Papers by OMÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Nadide romanının birkaç yerinde eski edebiyata, eski edebiyatın güzellik anlayışına eleştiriler y... more Nadide romanının birkaç yerinde eski edebiyata, eski edebiyatın güzellik anlayışına eleştiriler yöneltildiğini, olayların akışı içinde Divan şiiriyle ilgili istihzaların yer aldığını görüyoruz.
Giriş "Yazmak" ve yazdıklarıyla halkını aydınlatmak aydın sorumlulu ğunun en önemli şartıdır. Yaz... more Giriş "Yazmak" ve yazdıklarıyla halkını aydınlatmak aydın sorumlulu ğunun en önemli şartıdır. Yazmak ve yazdıklarıyla yön göstermek, top lumun ihya edilmesi anlamına gelir. Bu işe öncülük edenler münevver, mütefekkir, aydın veya entellektüel olarak adlandırılan kişilerdir. Ya kın tarihimizde bu tarife uyanlardan biri de Mehmet Âkif tir. Zira Meh met Âkif in şiirinde fikir ve hayal, ruh ve vicdan her yerde karşımıza çı kar. Şairin zahir ve batın coğrafyasının sınırlarını özellikle kalbinin ve aklının verimleri çizer. Türk edebiyatında onun kadar hayatı, toplumu, hayal ve gerçeği; ruh, fikir ve his ağıyla örerek sanatını toplumun yara rına bu kadar yoğun bir şekilde vermiş başka bir şair yoktur desek, ye ridir. 1 Mehmet Kaplan, tarih ve edebiyatımızda birtakım "tip'lerden bahseder (Kaplan, 1991). Bunlardan önde gelenler, şahsiyetlerine "ha reket" hakim olan alp tipiyle, "manevî güç" hakim olan velî tipidir (Kaplan, 1991, 5). Bir de Tanzimat'tan sonra şahsiyetine "değişkenlik" hâkim olan "batılı tip" görülmeye başlanmıştır (Demir, 1987, 286). Bü tün bunların yanında ayağını direyen ve davasında asla yan çizmeyen bir Âkif realitesi mevcuttur. Aslında Âkif'te hem alp tipinin hem de ve lî tipinin karakteristik özelliklerini birlikte görmek mümkündür. Bu karakteristik özelliklerin şairin hayatındaki gerçekleşimi açı sından bakıldığında Mehmet Âkif'in hayatı ile Safahaf'ta söyledikleri
Şiir, bir arayışlar türüdür. Şair, hep daha iyi, daha başarılı, daha orijinal, daha sanatkârane o... more Şiir, bir arayışlar türüdür. Şair, hep daha iyi, daha başarılı, daha orijinal, daha sanatkârane olmak için çaba harcar. O yüzden, edebî tür ler içinde kendinden önce gelenleri aşma, onlardan daha üstün eserler verme üzerine kurulu rekabet kendini en çok şiirde gösterir.
Bu çalışmada, Sünbülzâde Vehbî'nin "Lutfiyye-i Vehbî" adlı eseri, değer eğitimi açısından ele alı... more Bu çalışmada, Sünbülzâde Vehbî'nin "Lutfiyye-i Vehbî" adlı eseri, değer eğitimi açısından ele alınmış, eserde yer alan şiirler Schwartz'ın değer sınıflandırması esas alınarak incelenmiş, sonuçlar değer eğitimi açısından değerlendirilmiştir. Eserde yer alan şiirler, güç, başarı, hazcılık, uyarılım, özyönelim, evrenselcilik, iyilikseverlik, geleneksellik, uyma, güvenlik değer tiplerine ve sosyal güç sahibi olmak, otorite sahibi olmak, zengin olmak, toplumdaki görünümü koruyabilmek, insanlar tarafından benimsenmek, başarılı olmak, yetkin olmak, hırslı olmak, sözü geçen biri olmak, zeki olmak, zevk, hayattan tat almak, cesur olmak, değişken bir hayat yaşamak, heyecanlı bir yaşantı sahibi olmak, yaratıcı olmak, merak duyabilmek, özgür olmak, kendi amaçlarını seçebilmek, bağımsız olmak, kendisine saygısı olmak, açık fikirli olmak, erdemli olmak, toplumsal adalet, eşitlik, dünyaya barış istemek, güzelliklerle dolu bir dünya, doğayla bütünlük içinde olma, çevreyi koruma, iç uyum, yardımsever olmak, dürüst olmak, bağışlayıcı olmak, sadık olmak, sorumluluk sahibi olmak, gerçek arkadaşlık, olgun sevgi, manevi bir hayat, anlamlı bir hayat, alçak gönüllü olmak, dindar olmak, hayatın verdiklerini kabullenmek, geleneklere saygılı olmak, ılımlı bir hayat, dünyevi işlerden el ayak çekmek, kibarlık, itaatkâr olmak, anne-babaya ve yaşlılara değer vermek, kendini denetleyebilmek, ulusal güvenlik, toplumsal düzenin sürmesini istemek, temiz olmak, aile güvenliği, iyiliğe karşılık vermek, bağlılık duygusu, sağlıklı olmak değerleri bakımından incelenmiştir. Bu değerlerden insanlar tarafından benimsenme, başarılı olma, yetkin olma, cesur olma, yaratıcı olma, özgür olma, kendisine saygısı olma, yardımsever olma, dürüst olma, bağışlayıcı olma, sorumluluk sahibi olma, gerçek arkadaşlık, manevi bir hayat, alçak gönüllü olma, dindar olma, kibarlık, anne-baba ve yaşlılara değer vermek, kendini denetleyebilme, temiz olma ve Schwartz'ın değer sınıflandırmasına alamadığımız saygılı olma, sabırlı olma, estetik, ağırbaşlı olma, ayıpların açığa çıkarılmaması, adil olma, yumuşak huylu olma, kıskanç olmama, cömert olma, misafirperver olma, tokgözlü/kanaatkâr olma, istişare, komşuluk değerlerinin doğrudan işlendiği 219 beyitte bulgular tespit edilmiştir. Elde edilen bulgular neticesinde Sünbülzâde Vehbî'nin "Lutfiyye-i Vehbî" adlı eserinin değer eğitimi noktasında işlevsel olma açısından zengin bir içeriğe sahip olduğu tespit edilmiştir. Yapılan araştırmada elde edilen verilerden hareketle Sünbülzâde Vehbî'nin "Lutfiyye-i Vehbî" adlı eserine değer eğitimi sürecinde yararlanılabilecek kaynaklar arasında yer verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
universe depictions in Siberian (Baikal/Altay) cave/rock paintings dated to 10.000 BC (Paleolithi... more universe depictions in Siberian (Baikal/Altay) cave/rock paintings dated to 10.000 BC (Paleolithic period) are a manifestation of the Turks aim to understand and explain the universe. In this respect, it contains rich narratives with archaism, geographical breadth, tribal/tribal diversity and power of imagination. Turkish mythology still has its influence on society in terms of containing the genetic codes of culture and shaping Turkish thought from the past to the present. This influence is found in works of art such as architecture, painting, music and cinema, as well as in the everyday life of society. As technology has become a natural and integral part of today's human life, companies that produce technology use mythological elements that are part of human lives from the past to the present in the production-marketing processes of their products. Turkish mythology also attracts the attention of technology companies based in Turkey and plays a role directly or indirectly in the process of creating the brand/model identity of the products produced. In this study, the impact of Turkish mythology on the products of Monster, a high-performance computer manufacturer based in Turkey, will be examined. Monster computer's creating a brand/model identity and using the elements of Turkish mythology in the sales policy will be discussed through "Abra, Semruk, Markut, Tulpar, Huma" models. The place of the mentioned assets in Turkish mythology and the reasons for choosing these names and the effect of Turkish mythology on the character of the brand will be discussed.
Öz 21. yüzyıl, ilerleyen teknolojinin her geçen gün yeni çığırlar açmasıyla bir dijitalleşme ve k... more Öz 21. yüzyıl, ilerleyen teknolojinin her geçen gün yeni çığırlar açmasıyla bir dijitalleşme ve kolaylık çağı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çağ, faydalı taraflarının yanı sıra küreselleşme ve tek tipleşme tehlikesini de beraberinde getirerek kültürel yozlaşmalara zemin hazırlamaktadır. İnsanlığın içerisinde bulunduğu dijitalleşme ve teknoloji çağı, birçok halk kültürü ürününün varlık ve icra alanını daraltmış, bir kısmının ise tarihe karışmasına sebep olmuştur. Masallar da halk kültürü unsurları arasında anlatma geleneğinin tehlike altında olduğu ve zamanla unutulmaya başlayan türlerin başında gelmektedir. Çocukları için vakit bulamadığı için masal anlatamayan ancak masalların eğitim ve çocuk dünyasındaki önemini bilen ebeveynler, bu anlatma işini akıllı telefon uygulamalarına devretmekte ve kolaylıkla, çocuklarının masallardan faydalanmasına imkân sağlamaktadır. Google Play Store üzerinden indirilen onlarca farklı uygulamalar vasıtasıyla çocuklarına masal dinletme veya oradaki masal metinlerini okuyarak aktarma son yıllarda yaygınlaşmıştır. Bu yolla, masal anlatım ortamı, elektronik aygıtlar üzerinden sürdürülebilir olmaktadır. Ancak, bahsi geçen akıllı telefon uygulamalarının masal kaynaklarını tamamıyla internet ortamından edinmesi, birtakım tehlikeleri de beraberinde getirmektedir. Daha önce literatürde yer almayan ve bu alanda ilk defa gerçekleştirilecek olan bu çalışmada, Google Play Store'da yer alan masal uygulamaları incelenecek ve bunların Türk masallarından faydalanıp faydalanmadığı ele alınacaktır. Elde edilen sonuçlardan Hasan Kızıldağ hareketle, akıllı telefon uygulamalarında Türk masallarının ne şekilde kullanılabileceği, eksiklikler, tehlikeler ve yanlışlar tartışılarak Türk masalları lehine birtakım teklifler sunulacaktır.
Azerbaycan Bilimler Akademisi'nde araştırmalarını yürüten ve bir süre Gaziantep Üniversitesi'nde ... more Azerbaycan Bilimler Akademisi'nde araştırmalarını yürüten ve bir süre Gaziantep Üniversitesi'nde de çalışan Fuzuli Bayat'ın son kitabı, "Kadim Türklerin Mitolojik Hikayeleri" başlığıyla Ötüken Neşriyat'tan çıktı. Bayat'ın bugüne kadar yayınlanan otuz dördüncü kitabı olan eser önsöz, kaynakça ve dizin bölümlerinin dışında sırasıyla "Evrenin ve İnsanın Yaratılması: Tanrısal Ruhlar", "Kader, Ölüm ve Kalgançı Çağ", "Tanrıoğulları, Zincirlenmiş Kahramanlar", "İlk Atalar", "Türklerin İlk Şaman Ataları" ve "Hami Tanrıoğulları: Ölüme Meydan Okuma" başlıklı altı ana bölümden oluşmaktadır. Bununla beraber her bölüm işlenen konular çerçevesinde alt başlıklara ayrılmıştır. Kitabın önsözünde Bayat, mitolojik hikâyeleri ve efsaneleri Türk şuurunun, dünya görüşünün, kültürünün ve nihayet kimliğinin ana kaynağı olarak ele alır. Ona göre bu mitolojik hikâye ve efsaneler ancak yazıya geçirildiği ve gelecek nesillere aktarıldığı ölçüde kültüre kaynaklık edecektir. Her halk kendi dünya görüşünün ürünü olan mitolojik anlatıları kendisi tanır, evren hakkında bilgi edinir ve Tanrı'nın yüceliğini anlamış olur. Ancak bazı halklar tarih içerisinde mitolojik hikâyelerini yazıya geçirmiş ve millî kültürlerini bu kaynak üzerine inşa etmiştir. Bayat'a göre bu ana kaynaktan beslenmeyen, mitolojik hikâye ve efsaneleri yalnızca sözlü edebiyatta yaşatıp yazıya ve sonraki nesillere aktarmayan milletlerin tarih sahnesinden silinmeleri tesadüf olmayacaktır. Örneğin zamanla film ve çizgi-filmlere dönüşen Yunan mitosları,
Bu çalışmada Garibnāme'deki kimi ard arda gelen anlamca birbirine bağlı beyitler(merhun)'indeki k... more Bu çalışmada Garibnāme'deki kimi ard arda gelen anlamca birbirine bağlı beyitler(merhun)'indeki kim'li birleşik cümle ile ona bağlı çün'lü birleşik cümleye dikkat çekilmiştir. Garibnāme için bu bir üslup özelliği olarak kabul edilebilir. Eski Anadolu Türkçesinin edebȋ dil olarak Farsçaya karşı hâkimiyet mücadelesini verdiği Beylikler döneminde kaleme alınan Garibnāme'deki bu tür yapılar eser ve dönemi için karakteristik bir görünüm sunmaktadır. Garibnāme'de kim'li ve çün'lü birleşik cümle yapıları sık kullanılmıştır. Bir beyitte tamamlanmayan anlamın devamındaki beyte aktarılma yollarından biri de cümle başı edatlardan yararlanmaktır. Özellikle çün ve genişlemiş biçimleri (çünküm / çünki, çün çün vs.) ile bu anlam geçişi, devamında gelen beyte kolaylıkla aktarılmaktadır.
Bu çalışmada Dede Korkut'un Dresden ve Vatikan nüshaları esas alınmış; Türkmen Sahra nüshası ise ... more Bu çalışmada Dede Korkut'un Dresden ve Vatikan nüshaları esas alınmış; Türkmen Sahra nüshası ise aile kavramı geçmediğinden çalışmaya dâhil edilmemiştir. Bilindiği üzere aile bir toplumun çekirdek yapısıdır. Toplum aile üzerinden temellenir, oluşur. Dolayısıyla aile içi ilişkiler ortaya çıkarıldığında o toplumun kültürü de daha iyi anlaşılır. Bu düşüncelerden hareketle, göçer evli Oğuz Türklerine ait bu destanlardaki aile yapısını incelendi. Böylece Oğuz Türklerinin aile bireyleri ve bireyler arasındaki sıcak ilişkiler Oğuz toplumuna nasıl yansıdığını görmeye çalıştık. Ayrıca aile yapısının ve bireyler arası ilişkilerin günümüz aile yapısına ve bireyler arası ilişkilere ne oranda yansıdığını görmeye çalıştık. Burada yapılacak ilk tespit, Oğuzlarda canlı ve sıcak bir aile yapısı mevcut olduğudur. Ayrıca bu aile yapısında bireylerin birbirlerine asla şiddet uygulamadıkları ve birbirlerine düşkün oldukları görülmüştür. Bu haliyle Dede Korkut Oğuznamelerinde geçen aile içi iliş
Uploads
Papers by OMÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI