... Yolsuzluk; devlete olan güveni zedelemekte ve sosyal dayanışmayı tehlikeye atmakta, mal ve hi... more ... Yolsuzluk; devlete olan güveni zedelemekte ve sosyal dayanışmayı tehlikeye atmakta, mal ve hizmetlerin fiyatlarını yükseltmekte, verimsiz yatırımlara yol açmakta ve kamu hizmetlerinin kalitesini düşürmektedir. ... 14 ELLIOT, 1997, s. 217. 15 KARAKAŞ - ÇAK, 2007, s. 85-86. ...
2008-2009'daki Küresel Kriz ile birlikte birçok AB ülkesinde borç krizlerinin patlak vermesi,... more 2008-2009'daki Küresel Kriz ile birlikte birçok AB ülkesinde borç krizlerinin patlak vermesi, AB içindeki ekonomik dengesizlikler konusundaki tartışmaların genişlemesine yol açmıştır. Dolayısıyla krizin nedenleri ve etkilerini çeşitli yönleriyle irdeleyen çalışmalar da akademik literatürde yerlerini almıştır. Avro Bölgesi’nin en kırılgan ekonomileri olarak görülen ve krizi ağır biçimde yüklenmek zorunda kalan Portekiz, İrlanda, İtalya, Yunanistan ve İspanya’dan oluşan “çevre ülkeleri ” grubu literatürde yerini almıştır. Bu çalışmada 2008 Küresel Krizi’nin AB’ye yansımaları ve AB Borç Krizi’ne dönüşme süreci ele alınıp, krizden çıkış için uygulanan yapısal reformlar incelenip bunların başarısı tartışılmıştır. Buna ek olarak, ele aldığımız AB üyesi ülkelerin literatürde birlikte anılmalarına neden olan ekonomik yapıları, Türkiye ile birlikte değerlendirilip makroekonomik göstergelerle ilgili yakınsama değerlendirilmiştir.
Bu çalışma 1986-2018 döneminde Türkiye ve PIIGS (Portekiz, İrlanda, İtalya, Yunanistan, İspanya) ... more Bu çalışma 1986-2018 döneminde Türkiye ve PIIGS (Portekiz, İrlanda, İtalya, Yunanistan, İspanya) ülkelerinde İkiz Açık Hipotezi’nin geçerliliğini test etmektedir. Ülkelere ait 33 yıllık verilerde rasgele dağılım gösteren eksik gözlemler bulunmaktadır. Bu nedenle çalışma dengesiz panel veri analizine uygun gerçekleştirilmiştir. Veri koşullarına uygun olarak, otokorelasyon ve birim kök testlerinin ardından, kısa ve uzun dönemli katsayıların tahmini için Havuzlanmış Ortalama Grup Tahmincileri (PMGs) kullanılmıştır. Modelde uzun dönemde panel ortalaması için İkiz Açık Hipotezi doğrulanmıştır. Ancak modelin birimlere özgü sonuçlarına bakıldığında İrlanda, İtalya, Yunanistan ve İspanya için uzun dönemli katsayılar anlamlı çıkmıştır. Portekiz ve Türkiye için kısa ya da uzun dönemli anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir. Anahtar Kelimeler: İkiz Açık, Türkiye, PIIGS, PMGs JEL Sınıflandırması:H62, F00, E60, C23
Bu çalışma 1986-2018 döneminde Türkiye ve PIIGS ülkelerinde Üçüz Açık Hipotezi’nin geçerliliğini ... more Bu çalışma 1986-2018 döneminde Türkiye ve PIIGS ülkelerinde Üçüz Açık Hipotezi’nin geçerliliğini test etmektedir. Çalışmada ele alınan döneme ait veriler gözlem eksikliği içerdiğinden dengesiz panel veri analizi geçerlidir. Serilerde heteroskedasite tespit edildiğinden durağanlık sınaması yapılmış ve beklentiye uygun olarak seriler aynı düzeyde durağan çıkmamıştır. Değişkenler arasında uzun vadede eş bütünleşme ilişkisi olduğu Gengenbach, Urbain ve Westerlund Eşbütünleşme Testi ile ortaya konmuştur. Serilerde güçlü yatay kesit bağımlılığı olduğu görülmüştür. Tüm bu göstergeler ışığında panel için hem Havuzlanmış Ortalama Grup Tahmincisi (PMGE) hem de iki aşamalı Sistem Genelleştirilmiş Momentler Yöntemi (Sistem GMM) ile modele ait katsayılar tahminlenmiştir. PMGE yaklaşımında panel ortalaması ve her bir birim için ayrı ayrı hem kısa dönem hem uzun dönem katsayılar tahmin edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre uzun dönemde Sistem GMM yaklaşımı Türkiye ve PIIGS ülkeleri için Üçüz Açık...
Optimum Ekonomi ve Yönetim Bilimleri Dergisi, 2016
Today's energy production and increasing energy consumption which is mostly based on fossil f... more Today's energy production and increasing energy consumption which is mostly based on fossil fuels does not demonstrate a sustainable structure for the development of the world. Transforming the energy policies to a sustainable structure requires an increased share of renewable energy sources within total energy consumption. To that end, governments have been developing large investment plans considering environmental criteria. Within the framework of alternative financing quest of the 1980s, public-private partnership (PPP) models have been extensively used in energy production across the world, especially as a solution for financial problems. Debates on potential resources to be used for meeting the increasing energy demand take on a new significance in Turkey as well. In this context, the purpose of our study is to recommend future policies with a view to maximizing the utilization of renewable resources.
Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Adalet duygusu büyüme sürecinde çocukların bulunduğu çevreye göre bir noktaya kadar kendiliğinden... more Adalet duygusu büyüme sürecinde çocukların bulunduğu çevreye göre bir noktaya kadar kendiliğinden gelişmektedir. Bu gelişim sürecinde ilköğretim dönemi, çevresel unsurlar ve sosyalleşme ile çocuğun pek çok konuda davranış temellerinin oturduğu bir dönemdir. Bu bağlamda; çalışmanın temel amacı çocuklardaki adalet duygusunun gelişimini ve adaletsizliğe verdikleri tepkiyi gözlemlemek, ekonomik refah düzeyi ve adalet bilinci arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Literatür konunun çocukluk çağında nasıl şekillendiği hususunda oldukça sınırlıdır. Çalışmanın sonuçları bu konuda literatüre katkı sağlama açısından önem taşımaktadır. Analiz sonuçlarına göre; ilköğretim çağındaki çocukların adaletsizliğe karşı tepki göstermeleri ile sahip oldukları kardeş sayısı arasında güçlü ancak zıt yönlü bir ilişki vardır. Yani kardeş sayısı arttıkça verilen tepki azalmaktadır. Buna ek olarak ebeveynlerin medeni durumlarının da çocukların verdikleri tepkiler ile ilişkili olduğu görülmüştür. Diğer değişkenler oldukça zayıf ilişki sergilemişlerdir. Dolayısıyla ilköğretim çağındaki çocukların adaletsizliğe verdikleri tepkilerin, ekonomik koşullardan değil içinde büyüdükleri sosyal ortamdan etkilendiği sonucuna ulaşılmıştır.
Sinirlari tam ve kesin olarak bilinemeyen kayitdisi ekonomi hemen hemen her ulkede rastlanan evre... more Sinirlari tam ve kesin olarak bilinemeyen kayitdisi ekonomi hemen hemen her ulkede rastlanan evrensel bir olgudur. Kayitdisi ekonomiyle mucadelede amac, tamamen ortadan kaldirilamasa da asgariye indirilmesi olmalidir. Kayitdisi ekonominin onemli kismi vergi disi kalan gelirlerden olusmaktadir. Bu nedenle kayitdisi ekonominin onune gecilebilmesi icin onemli unsurlardan biri denetim sistemi olmaktadir. Bu sistemin, yerinde denetim saglayacak, uzaktan denetimi guclendirecek ozerk bir ust kurul olusturularak organize edilebilecegi dusunulmustur
Gayri Resmi Değer Transfer Sistemleri (Informal Value Transfer Systems-IVTS), fonların veya değer... more Gayri Resmi Değer Transfer Sistemleri (Informal Value Transfer Systems-IVTS), fonların veya değerlerin belirli bir coğrafi bölgeyle ilişkisi olan kişisel bir ağ yoluyla bir bölgeden diğerine taşınmasına ilişkin finansal hizmetlerdir. IVTS dünya çapında yaygın bir sitemdir ve çeşitli meşru ve gayri meşru amaçlar için kullanılmaktadır. IVTS’lerin en yaygın türlerinden biri, kara para aklama ve terörizmin finanse edilmesiyle ilişkilendirilen ve dünya çapında geçerli bir ödeme yöntemi olan Hawala sistemidir. Başlangıçta Hawala ağları Asya'da yüzyıllar önce İpek Yolu boyunca seyahat eden tüccarlar için güvenli para transferleri sağlamıştır. Fakat 11 Eylül 2001'de ABD Dünya Ticaret Merkezi’ne yapılan terörist saldırılardan sonra Hawala uluslararası basında “terörizm için kurulmuş bir bankacılık sistemi”, bir “uluslararası yeraltı bankacılık sistemi” olarak tanımlanmıştır. Bu çalışmada Hawala’nın ortaya çıkışı ve istikrarını sağlayan yönetişim mekanizmaları açıklanmaktadır. Çalışma...
Bu calismada, yolsuzluk, vergi sistemi gibi cok genis ve onemli konularin birbirleriyle iliskiler... more Bu calismada, yolsuzluk, vergi sistemi gibi cok genis ve onemli konularin birbirleriyle iliskileri ile sinirli kalinarak, bu iliskiler teorik ve ampirik temelde irdelendikten sonra, calismanin temel amaclarindan hareketle arastirma yontemi kisaca anlatilarak, Turkiye’de yolsuzluk ve vergi sistemi iliskisini kapsayan bir model denemesi yapilmakta, analitik bulgular tartisilmaktadir. Turkiye’de 1985- 2007 donemine ait veriler kullanilarak yolsuzluk, vergi yuku, genel butce vergi gelirleri, dolaysiz ve dolayli vergilerin GSYIH’deki payi ve denetim orani degiskenleri arasinda kisa ve uzun donemli bir iliskinin var oldugu tespit edilmistir. Calismada degiskenler arasindaki nedensellik iliskisi de test edilmis, bulunan ampirik sonuclar, Genel Butce Vergi Gelirleri- Yolsuzluk haric tum degiskenler arasinda en az bir yonde nedensellik iliskisi oldugunu ortaya koymustur.
Sosyal sorunlarin dogasi ve degisen nedenleri, yenilikci dusunme ve girisimcilik eylemleri gerekt... more Sosyal sorunlarin dogasi ve degisen nedenleri, yenilikci dusunme ve girisimcilik eylemleri gerektirmektedir. Toplumlar surekli olarak sosyal, ekonomik ve politik degisikliklere ugramaktadir. Yeni ihtiyaclar dogmakta veya kentsel donusum, uyusturucu, suc, kotu barinma kosullari, gencler veya yaslilar icin rehabilitasyon tesislerinin yoklugu gibi eski sorunlar yeniden sekillenmektedir. Kamu Ozel Sektor Isbirlikleri (KOSI) ve sosyal girisimciler bu tur zorluklarin ustesinden gelmede onem kazanmaktadir. Mevcut KOSI literaturu, KOSI'lerin mekanik gerekliliklerinin otesine gecememekte ve bunlarin uygulamasinin altinda yatan sosyal dinamiklere yer verilmemektedir. Bir KOSI projesi baslatmak ve uygulamak icin cesitli sosyal aktorlerin faaliyetlerini ve stratejilerini arastirmak suretiyle bu acigi ele almak oldukca onemlidir. KOSI’ler s osyal organizasyonlarda veya kar amaci gutmeyen motifleri olan alanlarda yenilikci ve girisimci degisikliklere etkili bir sekilde onculuk ederler. Sosyal...
Kuresel kamusal mallarin onemi kuresellesme sureciyle birlikte giderek artmaktadir. Kuresel kamus... more Kuresel kamusal mallarin onemi kuresellesme sureciyle birlikte giderek artmaktadir. Kuresel kamusal mallar, fayda ve zararlari (baris, suc, yoksulluk, terorizm, hastalik vs.) ulkeler ve bolgeler disina uzanan, zengin ve yoksul nufus gruplarini etkileyen ve hatta kusaklar arasi etkileri olan kamusal mallardir. Kuresel kamusal mallar yoksulluk, baris ve guvenlik, saglik, kuresel isinma, piyasa etkinligi, kuresel finansal istikrar, insan haklari gibi kuresel konulari kapsamaktadir. Calismada kuresel kamusal mal olarak kabul edilen yoksulluga iliskin sorunlarin cozum onerilerinden biri olan ’Dogal kaynaklar uzerinden kuresel vergilendirme’ incelenmektedir
(ProQuest: ... denotes formulae omitted.)1.IntroductionThe necessity for states to function in ec... more (ProQuest: ... denotes formulae omitted.)1.IntroductionThe necessity for states to function in economic, social and cultural fields has caused importance of taxes to be felt. The most important financial source is taxes in sustainability of public services with ability to provide them for highest quality and most available prices. Major reason why tax revenues cannot achieve to desirable levels is losses and evasion of tax. State is entitled to prevent tax evasion and losses to increase tax revenues.Tax revenues in modern economies require that tax payers should determine their own levels of taxes which have to be then supervised by Revenue Administration upon declarations which they have presented, which is called procedure of declaration. Because such a procedure can cause part of revenues subjected to taxation to be excluded from declaration, it bears a significant risk of evasion. Failure to reflect reality in declaration of tax could be attributable to the fact that some tax payers do not have good willing, tax-related regulation and laws are hardly understood and taxation is forgotten or substantial mistakes made. Therefore, the necessity inevitably appears that declaration or tax payers on their tax revenues should be inspected by the tax administration for tax revenues.Due to corruption, targets of both fiscal and extra fiscal taxation processes cannot be achieved, with decreased tax revenues. Losses of revenues caused by tax evasion in the consequence of corruption itself can be compensated for with minimization of infrastructural services, transfer payments and higher borrowing or taxation. Such choices lead to significant allocation changes coupled with negative effects on employment and economic growth as well as gradually increasing budget deficit (Edling, 2007: 12- 13).The corruption within the field of taxation, otherwise called fiscal corruption emerge in tax legislation and tax management spheres. Considered within the framework of tax legislation, the effects of this state stem from the statements (gaps) in the law. From a tax administration perspective the traces of corruption could be viewed in tax exemptions and definition of tax items. Different steps in the process of taxation could be affected from corruption by varying degrees. Among those steps are; identification and registration of the taxpayers, evaluation and collection of the overdue taxes, auditing of the incoming payments, tax refund, and investigation of tax offenses by tax auditors. Each step could be affected by corruption, though by varying degrees (Edling, 2007: 16).The relationship between tax and corruption is most apparent in tax evasion and shadow economy. The tax structure could be corruptionpromoting as well. Indeed, these two problems are individually and deeply elaborated in the economy literature. The gap lies in a joint analysis of the concepts in both empirical and theoretical senses (Gediz Oral; Sayin, 2009: 143-144).The necessary measures in preventing fiscal corruption encompass all the measures considered to be relevant for preventing corruption in public administration: increased transparency, restriction of the authority for appraisal, standardized practices, and procedures minimizing personal interaction, personnel rotation, a clear determination of the responsibilities, an effective internal and external auditing, stronger sanctions, rewards and fair wages, a greater number of participants in the fight against corruption, enforcement of comprehensive reforms and etc. The fight against corruption in tax administration means, above all a fight against tax evasion (Gediz Oral, 2011: 425).Our study is to analyze relationship between tax auditing and corruption during the period from 1985 to 2011 in Turkey. For this purpose, the first section of the study focuses on definition of corruption, the second on tax auditing, the third on relationship between auditing and corruption based on theoretical and empirical studies and forth and fifth on empirical analysis of the relationship between corruption and tax audit rate described as one of indicators of tax auditing efficiency. …
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2016
Enerji guvenligi kavrami gecmisten gunumuze her zaman onem tasiyan bir konu olmustur. Baslangicta... more Enerji guvenligi kavrami gecmisten gunumuze her zaman onem tasiyan bir konu olmustur. Baslangicta ozellikle petrol kaynaklarinin guvenligi ile ilgili olan bu konu, zamanla teknolojinin ve cevresel gelismelerin etkisiyle daha kapsamli bir icerik olusturmustur. Enerji guvenligi kavrami icerisinde degerlendirilen uc temel konu; enerji arzinin surekliliginin saglanmasi, enerji uretiminde cevresel surdurulebilirligin saglanmasi ve enerjide dis kaynaklara bagimliligin azaltilmasidir. 1980’li yillara kadar enerji uretimi ve dagitimi kamu tarafindan saglanmasi gereken bir hizmet olarak dusunulmusken bu donemden sonra hâkim olan neoliberal politikalarin etkisiyle ozellestirme politikalari ve alternatif hizmet gordurme yontemleri gundeme gelmistir. Bu baglamda ulkeler enerji uretiminde kamu-ozel sektor isbirligi (KOSI) modellerini yogun olarak kullanmaya baslamislardir. KOSI modelleri enerji sektorunde uzun yillardan beri uygulamaktadir ancak KOSI’lerin sikintilari gunumuzde de devam etmektedir. Bu sikintilardan bir tanesi de gelisen KOSI’lerle birlikte artan yolsuzluk olgusudur. Calismamizin amaci, KOSI yontemini analiz etmek; enerji sektorundeki KOSI’leri dunyada ve ulkemizde mevcut durumlariyla degerlendirmek ve sorunlarini tespit edip gelecege yonelik onerilerde bulunmaktir. Anahtar Kelimeler: Enerji Guvenligi, Kamu Ozel Sektor Isbirligi, Kamu Ekonomisi, Yolsuzluk.
11 Eylul 2001 saldirilari sonrasi ABD’nin terore karsi baslattigi savasin bir parcasi olarak tero... more 11 Eylul 2001 saldirilari sonrasi ABD’nin terore karsi baslattigi savasin bir parcasi olarak terorizmin finansmani ile mucadele onem kazanmistir. Literaturde teror orgutlerinin finans kaynaklari olmadan varliklarini devam ettiremeyecegi gercegi kabul edilmistir. Bircok ulke suc kaynaklarinin vergilendirilmesi prensibini uzun sure once kabul etmistir. Anti-mali suc stratejilerinde mali suclarla mucadele hedeflendiginden vergi suclari cok az dikkate alinmistir. Vergilendirme ile terorizm arasindaki baglantinin ortaya konmasi kuresel terorle mucadelede kilit nokta olacaktir. Vergi suclarina ve vergi cennetlerine bakis acisinin degistirilmesi terorizmin finansman kaynaklariyla mucadeledeki basariyi arttirabilecektir. Calismanin amaci vergilendirme ve teror arasindaki baglantiyi ortaya koymaktir. Bu amacla, vergi tabanli stratejiler ile Turk vergi hukukunun kapsami arastirilip yasal durum degerlendirilecektir.
Yönetim ve Ekonomi: Celal Bayar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
Neoliberalizmin yükselişi ile yerel girişimcilik olarak tanımlanan yeni bir yönetim düzeninin ort... more Neoliberalizmin yükselişi ile yerel girişimcilik olarak tanımlanan yeni bir yönetim düzeninin ortaya çıkması arasında doğrudan bir ilişki vardır. Yeni yerel politika, kamu faaliyet alanının sınırlandırılması ve uluslararası sermaye hareketliliğinin artmasından etkilenmektedir. Bu yüzden sermaye birikimini teşvik etmek ve yerelin karşılaştırmalı üstünlüklerini artırmak için dönüşüm çağrısında bulunulmaktadır. Girişimci yönetişim biçimlerine geçiş, kamu hizmetleri tedariğinde değişimi ve yeni sosyal aktörleri yönetim alanına dâhil etmek için yönetişimin yerel uygulamalara ve düzenlemelere indirgenmesi anlamlarına gelmektedir. Yerel hizmetlerde hem kamu özel sektör işbirliklerine (KÖSİ) hem de girişimciliğin kabiliyetine olan ilgi artmaktadır. Bu çalışmada KÖSİ'lerin yerel girişimcilik için önemi ve KÖSİ yönetim boyutlarının karmaşıklığı analiz edilmiştir. Yerel projeler, farklı beklentileri olan birden fazla oyuncuyu içerdiklerinden oldukça karmaşıktır. Bu durum yerel veya bölgesel düzeyde yönetişim rejimlerinin varlığını gerektirmektedir. KÖSİ'ler finansman programlarını optimize etmek için yerel otoriteleri, finans sektörünü ve kar amacı gütmeyen kuruluşları bir araya getirirler. Bu nedenle bu işbirlikleri yerel finansmanın etkili yollarından biridir. KÖSİ'ler, yerel işletmeler tarafından kolayca erişilebilen ve onların ihtiyaçlarına göre uyarlanmış destek mekanizmaları sağlamaktadır. Bu çalışma, çok oyunculu yönetişimin karmaşıklıklarının yerel projelerin uygulanmasını nasıl etkilediği üzerine teorik bir bakışla odaklanmaktadır.
Celal Bayar Universitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2013
ÖZ Türkiye'nin en temel sorunlarından birisi bölgelerarası eşitsizliklerdir. Bireylerin yaşamları... more ÖZ Türkiye'nin en temel sorunlarından birisi bölgelerarası eşitsizliklerdir. Bireylerin yaşamlarını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeleri için, sağlık hizmetleri arzı ve bu hizmetlerden yararlanma potansiyeli, bölgenin sosyal gelişme düzeyini yansıtan unsurlar arasındadır. Ayrıca sağlık personelinin gelişmiş bölgeler doğrultusundaki tercihi, illerin sosyo-ekonomik gelişme düzeyi ile de doğrudan ilişkilidir. Sağlık göstergeleri kalkınma düzeyini belirleyen temel faktörlerden biri olduğundan, sağlık hizmetlerinin yetersizliği, kalkınmayı negatif yönde etkilemektedir. Bu çalışmanın amacı, sağlık göstergeleri ile Manisa ilinin sağlık statüsünün tespit edilmesidir.
Küresel sağlık politikası oluşturma alanları kamusal alanlardan ulusötesi kâr amaçlı sektörü içer... more Küresel sağlık politikası oluşturma alanları kamusal alanlardan ulusötesi kâr amaçlı sektörü içeren alanlara doğru kaymaktadır. Bu süreçte bulaşıcı olmayan hastalıklar ve sağlık sistemlerini geliştirme konuları ihmal edilmiştir. Öte yandan bulaşıcı hastalıklar küresel sağlık öncelikleri olarak gündeme gelmiştir. Günümüzde sağlık sorunlarının üstesinden gelmeye yönelik yaklaşımlarda teknolojik çözümlere daha sıcak bakılmaktadır. Bunun sonucu olarak ticaret ve sanayi çıkarları daha fazla ön plana çıkmaktadır. Bu nedenle küresel sağlık politikası günden güne parçalanarak dikey bir yapıya dönüşmüştür. Bu çalışmada küresel sağlık politikası aktörleri, küresel sağlık öncelikleri ve sağlık önceliklerini ele alma araçları olmak üzere üç konu ele alınmıştır. Çalışmada, uluslararası örgütlerin, kamu özel sektör işbirliklerinin (KÖSİ 1) ve sivil toplum örgütlerinin düşük ve orta gelirli ülkelerde sağlık hizmetleri ve sağlık politikası hazırlama konusundaki değişen politika yönergeleri deskriptif yöntemle analiz edilmektedir.
... Yolsuzluk; devlete olan güveni zedelemekte ve sosyal dayanışmayı tehlikeye atmakta, mal ve hi... more ... Yolsuzluk; devlete olan güveni zedelemekte ve sosyal dayanışmayı tehlikeye atmakta, mal ve hizmetlerin fiyatlarını yükseltmekte, verimsiz yatırımlara yol açmakta ve kamu hizmetlerinin kalitesini düşürmektedir. ... 14 ELLIOT, 1997, s. 217. 15 KARAKAŞ - ÇAK, 2007, s. 85-86. ...
2008-2009'daki Küresel Kriz ile birlikte birçok AB ülkesinde borç krizlerinin patlak vermesi,... more 2008-2009'daki Küresel Kriz ile birlikte birçok AB ülkesinde borç krizlerinin patlak vermesi, AB içindeki ekonomik dengesizlikler konusundaki tartışmaların genişlemesine yol açmıştır. Dolayısıyla krizin nedenleri ve etkilerini çeşitli yönleriyle irdeleyen çalışmalar da akademik literatürde yerlerini almıştır. Avro Bölgesi’nin en kırılgan ekonomileri olarak görülen ve krizi ağır biçimde yüklenmek zorunda kalan Portekiz, İrlanda, İtalya, Yunanistan ve İspanya’dan oluşan “çevre ülkeleri ” grubu literatürde yerini almıştır. Bu çalışmada 2008 Küresel Krizi’nin AB’ye yansımaları ve AB Borç Krizi’ne dönüşme süreci ele alınıp, krizden çıkış için uygulanan yapısal reformlar incelenip bunların başarısı tartışılmıştır. Buna ek olarak, ele aldığımız AB üyesi ülkelerin literatürde birlikte anılmalarına neden olan ekonomik yapıları, Türkiye ile birlikte değerlendirilip makroekonomik göstergelerle ilgili yakınsama değerlendirilmiştir.
Bu çalışma 1986-2018 döneminde Türkiye ve PIIGS (Portekiz, İrlanda, İtalya, Yunanistan, İspanya) ... more Bu çalışma 1986-2018 döneminde Türkiye ve PIIGS (Portekiz, İrlanda, İtalya, Yunanistan, İspanya) ülkelerinde İkiz Açık Hipotezi’nin geçerliliğini test etmektedir. Ülkelere ait 33 yıllık verilerde rasgele dağılım gösteren eksik gözlemler bulunmaktadır. Bu nedenle çalışma dengesiz panel veri analizine uygun gerçekleştirilmiştir. Veri koşullarına uygun olarak, otokorelasyon ve birim kök testlerinin ardından, kısa ve uzun dönemli katsayıların tahmini için Havuzlanmış Ortalama Grup Tahmincileri (PMGs) kullanılmıştır. Modelde uzun dönemde panel ortalaması için İkiz Açık Hipotezi doğrulanmıştır. Ancak modelin birimlere özgü sonuçlarına bakıldığında İrlanda, İtalya, Yunanistan ve İspanya için uzun dönemli katsayılar anlamlı çıkmıştır. Portekiz ve Türkiye için kısa ya da uzun dönemli anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir. Anahtar Kelimeler: İkiz Açık, Türkiye, PIIGS, PMGs JEL Sınıflandırması:H62, F00, E60, C23
Bu çalışma 1986-2018 döneminde Türkiye ve PIIGS ülkelerinde Üçüz Açık Hipotezi’nin geçerliliğini ... more Bu çalışma 1986-2018 döneminde Türkiye ve PIIGS ülkelerinde Üçüz Açık Hipotezi’nin geçerliliğini test etmektedir. Çalışmada ele alınan döneme ait veriler gözlem eksikliği içerdiğinden dengesiz panel veri analizi geçerlidir. Serilerde heteroskedasite tespit edildiğinden durağanlık sınaması yapılmış ve beklentiye uygun olarak seriler aynı düzeyde durağan çıkmamıştır. Değişkenler arasında uzun vadede eş bütünleşme ilişkisi olduğu Gengenbach, Urbain ve Westerlund Eşbütünleşme Testi ile ortaya konmuştur. Serilerde güçlü yatay kesit bağımlılığı olduğu görülmüştür. Tüm bu göstergeler ışığında panel için hem Havuzlanmış Ortalama Grup Tahmincisi (PMGE) hem de iki aşamalı Sistem Genelleştirilmiş Momentler Yöntemi (Sistem GMM) ile modele ait katsayılar tahminlenmiştir. PMGE yaklaşımında panel ortalaması ve her bir birim için ayrı ayrı hem kısa dönem hem uzun dönem katsayılar tahmin edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre uzun dönemde Sistem GMM yaklaşımı Türkiye ve PIIGS ülkeleri için Üçüz Açık...
Optimum Ekonomi ve Yönetim Bilimleri Dergisi, 2016
Today's energy production and increasing energy consumption which is mostly based on fossil f... more Today's energy production and increasing energy consumption which is mostly based on fossil fuels does not demonstrate a sustainable structure for the development of the world. Transforming the energy policies to a sustainable structure requires an increased share of renewable energy sources within total energy consumption. To that end, governments have been developing large investment plans considering environmental criteria. Within the framework of alternative financing quest of the 1980s, public-private partnership (PPP) models have been extensively used in energy production across the world, especially as a solution for financial problems. Debates on potential resources to be used for meeting the increasing energy demand take on a new significance in Turkey as well. In this context, the purpose of our study is to recommend future policies with a view to maximizing the utilization of renewable resources.
Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Adalet duygusu büyüme sürecinde çocukların bulunduğu çevreye göre bir noktaya kadar kendiliğinden... more Adalet duygusu büyüme sürecinde çocukların bulunduğu çevreye göre bir noktaya kadar kendiliğinden gelişmektedir. Bu gelişim sürecinde ilköğretim dönemi, çevresel unsurlar ve sosyalleşme ile çocuğun pek çok konuda davranış temellerinin oturduğu bir dönemdir. Bu bağlamda; çalışmanın temel amacı çocuklardaki adalet duygusunun gelişimini ve adaletsizliğe verdikleri tepkiyi gözlemlemek, ekonomik refah düzeyi ve adalet bilinci arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Literatür konunun çocukluk çağında nasıl şekillendiği hususunda oldukça sınırlıdır. Çalışmanın sonuçları bu konuda literatüre katkı sağlama açısından önem taşımaktadır. Analiz sonuçlarına göre; ilköğretim çağındaki çocukların adaletsizliğe karşı tepki göstermeleri ile sahip oldukları kardeş sayısı arasında güçlü ancak zıt yönlü bir ilişki vardır. Yani kardeş sayısı arttıkça verilen tepki azalmaktadır. Buna ek olarak ebeveynlerin medeni durumlarının da çocukların verdikleri tepkiler ile ilişkili olduğu görülmüştür. Diğer değişkenler oldukça zayıf ilişki sergilemişlerdir. Dolayısıyla ilköğretim çağındaki çocukların adaletsizliğe verdikleri tepkilerin, ekonomik koşullardan değil içinde büyüdükleri sosyal ortamdan etkilendiği sonucuna ulaşılmıştır.
Sinirlari tam ve kesin olarak bilinemeyen kayitdisi ekonomi hemen hemen her ulkede rastlanan evre... more Sinirlari tam ve kesin olarak bilinemeyen kayitdisi ekonomi hemen hemen her ulkede rastlanan evrensel bir olgudur. Kayitdisi ekonomiyle mucadelede amac, tamamen ortadan kaldirilamasa da asgariye indirilmesi olmalidir. Kayitdisi ekonominin onemli kismi vergi disi kalan gelirlerden olusmaktadir. Bu nedenle kayitdisi ekonominin onune gecilebilmesi icin onemli unsurlardan biri denetim sistemi olmaktadir. Bu sistemin, yerinde denetim saglayacak, uzaktan denetimi guclendirecek ozerk bir ust kurul olusturularak organize edilebilecegi dusunulmustur
Gayri Resmi Değer Transfer Sistemleri (Informal Value Transfer Systems-IVTS), fonların veya değer... more Gayri Resmi Değer Transfer Sistemleri (Informal Value Transfer Systems-IVTS), fonların veya değerlerin belirli bir coğrafi bölgeyle ilişkisi olan kişisel bir ağ yoluyla bir bölgeden diğerine taşınmasına ilişkin finansal hizmetlerdir. IVTS dünya çapında yaygın bir sitemdir ve çeşitli meşru ve gayri meşru amaçlar için kullanılmaktadır. IVTS’lerin en yaygın türlerinden biri, kara para aklama ve terörizmin finanse edilmesiyle ilişkilendirilen ve dünya çapında geçerli bir ödeme yöntemi olan Hawala sistemidir. Başlangıçta Hawala ağları Asya'da yüzyıllar önce İpek Yolu boyunca seyahat eden tüccarlar için güvenli para transferleri sağlamıştır. Fakat 11 Eylül 2001'de ABD Dünya Ticaret Merkezi’ne yapılan terörist saldırılardan sonra Hawala uluslararası basında “terörizm için kurulmuş bir bankacılık sistemi”, bir “uluslararası yeraltı bankacılık sistemi” olarak tanımlanmıştır. Bu çalışmada Hawala’nın ortaya çıkışı ve istikrarını sağlayan yönetişim mekanizmaları açıklanmaktadır. Çalışma...
Bu calismada, yolsuzluk, vergi sistemi gibi cok genis ve onemli konularin birbirleriyle iliskiler... more Bu calismada, yolsuzluk, vergi sistemi gibi cok genis ve onemli konularin birbirleriyle iliskileri ile sinirli kalinarak, bu iliskiler teorik ve ampirik temelde irdelendikten sonra, calismanin temel amaclarindan hareketle arastirma yontemi kisaca anlatilarak, Turkiye’de yolsuzluk ve vergi sistemi iliskisini kapsayan bir model denemesi yapilmakta, analitik bulgular tartisilmaktadir. Turkiye’de 1985- 2007 donemine ait veriler kullanilarak yolsuzluk, vergi yuku, genel butce vergi gelirleri, dolaysiz ve dolayli vergilerin GSYIH’deki payi ve denetim orani degiskenleri arasinda kisa ve uzun donemli bir iliskinin var oldugu tespit edilmistir. Calismada degiskenler arasindaki nedensellik iliskisi de test edilmis, bulunan ampirik sonuclar, Genel Butce Vergi Gelirleri- Yolsuzluk haric tum degiskenler arasinda en az bir yonde nedensellik iliskisi oldugunu ortaya koymustur.
Sosyal sorunlarin dogasi ve degisen nedenleri, yenilikci dusunme ve girisimcilik eylemleri gerekt... more Sosyal sorunlarin dogasi ve degisen nedenleri, yenilikci dusunme ve girisimcilik eylemleri gerektirmektedir. Toplumlar surekli olarak sosyal, ekonomik ve politik degisikliklere ugramaktadir. Yeni ihtiyaclar dogmakta veya kentsel donusum, uyusturucu, suc, kotu barinma kosullari, gencler veya yaslilar icin rehabilitasyon tesislerinin yoklugu gibi eski sorunlar yeniden sekillenmektedir. Kamu Ozel Sektor Isbirlikleri (KOSI) ve sosyal girisimciler bu tur zorluklarin ustesinden gelmede onem kazanmaktadir. Mevcut KOSI literaturu, KOSI'lerin mekanik gerekliliklerinin otesine gecememekte ve bunlarin uygulamasinin altinda yatan sosyal dinamiklere yer verilmemektedir. Bir KOSI projesi baslatmak ve uygulamak icin cesitli sosyal aktorlerin faaliyetlerini ve stratejilerini arastirmak suretiyle bu acigi ele almak oldukca onemlidir. KOSI’ler s osyal organizasyonlarda veya kar amaci gutmeyen motifleri olan alanlarda yenilikci ve girisimci degisikliklere etkili bir sekilde onculuk ederler. Sosyal...
Kuresel kamusal mallarin onemi kuresellesme sureciyle birlikte giderek artmaktadir. Kuresel kamus... more Kuresel kamusal mallarin onemi kuresellesme sureciyle birlikte giderek artmaktadir. Kuresel kamusal mallar, fayda ve zararlari (baris, suc, yoksulluk, terorizm, hastalik vs.) ulkeler ve bolgeler disina uzanan, zengin ve yoksul nufus gruplarini etkileyen ve hatta kusaklar arasi etkileri olan kamusal mallardir. Kuresel kamusal mallar yoksulluk, baris ve guvenlik, saglik, kuresel isinma, piyasa etkinligi, kuresel finansal istikrar, insan haklari gibi kuresel konulari kapsamaktadir. Calismada kuresel kamusal mal olarak kabul edilen yoksulluga iliskin sorunlarin cozum onerilerinden biri olan ’Dogal kaynaklar uzerinden kuresel vergilendirme’ incelenmektedir
(ProQuest: ... denotes formulae omitted.)1.IntroductionThe necessity for states to function in ec... more (ProQuest: ... denotes formulae omitted.)1.IntroductionThe necessity for states to function in economic, social and cultural fields has caused importance of taxes to be felt. The most important financial source is taxes in sustainability of public services with ability to provide them for highest quality and most available prices. Major reason why tax revenues cannot achieve to desirable levels is losses and evasion of tax. State is entitled to prevent tax evasion and losses to increase tax revenues.Tax revenues in modern economies require that tax payers should determine their own levels of taxes which have to be then supervised by Revenue Administration upon declarations which they have presented, which is called procedure of declaration. Because such a procedure can cause part of revenues subjected to taxation to be excluded from declaration, it bears a significant risk of evasion. Failure to reflect reality in declaration of tax could be attributable to the fact that some tax payers do not have good willing, tax-related regulation and laws are hardly understood and taxation is forgotten or substantial mistakes made. Therefore, the necessity inevitably appears that declaration or tax payers on their tax revenues should be inspected by the tax administration for tax revenues.Due to corruption, targets of both fiscal and extra fiscal taxation processes cannot be achieved, with decreased tax revenues. Losses of revenues caused by tax evasion in the consequence of corruption itself can be compensated for with minimization of infrastructural services, transfer payments and higher borrowing or taxation. Such choices lead to significant allocation changes coupled with negative effects on employment and economic growth as well as gradually increasing budget deficit (Edling, 2007: 12- 13).The corruption within the field of taxation, otherwise called fiscal corruption emerge in tax legislation and tax management spheres. Considered within the framework of tax legislation, the effects of this state stem from the statements (gaps) in the law. From a tax administration perspective the traces of corruption could be viewed in tax exemptions and definition of tax items. Different steps in the process of taxation could be affected from corruption by varying degrees. Among those steps are; identification and registration of the taxpayers, evaluation and collection of the overdue taxes, auditing of the incoming payments, tax refund, and investigation of tax offenses by tax auditors. Each step could be affected by corruption, though by varying degrees (Edling, 2007: 16).The relationship between tax and corruption is most apparent in tax evasion and shadow economy. The tax structure could be corruptionpromoting as well. Indeed, these two problems are individually and deeply elaborated in the economy literature. The gap lies in a joint analysis of the concepts in both empirical and theoretical senses (Gediz Oral; Sayin, 2009: 143-144).The necessary measures in preventing fiscal corruption encompass all the measures considered to be relevant for preventing corruption in public administration: increased transparency, restriction of the authority for appraisal, standardized practices, and procedures minimizing personal interaction, personnel rotation, a clear determination of the responsibilities, an effective internal and external auditing, stronger sanctions, rewards and fair wages, a greater number of participants in the fight against corruption, enforcement of comprehensive reforms and etc. The fight against corruption in tax administration means, above all a fight against tax evasion (Gediz Oral, 2011: 425).Our study is to analyze relationship between tax auditing and corruption during the period from 1985 to 2011 in Turkey. For this purpose, the first section of the study focuses on definition of corruption, the second on tax auditing, the third on relationship between auditing and corruption based on theoretical and empirical studies and forth and fifth on empirical analysis of the relationship between corruption and tax audit rate described as one of indicators of tax auditing efficiency. …
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2016
Enerji guvenligi kavrami gecmisten gunumuze her zaman onem tasiyan bir konu olmustur. Baslangicta... more Enerji guvenligi kavrami gecmisten gunumuze her zaman onem tasiyan bir konu olmustur. Baslangicta ozellikle petrol kaynaklarinin guvenligi ile ilgili olan bu konu, zamanla teknolojinin ve cevresel gelismelerin etkisiyle daha kapsamli bir icerik olusturmustur. Enerji guvenligi kavrami icerisinde degerlendirilen uc temel konu; enerji arzinin surekliliginin saglanmasi, enerji uretiminde cevresel surdurulebilirligin saglanmasi ve enerjide dis kaynaklara bagimliligin azaltilmasidir. 1980’li yillara kadar enerji uretimi ve dagitimi kamu tarafindan saglanmasi gereken bir hizmet olarak dusunulmusken bu donemden sonra hâkim olan neoliberal politikalarin etkisiyle ozellestirme politikalari ve alternatif hizmet gordurme yontemleri gundeme gelmistir. Bu baglamda ulkeler enerji uretiminde kamu-ozel sektor isbirligi (KOSI) modellerini yogun olarak kullanmaya baslamislardir. KOSI modelleri enerji sektorunde uzun yillardan beri uygulamaktadir ancak KOSI’lerin sikintilari gunumuzde de devam etmektedir. Bu sikintilardan bir tanesi de gelisen KOSI’lerle birlikte artan yolsuzluk olgusudur. Calismamizin amaci, KOSI yontemini analiz etmek; enerji sektorundeki KOSI’leri dunyada ve ulkemizde mevcut durumlariyla degerlendirmek ve sorunlarini tespit edip gelecege yonelik onerilerde bulunmaktir. Anahtar Kelimeler: Enerji Guvenligi, Kamu Ozel Sektor Isbirligi, Kamu Ekonomisi, Yolsuzluk.
11 Eylul 2001 saldirilari sonrasi ABD’nin terore karsi baslattigi savasin bir parcasi olarak tero... more 11 Eylul 2001 saldirilari sonrasi ABD’nin terore karsi baslattigi savasin bir parcasi olarak terorizmin finansmani ile mucadele onem kazanmistir. Literaturde teror orgutlerinin finans kaynaklari olmadan varliklarini devam ettiremeyecegi gercegi kabul edilmistir. Bircok ulke suc kaynaklarinin vergilendirilmesi prensibini uzun sure once kabul etmistir. Anti-mali suc stratejilerinde mali suclarla mucadele hedeflendiginden vergi suclari cok az dikkate alinmistir. Vergilendirme ile terorizm arasindaki baglantinin ortaya konmasi kuresel terorle mucadelede kilit nokta olacaktir. Vergi suclarina ve vergi cennetlerine bakis acisinin degistirilmesi terorizmin finansman kaynaklariyla mucadeledeki basariyi arttirabilecektir. Calismanin amaci vergilendirme ve teror arasindaki baglantiyi ortaya koymaktir. Bu amacla, vergi tabanli stratejiler ile Turk vergi hukukunun kapsami arastirilip yasal durum degerlendirilecektir.
Yönetim ve Ekonomi: Celal Bayar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
Neoliberalizmin yükselişi ile yerel girişimcilik olarak tanımlanan yeni bir yönetim düzeninin ort... more Neoliberalizmin yükselişi ile yerel girişimcilik olarak tanımlanan yeni bir yönetim düzeninin ortaya çıkması arasında doğrudan bir ilişki vardır. Yeni yerel politika, kamu faaliyet alanının sınırlandırılması ve uluslararası sermaye hareketliliğinin artmasından etkilenmektedir. Bu yüzden sermaye birikimini teşvik etmek ve yerelin karşılaştırmalı üstünlüklerini artırmak için dönüşüm çağrısında bulunulmaktadır. Girişimci yönetişim biçimlerine geçiş, kamu hizmetleri tedariğinde değişimi ve yeni sosyal aktörleri yönetim alanına dâhil etmek için yönetişimin yerel uygulamalara ve düzenlemelere indirgenmesi anlamlarına gelmektedir. Yerel hizmetlerde hem kamu özel sektör işbirliklerine (KÖSİ) hem de girişimciliğin kabiliyetine olan ilgi artmaktadır. Bu çalışmada KÖSİ'lerin yerel girişimcilik için önemi ve KÖSİ yönetim boyutlarının karmaşıklığı analiz edilmiştir. Yerel projeler, farklı beklentileri olan birden fazla oyuncuyu içerdiklerinden oldukça karmaşıktır. Bu durum yerel veya bölgesel düzeyde yönetişim rejimlerinin varlığını gerektirmektedir. KÖSİ'ler finansman programlarını optimize etmek için yerel otoriteleri, finans sektörünü ve kar amacı gütmeyen kuruluşları bir araya getirirler. Bu nedenle bu işbirlikleri yerel finansmanın etkili yollarından biridir. KÖSİ'ler, yerel işletmeler tarafından kolayca erişilebilen ve onların ihtiyaçlarına göre uyarlanmış destek mekanizmaları sağlamaktadır. Bu çalışma, çok oyunculu yönetişimin karmaşıklıklarının yerel projelerin uygulanmasını nasıl etkilediği üzerine teorik bir bakışla odaklanmaktadır.
Celal Bayar Universitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2013
ÖZ Türkiye'nin en temel sorunlarından birisi bölgelerarası eşitsizliklerdir. Bireylerin yaşamları... more ÖZ Türkiye'nin en temel sorunlarından birisi bölgelerarası eşitsizliklerdir. Bireylerin yaşamlarını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeleri için, sağlık hizmetleri arzı ve bu hizmetlerden yararlanma potansiyeli, bölgenin sosyal gelişme düzeyini yansıtan unsurlar arasındadır. Ayrıca sağlık personelinin gelişmiş bölgeler doğrultusundaki tercihi, illerin sosyo-ekonomik gelişme düzeyi ile de doğrudan ilişkilidir. Sağlık göstergeleri kalkınma düzeyini belirleyen temel faktörlerden biri olduğundan, sağlık hizmetlerinin yetersizliği, kalkınmayı negatif yönde etkilemektedir. Bu çalışmanın amacı, sağlık göstergeleri ile Manisa ilinin sağlık statüsünün tespit edilmesidir.
Küresel sağlık politikası oluşturma alanları kamusal alanlardan ulusötesi kâr amaçlı sektörü içer... more Küresel sağlık politikası oluşturma alanları kamusal alanlardan ulusötesi kâr amaçlı sektörü içeren alanlara doğru kaymaktadır. Bu süreçte bulaşıcı olmayan hastalıklar ve sağlık sistemlerini geliştirme konuları ihmal edilmiştir. Öte yandan bulaşıcı hastalıklar küresel sağlık öncelikleri olarak gündeme gelmiştir. Günümüzde sağlık sorunlarının üstesinden gelmeye yönelik yaklaşımlarda teknolojik çözümlere daha sıcak bakılmaktadır. Bunun sonucu olarak ticaret ve sanayi çıkarları daha fazla ön plana çıkmaktadır. Bu nedenle küresel sağlık politikası günden güne parçalanarak dikey bir yapıya dönüşmüştür. Bu çalışmada küresel sağlık politikası aktörleri, küresel sağlık öncelikleri ve sağlık önceliklerini ele alma araçları olmak üzere üç konu ele alınmıştır. Çalışmada, uluslararası örgütlerin, kamu özel sektör işbirliklerinin (KÖSİ 1) ve sivil toplum örgütlerinin düşük ve orta gelirli ülkelerde sağlık hizmetleri ve sağlık politikası hazırlama konusundaki değişen politika yönergeleri deskriptif yöntemle analiz edilmektedir.
Uploads
Papers by burcu oral