Book Chapters by Miraçhan Yılmaz
Yüzüncü Yılında Türkiye: Tarih, Toplum, Siyaset (Editörler: Serap Yolcu Yavuz-Ünsal Yavuz), Paradigma Akademi Yayınları, 2022
Türkiye'de Ulus İnşası, 2021
Papers by Miraçhan Yılmaz
Uluslararası Milli Mücadelede Servetiye Cephesi ve Kocaeli Tarihi-Kültürü Sempozyumu, 2020
Türkiyat Mecmuası Milli Mücadele Özel Sayısı, 2019
Bu makale İngiliz diplomatların gözünden 1970 ile 1980 yılları arasında
Türkiye’deki ekonomik ge... more Bu makale İngiliz diplomatların gözünden 1970 ile 1980 yılları arasında
Türkiye’deki ekonomik gelişmeleri ele almayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda
konunun uzmanı olmayanların 1970’li yıllardaki Türk ekonomisi hakkında
daha fazla bilgi edinmesini hedeflemektedir. 1960 darbesinden ilk kârlı çıkan,
feshedilen Demokrat Parti’nin devamı olan ve ordunun engelleme çabalarına
rağmen 1961 ile 1971 arasındaki bütün genel seçimlerde rakibi Cumhuriyet
Partisi’nden (CHP) daha fazla oy alan Adalet Partisi oldu. Adalet Partisi başlangıçta
CHP ile kısa ömürlü koalisyonlar kurmak zorunda kaldı. Ancak 1965 seçimindeki
net zaferden sonra yeni lideri Süleyman Demirel’in başkanlığında tek başına
bir hükümet kurmayı başardı. Demirel oldukça siyasallaşmış bir planlı ekonomi
programı üzerindeki kontrol yetkisini kullanarak partinin örgütsel gücünü
pekiştirdi. Ama aynı Demirel liderliği altındaki sağ unsurların kendisinden
uzaklaşarak Milliyetçi Hareket Partisi ve İslamcı Milli Nizam Partisi gibi yeni
örgütlenmeler kurması suretiyle bu gücün giderek zayıflamasına da tanıklık
etti. Bu durumu açıklamaya yönelik gerekçelerden biri, sık sık birbiriyle çelişen
ekonomik çıkarların giderek atması nedeniyle artık tek örgüt bünyesinde
barınamaz hale gelmesiydi. Diğeri de bazı işçi ve öğrenci örgütlerinin giderek
militanlaşmasıydı.
Birçok askerin de bu endişeyi paylaştığı ve gittikçe artan idari kargaşa ve siyasi
şiddete bir son vermek üzere 1971’de ikinci kez müdahale etmeye dünden hazır
olduğu açıktır. Fakat gidişatın sorumluluğunu üstlenen üst düzey generallerin
mutabık kalınmış bir reform programı yoktu, dolayısıyla 1961’de tanınan bazı
özgürlükleri geri almaya yönelik birkaç anayasal değişiklikle yetindiler. 1970’li
yılların Türkiye’sindeki oldukça siyasallaşmış ortam ve bunun 1980’de başka bir
askerî darbeyle sonuçlandığı gerçeği ışığında, analistlerin sağlam bir hükümet
eksikliğine, devlet yönetiminin birçok parçasının siyasallaşmasına ve artan şiddete
birbirinden çok farklı açıklamalar getirmesi muhtemelen kaçınılmazdır. Bazılarıysa
daha çok, önce hızlı sosyal dönüşümün, sonra da 1973’ten beri süregelen ve
Kıbrıs müdahalesinin ardından Amerikan yardımının kesilmesiyle birleşen yüksek
petrol fiyatlarıyla Avrupa’daki Türk işçilerinin gönderdiği dövizlerin azalarak
döviz sıkıntısına yol açtığı uzun ekonomik kriz döneminin yarattığı gerilim ve
ayrışmalara odaklanmaktadır. Gelişmelerden kuşkusuz bunların hepsinin payı
vardı. Ama ayrıca üçüncü askerî müdahalenin gerçekleştiği 1980’de ekonomik
durumun, 1980 yılının Ocak ayında İMF ile kararlaştırılan ekonomik istikrar
planı ile birlikte epeyce düzelme gösterdiğini de belirtmek gerekir. Ordunun1980’deki müdahalesinin yaygın bir destek bulduğuna kuşku yoktur. Fakat bu Türk halkının çoğunluğunun uzun süreli
bir askerî yönetime hazırlıklı olduğu anlamına gelmemektedir. Generaller elden geldiğince kısa sürede sivil yönetime
dönmek istiyordu. 1980’lerin kalan kısmında Türk siyasetine ANAP damga vurdu. Bunun nedenlerinden biri ANAP’ın
Türkiye’yi korumacı, içe dönük bir ekonomiden son derece rekabetçi dünya pazarlarına mamul mal ihracına dayanan bir
ekonomiye dönüştürme politikasının sağladığı kısmi başarı idi.
Türk Devrimi'nin modernleşme projelerinden biri olan Halkevleri, Cumhuriyet döneminin en önemli k... more Türk Devrimi'nin modernleşme projelerinden biri olan Halkevleri, Cumhuriyet döneminin en önemli kültür kurumlarından biridir. İnkılâpların halka aktarımı konusunda aracı bir kurum olan Halkevleri, yerel ve ulusal alanda yaptığı çalışmalar, spor aktiviteleri, folklorik derlemeler gibi birçok çalışma sahasına imza atmıştır. Halkevleri resmi olarak 19 Şubat 1932 tarihinde açılıp, her yıl şube sayısını düzenli bir şekilde arttırmıştır. 19 Şubat 1934, ikinci kuruluş yıldönümünde açılması kararlaştırılan halkevlerinden biri olan Ünye Halkevi, kuruluşundan itibaren faaliyet kollarıyla aktif bir çalışma programı izlemiştir. Alt katındaki fırından çıkan yangın sonucu, binası kullanılamaz hale gelen Ünye Halkevi, yaşanan talihsizliğe ve uzun yıllar yeni bina arayışlarına rağmen eldeki imkânlarla faaliyetlerine devam etmiştir. Bu makalede Ünye Halkevinin faaliyetleri ve kurumsal yapısı incelenmeye çalışılmıştır.
Books by Miraçhan Yılmaz
Türkiye'de Ulus İnşası, 2021
Ulus-Devlet; sosyal, siyasal, demografik, ekonomik ve teknolojik gelişmelerin sonucu ve bir zorun... more Ulus-Devlet; sosyal, siyasal, demografik, ekonomik ve teknolojik gelişmelerin sonucu ve bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır. Benzer bir şekilde ulus-inşası da bu zorunluluğun ürettiği başka bir zorunlu durumdur. Her süreç ve olgunun olumlu ve olumsuz yönleri ve örnekleri mevcuttur. Bununla birlikte bu çalışmada ulus-inşası olumlu veya olumsuz olarak değil, daha çok harici şartların ürettiği bir gereklilik olarak bütün yönleriyle ele alınmıştır. Ulus-inşası, günümüz ulus-devletlerinde yaşayan ve vatandaşlık bağıyla bu devletlere bağlı bulunan toplumların ayrı alt kültür ve mikro milliyet durumlarına bakılmaksızın ve yereldeki bu farklılıkları mahsurlu görülmeksizin bütün bu yerel ve sınıfsal farkların üzerinde oluşturulmaya çalışılan sosyo-politik bir üst kimlik, ulus-devletin sınırlarıyla örtüşen geniş kapsamlı bir grup aidiyeti ve yüksek kültürdür. Kitaptaki on yedi bölümün başlıklarına bakıldığında kitabın ana teması ve geniş kapsamı daha iyi anlaşılabilecektir;
Teoride ve Pratikte Ulusçuluk ve Ulus-İnşası
Türkiye’de Milli Tarih Yazımı ve Ulus-İnşası
Türk Halkının Kolektif Belleğinde Çanakkale Savaşı ve Ulus-İnşası
Erken Cumhuriyet Döneminde Halkevleri ve Ulus-İnşası
Yöntemlerin Yerinde(n)liği İle İlmin Evrenselliğini Buluşturmak: Türkiye’nin Köy Enstitüleri
Türk Ocakları ve Ulus-İnşası
Cumhuriyet’in Vatanseverlik Merkezli Din Anlayışı ve Ulus-İnşası
Türkiye’de Ulus-İnşasında Eğitim Politikalarına Örnek Olarak Köy Enstitüleri
Türkiye’de Siyasal Kültür, Kimlik ve Ulus-İnşası,
Tanıtım Filmlerinde ve Kamu Spotlarında Ulus-İnşası
Erken Cumhuriyet Döneminde Ulus Yaratımı ve Beyaz Perde Üzerindeki Refleksler (1919-1938)
Türk Ulus-İnşasında Batılılaşma Üzerine Çelişkili Düşünceler: Devlet Tiyatrosu Repertuarı Üzerinden Bir Değerlendirme.
Türk Romanında Ulus-İnşası ve Kadın İmgesi
Osmanlı’dan Cumhuriyete Türk Müzik Kültürü ve Türkiye’de Ulus-İnşasına Katkıları
Türkiye’de Modern Mimarinin İdeolojik İşlevleri ve Ulus-İnşası
Ulus-İnşasının Posta Pullarına Yansıması Ulusal Bayram Örnekleri
Türkiye’de Milli Folklor Çalışmaları ve Ulus-İnşası
Book Reviews by Miraçhan Yılmaz
Cumhuriyet Kitap, 2021
https://www.cumhuriyet.com.tr/kitap/soguk-savas-kamu-diplomasisi-ve-turk-ingiliz-iliskileri-1871025
https://kitapeki.com/turkiyede-vatan-kavraminin-politik-seruveni/
https://t24.com.tr/k24/kitap/gec-osmanli-ve-erken-cumhuriyet-donemlerinde-okumayi-ogrenmek,438
Öğrenmek, (İstanbul: Koç Üniversitesi Yayınları, 2013).
Journal of Anglo-Turkish Relations, 2020
https://kitapeki.com/cumhuriyet-misyonerleri/, 2019
Uploads
Book Chapters by Miraçhan Yılmaz
Papers by Miraçhan Yılmaz
Türkiye’deki ekonomik gelişmeleri ele almayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda
konunun uzmanı olmayanların 1970’li yıllardaki Türk ekonomisi hakkında
daha fazla bilgi edinmesini hedeflemektedir. 1960 darbesinden ilk kârlı çıkan,
feshedilen Demokrat Parti’nin devamı olan ve ordunun engelleme çabalarına
rağmen 1961 ile 1971 arasındaki bütün genel seçimlerde rakibi Cumhuriyet
Partisi’nden (CHP) daha fazla oy alan Adalet Partisi oldu. Adalet Partisi başlangıçta
CHP ile kısa ömürlü koalisyonlar kurmak zorunda kaldı. Ancak 1965 seçimindeki
net zaferden sonra yeni lideri Süleyman Demirel’in başkanlığında tek başına
bir hükümet kurmayı başardı. Demirel oldukça siyasallaşmış bir planlı ekonomi
programı üzerindeki kontrol yetkisini kullanarak partinin örgütsel gücünü
pekiştirdi. Ama aynı Demirel liderliği altındaki sağ unsurların kendisinden
uzaklaşarak Milliyetçi Hareket Partisi ve İslamcı Milli Nizam Partisi gibi yeni
örgütlenmeler kurması suretiyle bu gücün giderek zayıflamasına da tanıklık
etti. Bu durumu açıklamaya yönelik gerekçelerden biri, sık sık birbiriyle çelişen
ekonomik çıkarların giderek atması nedeniyle artık tek örgüt bünyesinde
barınamaz hale gelmesiydi. Diğeri de bazı işçi ve öğrenci örgütlerinin giderek
militanlaşmasıydı.
Birçok askerin de bu endişeyi paylaştığı ve gittikçe artan idari kargaşa ve siyasi
şiddete bir son vermek üzere 1971’de ikinci kez müdahale etmeye dünden hazır
olduğu açıktır. Fakat gidişatın sorumluluğunu üstlenen üst düzey generallerin
mutabık kalınmış bir reform programı yoktu, dolayısıyla 1961’de tanınan bazı
özgürlükleri geri almaya yönelik birkaç anayasal değişiklikle yetindiler. 1970’li
yılların Türkiye’sindeki oldukça siyasallaşmış ortam ve bunun 1980’de başka bir
askerî darbeyle sonuçlandığı gerçeği ışığında, analistlerin sağlam bir hükümet
eksikliğine, devlet yönetiminin birçok parçasının siyasallaşmasına ve artan şiddete
birbirinden çok farklı açıklamalar getirmesi muhtemelen kaçınılmazdır. Bazılarıysa
daha çok, önce hızlı sosyal dönüşümün, sonra da 1973’ten beri süregelen ve
Kıbrıs müdahalesinin ardından Amerikan yardımının kesilmesiyle birleşen yüksek
petrol fiyatlarıyla Avrupa’daki Türk işçilerinin gönderdiği dövizlerin azalarak
döviz sıkıntısına yol açtığı uzun ekonomik kriz döneminin yarattığı gerilim ve
ayrışmalara odaklanmaktadır. Gelişmelerden kuşkusuz bunların hepsinin payı
vardı. Ama ayrıca üçüncü askerî müdahalenin gerçekleştiği 1980’de ekonomik
durumun, 1980 yılının Ocak ayında İMF ile kararlaştırılan ekonomik istikrar
planı ile birlikte epeyce düzelme gösterdiğini de belirtmek gerekir. Ordunun1980’deki müdahalesinin yaygın bir destek bulduğuna kuşku yoktur. Fakat bu Türk halkının çoğunluğunun uzun süreli
bir askerî yönetime hazırlıklı olduğu anlamına gelmemektedir. Generaller elden geldiğince kısa sürede sivil yönetime
dönmek istiyordu. 1980’lerin kalan kısmında Türk siyasetine ANAP damga vurdu. Bunun nedenlerinden biri ANAP’ın
Türkiye’yi korumacı, içe dönük bir ekonomiden son derece rekabetçi dünya pazarlarına mamul mal ihracına dayanan bir
ekonomiye dönüştürme politikasının sağladığı kısmi başarı idi.
Books by Miraçhan Yılmaz
Teoride ve Pratikte Ulusçuluk ve Ulus-İnşası
Türkiye’de Milli Tarih Yazımı ve Ulus-İnşası
Türk Halkının Kolektif Belleğinde Çanakkale Savaşı ve Ulus-İnşası
Erken Cumhuriyet Döneminde Halkevleri ve Ulus-İnşası
Yöntemlerin Yerinde(n)liği İle İlmin Evrenselliğini Buluşturmak: Türkiye’nin Köy Enstitüleri
Türk Ocakları ve Ulus-İnşası
Cumhuriyet’in Vatanseverlik Merkezli Din Anlayışı ve Ulus-İnşası
Türkiye’de Ulus-İnşasında Eğitim Politikalarına Örnek Olarak Köy Enstitüleri
Türkiye’de Siyasal Kültür, Kimlik ve Ulus-İnşası,
Tanıtım Filmlerinde ve Kamu Spotlarında Ulus-İnşası
Erken Cumhuriyet Döneminde Ulus Yaratımı ve Beyaz Perde Üzerindeki Refleksler (1919-1938)
Türk Ulus-İnşasında Batılılaşma Üzerine Çelişkili Düşünceler: Devlet Tiyatrosu Repertuarı Üzerinden Bir Değerlendirme.
Türk Romanında Ulus-İnşası ve Kadın İmgesi
Osmanlı’dan Cumhuriyete Türk Müzik Kültürü ve Türkiye’de Ulus-İnşasına Katkıları
Türkiye’de Modern Mimarinin İdeolojik İşlevleri ve Ulus-İnşası
Ulus-İnşasının Posta Pullarına Yansıması Ulusal Bayram Örnekleri
Türkiye’de Milli Folklor Çalışmaları ve Ulus-İnşası
Book Reviews by Miraçhan Yılmaz
Türkiye’deki ekonomik gelişmeleri ele almayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda
konunun uzmanı olmayanların 1970’li yıllardaki Türk ekonomisi hakkında
daha fazla bilgi edinmesini hedeflemektedir. 1960 darbesinden ilk kârlı çıkan,
feshedilen Demokrat Parti’nin devamı olan ve ordunun engelleme çabalarına
rağmen 1961 ile 1971 arasındaki bütün genel seçimlerde rakibi Cumhuriyet
Partisi’nden (CHP) daha fazla oy alan Adalet Partisi oldu. Adalet Partisi başlangıçta
CHP ile kısa ömürlü koalisyonlar kurmak zorunda kaldı. Ancak 1965 seçimindeki
net zaferden sonra yeni lideri Süleyman Demirel’in başkanlığında tek başına
bir hükümet kurmayı başardı. Demirel oldukça siyasallaşmış bir planlı ekonomi
programı üzerindeki kontrol yetkisini kullanarak partinin örgütsel gücünü
pekiştirdi. Ama aynı Demirel liderliği altındaki sağ unsurların kendisinden
uzaklaşarak Milliyetçi Hareket Partisi ve İslamcı Milli Nizam Partisi gibi yeni
örgütlenmeler kurması suretiyle bu gücün giderek zayıflamasına da tanıklık
etti. Bu durumu açıklamaya yönelik gerekçelerden biri, sık sık birbiriyle çelişen
ekonomik çıkarların giderek atması nedeniyle artık tek örgüt bünyesinde
barınamaz hale gelmesiydi. Diğeri de bazı işçi ve öğrenci örgütlerinin giderek
militanlaşmasıydı.
Birçok askerin de bu endişeyi paylaştığı ve gittikçe artan idari kargaşa ve siyasi
şiddete bir son vermek üzere 1971’de ikinci kez müdahale etmeye dünden hazır
olduğu açıktır. Fakat gidişatın sorumluluğunu üstlenen üst düzey generallerin
mutabık kalınmış bir reform programı yoktu, dolayısıyla 1961’de tanınan bazı
özgürlükleri geri almaya yönelik birkaç anayasal değişiklikle yetindiler. 1970’li
yılların Türkiye’sindeki oldukça siyasallaşmış ortam ve bunun 1980’de başka bir
askerî darbeyle sonuçlandığı gerçeği ışığında, analistlerin sağlam bir hükümet
eksikliğine, devlet yönetiminin birçok parçasının siyasallaşmasına ve artan şiddete
birbirinden çok farklı açıklamalar getirmesi muhtemelen kaçınılmazdır. Bazılarıysa
daha çok, önce hızlı sosyal dönüşümün, sonra da 1973’ten beri süregelen ve
Kıbrıs müdahalesinin ardından Amerikan yardımının kesilmesiyle birleşen yüksek
petrol fiyatlarıyla Avrupa’daki Türk işçilerinin gönderdiği dövizlerin azalarak
döviz sıkıntısına yol açtığı uzun ekonomik kriz döneminin yarattığı gerilim ve
ayrışmalara odaklanmaktadır. Gelişmelerden kuşkusuz bunların hepsinin payı
vardı. Ama ayrıca üçüncü askerî müdahalenin gerçekleştiği 1980’de ekonomik
durumun, 1980 yılının Ocak ayında İMF ile kararlaştırılan ekonomik istikrar
planı ile birlikte epeyce düzelme gösterdiğini de belirtmek gerekir. Ordunun1980’deki müdahalesinin yaygın bir destek bulduğuna kuşku yoktur. Fakat bu Türk halkının çoğunluğunun uzun süreli
bir askerî yönetime hazırlıklı olduğu anlamına gelmemektedir. Generaller elden geldiğince kısa sürede sivil yönetime
dönmek istiyordu. 1980’lerin kalan kısmında Türk siyasetine ANAP damga vurdu. Bunun nedenlerinden biri ANAP’ın
Türkiye’yi korumacı, içe dönük bir ekonomiden son derece rekabetçi dünya pazarlarına mamul mal ihracına dayanan bir
ekonomiye dönüştürme politikasının sağladığı kısmi başarı idi.
Teoride ve Pratikte Ulusçuluk ve Ulus-İnşası
Türkiye’de Milli Tarih Yazımı ve Ulus-İnşası
Türk Halkının Kolektif Belleğinde Çanakkale Savaşı ve Ulus-İnşası
Erken Cumhuriyet Döneminde Halkevleri ve Ulus-İnşası
Yöntemlerin Yerinde(n)liği İle İlmin Evrenselliğini Buluşturmak: Türkiye’nin Köy Enstitüleri
Türk Ocakları ve Ulus-İnşası
Cumhuriyet’in Vatanseverlik Merkezli Din Anlayışı ve Ulus-İnşası
Türkiye’de Ulus-İnşasında Eğitim Politikalarına Örnek Olarak Köy Enstitüleri
Türkiye’de Siyasal Kültür, Kimlik ve Ulus-İnşası,
Tanıtım Filmlerinde ve Kamu Spotlarında Ulus-İnşası
Erken Cumhuriyet Döneminde Ulus Yaratımı ve Beyaz Perde Üzerindeki Refleksler (1919-1938)
Türk Ulus-İnşasında Batılılaşma Üzerine Çelişkili Düşünceler: Devlet Tiyatrosu Repertuarı Üzerinden Bir Değerlendirme.
Türk Romanında Ulus-İnşası ve Kadın İmgesi
Osmanlı’dan Cumhuriyete Türk Müzik Kültürü ve Türkiye’de Ulus-İnşasına Katkıları
Türkiye’de Modern Mimarinin İdeolojik İşlevleri ve Ulus-İnşası
Ulus-İnşasının Posta Pullarına Yansıması Ulusal Bayram Örnekleri
Türkiye’de Milli Folklor Çalışmaları ve Ulus-İnşası