
Uluslararası Kültürel Araştırmalar Merkezi (UKAM)
Hızla değişen küresel, bölgesel ve ulusal koşullar, Türkiye’nin sorunlarını farklı bir bakış açısı ile ele almasını ve değişen şartlara uygun bir paradigma geliştirerek bilgi ve anlamaya dayalı bir vizyon oluşturmasını zorunlu kılmaktadır. Sorunlarının üzerine cesaretle gidemeyen, değişen koşullara göre devlet sistemini yenileyemeyen, farklılıkları bir arada yaşatacak esneklikleri oluşturamayan ve toplumsal barışı sağlayamayan bir Türkiye’nin, önemli bir bölgesel veya küresel aktör olması beklenemez. Türkiye’nin farklı etnik, dini ve kültürel kimlikleri barış içerisinde yaşatmasının gerekliliğine inanan UKAM, nereden gelirse gelsin şiddet, baskı, inkar ve asimilasyonu reddetmekte, demokratik hak ve özgürlükleri eşit yurttaşlık temelinde savunmakta ve beraber yaşama kültürünün tüm toplum nezdinde geliştirilmesinin önemine inanmaktadır. Türkiye, çok kültürlü bir devlet olduğunu kabul etmeli ve sorunlarına bu bakış açısı ile yaklaşmalıdır. Türkiye, sorunlarını ortak paydalar geliştirerek ve farklılıklarını zenginlik sayarak çözebilir. Bu anlamda, Kürt sorunu, Türkiye’de yaşayan herkesin çözümüne katkı sağlaması gereken en temel sorunların başında gelmektedir. Kürt sorununun çözümü, Kürtlerin beraber yaşama kültürü üzerinde kafa yormalarına,Türklerin ise Kürtlerin yaşadığı olumsuz deneyimleri anlamalarına ve bu konuda empati geliştirmelerine bağlıdır. Bu sorun çözülmeden, Türkiye’nin iç huzuru sağlaması, tam bir demokrasiye kavuşması ve uluslararası arenada hak ettiği yeri bulması mümkün değildir. Bu yüzden UKAM, toplumun tüm kesimlerinin birbirini anlamasının, yaşanan deneyim ve dramların paylaşılmasının, karşılıklı empati geliştirilmesinin ve ortak bir dil oluşturulmasının, Kürt sorununun çözümü için büyük bir önem taşıdığına inanmaktadır. UKAM, farklılıklara saygı temelinde, eşitlik, özgürlük, demokrasi, barış ve adaletin egemen olduğu ve hiç kimsenin etnik kimliği, dini, mezhebi veya cinsiyetinden dolayı kendisini öteki hissetmediği bir Türkiye ve dünya arzulamakta ve böyle bir dünyanın inşasına katkı sunma amacındadır
Phone: +90 212 247 06 82
Address: Maltepe Mah. Edirne Çırpıcı Yolu Sok. No: 5/2B, Mira Rezidans, Zeytinburnu, İstanbul
TÜRKİYE
Phone: +90 212 247 06 82
Address: Maltepe Mah. Edirne Çırpıcı Yolu Sok. No: 5/2B, Mira Rezidans, Zeytinburnu, İstanbul
TÜRKİYE
less
Related Authors
Ilhan Kaya
Universiteit Gent
Talha Kose
İbn Haldun Üniversitesi
Akademik Yayınlar
Istanbul University
Doç. Dr. Mehmet YAZICI
Bingol University
Suat Kolukirik
Akdeniz University
kader polat
Erzincan
Uploads
Papers by Uluslararası Kültürel Araştırmalar Merkezi (UKAM)
Darbe anayasasını hazırlayanlar; toplumsal gerilimleri, siyasi kamplaşmaları, istikrarsızlığı ve mahsurlu gözüken siyasi oluşumları meclis dışında tutmak amacıyla yüksek seçim barajını anayasaya bir madde olarak koydular. Bu nedenle, askerlerin %10’luk seçim barajı tercihi, sadece yönetimde istikrarı sağlama çabasının bir ürünü değildi. Aynı zamanda sakıncalı gördükleri toplumsal kesimleri meclis dışında tutma amacının da bir mahsulüydü. Yüksek seçim barajı, önce dinî (RP), ardından etnik (Kürtler) kimlik siyaseti yapan kesimlerin parlamentodaki temsilini engelleme işlevi gördü. Bu engelleme çabasının bir dönem başarılı olduğu da görülmektedir. Ancak bugün gelinen noktada, bu yöndeki bir çabanın sonuç vermediğini ve dışlanan kesimlerin, Türkiye siyasetinin ana dinamiklerini oluşturduklarını görmekteyiz. Ayrıca yönetimde istikrar niyetinin de tam olarak arzulanan sonucu vermediğini görüyoruz. Nitekim %10’luk seçim barajına rağmen 1990’lı yıllar, Türkiye’nin koalisyon yılları olarak tarihe geçti. Siyasi kutuplaşmalar ve gerilimler sona ermedi. Postmodern bir darbe ile daha da karmaşık hale gelen bu dönem, aynı zamanda iki büyük ekonomik krize de şahitlik etti.
Bu bakımdan, medyadaki temsil ve sunumlardaki örtük siyaseti ortaya çıkarmak, kodları çözümlemek, toplumsal algıları anlamak bakımından kritik bir değere sahiptir. Bu örtük siyaseti ortaya çıkarmak ve dil kodlarını çözümlemek, toplumdaki güç ilişkileri konusunda önemli ipuçları sunar. Bu nedenle, dil ve söylem analizi ile bu örtük siyasetler, ayrıcalıklı statüler, dil kodları ve normalite sorunsallaştırılarak, toplumsal algıyı oluşturan ve yerleşik düzenin devamını sağlayan kalıplar deşifre edilir.
şekillerini de biçimlendiriyor. Aynı zamanda, karar verici ve politika yapıcı konumunda olan kişi ve kuruluşların kanaatlerini şekillendiriyor ve izlenecek politikaların inşasına katkı sağlıyor.
Doç. Dr. İlhan Kaya ve Yrd. Doç. Dr. Hasan Aydın tarafından UKAM için hazırlanan bu rapor, Kürt sorunu ile ilgili tartışmalara ve çözüm sürecine katkı sağlamak amacındadır. Rapor, Kürt sorununun uluslararası medyada yer alma biçimini ve bu sorun hakkındaki analizleri içermektedir. Rapor, hem sorunun farklı algılayış ve ele alınış biçimlerini ortaya koymakta, hem de Türkiye’deki politikacılara ve karar verici konumda bulunan mekanizmalara veri ve değerlendirmeler
sunmaktadır
Darbe anayasasını hazırlayanlar; toplumsal gerilimleri, siyasi kamplaşmaları, istikrarsızlığı ve mahsurlu gözüken siyasi oluşumları meclis dışında tutmak amacıyla yüksek seçim barajını anayasaya bir madde olarak koydular. Bu nedenle, askerlerin %10’luk seçim barajı tercihi, sadece yönetimde istikrarı sağlama çabasının bir ürünü değildi. Aynı zamanda sakıncalı gördükleri toplumsal kesimleri meclis dışında tutma amacının da bir mahsulüydü. Yüksek seçim barajı, önce dinî (RP), ardından etnik (Kürtler) kimlik siyaseti yapan kesimlerin parlamentodaki temsilini engelleme işlevi gördü. Bu engelleme çabasının bir dönem başarılı olduğu da görülmektedir. Ancak bugün gelinen noktada, bu yöndeki bir çabanın sonuç vermediğini ve dışlanan kesimlerin, Türkiye siyasetinin ana dinamiklerini oluşturduklarını görmekteyiz. Ayrıca yönetimde istikrar niyetinin de tam olarak arzulanan sonucu vermediğini görüyoruz. Nitekim %10’luk seçim barajına rağmen 1990’lı yıllar, Türkiye’nin koalisyon yılları olarak tarihe geçti. Siyasi kutuplaşmalar ve gerilimler sona ermedi. Postmodern bir darbe ile daha da karmaşık hale gelen bu dönem, aynı zamanda iki büyük ekonomik krize de şahitlik etti.
Bu bakımdan, medyadaki temsil ve sunumlardaki örtük siyaseti ortaya çıkarmak, kodları çözümlemek, toplumsal algıları anlamak bakımından kritik bir değere sahiptir. Bu örtük siyaseti ortaya çıkarmak ve dil kodlarını çözümlemek, toplumdaki güç ilişkileri konusunda önemli ipuçları sunar. Bu nedenle, dil ve söylem analizi ile bu örtük siyasetler, ayrıcalıklı statüler, dil kodları ve normalite sorunsallaştırılarak, toplumsal algıyı oluşturan ve yerleşik düzenin devamını sağlayan kalıplar deşifre edilir.
şekillerini de biçimlendiriyor. Aynı zamanda, karar verici ve politika yapıcı konumunda olan kişi ve kuruluşların kanaatlerini şekillendiriyor ve izlenecek politikaların inşasına katkı sağlıyor.
Doç. Dr. İlhan Kaya ve Yrd. Doç. Dr. Hasan Aydın tarafından UKAM için hazırlanan bu rapor, Kürt sorunu ile ilgili tartışmalara ve çözüm sürecine katkı sağlamak amacındadır. Rapor, Kürt sorununun uluslararası medyada yer alma biçimini ve bu sorun hakkındaki analizleri içermektedir. Rapor, hem sorunun farklı algılayış ve ele alınış biçimlerini ortaya koymakta, hem de Türkiye’deki politikacılara ve karar verici konumda bulunan mekanizmalara veri ve değerlendirmeler
sunmaktadır