Papers by Süleyman Ulutürk
egitimbilimtoplum.com.tr
... üniversite yönetimlerine kaynaklarn iç dağlmn istediği şekilde yapma izninin ve-rilmemes... more ... üniversite yönetimlerine kaynaklarn iç dağlmn istediği şekilde yapma izninin ve-rilmemesidir (Albrecht ve Adrian, 1992, 8 ... Öğrenim kredisi uygulamalar, harçlar kapsayabildiği gibi, öğrencilerin eğitim sürecindeki diğer harca-malarn desteklemeye yönelik de olabilmektedir ...
Ekonomik sorunu tanimlarken ve cozum onerileri gelistirirken birbirinden ayrilan cesitli ekonomik... more Ekonomik sorunu tanimlarken ve cozum onerileri gelistirirken birbirinden ayrilan cesitli ekonomik yaklasimlar, surec icerisinde gelir dagilimi konusunda da farkli tanimlamalar, aciklamalar ve cozum onerileri sunmuslardir. Bu calismada, farkli ekonomik yaklasimlarin dusunsel temellerine ve ekonomik farkliliklarina ayrintiya girmeden deginildikten sonra; asil, bu yaklasimlarin gelir ve gelir dagilimi gorusleri incelenmistir. Gelir dagilimi konusunda devletin rolu, bu yaklasimlarin konuya bakisindaki farkliliklardan dolayi birbirinden onemli olcude ayrilmaktadir. Piyasa cozumunu ongoren Klasik ve Neoklasik teori, mudahaleyi gerekli goren Keynesyen teori ile kapitalist sistemin dogasi geregi gelir dagiliminda esitsizligi yarattigini ve bu esitsizligin giderek agirlastigini ileri surerek sorunun sistem sorunu oldugunu vurgulayan Marksist teori one cikan yaklasimlar olmustur.
OZET Kamu harcamalari ve kamu kesimi buyuklugunun ekonomik buyume uzerine etkileri, ekonomi ve ma... more OZET Kamu harcamalari ve kamu kesimi buyuklugunun ekonomik buyume uzerine etkileri, ekonomi ve maliye yazininda uzerinde durulan onemli konulardan biri olmustur. Buna bagli olarak kamu kesimi ve ozel sektorde uretim surecinde kullanilan uretim faktorleri verimliliklerinin birbirinden farkli oldugu ileri surulmektedir. Yaygin goruse gore faktor verimliligi kamu kesiminde daha dusuktur. Dolayisiyla, kamu kesiminin gorece buyuk olmasi kaynaklarin verimsiz alanlarda kullanilmasina neden olur ki bu da ekonominin buyumesini yavaslatir. Bu calismanin amaci Turkiye'de kamu harcamalarinin ekonomik buyume uzerindeki etkisini arastirmaktir. Bu amacla iki sektorlu uretim fonksiyonu modeli kullanilmistir. Modelin incelenmesi ve uzerinde yapilan tartismalarin ele alinmasindan sonra Turkiye verileri kullanilarak model test edilmistir. Calismanin sonunda, Turkiye'de kamu harcamalarinin buyume yonlu bir etki yarattigi ve kamu kesiminin buyuk olmasinin ekonomik buyumeyi hizlandirdigi bulunmus...
Kamu harcamaları ve kamu kesimi büyüklüğünün ekonomik büyüme üzerine etkileri, ekonomi ve maliye ... more Kamu harcamaları ve kamu kesimi büyüklüğünün ekonomik büyüme üzerine etkileri, ekonomi ve maliye yazınında üzerinde durulan önemli konulardan biri olmuştur. Buna bağlı olarak kamu kesimi ve özel sektörde üretim sürecinde kullanılan üretim faktörleri verimliliklerinin birbirinden farklı olduğu ileri sürülmektedir. Yaygın görüşe göre faktör verimliliği kamu kesiminde daha düşüktür. Dolayısıyla, kamu kesiminin görece büyük olması kaynakların verimsiz alanlarda kullanılmasına neden olur ki bu da ekonominin büyümesini yavaşlatır. Bu çalışmanın amacı Türkiye'de kamu harcamalarının ekonomik büyüme üzerindeki etkisini araştırmaktır. Bu amaçla iki sektörlü üretim fonksiyonu modeli kullanılmıştır. Modelin incelenmesi ve üzerinde yapılan tartışmaların ele alınmasından sonra Türkiye verileri kullanılarak model test edilmiştir. Çalışmanın sonunda, Türkiye'de kamu harcamalarının büyüme yönlü bir etki yarattığı ve kamu kesiminin büyük olmasının ekonomik büyümeyi hızlandırdığı bulunmuştur. Bu sonuca, kamu kesiminde faktör verimliliğinin özel sektöre göre daha yüksek çıkması ile ulaşılmıştır. Ayrıca, kamu kesiminin özel sektör üzerindeki dışsallık etkisinin pozitif olduğu da görülmüştür.
Son yillarda, kuresel kamu mallari konusundaki ilgi giderek artmaktadir. Bu ilgi sadece kamu mali... more Son yillarda, kuresel kamu mallari konusundaki ilgi giderek artmaktadir. Bu ilgi sadece kamu maliyesinde degil, iktisat, uluslararasi iliskiler ve siyaset bilimi gibi alanlarda da gozlenmektedir. Kuresel kamu mallari cok boyutlu ozelliginden dolayi, disiplinler arasi bir konuma yerlesmektedir. Bu calismanin amaci, kuresel kamu mallarinin sunulmasinda bir lider ve/veya hegemon devletin varligini tartismaktir. Bu baglamda, hegemonik istikrar teorisi ve hegemonya tartismalari uluslararasi politik iktisat ve/veya kuresel ekonomi politik literaturu kapsaminda ele alinmaktadir
Turkiye’de kamu yonetiminde gerceklestirilen “reform” surecinin bir parcasi olarak, 2003 yilinda ... more Turkiye’de kamu yonetiminde gerceklestirilen “reform” surecinin bir parcasi olarak, 2003 yilinda cikartilan 5018 sayili yasa ile Performans Esasli Butceleme sistemine gecilmistir. Bu duzenleme ile devlet butce sistemi yeniden yapilandirilmistir. Boylece, butce bir yandan mali disiplinin saglanmasinin araci olarak gorulmeye baslanmis diger yandan da saydamlik ve hesap verebilirligi saglayan yeni arac ve tekniklerle donatilarak, kamu sektorunun ozel sektor icin katalizor rolu ustlenmesine hizmet etmesi saglanmistir. Yapilan reform aslinda “Yeni Kamu Isletmeciligi” anlayisinin tum kamu idarelerinde ve dolayisiyla devlet universitelerine yayginlastirilmasini, girdi odakli geleneksel butceleme anlayisindan, sonuc odakli butcelemeye gecilmesini saglamistir. Universitelere verilecek odenek stratejik planlama ve performans gostergelerine gore belirlenmeye baslanmis, yoneticilerin daha fazla odenek alabilmek icin performans olcutlerine uyarak, kurumsal basariyi artirmak icin calisacaklari il...
ÖZ Bu çalışmada Türkiye için Wagner Yasası 1980-2014 dönemi için araştırılmıştır. Wagner Yasası k... more ÖZ Bu çalışmada Türkiye için Wagner Yasası 1980-2014 dönemi için araştırılmıştır. Wagner Yasası kamu harcamaları ile milli gelir arasındaki uzun dönemli ilişki olup olmadığını araştırır. Bu çalışmada yasanın geçerliliği Sınır Testi Yaklaşımı (ARDL) tekniği ile test edilmiştir. Yasayı test etmek için literatürde sıkça başvurulan beş model kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlar modeller için farklılık göstermektedir. Model 4 ve Model 5'in test sonuçları incelenen dönemde Wagner Yasasının geçerli olup olmayacağı konusunda kesin bir kanıt sunmamıştır. Buna karşın, diğer üç modelin sonuçları yasanın geçerli olduğunu göstermektedir. ABSTRACT In this paper, the Wagner's Law for Turkey for the period 1980-2014 is analyzed. Wagner's law investigates whether there is a long run relationship between government expenditure and the gross national product of country. The paper uses Bounding Testing Approach (ARDL-Co-integration) techniques to test the validity of Law's proposition. ...
Son yıllarda, küresel kamu malları konusundaki ilgi giderek artmaktadır. Bu ilgi sadece kamu mali... more Son yıllarda, küresel kamu malları konusundaki ilgi giderek artmaktadır. Bu ilgi sadece kamu maliyesinde değil, iktisat, uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi gibi alanlarda da gözlenmektedir. Küresel kamu malları çok boyutlu özelliğinden dolayı, disiplinler arası bir konuma yerleşmektedir. Bu çalışmanın amacı, küresel kamu mallarının sunulmasında bir lider ve/veya hegemon devletin varlığını tartışmaktır. Bu bağlamda, hegemonik istikrar teorisi ve hegemonya tartışmaları uluslararası politik iktisat ve/veya küresel ekonomi politik literatürü kapsamında ele alınmaktadır.
Bir devlet modeli olarak ulus-devlete yöneltilen roller tarih içinde değişim göstermiştir.
Sosyal güvenlik, kapitalist devletin sosyal fonksiyonlarının en gelişkin formudur. Gerek sosyal y... more Sosyal güvenlik, kapitalist devletin sosyal fonksiyonlarının en gelişkin formudur. Gerek sosyal yardımlar gerekse de sosyal sigortalar, ülkelerin milli gelirlerine oran olarak oldukça büyük boyutlara yükselmiş, sosyal güvenlik sistemleri zaman içerisinde gelişerek, artan sayıda sosyal riskleri kapsam içerisine almışlardır. Sosyal güvenlik hem sosyal politika ve iktisat alanlarında farklı şekillerde ele alınmaktadır. Benzer şekilde uygulamada da ülkeler arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Sosyal güvenlik sistemleri, özellikle finansman yapıları ve geliri yeniden dağıtma güçleri anlamında birbirlerinden farklılaşmışlardır. Diğer yandan, sosyal güvenlik sistemleri son dönemde önemli bir dönüşüm içerisindedir. Nüfusun yaşlanması ve politik yozlaşma gibi pek çok nedenle açıklanmaya çalışılan bu dönüşüm ülke örneklerine bakıldığında genellikle benzer bir şekilde kamu kesiminin rolünün özel kesimle ikame edilmesini içermektedir. Bu anlamda "sosyal koruma" yerini "bireysel tasarruflara" bırakmaktadır. Sosyal güvenliği bireysel güvenliğe, bunu da salt bir birikim mekanizmasına indirgeyen bu anlayışın teorik altyapısını ve uygulamaya ilişkin yol haritasını başta Dünya Bankası ve IMF olmak üzere uluslararası kuruluşlar çizmektedir. Bu çalışmada, burjuvazinin Dünya Bankası vb. önerileri ile somutlanan irade beyanı çerçevesinde sosyal güvenlik sistemlerinin dönüşümü, sınıfsal etkiler dikkate alınarak incelenmektedir.
Üniversiteler, bulundukları yerlerde en fazla iĢgücüne sahip büyük kurumsal yapılardır.
Kamusal yükseköğretimin finansman yapısı, hem kamu kaynaklarının alternatif alanlar arasında tahs... more Kamusal yükseköğretimin finansman yapısı, hem kamu kaynaklarının alternatif alanlar arasında tahsisi hem de bireylerin temel bir kamusal hak olan eğitimin maliyetlerine katılıp katılmayacaklarını veya ne şekilde ve ne kadar katılacaklarının belirlenmesi açısından önemlidir. Yükseköğretim hizmeti ile ilgili tartışmalarda son dönemde önemli bir artış yaşanmaktadır. Bunun ülke içindeki odağı kuşkusuz YÖK iken, dünya genelinde de OECD ve Dünya Bankası (DB) gibi kuruluşlarda konu hakkında yapılan çalışmalardır (Şenses, 2007, s.1). Literatürdeki tartışmalar, aslında, önceki dönemlerde yaşanan "üniversitelerin ve üniversite eğitiminin yaygınlaştırılması" sürecinin kaçınılmaz bir sonucu olarak ele alınabilir. Örneğin, Dünya Bankası verilerine göre 1960-1987 döneminde yüksek öğretime kayıt yaptıranların sayısı düşük gelirli ülkelerde dört kat, orta-alt gelirli ülkelerde on kat ve orta-üst gelir grubundaki ülkelerde ise dokuz kat artmıştır (Albrecht ve Adrian, 1992, s.12). Türkiye'de ise 1981 yılında 19 olan kamu üniversitesi sayısı 2007 Ağustos'unda 85'e ulaşmıştır. Diğer yandan yine 1981 yılında vakıf üniversitelerinin sayısı 1 iken bu rakam 2007 Mayıs'ında 30'a yükselmiştir (Şenses, 2007, s.2). Dünyada ve ülkemizde yaşanan bu süreçte, yükseköğretimin finansman yapısında bazı sıkıntıların görüldüğü bilinmektedir. Bu finansman sıkıntılarının nedenleri, hâkim iktisat literatüründe, (1) bazı ülkelerde yükseköğretime katılma oranlarının artması, (2) yükseköğretimde birim maliyetlerin ekonominin kalanından daha hızlı artıyor olması, (3) kamu gelirleri üzerinde giderek artan baskı ve (4) kamu kesiminin pek çok ülkede başarısız
Uploads
Papers by Süleyman Ulutürk