Although the Republic of Montenegro is a state that emerged in the late history of the Balkans, i... more Although the Republic of Montenegro is a state that emerged in the late history of the Balkans, it is very old in terms of history and culture as a country. The name Montenegro, related to the Balkans, one of the important regions of the Ottoman Empire, is mentioned a lot in historical sources. In this study, Montenegro, which has gone through different development processes in the 19th and 20th centuries, is discussed with its social, political, economic and cultural aspects, while the nation-building process and its emergence as an independent state are discussed.
2010 yılında Tunus’ta bir gencin kendini yakması ile fitili ateşlenen ve kısa sürede
bütün Kuzey... more 2010 yılında Tunus’ta bir gencin kendini yakması ile fitili ateşlenen ve kısa sürede
bütün Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde karşılık bulan “Arap Baharı” nihayet Şubat
2011’de Libya’da da etkisini göstermiştir. 42 yıllık totaliter Kaddafi yönetiminden bunalan
halk, Arap Baharına başta ülkenin en büyük iki kentinden biri olan Bingazi’de demokratik
hak ve özgürlük kazanımı amacı ile gösterilere başlayarak reaksiyon göstermiştir. Nihayetinde
başlayan iç çatışmalar Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bölge halkının güvenliği için
aldığı kararı kendine dayanak sayan NATO operasyonu ile Libya’da Kaddafi yönetimi sona
ermiştir.
Arap Baharı gibi tüm dünyayı ilgilendiren bir olay karşısında Türkiye, bölgeyle olan
yaklaşık 400 yıllık kültürel, siyasi ve ekonomik bağları olduğu düşünüldüğünde; Libya Arap
Baharına kayıtsız kalmamış ve bölge siyasetinde aktif rol üstlenmeye çalışmıştır.
Bu çalışmamızda Libya Sosyalist Halk Cemahiriyesi’nin Arap Baharından
etkilenmesinin siyasi, sosyolojik ve ekonomik sebepleri, Kaddafi sonrası Libya’da siyasi
istikrarın sağlanamaması ve Libya Arap Baharı sürecinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin
izlediği siyaset ile iki ülke arasındaki ilişkiler incelenecektir.
Milliyetçilik araştırmaları dergisi, Oct 26, 2022
Ulus, ulusal sınırlar içinde kendini gösteren unsurların bir bütünü olarak ifade edilebilir. Bir ... more Ulus, ulusal sınırlar içinde kendini gösteren unsurların bir bütünü olarak ifade edilebilir. Bir ulusu hayal etmenin tek bir yolu yoktur. Ulus kimliğini tanımlayan faktörler arasında; etnik köken, din, dil, ortak bir geçmiş, kültür, o ulusa özgü düşünüş, davranış ve yaşayış biçimi vs. yer almaktadır. Kuşkusuz, bu değişkenlik, birtakım tarihi, siyasi, iktisadi ve kültürel faktörlerin etkisiyle şekillenmiştir. Bu doğrultuda ulusal semboller de bir ulusun ve mirasının anlaşılmasına yardımcı olan, ulusu görünür kılan, tanımlama ve ifade bakımından onu somutlaştıran önemli işaretlerdir. Ulusal semboller ulusal mirasın tevarüsü ve aidiyet duygusunun diri tutulması, ayrıca ulusun diğer topluluklardan ayırt edilmesi bakımından belirleyici rol oynamaktadır. Bu yüzden uluslaşma, ulus inşası ve ulusal devlet kuruluşlarında sembollerden yararlanılır. Ulusal sembolleri kültürel ve bağımsızlık sembolleri olarak ikiye ayırabiliriz. Kültürel semboller, toplumun kültür birikimi temeline dayalı, zamanla oluşarak gelişen değerlerdir. Burada, ulusu teşkil eden toplumların kültür mirası son derece belirleyicidir. Bağımsızlık sembolleri ise, siyasi elitler tarafından ulus-devlet in
Although the Republic of Montenegro is a state that emerged in the late history of the Balkans, i... more Although the Republic of Montenegro is a state that emerged in the late history of the Balkans, it is very old in terms of history and culture as a country. The name Montenegro, related to the Balkans, one of the important regions of the Ottoman Empire, is mentioned a lot in historical sources. In this study, Montenegro, which has gone through different development processes in the 19th and 20th centuries, is discussed with its social, political, economic and cultural aspects, while the nation-building process and its emergence as an independent state are discussed.
2010 yılında Tunus’ta bir gencin kendini yakması ile fitili ateşlenen ve kısa sürede
bütün Kuzey... more 2010 yılında Tunus’ta bir gencin kendini yakması ile fitili ateşlenen ve kısa sürede
bütün Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde karşılık bulan “Arap Baharı” nihayet Şubat
2011’de Libya’da da etkisini göstermiştir. 42 yıllık totaliter Kaddafi yönetiminden bunalan
halk, Arap Baharına başta ülkenin en büyük iki kentinden biri olan Bingazi’de demokratik
hak ve özgürlük kazanımı amacı ile gösterilere başlayarak reaksiyon göstermiştir. Nihayetinde
başlayan iç çatışmalar Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bölge halkının güvenliği için
aldığı kararı kendine dayanak sayan NATO operasyonu ile Libya’da Kaddafi yönetimi sona
ermiştir.
Arap Baharı gibi tüm dünyayı ilgilendiren bir olay karşısında Türkiye, bölgeyle olan
yaklaşık 400 yıllık kültürel, siyasi ve ekonomik bağları olduğu düşünüldüğünde; Libya Arap
Baharına kayıtsız kalmamış ve bölge siyasetinde aktif rol üstlenmeye çalışmıştır.
Bu çalışmamızda Libya Sosyalist Halk Cemahiriyesi’nin Arap Baharından
etkilenmesinin siyasi, sosyolojik ve ekonomik sebepleri, Kaddafi sonrası Libya’da siyasi
istikrarın sağlanamaması ve Libya Arap Baharı sürecinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin
izlediği siyaset ile iki ülke arasındaki ilişkiler incelenecektir.
Milliyetçilik araştırmaları dergisi, Oct 26, 2022
Ulus, ulusal sınırlar içinde kendini gösteren unsurların bir bütünü olarak ifade edilebilir. Bir ... more Ulus, ulusal sınırlar içinde kendini gösteren unsurların bir bütünü olarak ifade edilebilir. Bir ulusu hayal etmenin tek bir yolu yoktur. Ulus kimliğini tanımlayan faktörler arasında; etnik köken, din, dil, ortak bir geçmiş, kültür, o ulusa özgü düşünüş, davranış ve yaşayış biçimi vs. yer almaktadır. Kuşkusuz, bu değişkenlik, birtakım tarihi, siyasi, iktisadi ve kültürel faktörlerin etkisiyle şekillenmiştir. Bu doğrultuda ulusal semboller de bir ulusun ve mirasının anlaşılmasına yardımcı olan, ulusu görünür kılan, tanımlama ve ifade bakımından onu somutlaştıran önemli işaretlerdir. Ulusal semboller ulusal mirasın tevarüsü ve aidiyet duygusunun diri tutulması, ayrıca ulusun diğer topluluklardan ayırt edilmesi bakımından belirleyici rol oynamaktadır. Bu yüzden uluslaşma, ulus inşası ve ulusal devlet kuruluşlarında sembollerden yararlanılır. Ulusal sembolleri kültürel ve bağımsızlık sembolleri olarak ikiye ayırabiliriz. Kültürel semboller, toplumun kültür birikimi temeline dayalı, zamanla oluşarak gelişen değerlerdir. Burada, ulusu teşkil eden toplumların kültür mirası son derece belirleyicidir. Bağımsızlık sembolleri ise, siyasi elitler tarafından ulus-devlet in
Uploads
Papers by Neslihan Kibar
bütün Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde karşılık bulan “Arap Baharı” nihayet Şubat
2011’de Libya’da da etkisini göstermiştir. 42 yıllık totaliter Kaddafi yönetiminden bunalan
halk, Arap Baharına başta ülkenin en büyük iki kentinden biri olan Bingazi’de demokratik
hak ve özgürlük kazanımı amacı ile gösterilere başlayarak reaksiyon göstermiştir. Nihayetinde
başlayan iç çatışmalar Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bölge halkının güvenliği için
aldığı kararı kendine dayanak sayan NATO operasyonu ile Libya’da Kaddafi yönetimi sona
ermiştir.
Arap Baharı gibi tüm dünyayı ilgilendiren bir olay karşısında Türkiye, bölgeyle olan
yaklaşık 400 yıllık kültürel, siyasi ve ekonomik bağları olduğu düşünüldüğünde; Libya Arap
Baharına kayıtsız kalmamış ve bölge siyasetinde aktif rol üstlenmeye çalışmıştır.
Bu çalışmamızda Libya Sosyalist Halk Cemahiriyesi’nin Arap Baharından
etkilenmesinin siyasi, sosyolojik ve ekonomik sebepleri, Kaddafi sonrası Libya’da siyasi
istikrarın sağlanamaması ve Libya Arap Baharı sürecinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin
izlediği siyaset ile iki ülke arasındaki ilişkiler incelenecektir.
bütün Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde karşılık bulan “Arap Baharı” nihayet Şubat
2011’de Libya’da da etkisini göstermiştir. 42 yıllık totaliter Kaddafi yönetiminden bunalan
halk, Arap Baharına başta ülkenin en büyük iki kentinden biri olan Bingazi’de demokratik
hak ve özgürlük kazanımı amacı ile gösterilere başlayarak reaksiyon göstermiştir. Nihayetinde
başlayan iç çatışmalar Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bölge halkının güvenliği için
aldığı kararı kendine dayanak sayan NATO operasyonu ile Libya’da Kaddafi yönetimi sona
ermiştir.
Arap Baharı gibi tüm dünyayı ilgilendiren bir olay karşısında Türkiye, bölgeyle olan
yaklaşık 400 yıllık kültürel, siyasi ve ekonomik bağları olduğu düşünüldüğünde; Libya Arap
Baharına kayıtsız kalmamış ve bölge siyasetinde aktif rol üstlenmeye çalışmıştır.
Bu çalışmamızda Libya Sosyalist Halk Cemahiriyesi’nin Arap Baharından
etkilenmesinin siyasi, sosyolojik ve ekonomik sebepleri, Kaddafi sonrası Libya’da siyasi
istikrarın sağlanamaması ve Libya Arap Baharı sürecinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin
izlediği siyaset ile iki ülke arasındaki ilişkiler incelenecektir.