İslâm öncesi Türk devletlerinde Kut geleneğine göre Kağan, Osmanlı’da ise sultan kutsal olanın te... more İslâm öncesi Türk devletlerinde Kut geleneğine göre Kağan, Osmanlı’da ise sultan kutsal olanın temsilidir. Bu durum her iki toplumda da meşruiyetin kaynağının ilahi olduğunu gösterir. Dolayısıyla İslâm öncesi Türk devletlerinin sahip olduğu halk ile iktidar arasında önemli bir meşruiyet kaynağı olarak ilahi gelenek inancının, bir siyasal davranış kültürü olarak kendisinden sonraki Türk devletlerine intikal ettiği söylenebilir. Ancak bir toplumdan diğerine aktarılan siyasal kültüre ve meşruiyete kaynaklık eden araçlar farklılaşabilmektedir. Bu durum siyasal kültürün özde olmazsa bile şeklen önemli değişiklikleri beraberinde getirir. İşte bu çalışma tarihsel sosyoloji yöntemine uygun olarak; İslâm öncesi Türk devletlerinde siyasal kültür ve meşruiyet kaynağı açısından Kut geleneğinin ilk dönem Osmanlı’ya ne ölçüde intibak ettiğini, Osmanlı klasik döneminde İslâm'ın politik bir argüman olarak yönetici seçkinlerin meşruiyet oluşturma çabalarına ne şekilde hizmet ettiğini, ayrıca İsl...
“Ermeni Asilli Bir Osmanli Aydini: Arsag Alboyaciyan’in Hayati ve Eserleri” baslikli bu yuksek li... more “Ermeni Asilli Bir Osmanli Aydini: Arsag Alboyaciyan’in Hayati ve Eserleri” baslikli bu yuksek lisans tezi uc ana bolumden olusmaktadir. Ilk bolumde Arsag Alboyaciyan’in yasadigi donemde Osmanli Devleti’nin genel durumu hakkinda degerlendirmelerde bulunulmustur. Tezimizin ikinci bolumunde Arsag Alboyaciyan’in hayati ve calismalari ile ilgili veriler aktarilarak, Ermenice yayinlanmis olan Kayseri Ermenileri Tarihi adli eseri analiz edilerek yazarin ayrica tarihci kimligine atiflarda bulunulmustur. Ucuncu ve son bolumun konusu ise Arsag Alboyaciyan’in fikir hayati uzerine olmustur. Bu bolumde Alboyaciyan’in Bati, Ermeni cemaati, Osmanli Devleti ve Tehcir konusundaki dusunceleri yine yazarin kendi eserlerinden edinilen veriler isiginda aktarilmaya calisilmistir. Bu veriler bize ayni zamanda yazarin Osmanli Devleti vatandasi olarak kendisini esasen hangi etnik kimlige ait olarak gordugu konusunda da fikir edinme olanagi vermistir.AbstarctThis master education thesis titled as “An Armenian Origin of Ottoman Entellectual: The Life of Arshag Alboyadjian and His Works ” is composed of three main parts. In the first part, the general situation of the Ottoman Empire has been evaluated by taking into account the Arshag Alboyadjian’s life period in this country. In the second part of our thesis, there has been relayed information about life and works of Arshag Alboyadjian and then, by analising his work The History of Armenians in Kayseri published in Armenian language, also his historian identity has been refered to. The topic of the third and last part is about the Arshag Alboyadjian’s intellectuel life. In this part, it has been aimed to convey the Alboyadjian’s opinion about West, Armenian community, Ottoman Empire and relocation by considering of informations gained from his works. These informations, at the same time, have enabled us that as of Ottoman Empire citizen, to which ethnic identity the author feels himself belong primarily.
KONUYLA İLGİLİ bir "literatür" değerlendirmesi yapılıp yapılamayacağı teklif edildiğinde, sorunun... more KONUYLA İLGİLİ bir "literatür" değerlendirmesi yapılıp yapılamayacağı teklif edildiğinde, sorunun çok değişik boyutlarda ve farklı eksenlerde ele alınabilecek bir durumda olduğunun farkında olunarak teklif kabul edilmişti. Konu etrafında düşünme ve araştırma süreci ilerledikçe böyle bir çalışmanın epeyce çetrefil bir iş olduğuna dair kanaatleri pekiştirecek durumlar yaşandı. Buna rağmen yine de bir değerlendirme yapmanın mümkün olduğu tespitinden yola çıkılarak metin hazırlanmaya çalışıldı. Konunun çerçevesi çizilirken İstanbul ve XIX. yüzyıl kapsam dışı bırakıldı. Bunun biri öznel, diğeri nesnel iki sebebi vardı: Öznel olanı, tamamen, iş yoğunluğunun azaltılmasına dönüktü. Eldeki malzemenin sayı ve içerik olarak zaten oldukça yüklü olması böyle bir "tercihi" gerektirdi. Nesnel olanı ise hem İstanbul'un, hem de XIX. yüzyılın kendine mahsus durumlarıydı. İstanbul yüzyıllarca payitahttı ve her şeyi ile "istisnaî" bir kentti. Dahası, belki de kendi başına bir değerlendirmeye tabi tutulacak ölçüde zengin bir malzeme sunmaktaydı. XIX. yüzyıl ise "dönüşüm" dönemini simgeliyor ve işin içerisine "modernite", "sömürgecilik", "sanayileşme", "milliyetçilik", "merkezîleşme", "modern ulaşım araçları", "içe dönük yoğun göç" vs. gibi birbirinden farklı eksenlerdeki tartışmaların gölgesinde bulunan bir kent iskânı ve demografisi manzarası sunuyordu. Dolayısıyla, değerlendirme kriterlerinin farklılaşması gerekiyordu. Bu sınırlara rağmen, kapsam içerisinde olan birçok çalışmanın "hariçte" kaldığını itiraf etmek gerekir. Bunun da teknik, içerik ve zamanla alakalı somut gerekçeleri bulunmaktadır. Metinde eksiklikler, gözden kaçan noktalar, değinilememiş konular ya da farkında olunarak veya
Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, Sep 1, 2005
KONUYLA İLGİLİ bir "literatür" değerlendirmesi yapılıp yapılamayacağı teklif edildiğinde, sorunun... more KONUYLA İLGİLİ bir "literatür" değerlendirmesi yapılıp yapılamayacağı teklif edildiğinde, sorunun çok değişik boyutlarda ve farklı eksenlerde ele alınabilecek bir durumda olduğunun farkında olunarak teklif kabul edilmişti. Konu etrafında düşünme ve araştırma süreci ilerledikçe böyle bir çalışmanın epeyce çetrefil bir iş olduğuna dair kanaatleri pekiştirecek durumlar yaşandı. Buna rağmen yine de bir değerlendirme yapmanın mümkün olduğu tespitinden yola çıkılarak metin hazırlanmaya çalışıldı. Konunun çerçevesi çizilirken İstanbul ve XIX. yüzyıl kapsam dışı bırakıldı. Bunun biri öznel, diğeri nesnel iki sebebi vardı: Öznel olanı, tamamen, iş yoğunluğunun azaltılmasına dönüktü. Eldeki malzemenin sayı ve içerik olarak zaten oldukça yüklü olması böyle bir "tercihi" gerektirdi. Nesnel olanı ise hem İstanbul'un, hem de XIX. yüzyılın kendine mahsus durumlarıydı. İstanbul yüzyıllarca payitahttı ve her şeyi ile "istisnaî" bir kentti. Dahası, belki de kendi başına bir değerlendirmeye tabi tutulacak ölçüde zengin bir malzeme sunmaktaydı. XIX. yüzyıl ise "dönüşüm" dönemini simgeliyor ve işin içerisine "modernite", "sömürgecilik", "sanayileşme", "milliyetçilik", "merkezîleşme", "modern ulaşım araçları", "içe dönük yoğun göç" vs. gibi birbirinden farklı eksenlerdeki tartışmaların gölgesinde bulunan bir kent iskânı ve demografisi manzarası sunuyordu. Dolayısıyla, değerlendirme kriterlerinin farklılaşması gerekiyordu. Bu sınırlara rağmen, kapsam içerisinde olan birçok çalışmanın "hariçte" kaldığını itiraf etmek gerekir. Bunun da teknik, içerik ve zamanla alakalı somut gerekçeleri bulunmaktadır. Metinde eksiklikler, gözden kaçan noktalar, değinilememiş konular ya da farkında olunarak veya
The Ottoman state was a classic agricultural empire. While the provincial administration of the s... more The Ottoman state was a classic agricultural empire. While the provincial administration of the state focuses on control and management of agricultural lands; the military expenditures and the administrative costs were met largely by taxes generated from agricultural activities and rural production. For this reason, agricultural operations and the tax which will be collected by production in this field were considered as highly important issues by the state. That’s why the peasant proprietors were requested to work their soil regularly, not to sell or transfer it, and not to leave their property. This special emphasis on the control of agricultural area was defined by the law enacted during the period of Mehmet II. In this way, the balance which was aimed to be created by the state was delicately standing constant. However, it wasn’t always easy to ensure the continuity of agricultural enterprises’ production and to make the peasant proprietors keep working the soil. The population ...
L'objectif de cette recherche est d'etudier un recueil de lois inedit dans la perspective... more L'objectif de cette recherche est d'etudier un recueil de lois inedit dans la perspective de suivre l'evolution et l'application du droit ottoman du milieu du XVe siecle jusqu'a la deuxieme moitie du XVIe siecle. Notre etude comprend deux parties : la premiere est surtout consacree a une etude theorique. Apres la presentation des recherches consacrees a la legislation ottomane, nous avons enumere dans le premier chapitre les sources que nous avons examinees dans le cadre de notre travail. Certains elements importants concernant la base du droit coutumier et l'evolution des codes, ainsi que leur role dans le systeme administratif et juridique ottoman, ont ete etudies dans le deuxieme chapitre. Dans le meme chapitre nous avons analyse les fondements de la legislation ottomane et son evolution jusqu'a la deuxieme moitie du XVIe siecle. Dans le troisieme chapitre, nous avons compare les quatre recueils de lois, dont deux inedits, en les classant par sujets. La structure des codes etudies, les divergences et convergences entre les recueils ainsi que l'application des codes ont ete places dans le meme chapitre. Puis nous nous sommes interroges sur la validite de ces lois ottomanes tant dans l'espace que dans le temps et, sur les modes et procedures concernant l'abolition et la transformation de ces lois. La deuxieme partie de notre etude contient quelques remarques concernant les principes de notre edition, une transcription comparee du manuscrit de Munich et une traduction francaise du code en question. Quelques notes complementaires contenant l'application des codes et des exemples vivants tires des registres judiciaires et cadastraux ont ete ajoutes a la traduction du code. Nous avons egalement mis un glossaire precedant l'annexe qui contient la photocopie du manuscrit de Munich.
... Sofia reflect earlier usage. Moreover, the registers relating to certain groups such as Vlac... more ... Sofia reflect earlier usage. Moreover, the registers relating to certain groups such as Vlachs, transhumants (yuruK) or gypsies''" consisted of regulations which differed from those for the sedentary re'aya. The provincial codes ...
Bellek" gibi konularla ilgili seminerler, tezler, toplantılar ve yayınlarla Germanistik disiplinl... more Bellek" gibi konularla ilgili seminerler, tezler, toplantılar ve yayınlarla Germanistik disiplinler arası bir üst alan haline getirilmeye çalışılmaktadır.
XVI. yuzyil Osmanli toplumu degisik acilardan incelenmistir. Osmanli devletinin ulastigi sinirlar... more XVI. yuzyil Osmanli toplumu degisik acilardan incelenmistir. Osmanli devletinin ulastigi sinirlar, Avusturya ve Iran’la olan savaslar, Sultan Suleyman’in 46 yillik iktidar doneminde Avrupa siyasetinden oynadigi roller vb. bakimdan donem oldukca hareketlidir. Iceride ise farkli bir hareketlilik vardir. Disaridan bakildiginda gorunmeyen bu hareketlilikte; mal ve hizmet fiyatlarindaki artis, nufus artisi, konar-gocer gruplarin gittikce yerlesik hayat ve tarima gecmesi, yeni sosyal gruplarin ortaya cikmasi, yonetimde kapikulu ordusunun etkinliginin artmasi gibi faktorler bir takim sosyal huzursuzluklarin ortaya cikmasina sebep olmustur. Ozellikle, tarimsal alanlarin ve tarimsal uretimin nufus artisina paralel olarak artmamasi; genc ve dinamik nufusun kendisine, tarim disinda, yeni sosyal statu kazanma kapilarini zorlamaya baslamasi; tarimsal faaliyet uzerindeki kisitlayici ve zorlayici kurallarin ciftcileri baski altina almasi ve koylu genc nufusun bu baskidan kurtulma dusuncesi veya bu...
İslâm öncesi Türk devletlerinde Kut geleneğine göre Kağan, Osmanlı’da ise sultan kutsal olanın te... more İslâm öncesi Türk devletlerinde Kut geleneğine göre Kağan, Osmanlı’da ise sultan kutsal olanın temsilidir. Bu durum her iki toplumda da meşruiyetin kaynağının ilahi olduğunu gösterir. Dolayısıyla İslâm öncesi Türk devletlerinin sahip olduğu halk ile iktidar arasında önemli bir meşruiyet kaynağı olarak ilahi gelenek inancının, bir siyasal davranış kültürü olarak kendisinden sonraki Türk devletlerine intikal ettiği söylenebilir. Ancak bir toplumdan diğerine aktarılan siyasal kültüre ve meşruiyete kaynaklık eden araçlar farklılaşabilmektedir. Bu durum siyasal kültürün özde olmazsa bile şeklen önemli değişiklikleri beraberinde getirir. İşte bu çalışma tarihsel sosyoloji yöntemine uygun olarak; İslâm öncesi Türk devletlerinde siyasal kültür ve meşruiyet kaynağı açısından Kut geleneğinin ilk dönem Osmanlı’ya ne ölçüde intibak ettiğini, Osmanlı klasik döneminde İslâm'ın politik bir argüman olarak yönetici seçkinlerin meşruiyet oluşturma çabalarına ne şekilde hizmet ettiğini, ayrıca İsl...
“Ermeni Asilli Bir Osmanli Aydini: Arsag Alboyaciyan’in Hayati ve Eserleri” baslikli bu yuksek li... more “Ermeni Asilli Bir Osmanli Aydini: Arsag Alboyaciyan’in Hayati ve Eserleri” baslikli bu yuksek lisans tezi uc ana bolumden olusmaktadir. Ilk bolumde Arsag Alboyaciyan’in yasadigi donemde Osmanli Devleti’nin genel durumu hakkinda degerlendirmelerde bulunulmustur. Tezimizin ikinci bolumunde Arsag Alboyaciyan’in hayati ve calismalari ile ilgili veriler aktarilarak, Ermenice yayinlanmis olan Kayseri Ermenileri Tarihi adli eseri analiz edilerek yazarin ayrica tarihci kimligine atiflarda bulunulmustur. Ucuncu ve son bolumun konusu ise Arsag Alboyaciyan’in fikir hayati uzerine olmustur. Bu bolumde Alboyaciyan’in Bati, Ermeni cemaati, Osmanli Devleti ve Tehcir konusundaki dusunceleri yine yazarin kendi eserlerinden edinilen veriler isiginda aktarilmaya calisilmistir. Bu veriler bize ayni zamanda yazarin Osmanli Devleti vatandasi olarak kendisini esasen hangi etnik kimlige ait olarak gordugu konusunda da fikir edinme olanagi vermistir.AbstarctThis master education thesis titled as “An Armenian Origin of Ottoman Entellectual: The Life of Arshag Alboyadjian and His Works ” is composed of three main parts. In the first part, the general situation of the Ottoman Empire has been evaluated by taking into account the Arshag Alboyadjian’s life period in this country. In the second part of our thesis, there has been relayed information about life and works of Arshag Alboyadjian and then, by analising his work The History of Armenians in Kayseri published in Armenian language, also his historian identity has been refered to. The topic of the third and last part is about the Arshag Alboyadjian’s intellectuel life. In this part, it has been aimed to convey the Alboyadjian’s opinion about West, Armenian community, Ottoman Empire and relocation by considering of informations gained from his works. These informations, at the same time, have enabled us that as of Ottoman Empire citizen, to which ethnic identity the author feels himself belong primarily.
KONUYLA İLGİLİ bir "literatür" değerlendirmesi yapılıp yapılamayacağı teklif edildiğinde, sorunun... more KONUYLA İLGİLİ bir "literatür" değerlendirmesi yapılıp yapılamayacağı teklif edildiğinde, sorunun çok değişik boyutlarda ve farklı eksenlerde ele alınabilecek bir durumda olduğunun farkında olunarak teklif kabul edilmişti. Konu etrafında düşünme ve araştırma süreci ilerledikçe böyle bir çalışmanın epeyce çetrefil bir iş olduğuna dair kanaatleri pekiştirecek durumlar yaşandı. Buna rağmen yine de bir değerlendirme yapmanın mümkün olduğu tespitinden yola çıkılarak metin hazırlanmaya çalışıldı. Konunun çerçevesi çizilirken İstanbul ve XIX. yüzyıl kapsam dışı bırakıldı. Bunun biri öznel, diğeri nesnel iki sebebi vardı: Öznel olanı, tamamen, iş yoğunluğunun azaltılmasına dönüktü. Eldeki malzemenin sayı ve içerik olarak zaten oldukça yüklü olması böyle bir "tercihi" gerektirdi. Nesnel olanı ise hem İstanbul'un, hem de XIX. yüzyılın kendine mahsus durumlarıydı. İstanbul yüzyıllarca payitahttı ve her şeyi ile "istisnaî" bir kentti. Dahası, belki de kendi başına bir değerlendirmeye tabi tutulacak ölçüde zengin bir malzeme sunmaktaydı. XIX. yüzyıl ise "dönüşüm" dönemini simgeliyor ve işin içerisine "modernite", "sömürgecilik", "sanayileşme", "milliyetçilik", "merkezîleşme", "modern ulaşım araçları", "içe dönük yoğun göç" vs. gibi birbirinden farklı eksenlerdeki tartışmaların gölgesinde bulunan bir kent iskânı ve demografisi manzarası sunuyordu. Dolayısıyla, değerlendirme kriterlerinin farklılaşması gerekiyordu. Bu sınırlara rağmen, kapsam içerisinde olan birçok çalışmanın "hariçte" kaldığını itiraf etmek gerekir. Bunun da teknik, içerik ve zamanla alakalı somut gerekçeleri bulunmaktadır. Metinde eksiklikler, gözden kaçan noktalar, değinilememiş konular ya da farkında olunarak veya
Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, Sep 1, 2005
KONUYLA İLGİLİ bir "literatür" değerlendirmesi yapılıp yapılamayacağı teklif edildiğinde, sorunun... more KONUYLA İLGİLİ bir "literatür" değerlendirmesi yapılıp yapılamayacağı teklif edildiğinde, sorunun çok değişik boyutlarda ve farklı eksenlerde ele alınabilecek bir durumda olduğunun farkında olunarak teklif kabul edilmişti. Konu etrafında düşünme ve araştırma süreci ilerledikçe böyle bir çalışmanın epeyce çetrefil bir iş olduğuna dair kanaatleri pekiştirecek durumlar yaşandı. Buna rağmen yine de bir değerlendirme yapmanın mümkün olduğu tespitinden yola çıkılarak metin hazırlanmaya çalışıldı. Konunun çerçevesi çizilirken İstanbul ve XIX. yüzyıl kapsam dışı bırakıldı. Bunun biri öznel, diğeri nesnel iki sebebi vardı: Öznel olanı, tamamen, iş yoğunluğunun azaltılmasına dönüktü. Eldeki malzemenin sayı ve içerik olarak zaten oldukça yüklü olması böyle bir "tercihi" gerektirdi. Nesnel olanı ise hem İstanbul'un, hem de XIX. yüzyılın kendine mahsus durumlarıydı. İstanbul yüzyıllarca payitahttı ve her şeyi ile "istisnaî" bir kentti. Dahası, belki de kendi başına bir değerlendirmeye tabi tutulacak ölçüde zengin bir malzeme sunmaktaydı. XIX. yüzyıl ise "dönüşüm" dönemini simgeliyor ve işin içerisine "modernite", "sömürgecilik", "sanayileşme", "milliyetçilik", "merkezîleşme", "modern ulaşım araçları", "içe dönük yoğun göç" vs. gibi birbirinden farklı eksenlerdeki tartışmaların gölgesinde bulunan bir kent iskânı ve demografisi manzarası sunuyordu. Dolayısıyla, değerlendirme kriterlerinin farklılaşması gerekiyordu. Bu sınırlara rağmen, kapsam içerisinde olan birçok çalışmanın "hariçte" kaldığını itiraf etmek gerekir. Bunun da teknik, içerik ve zamanla alakalı somut gerekçeleri bulunmaktadır. Metinde eksiklikler, gözden kaçan noktalar, değinilememiş konular ya da farkında olunarak veya
The Ottoman state was a classic agricultural empire. While the provincial administration of the s... more The Ottoman state was a classic agricultural empire. While the provincial administration of the state focuses on control and management of agricultural lands; the military expenditures and the administrative costs were met largely by taxes generated from agricultural activities and rural production. For this reason, agricultural operations and the tax which will be collected by production in this field were considered as highly important issues by the state. That’s why the peasant proprietors were requested to work their soil regularly, not to sell or transfer it, and not to leave their property. This special emphasis on the control of agricultural area was defined by the law enacted during the period of Mehmet II. In this way, the balance which was aimed to be created by the state was delicately standing constant. However, it wasn’t always easy to ensure the continuity of agricultural enterprises’ production and to make the peasant proprietors keep working the soil. The population ...
L'objectif de cette recherche est d'etudier un recueil de lois inedit dans la perspective... more L'objectif de cette recherche est d'etudier un recueil de lois inedit dans la perspective de suivre l'evolution et l'application du droit ottoman du milieu du XVe siecle jusqu'a la deuxieme moitie du XVIe siecle. Notre etude comprend deux parties : la premiere est surtout consacree a une etude theorique. Apres la presentation des recherches consacrees a la legislation ottomane, nous avons enumere dans le premier chapitre les sources que nous avons examinees dans le cadre de notre travail. Certains elements importants concernant la base du droit coutumier et l'evolution des codes, ainsi que leur role dans le systeme administratif et juridique ottoman, ont ete etudies dans le deuxieme chapitre. Dans le meme chapitre nous avons analyse les fondements de la legislation ottomane et son evolution jusqu'a la deuxieme moitie du XVIe siecle. Dans le troisieme chapitre, nous avons compare les quatre recueils de lois, dont deux inedits, en les classant par sujets. La structure des codes etudies, les divergences et convergences entre les recueils ainsi que l'application des codes ont ete places dans le meme chapitre. Puis nous nous sommes interroges sur la validite de ces lois ottomanes tant dans l'espace que dans le temps et, sur les modes et procedures concernant l'abolition et la transformation de ces lois. La deuxieme partie de notre etude contient quelques remarques concernant les principes de notre edition, une transcription comparee du manuscrit de Munich et une traduction francaise du code en question. Quelques notes complementaires contenant l'application des codes et des exemples vivants tires des registres judiciaires et cadastraux ont ete ajoutes a la traduction du code. Nous avons egalement mis un glossaire precedant l'annexe qui contient la photocopie du manuscrit de Munich.
... Sofia reflect earlier usage. Moreover, the registers relating to certain groups such as Vlac... more ... Sofia reflect earlier usage. Moreover, the registers relating to certain groups such as Vlachs, transhumants (yuruK) or gypsies''" consisted of regulations which differed from those for the sedentary re'aya. The provincial codes ...
Bellek" gibi konularla ilgili seminerler, tezler, toplantılar ve yayınlarla Germanistik disiplinl... more Bellek" gibi konularla ilgili seminerler, tezler, toplantılar ve yayınlarla Germanistik disiplinler arası bir üst alan haline getirilmeye çalışılmaktadır.
XVI. yuzyil Osmanli toplumu degisik acilardan incelenmistir. Osmanli devletinin ulastigi sinirlar... more XVI. yuzyil Osmanli toplumu degisik acilardan incelenmistir. Osmanli devletinin ulastigi sinirlar, Avusturya ve Iran’la olan savaslar, Sultan Suleyman’in 46 yillik iktidar doneminde Avrupa siyasetinden oynadigi roller vb. bakimdan donem oldukca hareketlidir. Iceride ise farkli bir hareketlilik vardir. Disaridan bakildiginda gorunmeyen bu hareketlilikte; mal ve hizmet fiyatlarindaki artis, nufus artisi, konar-gocer gruplarin gittikce yerlesik hayat ve tarima gecmesi, yeni sosyal gruplarin ortaya cikmasi, yonetimde kapikulu ordusunun etkinliginin artmasi gibi faktorler bir takim sosyal huzursuzluklarin ortaya cikmasina sebep olmustur. Ozellikle, tarimsal alanlarin ve tarimsal uretimin nufus artisina paralel olarak artmamasi; genc ve dinamik nufusun kendisine, tarim disinda, yeni sosyal statu kazanma kapilarini zorlamaya baslamasi; tarimsal faaliyet uzerindeki kisitlayici ve zorlayici kurallarin ciftcileri baski altina almasi ve koylu genc nufusun bu baskidan kurtulma dusuncesi veya bu...
Uploads
Papers by Yunus KOÇ