Papers by uluhan özalan
Towards the end of the 19 th century, the Tatar merchants from the Nijniy Novgorod province of Ru... more Towards the end of the 19 th century, the Tatar merchants from the Nijniy Novgorod province of Russia visited Finland temporarily for their commercial aims. However, some of them decided to settle down in Finland later on. The Finland Tatar Community today is the descendants of these merchants. Their current population is approximately six hundred. Tatars, who have lived for more than one hundred years in Finland, tried to sustain their language and culture with many important activities. The most important of these is the publication activities of some Tatar intellectuals in Finland. These intellectuals published many books, booklets, and journals on religious and national issues in order to preserve their culture. Hasan Hamidulla is the most important of these intellectuals. The biography of Hasan Hamidulla is given in the present paper. Besides, the list of his works from different genres is presented with some sample pages from the works. The aim of the paper is to attract the attention of the researchers to Hasan Hamidulla and his works.
Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen Finlandiyalı öğrencilerin Türkiye ve Türkçe algısı, 2021
Determining the perception of individuals related to the target language is important in terms of... more Determining the perception of individuals related to the target language is important in terms of the quality of students' attitudes and affective skills such as self-efficacy and of the learning process. The study analyzes the perceptions of the students who have studied at the University of Helsinki, Department of Languages related to Turkey and Turkish. It is conducted in accordance with the phenomenology design which is one of the methods of qualitative research. In order to collect data for the research the students were asked to complete the sentences such as "Turkish is like………,
Altai Hakpo 31, 2021
Janhunen, Juha & Uluhan Özalan. 2021. On the fluidity of bones in Mongolic and beyond. Altai Hakp... more Janhunen, Juha & Uluhan Özalan. 2021. On the fluidity of bones in Mongolic and beyond. Altai Hakpo 31. 141-153. The Altaic Society of Korea. This paper examines the fact that the words for 'bone' in Mongolic and Tungusic belong to a formal class containing a marker that normally refers to uncountable homogeneous substances, especially liquids. While there may be several factors underlying this curious situation, some possible light is shed on the issue by Turkic data, which suggest a semantic confusion between 'bone' and 'bone marrow.' another phenomenon that deserves attention in this context is the use of the concept of 'bone' to indicate genetic lineages or 'tribes' in the nomadic society.
Janhunen, Juha & uluhan Özalan. 2021. On the fluidity of bones in Mongolic and beyond. Altai Hakp... more Janhunen, Juha & uluhan Özalan. 2021. On the fluidity of bones in Mongolic and beyond. Altai Hakpo 31. 141-153. The altaic Society of Korea. This paper examines the fact that the words for 'bone' in Mongolic and Tungusic belong to a formal class containing a marker that normally refers to uncountable homogeneous substances, especially liquids. While there may be several factors underlying this curious situation, some possible light is shed on the issue by Turkic data, which suggest a semantic confusion between 'bone' and 'bone marrow.' another phenomenon that deserves attention in this context is the use of the concept of 'bone' to indicate genetic lineages or 'tribes' in the nomadic society.
ÖZET Zengin bir ekleşme sistemine sahip Türk dilinde herhangi bir işlevin birden fazla morfem tar... more ÖZET Zengin bir ekleşme sistemine sahip Türk dilinde herhangi bir işlevin birden fazla morfem tarafından icra edilebildiğini gösteren örnekler vardır. Bu durum Türk dili için diyalektler arası bir mesele olabileceği gibi herhangi bir diyalektin iç meselesi olarak da değerlendirme konusu yapılabilir. Mesela, geleceğe yönelik tahmin, plan vs. yi ifade etme işlevli morfemler tarihî ve çağdaş diyalektlerde birçok farklı şekil yapısıyla karşımıza çıkabilmektedir. Türk dilinin ekleşme dizisinde çevre şartları, morfofonetik/morfofonemik süreçler, diyalektal özellikler gibi sebeplerle farklı biçimde temsil edilebilen bir unsur da cevherî ek fiildir. Ancak, Türk dilinin morfolojik yapısının şekle bağlı bir anlayışla açıklanmaya çalışılması, hangi unsurların bu kategoriye dâhil olduğuyla ilgili farklı tespitlerin yapılmasına yol açmıştır. Türk dilinde cevherî ek fiil olarak +(B)O(l)-biçiminin bu işlevi genellikle dikkate alınmamakta ya da bu işlevle kullanıldığı belirtilen bazı durumlarda, aslında cevherî ek fiil kategorisi dışında tutulması gerektiği görülmektedir. Bu çalışmada cevherî ek fiilin Türk dilinin ekleşme dizisindeki işlevi ele alınarak +(B)O(l)-şeklinin hangi durumlarda bu kategoride değerlendirilebileceği çağdaş diyalektlerden verilen örneklerle açıklanmaya çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Cevherî ek fiil, +(B)O(l)-, işlev, ekleşme, şekil +(B)O(L)-AS A COPULA IN MODERN TURKISH DIALECTS ABSTRACT There are many examples in Turkish Language, which has a rich agglutination system, showing that a specific morphological function can be performed by many morphemes. This situation can be both an inter-dialectal issue and a dialect-specific. For example, the morpheme that shows the event which will happen in the future occurs in many forms in historical and modern Turkish dialects. Another category which can be
Öz
Medeniyet tarihimizin en önemli eserlerinden bir olan Kutadgu
Bilig bugüne kadar birçok çalışm... more Öz
Medeniyet tarihimizin en önemli eserlerinden bir olan Kutadgu
Bilig bugüne kadar birçok çalışmaya konu olsa da zengin bir içeriğe
sahip olmasından dolayı bütün özelliklerinin tam olarak ortaya
konulduğu söylenemez. Bu bakımdan, gerek kültür tarihi
gerekse dil açısından, araştırmacıların dikkatine takılan nitelikleri
yapılan yeni çalışmalarla gün ışığına çıkarılmaktadır. Bu çalışmada,
Kutadgu Bilig’de araştırmacıların şimdiye kadar üzerinde
durmadığı, aslen benzetme işleviyle kullanılan ve san- fiili üzerinde
zarf-fiil ekinin kalıplaşması yoluyla oluşan sanı edatı ele
alınacak, edatın eserde kullanımı, dilbilgiselleşme süreci ve kökenine
dair bilgiler verilecektir.
Anahtar Kelimeler
Kutadgu Bilig, edat, sanı, sa- fiili, dilbilgiselleşme
Abstract
Although Kutadgu Bilig, which is one of the most important
works of the history of Turkish civilization, has been the subject
of many studies, it can be claimed that, due to its rich content,
all of its properties have not been put forward yet. Accordingly,
its qualities that have escaped from researchers’ attention are
gradually being brought to light. The present study focuses on
the postposition of sanı, which primarily functions as an analogy
and which is formed with the verb san- “to assume, to suppose”
and the gerund suffix -ı. The study provides information
on its usage in the work, the process of its grammaticalization,
and its etymology.
Keywords
Kutadgu Bilig, postposition, sanı, the verb sa-, grammaticalization
Öz: Olmak fiili, taşıdığı var oluş bilgisi ve varlık kavram alanı ile olan ilgisinden dolayı birç... more Öz: Olmak fiili, taşıdığı var oluş bilgisi ve varlık kavram alanı ile olan ilgisinden dolayı birçok dilde, gramatikal işlev üstlenerek " ana yardımcı fiil " şeklinde ifade edilen unsur olarak kullanılmaya başlanmıştır. Sahip olduğu bu görevden ötürü dil çalışmalarında ayrı bir başlık altında ele alınmasından başka, eski dönemlerden itibaren varlık üzerine fikir üreten birçok düşünür tarafından değerlendirme konusu yapılmış, bir dilde olmak fiili üzerinden gelişen ifade biçimlerinin, o dilin konuşurlarının varlığı ve varoluşu algılama şeklini tayin ettiği düşüncesi ifade edilmiştir. Bu amaçla, olmak fiilinin bir dilde işgal ettiği kavram alanı ve kullanım özellikleri incelenerek, o dili konuşan topluluğun varlık ve var oluş algısı çözümlenmeye çalışılmıştır. Söz gelimi, felsefede varlık ve mahiyetin iki farklı kavram alanı olduğu, düşünce tarihinde ilk İslam felsefesi çerçevesinde tespit edilmiş olmasına karşılık Antik Yunan düşüncesinde bu ayrımın yapılamamış olması, iki felsefe geleneğinin dilleri olan Arapça ve Yunancadaki olmak fiillerinin yapılarıyla irtibatlandırılarak izah edilmeye çalışmıştır. Bu çalışmada, olmak fiilinin Türk dilindeki kullanım biçimleri ve içinde bulunduğu kavram alanı ilk metinlerden itibaren ele alınacak ve Türk düşüncesinde ve Türkçede varlık ve var oluş algısı açıklanmaya çalışılacaktır. Abstract: Verb " to be " has been used in many languages for the category of grammatical copula because of the existence meaning and its relation with the concept of " being ". It has been analyzed in a specific chapter in linguistic studies. Moreover, it has been dealt by the philosophers studying on existence since old periods. It has been claimed that the expression derived from the verb " to be " in a specific language shapes the perception of existence of its speakers. Within this framework, the conceptual field of the verb " to be " occupies and its usages have been examined, the perception of existence of the speakers of a given language has been clarified. To illustrate, that the difference between existence and quiddity were first realized in Islamic philosophy, although it was not discovered in Greek philosophy, has been explained with the differences of the verb " to be " in the languages, namely Arabic and Greek, of these two philosophical traditions. In the present study, the usages and conceptual field of the Turkish verb olmak (to be) from the earliest texts of Turkish language is examined, and the perception of existence in Turkish thought and language is clarified. Keywords: The verb " olmak " (to be), Turkish language, existence, quiddity * Bu çalışma, 15-17 Ekim 2015 tarihleri arasında Çanakkale'de düzenlenen " 7. Dünya Dili Türkçe Sempozyumunda " sunulan bildirinin genişletilmiş biçimidir.
Books by uluhan özalan
Translations by uluhan özalan
Özet Ortak Türk dilinde çokluk eki olan –lAr ekinin yanı sıra Çuvaşça da dâhil olmak üzere Türk d... more Özet Ortak Türk dilinde çokluk eki olan –lAr ekinin yanı sıra Çuvaşça da dâhil olmak üzere Türk dillerinde daha eskiye dayanan ve *-s olarak ihya edilebilecek bir çokluk eki bulunmaktadır. Ortak Türk dilinde (*)-z, Bulgar Türkçesinde ise (*)-r biçiminde temsil edilen bu ek tartışmalı bir içeriğe sahip olup bazı Türkologlar tarafından kabul görürken bazıları tarafından reddedilmektedir. Dil içi ihya (internal reconstruction) metodunun uygulandığı bu çalışmada söz konusu ekin Pre-Proto-Türk dilinde varlığının reddedilmesinin herhangi bir nedeninin olmadığı gözler önüne serilmektedir. Çağdaş Türk dillerinde zamirler, sayılar, vücut kısımlarının adları ve bunların dışında kalan az sayıda bazı kelimeleri içeren ad kategorisindeki sözcük birimlerinde bu ek muhafaza edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Türk dili, Proto-Türk dili, Pre-Proto-Türk dili, dil içi ihya, artzamanlı ekleşme bilgisi, çokluk eki
Paper Presentations by uluhan özalan
Uploads
Papers by uluhan özalan
Medeniyet tarihimizin en önemli eserlerinden bir olan Kutadgu
Bilig bugüne kadar birçok çalışmaya konu olsa da zengin bir içeriğe
sahip olmasından dolayı bütün özelliklerinin tam olarak ortaya
konulduğu söylenemez. Bu bakımdan, gerek kültür tarihi
gerekse dil açısından, araştırmacıların dikkatine takılan nitelikleri
yapılan yeni çalışmalarla gün ışığına çıkarılmaktadır. Bu çalışmada,
Kutadgu Bilig’de araştırmacıların şimdiye kadar üzerinde
durmadığı, aslen benzetme işleviyle kullanılan ve san- fiili üzerinde
zarf-fiil ekinin kalıplaşması yoluyla oluşan sanı edatı ele
alınacak, edatın eserde kullanımı, dilbilgiselleşme süreci ve kökenine
dair bilgiler verilecektir.
Anahtar Kelimeler
Kutadgu Bilig, edat, sanı, sa- fiili, dilbilgiselleşme
Abstract
Although Kutadgu Bilig, which is one of the most important
works of the history of Turkish civilization, has been the subject
of many studies, it can be claimed that, due to its rich content,
all of its properties have not been put forward yet. Accordingly,
its qualities that have escaped from researchers’ attention are
gradually being brought to light. The present study focuses on
the postposition of sanı, which primarily functions as an analogy
and which is formed with the verb san- “to assume, to suppose”
and the gerund suffix -ı. The study provides information
on its usage in the work, the process of its grammaticalization,
and its etymology.
Keywords
Kutadgu Bilig, postposition, sanı, the verb sa-, grammaticalization
Books by uluhan özalan
Translations by uluhan özalan
Paper Presentations by uluhan özalan
Medeniyet tarihimizin en önemli eserlerinden bir olan Kutadgu
Bilig bugüne kadar birçok çalışmaya konu olsa da zengin bir içeriğe
sahip olmasından dolayı bütün özelliklerinin tam olarak ortaya
konulduğu söylenemez. Bu bakımdan, gerek kültür tarihi
gerekse dil açısından, araştırmacıların dikkatine takılan nitelikleri
yapılan yeni çalışmalarla gün ışığına çıkarılmaktadır. Bu çalışmada,
Kutadgu Bilig’de araştırmacıların şimdiye kadar üzerinde
durmadığı, aslen benzetme işleviyle kullanılan ve san- fiili üzerinde
zarf-fiil ekinin kalıplaşması yoluyla oluşan sanı edatı ele
alınacak, edatın eserde kullanımı, dilbilgiselleşme süreci ve kökenine
dair bilgiler verilecektir.
Anahtar Kelimeler
Kutadgu Bilig, edat, sanı, sa- fiili, dilbilgiselleşme
Abstract
Although Kutadgu Bilig, which is one of the most important
works of the history of Turkish civilization, has been the subject
of many studies, it can be claimed that, due to its rich content,
all of its properties have not been put forward yet. Accordingly,
its qualities that have escaped from researchers’ attention are
gradually being brought to light. The present study focuses on
the postposition of sanı, which primarily functions as an analogy
and which is formed with the verb san- “to assume, to suppose”
and the gerund suffix -ı. The study provides information
on its usage in the work, the process of its grammaticalization,
and its etymology.
Keywords
Kutadgu Bilig, postposition, sanı, the verb sa-, grammaticalization