Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
DergiPark (Istanbul University), 2015
20 Mart 2003 tarihinde başlayan 2. Irak Savaşı öncesi savaş karşıtı hareketler görülmüştür. Savaş karşıtları, haber fotoğraflarında çeşitli şekillerde yer almıştır. Bu çalışma, 2. Irak Savaşı örnek olayı kapsamında savaş karşıtlarının haber fotoğraflarındaki sunumunu/temsilinigöstergebilimsel çözümleme yöntemi bağlamında irdelemektedir. Çalışma, Türk yazılı basınını kapsamaktadır ve örneklem olarak Cumhuriyet, Hürriyet ve Zaman gazetelerinin 2. Irak Savaşı öncesi bir aylık dönem olan 20 Şubat-20 Mart 2003 tarihleri arasında yayımlanan sayıları seçilmiştir. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre, haber fotoğraflarında, savaş karşıtlarının sunumu belli göstergeler doğrultusunda gerçekleşmiştir. Cumhuriyet, Hürriyet ve Zaman gazeteleri, haber fotoğraflarına savaş karşıtlarını çeşitli yollarla taşımıştır. Haber fotoğraflarında savaş karşıtlarının sunumunun bazı niteliksel ve niceliksel farklılıklara sahip olduğu görülmüş; Cumhuriyet, Hürriyet ve Zaman gazeteleri arasında belli farklılıklar dikkat çekmiştir. Ayrıca haber fotoğraflarında savaş karşıtı bazı grup ve aktörlerin ise eksik temsil edildikleri sonucuna varılmıştır.
Özet Türkmenler Irak halkının bir bölümüdür. Ancak Türkmenler birçok nedenden dolayı yeterli önemi görememiştir. Türkmen konusu, sosyal, siyasi ve ekonomik yönden de yeterli oranda desteklenmediğinden araştırmalar konusunda yeterli ilgiyi görmemiştir. Türkmenler, varlık ve kimliklerinin ispatlaması konusunda da tarih boyu hüküm süren güçler nedeniyle insanlık dışı durumlara boyun eğmek zorunda kalmıştır. Türkmenler, Irak tarihi boyunca ırkçı siyasete maruz kalmışlardır.ki milyondan fazla Türkmen vatandaşını yok etmeyi amaçlayan bu siyaset, hazırlanmış planlara dayanarak; bastırma, soykırım, zorunlu göç gibi uygulamalarla az sayılmayacak köyleri yok edip, kalanları da Araplaştırılmaya çalışılmıştır. Türkmenlerin durumunun incelenmesi birçok açıdan önemlidir. Türkmenlerin, Irak'ta üçüncü etnik unsur olmalarına rağmen, haklarında yeterince araştırmanın bulunmadığı söylenebilir. Tarihleri boyunca barışçıl politika izlemeyi tercih eden Türkmenler, istikrar ve barısın sağlanması konusunda bir örnek oluşturmaktadırlar. Irak'ta, Türkmen olgusu en fazla gizlenmeye çalışılan konulardan biridir. Osmanlı iktidarının sona ermesiyle bölgeye hakim olan İngiltere'nin politikası; Türkmenlerin yönetimden uzaklaştırılması, sayıları ve yasadıkları yerlerin gizlenmesi üzerine yoğunlaşmıştır. Irak'ın İngiltere mandasından çıkması ve Irak'ta değişik hükümetlerin kurulması, Türkmenler açısından yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Irak'ın bütünlüğünü savunan Türkmenler, Irak'taki hükümetlere karsı isyanda da silahlı mücadeleye girmemiştir. Barışçıl yollarla haklarını kazanmak isteyen Türkmenler, söz konusu hükümetlerin olumsuz politikaları ile karsılaşmıştır. Irak hükümetleri, Türkmenlere bazı hakları vermişse de, bu haklar zamanla geri alınmıştır. Çalışmamızda yukarıda belirttiğimiz konuları detaylı olarak elealacağız.
After the Islamic revolution in 1979, the Islamic Republic of Iran, as a regional power, formulated its political goals differently. The Iranian political goals are inconsistent with the western countries especially, the United States, and other countries in the region. One of the countries in which Iran had severe struggle with was Iraq under the Baathist party. But after changing the Baathist regime by the United States and its allies, many problems between Iran and Iraq ceased to exist. Therefore, for the Iranians, removing the Baathist regime by the US was a positive turning point, as since 2003 Iraq became one of the Iranian allies. Additionally, the Iranians are unwilling to see a new and strong Iraq challenging to them. Moreover, Iran wanted to challenge the American forces in Iraq and supported withdrawal of coalition forces from that country in order to allow Iran to play a major role in the Iraqi political process as well as using Iraq as a gateway to spread its influence in the region. Key Words; Iran, Iraq, The Toppling of Ba'ath Regime, US. Intervention In Iraq, Political Targets.
2022
Ulus-altı kimliklerin ulusal kimliklerden güçlü olduğu toplumlarda/ülkelerde dış politika analizi zordur. Bu tipolojideki ülkeler için, siyasi çizgileri ulus-altı kimliklere göre çizilmiştir ve istikrarlı ulusal bir dış politikaları yoktur varsayımı yapılır. Irak Devleti de bu duruma örnek gösterilen ülkelerden biridir. Irak'ta 2003 sonrası ulus-altı kimlikler ile siyaset yapan partiler sisteme hâkim oldular. Aynı zamanda, Irak siyasetinde ön plana çıkan yeni aktörler bu süreçte dış desteği de önemsediler. Bu olgular, Irak'ta iktidarların ulusal bir dış politika izlemedikleri düşüncesini doğurdu. Bu çalışma, Irak'ta dış politika yapıcılarının sadece ulus-altı kimliklere ya da dış aktörlerin isteklerine göre politika belirlediği iddiasına karşı çıkmaktadır. Bu kapsamda, çalışmada 2003 sonrası Irak dış politika yapımına etki eden iç faktörler, Irak dış politikası ve Irak'ın diğer ülkeler ile ilişkileri hakkında veriler edinildi. Çalışmada veriler analiz edilerek Irak dış politikasına dair kapsamlı bir bakış geliştirilmeye çalışıldı. Bu bağlamda çalışmada, Irak dış politika yapım sürecinde ulus-altı kimliklerin belirleyiciliğinin güçlü olduğu görüldü; ancak, Irak dış politika yapımına dair analizleri sadece kimliklere ya da belirli bir ülkenin dış müdahalesine indirgemenin doğru bilgiye ulaştıran kapsamlı bir analiz için yeterli olmayacağı, bununla birlikte Irak siyasetindeki değişimlerin de analizlerde dikkate alınması gerektiği sonucuna varıldı.
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2018
Irak ve Suriye, tarih boyunca dini, siyasi, ekonomik ve sosyal nedenlerle çatışmaların yaşandığı ülkelerdir. İki ülkede de günümüzde devam eden çatışmalar, bunların zorunlu göçün en çok yaşandığı ülkeler arasında yer almasına sebep olmuştur. Irak’ta 2003 müdahalesi; Suriye’deyse 2011 Arap Ayaklanmaları çatışmaları tetiklemiş; devlet dışı aktörlerin ön plana çıkmasıyla şiddetlenen çatışmalarla birlikte göç de yoğunlaşmıştır. Irak’ta yaklaşık 7 milyon kişi, Suriye’deyse yaklaşık 12 milyon kişi göç etmek zorunda kalmış; bu göçmenlerin fazlalığı kabul eden ülkelerde de krizlerin yaşanmasına sebep olmuştur. Aralarındaki ilişkiyi aktarabilmek adına, çalışmanın ilk bölümünde çatışma ve göç kavramsal olarak incelenmektedir. İlerleyen bölümlerde göçlerin yoğun olarak yaşandığı Irak ve Suriye, demografik yap, tarihsel gelişim ve çatışmaları tetikleyen olaylar açısından ele alınmış, göç verileri incelenmiştir. Beklenen bir şekilde, çatışmaların yoğun olduğu dönemlerde göç hareketlerinin de yoğun olduğu sonucuna ulaşılmış, göç verileri... Iraq and Syria have historically been subject to conflicts for religious, political, economic and social reasons. The conflicts that still continue in both countries have made these countries to be among the top sources of displaced persons. 2003 intervention in Iraq; In Syria, the 2011 Arab Uprisings triggered conflicts the emergence of non-state actors on the ground have also intensified the forced mass migration of the people. Around 7 million people in Iraq and about 12 million people in Syria had to migrate; the sheer number of these displaced persons have also led to crises in the recipient countries as well. The conflict and migration are conceptually examined in the first part of the study in order to clarify the relationship between them. In the following sections, the demographic structure of Iraq and Syria, where migration movements intensified, their historical developments and events that triggered conflicts are discussed; the migration figures are examined. The data of the United Nations High Commissioner for Refugees and the International Organization for Migration were utilized and it is observed as expected that the periods of intense conflicts
Glo- …, 2006
ÖZ Amaç: İkibin üç yılında Türkiye'de katarakt cerrahisi tercihlerinin belirlenmesi. Gereç ve Yöntem: İkibin dört yılında, Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) Katarakt ve Refraktif Cerrahi Birimi tarafından hazırlanan 11'i çoktan seçmeli, toplam 16 sorudan oluşan anket formu, Ulusal Kongre ve Bahar Sempozyumu'nda katılımcılara dağıtılmış, cevaplanan formlar değerlendirilmiştir. Bulgular: Beş tanesi internet üzerinden cevaplanarak gönderilmiş, toplam 280 form değerlendirmeye alındı. İkiyüz altmış üç (%93.9) katılımcı 2003 yılında yaptığı katarakt ameliyatı sayısı ile ilgili soruyu cevaplandırmış ve toplam 47873 ve ortalama 182 (181.98±193.79) (0-1230) katarakt ameliyatı gerçekleştirilmiştir. Bunların; %73.7 (35322 adet)'ü fakoemülsifikasyon (FAKO), %22.8 (10927 adet)'i planlanmış ekstrakapsüler katarakt ekstraksiyonu (PEKKE), %2.2 (1055 adet)'si manuel küçük kesili ekstrakapsüler katarakt cerrahisi (Mininuc) ve %1.1 (569 adet)'i intrakapsüler katarakt ekstraksiyonu (İKKE) şeklindedir. Katılımcıların %39.5'i katarakt için Snellen Eşeline göre 0.3 ve altı vizyonu yeterli görürken, %35.9'u 0.5 ve altı, %0.7'si 0.3 ve altı ama mesleki gereklilik varsa vizyon önemli değil, %0.7'si 0.5 ve altı ama mesleki gereklilik varsa vizyon önemli değil, %22.9'u ise vizyonun önemli olmadığını belirtmiştir. En çok retrobulber anestezi tercih edilmiştir (%34.2) . Sütür kullanım oranı %53.8 olup, %95.5 katılımcı aynı seansda bilateral senil katarakt operasyonunu yapmamaktadır. FAKO'yu %91 bimanuel yapmaktadır. En sık karşılaşılan peroperatif komplikasyon arka kapsül perforasyonu iken, postoperatif komplikasyon kornea ödemidir. Katılımcıların %67.6'sı postoperatif subkonjonktival antibiotik kullanırken, %87.8'i intrakamaral antibiotik kullanımını tercih etmemektedir. Sonuç: Türkiye'de ilk defa gerçekleştirilen bu anket; ankete katılanlar içinde en çok tercih edilen katarakt cerrahisi yönteminin fakoemülsifikasyon, ameliyat için gerekli görme seviyesinin 0.3 ve altı postoperatif antibiotik kullanımının yaygın olduğunu göstermiştir. Anahtar Kelimeler: Katarakt anketi, 2003, Türkiye. ABSTRACT Purpose: To investigate current trends in cataract surgery in Turkey in 2003. Materials and Methods: In 2004, Turkish Ophthalmology Society Cataract and Refractive Surgery deparment, prepared a questionnary (11 multiple choice, totally 16 questions) and asked for ophthalmologists to participate in national congress and spring symposium.
History Studies, ABD ve Büyük Ortadoğu İlişkileri Özel Sayısı/2011, C.4, Özel Sayı, 2012
Özet: Bu çalışmada, 2003 Irak Savaşı'nın gerekçesi olarak gösterilen Kitle İmha Silahlarının (KİS) Irak'taki varlığı sorunu araştırılmak istenmiştir. Ayrıca Saddam rejiminin El-Kaide Terör Örgütü ile bağlantısı üzerinde durulmuştur. Dolayısıyla makalede öncelikle, ABD tarafından ileri sürülen bu iki iddia ve onun I.Körfez Savaşı sonrası Irak politikası değerlendirilmiş, akabinde 2001 saldırılarından sonraki ABD'nin dış politikası irdelenmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde Irak Savaşı'nın birinci yıldönümüne kadar geçen sürede, Dünya medyasından Türk basınına yansıyan haberler değerlendirilmiş, ABD'nin ortaya attığı şekliyle Irak'ta KİS olup olmadığına dair sonuçlar elde edilmeye çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: ABD, Irak, Kitle İmha Silahları (KİS), Terör, Savaş. Abstract: In this study, the problem of the existence of Weapons of Mass Destruction (WMD) in Iraq which was shown as the reason for the 2003 Iraq War was asked to investigated. In addition, Saddam's regime with al-Qaeda Terrorist Organization focused on the connection. Therefore, in this article, firstly, these two claims put forward by United States and its Iraqi policy was evaluated after the first Gulf War. Subsequently, the foreign policy of U.S. after the 2001 was discussed. In the third section of the, the time until the first anniversary of the Iraq War, the world press news was reflected in the Turkish press was evaluated, as proposed by the United States, results for the existence of WMD in Iraq, tried to be taken. Key Words: USA, Iraq, Weapons Of Mass Destruction (WMD), Terror, War
22.Araştırma Sonuçları Toplantısı, 2004
Discurso, 2020
"Experiencias docentes en Comunicación. El valor didáctico de la producción audiovisual estudiantil" , Mireya Vicent-Ibáñez y Javier Mateos Pérez (eds.), 2022
International Journal of Evaluation and Research in Education (IJERE), 2019
Indian Yearbook of Comparative Law (forthcoming 2018)
Przegląd Nauk Historycznych, 2023
Geofisica Internacional, 1988
Scientific Reports, 2018
Tuberculosis, 2012
Veterinarski glasnik, 2013
Eating Behaviors, 2014
Substance abuse and rehabilitation, 2024
Japanese Circulation Journal, 1997
Computational Science – ICCS 2020, 2020
Revista Unimontes Científica, 2021