Kazım Karabekir Faculty of Education

Purpose: This study seeks to identify the EFL students’ satisfaction with the online courses they took within the scope of hybrid education in the post-pandemic period and their attitudes towards e-learning, and to determine whether there is a relationship between these two variables. Design/Methodology/Approach: Students studying in Iğdır University English Language and Literature Undergraduate Program in the spring semester of the 2021-2022 academic year constitute the population of this research. Since there are online courses at all levels, including the preparatory program in the department, all of the department students were included in the research and in order to collect the research data, the Online Course Satisfaction Scale and the Attitudes towards E-learning Scale were administered at four levels (Preparation, 1st, 2nd, and 3. Grades) of the program. The data obtained were transferred to the SPSS program and descriptive and inferential analyzes were carried out. Finding...

In this study, classroom leadership styles of English language instructors were investigated within the Full Range Leadership (FRL) framework with the purpose of determining the relationship between instructors’ leadership styles and the outcomes of leader (the instructor in the classroom context) effectiveness, students’ extra effort and student satisfaction. Classroom Leadership Instrument, a modified version of Multifactor Leadership Questionnaire, was administered to 300 students from English Language Teaching and English Language and Literature Departments at a Turkish state university. Research data were analyzed through inferential statistical tests and the results revealed that transformational leadership and active traits of transactional leadership significantly correlated with all three leadership outcomes. Consequently, the instructors with such leader characteristics appeared to be more effective teachers, whose students felt more satisfied with their teaching and displ...

Ogrenen ve ogrenme merkezli yaklasimlar dil egitiminde bir suredir on planda olmakla birlikte, bu surecte ogretmen rollerinin tamamen etkisiz kaldigini iddia etmek pek mumkun degildir. Bunun tam aksine, ogretmenlerin ogrencilere destek olmasi, rehberlik yapmasi ve ogrenmeyi kolaylastirmasi ogrenen ozerkligi ve oz duzenleme gibi ogrenci becerilerinin gelistirilmesinde buyuk oneme sahip olmustur. Bu calismada, Turkiye’de Ingilizcenin yabanci dil olarak ogretildigi siniflarda yazma (writing) dersini veren ogretim elemanlarinin sinif liderligi stilleri ile bu ogretim elemanlarinin ogrencilerinin ozerk ogrenme becerileri arasindaki iliskiyi belirlemek amaclanmistir. Ogretmenlerin liderlik stillerinin belirlenmesinde kuramsal cerceve olarak Tam Kapsamli Liderlik (TKL) Modeli temel alinmistir. Arastirma deseni olarak iliskisel tarama modeli kullanilmis, Sinif Liderligi Olcegi ve Ozerk Ogrenme Olceginden olusan bir anket araciligiyla calisma verileri toplanmistir. Anket, Turkiye’deki bir de...

On definitional and conceptual basis, strong correspondences exist between leadership and the teaching profession yet leadership is nonetheless occasionally studied in the classroom context. This study investigated in-class teacher leadership based on the Full Range Leadership (FRL) model in tertiary-level English language teaching context in Turkey, with the aim of eventually identifying the effective/ineffective classroom leader characteristics. This paper reports the results of a study designed with a mixed methods approach, using a questionnaire survey, which included Classroom Leadership Instrument, a modified version of Multifactor Leadership Questionnaire administered to the students and face-to-face interviews with both instructors and students. One particular subject course was determined in two English language-related departments in a Turkish state university and the instructors teaching and the students taking this course were selected as the subject group of the study. ...

Feedback plays a pivotal role in the development of foreign language writing skills, and within the scope of the new paradigm of feedback, the active role of learners in feedback processes has been acknowledged with the conceptualization of student feedback literacy (SFL). This paper reports on a qualitative inquiry into the SFL profiles of a group of Turkish undergraduate students in an English writing classroom and the effects of a four-week online peer feedback activity on the students’ perceived SFL features. The study utilized multiple data sources consisting of pre- and post-task surveys, which were filled by the whole subject group; the feedback comments and interactional moves of four focal students on Peergrade, a digital platform enabling peer feedback; the essay drafts of these focal students and the drafts reviewed by them; and lastly the researcher’s notes from a discussion session with the students during the activity. The results revealed that each focal student disti...

This paper reports a descriptive account of English language learners’ perceived pronunciation anxiety, which is a relatively underexplored area of foreign language learning anxiety. The participants of the study were English Language and Literature students studying at a public university in Türkiye in the 2022-2023 academic year. The research data were collected through a questionnaire survey form consisting of the Measure of Pronunciation Anxiety in Foreign Language Classroom (MPA-FLC) and a personal information section and were analyzed via statistical tests in SPSS. The findings indicated that the students felt mild-to-moderate levels of pronunciation anxiety and that the pronunciation anxiety component with the highest rating was beliefs about pronunciation and its importance as a communicative skill. The study also sought to examine the effects of some learner characteristics on pronunciation anxiety. The findings demonstrated that the students’ gender, perceived English prof...

Education has a long process, so many societies ın the world face with the educational problems. One of these problems closely deals with the moral and ethical dimension of education. Ethics in education is a subject which must be under debate primarily.
Education tries to affect and develop people during their life.
Eğitim uzun bir sürece sahiptir. Bu yüzden dünyadaki çoğu toplum, eğitim
problemleriyle yüz yüze gelmektedir. Bu problemlerden biri de, eğitimin ahlaki 've
etiksel boyutu ile yakından ilgilidir.
Eğitimde etik, öncelikle ele alınması gereken bir konudur. Eğitim insan yaşamı
boyunca etkilemeye ve bir şekle sokmaya çalışır. Fakat etik, insanı Ne yapmalıyım ?
Nasıl yaşamalıyım? sorularına vermeye çalıştığı yanıttır. Eğitim 've etik arasında bu
anlamda zorunlu bir ilişki vardır. Etik, öğretmenler tarafından kullanımı yöntem ve
tekniklerle yakından ilgilenir. Aynı zamanda öğretmenler tarafından kullanılan
yöntem ve teknikler, öğrencilerin bilgi, beceri ve tutumlarını da etkiler. Bununla
beraber, bir öğretmen bu yöntem ve teknikleri nerede, ne zaman, nasıl ve ne için
kullanacağını iyi bilmelidir.
Eğilim bilimi ve etik disiplinin temeli insandır. Bu, eğitim ve etiği birbirine
yaklaştırır. Bu yüzden etik, eğitimin her kademesine müdahale edebilir.

Bu çalışmada, Osmanlı tarih yazarlarının düşmana bakış açısı araştırılmıştır. Çalışmanın amacı, Osmanlı tarih yazarlarının düşmana bakış açılarını ve bu bakış açılarının nelerden kaynaklandığını ortaya çıkarmaktır. Araştırmamızın giriş kısmında kısa bir "Osmanlı Siyasi Tarihi" verildikten sonra, kaynaklan teşkil eden Osmanlı tarih yazarları ele alınmıştır. Ardından Osmanlı tarih yazıcılığı ve Osmanlı tarih yazarlarının alt yapıları incelenerek, ana konu olan düşman algısına hazırlık yapılmıştır. Daha sonra Osmanlıların, düşman algısının oluşumunda rol alan faktörler incelenerek Osmanlıların Hıristiyan ve Müslüman dünyaya bakış açıları, tarih yazarlarının eserleri vasıtasıyla ortaya konulmaya çalışılmıştır. Yaptığımız çalışmanın sonucunda ise; Osmanlılarda düşmanlık hislerinin kaynaklarının din, milliyet, iktidar, egemenlik, hakimiyet, üstün olma vb. gibi faktörlerden kaynaklandığına ulaşılmıştır.

The aim of this research is to investigate the 5th grade students' attitude towards social studies course regarding several variables. The population of the study consisted of 4435 fifth grade students studying in public schools in Malatya, Yeşilyurt. The sample group consisted of 362 students from 10 schools in the same district. The data used in this study were obtained from the social studies attitude scale and was analyzed with SPSS program. As a result of this research, 5th grade students have a positive attitudes towards social studies lesson and this attitudes are different according to 5th students' teachers' gender, type of school, fall semester points, but this attitudes is the same considering 5th grade students' gender, parents' level of education and taking social studies course.

Özet Bu araştırmada da ilköğretim öğretmen adaylarının kültür algıları bireyselci ve toplulukçu olarak analiz edilmeye çalışılmıştır. Çalışma nicel araştırma yöntemi doğrultusunda betimsel olarak planlanmıştır. Bu araştırmada Wasti (2003) tarafından uyarlaması yapılan Bireyselcilik-Toplulukçuluk Ölçeği (BTÖ) kullanılmıştır. Bireyselcilik ve Toplulukçuluk ölçeği iç tutarlılık katsayısı .82, alt faktörlere ait iç tutarlılık katsayıları ise; yatay toplulukçuluk için .68, yatay bireyselcilik için .72, dikey toplulukçuluk için .64, dikey bireyselcilik için .70 olarak tespit edilmiştir. Bu araştırmanın örneklemini Erzincan Üniversitesi, İlköğretim Bölümünde öğrenim görmekte olan Sosyal Bilgiler, Sınıf, Fen Bilgisi ve Matematik Öğretmenliği'indeki 303 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmaya katılan öğretmen adayları her sınıf düzeyinden tesadüfî örnekleme yöntemi kullanılarak seçilmiştir. Elde edilen verilerin analizi sonucunda öğretmen adaylarının dikey toplulukçu ve yatay bireyselci puanlarının yüksek olduğu sonucuna varılmıştır. Literatür incelendiğinde Türkiye'nin dikey toplulukçu bir kültüre sahip olduğu görülmektedir. Bu sonuçlara bağlı olarak Türkiye'nin gelenekselci kültür anlayışından bireyselci kültür anlayışına doğru bir değişimin içinde olduğu söylenebilir. Bu tarz değişimlerin ise genel olarak kültürün karmaşıklaştığı ülkelerde görüldüğü belirtilebilir. Buna göre, kültürün karmaşıklık düzeyi arttıkça bireyselci eğilimin de arttığı söylenebilir. Abstract In this research,the cultural perceptions of primary education. Candidate teachers are tried to be analysed as individualistic and collectivistic. This study is planned as discriptive based on quantitative research method. In this research, Individualism-Collectivism Scale, adapted by Wasti (2003), was used. Individualism and Collectivism scale internal consistency coefficient is .82, internal consistency coefficient pertaining to the sub-factors are determined for horizontal collectivism is .68, for horizontal individualism is .72, for vertical collectivism is .64, for vertical individualism is .70. Sampling of this research consists of 303. Candidate teachers studying in departments of Social Studies, School Teaching, Science and Maths, in Primary Education department, in Erzincan University. At the result of the acquired datas' analysis, it's concluded that candidate teachers' vertical collectivism and horizontal individualism marks were high. When the literature is reviewed, it's seen that Turkey has a horizontal collectivistic culture. Depending on these results, it's possible to say that Turkey is in a state of flux from traditionalist culture mentality to individualistic culture mentality. It may be stated that,these kinds of changes are usually seen in countries where the culture becomes complex. It can be said so as the level of cultural complexity increases, individualistic tendency also increases.

The purpose of this study is to reveal the pre-service social studies teachers’ opinions about teacher training. This study
is carried out via qualitative research method. The study group consisted of 6 4th year students studying in the
department of social studies teaching in Kazım Karabekir Education Faculty of Ataturk University in 2018-2019
academic year. The data obtained with focus group interview technique was analysed via content analysis.
Considering the results, the pre-service teachers argued that the purposes of the education faculties were to graduate
students or only tell subjects based on memorization. According to the pre-service teachers, education faculties
generally fail in teacher training. They stated that only existing applied courses would make contributions to their
professional experience. In addition to this, they mentioned focusing more attention on practices and stated that the
training practices should be increased. They determined that the courses in social studies program should be redesigned
according to their functionality.

"Küreselleşme iki yanı keskin bir kılıçtır: Bir yanda ekonomik büyümenin artışını, yeni teknolojilerin yayılmasını ve fakir zengin ülkelerdeki hayat standartlarının yükseltilmesini ifade ederken; öbür yanda milli egemenliği zayıflatan, yerel kültür ve gelenekleri törpüleyen, ekonomik ve sosyal istikrarı tehdit eden dinamikleri güçlendirmektedir." Robert J. Samuelson Özet: Günümüzde ekonomik, sosyal, siyasal, bilimsel ve teknoloji gibi birçok alan da hızlı değişimler ve etkileşimler yaşanmaktadır. Bu değişim ve etkileşimler dünyada adına zaman ve mekânın daralması denilen küreselleşme olgusunu daha belirgin bir hale getirmektedir. Küreselleşmenin her alana olduğu gibi ulus-devlet ve buna bağlı olarak ulusal kimlik olgularının da üzerinde etkileri söz konusudur. Bazı kuramcılar küreselleşmenin ulus-devlet ve ulusal kimlikleri yok edeceğini savunurken bazıları da küreselleşmenin ulus-devlet ve ulusal kimlikleri daha çok tetikleyeceğini iddia etmektedirler.

Özet: Bu araştırmada, ilköğretim l. kademe sosyal bilgiler ders kitaplarındaki coğrafya konularının öğrencilerin beceri geliştirme ve eleştiri yapabilme yeteneğini geliştirmeye uygun olup olmadığı, öğretmen görüşlerine göre ortaya konulmaya çalışılmıştır. Araştırma, 114 sınıf öğretmenine uygulanan anketten edinilen verilerle gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgulara göre; ilköğretim l.kademe sosyal bilgiler ders kitaplarındaki coğrafya konularının , öğrencilerin soru sorma becerilerini geliştirmeye yönelik olduğu görüşüne katılan öğretmenlerimizin oranı % 49.1, eleştiri yapma becerilerini geliştirmeye yöneliktir, diyenlerin oranı ise % 45.7' dir. Anahtar Kelimeler: Sosyal bilgiler, soru sorma becerisi, eleştiri yapma, ilköğretim öğretmenleri, eleştirel düşünme. I. Giriş Konu alanları ve toplum ihtiyaçlarıyla birlikte öğrenciye bazı davranışlar ve beceriler kazandırmak, Sosyal Bilgiler öğretim alanı için geliştirilen genel ve özel öğretim hedefleri içinde olmalıdır.. İnsanın çevresiyle sürekli etkileşim içerisinde olması, sosyal çevreyle ilgili davranışları da kazanma zorunluluğunu ortaya çıkarmaktadır. Bu da ancak eğitim programlarındaki sosyal bilimler öğretimi ile karşılanmaktadır .O halde eğitim, ilköğretimin ilk yıllarından başlayarak eleştirel düşünme ve sorgulama becerilerini geliştirme amacını taşımalıdır.Ancak bu şekilde öğrencilere mantıksal düşünmenin temel ilkeleri öğretilebilir Eleştirel düşünme; Bilgi edinme sürecinde,irdeleyebilmeyi,çok yönlü sorgulayabilmeyi gerektiren düşünme süreçlerini etkili ,tarafsız ve disiplinli bir şekilde uygulayabilmeyi, yeni durum ve ürünleri kriterlere dayalı değerlendirmeyi ve geliştirmeyi içeren zihinsel ve duyuşsal bir süreç (Tekindal ve Diğerleri ,2003: 216) olarak tanımlamaktadır. Eleştirel düşünmenin gelişmesini engelleyen faktörler öğrenci, öğretmen ve çevresel olaylardan kaynaklandığı gibi ders kitaplarından da kaynaklanabilmektedir. Örneğin içeriğin çok yüzeysel ve geniş olması,

Bu çalışmada, Osmanlı Devleti’ndeki tarih yazıcılığını ve Osmanlı tarih yazarlarının Hristiyan dünyasına bakış açısını ortaya koymak amaçlanmıştır. Araştırmanın giriş kısmında tarih ve tarih yazıcılığından bahsedilmiş ve daha sonra Osmanlı Devleti’nde tarih kitabının yazılmasının nedenleri incelenmiştir. Ana bölümde ise tarih yazarlarının eserlerinden alıntılar yaparak Hristiyan dünyaya bakış açıları ortaya koymaya çalışılmıştır. Düşmanın İslam topraklarına saldırması durumu veya merkezî otorite için tehlike oluşturmaları hâli, gayrimüslim bir ülkedeki Müslümanlara ve hatta yerli halka bile zulüm yapılması, İslam’ın getirmiş olduğu kesin yasakların inkâr edilmesi, isyan çıkması, antlaşmaların bozulması vb. gibi durumlar Osmanlı tarih yazarlarının bakış açısını oluşturmuştur. Yazılan eserlerden çıkarılabilecek sonuçlardan bir diğeri de Osmanlıların cihat yaparken aynı zamanda Türk kültürünü de yaymak istemeleridir. Buna en önemli delil olarak, “devşirme sistemi”ni gösterebiliriz. Osmanlılar bu sistem sayesinde hem ihtiyaçları olan askerleri temin ediyor hem Hristiyan toplumları İslamlaştırıyor hem de Türk kültür ve medeniyetinin sınırlarını genişletiyorlardı. Osmanlı Devleti’nin, izlenen fetih politika