etek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
etek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

..Wimbledon Fatihi..

9 Ekim 2008
Sabah koşularını(yürüyüşlerini) rutine bağladım hem bu sayede sosyalleşiyorum.. son zamanlarda içine kapanık,yabani bir kız olduğumu kabul ediyorum,bayramı bile bilgisayarla uğraşacak formattı,programlardı öyle geçirdim.. gerçekten kimseyle yakınlaşmak istemiyorum..ama ilginçtir blog dünyasına karşı aynı soğukluğa sahip değilim.. burada tanımaktan zevk duyacağım kimseler enteresan bir şekilde buldu beni.. şanslıyım galiba ya da blog dediğimiz hadiseyle kendimi iyi ifade edebiliyorum..

Sabahın körü olduğu için koşulan alanda sadece gerçekten sporla ilgilenen kimseler oluyor.. benim dışımda tabi :P ben popo eritme derdindeyim malum :P aynı alanda olduğunuz için ve çoğu kez birkaç bayandan biri olduğunuz için ister istemez yakınlaşmalar başladı.. orta yaşlı gayet sempatik bir ablamızla tanıştım ,tenis hocasıymış.. ben hemen bacaklara baktım niyeyse, sapık Türk erkeklerinin ruhu içime mi işlemiş ne ? biri tenis dediği zaman aklıma bacak geliyor .. bacakları güzel olmayan tenis oynayamaz sanki..


Sporla pek içli-dışlı olmayan şu bünyem uzun zamandan sonra ilk kez bir spor dalı için heyecanlandı..en son voleybol oynamış sonra bir şekilde bırakmıştım..sonra da ihtiyacım olmadan (kilo almadan ) spor yapma gereği duymadım.. kadın “ben tenis hocasıyım” dediğinde filmlerdeki gibi hemen kafamda bir hayal baloncuğu oluştu,gözlerimi kısıp hayal dünyasına daldım.. 24 yaşından sonra tenis sporunda var olan bütün Rus hegemonyasını dağıtıp tenis camiasına neden bir Türk tenisçi kazandırmayayım diye düşündüm.. elin soluk benizli ruslarına mı bırakacaktım tenis camiasını..

hayal edin lütfen.. Wimbledon'dayım.. finaldeyiz,anna denilen arkadaşla.. anna'da ilk kez finale çıkmış..benim gibi.. tabii kıyaslama kaçınılmaz,ben onun soluk tenine karşılık 1-0 öndeyim.. hem arkamda türkiye var.. final ama bizim spordan sorumlu bakan falan gelmemiş.. bakamıyor çünkü korta,utanıyor:P ben deli gibi oynuyorum.. anna yerlerde sürünüyor.. enrique de gelmiş,hatta aşık olmuş bana orada.. ama ben pas vermiyorum.. hülya avşar da gelmiş benim sayemde gençler tenise ilgi duymaya başladı falan gibi laflar geveliyor diyor,"bi ... git hülya" rol çalamayacaksın diyorum,gidiyor.. anna'nın hiç şansı yok! "tenis bu,erotik pozlar vermeye benzemez yavrum" diyorum türkçe tabii anlamıyor.. sırıtıyorum.. tebrikleri alırken gazatecilere sırrımın maçtan önce okuduğum üç kulfü bir elham olduğunu söylüyorum..

annemle röportaj yapıyorlar kızınız tenis'e 4 yaşında başlamış doğru mu,siz mi teşvik ettiniz falan diyorlar..annemde: hayır 4 değil,24 yaşında başladı,eylül de başladı işte haziran ayına wimbledon'a yetişti.. bizde birşey anlamadık,iş bulamadığı için bunalıma girip böyle birşey yaptı galiba diyor..


tenis kortunda bir sağa bir sola koşar tribünlerdeki Türk taraflarla "yumruklarımızla oleyyy oleyyyy " olayına girmişken ..uçan ve hatta tepeme geçen tenis eteğim nedeniyle zat_ı muhterem'in beni ayaklarımdan vurduğu silahın sesiyle,hayal baloncuğum patlıyor:P




tenisin beni çeken yönünün etek olduğuna karar verdim.. mini etekten zerre hazetmeyen şu bünyem tenis eteğinden,şortundan her neyse ondan feci hoşlanıyor..ortalama tenis eteği boyuyla ben ancak ege sahillerinde görülebilirim..ama tenis eteği yüzünden sırf bu sebeple tenise başlayabilirim..

Related Posts with Thumbnails