Avrupa Birliği, İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomik, siyasi ve beşeri sermaye bakımından yaşadığ... more Avrupa Birliği, İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomik, siyasi ve beşeri sermaye bakımından yaşadığı yıkımlar nedeniyle, öncelikli hedefini barış ve demokrasi üzerine kuran kendine has bir bütünleşme hareketidir. Üye ülkelerde istikrar, barış ve ekonomik refahın tesisini sağlamada oldukça etkin olan Birlik zamanla yumuşak güç bağlamında küresel bir aktör olarak kabul edilmiştir. Demokrasi, özgürlük, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve barışa bağlılığının norm ve değerleri Birliğin yumuşak gücünün önemli varlıkları iken genişleme süreci de AB'nin yumuşak güç uygulamasının en önemli parçası olarak görülmektedir. Genişleme sürecinin üzerine yaslandığı en önemli konu ise AB koşulsallığıdır. Koşulsallık, hedeflenen ülkede dönüşümün istenen yönlerini teşvik etmek için tasarlanmış gelişmiş bir politika biçimidir. Bu çalışma, Avrupa Birliğinin yumuşak gücünün genişleme sürecinde aday ülkeler üzerinde etkili olarak bu ülkelerin yaşadığı ekonomik ve siyasal dönüşümlerinde büyük ölçüde başarılı olduğunu, adaylık vaadi dışındaki Komşuluk politikası gibi yumuşak güç uygulamalarında ise başarısız olduğunu göstermektedir. Çalışmada öncelikli olarak Avrupa Birliği'nin yumuşak güç unsurlarının neler olduğu ve Birliğin neden sert güç yerine yumuşak gücü tercih ettiği açıklanmaktadır. Sonrasında, AB Koşulsallığı çerçevesinde Birliğin bugüne kadarki gerçekleştirmiş olduğu genişleme dalgaları, AB yumuşak gücünü Balkanlardaki etkisi ve Komşuluk politikası tartışılmaktadır. Çalışma AB yumuşak gücüne yönelik yapılan eleştirelerin değerlendirilmesi ile sonlanmaktadır.
Uluslararası Anadolu Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
ÖZ
Avrupa Birliği, İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomik, siyasi ve beşeri sermaye bakımından yaşa... more ÖZ Avrupa Birliği, İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomik, siyasi ve beşeri sermaye bakımından yaşadığı yıkımlar nedeniyle, öncelikli hedefini barış ve demokrasi üzerine kuran kendine has bir bütünleşme hareketidir. Üye ülkelerde istikrar, barış ve ekonomik refahın tesisini sağlamada oldukça etkin olan Birlik zamanla yumuşak güç bağlamında küresel bir aktör olarak kabul edilmiştir. Demokrasi, özgürlük, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve barışa bağlılığının norm ve değerleri Birliğin yumuşak gücünün önemli varlıkları iken genişleme süreci de AB’nin yumuşak güç uygulamasının en önemli parçası olarak görülmektedir. Genişleme sürecinin üzerine yaslandığı en önemli konu ise AB koşulsallığıdır. Koşulsallık, hedeflenen ülkede dönüşümün istenen yönlerini teşvik etmek için tasarlanmış gelişmiş bir politika biçimidir. Bu çalışma, Avrupa Birliğinin yumuşak gücünün genişleme sürecinde aday ülkeler üzerinde etkili olarak bu ülkelerin yaşadığı ekonomik ve siyasal dönüşümlerinde büyük ölçüde başarılı olduğunu, adaylık vaadi dışındaki Komşuluk politikası gibi yumuşak güç uygulamalarında ise başarısız olduğunu göstermektedir. Çalışmada öncelikli olarak Avrupa Birliği’nin yumuşak güç unsurlarının neler olduğu ve Birliğin neden sert güç yerine yumuşak gücü tercih ettiği açıklanmaktadır. Sonrasında, AB Koşulsallığı çerçevesinde Birliğin bugüne kadarki gerçekleştirmiş olduğu genişleme dalgaları, AB yumuşak gücünü Balkanlardaki etkisi ve Komşuluk politikası tartışılmaktadır. Çalışma AB yumuşak gücüne yönelik yapılan eleştirelerin değerlendirilmesi ile sonlanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Avrupa Birliği, Yumuşak Güç, Koşulsallık, Komşuluk Politikası
THE SOFT POWER OF THE EUROPEAN UNION IN THE CONTEXT OF CONDITIONALITY ABSTRACT The European Union is a unique integration movement that was established after the Second World War and set its priorities as peace and democracy as a result of the great losses in terms of economic, political and human capital during the War. The Union which had been very effective in creation of stability, peace and economic prosperity in the member countries, has come to fore as a global actor in terms of its soft power. While the norms and values of democracy, freedom, human rights, the rule of law and commitment to peace are important assets of the soft power of the Union, the enlargement process is seen as the most important part of the EU's soft power practice. The most important issue on which the enlargement process rests is the EU conditionality. Conditionality is an advanced form of policy designed to promote desired aspects of transformation in the target country. This study argues that the soft power of the European Union has been largely successful in the economic and political transformations experienced by the candidate countries during the enlargement process, while the soft power practices, such as Neighbourhood Policy, have failed as there was no promise of candidacy. In the study, firstly, the soft power elements of the European
Avrupa Birliği, İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomik, siyasi ve beşeri sermaye bakımından yaşadığ... more Avrupa Birliği, İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomik, siyasi ve beşeri sermaye bakımından yaşadığı yıkımlar nedeniyle, öncelikli hedefini barış ve demokrasi üzerine kuran kendine has bir bütünleşme hareketidir. Üye ülkelerde istikrar, barış ve ekonomik refahın tesisini sağlamada oldukça etkin olan Birlik zamanla yumuşak güç bağlamında küresel bir aktör olarak kabul edilmiştir. Demokrasi, özgürlük, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve barışa bağlılığının norm ve değerleri Birliğin yumuşak gücünün önemli varlıkları iken genişleme süreci de AB'nin yumuşak güç uygulamasının en önemli parçası olarak görülmektedir. Genişleme sürecinin üzerine yaslandığı en önemli konu ise AB koşulsallığıdır. Koşulsallık, hedeflenen ülkede dönüşümün istenen yönlerini teşvik etmek için tasarlanmış gelişmiş bir politika biçimidir. Bu çalışma, Avrupa Birliğinin yumuşak gücünün genişleme sürecinde aday ülkeler üzerinde etkili olarak bu ülkelerin yaşadığı ekonomik ve siyasal dönüşümlerinde büyük ölçüde başarılı olduğunu, adaylık vaadi dışındaki Komşuluk politikası gibi yumuşak güç uygulamalarında ise başarısız olduğunu göstermektedir. Çalışmada öncelikli olarak Avrupa Birliği'nin yumuşak güç unsurlarının neler olduğu ve Birliğin neden sert güç yerine yumuşak gücü tercih ettiği açıklanmaktadır. Sonrasında, AB Koşulsallığı çerçevesinde Birliğin bugüne kadarki gerçekleştirmiş olduğu genişleme dalgaları, AB yumuşak gücünü Balkanlardaki etkisi ve Komşuluk politikası tartışılmaktadır. Çalışma AB yumuşak gücüne yönelik yapılan eleştirelerin değerlendirilmesi ile sonlanmaktadır.
Uluslararası Anadolu Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
ÖZ
Avrupa Birliği, İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomik, siyasi ve beşeri sermaye bakımından yaşa... more ÖZ Avrupa Birliği, İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomik, siyasi ve beşeri sermaye bakımından yaşadığı yıkımlar nedeniyle, öncelikli hedefini barış ve demokrasi üzerine kuran kendine has bir bütünleşme hareketidir. Üye ülkelerde istikrar, barış ve ekonomik refahın tesisini sağlamada oldukça etkin olan Birlik zamanla yumuşak güç bağlamında küresel bir aktör olarak kabul edilmiştir. Demokrasi, özgürlük, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve barışa bağlılığının norm ve değerleri Birliğin yumuşak gücünün önemli varlıkları iken genişleme süreci de AB’nin yumuşak güç uygulamasının en önemli parçası olarak görülmektedir. Genişleme sürecinin üzerine yaslandığı en önemli konu ise AB koşulsallığıdır. Koşulsallık, hedeflenen ülkede dönüşümün istenen yönlerini teşvik etmek için tasarlanmış gelişmiş bir politika biçimidir. Bu çalışma, Avrupa Birliğinin yumuşak gücünün genişleme sürecinde aday ülkeler üzerinde etkili olarak bu ülkelerin yaşadığı ekonomik ve siyasal dönüşümlerinde büyük ölçüde başarılı olduğunu, adaylık vaadi dışındaki Komşuluk politikası gibi yumuşak güç uygulamalarında ise başarısız olduğunu göstermektedir. Çalışmada öncelikli olarak Avrupa Birliği’nin yumuşak güç unsurlarının neler olduğu ve Birliğin neden sert güç yerine yumuşak gücü tercih ettiği açıklanmaktadır. Sonrasında, AB Koşulsallığı çerçevesinde Birliğin bugüne kadarki gerçekleştirmiş olduğu genişleme dalgaları, AB yumuşak gücünü Balkanlardaki etkisi ve Komşuluk politikası tartışılmaktadır. Çalışma AB yumuşak gücüne yönelik yapılan eleştirelerin değerlendirilmesi ile sonlanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Avrupa Birliği, Yumuşak Güç, Koşulsallık, Komşuluk Politikası
THE SOFT POWER OF THE EUROPEAN UNION IN THE CONTEXT OF CONDITIONALITY ABSTRACT The European Union is a unique integration movement that was established after the Second World War and set its priorities as peace and democracy as a result of the great losses in terms of economic, political and human capital during the War. The Union which had been very effective in creation of stability, peace and economic prosperity in the member countries, has come to fore as a global actor in terms of its soft power. While the norms and values of democracy, freedom, human rights, the rule of law and commitment to peace are important assets of the soft power of the Union, the enlargement process is seen as the most important part of the EU's soft power practice. The most important issue on which the enlargement process rests is the EU conditionality. Conditionality is an advanced form of policy designed to promote desired aspects of transformation in the target country. This study argues that the soft power of the European Union has been largely successful in the economic and political transformations experienced by the candidate countries during the enlargement process, while the soft power practices, such as Neighbourhood Policy, have failed as there was no promise of candidacy. In the study, firstly, the soft power elements of the European
Uploads
Papers by Barış Sevinçli
Avrupa Birliği, İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomik, siyasi ve beşeri sermaye bakımından yaşadığı yıkımlar nedeniyle, öncelikli hedefini barış ve demokrasi üzerine kuran kendine has bir bütünleşme hareketidir. Üye ülkelerde istikrar, barış ve ekonomik refahın tesisini sağlamada oldukça etkin olan Birlik zamanla yumuşak güç bağlamında küresel bir aktör olarak kabul edilmiştir. Demokrasi, özgürlük, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve barışa bağlılığının norm ve değerleri Birliğin yumuşak gücünün önemli varlıkları iken genişleme süreci de AB’nin yumuşak güç uygulamasının en önemli parçası olarak görülmektedir. Genişleme sürecinin üzerine yaslandığı en önemli konu ise AB koşulsallığıdır. Koşulsallık, hedeflenen ülkede dönüşümün istenen yönlerini teşvik etmek için tasarlanmış gelişmiş bir politika biçimidir. Bu çalışma, Avrupa Birliğinin yumuşak gücünün genişleme sürecinde aday ülkeler üzerinde etkili olarak bu ülkelerin yaşadığı ekonomik ve siyasal dönüşümlerinde büyük ölçüde başarılı olduğunu, adaylık vaadi dışındaki Komşuluk politikası gibi yumuşak güç uygulamalarında ise başarısız olduğunu göstermektedir. Çalışmada öncelikli olarak Avrupa Birliği’nin yumuşak güç unsurlarının neler olduğu ve Birliğin neden sert güç yerine yumuşak gücü tercih ettiği açıklanmaktadır. Sonrasında, AB Koşulsallığı çerçevesinde Birliğin bugüne kadarki gerçekleştirmiş olduğu genişleme dalgaları, AB yumuşak gücünü Balkanlardaki etkisi ve Komşuluk politikası tartışılmaktadır. Çalışma AB yumuşak gücüne yönelik yapılan eleştirelerin değerlendirilmesi ile sonlanmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Avrupa Birliği, Yumuşak Güç, Koşulsallık, Komşuluk Politikası
THE SOFT POWER OF THE EUROPEAN UNION IN THE CONTEXT OF
CONDITIONALITY
ABSTRACT
The European Union is a unique integration movement that was established after the Second
World War and set its priorities as peace and democracy as a result of the great losses in terms of
economic, political and human capital during the War. The Union which had been very effective in
creation of stability, peace and economic prosperity in the member countries, has come to fore as a
global actor in terms of its soft power. While the norms and values of democracy, freedom, human
rights, the rule of law and commitment to peace are important assets of the soft power of the Union,
the enlargement process is seen as the most important part of the EU's soft power practice. The most
important issue on which the enlargement process rests is the EU conditionality. Conditionality is an
advanced form of policy designed to promote desired aspects of transformation in the target country.
This study argues that the soft power of the European Union has been largely successful in the
economic and political transformations experienced by the candidate countries during the
enlargement process, while the soft power practices, such as Neighbourhood Policy, have failed as
there was no promise of candidacy. In the study, firstly, the soft power elements of the European
Avrupa Birliği, İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomik, siyasi ve beşeri sermaye bakımından yaşadığı yıkımlar nedeniyle, öncelikli hedefini barış ve demokrasi üzerine kuran kendine has bir bütünleşme hareketidir. Üye ülkelerde istikrar, barış ve ekonomik refahın tesisini sağlamada oldukça etkin olan Birlik zamanla yumuşak güç bağlamında küresel bir aktör olarak kabul edilmiştir. Demokrasi, özgürlük, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve barışa bağlılığının norm ve değerleri Birliğin yumuşak gücünün önemli varlıkları iken genişleme süreci de AB’nin yumuşak güç uygulamasının en önemli parçası olarak görülmektedir. Genişleme sürecinin üzerine yaslandığı en önemli konu ise AB koşulsallığıdır. Koşulsallık, hedeflenen ülkede dönüşümün istenen yönlerini teşvik etmek için tasarlanmış gelişmiş bir politika biçimidir. Bu çalışma, Avrupa Birliğinin yumuşak gücünün genişleme sürecinde aday ülkeler üzerinde etkili olarak bu ülkelerin yaşadığı ekonomik ve siyasal dönüşümlerinde büyük ölçüde başarılı olduğunu, adaylık vaadi dışındaki Komşuluk politikası gibi yumuşak güç uygulamalarında ise başarısız olduğunu göstermektedir. Çalışmada öncelikli olarak Avrupa Birliği’nin yumuşak güç unsurlarının neler olduğu ve Birliğin neden sert güç yerine yumuşak gücü tercih ettiği açıklanmaktadır. Sonrasında, AB Koşulsallığı çerçevesinde Birliğin bugüne kadarki gerçekleştirmiş olduğu genişleme dalgaları, AB yumuşak gücünü Balkanlardaki etkisi ve Komşuluk politikası tartışılmaktadır. Çalışma AB yumuşak gücüne yönelik yapılan eleştirelerin değerlendirilmesi ile sonlanmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Avrupa Birliği, Yumuşak Güç, Koşulsallık, Komşuluk Politikası
THE SOFT POWER OF THE EUROPEAN UNION IN THE CONTEXT OF
CONDITIONALITY
ABSTRACT
The European Union is a unique integration movement that was established after the Second
World War and set its priorities as peace and democracy as a result of the great losses in terms of
economic, political and human capital during the War. The Union which had been very effective in
creation of stability, peace and economic prosperity in the member countries, has come to fore as a
global actor in terms of its soft power. While the norms and values of democracy, freedom, human
rights, the rule of law and commitment to peace are important assets of the soft power of the Union,
the enlargement process is seen as the most important part of the EU's soft power practice. The most
important issue on which the enlargement process rests is the EU conditionality. Conditionality is an
advanced form of policy designed to promote desired aspects of transformation in the target country.
This study argues that the soft power of the European Union has been largely successful in the
economic and political transformations experienced by the candidate countries during the
enlargement process, while the soft power practices, such as Neighbourhood Policy, have failed as
there was no promise of candidacy. In the study, firstly, the soft power elements of the European