Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2025, Ay Boşlukta Takvimi
…
27 pages
1 file
2025 yılı için ayın boşlukta olduğu tarihler gün gün tablo kaynak: https://www.astrovizyon.com/ay-boslukta-takvimi
ASGARİ ÜCRET ARAŞTIRMASI 2025, 2024
DİSK Araştırma Merkezi!nin Asgari Ücret Araştırması 2025
DÜŞÜNCELER Huawei'nin dönüşümlü Yönetim Kurulu Başka-nı Eric Xu'nun basına yansıyan şöyle bir beyanı var: "2025 yılı itibarıyla, kuruluşların çoğunluğunun dijital kullanımında bir patlama olacağını tahmin ediyoruz. O zamana kadar, kurumsal uygulamaların yüzde 85'i buluta taşınacak, verilerin yüzde 80'i kullanıma açı-lacak ve şirketlerin yüzde 86'sı "Yapay Zekâ" (Arti-ficial Intelligence "AI") deneyimi yaşayacak." 1 Öyle görünüyor ki 2025'te yapay zekâ olarak kavramsal-laşan bir teknoloji, özellikle ticari yaşamı neredeyse bütünüyle kuşatacak. Ancak bu kuşatmanın sadece ticari boyutta kalmayacağını kestirmek zor değil. Bu sebepten olsa gerek, birçok uzman 2025 sendromun-dan söz ediyor; uyarılarda bulunuyor. Nedir bu 2025 yılında yaşanılacak olan sendrom? Bu sendromun ya-pay zekâ ile ilgisi nedir? 2 Yapay Zekâ, en basit ifadeyle, görevleri yerine ge-tirmek için insan zekâsını taklit eden ve topladıkları bilgilere göre yinelemeli olarak kendilerini iyileştirebi-len sistemler veya makineler anlamına gelir. Bir başka ifadeyle; yapay zekâ, herhangi bir özel biçim veya iş-levden ziyade süper güçlendirilmiş düşünce ve veri analizi yeteneği ve süreci ile ilgilidir. Günümüzde yapay zekâ, yaşamın içinde çok yön-lü olarak kendini göstermektedir. Öyle ki, insanların sorunlarını daha hızlı bir şekilde anlamak ve daha ve-rimli cevaplar vermek için yapay zekâ işbaşındadır. Dahası zamanlamayı iyileştirmek için büyük kullanıcı tanımlı veri kümelerinden kritik bilgileri çekmek için yapay zekâdan yararlanılmaktadır. Yapay zekâlar, öneri motorları, kullanıcıların izleme alışkanlıklarına göre TV programları için otomatik öneriler sunabil-mektedir. Artık yapay zekâlar, hedeflenenin ötesinde bir yola girerek asistanların, yardımcıların, hizmetçile-rin, eşlerin, çocukların yerini almaya başladı. Esasen yapay zekâ, insanların yerine geçmek üze-re değil, insan yeteneklerini ve katkılarını önemli öl-çüde geliştirebilmek için tasarlanmıştır. Bu nedenle yapay zekânın insan yaşamının bir parçası hâline gel-mesiyle "sanal bir gerçeklik"in (Virtual Reality) içinde insanın kaybolmasından çok "artırılmış bir gerçeklik" (Augmented Reality) ile insan yaşamının standardının yükseltilmesi hedeflenmiştir. Ancak yapay zekânın ya-pabilecekleri düşünüldükçe bu hedef, bir dizi endişe-yi de beraberinde getirmektedir. İşte 2025 sendromu, yapay zekânın insan yaşamında daha da etkin olma-ya başlamasıyla beraber karşılaşılacak olan muhtemel sorunların tartışma alanına çekilmesidir. Yapay zekâ birçok yönden tartışılması gereken bir konudur. Öyle ki, yapay zekânın ne getirip ne götüre-ceği kesin olmamakla birlikte, insanlığı bir dizi sorunla karşı karşıya bırakacak gibi görünmektedir. Doğabile-cek sorunlar kabaca iki farklı bağlamda tartışma ze-minine çekilebilir. İlki, yapay zekânın ne olduğundan çok nelere muktedir olabileceğidir. Meselenin bu yönü araştırıcısını olumlu ya da olumsuz anlamda bir dizi fantastik veya kurgusal çözümlemelere sevk ede-cektir. Zaten, gerçekte insan zihni ile karşılaştırıldığın-da oldukça ilkel düzeyde kalan yapay zekâ teknoloji-sinin zihinlerde dünyayı ele geçiren çok işlevsel, insan benzeri robotlar olarak canlanmasının asıl sebebi de bu ucu açık durumdur. Diğer yandan yapay zekâ, gerçekten gittikçe insana daha çok benzemektedir. Hatta bazı konularda, özellikle uzmanlık bakımından insandan daha bilgili, becerikli ve hızlıdır. Ama bu, ilk aşamada yapay zekânın insanlık için büyük bir tehlike olacağı anlamına gelmemektedir. Zira henüz kontrol, insandadır. Makinaların insanın denetiminden kurtu-lup kurtulamayacağı ya da insanları kontrol edip ede-meyeceği ise belirsizliğini korumaktadır. Öteki yön ise, mevcut hâli ile yapay zekânın ne getirip götürdü-ğüdür. Dolayısıyla 2025 itibarıyla büyük oranda insan yaşamının içinde olacak olan yapay zekânın hangi sorunlara sebebiyet vereceğidir. Öyle ki, yapay zekâ insanlığı ahlaktan ekonomiye, bilimden sanata, felse-feden dine, hukuktan siyasete; kısaca hayatın her ala-nına sirayet edecek olan bir dizi mesele ile uğraşmak Süleyman DÖNMEZ*
2025 YILI ULUSLARARASI BİLİŞİMCİ MARTI PROJELERİ TANITIMI, 2025
Uluslararası Bilişimci Martı Projeleri 22. yılına YAPAY ZEKA konusunu ana tema olarak alarak başlıyor.
Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD), 2020
Yapay zekâ, insanların yerine geçmek için değil, insan yeteneklerini ve katkılarını önemli ölçüde geliştirebilmek umuduyla tasarlanmıştır. Yapay zekânın insan yaşamının bir parçası hâline gelmesiyle de sanal bir gerçekliğin içinde insanın kaybolmasından çok artırılmış bir gerçeklik ile insan yaşamının standardının yükseltilmesi hedeflenmiştir. Ancak yapay zekânın yapabilecekleri fark edildikçe bu hedef, bir dizi endişeyi de beraberinde getirmektedir. Zira yapay zekânın hareket alanı bir karma gerçekliğe kaymaktadır. Günümüzde yapay zekâ, yaşamın içinde çok yönlü olarak kendini göstermektedir. Öyle ki, insanların sorunlarını daha hızlı bir şekilde anlamak ve daha verimli cevaplar vermek için yapay zekâ işbaşındadır. Dahası zamanlamayı iyileştirmek için büyük kullanıcı tanımlı veri kümelerinden kritik bilgileri çekmek için yapay zekâdan yararlanılmaktadır. İnsanlar yapay zekâya karşı duydukları korkularını dile getirdiğinde, genellikle kontrolden çıkmış insansı robotları hayal etmektedir. Bazen de geçmişe özgü benzetmelerle sanal dünyada gözetlenme kaygısı taşınmaktadır. En çok korkmamız gereken şey yapay zekânın kendi başına bize ne yapacağı değil, güç sahibi insanların bizi kontrol ve manipüle etmek adına yeni, bazen gizli bazen belirsiz ve beklenmeyen şekilde bunu nasıl kullanacaklarıdır. Yakın gelecekteki bağımsızlığımızı ve itibarımızı tehdit eden teknolojinin büyük kısmı veri ve dikkatimizi toplayıp reklamcı ve benzerlerine satan şirketler tarafından geliştirilmektedir. Yapay zekâ teknolojisi 2025'ten itibaren özellikle ticari yaşamı neredeyse bütünüyle kuşatacaktır. Ancak bu kuşatmanın sadece ticari boyutta kalmayacağını kestirmek zor değildir. Bu sebepten olsa gerek, birçok uzman 2025 sendromundan söz etmektedir. Nedir bu 2025 yılında yaşanılacak olan sendrom? Bu sendromun yapay zekâ ile ilgisi nedir? Yapay zekânın daha da yaygınlaşmasıyla beraber doğabilecek sorunlar kabaca iki farklı bağlamda tartışma zeminine çekilebilir. İlki, yapay zekânın ne olduğundan çok nelere güç yetirebileceğidir. Meselenin bu yönü araştırıcısını olumlu ya da olumsuz anlamda bir dizi fantastik veya kurgusal çözümlemelere sevk edecektir. İkinci yön ise, mevcut hâli ile yapay zekânın ne getirip götürdüğüdür. Dolayısıyla 2025 itibariyle büyük oranda insan yaşamının içinde olacak olan yapay zekânın hangi sorunlara sebebiyet vereceğidir. Yapay zekâ, internet reklamcılığından sonra gelen yeni bir teknoloji gibi görünse de durum farklıdır. Yepyeni bir süreçle karşı karşıyayız. Tamamen farklı bir dünyaya doğru yol almaktayız. Araştırma ve inceleme alanlarındaki kavrayışımızı hızlandırmaktadır. Fakat bu gelişmeler ciddi sıkıntıları, riskleri de beraberinde getirmektedir.
Yaklaşım Dergisi, 2024
Esen, B. (2024) “Esnaf Ahilik Sandığının Yürürlüğü 2025 Yılına Ertelendi”, e-Yaklaşım Dergisi, Sayi: 376, Mayıs 2024. 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nda 2017 yılı Mart ayında yapılan değişiklik ile ülkemiz sosyal güvenlik sistemine yeni bir sandık katılmıştır. 6824 sayılı Kanun ile Esnaf Ahilik Sandığı kurulmuş ve kapsama giren 4/1-(b) bendi statüsündeki sigortalılara da işsizlik ödeneğine benzer bir ödenek olarak “esnaf ahilik sandığı ödemeleri” getirilmiş bulunmaktadır. 7061, 7226, 7256 ve en son olarak da 7491 sayılı Kanunlar ile yürürlüğü ertelenen Esnaf Ahilik Sandığı uygulaması tekrar bir erteleme yapılmaması halinde 1 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe girecektir. Öte yandan tekrardan bir erteleme yapılması yüksek bir olasılık olup, söz konusu ertelemelere hem İŞKUR’un altyapısının söz konusu sandığın yönetimini yapmakta yetersiz oluşu hem de esnafların ilave bir prim yükü altında kalmalarının önlenmek istemesi gerekçe olmaktadır. 1 Ocak 2025’te yürürlüğe girmesi halinde ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar, gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar ve Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları Esnaf Ahilik Sandığı kapsamında olacaktır. Bu sayılan 4/1-(b) sigortalılarının Ocak 2025 döneminden başlamak üzere her ay SGK’ya zorunlu olarak prime esas günlük kazancının %2’si oranında prim ödemeleri gerekecektir. Ödenilen bu prim için her ay %1 oranında Devlet katkısı da ödenecektir. En az 600 gün faaliyetini sürdüren ve Esnaf Ahilik Sandığı primi ödemiş olanlara iflas etmeleri veya iflasa tabi değillerse işyerini kapatmaları halinde 180 gün ile 300 gün arasında ödenek verilecektir. Esnaf Ahilik Sandığı’nda ilk ödenek ödenmesine ise en erken Eylül 2026 tarihinden itibaren başlanılacaktır.
41. Kazı Sonuçları Toplantısı, 2020
Göndereceğiniz bildiri metinlerinin aşağıda belirtilen kurallara uygun olarak gönderilmesi, kitabın zamanında basımı ve kaliteli bir yayın hazırlanması açısından önem taşımaktadır. Bildirilerin yazımında kitaptaki sayfa dü zeni esas alınarak; * Yazıların A4 kağıda, ü stten 5.5 cm. alttan 5 cm. soldan 4.5 cm. sağdan 3 cm. lik bir boşluk bırakılarak, 10 punto ile, bir satır aralığı olacak şekilde, Times New Roman fontu ile en fazla 10 sayfa yazılmalı, * Başlık 14 punto, bü yü k harf ve bold olacak şekilde yazılmalı, * Bildiri sahiplerinin isimleri başlığın altında, sağ ü stte yer almalı, alt alta sıralanmalı ve unvan kullanılmamalı, * Metinde ana başlıklar bü yü k harflerle ve italik, alt başlıklar, baş harfleri bü yü k ve italik olarak yazılmalı, * Metin içinde geçen yabancı sözcü k ve terimler, örneğin "in-situ" italik olarak yazılmalı, * Metin içinde Milattan Önce gibi çok alışılagelmiş kısaltmalar dışında kısaltma kullanılmamalı, Milattan Önce ve sonra kısaltması: M.Ö., M.S. Erken Tunç Çağı: ETÇ olarak kullanılmalıdır. * Bölge adlarının ilk harfleri, aynı şekilde yer, coğrafya ve kurum adlarının ilk harfleri bü yü k yazılmalıdır. Örneğin: Doğu Anadolu, Yakın Doğu, Avrupa, Akdeniz Bölgesi, Dicle Nehri, Ankara Üniversitesi, Tü rk Tarih Kurumu gibi. * Ölçü ve ağırlıklar m. cm. mm. lt. gr. şeklinde yazılmalı, * Dipnotlar metnin altında ve metin içinde numaraları belirtilerek, 8 puntoda yazılmalı, * Dipnot ve kaynakçada (bibliyografya) kitap ve dergi isimleri italik yazılmalı, * Harita, çizim ve resimler 15 adetten fazla olmamalı, fotoğraflar JPG veya TlFF olarak gönderilmeli, gönderilen resimlerin çözü nü rlü ğü nü n en az 300 pixel/ınch olmalı, * Çizimlere (Çizim: 1), resimlere (Resim: 1), haritalara (Harita: 1) olarak alt yazı yazılmalı ve kesinlikle levha sistemi kullanılmamalı, * Yayım için telif anlaşması gerektiren Googleearth gibi görseller kullanılmamalı, * Bildirilere, ilk sayfanın altında, dipnotlardan önce bü tü n yazarların mutlaka isim, unvan, e-mail ve yazışma adresi yazılmalıdır. Yayınlanacak bildiri sayışının artması, kitapların zamanında basımını gü çleştirdiğinden, bildirilerinizin sempozyum sırasında teslim edilmesi ya da en geç 1 Ağustos tarihine kadar,
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Tạp chí Khoa học và công nghệ nông nghiệp Trường Đại học Nông Lâm Huế
Pertemuan ke 6 Entreprise Resource Planning Safrizal 2024, 2024
Journal of Pathogens, 2013
Il Libro e la Bilancia, 2011
Philosophy Journal of the Higher School of Economics
Journal of Controversial Ideas, 2024
International Journal of Sustainable Building Technology and Urban Development, 2014
Analytical Chemistry, 2005
Análisis de los aportes interdisciplinares a la comprensión de lo jurídico como epistemología científica, 2023
Urban science, 2022
Angewandte Chemie International Edition, 2007
Journal of the Acoustical Society of America, 1989
Revista de Economia e Agronegócio, 2015
Folia Primatologica, 2014
Materials Science-Poland, 2014
Japan’s Development Assistance, 2016