OSMANLI DÖNEMI TEKIRDAĞ HAMAMLARI
Fatih KÖSE*
Giriş
Hamam (hammâm), Arapça “ısıtmak, sıcak olmak” anlamında hamm (hamem) kökünden türemiş bir kelime olup “ısıtan yer” anlamına gelmekle birlikte
“yıkanma yeri” anlamında da kullanılmaktadır. Farsçası germâbedir. Suyun ısıtılması suretiyle insanların yıkanması için yapılmış tesislere hamam denilmektedir.
İslam tarihinde örneklerine ilk olarak Emeviler’de rastlanılan hamamlar Abbasiler döneminde yaygınlık kazanmaya başlamıştır.1
Türk-İslam tarihinde Selçuklu fütühâtından sonraki ilk beylikler döneminde
Anadolu’da inşa edilmiş ilk hamamın Ani Şehrinde, 1064-1110 seneleri arasında
Ani’nin ilk beyi Ebû Menûçihr tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir. Osmanlı
Devleti’nin kuruluşuna kadar Anadolu’da Selçuklu ve beylikler dönemi başkentlerinde ve diğer önemli merkezlerde birçok hamam yapısı inşa edilmiştir. Osmanlı Türklerinin fethetmiş oldukları şehirlerde ilk olarak inşa ettikleri yapılardan
biri de hamamdı. İslam tarihinde Hamama en fazla önem verenlerin Osmanlı
Türkleri olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Osmanlı tarihi boyunca, üç kıtaya yayılan büyük bir coğrafyada irili ufaklı yüzlerce hamam inşa edilmiştir. Halkın
oldukça rağbet ettiği hamamlar o günün şartlarında toplumun ihtiyacına cevap
veren tesislerin başında gelmekteydi. Hamamlar aynı zamanda iyi gelir getiren
kurumlar arasındaydı. Bu sebeple hamamlar birçok vakıfın hayır eserlerine gelir
kaynağı olarak vakfedilmekteydi.2
Hamamlar çoğu kez bir külliye bünyesinde inşa edildiği gibi çarşı içinde
büyük bir caminin yanında veya şehrin büyük mahallelerinde müstakil olarak
da inşa edilmekteydi.3 Osmanlı dönemi hamamları umumi hamamlar ve özel
*
1
2
3
Doç. Dr., Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi,
[email protected]
Semavi Eyice, “Hamam”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 1997), 15/
402-406.
Eyice, “Hamam”, 15/412-414. Mesela Anadolu’nun en eski hamamlarından Kayseri’deki Kölük Hamamı
yakınındaki cami ve medreseye vakıf olarak tesis edilmiş önemli yapılardan biridir.
İstanbul’un fethinden hemen sonra şehirde hamam yapımına başlandığı bilinmektedir. Osmanlı döneminde
başkent İstanbul Suriçi (günümüzde Fatih ilçesi), Eyüp, Galata ve Üsküdar (bilâd-ı selâse) kadılıklarına
tâbi yerlerde toplamda 237 hamamın inşa edildiği belirtilmektedir. Eyice, “Hamam”, 15/415.
296
TEKIRDAĞ DIN KÜLTÜR TOPLUM
hamamlar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Umumi hamamlar çarşı ve deniz
hamamları4; özel hamamlar ise saray5, kışla, okul, hastane, tekke ve konak6
(köşk, yalı) hamamlarıdır. Osmanlı hamamı denildiğinde ilk akla gelen çarşı hamamlarıdır. Bunlar halk hamamı veya genel hamamlar diye de isimlendirilmektedir. Bu hamamlar ihtiyaca göre tek veya çifte hamam olmak üzere iki türlü de inşa
edilmekteydi. Osmanlı mimarisinin en zengin alanlarından biri olan bu hamamlar
kitabeli büyük bir giriş kapısı, su haznesi (kazan), külhan, soyunmalık (camekân),
sofa, ortasında aydınlık feneri olan büyük bir kubbe, göbek taşı, halvet, helâ ve
büyük hamamlarda kahve ocağı gibi yapılardan meydana gelmekteydi. Osmanlı
hamamları, sadece mimari açıdan değil Türk kültür ve folkloru bakımından da oldukça önemli bir yere sahiptir. Türk hamam kültürü yabancı seyyahların ilgisini
çeken konular arasında ilk sıralarda yer almaktadır.7
Osmanlı hamamları, batılılaşma, teknolojik kolaylıklar, şehirlerin altyapısının dönüşümü, imar faaliyetleri ve sosyo-ekonomik nedenlerden ötürü zamanla
eski önemini kaybedip ortadan kalkmaya başlamıştır. Değerli bir konumda yer
alan arsalarına ise gelir getiren binalar inşa edilmiştir. Ancak bazı tarihî, mimari
ve sanatsal değeri yüksek olanlar yıktırılmayıp asli fonksiyonuyla devam etmiş
veya çarşıya dönüştürülmüşlerdir.
1. Osmanlı Döneminden Cumhuriyet’e Tekirdağ Hamamlarının
Tarihsel Süreci
Rumeli’nin fethiyle 1357’de Osmanlı hâkimiyetine giren merkezlerden
biri olan Tekirdağ (Rodoscuk) ve çevresinde de ilk tesis edilen yapılar arasında hamamlar dikkat çekmektedir. Fatih Sultan Mehmet döneminde şehirde iki
hamam inşa edildiği bilinmektedir. Bunlardan birini Hekim Şirvânî, diğerini ise
Kasım Paşa yaptırmıştır.8 Belgelerde adlarına rastladığımız diğer hamam bânîleri
ise Rüstem Paşa, Piri Mehmet Paşa, Çandarlı İbrahim Paşa ve Çelebi Süleyman
4
5
6
7
8
Deniz hamamları: Deniz hamamları adından da anlaşıldığı üzere deniz kıyısında yer alan şehirlerde bulunmaktaydı.
Saray hamamları: Padişah, valide sultan, diğer hanedan mensupları ve harem sakinleri için inşa edilen
hamamlardır. Topkapı, Dolmabahçe, Yıldız ve Beylerbeyi Sarayı’ndaki hamamlar günümüze ulaşan örneklerdendir.
Konak hamamları: Özellikle Anadolu’da âyân konaklarında ana yapıdan ayrı müstakil olarak küçük boyutta
kâgir özel hamamlar inşa edilmekteydi. Birçok büyük konak yapısında genellikle bir hamam, ambar, su
kuyusu, mahzen, fırın ve sundurma bulunmaktaydı. Agron İslami, 1579 Numaralı Rodosçuk (Tekfurdağı)
Şer’iyye Sicilinin Transkripsiyonu ve Değerlendirilmesi (Sakarya: Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2010), 183; Mehmet Serez, Tekirdağ ve Çevresi Vakfiyeleri, (Tekirdağ:
Tekirdağ Valiliği Yayını, 1993), 108.
Eyice, “Hamam”, 15/415. Hamamlar gerek mimari açıdan gerekse de kültür ve medeniyet tarihi açısından
yabancıların ilgisini çekmeye devam etmektedir. Günümüzde İstanbul ve Bursa gibi Osmanlı devletine
başkentlik yapmış olan büyük şehirlerde turistlerin en çok rağbet gösterdiği yapılar arasında hamamlar
başta gelmektedir.
Hacer Ateş, “Tekirdağ”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 2011),
40/360.
OSMANLI DÖNEMI TEKIRDAĞ HAMAMLARI
297
Ağa’dır9. 17. yüzyılda Evliya Çelebi (ö. 1684?) şehirdeki çarşı hamamları ile ilgili “Der-temdîh-i hammâmât-ı cân hayât: Cümle (---) aded hammâm-ı dilsitânlardır, ammâ cümleden (---) (---) (---) (---) (---) ve (---) hammâmı” ifadelerini
kullanmış fakat hamamların sayısını ve isimlerini belirtmemiştir.10
19. yüzyılın sonu ve 20. Yüzyılın başlarında Tekirdağ merkezde dört adet
hamam bulunmaktaydı. Ahmed Bâdî Efendi (ö. 1908) bu hususta kitabında “Tekfurdağı’nda dört adet hamam vardır. Birincisi Eski Hamam demekle maruftur ki
çiftedir. İkincisi sâhib-i câmi Rüstem Paşa Hamamı’dır. Üçüncüsü vasat-ı şehirde Orta Hamam demekle maruftur. Dördüncüsü Yalı Hamamı’dır ki cesimdir
(büyüktür)” diye yazmaktadır.11
Tekirdağ’ın fethinden Cumhuriyet’in kuruluşuna kadar geçen süre içerisinde
birçok yapı gibi hamamların da depremler ve zamana bağlı tahribatlar sonucu
yıkılıp yeniden yapıldığı, zamanla birçok değişime uğradığı bilinen bir gerçektir.
15 ve 16. Yüzyıllarda kurulan hamamlara ait bilgiler ne yazık ki çok azdır. Hamamların yer ve isim tespitini zorlaştıran birçok etken bulunmaktadır. Bunlardan
en önemlisi ise yapıların ve yapı kitabelerinin günümüze ulaşmamış olmasıdır.
Şehrin değişen topografyası, yer adlarının farklılaşması, yapıların vakfiyelerdeki
isimleri ile halkın bu yapılara verdiği isimlerin farklı oluşu ve bu durumun arşiv
belgeleri ve şer’iyye sicilleri gibi kaynaklara aksetmesi de hamamların tespitini
zorlaştıran diğer sebepler arasında gösterilebilir.
2011 yılında yapılmış olan bir araştırmaya göre Tekirdağ ve ilçelerinde toplam 15 hamamın inşa edilmiş olduğu tespit edilmiştir.12 Bu rakam kaynak ve
belgelerin sunduğu bilgiler ışığında artmaktadır.
Şehirdeki hamamlarla ilgili dikkat çekici bir husus da hamam hisselerine
sahip olanların çoğunun kadın olmasıdır. Nitekim 19. yüzyılın ortalarında Te-
Pınar Doğanay, III. Selim Döneminde Rodoscuk (1789-1808), (Ankara: Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Doktora Tezi, 2020), 64.
10 Evliyâ Çelebi, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, nşr. Seyit Ali Kahraman – Yücel Dağlı – Robert Dankoff, 1.
Baskı (İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2003), VIII/326.
11 Ahmet Bâdî Efendi, Riyâz-ı Belde-i Edirne 20. Yüzyıla Kadar Osmanlı Edirne’si, nşr. Niyazi AdıgüzelRaşit Gündoğdu, (Edirne: Trakya Üniversitesi Yayını, 2014), 3/2071; Hümmet Kanal, 20. Yüzyıl Başlarında
Tekfurdağı Sancağı (1900-1912), (Sakarya: Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi,
2015), 173.
12 Serap Ayhan, Tekirdağ ve İlçelerindeki Türk Devri Yapıları (XIV-XVI. Yüzyıl), (Çanakkale: Çanakkale
Onsekiz Mart Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2011), 147. Bu çalışma adından
da anlaşılacağı üzere 15 ve 16. Yüzyılda inşa edilen hamamları ele almıştır. Çalışmaya göre 8 hamam
günümüze ulaşmazken, 7 hamam günümüze ulaşmıştır. Günümüze ulaşan hamamlardan bazıları harabe
halde iken biri orijinal özelliğini tamamen kaybetmiş durumdadır. Günümüze ulaşanlar: Saray Ayas Paşa
Hamamı, İnecik Umur Bey Hamamı, Şarköy Hamamı, Hayrabolu Ayşe Hatun Hamamı, Malkara Hamamı,
Güzelköy Hamamı ve Mürefte Hamamı.
9
298
TEKIRDAĞ DIN KÜLTÜR TOPLUM
kirdağ’daki hamam hisselerine sahip olanların genellikle kadınlar olduğu tespit
edilmiştir.13
Tekirdağ’da Çarşı hamamları dışında konak hamamları da oldukça yaygındı.
Evliya Çelebi 17. yüzyılda şehirde 147 adet konak hamamı olduğunu belirterek
bu hususta eserinde şu ifadelere yer verir: “Der-aded-i hammâmât-ı mahsûs-ı
sarây-ı a‘yân: Bu şehrin ümmü’l-ahbâr yârân-ı zarîfânlarından ve şehir kethudâsından istimâ‘ etdiğimiz üzre bu şehir içre yüz kırk yedi aded sarây ve evlerin
mahsûs hammâmları vardır deyü nakl etdiler ve sahîhdir, zîrâ halkı ehl-i ırz olup
ev hammâmlarına girirler”.14 Tekirdağ’daki konak hamamlarından biri Zahire Nazırı Ahmed Ağa’nın Cennet Hatun Mahallesi’ndeki konağının alt katında
yer alan hamamdı.15 Bir diğer konak hamamı da Orta Cami Mahallesi, Kolordu
Caddesi ve Belediye Otoparkı yanında günümüzde harabe halde duran yapıdır.
Konak yıkıldıktan sonra hamam ayrı bir şekilde harap olarak günümüze ulaşmış,
henüz tescili yapılmamıştır.16
Tekirdağ’da ayrıca sahil boyunca üç adet deniz hamamı bulunmaktaydı. Deniz hamamları öğleye kadar kadınlara, öğleden sonra erkeklere hizmet vermekteydi. Ancak Osmanlı döneminde bu deniz hamamlarının miktarı ve keyfiyeti
hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır.17
2. Tekirdağ’da Kurulmuş Olan Hamamlar: Rodoscuk Hamamları
Tekirdağ’ın merkezinde inşa edilmiş vakıf hamamları ile ilgili arşiv belgelerinde ve kaynaklarda birçok bilgi yer almaktadır. Aşağıda kaynaklar ve mevcut
araştırmalar ışığında şehirde tesis edilmiş olduğu anlaşılan on adet hamam hakkında bilgi vermeye çalışacağız.
2.1 Eski Yeni Hamam (Mehmet Paşa Hamamı / Kasım Paşa Hamamı /
Yeni Cami Hamamı)
Eski Cami (Camii-i Atik) Mahallesi’nde bulunmaktaydı. Kasımpaşa Vakfı’na bağlıydı. 16. yüzyılın ortalarında hamamın su haznesi, kurnaları ve su kuyuları oldukça harap bir durumdaydı. Bu tarihlerde işler vaziyette olduğunda üç
yıllık toplam gelirinin 9000 akçe olduğu tespit edilmiştir.18 Sicil kayıtlarından
13 Hatice Bayraktar, XIX. Yüzyılın Ortalarında Tekirdağ Kazası, (Edirne: Trakya Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2011), 143.
14 Evliyâ Çelebi, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, VIII/328.
15 Serez, Tekirdağ ve Çevresi Vakfiyeleri, 107-109.
16 Mehmet S. Serez, Sevdam Tekirdağ: Süleymanpaşa’nın Gizemli Tarihine Yolculuk, Hazırlayan: Sezai Kurt,
(Tekirdağ: Süleymanpaşa Belediyesi Kültür Yayınları, 2022), 296.
17 Mahmut Sümer, Tekirdağ’ın Eski Günleri, (İstanbul: Yeni Hamle Matbaası, 1970), 22-23; Mehmet S. Serez,
Sevdam Tekirdağ: Süleymanpaşa’nın Gizemli Tarihine Yolculuk, 379-380.
18 Hacer Ateş, Kuzey Marmara Sahilleri ve Ard Alanında Şehirleşmenin Tarihi Süreci: XVI.-XVII. Yüzyıllarda
Tekirdağ ve Yöresi, (İstanbul: İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, 2009), 104.
OSMANLI DÖNEMI TEKIRDAĞ HAMAMLARI
299
ve belgelerden anladığımıza göre hamam Mehmet Paşa ve Kasım Paşa Vakfı’na
bağlıydı.
17. yüzyılın başında 12 Ağustos 1600 tarihinde hamamı üç yıllığına 22.500
akçeye Veli b. Bali Efendi üzerine almıştı (deruhte etmişti). Her altı ayda bir de
hamamın günlük kesintisi olan (kıstü’l-yevm) 3.750 akçeyi vakfa aktaracaktı. Bu
tarihte Kasım Paşa Vakfı’nın câbisi Câfer, onun yerine bakan ise Nasuh Efendi
idi.19 Aradan geçen beş ay zarfında hamam gayet güzel işletilmekteydi. Bundan
önce Sağır Recep’in idaresinde iken külhan yakılmadığı için Müslümanlar girmeye çekinirken herkes beş altı aydır Veli Efendi’ye ve vakfa dua etmekteydi.
Hal böyle iken Sağır Recep garez edip hamamı tekrar eline geçirmek istemiş,
şehrin ileri gelenleri buna rıza göstermeyip biz Veli Efendi’den hoşnuduz diyerek
mahkemeye başvurmuşlardı. Bunlar arasında Mehmet Paşa Vakfı’nın câbilerinden Cafer Bey de vardı. Mahkeme, altı ay önceki şartlar aynen geçerli olacak
şekilde Veli b. Bali’nin hamamcılığa devam etmesine karar vermişti.20 Havsa
İmareti mütevellisi, Ahmed Beşe adlı kişinin merhum Mehmet Paşa Hamamı’nı
1601 yılı mart ayından başlayarak üç seneliğine 23.000 akçeye iltizam etmek
istediğini, daha önce de hamamcısı olduğunu, halkın kendini şükranla andığını,
dolayısıyla işletme hakkının yine kendisine verilmesini Tekirdağ kadısından rica
etmişti.21 1601 senesinde hamamın yanında (Mehmet Beşe Hamamı kurbunda)
merhum Perviz Efendi’nin Boyahanesi dükkanı bulunmaktaydı.22
1624 senesi ağustos ayında Cami-i Atik mahallesi ahalisi mahkemeye giderek Yeni Cami Hamamcısı İbrahim Bey b. Abdi’den şikayetçi olmuşlardı. Şikâyet
konusu ise İbrahim Bey tarafından hamamın hemen yanında mezbaha (salhane)
şeklinde kasap dükkanları açmış olmasıydı. Şehrin fethinden bu yana hamamın
her iki yanında hiç kasap dükkânı açılmamış iken İbrahim Bey’in burada kasap dükkanları açmasının doğru olmadığını düşünen mahalleli kan kokusundan
ve akan kanlardan hamama gelenlerin ve yoldan geçen Müslümanların oldukça
rahatsız olduğunu belirtmişlerdi. Birkaç kez de bu dükkanların kaldırılıp, yasaklanmasını talep ederek ikazda bulunmuşlardı. İbrahim Bey de kendini savunarak bu kasap dükkanlarını kendinden önceki hamamcıların açtığını ifade etmişti.
Mahkeme şikayetler üzerine İbrahim Bey’den bu dükkanları kaldırmasını tenbih
etmişti.23
19 Derya Aras, 16. yy. 1541 Nolu Rodoscuk (Tekirdağ) Şeriye Sicili Transkripsiyon ve Tahlili, (Edirne: Trakya
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2019), 82.
20 Aras, 16. yy. 1541 Nolu Rodoscuk (Tekirdağ) Şeriye Sicili Transkripsiyon ve Tahlili, 259-260.
21 Aras, 16. yy. 1541 Nolu Rodoscuk (Tekirdağ) Şeriye Sicili Transkripsiyon ve Tahlili, 306.
22 Aras, 16. yy. 1541 Nolu Rodoscuk (Tekirdağ) Şeriye Sicili Transkripsiyon ve Tahlili, 307.
23 Şeyda İbicioğlu, 1572 No’lu Tekirdağ (Rodosçuk) Şer’iyye Sicili Transkripsiyonu ve Tahlili, (İstanbul:
İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2016), 115.
300
TEKIRDAĞ DIN KÜLTÜR TOPLUM
Rodoscuk’ta bulunan merhum Mehmed Paşa evkafının bilfiil mütevellisi
olan Ali Bey vakfa ait Çifte Hamamı üst katı da bulunan bir evle beraber mahkeme huzurunda 1624 kasım ayından itibaren üç yıl boyunca “her üç ayda bir kıstü’l-yevmini edâ etmek üzere” kırk yedi bin akçeye İbrahim Bey bin Abdullah’a
îcâr (kiralamış) eylemişti.24
16 Kasım 1714 tarihinde hamamın su yolcusu olarak Panayot veled-i Murad? zimmi tayin edilmişti. Bundan önce su yolcu görevini günlük dört akçe ile
Kostantin veled-i Yani yapmaktaydı. Fakat vakfın sularını zayi ettiği için bu görevden alınmıştı.25
Veziriazam Şehid Mehmed Paşa evkafından olup Eskiyeni Hamam diye bilinen vakıf, çifte hamama icareteyn ile mutasarrıf olan Hacı Mustafa bin Hacı
Hasan’ın hiç çocuğu olmadan vefat etmesi ile Hacı Süleyman vekaleten 1750
Aralık ayında diğer Mustafa bin Ahmed’e ferağ etmişti. Mustafa bin Ahmed ise;
hamamı kiraya vermek istememiş bu yüzden Mustafa b. Ahmed’in bunu yapmasını engellenmek için İstanbul’a dilekçe gönderilmişti.26
2.2. Piri Mehmet Paşa Hamamı
Belgelerde adı geçen hamamlardan biri de Pirî Mehmet Paşa Hamamı’dır.
Hamam, Pîr Mehmet Paşa’nın Silivri’deki külliyesine gelir getirmek üzere akarları arasında kiraya verilmiş bir yapıydı ve burayla ilgili arzuhalde hamamın idaresine müdahale edilmemesi istenmekteydi.27
2.3. Rüstem Paşa Hamamı / Paşa Hamamı
Hamam, Mimar Sinan Caddesi’nin üzerinde 366 ada 4 parselde yer almaktaydı. Rüstem Paşa’nın hayatı boyunca inşa ettirdiği otuz iki hamamdan biri
olup Tekirdağ’da kendi adına kurmuş olduğu külliyenin bir birimidir.28 Mimar
24 İbicioğlu, 1572 No’lu Tekirdağ (Rodosçuk) Şer’iyye Sicili Transkripsiyonu ve Tahlili, 273. Şahitler arasında
Yeniçeriler Serdarı Rıdvan Bey, Hamamcı Hacı Muslihiddin, Mehmet Paşa Vakfı’nın kâtibi Osman Çelebi
ve Subaşı Mehmed Bey gibi dikkat çekici isimler yer almaktadır.
25 BOA, C.BLD, 81/4008. Tarihi: Hicrî 09-11-1126. Milâdî 16 Kasım 1714.
26 BOA., AE.SMHD.I. 99/6983. H. 27-02-1168. M. 26 Aralık 1750.
27 BOA., C.EV. 335/17041. H. 15-10-1190, M. 27 Kasım 1776; Ateş, 1533 nolu Rodoscuk Şeriyye Siciline
dayanarak Piri Mehmet Paşa’nın burada bir çifte hamam inşa ettirdiğini ve bu hamamın gelirlerini
Havsa’daki imareti ile camiine vakfettiğini belirtmektedir. Bakınız: Ateş, Kuzey Marmara Sahilleri ve
Ard Alanında Şehirleşmenin Tarihi Süreci: XVI.-XVII. Yüzyıllarda Tekirdağ ve Yöresi, 104. Bu durumda
iki belge arasında bir çelişki ortaya çıkmaktadır. Bu da iki ihtimali doğurmaktadır. Birincisi Piri Mehmet
Paşa’nın Silivri’de vakıf eserleri olduğuna göre bu hamamı Piri Mehmet Paşa inşa ettirmiştir, ikincisi
Havsa’da Sokullu Şehit Mehmet Paşa’nın vakıf eserleri olduğuna göre hamamı Sokullu Mehmet Paşa
inşa ettirmiştir. Bu durumun açıklığa kavuşması için dönemin Rodoscuk Şeriyye sicillerinin yanısıra iki
paşanın hazırlatmış olduğu vakfiyeler, Vakıflar ve Osmanlı Arşivi’ndeki ilgili bütün belgelerin incelenmesi
gerekmektedir.
28 Hacı Ahmet Arslantürk, Bir Bürokrat ve Yatırımcı Olarak Kanuni Sultan Süleyman’ın Veziriazamı Rüstem
Paşa, (İstanbul: Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, 2011), 83; Serez, Tekirdağ
ve Çevresi Vakfiyeleri, 97.
OSMANLI DÖNEMI TEKIRDAĞ HAMAMLARI
301
Sinan’ın ifadesiyle “Kasaba-i Rodoscuk’ta bi-mennihi Teâlâ binâ buyurdukları
cami-i şerîfe muttasıl çifte hamam”dır.29
Hamam, medresenin doğu duvarına bitişik bir konumda yer almaktaydı.
Paşa Hamamı olarak da anılmaktaydı. Erkekler kısmının soyunmalık, sıcaklık ve
halvet bölümlerinin her üçü de kare planlı ve kubbe ile, ılıklık bölümü ise tonoz
ile örtülüydü. Kadınlar kısmının soyunmalık bölümü kareye yakın dikdörtgen
planlı ve kubbeliydi. Sıcaklık bölümü iki halvet hücresinden oluşmaktaydı. Ilıklık bölümü tonoz örtülüydü.30
17. yüzyıl başlarında Rüstem Paşa Hamamı’nın karşısında keçeci dükkanları
bulunmaktaydı.31 Bu da hamamın o dönem için şehrin merkezinde çarşıyla iç içe
bir konumda olduğunu göstermektedir.
Hamam 1624 Ekim ayından itibaren üç yıllığına, her üç ayda bir “kıstü’l-yevm”ini vermek üzere günlük 3000 akçeye vakıf mütevellisi Muhammed Bey tarafından Süleyman Çelebi’ye icara verilmişti (kiralanmıştı).32
1665 yılı haziran ayında külliyenin cami, imaret ve hamamına akmakta olan
suyun geldiği yol üzerinde bazı mahallelerdeki haneler tarafından kirletildiği anlaşılmış ve bunun önlenmesi için mahkemeye başvurulmuştu.33
19. yüzyılın ortalarında Paşa Hamamı’nın iki hissedarının olduğu 517 kuruş
kıymete sahip olduğu anlaşılmaktadır.34
Hamam zaman içerisinde birçok kez tamir görmüş olmalıdır. Bu tamirlerden
biri de 1774 senesi mart ayında gerçekleşmiştir. Bu tamiratta 3300 kuruş masrafla
hamamın kurşunları onarılmıştır.35
Tekirdağ’ın işgalinde Ermeniler tarafından hamamın kazanları tahrip edilmiş,
bakırları da parçalanmıştı. Bu işgal sürecinde hamamın ahşap çatısı da yıkılmıştı.
Hamam bundan sonra faaliyetini kaybetmiş ve depo olarak kiraya verilmişti.36
29 Gülçin Küçükkaya, “Mimar Sinan Dönemi İstanbul-Belgrad Arası Menzil Yapıları Hakkında Bir Deneme”,
Vakıflar Dergisi, 21 (1990), 220.
30 N. Çiçek Akçıl, “Rüstem Paşa Külliyesi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV
Yayınları, 2008), 35/294.
31 Fatma Özaba, 17. Yüzyıl Başına Ait Şer’iyye Siciline Göre Tekirdağ’da Sosyal ve Ekonomik Hayat: Kaynak
ve Değerlendirme, (Tekirdağ: Namık Kemal Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,
2018), 84, 348, 350, 352.
32 İbicioğlu, 1572 No’lu Tekirdağ (Rodosçuk) Şer’iyye Sicili Transkripsiyonu ve Tahlili, 249.
33 Furkan Sarı, 1509 Numaralı Rodoscuk Şer’iyye Sicilinin Transkripsiyonu ve Değerlendirilmesi, (Sakarya:
Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2019), 302-306.
34 Bayraktar, XIX. Yüzyılın Ortalarında Tekirdağ Kazası, 143-144.
35 Murat Alkan, “Tarihi Süreçte Tekirdağ Rüstem Paşa Külliyesi”, Türk Dünyası Araştırmaları 124 /244,
(2020), 46.
36 Serez, Sevdam Tekirdağ: Süleymanpaşa’nın Gizemli Tarihine Yolculuk, 301.
TEKIRDAĞ DIN KÜLTÜR TOPLUM
302
1940’larda harap bir vaziyette olan yapı depo olarak kullanılmaktaydı.37 Günümüzde şahıs malı olan bu yer yakın geçmişte market olarak kullanılmaktaydı.
2.4. Orta Hamamı
Erkek ve kadınlar için çifte hamam olarak inşa edilen bu yapının bânisinin
Çelebi Süleyman Ağa olduğu belirtilmektedir. Hamam, Orta Camii ile Cumhuriyet Meydanı’nın yanında yer almaktaydı. Caminin Namık Kemal Parkı’na bakan
tarafındaydı.38 Hamama dair herhangi bir yapı veya tecdid kitabesi günümüze
ulaşmadığından hamamın net olarak hangi vakfa ait olduğu bilinmemektedir.
Rüstem Paşa Vakfı’na bağlı bir hamam olması muhtemeldir. Bu konuda şeriye
sicillerine yansıyan ifadeler bu ihtimali güçlendirmektedir. 1624 yılında Rüstem
Paşa vakıflarına bilfiil mütevelli olan Muhammed Bey b. Hasan el-Bevvâbu’sSultânî, Rüstem Paşa evkafından olan “Orta Hamamı demekle maruf çifte hamamı” mahkeme huzurunda 14 Ekim 1624 tarihinden itibaren üç yıl boyunca “her
üç ayda bir kıstü’l-yevmini edâ etmek üzere” yirmi bin akçeye Hacı Muhammed
bin Abdullah’a îcâr (kiralamış) eylemiştir.39
16 Ekim 1764 tarihinde Rodoscuk nâibi İbrâhim Efendi’ye gönderilen bir
hükümde ise hamamın tasarruf hakkı ile ilgili bir davanın karara bağlanması emredilmişti. Tekirdağ sakinlerinden olan Şerîfe Fatma Hâtun, Cağalzâde evkâfından Orta Hamam olarak bilinen çifte hamamın, babası Seyyid Mustafa Ağa’nın
icareti ve tasarrufunda iken babasının ölümüyle bu hakkın kendisine intikal etmiş
olduğunu lâkin o tarihlerde küçük yaşta bulunduğundan ve akıl bâliğ olmamasından dolayı bu hak o yıllarda hamamın tasarrufu eline geçen Ayşe binti Hüseyin
Ağa tarafından diğer Fatma’nın babası Hacı Halil Ağa’ya feragat edilerek onun
eline geçmiştir. Şerife Fatma Hatun akıl bâliğ olduğu zaman hakkını talep etmiş
ancak diğer Fatma Hatun babamdan bana geçti diyerek hamam üzerindeki tasarrufundan vazgeçmemiş ve bunun üzerine durum mahkemeye intikal etmişti.
Mahkemede görülen dava sonucunda 400 kuruşa sulh olunmuş ve bu sulh bedeli karşılığında Şerife Fatma tüm haklarından ve davadan vazgeçmiş, şahitlerin40
37 Hikmet Çevik, Tekirdağ Tarihi Araştırmaları, (İstanbul: Ahmet Sait Basımevi, 1949), 83.
38 Serez, Sevdam Tekirdağ: Süleymanpaşa’nın Gizemli Tarihine Yolculuk, 296.
39 İbicioğlu, 1572 No’lu Tekirdağ (Rodosçuk) Şer’iyye Sicili Transkripsiyonu ve Tahlili, 249. Burada adı geçen Orta Hamam ile Paşa Hamamı diye bilinen Rüstem Paşa Hamamı’nın aynı hamam mı yoksa vakfa
bağlı diğer başka bir hamam mı olduğu net bir şekilde belli değildir. Rüstem Paşa hamamı için de benzer
bir kiralama süreci izlenmiş aynı şahitlerin olduğu, aynı gün ve tarihli kararda başka bir isme kiralanmıştır.
Rüstem Paşa Hamamı ile ilgili hükümde özetle şu şekilde benzer ifadeler bulunmaktadır: Rüstem Paşa vakıflarından olan ve Paşa Hamamı diye bilinen çifte hamam, vakıf mütevellisi Muhammed Bey b. Hasan elBevvâbu’s-Sultânî tarafından mahkeme huzurunda 14 Ekim 1624 tarihinden itibaren üç yıl boyunca “her üç
ayda bir kıstü’l-yevmini almak edâ etmek üzere” günlük üç bin akçeye Süleyman Çelebi’ye îcâr (kiralamış)
eylemiştir. İbicioğlu, 1572 No’lu Tekirdağ (Rodosçuk) Şer’iyye Sicili Transkripsiyonu ve Tahlili, 248-249.
40 Mahkemede hazır bulunan şahitler arasında Şeyh Mustafa Efendi, Müderris Osman Efendi ve İmam Ali
Efendi gibi şehrin diğer ileri gelenlerinden önemli ve güvenilir kişiler yer almaktadır. BOA., C.BLD.
58/2893. H. 19-04-1178. M. 16 Ekim 1764.
OSMANLI DÖNEMI TEKIRDAĞ HAMAMLARI
303
ve vakıf mütevellîsi İsmail Ağa bin Abdullah Ağa’nın reyiyle hamamın tasarrufu
diğer Fatma’ya verilmiştir.41
19. yüzyılın ortalarında Orta Hamam’ın iki kişiye ait 775 kuruş değerin toplamı 1550 kuruş olduğu tespit edilmiştir.42
Mahmut Sümer, hamamın mermer umumi helalarla birlikte 4 Ağustos 1944
tarihinde belediye tarafından cadde genişletme çalışmaları sırasında dükkanlarla
birlikte yıktırılmış olduğunu yazar.43 Hikmet Çevik’e göre ise 1945 senesinde
oldukça harap bir vaziyette bulunan yapı yıktırılarak yeri düzletilip meydana katılmıştır.44
2.5. Eski Hamam / Atik Hamam (Çarşı Hamamı)
Eski Cami’nin karşısında yer almaktaydı. Şimdiki Belediye İş Merkezi’nin
yerindeydi. Tekirdağ Ayânı Çelebi Süleyman Ağa tarafından inşa ettirilmiştir.
1930’larda metruk bir vaziyette bulunan hamam 1936’da yol genişletme çalışmaları neticesi yıktırılmıştır. Hamamın inşa kitabesi maalesef mevcut değildir.
Yerine ise Çelebi Ağa vârisleri tarafından Tekirdağ Belediyesi’nin katkılarıyla
belediyeye ait olmak üzere kârgir dükkanlar yapılmıştır. Hamamın taşları ise çarşıdan iskeleye inen yolun yan duvarlarında kullanılmıştır. Hikmet Çevik hamamla ilgili olarak “Zannımca yol eski camiye doğru kaydırılıp bu büyük eser bırakılsaydı daha iyi olurdu. Ve tamir görünce şimdiki hamamdan daha çok işlerdi”
değerlendirmesinde bulunmuştur.45
19. yüzyılın ortalarında Atik Hamam’ın üç kişilik hissesi bulunmaktaydı.
Hisse 1033 kuruş, sülüsan hisse 2067 kuruş ve gedik hisse 3100 kuruş olmak
üzere toplam değeri 6200 kuruştu.46
Mehmet Serez, dükkanların arkasının açık sinema olarak kullanıldığını daha
sonra ise belediye başkanı Cemal Ünlüsaraç zamanında belediye iş hanı inşa edilmiştir bilgisini vermektedir.47
41 BOA., C.BLD. 58/2893. H. 19-04-1178. M. 16 Ekim 1764. Bu konuda ayrıca bakınız: BOA., C.BLD.
79/4755. H. 29-01-1177. M. 9 Ağustos 1763.
42 Bayraktar, XIX. Yüzyılın Ortalarında Tekirdağ Kazası, 143-144
43 Sümer, Tekirdağ’ın Eski Günleri, 60.
44 Çevik, Tekirdağ Tarihi Araştırmaları, 83.
45 Serez, Sevdam Tekirdağ: Süleymanpaşa’nın Gizemli Tarihine Yolculuk, 296; Çevik, Tekirdağ Tarihi Araştırmaları, 83.
46 Bayraktar, XIX. Yüzyılın Ortalarında Tekirdağ Kazası, 143-144.
47 Serez, Sevdam Tekirdağ: Süleymanpaşa’nın Gizemli Tarihine Yolculuk, 296. Hamamın yeri bir dönem yazlık sinema olarak kullanılmış, bir müddet sonra ise çarşı yapılmıştır. Daha sonraları Belediye Pasajı ve Belediye iş Merkezi yapılmıştır. İş Merkezindeki 1. Noter’in bulunduğu yer hamamın su kaynağına oldukça
yakın olup hâlâ su çıktığı rivâyet olmaktadır. Binanın yanındaki sokağın adı günümüzde Külhan Sokak’tır.
304
TEKIRDAĞ DIN KÜLTÜR TOPLUM
2.6. Yalı Hamamı / Çandarlızade Ibrahim Paşa Hamamı
Hamam, Turgut Mahallesi, Hamam Bayırı Sokak, 113 ada, 21 parselde yer
almaktadır.48 Tekirdağ il merkezinde günümüze ulaşan tek hamamdır. Yahudi
Mahallesi olarak bilinen mahallededir. Hamama ait inşa kitabesi günümüze ulaşmamıştır. Kitabenin Osmanlı döneminde meydana gelen büyük depremlerden
birinde yerinden düşüp sonradan kaybolmuş olma ihtimali oldukça yüksektir.
Dolayısıyla yapım tarihi ve bânîsi net olarak bilinememektedir.
Mehmet Serez’in görüşüne göre hamam, Çandarlı Halil Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa’nın vakıfları arasında yer almaktadır. Yalı Hamamı civarında Mahmud
Efendi (Kurd Mahmud)’nin mağazalarının olduğu yerde, eski adıyla Hanlar Sokağı’nda, eski Tekirdağ Piyasası Cehennemdere denilen bugün Yuvam Apartmanı’nın olduğu yer ile İskele Mağazalarının bulunduğu yer arasındaki mevkide
İbrahim Paşa bir de cami inşa ettirip vakfetmişti. Cami 1912 Depremi’nde yıkılmıştır. Yıkıntıları ise Selam Ağa Sokağı’na çıkan yolun altında olup bir bölümü
de Toprak Mahsülleri Ofisi binalarına doğru uzanmaktadır.49
1722 senesi Ekim ayında Yalı Hamamı’nın hamamcısı olarak Mehmed Çelebi b. Mustafa’nın adı geçmektedir.50
Hamam, büyük bir çifte hamam yapısı olarak kadın ve erkeklere ayrılan iki
bölümden meydana gelmektedir. İki büyük kubbesi bulunan hamamın kadın ve
erkek bölümlerinde on dörder kurna bulunmaktadır. 1940’larda faaliyette olan
hamam, 1944’te belediye tarafından dokuz bin liraya satın alınmış daha sonra
on yedi bin lira masrafla geniş çaplı bir tamirattan geçirilmiştir.51 2018 yılında
başlayan restorasyon çalışmaları 2020 yılında tamamlanmış ve hamam yeniden
hizmet verir duruma gelmiştir.
2.7. Çoban Mustafa Paşa Hamamı
Tekirdağ’da XVI. yüzyılda Çoban Mustafa Paşa Vakfı’na bağlı olarak bir
hamamın bulunduğu kayıtlarda geçmektedir.52
2.8. Hacı Mehmed bin Ibrahim el-Hekim Şirvani Hamamı
Tekirdağ’ın eski mahallelerinden biri olan Hacı Mehmet Mahallesine adını
veren Hacı Mehmed Camii ile birlikte XV. Yüzyılın ikinci yarısında inşa edilmiş
48 Tekirdağ İli Kültür Envanteri, Tekirdağ, 2014, 30.
49 Serez, Tekirdağ ve Çevresi Vakfiyeleri, 84; Serez, Sevdam Tekirdağ: Süleymanpaşa’nın Gizemli Tarihine
Yolculuk, 295.
50 Ebru Muslu, 1647 Nr. Şer’iyye Sicilinin Işığında Lale Devri’nin İlk Yıllarında Tekirdağ (1721-1724)
(Tekirdağ: Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2021) 195.
51 Çevik, Tekirdağ Tarihi Araştırmaları, 83.
52 M. Tayyib Gökbilgin, Müesseseler Tarihimizin Kayıtlarından: 1579 Senesinin Rumeli Sadâreti Sicillerinden
Bâzı Önemli Kayıtlar, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi 25 (1971), 81.
OSMANLI DÖNEMI TEKIRDAĞ HAMAMLARI
305
olmalıdır. Hamama dair en erken kayıtlardan biri 1492 tarihidir. Yıllık gelirinin
3000 akçe olduğu anlaşılmaktadır. Mahallenin merkezini oluşturan cami ve hamamın Çiftlikönü’nde olduğu tahmin edilmektedir.53
Eski Cami Mahallesi’nde yer alan hamamın Eski Cami yanında olduğu, 16.
Yüzyıla kadar birçok kez tamir gördüğü, 16. Yüzyılın ikinci yarısında üç yıllık
toplam kira gelirinin 700 akçe olduğu ve gelirlerinin Eski Cami’nin masrafları
için kullanıldığı belirtilmektedir.54
2.9. Yusuf Efendi Hamamı
Belgelerde adı geçen Tekirdağ hamamlarından biri de Yusuf Efendi Hamamı’dır. Vakıf kurucusu Evrenos Hacı Yusuf Efendi’dir.55 28 Nisan 1723 tarihinde
hamama su, Kayı Köyü tarafından gelmekteydi. Hacı Mustafa kendi suyunun bir
miktarını hamama ve vakfın çeşmelerine sadaka eylemişti. Bu tarihte hamama,
vekaleten Mehmet Çelebi b. Mustafa bakmaktaydı.56
Bu hamamla ilgili bir belgeye göre Merhum Yusuf Efendi evkafından Rodoscuk’ta bulunan çifte hamamının hamamcısı Mehmet Çelebi on onbeş bin akçe
tamir ile vücuda gelmiş su yollarının ve bazı mahallerinin kışın şiddetli geçmesi
neticesi tamamen tamirinin lazım olduğu, kazan dahi su dolmaz külliyetli tamire
muhtaçtır diye tamiri deruhte etmeyip hamamı kapatmış, anahtarını vakfa teslim
etmişti. Ancak üç ay boyunca kimse talip olmamıştı. Belgede ayrıca şu ifadeler
geçmektedir: “Hamamın tamir olunması vakfa infağ? Sultanımızın iznine muhtaç
olunmakta ricamız odur ki hala Rodoscuk nâibi ve diğerlerine keşfi ilamı eyleyegeldiğinden oradaki hamamcılar, mimar marifetiyle keşf ve mahallinde tamiri
kabul etmeyip tebdil olunması lazım gelirse sair tamiratının ilamı ile İstanbul’a
gönderip müfettiş marifetiyle izn ve tebdil olunması ferman buyurulması mercudur. Mütevelli Hasan Yusuf”.57
2.10. Yeşil Direkli Hamamı
4 Mart 1840 tarihli bir belgede Tekirdağ’da Yeşildirekli adında bir hamamın
adı geçmektedir. Belgedeki bilgilere göre Rodoscuk İbrahim Bey Mahallesi ahalisinden olup yine bu şehirde İbrahim Han evkafı müsakkafatından Yeşil Direkli diye
bilinmekte olan hamamın daha önce hamamcısı olan Hacı Mustafa kendi malından
53 Serez, Tekirdağ ve Çevresi Vakfiyeleri, 86-87; Özlem Sert, Rodosçuk: Osmanlılar Döneminde Esamesi
Geçen İnsanların Şehri, (Tekirdağ: Süleymanpaşa Belediyesi Yayını, 2017), 234-235.
54 Ateş, Kuzey Marmara Sahilleri ve Ard Alanında Şehirleşmenin Tarihi Süreci: XVI.-XVII. Yüzyıllarda Tekirdağ ve Yöresi, 104.
55 BOA, C.EV. 571/28830. H. 18-11-1183), M. 15 Mart 1770. Bu tarihte vakıf mütevellisi Derviş Ahmet
Hamdi Efendi’dir.
56 Muslu, 1647 Nr. Şer’iyye Sicilinin Işığında Lale Devri’nin İlk Yıllarında Tekirdağ (1721-1724), 291-293.
57 BOA., C.BLD. 54/2667. H. 29-12-1255, M. 14 Nisan 1839.
TEKIRDAĞ DIN KÜLTÜR TOPLUM
306
üç masura su iştira edip mahallede bulunan üç adet çeşmeye cari olmak üzere müdahale etmek gerekmezken şimdiki Yeşil Direkli hamamı, hamamcısı olan Seyyid
Ahmet çıkıp bu su hamama mahsustur diye çeşmelere akan yolları iptal edip hamama akıtmıştı. Bu eylem vakıfın şartına aykırı olduğu, ayrıca zaruret ve meşakkate
yol açtığından müdahaleye son verilmesi için Seyyid Ahmed’in bu işten vazgeçirilerek uyarılması yönünde mahalle halkı tarafından bir arzuhal verilmişti.58
3. Tekirdağ Çevresinde ve Ilçelerindeki Hamamlar
Osmanlı tarihi boyunca Tekirdağ’a bağlı merkezlerden Malkara’da 5, Hayrabolu’da 3, Çorlu’da 2, Şarköy’de 2, Saray, Güzelköy, Mürefte ve İnecik’te birer
hamam tesis edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. 19. Yüzyılın sonuna gelindiğinde
Malkara’da 2, Hayrabolu’da 2, Şarköy’de 2 ve Çorlu’da 1 hamamın mevcut olduğu görülmektedir.59
3.1. Çorlu Hamamları
Çorlu’da 1529 senesinde iki adet çifte hamam bulunmaktaydı.60 17. Yüzyılda
Evliya Çelebi bu iki hamamla ilgili şu bilgileri vermektedir: “Ve cümle iki hammâmdır. Evvelâ Taye Hâtûn hammâmı, binâsı ve hevâsı latîf çifte hammâmdır
ammâ suları sûrdur (tuzlu, kekremsi). Ve İmâret hammâmı, Süleymân Hân’ındır,
bu dahi çiftedir. Bunlardan mâ‘adâ hâs [u] âm yokdur. Lâkin yiğirmi altı hâs-ı
nâs içün hânedân hammâmları vardır”.61 Evliya Çelebi’nin vermiş olduğu bu
bilgiye göre Çorlu’da 26 adet konak ve saray hamamı mevcuttu.
Çorlu’daki en eski hamamlardan biri olan Dâye Hatun Hamamı, Dâye (Ümmügülsüm) Hâtun ve kızı Hundî Hatun’un vakfına bağlı olan çifte hamamdı. Fatih Sultan Mehmed’in süt annesi Dâye (Taya) Ümmügülsüm Hatun’dan sonra vakıf, kızı Hundî Hatun’a geçmişti. Hundî Hatun, İmrahor İlyas Bey’in hanımıydı.
İmrahor İlyas Bey ve Hundî Hatun kurmuş oldukları vakıflarla Çorlu’nun imarında ve gelişmesinde büyük katkı sağlamış isimlerdi. Hamamın gelirleri Dâye
Hatun’un İstanbul ve Edirne’de inşa ettirmiş oldukları eserlere vakfedilmişti.62
1568 tarihli kayda göre hamamdan senelik 8000 akçe hasılat elde ediliyordu.63
58 BOA, C.BLD. 146/7274. H. 29-12-1255, M. 14 Nisan 1839.
59 Salnâme-i Vilâyet-i Edirne, (Edirne: Edirne Vilayet Matbaası, 1309), 364; Ahmet Bâdî Efendi, Riyâz-ı
Belde-i Edirne 20. Yüzyıla Kadar Osmanlı Edirne’si, 3/2097; Kanal, 20. Yüzyıl Başlarında Tekfurdağı
Sancağı (1900-1912), 173; Ayhan, Tekirdağ ve İlçelerindeki Türk Devri Yapıları (XIV-XVI. Yüzyıl), 147.
60 Serez, Tekirdağ ve Çevresi Vakfiyeleri, 91.
61 Evliyâ Çelebi, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, III/160-161.
62 Serez, Tekirdağ ve Çevresi Vakfiyeleri, 58-59; Ayhan, Tekirdağ ve İlçelerindeki Türk Devri Yapıları (XIVXVI. Yüzyıl), 22.
63 M. Tayyib Gökbilgin, XV-XVI. Asırlarda Edirne ve Paşa Livası: Vakıflar-Mülkler-Mukataalar, (İstanbul:
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, 1952), 324.
OSMANLI DÖNEMI TEKIRDAĞ HAMAMLARI
307
Osmanlı döneminin sonlarında harap durumda olan hamam, cumhuriyet döneminin ilk yıllarında ortadan kaldırılmış olmalıdır.
Çorlu’daki bir diğer hamam ise Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptırmış olduğu külliyenin bünyesinde yer alan çifte hamam (İmaret Hamamı) idi. 4 Mart
1737 senesinde Sultan Süleyman Han Hamamı’nın hamamcısı Emine Hanım’dı.
Hamamın bu tarihlerden önce kirası senede yalnız yedişer bin akçe kira idi. Birkaç sene içinde bu kira on yedi bin ve on sekiz bine çıkmıştı. Emine Hanım beş
senede üç yüz kuruş zararı olduğu için Sultan I. Mahmud’a eskiden olduğu gibi
yine uygun bir bedele zararı teberru etmek şartı üzere hamamcı olmak üzere atanması için arzuhalde bulunmuştu.64
Hamam günümüzde Cumhuriyet Meydanı’nın olduğu yerde (eskiden Padişah Çeşmesi Meydanı) bulunmaktaydı.65 Hamam Çorlu’da ana cadde üzerinde
yer almakta iken Anıtlar Kurulu’nun kararına rağmen dönemin belediye başkanı
Dr. Zeki Erataman tarafından 1959 yılında yıktırılmıştır. Belediye hamamı yıktırarak arsasına banka binası yaptırmak istemekteydi. Gayrimenkul Eski Eserler ve
Anıtlar Yüksek Kurulu hamamla ilgili 2/8/1956 tarihli kararında “Mimar Sinan
yapısı eski bir eser olan işbu hamamın hiçbir suretle yıktırılamayacağına ekseriyetle karar verildi” hükmünü vermişti.66
3.2. Umur Bey Hamamı (Inecik Hamamı)
Saruca Paşa’nın oğlu Umur Bey tarafından 15. yüzyılda inşa ettirildiği düşünülmektedir. Umur Bey’in vakıf eserlerinin giderleri için İnecik’teki hamam gelirlerinden de pay alınmaktaydı. İnecik (Eyne Pazarı) nahiyesindeki bu hamamdan ve dükkân kiralarından (hamam kıstı ve kira gelirleri) yıllık 3900 akçe hasılat
elde edildiği kayıtlarda geçmektedir67. Umur Bey Camii’nin yakınında bulunan
bu hamamın vakfa yıllık kira getirisi 2300 akçeydi.68
Hamamın 1466 senesi yıllık geliri 680 akçe iken 1515 senesi yıllık geliri
2300 akçeydi. Cami ve hamamın tamiri için Nusret Fakih Çiftliği’nin gelirleri
kullanılmaktaydı. 1725 senesinde cami ile hamam harap durumdaydı. Vakıf gelirleri oldukça azaldığı için gereken tamir yapılamamaktaydı.69 1840 senesinde
cami ile hamamın durumu bakımsızlık ve ilgisizlikten dolayı yine harap bir vaBOA. TSMA.e. 838/16-6. H. 02-11-1149, M. 4 Mart 1737.
Mine Şenel, Çorlu Kazası’nın Tarihçesi, (İstanbul Üniversitesi, Tarih Bölümü, Mezuniyet Tezi, 1964), 93.
“Haberler: Çorlu’da Medeniyet ve Kanun Dışı Bir Olay”, Arkitekt, 27/296, (1959), 123.
Serez, Tekirdağ ve Çevresi Vakfiyeleri, 81.
Ateş, Kuzey Marmara Sahilleri ve Ard Alanında Şehirleşmenin Tarihi Süreci: XVI.-XVII. Yüzyıllarda Tekirdağ ve Yöresi, 57.
69 Samettin Başol, “Tekirdağ İnecik’te Bir Bey Vakfı: Saruca Paşaoğlu Umur Bey’in Az Bilinen Hayratı ve
Vakıfları”, Rodosto’dan Süleymanpaşa’ya Tekirdağ Uluslararası Tekirdağ Tarihi Sempozyumu Bildirileri
26-27 Mart 2015 Namık Kemal Üniversitesi, ed. Murat Yıldız (İstanbul: Kitabevi, 2016), 480-481.
64
65
66
67
68
308
TEKIRDAĞ DIN KÜLTÜR TOPLUM
ziyet almıştı. Yağmur ve nemden olumsuz etkilenen duvarları ile diğer yerlerin
tamiri için keşif yapılmıştı. Bu keşfe göre İnecik’teki Gazi Hüseyin Bey Vakfı
müsakkafatı70 ile Umur Bey Vakfı müsakkafatının toplam 14.200 kuruş geliri ile
hamamın tamir edilebileceği belirtilmişti.71
Evliya Çelebi İnecik Hamamı için “Ve hammâmı müfîd u muhtasardır” (küçük ve faydalı)72 diyor. Hamam 1950’deki tamiratta büyük değişiklikler geçirmiştir. Hamamın bakır kazanının yaklaşık 800 litre su aldığı belirtilmektedir.
Hamamın suyu külhandaki kuyudan temin edilmektedir. Kuyudan çıkarılıp soğuk su deposunda biriktirilen su, buradan hamamın su haznesine verilmektedir.
Halk arasında hamam Erenler Hamamı adıyla da bilinmektedir. Bunun nedeni
cami ve hamamın erenler tarafından kısa bir süre içerisinde yapılmış olduğuna
inanılmasıdır. Bu yüzden hamamın kapısındaki tabelada Tarihi Erenler Hamamı
yazmaktadır.73
2010 yılında köy tüzel kişiliğine bağlı olan hamam onarıma muhtaç bir halde
iken Vakıflar idaresine devredilmiş, 2017 yılında Büyükşehir Belediyesi tarafından tamir edilerek hizmete açılmıştır.74
3.3. Malkara Hamamları
Malkara, Tekirdağ ve çevresinde İslam eserlerinin tesis edilip vakfedildiği
ilk merkezlerden biridir. Malkara’da Osmanlı dönemine ait beş hamam inşa edilmiştir. Sultan I. Murat burada bir cami inşa ettirmiş, bu cami için de bir hamam
vakfetmiştir. Yegan Reis ile İsfendiyaroğlu Kasım Bey’in oğlu Kaya Bey’in de
birer hamam vakfettiği bilinmektedir. II. Murat döneminde Kasapzade Mahmut
ve Ali Bey Malkara’da yaptırmış oldukları eserler için ayrı ayrı hamamlar vakfetmişlerdir.75
70 Vakfa gelir sağlayan yapılar.
71 Başol, “Tekirdağ İnecik’te Bir Bey Vakfı: Saruca Paşaoğlu Umur Bey’in Az Bilinen Hayratı ve Vakıfları”,
482-483.
72 Evliyâ Çelebi, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, V/158.
73 Ayhan, Tekirdağ ve İlçelerindeki Türk Devri Yapıları (XIV-XVI. Yüzyıl), 84-86.
74 Türkiye Kültür Portali Gezilecek Yerler, Tarihi İnecik Erenler Hamamı -Tekirdağ, Erişim: 15 Ağustos 2022.
https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/tekirdag/gezilecekyer/tarihi-inecik-erenler-hamami
75 İbrahim Sezgin, “Malkara Şehri (1475-1601)”, İlmî Araştırmalar 2 (1996), 120, 123; Ayhan, Tekirdağ ve
İlçelerindeki Türk Devri Yapıları (XIV-XVI. Yüzyıl), 115-116; Gökbilgin, XV-XVI. Asırlarda Edirne ve Paşa
Livası: Vakıflar-Mülkler-Mukataalar, 281.
OSMANLI DÖNEMI TEKIRDAĞ HAMAMLARI
309
Evliya Çelebi Malkara hamamları için herhangi bir sayı ve isim belirtmeksizin “ve cümle (---) aded hammâm-ı tâhirândır” (temiz hamamlardır) kaydını
düşer.76 Ahmed Bâdî Efendi 19. Yüzyılın sonlarında Malkara’da iki hamam bulunduğunu bildirmektedir.77
Malkara’yı imar edenlerin başında gelen Kasapzâde (Kasapoğlu) Mahmud
Bey’in vakfettiği hayır eserlerinden biri de Alaca Hamam olarak da bilinen çifte
hamamdı. Hamamın 6120 akçe geliri bulunmaktaydı.78
Camiatik Mahallesi’nde, 378 ada, 2-4 parselde, Şehitler Âbidesi’nin bulunduğu park alanının bitişiğinde günümüzde şahıs mülkiyetinde olan bir hamam
bulunmaktadır. Soğukluk, ılıklık, sıcaklık ve külhan bölümlerinden geriye sıcaklık ve halvet hücreleri sağlam olarak ulaşmıştır.79
Camiatik Mahallesi, 335 ada, 2-4-5 parselde bir hamam daha yer almaktaydı.
Yapının, çifte hamam olarak 17. yüzyıl sonlarında inşa edildiği farz edilmektedir.
Hamamın sadece sıcaklık kısmının iki adet halvet hücresi ayaktadır.80
3.4. Hayrabolu Hamamları
Evliya Çelebi Hayrabolu hamamları için herhangi bir sayı ve ad vermeden
“Ve cümle (---) aded hammâm-ı râhat-ı cândır” (canı rahatlatan hamamlardır)
ifadesini kullanmaktadır.81
Tekirdağ İli Kültür Envanteri çalışmasına göre Hayrabolu’da kısmen de olsa
günümüze ulaşan tek hamam Güzelce Hasan Bey Külliyesinin bünyesinde yer
alan Güzelce Hasan Bey Hamamı’dır. Bânisi Hasan Bey’dir. İlyas Mahallesi’nde
249 ada, 4 parselde yer alan yapı tek kubbeli bir yıkanma yeri ile bir soyunma
odasından meydana gelmektedir. Son dönemlerde orijinaline uygun olmayan eklemeler yapıldığı bilinmektedir.82 Bir başka görüşe göre bu hamam Sultan Çelebi Mehmed’in kızı Ayşe Hatun’un inşa ettirdiği hamamdır. Dolayısıyla hamamın
bânîsi Ayşe Hatun’dur ve Ayşe Hatun’un vakfına bağlıdır. Ayşe Hatun, hamamın
gelirini Hayrabolu’daki dükkanlarla birlikte Edirne’deki camiye ve Üsküp’teki
mescidine vakfetmişti. 1569 senesinde hamamla birlikte dokuz adet dükkânın
toplam hasılatı 5000 akçeydi.83 Rıfkı Melül Meric çarşı merkezinde Hasan Bey
76 Evliyâ Çelebi, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, V/158.
77 Ahmet Bâdî Efendi, Riyâz-ı Belde-i Edirne 20. Yüzyıla Kadar Osmanlı Edirne’si, 3/2097.
78 BOA, EV.d. 9652/94. Gökbilgin, XV-XVI. Asırlarda Edirne ve Paşa Livası: Vakıflar-Mülkler-Mukataalar,
291; Serez, Tekirdağ ve Çevresi Vakfiyeleri, 56.
79 Tekirdağ İli Kültür Envanteri, 179.
80 Tekirdağ İli Kültür Envanteri, 180.
81 Evliyâ Çelebi, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, VIII/325.
82 Tekirdağ İli Kültür Envanteri, 145.
83 Gökbilgin, XV-XVI. Asırlarda Edirne ve Paşa Livası: Vakıflar-Mülkler-Mukataalar, 321.
310
TEKIRDAĞ DIN KÜLTÜR TOPLUM
Camii’nin kıble yönünün doğu tarafında yer alan bu çifte hamam için “Çarşı
içindeki Eski hamam yıkılmış, enkazının bir kısmı ile su hazinesi bırakılmış,
bazı aksamı üzerine de Belediye dairesi ile yapı değeri olmayan bir hamam inşa
edilmiştir” demektedir. 1958 yılında hamamın halvetlerinden biri ile su hazinesi
mevcut durumdaydı.84 Mehmet Serez’in aktardığına göre hamamın temelleri o
kadar sağlammış ki zorla söktürülmüş. Yıktırılmış olan bu hamamın yerine şimdiki belediye binası yaptırılmıştır.85
16. Yüzyılda Rüstem Paşa’nın da Hayrabolu’da bir çifte hamam inşa ettirmiş
olduğu bilinmektedir. Hayrabolu merkezde İskender Çelebi Camii civarındaki
Çifte Hamam günümüze ulaşmamıştır.86
3.5. Saray Ayaspaşa Hamamı
İlçe merkezinde Sadrazam Ayas Mehmet Paşa Külliyesi bünyesinde, Yenimahalle, 23 ada, 4 parselde yer almaktadır. 1536-39 yılları arasında inşa edilmiş
olan yapı günümüzde Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetindedir ve faal durumdadır.87 Hamama ait herhangi bir inşa veya tecdid kitabesi bulunmamaktadır.
Osmanlı döneminde külliye birimlerine giden su yollarının bakımına büyük
önem verilir, düzenli olarak su yollarının bakımları yapılırdı. Ayas Paşa Külliyesinin cami, hamam ve çeşmelerinin su yollarının da vakıf tarafından 1127, 1128
ve 1129 yıllarında mimarbaşı tarafından tayin edilen bir mimar tarafından tamir
ve tecdid edilmiş (yenilenmiş) olduğu bilinmektedir.88
Hamamdan elde edilen 2333 akçelik hisse Ayas Paşa Camii’ne gelir olarak
aktarılmaktaydı. Vakfın en önemli gelir kaynaklarından biri de bu hamamdı.89
84 Rıfkı Melül Meric, “Trakya Kitabeleri, I. Hayrebolu Kitabeleri”, Tarih Vesikaları I, 2/17 (1958), 210,
213. Meric, makalesinin sonuç kısmında “Kasab-zâde Hamamı bakiyesinin de kurtarılması temenniye
değer; bununla da kasaba, gösterilebilecek başka bir eser kazanmış olur” ifadesini kullanmaktadır.
Yazar, muhtemelen hamamın ismini karıştırmış olmalıdır. Zira Hayrabolu’da yer alan hamamlar arasında
tespitimize göre Kasap-zâde Hamamı bulunmamaktadır. Malkara’da bu adla bir hamam vardır.
85 Serez, Tekirdağ ve Çevresi Vakfiyeleri, 149; 1993 tarihli bir araştırmada Çifte Hamam ile 16. yy. Ayşe
Hatun Hamamı için mevcut değil tespiti yapılmıştır. Bakınız: Yavuz Tiryaki, “Hayrabolu’da Türk ve İslam
Eserleri”, Sanat Tarihi Araştırmaları Dergisi 12 (1993-1994), 23.
86 Muzaffer Erdoğan, “Osmanlı Devrinde Trakya Âbidelerinde Yapılan Îmar Çalışmaları”, Güneydoğu
Avrupa Araştırmaları Dergisi, 6-7 (1978), 147.
87 Tekirdağ İli Kültür Envanteri, 266.
88 Erdoğan, “Osmanlı Devrinde Trakya Âbidelerinde Yapılan Îmar Çalışmaları”, 176; Hamamın mimari ve sanatsal özellikleri için bakınız: Mustafa Özer, “Tekirdağ-Saray’daki Osmanlı Dönemi Yapıları”, Yöre, 8/89-9091-92 (2008), 70-72; Ayhan, Tekirdağ ve İlçelerindeki Türk Devri Yapıları (XIV-XVI. Yüzyıl), 42-44.
89 Güler Yarcı, “Saray’ın Tarihi”, Memleket Pusulası Saray, ed. Özlem Sertkaya Doğan, (İstanbul: Eski Babil
Yayınları, 2017), 82.
OSMANLI DÖNEMI TEKIRDAĞ HAMAMLARI
311
3.6. Şarköy Hamamı
1892 tarihli Salnâme-i Vilâyet-i Edirne’de belirtildiğine göre o tarihlerde
Şarköy’de iki hamam bulunmaktadır.90 Şarköy Hamamı, ilçe merkezinde Camikebir Mahallesinde, Malkara Caddesi 196 ada, 21 parselde yer almaktadır. 1889
senesinde inşa edilmiştir. İki kubbeli kagir bir yapı olup günümüzde Belediye
sorumluluğundadır. Son dönemlerde yapılan müdahalelerle büyük ölçüde orijinal
görünümünü yitirmiş olan hamam, ılıklık, soğukluk ve sıcaklık olmak üzere üç
bölümden oluşmaktadır.91
31 Ocak 1848 tarihinde Tekfurdağı Muhassılı’na gönderilen bir yazıda bildirildiğine göre Şarköy kasabası hamamının orta halvetinde ve cehennemliği üstünde olan taş kazaen çökmüş olduğundan derhal kaza müdürü içerdeki yüzden
fazla nisvan-ı nasârayı? Kurtarmış fakat büyük ve küçük on bir adam dışarı çıkmak üzereyken cehennemliğe düşerek telef olmuşlardı. Olay kaza sonucu olmuş
ancak böyle bozulmuş ve kötü durumda olan tehlikeli şeylerin, sahipleri tarafından onarım ve tamirine bakılması bir an önce bu hamamın da sahibi tarafından
sağlam bir şekilde tamirinin yapılması uygun görülmüştü.92
3.7. Güzelköy Hamamı
Günümüzde Şarköy’e bağlı bir mahalle konumunda olan Güzelköy, 1354’ten
sonra bölgenin fethedilmesi ile birlikte Osmanlı Türklerinin hakimiyetine girmiştir. Fethinden sonra Güzelköy’e Anadolu’dan Müslüman nüfus getirtilip yerleştirilmiş ilk iş olarak burada bir cami ve hamam inşa ettirilerek burasının İslamlaştırılması sağlanmıştır.93 Hamam yapısı harabe durumdadır.94
Şarköy’e bağlı Mürefte’de 19. Yüzyılın sonunda bir adet hamam bulunmaktaydı. Kazadaki hamam, han, beş adet dükkan, fırın ve bir su değirmeninin idaresi cemaat-ı İslâmiyye’nin (Müslümanların) elindeydi ve buradan elde edilen
gelirlerle cami, mescit, mektep ve çeşmelerin bakımı, tamiratları ile su yollarının
muhafazası yapılıyordu.95 Mürefte’de 15. Yüzyılın ortalarında inşa edildiği dü90 Salnâme-i Vilâyet-i Edirne, 339.
91 Tekirdağ İli Kültür Envanteri, 288; Hamamın mimari ve sanatsal özellikleri için bakınız: Ayhan, Tekirdağ
ve İlçelerindeki Türk Devri Yapıları (XIV-XVI. Yüzyıl), 119-122.
92 BOA, A}MKT. 109/9. H. 24-02-1264, M. 31 Ocak 1848.
93 Türkiye Kültür Portali Gezilecek Yerler, Güzelköy Camii -Tekirdağ, Erişim: 15 Ağustos 2022 https://www.
kulturportali.gov.tr/turkiye/tekirdag/gezilecekyer/guzelkoy-camii.
94 Ayhan, Tekirdağ ve İlçelerindeki Türk Devri Yapıları (XIV-XVI. Yüzyıl), 22; Hamamın tamamen harap
olmadan önceki mimari ve sanatsal özellikleri ile ilgili geniş bilgi içi bakınız: Ayhan, Tekirdağ ve
İlçelerindeki Türk Devri Yapıları (XIV-XVI. Yüzyıl), 109-112. Ayhan’ın yapıyla ilgili aktarmış oldukları
bilgiler İsmail Hakkı Kurtuluş’un 1991 yılında yapmış olduğu incelemeleri içeren ve 2006 yılında
yayınlanan Tekirdağ Mürefte-Şarköy Kıyı Şeridi Monografisi adlı çalışmasına dayanmaktadır.
95 Salnâme-i Vilâyet-i Edirne, 348.
TEKIRDAĞ DIN KÜLTÜR TOPLUM
312
şünülen bir konak hamamının kalıntısı tespit edilmiştir. Yapı, Lise Sokak, Mürefte Çok Programlı Anadolu Lisesi’nin sol tarafındaki sokakta yer almaktadır.96
4. Tekirdağ’da Hamam Kültürü ve Yer Adlarına Yansıması
Tekirdağ folklorunda ve kültür tarihinde “Gelin Hamamı” ve “Hamam Gecesi” önemli bir yere sahiptir. Düğünlerde kadınlar bir araya gelerek gittikleri
hamamlarda şarkılar ve maniler söyleyip çeşitli oyunlar oynarlardı.97
Tekirdağ’daki birçok yer ve sokak, adını hamamlardan almıştır. Hamamönü
mevki, adını hamam yapısından alan yerlerdendir. Leb-i Derya Hüseyin Çavuş
Mahallesi’nde bulunan Hamam Sokağı adını Yalı Hamamı’ndan almış olmalıdır.
1624 senesinde adı geçen mahallede ikamet eden birinin mahkemeye intikal eden
bir davasında şahitler arasında Ahmed Çelebi el-Hamâmî adı da geçmektedir.
Muhtemelen bu kişi Yalı Hamamı’nı işleten kişidir.98 Şehir merkezindeki hamam ve külhan sokakları adlarını Eski Hamam’dan almıştır. Şehrin tarihi simalarından biri olan ve Evliya Çelebi’yi şehri ziyaretinde kendi konağında misafir
eden Mehmet Paşa’nın lakâbı da hammâmî idi. Dolayısıyla Tekirdağ tarihinde ve
kültüründe hamamlar oldukça önemli bir yer tutmaktadır.
Sonuç
Osmanlı dönemi boyunca Tekirdağ’da birçok hamam inşa edilmiştir. Belgelerde adları geçen hamam bânîleri Hekim Şirvânî, Şehit Mehmet Paşa, Kasım
Paşa, Rüstem Paşa, Piri Mehmet Paşa, Çandarlı İbrahim Paşa, Ayas Paşa ve Çelebi Süleyman Ağa gibi aralarında sadrazamların da yer aldığı nüfuzlu ve zengin
kişilerdir.
Tekirdağ’daki hamamların birçoğu konum olarak camilere yakın inşa edilmişlerdir. Orta Camii, Eski Camii, Rüstem Paşa Camii ve Gümrük Camilerinin
yanında olmak üzere hamamların camilerin yakınında inşa edildiğini görülmektedir.
Tekirdağ hamamlarının adları kaynaklarda bazen yaptıranların isimleriyle
geçerken bazen de halkın onlara vermiş olduğu eski, eskiyeni, yalı, paşa, orta ve
yeşildirek gibi adlarla da geçmektedir. Bu durum hamamların tespitini zorlaştırmaktadır. Şehrin yüzyıllar boyunca deprem ve yangınlar gibi doğal felaketlerden olumsuz etkilenmesi, zamanla yeni mahallelerin oluşumu, imar faaliyetleri
sonucu gerçekleştirilen yıkımlar, şehrin tarihi topografyasındaki değişim ve yer
96 Ayhan, Tekirdağ ve İlçelerindeki Türk Devri Yapıları (XIV-XVI. Yüzyıl), 117-118.
97 Serez, Sevdam Tekirdağ: Süleymanpaşa’nın Gizemli Tarihine Yolculuk, 368.
98 İbicioğlu, 1572 No’lu Tekirdağ (Rodosçuk) Şer’iyye Sicili Transkripsiyonu ve Tahlili, 251.
OSMANLI DÖNEMI TEKIRDAĞ HAMAMLARI
313
adlarının buna göre değişiklik göstermesi hamamların yerlerinin ve isimlerinin
net olarak tespitini zorlaştıran önemli nedenler arasındadır.
Tekirdağ ve ilçelerinde günümüze ulaşan hamamlar oldukça azdır. Tekirdağ’ın merkezinde Osmanlı dönemi hamamlarından sadece biri günümüze ulaşmış durumda olup faal haldedir. İnecik’teki Umur Bey Hamamı da günümüze
ulaşan bir diğer yapıdır. İlçelerdeki hamamlardan ise sadece Saray’daki Ayas
Paşa Hamamı ile Şarköy Hamamı günümüze ulaşan faal hamamlardandır.
Tekirdağ’ın zengin hamam ve su kültürünün sergileneceği bir Hamam ve
Su Kültürü Müzesi şehre çok yakışacaktır. Bu müze, Rüstem Paşa Külliyesi’nin
günümüzde boş ve âtıl durumda olan hamam kısmında oluşturulabilir. Böylece
hem Tekirdağ’ın kalbinde külliyesiyle çok önemli bir yere sahip olan Rüstem
Paşa’nın adı bu müzeye verilerek yaşatılmaya devam eder hem de külliyenin hamam bölümü bir nebze de olsa yapılış amacına uygun bir fonksiyon icra etmiş
olur. Ezcümle, başta Tekirdağ halkı olmak üzere şehri ziyarete gelenler için şehirde görülmeye değer bir kültür mekanı kazandırılmış olacaktır.
Kaynakça
“Haberler: Çorlu’da Medeniyet ve Kanun Dışı Bir Olay”. Arkitekt 27/296 (1959).
123.
Ahmet Bâdî Efendi. Riyâz-ı Belde-i Edirne 20. Yüzyıla Kadar Osmanlı Edirne’si.
3 Cilt, Hazırlayanlar: Niyazi Adıgüzel, Raşit Gündoğdu, Edirne: Trakya Üniversitesi Yayını, 2014.
Akçıl, N. Çiçek. “Rüstem Paşa Külliyesi”. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 35/ 293-294. İstanbul: TDV Yayınları, 2008.
Alkan, Murat. “Tarihi Süreçte Tekirdağ Rüstem Paşa Külliyesi”. 25-66. Türk
Dünyası Araştırmaları 124/244. 2020.
Aras, Derya. 16. yy. 1541 Nolu Rodoscuk (Tekirdağ) Şeriye Sicili Transkripsiyon
ve Tahlili. Edirne: Trakya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek
Lisans Tezi, 2019.
Arslantürk, Hacı Ahmet. Bir Bürokrat ve Yatırımcı Olarak Kanuni Sultan Süleyman’ın Veziriazamı Rüstem Paşa. İstanbul: Marmara Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, 2011.
Ateş, Hacer. “Tekirdağ”. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 40/359-362.
İstanbul: TDV Yayınları, 2011.
314
TEKIRDAĞ DIN KÜLTÜR TOPLUM
Ateş, Hacer. Kuzey Marmara Sahilleri ve Ard Alanında Şehirleşmenin Tarihi Süreci: XVI.-XVII. Yüzyıllarda Tekirdağ ve Yöresi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, 2009.
Ayhan, Serap. Tekirdağ ve İlçelerindeki Türk Devri Yapıları (XIV-XVI. Yüzyıl).
Çanakkale: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Yüksek Lisans Tezi, 2011.
Başol, Samettin. “Tekirdağ İnecik’te Bir Bey Vakfı: Saruca Paşaoğlu Umur
Bey’in Az Bilinen Hayratı ve Vakıfları”, 471-488. Rodosto’dan Süleymanpaşa’ya Tekirdağ Uluslararası Tekirdağ Tarihi Sempozyumu Bildirileri 26-27
Mart 2015 Namık Kemal Üniversitesi, ed. Murat Yıldız. İstanbul: Kitabevi,
2016.
Bayraktar, Hatice. XIX. Yüzyılın Ortalarında Tekirdağ Kazası, Edirne: Trakya
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2011.
BOA, Osmanlı Arşivi. Ali Emiri Mahmud I [AE.SMHD.I.] No: 99/6983.
BOA, Osmanlı Arşivi. Cevdet Belediye [C.BLD.], No: 54/2667.; No: 58/2893;
No: 79/4755. No: 146/7274; 81/4008. H. 09-11-1126.
BOA, Osmanlı Arşivi. Cevdet Evkaf [C.EV.], No: 335/17041; No: 571/28830;
BOA, Osmanlı Arşivi. Evkaf Defterleri [EV.d.], No: 9652/94
BOA, Osmanlı Arşivi. Sadaret Mektubî Kalemi [A}MKT.], No: 109/9.
BOA, Osmanlı Arşivi. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivleri [TSMA.e], No: 838/16.
Çevik, Hikmet. Tekirdağ Tarihi Araştırmaları. İstanbul: Ahmet Sait Basımevi,
1949.
Doğanay, Pınar. III. Selim Döneminde Rodoscuk (1789-1808). Ankara: Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara, 2020.
Erdoğan, Muzaffer. “Osmanlı Devrinde Trakya Âbidelerinde Yapılan Îmar Çalışmaları”. Güneydoğu Avrupa Araştırmaları Dergisi 6-7 (1978). 121-188.
Evliyâ Çelebi. Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi. 10 Cilt. Hazırlayanlar: Seyit Ali
Kahraman, Yücel Dağlı, Robert Dankoff. 1. Baskı. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 1996-2007.
Eyice, Semavi. “Hamam”, 15/402-430. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. İstanbul: TDV Yayınları, 1997.
Gökbilgin, M. Tayyib. Müesseseler Tarihimizin Kayıtlarından: 1579 Senesinin
Rumeli Sadâreti Sicillerinden Bâzı Önemli Kayıtlar, İstanbul Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi 25 (1971), 79-98.
OSMANLI DÖNEMI TEKIRDAĞ HAMAMLARI
315
Gökbilgin, M. Tayyib. XV-XVI. Asırlarda Edirne ve Paşa Livâsı: Vakıflar-Mülkler-Mukataalar. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları,
1952.
İbicioğlu, Şeyda. 1572 No’lu Tekirdağ (Rodosçuk) Şer’iyye Sicili Transkripsiyonu ve Tahlili, İstanbul: İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Yüksek Lisans Tezi, 2016.
İslami, Agron. 1579 Numaralı Rodosçuk (Tekfurdağı) Şer’iyye Sicilinin Transkripsiyonu ve Değerlendirilmesi. Sakarya: Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2010.
Kanal, Hümmet. 20. Yüzyıl Başlarında Tekfurdağı Sancağı (1900-1912), Sakarya: Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, 2015.
Köse, Fatih. “Mimar Sinan’ın Tekirdağ’da İnşa Ettiği Camiler ve Dînî Hayata
Katkıları”, Tekirdağ’da Dinî ve Kültürel Hayat, 34-72. İstanbul: Ensar Neşriyat, 2019.
Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı. “Kubbealtı Lugatı”, Erişim: 15 Mayıs 2019. http://lugatim.com/.
Kurtuluş, İ. Hakkı. Tekirdağ Mürefte-Şarköy Kıyı Şeridi Monografisi. İstanbul:
2006.
Küçükkaya, Gülçin. “Mimar Sinan Dönemi İstanbul-Belgrad Arası Menzil Yapıları Hakkında Bir Deneme”. Vakıflar Dergisi 21 (1990), 183-254.
Mehmet S. Serez, Sevdam Tekirdağ: Süleymanpaşa’nın Gizemli Tarihine Yolculuk, Hazırlayan: Sezai Kurt. Tekirdağ: Süleymanpaşa Belediyesi Kültür Yayınları, 2022.
Meric, Rıfkı Melül. “Trakya Kitabeleri, I. Hayrebolu Kitabeleri”, Tarih Vesikaları, I- 2/17 (1958), 210-220.
Muslu, Ebru. 1647 Nr. Şer’iyye Sicilinin Işığında Lale Devri’nin İlk Yıllarında
Tekirdağ (1721-1724), Tekirdağ: Tekirdağ Namık kemal Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2021.
Özaba, Fatma. 17. Yüzyıl Başına Ait Şer’iyye Siciline Göre Tekirdağ’da Sosyal ve
Ekonomik Hayat: Kaynak ve Değerlendirme. Tekirdağ: Namık Kemal Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2018.
Özer, Mustafa. “Tekirdağ-Saray’daki Osmanlı Dönemi Yapıları”, Yöre, 8/89-9091-92 (2008), 57-85.
Salnâme-i Vilâyet-i Edirne, Edirne: Edirne Vilayet Matbaası, 1309/1892.
316
TEKIRDAĞ DIN KÜLTÜR TOPLUM
Sarı, Furkan. 1509 Numaralı Rodoscuk Şer’iyye Sicilinin Transkripsiyonu ve Değerlendirilmesi. Sakarya: Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Yüksek Lisans Tezi, 2019.
Serez, Mehmet. Tekirdağ ve Çevresi Vakfiyeleri. Tekirdağ: Tekirdağ Valiliği Yayını, 1993.
Sert, Özlem. Rodosçuk Osmanlılar Döneminde Esamesi Geçen İnsanların Kenti.
Trc. Serkan Ercin. Tekirdağ: Süleymanpaşa Belediyesi Yayınları, 2017.
Sezgin, İbrahim. “Malkara Şehri (1475-1601)”, İlmî Araştırmalar 2 (1996), 119130.
Sümer, Mahmut, Tekirdağın Eski Günleri, İstanbul: Yeni Hamle Matbaası, 1970.
Şenel, Mine. Çorlu Kazası’nın Tarihçesi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi, Tarih
Bölümü, Mezuniyet Tezi, 1964.
Tekirdağ İli Kültür Envanteri, Komisyon, Tekirdağ: 2014.
Tiryaki, Yavuz. “Hayrabolu’da Türk ve İslâm Eserleri”, Sanat Tarihi Araştırmaları Dergisi 12 (1993-1994), 22-28.
Türk Tarih Kurumu. “Tarih Çevirme Klavuzu”. Erişim: 15 Mayıs 2019. http://
www.ttk.gov.tr/index.php?Page=Sayfa&No=385.
Türkiye Kültür Portali Gezilecek Yerler. Güzelköy Camii – Tekirdağ. Erişim: 15
Ağustos 2022. https://www.kulturportali.gov.tr/ turkiye/tekirdag/gezilecekyer/guzelkoy-camii.
Türkiye Kültür Portali Gezilecek Yerler. Tarihi İnecik Erenler Hamamı – Tekirdağ. Erişim: 15 Ağustos 2022. https://www.kulturportali.gov.tr/ turkiye/tekirdag/gezilecekyer/tarihi-inecik-erenler-hamami
Yarcı, Güler. “Saray’ın Tarihi”, Memleket Pusulası Saray, ed. Özlem Sertkaya
Doğan. 67-122. İstanbul: Eski Babil Yayınları, 2017.