Papers by Hüseyin Çavuşoğlu
Journal of International Scientific Researches, 2019
* Corresponding Author ABSTRACT After the May 27, 1960 coup, the Turkish Armed Forces interfered ... more * Corresponding Author ABSTRACT After the May 27, 1960 coup, the Turkish Armed Forces interfered in political life with the memorandum of 12 March 1971. With the memorandum of 12 March, the Grand National Assembly of Turkey was not closed; after the memorandum, military governments were established. The governments of Nihat Erim, Ferit Melen and Naim Talu respectively served until 1973 general elections.The government could not be established for about 6 months after the end of the CHP-MSP Government, which was established after the 1973 general elections, in September 1974. Sadi Irmak was appointed by President Fahri Koruturk to form the government, but the government established by Sadi Irmak could not get the vote of confidence from the parliament. With the emergence of the law on the political amnesty of the old Democratic Party, the personal dispute between Celal Bayar and Süleyman Demirel was resolved and Bayar with drew its support from the Democratic Party. I. Nationalist Front government was established with the support of deputies who resigned from the Democratic Party. The center-right coalition can be termed as the first First Nationalist Front Government in Turkey, was established March 31, 1975, remained in power until June 5, 1977 general election. I. Nationalist Front government Justice Party leader Suleyman Demirel was established by the Prime Ministry, the Justice Party, the National Salvation Party, the Republican Trust Party and the Nationalist Movement Party took part in this government. It was very difficult for parties to form a coalition and to come to gether. At a time when political and social polarization was at its highest level, it was seen that the fourright-wing parties formed the government with th eaim of fighting communism. Anarchy, terrorism, student incidents, economic problems, governmental compliance problems, staffing, furniture corruption, Lockheed corruption, TRT problem, May 1 Taksim events are among the most important developments of this period in domestic politics. Although this coalition has a lot of support for the people and the base, the government has not succeeded in solving the problems in thecountry.
Öz Siyasal katılma, siyaset biliminin en önemli konularından biri olup, zaman içerisinde değişikl... more Öz Siyasal katılma, siyaset biliminin en önemli konularından biri olup, zaman içerisinde değişiklik gösterebilmektedir. Özellikle II. Dünya Savaşı'ndan sonra geniş kitlelerin her düzeyde siyasete katıldıkları görülmektedir. Üniversite öğrencilerinin siyasal katılma davranışı özellikle siyasal partiler ve siyaset bilimi için önem arz etmektedir. Bu çalışma ile 31 Mart 2019 yerel seçimleri öncesinde üniversite öğrencilerinin siyasal katılma davranışı ölçülmeye çalışılmıştır. Çalışmada, siyasal katılma siyasal eylem, siyasal ilgi, siyasal kampanya, üyelik ve oy kullanma olmak üzere 5 boyutta incelenmiştir. Çalışmanın amacı, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü öğrencilerinin siyasete katılımlarının demografik değişkenlerle ilişkisini ortaya koymaktır. Bu bağlamda siyasal katılma kavramı ayrıntılı bir biçimde ele alındıktan sonra uygulama bölümünde anket sonuçları değerlendirilmiştir. Anket sonuçları değerlendirildiğinde, öğrencilerin oy kullanma ve siyasal ilgi boyutlarında siyasal katılımları yüksek iken; üyelik ve siyasal kampanya boyutlarında ise siyasete katılımlarının düşük olduğu görülmektedir. Elde edilen diğer sonuçlara göre oy kullanma boyutu hariç diğer tüm boyutlarda erkekler kadınlara oranla daha çok siyasete katıldıkları; kararlı seçmenlerin siyasal kampanya ve üyelik boyutlarına daha yüksek katılım gösterdikleri; ailesinin geliri orta gelir düzeyi olan öğrenciler, siyasete daha fazla ilgi gösterirlerken, ailesinin geliri alt gelir düzeyi olan öğrencilerin ise siyasete ilgilerinin çok düşük olduğu; siyasi yelpaze ile eylem boyutu ve sosyo-ekonomik kategori ile siyasete ilgi boyutunda arasında zayıf düzeyde anlamlı farklılıklar oldukları görülmektedir., the results of the survey were evaluated. When the results of the survey were evaluated, while the political participation of the students in the dimensions of voting and political interest were high; In terms of membership and political campaign, it is seen that their participation in politics is low. According to the other results, except for the vote size, all the other men were more likely to participate in politics than women; that stable voters participate in political campaigns and membership dimensions; While the students whose family's income was in the middle income level showed more interest in politics, the students whose family's income lower income level was less interested in politics; It is observed that there are weakly significant differences between the political fan and the size of the action and the size of the socioeconomic category and interest in politics.
Öz Geçmişten günümüze bireyler, demokrasi kavramına farklı anlamlar yüklemişler ve günümüzde demo... more Öz Geçmişten günümüze bireyler, demokrasi kavramına farklı anlamlar yüklemişler ve günümüzde demokrasi en çok konuşulan kavramların başında gelmektedir. Yüzyılların demokrasi anlayışında büyük farklılıklar olduğu söylenebilir. Demokrasinin tanımında değişiklik, toplumsal koşulların değişmesine ve toplumsal yapının karmaşık hale gelmesine bağlanabilir. Hem demokrasi hem de siyasal katılma, siyaset biliminin temel konularındandır. Bakıldığında demokrasi algısı ile siyasal katılma arasında yakın bir ilişki olduğu söylenebilir. Eski Yunan Uygarlığından günümüze demokrasi farklı biçimlerde uygulanmıştır. Benzer bir biçimde de eski çağlardan günümüze bireyler çeşitli düzeylerde siyasete katılmışlardır. Özellikle II. Dünya Savaşı'ndan sonra demokratik yönetimler ön plana çıkmış, temsili demokrasinin yaygın hale gelmesiyle siyasal katılmanın boyutlarında farklılıklar ortaya çıkmıştır. Demokrasi algısı ve siyasal katılmanın hangi düzeyde olduğu ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Üniversiteler, içinde yaşadıkları toplumsal yapının niteliklerini yansıtmaktadırlar. Ülkemizde önemli bir konuma sahip olabilecek üniversite öğrencilerinin, demokrasi algısı ile siyasal katılma arasındaki ilişkisi son derece önem arz etmektedir. Çalışmanın amacı, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) öğrencilerinin demokrasi algısını ve bu algıyı siyasal katılma açısından incelemektir. Bu bağlamda demokrasi kavramı ayrıntılı bir biçimde ele alındıktan sonra militan demokrasi ve liberal demokrasi kuramlarına değinilmiştir. En son bölümde ise siyasal katılma konusu ele alınmış, anket sonuçları değerlendirilmiştir. Araştırmada elde edilen sonuçlara göre öğrenciler, faktörler arasında liberal demokrasiye yüksek; siyasal katılmaya ise oldukça düşük puan vermişlerdir. Liberal demokrasi ile geleneksel ve geleneksel olmayan katılım arasında oldukça zayıf bir ilişki; cinsiyet ile faktörler arasında ise bir ilişki saptanamamıştır. Seçmen kararlığı ile faktörler arasındaki ilişkiye baktığımızda liberal demokrasi ile seçmen kararlığı arasında farklılık görülmüştür. Kararsız seçmenler, liberal demokrasiye daha yüksek katılım göstermişlerdir. Fakülteler bazında bakıldığında, İlahiyat Fakültesi'nin siyasal katılma puanlarının diğer fakültelere göre yüksek olduğu görülmektedir. Yaş ile faktörler arasında 23 yaş ve üzeri grup, post modern katılıma daha yüksek puan vermiştir. Ailenin ortalama geliri 3000 TL ve üzeri olan öğrencilerin post modern katılıma yüksek; kendini sosyalist ile sosyal demokrat olarak tanımlayan öğrencilerin liberal demokrasiye yüksek; kendini İslamcı ile milliyetçi muhafazakâr tanımlayanların liberal demokrasiye düşük puan verdikleri saptanmıştır. Abstract In the past, day-today individuals have introduced different meanings to the concept of democracy, and today democracy is at the top of the most talked-about concepts. It can be said that there are great differences in the understanding of democracy for centuries. The change in the definition of democracy can be attributed to the change of social conditions and the complexity of social structure.Both democracy and political participation are the main topics of political science. It can be said that there is a close relation between democracy perception and political participation. Day-today democracy was applied in different forms from ancient Greek civilization. Similarly, in ancient times, day-today individuals participated in politics at various levels. Especially II. After World War II, democratic governments came to the forefront, and with the widespread representation of democracy, differences in the dimensions of political participation emerged.The level of democracy perception and political participation varies from country to country. Universities reflect the qualities of the social structure they live in. The relationship between perception of democracy and political participation of university students, who may have an important position in our country, is of great importance. The aim of the study is to examine the perception of democracy and the perception of ZBEU students in terms of political participation.In this context, since the concept of democracy is discussed in detail, the theories of militant democracy and liberal democracy have been mentioned. In the last part, political participation was discussed and the results of the survey were evaluated.According to the results of the research, students have high liberal democracy among the factors; whereas they have scored very low on political participation. A weak relationship between liberal democracy and traditional and non-traditional participation; There was no relationship between sex and factors. When we look at the relationship between voter commitment and factors, there is a difference between liberal democracy and voter commitment. Unstable voters, liberal democracy has shown higher participation. On the basis of faculties, it is seen that the political participation scores of the Faculty of Theology are higher than other faculties. Among the age and the factors, 23 years and over group, post modern participation gave higher scores. The average income of the family is 3000 TL and the post-modern participation of the students with over 3000 is high; liberal democracy is the highest score of the students who define themselves as socialist and social democrat; those who define themselves as Islamist and nationalist conservatives have been given low scores in liberal democracy.
Öz Üniversiteler, bilimsel bilginin üretildiği, geliştirildiği ve bunları kullanacak kişilerin ye... more Öz Üniversiteler, bilimsel bilginin üretildiği, geliştirildiği ve bunları kullanacak kişilerin yetiştirildiği eğitim kurumlarıdırlar ve ülkenin gelişmesine, bulunduğu bölgenin kalkınmasına etki eden önemli faktörlerden biridir. Üniversiteler, toplumdan kopan kurumlardır ve büyük ölçüde siyasi, sosyal, kültürel yapı ile bağlantılıdırlar. Üniversiteler, yalnızca yükseköğrenim kurumları olarak algılanırlardı. Fakat günümüzde üniversiteler, ekonomik büyümenin ve kalkınmanın önemli bir unsurudur. Üniversite öğrencileri ise ekonomik ve sosyal hayatta geleceğin karar vericileri ve uygulayıcılarıdırlar. Özellikle toplumun geleceği konumunda olan üniversite öğrencilerinin bu ve benzeri algıları daha da incelenmesi gereken konulardandır. Çalışmanın amacı, Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) öğrencilerinin üniversitenin sosyo-kültürel, ekonomik ve bölgesel fırsat eşitliğine katkısına ilişkin algılarının belirlenmesi ve bu algıların demografik özelliklere göre ne ölçüde değişim gösterdiğini ortaya koymaktır. Bu bağlamda, Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ)'nin merkez kampüsünde yer alan dört fakültesinde (İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF), Fen-Edebiyat Fakültesi, İlahiyat Fakültesi, Mühendislik Fakültesi) okuyan öğrencilere, üniversitenin sosyo-kültürel, ekonomik ve bölgesel fırsat eşitliğine katkısına ilişkin algıları ile ilgili sorular Likert ölçeğiyle anket üzerinden sorulmuş ve sonuçları istatistiksel hipotez testleriyle analiz edilmiştir. Araştırmada elde edilen sonuçlara göre, üniversitenin bölgesel fırsat eşitliğine katkısı konusundaki ifadelere, öğrencilerin büyük çoğunluğu kararsız ya da olumsuz fikir beyanında bulunmuşlardır. Öğrencilerin kentteki öğrenci kaynaklı sosyo-kültürel etkiler konusundaki algıları genel olarak değerlendirildiğinde, yarısından fazlasının öğrencilerin kentteki sosyal yaşamla beraber sanatsal ve kültürel yaşam düşündükleri ortaya çıkmaktadır. Öğrencilerin yaklaşık %70'i üniversitenin kentle bütünleştiğini ve kenti olumlu etkileyerek kente modern ve özgürlükçü bir hava kattığını düşündüklerini beyan etmişlerdir. Ayrıca, öğrencilerin %67.1'i üniversitenin kentin ekonomik hayatına canlılık getirdiğini ve yaklaşık %80'ni öğrencilerin yaptığı harcamaların esnafın gelirini artırdığını belirtmişlerdir. Üniversitenin kente bireysel ve bütüncül olarak sosyo-kültürel ve ekonomik etkilerine ilişkin algılarında ise öğrencilerin olumlu yönde cevap verdikleri görülmektedir. Anahtar Kelimeler: Üniversite Algısı, Eğitim, Üniversite Öğrencileri, Araştırma, İstatistiksel Hipotez Testleri. Abstract Universities are educational institutions where scientific information is produced, developed and used, and universities are one of the important factors that influence the development of the region that the country develops.Universities are institutions that are disconnected from society and are connected to political, social, and cultural structures to a large extent. Universities were perceived only as higher education institutions. But today, universities are an important element of economic growth and development. University students are the decision makers and practitioners in the economic and social life. These and similar perceptions of university students, especially those who are in the future of society, need to be examined further. The aim of the study is to determine the perceptions of the Bulent Ecevit University (BEU) students about the contribution of the university to socio-cultural, economic and regional opportunity equality and to show how these perceptions vary according to their demographic characteristics. In this context, Bülent Ecevit University (BEU) provides students who study at four faculties located in the central campus (Faculty of Economics and Administrative Sciences (FEAS), Faculty of Arts and Sciences, Faculty of Theology, Engineering Faculty) Questions about perceptions of contribution to equality were asked through the questionnaire with Likert scale and their results were analyzed by statistical hypothesis tests. According to the results of the survey, the university's statements on the contribution to regional opportunities have shown that the vast majority of students have expressed an unstable or negative opinion. When the perceptions of the students about the socio-cultural effects of the students in the city are evaluated in general, it turns out that more than half of the students think of artistic and cultural life together with the social life in the city. Approximately 70% of the students declare that the university is integrating with the city and that they think that it will bring a modern and libertarian atmosphere to the city by positively affecting the city. Moreover, 67.1% of the students stated that the university brought vitality to the economic life of the city and that about 80% of the students' spending increased the income of the craftsmen. In the perceptions of the university on the socio-cultural and economic effects of the individual and the city as a whole, it is seen that the students respond positively.
Özet: 12 Eylül'den sonra 16 Ekim 1981'de siyasi partiler kapatıldı. 24 Nisan 1983 günü yürürlüğe ... more Özet: 12 Eylül'den sonra 16 Ekim 1981'de siyasi partiler kapatıldı. 24 Nisan 1983 günü yürürlüğe giren Siyasi Partiler Kanunu ile siyasi parti kurma çalışmaları serbest bırakıldı. Çalışmanın amacı, Merkez sağda Demokrat Parti-Adalet Partisi çizgisinin devamı olarak kurulan Büyük Türkiye Partisi ve Doğru Yol Partisi'nin kuruluşu öncesi ve sonrasında yaşanan gelişmeleri, sıkıntıları ortaya koymaktır. Çalışmada, BTP ve DYP'nin kuruluş çalışmalarında yaşanan zorluklar, BTP'nin kuruluşu öncesinde BTP'nin Milliyetçi Demokrasi Partisi ve Anavatan Partisi ile birleşme girişimlerinin yanında Milli Güvenlik Konseyi'nin 79 sayılı kararıyla aralarında Süleyman Demirel ve Hüsamettin Cindoruk bulunduğu 16 siyasetçinin Zincirbozan'da kaldıkları sürede yaşadıkları gelişmeler incelendi. Çalışmanın özgün yönü, 12 Eylül sonrası merkez sağda kurulan BTP ve DYP'nin kuruluş çalışmalarını ve Zincirbozan günlerini konu alan bir makalenin olmamasıdır. Çalışmada, BTP ve DYP'nin kuruluş çalışmalarında aktif rol alan ve Zincirbozan'da mecburi ikamete alınan kişilerle yapılan sözlü tarih çalışmasına yer verildi. 12 Eylül sonrası DP-AP çizgisinin devamı olarak kurulan BTP ve DYP'nin kuruluşunda siyasi yasaklı olmasına rağmen Süleyman Demirel'in ön planda olduğu görülmektedir. Abstract:
Türkiye'de merkez sağ çizgi Demokrat Parti ile başlar. DP'den sonra merkez sağ çizgide yer alan A... more Türkiye'de merkez sağ çizgi Demokrat Parti ile başlar. DP'den sonra merkez sağ çizgide yer alan Adalet Partisi, Anavatan Partisi ve Doğru Yol Partisi'nin de DP gibi, siyasi yaşamları boyunca halkın inançlarına, dinine, kültürüne, örf ve adetlerine saygı gösterdikleri görülmektedir. Millet iradesinin üstünlüğüne inanan merkez sağdaki partiler, milliyetçi, muhafazakar, demokrat, laik, liberal ve serbest piyasa ekonomisi taraftarı olmuşlardır. Çalışmanın amacı, merkez sağdaki partiler arasındaki benzerlikler ile farklılıkları ve merkez sağ çizginin gelişimini ortaya koymaktır. Bu bağlamda, Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisi ve Doğru Yol Partisi dönemleri incelendi. Bunun yanında, merkez sağ partiler-TOBB ilişkisine, merkez sağ partilerin tarikat ve cemaatlerle olan yakınlığına ve merkez sağ ideolojiyle ilgili değerlendirmelere değinilmiştir. Anahtar kelimeler: Merkez sağ partiler, Demokrat Parti, merkez sağ, Adalet Partisi, Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi.
Çalışmanın amacı, Fuat Miras'ın Odalar Birliği Başkanlığı döneminde ( 9 Ocak 1996-16 Haziran 2001... more Çalışmanın amacı, Fuat Miras'ın Odalar Birliği Başkanlığı döneminde ( 9 Ocak 1996-16 Haziran 2001), siyaset-Odalar Birliği ilişkisini ortaya koymak ve Fuat Miras'ın Odalar Birliği Başkanlığı dönemini, önceki dönemlerle karşılaştırmaktır. Fuat Miras'ın TOBB Başkanlığı döneminde, Yalım Erez'in TOBB'daki hâkimiyetinin sürdüğü görülmektedir. 28 Şubat sürecinde, Yalım Erez ile Tansu Çiller'in yolları ayrılmış, bu ayrılık DYP ile TOBB arasındaki ilişkiye de yansımıştır. Bunun sonucunda, DYP ile TOBB arasındaki ipler kopmuştur. Fuat Miras'ın TOBB Başkanlığı döneminde de Odalar Birliği'nin, ekonomik gücünü arttırdığı ve dönemin siyasi gelişmeleri incelendiğinde, önemli bir baskı grubu olma özelliğini sürdürdüğü görülmektedir. Bunun yanında, önceki dönemlerde olduğu gibi, Fuat Miras'ın TOBB Başkanlığı döneminde de TOBB üyesi olan birçok kişi, merkez sağ partilerden (ANAP-DYP) siyasete girmiştir.
People have historically tried to affect the others' political preferences and alter the others' ... more People have historically tried to affect the others' political preferences and alter the others' consideration and they have still been trying. Using effective propaganda tools by the political parties so that their operations can be accepted and widely acclaimed maintains its importance. The objective of this study is to reveal which of the political propaganda tools have effect on electors' preference and to what extent the objective is also to know if this effect changes according to the demographic characteristics of places. According to the opinion of a sample from Zonguldak of 400 persons , it is concluded that indecisive electors can be more affected by these tools than steadfast electors. Besides, it can be stated that as age increases or political interest decreases, electors are less influenced by political propaganda tools.
ÖZ Bayram Meral ve Salih Kılıç'ın Türk-İş Başkanlığı döneminde, siyaset-Türk-İş ilişkisinin ortay... more ÖZ Bayram Meral ve Salih Kılıç'ın Türk-İş Başkanlığı döneminde, siyaset-Türk-İş ilişkisinin ortaya konulmaya çalışıldığı bu çalışmada, siyaset-sendika arasındaki ilişkinin tek taraflı değil çift taraflı bir özelliğinin olduğu görülmektedir. Bu ilişkiye siyaset perspektifinden bakıldığında siyasal partilerin, özellikle seçimlerde sendikalar gibi önemli bir oy potansiyeline sahip grupların desteğini göz önünde bulundurdukları söylenebilir. Bunun yanı sıra siyasal partiler, bu grupları kontrolleri altında tutup, kendilerine yönelik bir muhalefet odağı haline gelmemeleri için mücadele ederler. Hem Bayram Meral'in hem de Salih Kılıç'ın başkanlık dönemlerinde, siyasal partilerin Türk-İş'in hem yönetim kurulu listelerine hem de genel kurulda yaşanan başkanlık yarışına etkileri olduğu görülmektedir. Sendikalar açısından ise öncelik, üyelerinin çıkarlarının korunmasındadır. Daha sonra ise siyaset arenasında yer almak, kendi gruplarının çıkarlarını savunmak, onları temsil etmek gelmektedir. Her iki dönemde de sendika kökenli isimlerin parti meclisleri, genel-yerel seçimler için partilere aday olarak önerildiği ve TBMM'ye girdikleri görülmektedir. ABSTRACT It has been seen in the present study in which relationship between politics and Turk-Is has been discussed during presidency of Bayram Meral and Salih Kiliç that the relationship between politics and union had bidirectional, not one-sided feature. Considering this relationship from the political perspective, we may claim that the political parties take into account the supply from the groups with significant vote potential such as the labor unions. Additionally, the political parties try to keep these groups under their control and thus to prevent them from being an opposition focus. It was seen that during presidency periods of both Bayram Meral and Salih Kiliç, the political parties became influential in list of managerial board as well as race of presidency in general assembly of Turk-Is. From the perspective of the unions, priority is protecting benefits of their members followed by playing role in the political arena, to protect benefits of their groups, and representing them. It was seen during both periods that persons from the union were nominated for party assemblies and were suggested as candidate to the parties for general and local elections and entered Turkish Grand National Assembly.
ÖZET Türkiye'de, gelecekteki seçimlerin sonuçlarında önemli etkiye sahip gençlerin, oy davranışın... more ÖZET Türkiye'de, gelecekteki seçimlerin sonuçlarında önemli etkiye sahip gençlerin, oy davranışına ilişkin bilimsel araştırmaların sayısı oldukça azdır. Literatürde, seçmen davranışını etkileyen birçok neden gözlenmektedir. Çalışmamızın amacı, Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) öğrencilerinin yerel seçimlerde siyasal davranışına etki eden nedenleri analiz etmektir. Bu makalede bu doğrultuda yapılan araştırmada elde edilen sonuçlara göre, yerel seçimlerde BEÜ öğrencilerinde özellikle " adayın etnik kökeni " , " adayın o ilden olması " ve " iktidar partisinden olması " gibi aday orijinine ait nedenler etkili görülmezken seçmen davranışına ilişkin " Adayın hizmet tecrübesi " , " Adayın projeleri " , " Aday vaatlerinin yapılabilirliği " ve " Adayın eğitim düzeyi " gibi nedenler oldukça büyük etkiye sahip olduğu gözlenmiştir ABSTRACT The number of academic research about the vote behavior of the young people, who have important effect on the result of the future elections is quite poor. In literature, variety of reasons that effect voter's behavior are observed. The aim of this study is to analyze the reasons that effect the political behavior of Bülent Ecevit University (BEU) students in local elections. According to results obtained in this study, for the students of Bülent Ecevit University in local elections, while the reasons of " ethnic origin " , " being native " and " being member of the current ruling party " for candidate are not seem to be effective, it is also observed that voters' behavior have been overwhelmingly effected by reasons of " service experience " , " projects " , " feasibility of promises " and " educational level " of candidate.
ÖZ Araştırmanın Temelleri: Merkez sağda 27 Mayıs ve 12 Eylül sonrası partileşme sürecinde yaşanan... more ÖZ Araştırmanın Temelleri: Merkez sağda 27 Mayıs ve 12 Eylül sonrası partileşme sürecinde yaşanan gelişmeler ve Adalet Partisi (AP) ile Anavatan Partisi'nin (ANAP) karşılaştırmalı analiziyle ilgili değerlendirmelerdir. Araştırmanın Amacı: 27 Mayıs sonrası kurulan AP, Yeni Türkiye Partisi (YTP) ile 12 Eylül sonrası kurulan ANAP, Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP), Büyük Türkiye Partisi'nin (BTP) kuruluş sürecinde yaşanan gelişmeleri ve AP-ANAP arasındaki farkları ortaya koymaktır. Veri Kaynakları: Gazete, kitap, dergi taraması ve bazı milletvekilleriyle yapılan sözlü tarih çalışmalarıdır. Ana Tartışma: 27 Mayıs ve 12 Eylül sonrası siyasi parti kurma çalışmalarına izin verilmesiyle birlikte merkez sağda yer alan partilerin kuruluş süreçleri ve Demokrat Parti'den (DP) sonra merkez sağın temsilcisi olan AP-ANAP arasındaki farklardır. Sonuçlar: 27 Mayıs ve 12 Eylül sonrası Türk siyasetinin şekillenmesinde askerin önemli bir rolü olduğu görülmektedir. 27 Mayıs ile kıyaslandığında, 12 Eylül sonrasında askeri kesimin, siyasetin şekillenmesinde daha etkin olduğunu söyleyebiliriz. Askeri kesimin, 27 Mayıs ve 12 Eylül sonrası desteklediği partilerin başarısızlığı, siyasetten silinmeleri, Türk halkının siyasette askere destek vermediği, sıcak bakmadığı olarak değerlendirilebilir. 27 Mayıs sonrasında DP tabanının önemli bir bölümü AP'ye, 12 Eylül sonrasında AP tabanının önemli bir kısmı ANAP'a destek verdi. AP ile ANAP karşılaştırıldığında, AP'nin karma ekonomiyi ANAP'ın serbest piyasa ekonomisini savunduğu; AP, ANAP'ta muhafazakarlığın ayrı bir hizip olarak varolduğu ve ANAP'ın 4 eğilimi temsil ettiği; AP tabanının ağırlık olarak kırsal kesimden, ANAP tabanının ise şehirli kesimden oluştuğu görülmektedir. ABSTRACT The Basis of the Research: Developments experienced during the party formation in the centre right after May 27 and September 12 and evaluations regarding the comparative analysis of the Justice Party (JP) and the Motherland Party (MP) establish the basis of the research. The Purpose of the Research: The purpose of the research is to present developments experienced during the establishment process of The New Turkish Party (NTP) and The JP formed after May 27 and MP, the Nationalist Democracy Party (NDP), the Great Turkish Party (GTP) formed after September 12 and the differences between JP and MP. Data Resources: Newspaper, book and journal searches and verbal history studies carried out with some members of the parliament. Main Discussion: The main discussion is the establishment process of the parties in the centre right when the activities to form parties were permitted after May 27 and September 12 and the differences between MP and JP, the representative of the centre right after the Democrat Party (DP). Results: It is understood that the military has had an important role in formation of Turkish politics since May 27 and September 12. We can indicate that the military circle is more effective in formation of the politics after September 12 when compared with May 27. Failure of the parties supported by the military circle after May 27 and September 12 and their elimination from the politics can be assumed that Turkish people do not support or approve the military in the field of politics. After May 27 a significant part of the DP base supported JP while an important part of the JP base supported MP after September 12. When JP and MP are compared, it is seen that JP supports mixed * Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı'ndan doktora derecesi almıştır.
Özet 12 Eylül sonrasında 16 Ekim 1981'de bütün siyasi partilerin kapatılmasıyla, Türkiye'de yeni ... more Özet 12 Eylül sonrasında 16 Ekim 1981'de bütün siyasi partilerin kapatılmasıyla, Türkiye'de yeni bir döneme girilmiĢ oldu. 1982 Anayasası ile siyasetçilere 5 ve 10 yıl süreyle siyasi yasaklar getirilmiĢ ti. 24 Nisan 1983 günü yürürlüğe giren Siyasi Partiler Kanunu ile siyasi parti kurma çalıĢmalarının 16 Mayıs 1983'ten itibaren baĢ layabileceği belirtilmiĢ ti. DP-AP çizgisinin devamı olarak, kuruluĢ çalıĢmalarını Süleyman Demirel'in yönettiği DYP kurulurken; Ulusu hükümetinde BaĢ bakan Yardımcısı olarak görev alan Turgut Özal liderliğinde ise ANAP siyaset sahnesinde yerini aldı. ÇalıĢ manın amacı, ANAP ile DYP arasındaki benzerlikler ile farklılıkları ortaya koymaktır. ÇalıĢ mada, Özal-Demirel karĢ ılaĢ tırmasına, her iki partinin ideolojisine, TOBB ve tarikat-cemaatlerle olan iliĢ kilerine, taban-tavan sorgulamasına değinilmiĢ tir. Ġ ki parti arasındaki benzerlikler ile farklılıkları ortaya koyabilmek için, ağırlıklı olarak milletvekilleriyle yapılan sözlü tarih çalıĢmasına yer verilmiĢ tir. Bunun yanında, gazete, kitap ve dergi taraması da yapılmıĢ tır. Anahtar kelimeler: Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi, Süleyman Demirel, Turgut Özal. Abstract After the Turkey coup d'etat, with the closure of all political parties on 16th October 1981, a new period started in Turkey. The Turkish Constitution of 1982 imposed political bans on the politicians for 5 and 10 years. With the Political Parties' Law which inured on 24th April 1983, it was stated that the works to found political parties would start as of 16th May 1983. While the True Path Party, which was the continuation of the Democrat Party and the Justice Party and whose works of establishment were carried out by Süleyman Demirel, was being founded, the Motherland Party went into politics under the leadership of Turgut Özal who was serving as a vice prime minister in the government.
Uploads
Papers by Hüseyin Çavuşoğlu