze çarpmaktadır. Peki, bu pozisyonların özgünlüklerini ve aralarındaki etkileşimlerin yan-sımalarını sorgulayabilmek nasıl mümkün olabilir? Kürtler ve Cumhuriyet, farklı akademik disiplinlerden ve araştırma metotlarından faydalanarak bahse konu olan bu pozisyonları bütünlüklü bir şekilde ele alarak, özellikle Kürt Çalışmaları alanı ile diyalog halinde olan ve başarılı araştırmalara imza atmış 100 farklı sesi bir araya getiren kapsamlı bir derleme kitap çalışmasıdır. Bu çalışma, okuruna Kürtler ve Cumhuriyet arasındaki ilişkisellikleri belirli temalar ya da olgular üzerinden analiz edebilmeyi sağlarken, olası en geniş perspektifle resmin bütününe dair bir kanaatin oluşmasına katkı sunmaktadır.
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi
İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Türkiye haber gündeminde nasıl yer aldığ, Türk yazılı basınının seçimlerle ilgili hangi konulara yer verdiği, hangi temalara değindiği, hangi kişileri ön plana çıkardığı soruları içerik analizi uygulamasına dayanarak belirlenmeye çalışılmaktadır.Çalışma, 12 Haziran 2009'la (seçim günü) ve 29 Haziran 2009 (oy sayımının kısmen tamamlandığı gün) arasında İran cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili Hürriyet, Sabah, Cumhuriyet, Radikal, Zaman ve Yeni Şafak gazetelerinde yer alan 630 haberi içerik analizi yöntemiyle incelemektedir. Çalışmada İran seçimlerinin Türk basınına yansımasındaki etken zaman çizelgesi, haberlere ait ana anlatılar, haber sunumunda etken çerçeveler, haberin çıkış yeri (mahreç), formatı, tonu ve seçim haberlerinin kaynaklara göre dağılımı ele alınmaktadır. Çalışma, İran seçimlerinin Türk basınındaki öyküsünün siyasi bir öykü olduğunu göstermektedir. Değişken Ortadoğu politikaları, süre giden bir nükleer program ve İran'ın büyük caddelerini kaplayan muhalif gösterilerinin bunlara eşlik eden görüntüleri, İran'ı dünya kamuoyunun manşetine taşıyan haber anlatılarıdır. Haber anlatılarında ön plana çıkan öğeler, İran'daki 2009 cumhurbaşkanlığı seçiminin sadece Türkiye için değil, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, İsrail ve genel olarak Ortadoğu için önemini vurgulamaktadır. Seçimlerle ilgili haberler çoğunlukla sonuçların İran ve Türkiye için anlamının değerlendirilmesini merkez almış ve bir kez daha İslam ile Batı demokrasisi arasında uyum gibi konulara yoğunlaşmış görünmektedir. Anahtar Kelimeler: seçim haberleri sunumu , uluslararası haber, içerik analizi, yazılı basın, İran HOW THE TURKISH PRESS COVERED THE 2009 IRANIAN PRESIDENTIAL ELECTİON ABSTRACT Abstract:This study looks at how the Turkish press has covered the 2009 Iranian presidential election. In doing so, it examines which election substories received more coverage, how these stories are presented and whom the stories seem to evolve around the most through content analysis. The study contains 630 Iran election stories between June 12, 2009 (the day elections began in Iran) and June 29, 2009 (when the partial recount of the election was completed) from Hürriyet, Sabah, Cumhuriyet, Radikal, Zaman and Yeni Şafak newspapers. The study examines the Iranian election story timeline within the Turkish press, the main substories, how the news were framed, dateline, format, tone elements as well as which news sources provide the most coverage of the election. The study finds that the story of the Iranian election in the Turkish press is a political one. Findings suggest how significant the election was for not only Turkey, but also other countries such as the United States, the European Union, Israel and the Middle East in general. Volatile Middle East politics, a nuclear program in the making, coupled with images of protesters flooding the streets of Iran's major cities cheering for the opposition are main storylines that made Iran headline news in the world. The overall coverage of the 2009 presidential election in Iran mostly centers around analyzing what the results mean for both Iran and Turkey, and once again on a larger scale seems to concentrate on issues such as the compatibility between Islam and the Western conception of democracy.
Hamit Bozarslan 9 Mart 2018 tarihinde İrfan Aktan'a verdiği mülakatta, Türkiye'nin bir toplum olma vasfını yitirmeye başladığından bahseder. Bunun temel nedeninin de kolektif bir belleğin oluşturulmasının artık neredeyse namümkün bir hale gelmesi olarak belirler. Çok kısa bir zaman dilimi içinde birden fazla önemli "olayın" yaşanması "zamanın hızlanması ve aynı anda çökmesi anlamına geliyor".[1] Türkiye'nin içinden geçtiği dönemi 1930 ve 40'ların Almanya'sına benzeten Bozarslan, Üçüncü İmparatorluğun dilini yazan Victor Klemperer'in Almanya'nın tarihinin ortadan kalktığı tespitine gönderme yaparak Türkiye'de mütemadi olaylar dizisi ile Almanya'nın mezkur dönemi arasında bir analoji kurar. Mamafih, birçok siyaset bilimcinin yaptığı tespite paralel biçimde Hamit Bozarlan da "Erdoğan rejiminin uzun zamandan beri legal-rasyonel bir devlet olma vasfını yitirdiği" tespitine halihazırda Erdoğan rejiminin uluslararası siyaset literatüründe "haydut devlet" kategorinde değerlendirilebileceğini ekler.[2] Erdoğan rejiminin 2013'ten itibaren belirgin bir biçimde otoriterleştiğinden ve hem kendi iç entegrasyonunu hem de kendi tabanının konsolidasyonu sağlamak üzere yeni bir siyasal diskur[3] ve saldırgan bir iç-dış politik pratik sergilediği rahatlıkla ifade edilebilir. 2013 ile 2018 aralığındaki olaylar silsilesi ortalama bir Avrupa ülkesinde belki yarım yüzyılda bile gerçekleşmeyecek sıklıkta ve şiddettedir. Herhangi biri yukarıda zikredilen dönem aralığı ile ilgili "olaylar" silsilesi içinden kuvvetle muhtemel, "belli başlı" olanlarını-buradaki "belli başlı" çok önemli, zira belli başlı mana olarak diğerlerinden daha bilinen, açıkça ortada olan, muayyen manasına geliyor; bir de "belli başlı" olmayan olaylar var, mesela Kürt vilayetlerinde zırhlı araçların altında ezilen çocuklar, mezarlarından çıkarılan ölüler ve benzeri, bu dehşetengiz olayları "belli başlı" saymaz-hatırlıyordur. Bazı olayların "belli başlı" olmaması, sayılmaması yazının başında Bozarslan'ın işaret ettiği toplum olma vasfının yitirilmesine doğrudan gönderme yapmıyor mu? Toplum vasfını yitirmek, belleksizleşmek bilhassa müşahhas vakaları ve istatiksel değeri olan "olay"ları hatırlamak, başka bir ifade ile dönemin pek sevilen moda tabiri ile "büyük resmi" sadece görmek, "küçük resimde" ise nelerin olup bittiğinden haberdar bile olmamak ironik bir biçimde hâlâ toplum görüntüsünde bir arada yaşamanın garip bir illüzyonu değil mi? Hülasa zaman(lar) ve
Yeni Yasam Gazetesi, 2019
Oxford Handbook of Transnational Law , 2021
Sociološki Pregled, 2023
Menga: revista de prehistoria de Andalucía, 2011
Polar Research, 1997
Redefining Community in Intercultural Context, 2018
Tricontinental - https://www.thetricontinental.org/pt-pt/, 2020
Viruses
Journal of Molecular Modeling, 2019
Online journal of public health informatics, 2020
International Journal of Advanced Research in Computer Science, 2019
The Lancet. Child and Adolescent Health, 2022
Ceramics International, 2019
DOAJ (DOAJ: Directory of Open Access Journals), 2014
Journal of substance abuse treatment, 2017