''Bu yağmur... Bu yağmur... Bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...'' diye başlıyor şiirine Necip Fazıl.
Öğleden sonra hava iyice kapatmıştı. Dışarıya yürüme mesafesindeki birkaç işimizi halletmek için çıkmıştık. Yanımıza şemsiye de aldık ne olur ne olmaz diye. Aradan biraz zaman geçince kuvvetli bir yağışa yakalandık. Biraz fazla ıslanmış olsam da yağmur da yürümüş oldum. İnsanların olmadığı sokaklarda ara ara maskemi indirip temiz havayı soludum.
Tıpkı insanlar gibi yağmurdan kaçışan kedi ve köpekler de vardı sokaklarda. Bu kedi bahçemizde yaşayan kedilerden. Geçtiğimiz haftalarda yavruları oldu. Sokak hayvanları için yaşamak çok zorlaştı. Özellikle ara sokaklarda son günlerde kaldırımın kenarlarında ölmüş kedi yavrularına rastlıyorum. Bu o kadar üzücü ki. Özellikle bazı insanlar sokak aralarında hız limitini hiçe sayarak yangından mal kaçırırcasına araç kullanıyorlar. Bu hız niye? Yapılan ihmalkarlıkların bedelini de bu korunmasız masum canlılar kendi canlarıyla ödüyor. İnşallah daha dikkatli, merhametli ve bilinçli insanlar olmaya gayret ederiz.