Paper: Ulusötesi Göç /Transnational Migration by HİLAL KURUOĞLU
Akademik Düşünce Dergisi, 2024
Bu çalışmada, son 30 yılda Türkiye’ye yönelen
uluslararası göçün mekânsal izlerini; mevcut göç
ve... more Bu çalışmada, son 30 yılda Türkiye’ye yönelen
uluslararası göçün mekânsal izlerini; mevcut göç
verileri üzerinden okumak ve bu verilerden
politika önerileri geliştirmek amaçlanmıştır.
Çalışmada, son 30 yıl onarlı yıllardan oluşan üç
ayrı dönemde ele alınmaktadır. İlk dönemi, 1990-
2000 yılları arası oluşturmaktadır ve ülkenin göç
veren ülkeden, transit göç ülkesine dönüşme
sürecine işaret etmektedir. 2000-2011 yılları arası
dönem ise, transit göç sürecinden uzayan kalışlar
sürecine ve göç alan ülkeye doğru dönüşme süreci
ve bu geçişi temsil etmektedir. 2011 sonrası
dönem ise, göç alan, özellikle de sığınılan ülkeye
dönüşme sürecini tariflemektedir. Bu üç süreç,
ülke çapında, şehirler ve yerleşmeler anlamında
mekânsal izlerin okumalarını içerecek şekilde ele
alınmıştır. Bunun için literatür taraması ve içerik
analizi yöntemleri kullanılarak göçmenlerin
dönemsel olarak mekânsal dağılımları tespit
edilmiştir. Bu bağlamda, göçmenlerin ülkeye giriş
yaptıkları ve diğer ülkelere geçmek üzere
yoğunlaştıkları sınır bölgelerine daha fazla
odaklanılması gerektiği tespit edilmiştir.
Yapılacak çalışmaların çok aktörlü ve çok boyutlu
olması esastır. Bilhassa yerel aktörler ön plana
çıkarılması; yasal ve kurumsal faaliyetlerin
yanında ekonomik, psikolojik ve sosyolojik
faaliyetlere ve kapsayıcı kentsel tasarım anlayışına
yer verilmesi gereği kendini göstermiştir.
Uploads
Paper: Ulusötesi Göç /Transnational Migration by HİLAL KURUOĞLU
uluslararası göçün mekânsal izlerini; mevcut göç
verileri üzerinden okumak ve bu verilerden
politika önerileri geliştirmek amaçlanmıştır.
Çalışmada, son 30 yıl onarlı yıllardan oluşan üç
ayrı dönemde ele alınmaktadır. İlk dönemi, 1990-
2000 yılları arası oluşturmaktadır ve ülkenin göç
veren ülkeden, transit göç ülkesine dönüşme
sürecine işaret etmektedir. 2000-2011 yılları arası
dönem ise, transit göç sürecinden uzayan kalışlar
sürecine ve göç alan ülkeye doğru dönüşme süreci
ve bu geçişi temsil etmektedir. 2011 sonrası
dönem ise, göç alan, özellikle de sığınılan ülkeye
dönüşme sürecini tariflemektedir. Bu üç süreç,
ülke çapında, şehirler ve yerleşmeler anlamında
mekânsal izlerin okumalarını içerecek şekilde ele
alınmıştır. Bunun için literatür taraması ve içerik
analizi yöntemleri kullanılarak göçmenlerin
dönemsel olarak mekânsal dağılımları tespit
edilmiştir. Bu bağlamda, göçmenlerin ülkeye giriş
yaptıkları ve diğer ülkelere geçmek üzere
yoğunlaştıkları sınır bölgelerine daha fazla
odaklanılması gerektiği tespit edilmiştir.
Yapılacak çalışmaların çok aktörlü ve çok boyutlu
olması esastır. Bilhassa yerel aktörler ön plana
çıkarılması; yasal ve kurumsal faaliyetlerin
yanında ekonomik, psikolojik ve sosyolojik
faaliyetlere ve kapsayıcı kentsel tasarım anlayışına
yer verilmesi gereği kendini göstermiştir.
uluslararası göçün mekânsal izlerini; mevcut göç
verileri üzerinden okumak ve bu verilerden
politika önerileri geliştirmek amaçlanmıştır.
Çalışmada, son 30 yıl onarlı yıllardan oluşan üç
ayrı dönemde ele alınmaktadır. İlk dönemi, 1990-
2000 yılları arası oluşturmaktadır ve ülkenin göç
veren ülkeden, transit göç ülkesine dönüşme
sürecine işaret etmektedir. 2000-2011 yılları arası
dönem ise, transit göç sürecinden uzayan kalışlar
sürecine ve göç alan ülkeye doğru dönüşme süreci
ve bu geçişi temsil etmektedir. 2011 sonrası
dönem ise, göç alan, özellikle de sığınılan ülkeye
dönüşme sürecini tariflemektedir. Bu üç süreç,
ülke çapında, şehirler ve yerleşmeler anlamında
mekânsal izlerin okumalarını içerecek şekilde ele
alınmıştır. Bunun için literatür taraması ve içerik
analizi yöntemleri kullanılarak göçmenlerin
dönemsel olarak mekânsal dağılımları tespit
edilmiştir. Bu bağlamda, göçmenlerin ülkeye giriş
yaptıkları ve diğer ülkelere geçmek üzere
yoğunlaştıkları sınır bölgelerine daha fazla
odaklanılması gerektiği tespit edilmiştir.
Yapılacak çalışmaların çok aktörlü ve çok boyutlu
olması esastır. Bilhassa yerel aktörler ön plana
çıkarılması; yasal ve kurumsal faaliyetlerin
yanında ekonomik, psikolojik ve sosyolojik
faaliyetlere ve kapsayıcı kentsel tasarım anlayışına
yer verilmesi gereği kendini göstermiştir.