Günlükçüm,görüşmeyeli nelerrr neler oldu, bilsen...Walla çok dedikodu birikti. Kaynatırız bi ara. Bizim çocuklaaarr işte büyüyolar ...Demirin alt iki dişi çıktı, emekliyor tutunarak geziyor. Duruş anaokuluna başladı. İki yıl kreşten sonra bayaa baya okul gibi geldi bize. Tabi ilk gün çok ağladı, tepindi hatta ama çok sürmedi, şimdi de çok seviyor. Özellikle de öğlene kadar olmasından memnun. Öğretmenini de sevdi ama eeen çok ta saçlarını sevdi, biz de saç değil peruk olduğunu söyleyemedik :(
Okulda mutlu ama evde bir süredir keyifsiz, tatsız ve huysuzzzzz!!! Duruyu biliyosun... Tam tersini hayal et. Sabırları zorlayan , kendini de hane halkını da yıpratan halve tavırlar içinde bir süredir...Eski tatlı Duruşumu özledim bennnn...
Ders çalışıyormuş ya da kopya hazırlıyormuşcasına ciddi takılan Duruş, aslında sadece masasını karalıyor ama altta gürbüz çok mutlu. Sonuçta neden mutlu olmasın ki, hayat çok acayip.. kuşlar falan...
Emelciimin çabalarıyla Tarkan konserine gittik bi aralar. Eğer şimdiye kadar izlediklerimiz konser idiyse peki ya bu neydi o vakit? diye düşünmeden edemedim doğrusu. Ateşidir, suyudur, dansıdır showudur, her şey çok güzeldi, çok eğlendirdi ve eğlendi, merdivenler dahil tıklım tıklım doluydu Harbiye. Sonuna kadar ayaktaydık, ben bir ara sıranın üstünde zıplıyordum ki, arkadaki teyze (evet evet baya bi teyzeydi) sırtıma pıtpıt yaptı, göremiyormuş, bence sende zıplamalıydın teyzecimmmm :) Seneye de gidiyoruz dimi ekippp???
Mehmet'le Gülay'ın nişanına gittik. Zonguldak'a. Aynı gün içinde gidip döndük. Çok zor olur çocuklarla sanmıştım ama akrabalarla ve tanıdıklarla dolu bir ortamda gürbüz kucaktan kucağa gezdi, Duruş Ahmetle, Betülle bahçede oynadı, çok zorlamadılar bizi. Zonguldak ta çok güzeldi, nişanlılar da..
Mutluluklaaaar...