Türk Eğitim Bilimleri Dergisi
Öğrencinin Güçlendirilmesi ve
Öğrenciyi Güçlendiren Eğitim
Programları Üzerine Bir Analiz*
Meltem Şeref1 Fatma Mızıkacı2
Makale Türü: Derleme
Makale Geliş Tarihi: 30.08.20
Makale Kabul Tarihi: 14.12.20
Makale Yayın Tarihi: 28.12.20
ORCID: 0000-0001-6729-8911,
0000-0003-2780-2495
Öz
Bu çalışmanın amacı, öğrencinin eğitim yoluyla güçlendirilmesinin felsefi temellerini, ilgili kavram ve
kuramları, öğrencinin güçlendirilmesinde eğitim programlarının işlevini ve ilgili araştırmaları
inceleyerek öğrenciyi güçlendiren eğitim programlarının geliştirilmesine yönelik öneriler sunmaktır.
Bu çalışma alan yazın taramasına dayalı bir derleme çalışması niteliği taşımaktadır. Araştırmanın
yöntem kısmında Pautasso (2013) tarafından önerilen araştırma ilkeleri benimsenmiştir. Araştırmada
ilk olarak “öğrencinin güçlendirilmesi” kavramı kuramsal ve kavramsal temelleri ile incelenmiştir.
Yapılan alan yazın taraması sonucunda öğrenciyi güçlendiren eğitim programlarının temel
özelliklerinin; katılımcılık, duyuşsal boyut, problem odaklılık, durum odaklılık, çok kültürlülük,
diyalog odaklılık, geleneksel anlayış karşıtlığı, demokratik boyut, araştırma odaklılık, disiplinlerarası
anlayış ve eylem odaklılık olduğu; bununla birlikte eğitim programlarının öğrencileri akademik,
sosyal ve politik olma üzere üç boyutta güçlendirdiği belirlenmiştir. Öğrencinin güçlendirilmesi
kavramını ele alan ilgili araştırmaların daha çok son on yılda ve yükseköğretim düzeyinde yapıldığı
sonucuna ulaşılmış ve bu çalışmaların bir analizi sunulmuştur. Sonuç bölümünde ise eğitim
programlarının temel felsefesinin ve amacının çağa uygun şekilde öğrenenin gücünün nasıl
yönlendirileceğine odaklanması gerekliliği tartışılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Öğrencinin güçlendirilmesi, Eğitim programları, Eğitimde güçlendirme, Öğrenciyi
güçlendiren eğitim programları
Abstract
The aim of this study is to review the theoretical and philosophical background of student
empowerment, determine the key features of curricula which empower students, analyze how student
empowerment is studied in the literature and put forward suggestions to develop empowering
curriculum. This study was designed as a literature review which followed the steps suggested by
Pautasso (2013) for review studies. In the study, firstly, the concept of "student empowerment" was
examined with its theoretical and conceptual foundations. The literature review revealed that the key
features of empowering curriculum were participation, affective dimension, problem orientation, case
orientation, multi-culturalism, dialogue, opposition to the traditional understanding, democracy,
interdisciplinary approach and action orientation; and students are empowered in three dimensions
which are academic, social and political empowerment. It was also found that the majority of the
research on student empowerment was conducted in higher education context and within the last
decade. An analysis of these studies was presented. In the conclusion part, it was recommended that
the basic philosophy and aims of the curriculum should be on how to lead the student power towards
the needs of this century.
Keywords: Student empowerment, Curriculum, Empowerment in education, Empowering curricula
* Bu çalışma Doç. Dr. Fatma Mızıkacı danışmanlığında Dr. Meltem Şeref tarafından hazırların doktora
tezinden üretilmiştir.
1 Meltem Şeref, Dr., TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi,
[email protected]
2 Fatma Mızıkacı, Doç. Dr., Ankara Üniversitesi,
[email protected]
1075
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
Giriş
İçinde bulunduğumuz yüzyıl, dijital çağ, teknoloji çağı ve bilgi çağı gibi farklı şekillerde
tanımlanmakla birlikte yaşanan hızı değişim ve dönüşümler nedeniyle aynı zamanda belirsizlikler
çağıdır. Bu çağda, okullardan beklenen öğrencilerini henüz icat edilmemiş teknolojilere, var olmayan
mesleklere ve tahmin edilemeyen problemlere hazırlamalarıdır (OECD, 2018). Bunun sağlanabilmesi
için meraklı, geniş hayal gücü olan, esnek, dirençli, öz düzenleme becerilerine sahip, farklı bakış
açılarına ve değerlere saygı duyan, başarısızlıkla başa çıkabilen ve karşılarına çıkan zorluklara çeşitli
çözüm önerileri üreterek hızlı düşünen bireylerin geleceğin toplumunu oluşturacağı öngörülmektedir
(Klieme, Hartig ve Rauch, 2008; Levin, 2000; OECD, 2020a; OECD, 2020b; Rychen ve Salganik, 2003).
Görüldüğü gibi bu özelliklerin büyük bir çoğunluğu soyut olmakla birlikte eğitimde ulaşılması zor
kazanımlarla ilgilidir. Bu nedenle, eğitimin bireyin sahip olduğu özelliklerini doğru şekilde
yönlendirme işlevini temel alarak bu işlevin yerine getirilmesinde önemli rolü olan eğitim programı
kavramı üzerinde düşünmek yerinde olacaktır. Son yüzyılda öğrenciyi merkeze alan eğitim felsefeleri
ve kuramları eğitim programları aracılığı ile öğrencinin güçlendirilerek bireyden beklenen özelliklerin
bir bölümünün gerçekleştirilebileceğini öngörmektedir (Hains ve Smith, 2012; Monique, 1995; Schunk
ve Ertmer 2000; Zimmerman, 2002). Buna bağlı olarak “öğrencinin güçlendirilmesi” ya da “güçlü
öğrenci” gibi kavramlar eğitimciler tarafında tartışılagelmektedir (García García, 2013; Heckman ve
Rubinstein, 2001; Jagersma, 2010; Lapan, Kardash ve Turner, 2002).
Öğrenciler; ister hedef, ister hedefe ulaşmak için araç, ister müşteri olarak görülsünler aslında
eğitim sisteminin en önemli bileşenleridir. Farklı program yaklaşımları ve tasarımları incelendiğinde
aslında temel amacın farklı açılardan da olsa daima öğrenciyi güçlendirmek olduğu sonucuna
ulaşılabilir (Bridges, 2000; Jagersma, 2010; Johnson, 2005). Örneğin, konu merkezli program tasarımları
ya da daha geleneksel olarak sınıflandırılabilecek program yaklaşımları öğrencilerin entelektüel
gelişimlerine önem vererek öğrencilerin akademik güçlenmesini hedeflemektedir. Diğer taraftan,
radikal program yaklaşımlarında öğrencinin politik olarak güçlenmesi öne çıkmaktadır (Johnson, 2005;
Paraskeva, 2011; Schiro, 2012; Wraga ve Hlebowitsh, 2003). Bu nedenle, çok boyutlu ve karmaşık bir
yapı olan öğrencinin güçlendirilmesinin olabildiğince geniş bir açıdan tanımlanarak ele alınması
gerekir. Ancak, özellikle Türk alanyazında öğrencinin güçlendirilmesi kavramına ilişkin çalışmalar
oldukça sınırlıdır ve hatta bu kavram tam olarak tanımlanmamıştır.
Bu nedenlerle, kuramsal bir analiz olarak yürütülen bu çalışma ile hâlihazırda var olan
çalışmaları sistematik bir şekilde analiz ederek var olan bilgi birikiminin ortaya koyulması
hedeflenmektedir. Çalışmanın eğitimde program geliştirme alanı için önemi olduğu düşünülmektedir
çünkü çalışma ile “öğrencinin güçlendirilmesi” ve güçlü öğrenci” kavramları tanımlanmış ve alana
kazandırılmıştır.
1076
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
Araştırmanın Amacı
Bu çalışmanın amacı, öğrencinin eğitim yoluyla güçlendirilmesinin felsefi temelini, ilgili
kavram ve kuramları, öğrencinin güçlendirilmesinde eğitim programlarının işlevini ve ilgili
araştırmaları inceleyerek öğrenciyi güçlendiren eğitim programlarının geliştirilmesine yönelik öneriler
sunmaktır. Çalışmada alan yazın taraması yapılarak, güç, güçlendirme, öğrencinin güçlendirilmesi,
eğitim programlarının öğrenciyi güçlendirme işlevi ve ilgili araştırmalar incelenmiş ve sentezleyici bir
şekilde sunulmuştur.
Yöntem
Öğrencinin güçlendirilmesinin felsefi temellerini, ilgili kavram ve kuramları ve öğrencinin
güçlendirilmesinde eğitim programlarının işlevini belirlemeyi amaçlayan bu araştırma alan yazın
taramasına dayalı bir derleme makalesi niteliği taşımaktadır. Pautasso’ya göre alan yazın taraması,
bilim alanlarında yapılan çalışmaların artmasından kaynaklanan bir ihtiyaçtır. Bilim alanlarında
üretilen çalışmaların derlenmesi, özetlenmesi ve sentezlenmesi şeklinde yapılan alan yazın taramaları
araştırmacılar için önemli kaynaklar oluşturmaktadır. Pautasso, alan yazın taramasının sistematik ve
düzenli bir yaklaşımla yapılabilmesi için on ilke önermiştir (2013, s.1). Bu çalışmada, Pautasso
tarafından önerilen bu on ilke benimsenmiştir. Tablo 1’de bu ilkeler doğrultusunda çalışmanın nasıl
yapılandırıldığı sunulmuştur.
Tablo 1. Araştırma Sürecinde İzlenen Adımlar
İlke
Açıklamalar
1. Konunun ve
okuyucu kitlesinin
belirlenmesi
Bu çalışmanın konusu öğrencinin güçlendirilmesi ve öğrencileri
güçlendiren eğitim programlarının özellikleri olarak, okuyucu kitlesi
ise eğitimciler, eğitim planlamacıları, eğitim programları alanı
uzmanları, akademisyenler ve araştırmacılar olarak belirlenmiştir.
2. Alan yazın
taraması yapılması
Öğrencinin güçlendirmesi kavramı ulusal ve uluslararası alan yazında
taranmıştır. Taramalar “güç, güce ilişkin kavramlar, öğrencinin
güçlendirilmesi, öğrenenin güçlendirilmesi, eğitimde güçlendirme,
güçlendirilmiş öğrenci” anahtar kelimeleri ile Türkçe ve İngilizce
dillerinde yapılmıştır. Öğrencinin güçlendirilmesini ele alan
çalışmaların özellikle Türkçe dilinde oldukça sınırlı olduğu sonucuna
ulaşılmıştır.
3. Okumalar
esnasında not
alınması
Alan yazın taramasın sonucunda ulaşılan kaynaklar en ilgili olandan
başlanarak detaylı bir şekilde okunmuş ve analiz edilmiş, okumalar
esnasında notlar alınmış, alınan notlar tematik olarak gruplandırılmış,
her ulaşılan yeni kaynakta notlar tekrar gözden geçirilerek
sentezlenmiştir.
4. Yazılacak derleme
türüne karar
verilmesi
Alan yazın taraması sırasındaki okumalar doğrultusunda araştırmanın
amacına uygun olarak yaygın olan fikirler, kavramlar ve araştırmalara
yer verdiği için bütünleyici (integrative) bir derleme makalesi
yazılmasına karar verilmiştir.
1077
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
5. Derlemenin özel
bir konuya
odaklanması ve
aynı zamanda
geniş ilgi
gruplarına hitap
etmesi
6. Eleştirel ve tutarlı
olunması
Çalışmada ilk olarak “öğrencinin güçlendirilmesi” kavramı ve eğitim
programlarının öğrenciyi güçlendirme işlevi gibi özel bir konu
irdelenirken çalışmanın genel olarak eğitimciler, eğitim bilimciler,
eğitim politikacıları, eğitim sosyologları, psikologlar, yöneticiler,
yönetim bilimciler, eğitim programı alan uzmanları, akademisyenler ve
araştırmacılar için güçlü bir okuma kaynağı olacağı düşünülmektedir.
7. Mantıksal bir
çerçeve
oluşturulması
Derlemenin sunumunda genelden özele doğru ve kronolojik bir
yaklaşım
izlenmiştir.
Kavramdan kurama ve uygulamaya,
uygulamadan sentezleyici bir tartışmaya doğru bir yapı
oluşturulmuştur. Açıklayıcı ve anlaşılır ana ve alt başlıklar kullanılarak
okuyuculara kolaylık sağlanması amaçlanmıştır.
8. Geri bildirimlerden
faydalanılması
Çalışmada tutarsızlıkların olup olmadığının belirlenmesi ve dil
bütünlüğünün sağlanması için makale yazarlar tarafında pek çok kez
okunmuş ve yazarların birbirlerine verdikleri dönütlerden
faydalanılarak geliştirilmiştir. Dış hakem görüşlerine sunulacak hale
getirilmiştir.
9. Yazarların konuya
ilişkin
çalışmalarının
tarafsız bir şekilde
derlemeye dâhil
edilmesi
10. Güncel çalışmalara
yer verilirken eski
çalışmaların da göz
ardı edilmemesi
Bu derleme çalışması ikinci yazarın danışmanlığında birinci yazar
tarafından yürütülen doktora tez çalışmasından üretilmiştir. Bu
çalışmada yazarların daha önce yayınladıkları eserlere atıfta
bulunulmamış, bunlara yer verilmemiştir.
İyi bir derleme alan yazını özetleyen bir metin değil, elde edilen verileri
eleştirel ve tutarlı bir şekilde sentezleyen çalışmalardır. Bu çalışmada da
bir özetten ziyade araştırma sürecinde toplanan verilerin tutarlı bir
şekilde sunulmasına özen gösterilmiş, karşıt görüşler, araştırmalardaki
eksiklikler, çalışmaların birbirlerini destekleyen ve desteklemeyen
yönleri açık ve yeri geldiğinde eleştirel bir yaklaşımla belirtilmiştir.
Araştırmada güncel değişimleri ele alan ve teknolojiyle bağlantı kuran
çalışmalara yer verilmiştir. Bununla birlikte, özellikle araştırmada ele
alınan “öğrencinin güçlendirilmesi” kavramının kuramsal altyapısının
oluşturulmasında daha eski çalışmalardan da yararlanılmıştır.
Pautasso (2013) tarafından önerilen bu on ilke ile araştırma sistematik bir şekilde yürütülerek
iç ve dış güvenirliğin sağlanması hedeflenmiştir. Araştırma sürecinde izlenen adımlar ve bulgular
detaylı bir şekilde sunularak ise araştırmanın inandırıcılığının ve aktarılabildiğinin sağlanması
hedeflenmiştir.
Bulgular
Çalışmanın sunumu kavramsal ve kuramsal boyutların kapsamlı bir şekilde ele alınmasıyla
başlamaktadır.
Daha
sonra
öğrencinin
güçlendirilmesine
ilişkin
araştırmalar,
öğrencinin
güçlendirilesinin educare ve educere kavramları ile ilişkilendirilmesi ve eğitim programının öğrenciyi
güçlendirmedeki rolüne yer verildiği bölümler ile devam etmektedir. Sonuç ve tartışma bölümü ise
çalışmada ele alınan konuları sentezleyici bir şekilde ele almaktadır.
1078
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
Güç ve Güçlendirme
“Güçlendirme” kavramının anlaşılabilmesi için ilk olarak “güç” ve “güçlü” kavramlarının
anlaşılması gerekir. Güçlendirme sözcüğü Türk Dil Kurumu sözlüğünde sadece güçlendirme işi olarak
tanımlanırken, güç sözcüğü “Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabilme veya bir etkiye
direnebilme yeteneği, kuvvet, efor…” veya “Yeterliliğini ve güvenilirliğini kanıtlamış kimse” şeklinde
tanımlanmıştır. “Güç” kuvvet, hareket, potansiyel, yetenek ve nitelik gibi farklı anlamlara da
gelmektedir. “Güçlü” sözcüğü ise kudretli, kuvvetli, yavuz, şiddetli, etkili, önemli, sözü geçer, forslu
ve etki yaratan gibi farklı şekillerde tanımlanmıştır (Türk Dil Kurumu Sözlükleri, 2019). Oxford
sözlüğü ise empowerment (güçlendirme) sözcüğünün birinci anlamını “güç bahşetmek, güçlü kılmak,
gücün uygulanmasına/gösterilmesine izin vermek” olarak tanımlamaktadır. İkinci anlamı ise “bir
amacı gerçekleştirirken gösterilen gücün onaylanması, kabul edilmesi”dir. Bu anlamında güçlendirme
gücün kendisi değildir; güç bir amaç değil araçtır (Lincoln, Travers, Ackers ve Wilkinson, 2002).
Güçlendirme kavramı, öncelikle yönetim alanında olmak üzere psikoloji, sosyoloji ve eğitim
alanlarında yaygın olarak yer almış ve “yetkilendirme” kavramına benzer bir anlamda kullanılmıştır.
Barrow ve Milburn (1990) ise güçlendirme kavramını bir kimseyi belli bir alanda yetkilendirme ya da
birine belli bir konuda izin verme olarak tanımlamaktadır.
Üç farklı güç olgusundan söz etmek mümkündür (Sullivan, 2002). Bunlardan ilki “üstünlük
gücü” (power-over) olarak nitelendirilen bir kimsenin diğerleri üzerinde sahip olduğu güçtür. İkincisi
“paylaşılan güç” (power-with) olarak da adlandırılan gücün paydaşlar arasında eşit kullanıldığı
durumdur. Üçüncüsü ise “eyleme geçme gücü”(power-to) diğer bir ifadeyle kişilerin eyleme
geçebilecek beceri ve yetkinliği hissettikleri durumda sahip oldukları güçtür. Bu tanımlardan
sonuncusu, bireylerin güçlendirildiği durumu betimlemektedir.
Eğitim alanında güç, “yapma ve eyleme geçirme” olarak tanımlanabilir (Marsh, 2004, s.150).
Eğitim alanında güçlendirme ise Lincoln ve diğerlerinin tanımına göre gücün kendisi değil gücün
doğru yönlendirilmesi ve amaca yönelik kullanılması şeklinde olmalıdır (2002). Bu bağlamda,
öğrencinin güçlendirilmesi öğrencilerin kendi başlarına karar verebilme, kararlarına istinaden
uygulamaya geçebilme ve kendi öğrenme süreçlerine liderlik edebilme durumu olarak tanımlanabilir.
Öğrencinin Güçlendirilmesi
19. yüzyıldan itibaren Dewey’in pragmatik felsefesine dayalı ilerlemeci eğitim felsefesi aslında,
içinde öğrencinin güçlendirilmesi kavramını barındırmasa da, birey odaklılık, deneyime dayalı eğitim,
öğrenci odaklı eğitim gibi program yaklaşımları özünde öğrencinin var olan potansiyelini eğitim
yoluyla ortaya çıkarmaya ve geliştirmeye yönelik görüşlerdir (Cremin, 1959; Dewey, 1903, 1959, 2007;
Rugg ve Shumaker,1928). Benzer şekilde hümanist eğitim felsefesi ve varoluşçu felsefe de bireyin
1079
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
varoluşunun başlı başına bir değer olmasını önceleyen görüşlere dayanarak birey odaklı eğitim
anlayışını benimsemişlerdir (Aloni, 2007; 2013). Cremin (1959) ilerlemeci eğitim anlayışının
Rousseau’nun hümanist felsefesini temel aldığını şu şekilde belirtmiştir: “…Her bireyin eşsiz/kendine
özgü yaratıcı potansiyelinin okul tarafından desteklenerek geliştirilmesi insanın değerine ve
mükemmelliğine adanmış bir toplum oluşturmanın anahtarıdır… Dewey’in bu tartışması aslında
Rousseau’nun daha geniş bir toplumsal reformun bireyi güçlendirerek mümkün olacağı
öngörüsünden farklı değildir…” (s.164-165). Felsefi temelleri Klasik Yunan’a ve Antik Roma’ya
dayanan hümanist felseye ait görüşler 20. yüzyılın başlarında Radikal Eğitim ve Eleştirel Eğitim
anlayışları tarafından farklı boyutlara taşınmıştır (Kurtz, 1982; Giroux, 1988; Aloni, 2013). Pestalozzi,
Froebel, Dewey, Neill, Rogers, Maslow, Combs gibi modern eğitim düşüncesinde Rousseau’nun
hümanist eğitim anlayışı temel yaklaşımı oluşturmaktadır. Sonraki dönemde, aynı hümanist ve
varoluşçu temelden yola çıkarak Freire, Apple ve Giroux gibi radikal değişim öngören eğitimciler,
eğitimde güçlenen bireyi demokratik toplumu oluşturmanın ve bozulmuş toplumu yeniden kurmanın
anahtarı olarak görmüşlerdir (Aloni, 1997; Giroux ve Penna, 1979; Schiro, 2012).
1980’li yıllardan itibaren eğitim alanında yer alan ve çeşitli şekillerde tanımlanan “öğrencinin
güçlendirilmesi” kavramı öğrenen merkezli eğitim yaklaşımı ile de örtüşmektedir. Öğrencinin
güçlendirilmesine ilişkin en eski çalışmalardan birisinde Boomer (1982) öğrencinin güçlendirilmesini
bir süreç olarak tanımaktadır ve bu süreçte öğretmen sahip olduğu gücü öğrenciler ile paylaşırken
öğrencilere bu
gücü
deneyimleme
fırsatı
sunulur.
Ascroft’a
(1987)
göre
ise
öğrencinin
güçlendirilmesini bir eğitim felsefesi olarak tanımlanabilir. Diğer taraftan, Shor (1992), öğrencinin
güçlendirilmesinin bir dizi eğitsel uygulamalar ile desteklenmesi gereken bir süreç olduğunu ve bu
sürecin öğrencilere kendilerine sunulan değer ve olguları olduğu gibi almak yerine anlamlandırma,
yorumlama, bu yorum ve anlamlandırmalarına dayanarak eyleme geçme gücü kattığını ifade
etmektedir.
Öğrencinin güçlendirilmesinin bir felsefe olduğunu belirten Luechauer ve Shulman (1992) ise
güçlendirmeyi
öğrencinin
akademik
başarısını,
öz-yeterliğini,
sorumluluk
duygusunu
ve
motivasyonunu arttıran birtakım değerler ve eğitsel uygulamalar olarak betimlemektedir. Bu
bağlamda, güven ve öğrencinin okulda nottan fazlasını beklediği inancını temel alan eğitimde
güçlendirme; kurumların sahip oldukları ve gösterdikleri değerler, yürüttükleri politika ve
uygulamalar olmak üzere iki farklı kaynağa dayanmaktadır.
Öğrencinin
güçlendirilmesini
içeren
bu kuramsal
ve felsefi temeller
bu
ifadenin
kavramsallaştırılmasına da ışık tutmuştur. Güçlendirmeyi eşitlik, adalet ve insan hakları gibi temellere
dayandıran Husen ve Postlethwaite (1994) öğrencinin güçlendirilmesini özgürleştirici bir eğitim
yaklaşımı ile ilişkilendirmektedir. Diğer taraftan, Stone (1995) özerklik, karar verebilme, bağımsızlık, iş
1080
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
birliği, risk alabilme, öz değerlendirme, saygı, sahiplik ve başarı gibi öğrencilerin güçlendirilebileceği
pek çok alan olduğuna dikkat çekmektedir. Frymier, Shulman ve Houser (1996) ise eğitimde
öğrencinin güçlendirilmesini öğretmen davranışlarından kaynaklanan, öğrencinin belli bir görevi
anlamlı bulması ve kendini yeterli hissetmesi olarak tanımlamaktadır.
Bireylerin güçlendirilmesini ait oldukları grubun ve toplumun yapısı ile ilişkilendiren Brunson
ve Vogt (1996), diğer araştırmacılardan farklı olarak güçlendirmeyi bir gelişim süreci olarak
nitelendirmektedir. Güçlendirme süreci kişinin kendisi tarafından ya da etkileşim içinde olduğu kişiler
tarafından başlatılabilir. Güçlendirmenin nasıl tanımlandığından ziyade nasıl gerçekleştiğine
odaklanan Brunson ve Vogt (1996) kişilerin kendi güçlenme süreçlerini başlatabildiklerini ancak
çoğunlukla dışarıdan gelen kısıtlamalar ile sınırlandırıldıklarını belirtmektedir.
Ascroft (1987) ve Leuchauer ve Shulman (1992) gibi öğrencinin güçlendirilmesini bir eğitim
felsefesi olarak ele alan Sullivan’a (2002) göre öğrenciler sorumluluk aldıkları ve parçası oldukları
topluluk tarafından desteklendikleri öğrenme ortamlarında güçlenebilirler. Bu bağlamda öğrenme
ortamlarının topluluk ve çevre boyutuyla güçlendirme sürecindeki rolü Vygotsky’nin sosyo-kültürel
kuramıyla örtüşmektedir. Vygotsky’nin kuramındaki örgütlenme, deneyselcilik, ortaklaşacılık,
yetişkin ve akranların öğrenmedeki kolaylaştırıcı rolü, öğrenmenin sosyal ve tarihsel boyutu, problem
çözme ve aktif öğrenmede katım gibi bileşenler yapılandırmacı yaklaşım ile örtüşmektedir (Jaramillo,
1996). Bu özellikler daha önce de belirtildiği gibi öğrencinin güçlendirilmesi kavramı ile de
örtüşmektedir.
McQuillan’a göre (2005), öğrencinin güçlendirilmesi akademik, sosyal ve politik olmak üzere
birbiri ile ilişkili üç boyutlu bir yapıdır. Akademik açıdan güçlendirilen öğrenciler akademik olarak
başarılı olmak için isteklidir, özgüvene sahiptir ve akademik başarı için gerekli beceriler ile
donatılmıştır. Bu öğrenciler kendi öğrenme hedeflerini belirlemede daha fazla kontrole sahiptir ve
eğitim-öğretim süreçlerine daha fazla katılırlar (Kumar, 2006; Hanley, 1994). Okulların, öğrencilerini
akademik olarak güçlendirmesi için öğrencilerden yüksek beklentileri olan eğitim programlarına ve
öğretmenlere ihtiyaç vardır. Sosyal güçlendirme eğitsel boyutlarla ilişkilendirilmektedir. Öğrencilerin
kendi öğrenme süreçlerinin yöneticileri olduğunu kabul eden yapılandırmacı yaklaşımla da örtüşen
sosyal güçlendirmede herkesin kendisini güvende hissettiği, bütün farklı seslere saygı duyulan bir
öğretmen öğrenci ilişkisi vurgulanır. Politik güçlendirme ise gelen anlamıyla öğrencinin sessiz bir
paydaş olmaktan çıkıp sesini duyurabilmesi olarak tanımlanmaktadır (Angelique, Reischl ve
Davidson, 2002).
Özetlemek gerekirse, eğitimde öğrencinin güçlendirmesi kavramı bir eğitim felsefi olarak
tanımlanabileceği gibi bir dizi eğitsel süreçler, bir eğitim yaklaşımı, beceriler dizisi, bir eğitim sürecinin
çıktısı, bir gelişim süreci ya da hak ve sorumluluklar olarak da tanımlanabilmektedir. Alanyazındaki
1081
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
farklı tanımlar ve bakış açıları incelendiğinde eğitimde öğrencinin güçlendirilmesinin öğrenen
merkezli eğitim yaklaşımı ile örtüştüğü ve öğrenen merkezli eğitim programı kavramına üst bir boyut
getirdiği söylenebilir.
Güçlendirme kavramı, alan yazında yaygın olarak “öğrenenin güçlendirilmesi” (learner
empowerment) (Brooks ve Young, 2011; Brunton ve Jeffrey, 2014; Diaz, Cochran ve Karlin, 2016; Finn
ve Shrodt, 2012; Frymier, Shulman ve Houser, 1996; Houser ve Frymier, 2009; Kaur, 2014; Ledbetter ve
Finn, 2013; Mhlolo ve Schafer, 2012; Schrodt, Witt, Myers, Turman, Barton ve Jernberg, 2008; Tamim,
2018) ve “öğrencinin güçlendirilmesi” (student empowerment) (Aloysius, 2013; Angelique, 2001; Back,
2014; Baird, Bracken ve Grierson, 2016; Bakar, Ahmad ve Abdullah, 2011; Brunton ve Jeffrey, 2014;
Çakır, 2015a; Sada-Gerges, 2015; Hackmann, Kenworthy ve Nibbelink, 1998; Huff ve Johnson, 1998;
Kirk, 2012; Kirk, Lewis, Brown, Karibo ve Park, 2016; McQuillan, 1995; 2005; Sullivan, 2002) olmak
üzere iki farklı şekilde kullanılmaktadır. Öğrenenin güçlendirilmesi yaklaşımı öğretmen davranışı gibi
sınıf içi uygulamalara ilişkin etkenlere odaklanarak güçlendirmeyi sınıf içi ile sınırlandırırken
öğrencinin güçlendirilmesi yaklaşımı daha geniş bir bakış açısı ile güçlendirmeyi sınıf sınırları dışına
çıkartarak okul bağlamında ele almaktadır.
Buna ek olarak, öğrencinin güçlendirilmesi kavramının alan yazında “öğrencinin sesi”(student
voice) şeklinde de ele alındığı görülmektedir (Brooker ve MacDonald, 1999; Cook-Sather, 2006; Mitra,
2003; Ngussa ve Makewa, 2014). Bu çalışmalarda “öğrencinin sesi” öğrencinin sadece düşüncelerini
ifade edebilmesi değil eğitimin planlanma, uygulanma ve değerlendirilme süreçlerinde aktif rol
alması, değişime yön verebilecek güce sahip olması şeklinde tanımlanmıştır.
Öğrencinin güçlendirilmesi kavramının karşısında ise öğrencinin yabancılaştırılması (student
alienation) yer almaktadır. Öğrencinin yabancılaştırması akademik performansı düşüren, öğrencinin
öğrenmeye ve okula karşı olumsuz tutum geliştirmesine neden olan en önemli öğrenme problemi
olarak değerlendirilebilir (Zimmerman, 1990). Seeman (1956) ise öğrencinin yabancılaştırılmasını,
güçsüzleştirme, anlamsızlaştırma, kuralsızlaştırma, yalnızlaştırma ve kendinden uzaklaştırma olarak
beş alt boyut ile açıklamıştır. Güçlü olmayan, eğitim sürecinde sesine kulak verilmeyen öğrenciler
daha zor öğrenmekte, okulu bırakma eğilimi içinde olmakta, ödevlerini anlamsız bulmakta,
öğretmenlerini adil bulmamakta, geleceklerinden öğretmenlerinin sorumlu olduğunu düşünmekte ve
okullarda zorbalık olaylarına daha fazla karışmaktadır (Ngussa ve Makewa, 2014).
Öğrencinin Güçlendirilmesine İlişkin Araştırmalar
Alan yazın taraması öğrencinin güçlendirilmesi kavramına ilişkin çalışmaların 1990’lı
yıllardan sonra ağırlık kazandığını göstermektedir. Öğrencinin güçlendirilmesi ile ilgili araştırmalar
dönemlere göre, araştırmalarda kullanılan yöntemlere göre, araştırmaların yapıldığı eğitim
1082
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
kademelerine göre ve araştırmaların odaklandığı konulara göre sınıflandırılmıştır. Tablo 2’de
öğrencinin güçlendirilmesini araştıran çalışmalar bu boyutları ile özetlenmiştir.
Tablo 2. Öğrencinin Güçlendirilmesi ile İlgili Çalışmaların Analizi
Yazar
Yıl
Aldridge
1989
Zimmerman
Araştırma
Yöntemi
Araştırmanın
Yürütüldüğü
Eğitim Kademsi
Araştırmanın Odağı
Nitel
Yükseköğretim
Öğretim yöntemleri
1990
Nicel
Yükseköğretim
Sınıf içi uygulamalar
Robinson
1994
Nitel
İlköğretim
Öğrenci öğretmen iletişimi
McQuillan
1995
Nitel
Lise
Okul yapısı
Frymier ve
diğerleri
1996
Nicel
Yükseköğretim
Sınıf içi uygulamalar
James
1996
Nitel
Yükseköğretim
Öğretim yöntemleri
Hackmann ve
diğerleri
1998
Karma
İlköğretim
Okul içi uygulamalar
Huff ve
McNown
1998
Nicel
Yükseköğretim
Öğretim yöntemleri
Bates
1998
Nitel
Lise
Program yapısı
Angelique
2001
Nitel
Yükseköğretim
Program yapısı
Angelique ve
diğerleri
2002
Nicel
Yükseköğretim
Sınıf içi uygulamalar
Sullivan
2002
Nitel
İlköğretim
Öğretmen davranışı
McQuillan
2005
Nitel
Lise
Okul yapısı
Mailloux
2006
Nitel
Yükseköğretim
Öğrenci algısı
Schrodt ve
diğerleri
2008
Nicel
Yükseköğretim
Öğretmen davranışı
Houser ve
Frymier
2009
Nicel
Yükseköğretim
Öğrenci öğretmen iletişimi
Bakar ve
diğerleri
2010
Nitel
Yükseköğretim
Öğretim yöntemleri
Brooks ve
Young
2011
Nicel
Yükseköğretim
Motivasyon
Zraa, Imran,
Kavanagh ve
Morgan
2011
Karma
Yükseköğretim
Öğretim yöntemleri ve
öğrenci performansı
Mhlolo ve
Schafer
2012
Nitel
Lise
Öğretmen davranışı
Kirk
2012
Nitel
Lise
Okul yapısı
Ledbetter ve
Finn
2013
Nicel
Yükseköğretim
Öğretmen tutumu
1083
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
Mohaiyadin,
Jaafar, Hassan,
Jafri ve Azar
2013
Nicel
Yükseköğretim
Öğrenci algısı
Aloysium
2013
Nitel
Yükseköğretim
Öğrenci algısı
Bruton ve
Jeffrey
2014
Nicel
Yükseköğretim
Okula uyum
Back
2014
Karma
Yükseköğretim
Dezavantajlı gruplar
Kaur
2014
Nitel
Yükseköğretim
Öğretim yöntemleri
Sada-Gerges
2015
Nitel
Yükseköğretim
Program yapısı
Çakır
2015a
Nicel
Yükseköğretim
Öğretmen davranışı
Çakır
2015b
Nicel
Yükseköğretim
İletişim
Çakır ve
Erdoğan
2014
Nicel
Yükseköğretim
Ölçek uyarlaması
Diaz ve
diğerleri
2016
Karma
Yükseköğretim
Öğretmen davranışı
Kirk ve
diğerleri
2016
Nitel
Lise
Öğretmen öğrenci ilişkisi
Baird ve
diğerleri
2016
Nicel
Yükseköğretim
İletişim
You
2016
Nicel
Yükseköğretim
Psikolojik sermaye
Tamim
2018
Nitel
Yükseköğretim
Öğretim yöntemleri
Güzeldereli
2019
Nicel
Yükseköğretim
Öğrenci algısı
Webber ve
Patterson
2020
Nicel
Yükseköğretim
Öğrenci motivasyonu ve
ilgilisi
Tablo 2’de görüldüğü üzere, bu çalışmada 1989 ve 2020 yılları arasında yaklaşık 30 yıllık
dönemde yapılmış 38 çalışma incelenmiştir. Bunlardan sadece beş tanesi 2010 yılından sonraki
dönemde Türkiye’de yükseköğretim düzeyinde yapılmış çalışmalardır. Otuz sekiz çalışmadan 22
çalışma 2010 ve 2020 yılları arasında yapılmıştır. Bu durum son yıllarda bu konunun araştırmacılar
tarafından daha fazla ilgi gördüğü şeklinde yorumlanabilir. İncelenen çalışmaların büyük bir
çoğunluğu yükseköğretim düzeyinde yapılmış ve nitel araştırma yöntemini benimsemiştir. Bu bulgu
yükseköğretimde öğrencilerin güçlendirilme beklentisinin daha fazla olduğu şeklinde yorumlanabilir.
Az sayıda da olsa lise ve ilköğretim düzeyinde yürütülen çalışmalar da mevcuttur.
Kapsam bakımından incelendiğinde ise çalışmaların çoğunun sınıf düzeyinde yürütüldüğü ve
öğrencinin güçlendirilmesinin çoğunlukla öğretmen tutum ve davranışları ve öğrenci-öğretmen
iletişimi alt boyutlarında ele alındığı görülmektedir. Öğrencinin güçlendirilmesinin farklı öğretim
yöntem ve teknikleri ile arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalar da yaygındır. Az sayıda çalışma ise,
program yapısı, okul yapısı ve okul geneli uygulamalar, öğrenci özellikleri, azınlık ve dezavantajlı
gruplar açılarından konuyu ele almıştır. Özellikle, Frymier ve diğerleri (1996) tarafından yürütülen
ölçek geliştirme çalışması sonraki yıllardaki araştırmalara temel sağlamış ve birçok araştırmacı bu
1084
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
ölçeği kullanarak konuyu farklı boyutları ile ele almış ve çoğunlukla ilişkisel çalışmalar
yürütmüşlerdir. Öğrencinin güçlendirilmesi konusunun Türkiye bağlamında çalışılması ise oldukça
yeni ve sınırlı sayıdadır.
Öğrencinin Güçlendirilmesi ile “Educare” ve “Educere” Kavramları Arasındaki İlişki
Bir eğitim anlayışının güçlü öğrenciyi nasıl gördüğü ve öğrenciyi hangi açılardan
güçlendirdiği o anlayışta eğitimin nasıl tanımlandığı ile doğrudan ilişkidir. İngilizce education (eğitim)
sözcüğünün Latince kökeni educare ve educere olmak üzere iki farklı sözcükten gelmektedir (Craft,
1984). Educare kelimesi “eğitmek, terbiye etmek, şekil vermek” gibi anlamlar taşırken educere kelimesi
“içsel olanı dışarı çıkarmak, ileriye götürmek, yön göstermek” gibi anlamlara gelmektedir (Bass ve
Good, 2004).
Billington’a (1997) göre her ne kadar yazılışları ve okunuşları birbirine benzese de bu iki
kavramın bir okulda aynı anda yer almaları oldukça zordur çünkü educare yaklaşımı belirli bir iş ya
da meslek ile ilişkilidir ve eğitim programları toplum ve devletlerin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarına
göre şekillenir. Program içeriği, uzmanlar tarafından “yararlı” olacağı düşünülen konulardan oluşur.
Bireylerin mevcut sisteme hazırlanırken sahip oldukları donanımları gösteren sertifika ve diploma gibi
belgeler edinmelerine önem verilir. Diğer taraftan, educere anlayışında ise eğitimin amacı bireylerin
dünyayı ve kendilerini keşfetmelerini sağlamaktır. Eğitimin birincil amacı belirli bir alanda uzman
kişiler yetiştirmekten ziyade kişisel özerklik sağlamaktır. Sorgulama, düşünme ve yaratıcılığın ön
planda olduğu educere anlayışında bireylerin henüz gerçekleşmemiş değişikliklere ve karşılaşılmamış
problemlere hazırlanması hedeflenir.
Özetle, educare anlayışı bireylere işe girebilmeleri için gerekli becerileri kazandırırken
bireylerin girdikleri işlerde gelişim gösterebilmeleri için educere yaklaşımına ihtiyaç duyulmaktadır
(Billington, 1997). Bu iki farklı eğitim tanımından da anlaşılacağı üzere farklı program yaklaşımlarında
ve anlayışlarında öğrencinin farklı şekillerde farklı yönleri ile güçlendirilmesi hedeflenmektedir.
Bununla birlikte, öğrencinin güçlendirmesine ilişkin tanımlar ve içinde bulunduğumuz çağın
gereklilikleri incelendiğinde “öğrencinin güçlendirilmesinin” educere anlayışı ile daha fazla örtüştüğü
söylenebilir. Bu yüzden eğitim programlarının “içsel olanı dışarı çıkarmak, ileriye götürmek, yön
göstermek” konusundaki işlevi öğrenciyi güçlendirmedeki işlevi ile örtüşmektedir.
Eğitim Programının Öğrenciyi Güçlendirme İşlevi
Yukarıda sözü edilen iki kavramdan educere öğrenciyi güçlendiren bir eğitim programı
anlayışına temel oluşturmaktadır. Educere anlayışını yansıtan, öğrencileri güçlendiren eğitim
programının katılımcı, duyuşsal, probleme dayalı, duruma dayalı, çok kültürlü, diyaloğa dayalı,
yeniden yapılandırmacı, demokratik, araştırmaya dayalı, disiplinlerarası ve eyleme dönük olduğu
1085
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
söylenebilir (Shor, 1987; 1992; 1996). Shor tarafından listelenen bu program özellikleri aşağıda
incelenmiştir.
Katılımcılık: Eğitimi aktif ve yapılandırmacı bir süreç olarak gören Dewey (1938/2007),
programların amaç ve hedeflerinin belirlenmesinde öğrenci katılımının oldukça önemli olduğunu
belirtmektedir. Öğrenciyi güçlendiren eğitim programı, öğretmenler tarafından öğrencilerin iyiliği için
hazırlanan bir ürün değil, öğrencilerin eleştirel ve demokratik bir bakışla öğretmenleri ile birlikte
geliştirdikleri programlardır (Shor, 1992; 1996). Program geliştirme sürecinde programdan etkilenen
bütün bireylerin program geliştirme sürecine katılması gerekir (Varış, 1978). Öğrenciler, ancak
işbirliğine, eleştirel düşünceye, deneyime ve müzakere edilen yetkiye dayanan bir eğitim yaklaşımında
öğrenme süreçlerinin kontrolünün kendilerinde olduğunu hissedebilirler ve en üst düzey
performanslarını gösterebilirler.
verilmemesi
öğrencileri
Diğer taraftan, okullarda anlamlı ve aktif öğrenci katılımına yer
yabancılaştırmakta
ve
verimliliklerini
düşürmektedir.
Öğrencilerin
güçlenebilmeleri için aktif katılımı ve ortak yetkiyi deneyimlemeleri gerekmektedir.
Duyuşsal Boyut: Hem düşünmeyi hem duyguları içeren öğrenme sadece zihinsel bir aktivite
değil sosyal bir etkileşim sürecidir. Öğrenme ortamlarının öğrencilerin sosyal farkındalıklarını
arttırması beklenmektedir. Goleman (1997/2002) biri düşünen diğeri hisseden iki farklı akıldan
bahsetmektedir. Rasyonel akıl düşünen, ölçüp tartan ve yansıtan akıl iken; duygusal akıl atılgandır,
güçlüdür ve başarı üzerinde daha fazla etkilidir. Öğretmen odaklı eğitim anlayışı başarılı olabilen
küçük bir grup öğrenci dışındaki öğrencilerde olumsuz duygular uyandırmaktadır. Bu durum,
öğrencilerin eğitimi ve okulu taşınması gereken bir yük olarak algılamalarına sebep olmaktadır. Diğer
taraftan, öğrenciyi güçlendirmeyi hedefleyen bir program ve eğitimci öğrencilerin duygu ve
düşünceleri arasında olumlu bir ilişki kurmanın yollarını arar. İşbirliği, merak, mizah, umut,
sorumluluk, nezaket, açıklık ve toplumsal konulara dair kaygı gibi ögeleri içeren eğitim programları
öğrencilerde olumlu duygular geliştirerek öğrencileri güçlendirir (Shor, 1992).
Problem Odaklılık: Probleme dayalı öğrenme modelinde problem kurma ve pedagoji aynı
anlama gelmektedir. Öğretmenin rolü bilgiyi ortak sorgulama ve araştırma için bir probleme
dönüştürmektir. Akademik temalar bağlamında kurulan problemler ile öğrencilerin öğrenme
isteklerinin canlı tutulması hedeflenir. Özgün problemleri çözebilme öğrenmenin göstergesidir (Lea,
Stephenson ve Troy, 2003). Öğrenciyi güçlendirmeyi hedefleyen bir eğitim, konuyu öğrencilerin bakış
açısı ile ele alma ve kendilerini bilgili olarak görmelerine yardımcı olma ile başlar. Öğrencilerin kendi
hayatları ve toplum ile ilişkili problemleri eleştirel bir bakış açısı ile çözme becerisi geliştirmeleri
hedeflenir. Probleme dayalı öğrenme ortamlarının oluşturulmasında problemin sunumu oldukça
önemlidir (Pushor ve Murphy, 2010). Doğru problemler baskı, çatışma, özgürlük, kimlik gibi farklı
kaynaklardan doğan ve farklı disiplinlere dayanan, öğrencilerin hayatları ile ilişkilendirebilecekleri,
1086
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
öğrencilerde merak ve araştırma isteği doğuran problemelerdir (Schwab, 1983). Eğitim programlarında
ve derslerde problem çözmeye yer verilmesi öğrencilerin özgür, bilimsel ve eleştirel düşünmelerini,
yaratıcı ve yapıcı olmalarını sağlayarak öğrencileri güçlendirecektir.
Durum Odaklılık: Öğrencileri güçlendiren programların bir diğer özelliği ise duruma dayalı
olmalarıdır. Öğrencilerin öğrendikleri bilgileri gerçek hayatlarına ve farklı durumlara aktaramamaları
geleneksel eğitim anlayışında karşılaşılan en önemli problemlerden birisidir. Bunun sebebi
öğrencilerin edindikleri soyut bilgileri somutlaştıracak fırsatlara sahip olamamalarıdır (Kılıç, 2004;
Stein, 1998). Vygotsky’nin kuramı ile de örtüşen, öğrenmeyi sosyokültürel bir olgu olarak gören
duruma dayalı öğrenme kuramına göre bilgi geliştirildiği ve kullanıldığı kültürün ve bağlamın bir
parçasıdır ve öğrenmenin gerçekleşebilmesi için öğrenciler arası etkileşim ve işbirliği gereklidir (Kılıç,
2004; Stein, 1998). Saha gezisi, stajyerlik, bilişsel çıraklık, laboratuvar çalışmaları, uzman deneyiminden
yararlanma, işbirliği, yansıtıcı düşünme, bilginin ifade edilebilmesi gibi öğeler öğrencileri
güçlendirmek için eğitim programlarının taşıması gereken özelliklerdir (Kılıç, 2004; Stein, 1998).
Çok Kültürlülük: Öğrencilerin kendilerini eğitim süreçlerine ait hissetmeleri ve bu sayede
güçlendirilmesi için eğitim programlarının çok kültürlülük esasına dayanması gerekir (Shor, 1992).
Çok kültürlü eğitim; ırk, cinsiyet, kültür, dil, din, sosyal sınıf farkı gözetmeksizin tüm öğrencilerin
eğitim olanaklarından eşit şekilde yararlandıkları bir eğitim ortamı gerektirmektedir (Banks, 2013;
Kaya, 2014). Akademik bilgi ve beceriler bireylerin topluma tam ve aktif katılımları için yeterli
değildir. Öğrencilerin topluma uyum sağlayabilmeleri ve farklı gruplardan kişilerle olumlu ilişkiler
kurabilmeleri için bir takım bilgi, tutum ve becerilere sahip olmaları gerekir (Banks, Cookson, Gay,
Hawley, Irvine, Nieto, Schofield, ve Stephan, 2001). Bunun sağlanabilmesi için ise öğrencilerin eşit
öğrenme fırsatlarına sahip olması, adalet, eşitlik, özgürlük, barış, merhamet, yardımseverlik gibi tüm
toplumların ortak değerlerini öğrenmeleri gerekmektedir (Banks vd., 2001; Kaya, 2014).
Diyalog Odaklılık: Diyaloga dayalı eğitim, öğrenci ve öğretmenin bilgiyi birlikte araştırdıkları
bir süreçtir. Bu süreç, Freire’nin “bankacı” olarak nitelediği eğitim sürecinin tersi bir eğitim sürecidir.
Freire’ye (1968/2016) göre diyalogun ön koşulları; kişilerin birbirlerine söz söyleme hakkına sahip
olmaları, gerçek bir insan sevgisi ve alçakgönüllülük, insanın yaratma ve yeniden yaratma gücüne
inanç ve eleştirel düşüncedir. Sınıfta konunun öğretmen tarafından öğrencilere aktarılması diyaloğu
ve aktif sorgulamayı engellemektedir. Öğrencinin pasif konumda bulunduğu ve öğretmen otoritesinin
hâkim olduğu bir ortamda öğrenciler öğrenme isteklerini kaybederler. Diğer taraftan, diyalog
öğretmenin tek taraflı otoritesini ve baskın konuşmasını sınırlandırarak öğrenciye öğrenme sürecini
ortak yürütme fırsatı verir. Öğrencilerin güçlendirilmesi için demokratik diyaloğun olduğu, etkin
münazaraların gerçekleştiği ve öğrenmenin tartışıldığı sınıf ortamlarına ihtiyaç vardır (Shor, 1992).
1087
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
Geleneksel Anlayış Karşıtlığı: Geleneksel eğitim anlayışında eğitim öğrencilerin yaptığı bir
eylemden ziyade öğrencilere verilen bir hizmet olarak değerlendirilir. Bu geleneksel eğitim anlayışını
yıkmayı hedefleyen eğitim programının amacı öğrencilerde eleştirel bilinç geliştirmektir. Eğitimin
sadece öğretmen-öğrenci ya da okul-çevre ilişkisi çerçevesinde gerçekleşen bir uygulama olmadığını
savunan Freire, Illich, Apple ve Giroux gibi eleştirel kuramcılara göre çok yönlü bir eylemsellik olarak
ele alınan eğitim ekonomik, sosyal, kültürel, felsefi, ideolojik ve politik ilişkileri içermektedir (Yıldırım,
2011). Bu bağlamda, geleneksel eğitim anlayışını yıkacak ve eleştirel bilinci geliştirecek eğitim
durumları; öğrenci katılımı, eğitim programının öğrenci ile birlikte geliştirilmesi, işbirliğine dayalı
öğrenme, program dışı öğrenmeler, bilgi ve eylem arasındaki ilişki üzerine yansıtıcı düşünme,
öğrencilerin sınav kaygısı olmaksızın çalışmaları, öğretmenin müdahalesi olmaksızın öğrencilerin
birbirlerini dinlemeleri ve öğrencilerin öğrenmeye karşı istek duymaları ile mümkündür (Shor, 1992).
Demokratik Boyut: Demokrasi öğrenciyi güçlendiren sürecin temelidir. Okullardaki çatışma
ve problemlerin birçoğunun esas kaynağı okulların demokratik olmayan yapıları ve bu yapıların hem
öğrenci hem de öğretmenlerin zihin yapılarını etkilemesidir (Dewey, 1903). Apple ve Beane’e (2007)
göre demokrasi okulların amaç ve programlarına yön vermesi gereken fakat neredeyse unutulmuş bir
düşüncedir. Pasif öğrenme ortamları, öğretmen otoritesi, standart testler, baskıcı takip sistemi, sığ
eğitim programları ve yetersiz fiziksel imkânlar öğrencileri demokrasiden uzaklaşmasına neden
olmaktadır (Shor, 1992). Demokratik okullarda bütün paydaşların karar alma süreçlerine dâhil olma
hakkı vardır. Bu nedenle, komite ve konsey gibi okul geneli karar alma yetkisine sahip gruplarda
sadece eğitimciler değil öğrenciler, veliler ve okulun diğer bütün üyelerinin yer alması gerekir.
Sınıflarda ise öğrenciler ve öğretmenler her iki tarafın da amaç, ilgi ve kaygılarına cevap verecek
şekilde işbirliği içinde çalışırlar. Demokratik bir eğitim programında sadece programcıların önemli
gördüğü konular yoktur, öğrencileri kendileri ve dünya ile ilgili soru ve kaygıları da yer alır.
Demokratik eğitim programlarında, öğrenciler toplumlarının eleştirel okuyucuları olmayı öğrenerek
güçlenirler.
Araştırma Odaklılık: Öğrencileri güçlendiren öğrenme ortamları pek çok açıdan bir araştırma
merkezi gibidir. İlk olarak, öğretmen öğrencilerin hayatlarını, kültürlerini, öğrenme stillerini ve dil
yetilerini inceleyerek öğrencilerini tanır. İkinci olarak, öğrenciler öğretmenleri ile birlikte kendi
toplumlarını ve durumlarını araştırırlar. Üçüncü olarak, öğrenciler öğretmenleri ile birlikte kurdukları
problemi çözmek için araştırmacı rolü üstlenirler ve konu alanını araştırırlar. Son olarak ise, öğretmen
ve öğrenciler öğrenme sürecini araştırarak öğrenmenin ve öğretmenin nasıl ilerlediğine anlamaya
çalışırlar. Öğretmen öğrenci kültürünü ve öğrenmesini, öğrenciler ise kendi durumlarını ve bilgiyi ne
kadar araştırırlarsa öğrenme ortamı o kadar gelişimsel ve güçlendirici olur (Shor, 1992). Bu anlayış,
1088
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
Dewey’in eğitim anlayışı ile de örtüşmektedir. Dewey’in de belirttiği gibi “gerçek öğrenme bilginin
aktarımından ziyade bir rehber eşliğinde gerçekleşen keşfe dayanır” (Boyer, 1998, s. 15).
Disiplinlerarası Anlayış: Öğrencileri güçlendiren eğitim programlarının bir diğer özelliği de
akademik disiplinlerin sınırlarının dışına çıkmalarıdır. Disiplinlerarası öğretim, farklı disiplinlere ait
bilgi ve becerileri belli bir kavram, problem ya da konu temel alınarak, bu kavramı farklı açılardan ele
alacak şekilde bir araya getirme olarak tanımlanabilir (Yıldırım, 1996). Disiplinlerarası öğretim
öğrencilerin analitik düşünme, eleştirel düşünme, araştırma yapma ve iletişim gibi becerilerini
geliştirmekte ve içinde bulundukları dünyayı daha iyi anlamalarını sağlamaktadır (Newell, 1990).
Disiplinlerarası yaklaşım program geliştirme sürecinde kullanıldığı zaman öğretimin başarısı önemli
ölçüde artmakta, öğrenciler daha anlamlı ve etkili bir şekilde öğrenmekte, öğrencilerin özgüvenleri
artmakta, öğrenciler etik konulara daha hassas yaklaşmakta, daha yaratıcı ve özgün düşünebilmekte,
öğrencilerin sentez yapma becerileri artmaktadır (Newell,1990; Yıldırım, 1996).
Eylem Odaklılık: Öğrenciyi güçlendiren eğitim programlarının diğer bir özelliği ise kişisel ve
toplumsal değişim odaklı olmalarıdır. Bir bilinçlenme süreci olan eğitimin amacı, bireylerin dünyaya
eleştirel bir biçimde bakabilmelerini ve dünyayı değiştirmek için eylemde bulunabilmelerini
sağlamaktır (Freire, 1968/2016). Eğitimin amacı özgür ve adil bir toplum yaratmaktır. Bireysel ve
toplumsal değişim ve özgürlüğün hedeflendiği bu eğitim anlayışında, öğrencilerin sosyal konularda
eleştirel farkındalık geliştirerek güçlenmeleri hedeflenir. Eyleme yönelik eğitim programı süregelen
durumu sorgulama, katılımcı olma, bilginin durağan değil sürekli değişim içine olmasını savunma
gibi özellikleri ile öğrencileri güçlendirmektedir.
Shor’dan farklı olark McQuillan (2005) öğrencinin güçlendirilmesini üç boyutlu bir yapı olarak
ele almakta ve öğrencileri güçlendiren eğitim programların akademik, politik ve sosyal olmak üzere
birbirinden keskin çizgilerle ayrılamayan ve birbirini tamamlar nitelikte üç alt alanı olduğunu
belirtmektedir.
Akademik Güçlendirme: Öğrencilerin akademik olarak güçlendirilebilmeleri için ilk olarak
akademik olarak başarılı olabilecekleri beceri, özgüven ve isteklerinin arttırılması gerekir. Akademik
olarak güçlü öğrenciler üst bilişsel becerilere sahip, kendi öğrenmelerini yöneten, kendi hedeflerini
belirleyebilen ve edindiği bilgiyi sorgulayan öğrencilerdir. Bu özelliklere sahip öğrencilerin
yetiştirilmesi için eğitim programlarının yüksek standartlara, öğretmenlerin ise yüksek beklentilere
sahip olmaları gerekir (McQuillan, 2005).
Sosyal Güçlendirme: Öğrencinin sosyal olarak güçlendirilmesi, eğitsel boyutları da olan bir
yapı olarak tanımlanabilir ve akademik ve politik güçlendirmenin gerçekleştiği bir ortamda sosyal
güçlendirme de kaçınılmaz olarak gerçekleşir (McQuillan, 2005). Öğrencilerin kendi öğrenme
süreçlerinin yöneticileri olduğunu kabul eden yapılandırmacı yaklaşımla da örtüşen sosyal
1089
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
güçlendirmede herkesin kendisini güvende hissettiği, bütün farklı seslere saygı duyulan bir öğretmen
öğrenci ilişkisi hedeflenir. Öğrenciler ile yetişkinler arasındaki ve öğrencilerin birbirleri ile ilişkilerinin
niteliği sosyal güçlendirmenin göstergeleri arasındadır.
Politik Güçlendirme: Öğrencinin güçlendirilmesinin politik boyutunda ise öğrencilerin
okullarda resmi ve gayri resmi olarak güç ve etkiye sahip olmaları yer almaktadır. Yasal olarak
tanınan resmi güç, öğrencilerin disiplin kurulu gibi okul yönetimini oluşturan kurullarda tanınması ve
söz hakkının olmasıdır. Gayri resmi politik güç ise öğrencilerin boykot, protesto gibi yöntemler ile
seslerini duyurabilmeleri ve okuldaki uygulamaları ve politikaları etkileyebilmeleridir. Öğrencilerin
kurumsal meselelerde bir şekilde söz sahibi olmasının sağlanabilmesi için öğrencilere güvenilmesi
gerekmektedir.
Sonuç, Tartışma ve Öneriler
Öğrencinin güçlendirilmesi konusundaki yaklaşımlar, kuramlar ve araştırmalar öğrencinin
güçlendirilmesinin başta öğrenci güdülenmesi olmak üzere eğitim ve öğretim sürecinde pek çok
olumlu etkisi olacağını göstermektedir.
Güç, öğrenmek ve başarabilmek için önemli bir güdülenme kaynağıdır. Güdülenme
öğrencinin öğrenme sürecine dâhil olmasını sağlar ve sürece dâhil olan öğrenci de daha hızlı
ve kolay öğrenir (Houser ve Frymier, 2009; Mitra; 2003; Shor,1987).
Öğrenme-öğretme süreci hakkında öğrenciler ile istişare yapılması öğrencileri güçlendirir ve
öğrencilerin nasıl öğrendiklerini keşfetmelerini, kendilerini daha iyi tanımalarını ve böylece
öğretimin kalitesinin artmasını sağlar (Mitra, 2003; Sada-Gerges, 2015).
Öğrencilerin eğitim sürecine dâhil edilerek güçlendirilmesi güdülenmeyi arttırmanın yanında
öğrencilerin süreci daha fazla sahiplenmesini ve daha fazla sorumluluk almasını da sağlar
(Bakar vd., 2011; McQuillan, 2005; Ngussa ve Makewa, 2014).
Öğrencinin
güçlendirilmesi
akademik
başarının
artırılmasının
yanında,
öğrencilerin
demokratik vatandaşlık kavramını anlamalarını ve okulların amaçlarına ulaşmasını destekler
(McQuillan, 2005).
Güçlü öğrenciler sınıf içinde daha yetkindir, kendilerine verilen görev ve sorumlulukları daha
anlamlı bulurlar ve öğrenme süreçleri üzerinde etki sahibidir (Ngussa ve Makewa, 2014).
Bu çalışma, eğitim programları ile güçlü öğrenen arasındaki bağı ele almıştır. Bulgular daha
ileri tartışmalara ışık tutacak niteliktedir. Eğitim programlarının öğrenciyi güçlendirme özelliği
akademik, politik ve sosyal güçlendirme boyutlarıyla ele alınmıştır. Bunlar iç içe geçmiş özelliklerdir.
Bir eğitim programının problem ve araştırma odaklı olması, disiplinlerarası yaklaşımı, akademik
güçlendirmeyi işaret ederken aynı zamanda bireysel güçlenmeyi sağlar (McGill ve Beaty, 2001;
1090
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
Dewing, 2008; Kolb, 2014; Middleton, 2013). Eylem odaklılık öğrenciyi kişisel ve toplumsal değişimde
aktif kılmayı; durum odaklılık ise bilgileri gerçek hayata ve farklı durumlara aktarılmasını öngörür. Bu
iki özellik geleneksele karşı duruş ile birlikte öğrencinin sosyal gelişimini hedeflemektedir. Eğitim
programlarının öğrenciyi yansıtıcı ve aktif kılması bununla ilgili felsefesinin olmasına bağlıdır.
İlerlemeci ve hümanist felsefeyi benimseyen programların tasarımları program içi ve program dışı
faaliyetleri öğrenci odaklı ve probleme dayalı uygulamalar içerir (Middleton, 2013; Oliver-Hoyo ve
Allen, 2005; Ün Açıkgöz, 2003). Örneğin, katılımcılık ve demokratiklik ilkeleri programa yönelik
kararlarda ve uygulamalarda açık şekilde görülmelidir. Duyuşsal boyut, diyalog odaklılık ve çok
kültürlülük demokratik anlayışı içinde barındırmakla birlikte programın hümanist felsefesini yansıtır.
Diğer taraftan, öğrencinin güçlendirilmesinin yükseköğretim programları ile daha fazla
ilişkilendirilmesi tesadüf değildir. Knowles’ın yetişkinlerin öz-denetimli öğrenme kavramı; Freire’nin
(2016/1968) demokratik katılımlı öğrenme yaklaşımı; Mezirov’un (1991) ve Fetterman’ın (2005)
güçlendirici değerlendirme modelleri, üniversite öğrencilerinin eğitim yoluyla güçlendirilmesinin
mezuniyet sonrası aktif demokratik katılım, öz-denetimli öğrenme, yaşamboyu öğrenme, problem
çözücülük ve hak savunuculuğu gibi özelliklerini açıklamaktadır. Yapılan alanyazın analizi bir eğitim
programının öğrenciyi güçlendiren özelliklerinin günümüzün değişen öğrenme ihtiyaçlarıyla ve
eğitimde yaşanan problemlerle örtüştüğü göstermektedir. Bir eğitim programının uygulamalarının
“educere”yi mi yoksa “educare”yi mi öncelediği öğrenciyi güçlendirme felsefesiyle yakından
ilişkilidir.
Çalışmanın diğer bir sonucu da günümüzün öğrenmeye ilişkin sorunlarıyla ilgilidir.
Teknolojinin ve dijitalleşmenin her geçen gün arttığı öğrenme ortamlarında bireyler bilgi
bombardımanına maruz kalmaktadırlar. Bu ortamlarda sunulan bilgilerin içinden hangisinin işe yarar,
güvenilir ve kanıta dayalı olduğunu anlayabilmek öz-denetimli öğrenmeyi ve katılımcı öğrenmeyi
temel alan program anlayışıyla mümkündür (Krause ve Coates, 2008; Monique, 1995; Schunk ve
Ertmer, 2000; Zimmerman, 2002). Eğitim faaliyetlerinin ve öğrenmenin zamanının ve mekânının
önceden belirlenmiş takvimlerle ve mekânlarla sınırlı olamayacağının anlaşıldığı günümüzde eğitim
programlarının da bu sınırlar içinde düşülmemesi gerektiğini ortaya koymuştur. Bu çerçevede, bu
çalışmada ele alınan “öğrencinin güçlendirilmesi” kavramının da “öğrenenin gücü” kavramına doğru
evrilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. Öğrenci artık kendi öğrenmesiyle ilgili kararları veren öğrenendir,
onun için öğrenme mekânı her yer olabilir, öğrenme zamanını kendisi belirler, her zaman öğrenme
olabilir, öğrenme materyali ve birimi kendisine sunulan internet teknolojileri ve dijital dünyadadır
(Geng, Law, ve Niu, 2019; Knowles, 1975; Rashid ve Asghar, 2016; Sumuer, 2018; Zhu ve Bonk, 2019).
Çalışmanın giriş kısmında belirtildiği gibi, günümüzde okullardan öğrencileri henüz icat
edilememiş teknolojilere, var olmayan mesleklere ve ön görülemeyen değişikliklere hazırlamaları
1091
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
beklenmektedir. Örneğin, 2019 yılının sonunda başlayan ve 2020 yılı boyunca devam eden pandemi
süreci ile birlikte eğitim kurumları öğrencinin güçlendirilmesi konusunda önemli bir sınav
vermişlerdir. Yaşanan bu beklenmedik dönüşüm sürecince yükseköğretim kurumlarının büyük
çoğunluğu uzaktan eğitimi deneyimlerken öğrencilerden öz-denetimli olmaları, bireysel çalışmaları,
değişime ve beklenmedik durumlara uyum sağlamaları beklenmiştir. Bütün bu özellikler bu çalışmada
ele alınan konularla ilgilidir. Bu süreçte asıl üzerinde düşünülmesi ve araştırması gereken konu
kurumların değil öğrencilerin bu dönüşümü ne kadar hızlı gerçekleştirebildikleridir (Rapp ve Cena,
2014; Zhu ve Bonk, 2019). Öğrencilerin bu yeni düzene uyum sağlayabilmeleri sahip oldukları güç ile
doğrudan ilişkili olmuştur. Bu süreçte bütün öğrencilerin aynı sosyo-ekonomik statüye sahip
olmamaları öğrenciler arası güç dengesizliklerine neden olmuş, bazı öğrenciler dezavantajlı duruma
düşmüş ve eğitimlerinin devam edememişlerdir. Eğitimlerine devam edebilen öğrencilerin ise
değişime uyum sağlayabilmeleri, öz denetimli ve öz yönetimli olmaları, bireysel çalışma yapmaları
beklenmiştir. Bu beklentileri gerçekleştirebilen öğrencileri güçlü öğrenciler olmuşlardır (Dewing, 2008;
Geng, Law ve Niu, 2019; Hains ve Smith, 2012; Johnson, 2005; Lee ve McLoughlin, 2007; Yang ve
Chang, 2013). Tüm bu boyutlarıyla öğrencinin güçlendirilmesi ve güçlü öğrenci kavramları 2019-2020
akademik yılında pandemi nedeniyle uzaktan eğitime geçişle birlikte yeniden gündeme gelecek gibi
görünmektedir.
Çalışmanın sonuçlarından çıkarılabilecek öneriler ise şu şekilde ele alınabilir:
1) Kurumsal ve politik düzeydeki program kararları ve çalışmaları için öneriler: Öğrencinin
eğitim programları yoluyla akademik, sosyal ve politik olarak güçlendirilmesi, bu özellikleri önceleyen
programlar geliştirilmesi, mevcut programların bu yönüyle gözden geçirilmesi önerilmektedir.
Üniversiteler ve okullar, ders etkinliklerinde, öğretim materyallerinde, program dışı etkinliklerde,
topluma hizmet ve araştırma faaliyetlerinde bu çalışmada ele alınan öğrenciyi güçlendiren program
özelliklerini adapte etmelidirler. Özellikle öğretme-öğrenme boyutunda ve ders programlarının
içeriklerinde öğrencilere aktif rol yükleyen, karar verme sürecinde yer veren ve problem çözme
etkinliklerine dâhil eden düzenlemeler yapılmalıdır. Bu değişikliklerin okul koşullarına uygun olması
ve sürekliliğinin sağlanması önemlidir.
2) Öğretmenler ve öğretim elemanları için öneriler: Öğrenciyle sürekli etkileşim içinde olan
öğretmenler ve öğretim elemanları öğrencilerin bireysel farklılıklarını gözeterek öz-denetimli ve özyönetimli öğrenme süreçlerini destekleyecek etkinlikler tasarlamalıdırlar. Araştırmaya dayalı
etkinlikler, proje tabanlı öğrenme, problem çözme gibi öğrencilere kendi öğrenmelerini yönetme ve
yürütme sorumluluğu veren öğretme-öğrenme süreçleri tasarlamalıdırlar.
3) Program geliştirmeye yönelik öneriler: Sonuçlar göstermiştir ki eğitimin her kademesinde
öğrenen merkezli ve etkileşimli öğrenme yaklaşımlarına ihtiyaç vardır. Öğrenen merkezli programlar,
1092
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
dayandığı felsefe gereği öğrencinin güçlendirilmesini amaçlamaktadır. Bu tür programların
günümüzün hızlı değişimine yönelik olarak uyarlanması ise program geliştirme alanında daha fazla
araştırmaya, model geliştirmeye ve yeni bakış açılarına ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Yirmi birinci
yüzyıl becerilerine yönelik program tasarımları, yeni teknolojilerin, yapay zekânın ve dijital dünyanın
eğitim ortamlarında nasıl sentezlenmesi gerektiğiyle ilgilenmelidir. Freire’nin “kişi dünyaya eleştirel
bir biçimde bakabilmeli ve dünyayı değiştirmek için eylemde bulunabilmelidir” sözü öğrenenin
gücünü doğru yönlendirecek eğitim programları düşüncesine temel oluşturmalıdır. Böylece
öğrenenler hangi araçlarla olursa olsun kendilerine sunulan değer ve olguları olduğu gibi almak
yerine anlamlandırma, yorumlama ve bunlara dayalı eylemlerinin sorumluluğunu taşıma gücüne
sahip olabileceklerdir.
Kaynaklar
Aloni, N. (1997). A redefinition of liberal and humanistic education. International Review of
Education, 43(1), 87-107.
Aloni, N. (2007) Enhancing Humanity: The philosophical foundations of humanistic education.
Dordrecht, Springer.
Aloni, N. (2013) Empowering Dialogues in Humanistic Education, Educational Philosophy and
Theory, 45:10, 1067-1081, DOI: 10.1111/j.1469-5812.2011.00789.x
Aloysius, O. I. (2013). Perception of empowerment among international students at the university
Putra Malaysia. International Journal of Business and Management, 8(23), 93-21.
Aldridge, M. (1989). Student questioning: A case for freshman academic empowerment. Research and
Teaching in Developmental Education, 5(2), 17-24.
Angelique, H. L. (2001). Linking the academy to the community through internships: A model of
service
learning,
student
empowerment,
and
transformative
education. Sociological
Practice, 3(1), 37-53.
Angelique, H. L., Reischl, T. M., & Davidson, W. S. (2002). Promoting political empowerment:
Evaluation of an intervention with university students. American Journal of Community
Psychology, 30(6), 815-833.
Apple, M.W., & Beane, J.A. (2007). Democratic schools: lessons in powerful education (2nd ed.).
Portsmouth, NH: Heinemann.
Ashcroft, L. (1987). Defusing "empowering": The what and the why. Language Arts, 64, 142-156.
Back, L. T. (2014). Empowerment of underrepresented racial/ethnic minority college students in the
United States: Developing and testing the college student empowerment scales for
racial/ethnic minorities. College of Science and Health Theses and Dissertations.
1093
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
Baird, J., Bracken, K., & Grierson, L. E. (2016). The relationship between perceived preceptor power use
and student empowerment during clerkship rotations: a study of hidden curriculum. Medical
Education, 50(7), 778-785.
Bakar, K. A., Ahmad, M., & Abdullah, M. N. (2011). The empowerment of postgraduate students in
Arabic. Procedia-Social and Behavioral Sciences, 18, 481-490.
Banks, J. A. (2013). The construction and historical development of multicultural education, 1962–
2012. Theory into Practice, 52(1), 73-82. doi: 10.1080/00405841.2013.795444
Banks, J. A., Cookson, P., Gay, G., Hawley, W. D., Irvine, J. J., Nieto, S., ... & Stephan, W. G. (2001).
Diversity within unity: Essential principles for teaching and learning in a multicultural
society. Phi Delta Kappan, 83(3), 196-203.
Barrow, R., & Milburn, G. (1990). A critical dictionary of educational concepts: An appraisal of selected ideas
and issues in educational theory and practice. New York: Teachers College.
Bass, R. V., & Good, J. W. (2004). Educare and educere: Is a balance possible in the educational
system?. The Educational Forum, 68(2), 161-168.
Bates, I. (1998). The 'empowerment' dimension in the GNVQ: A critical exploration of discourse,
pedagogic apparatus and school implementation. Evaluation & Research in Education, 12(1), 722.
Billington, R. (1997). Felsefeyi Yaşamak: Ahlak Düşüncesine Giriş (A. Yılmaz, Çev.). İstanbul: Ayrıntı
Boomer, G. (1982). Turning on the learning power: Introductory notes. In G. Boomer (Ed.), Negotiating
the curriculum: A teacher-student partnership (pp. 2-7). NSW, Australia: Ashton Scholastic.
Boyer Commission on Educating Undergraduates in the Research University for the Carnegie
Foundation for the Advancement of Teaching. (1998). Reinventing Undergraduate Education: A
Blueprint for America’s Research Universities. State University of New York.
Bridges, D. (2000). Back to the future: The higher education curriculum in the 21st century. Cambridge
Journal of Education, 30(1), 37-55.
Brooker, R., & Macdonald, D. (1999). Did we hear you?: Issues of student voice in a curriculum
innovation. Journal of Curriculum Studies, 31(1), 83-97.
Brooks, C. F., & Young, S. L. (2011). Are choice-making opportunities needed in the classroom? Using
self-determination
theory
to
consider
student
motivation
and
learner
empowerment. International Journal of Teaching and Learning in Higher Education, 23(1), 48-59.
Broom, C. (2015). Empowering students: Pedagogy that benefits educators and learners. Citizenship,
Social and Economics Education, 14(2), 79-86.
1094
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
Brunson, D. A., & Vogt, J. V. (1996). Empowering our students and ourselves: A liberal democratic
approach to the communication classroom. Communication Education, 45, 73-83.
Brunton, M., & Jeffrey, L. (2014). Identifying factors that influence the learner empowerment of
international students. International Journal of Intercultural Relations, 43, 321-334.
Cook-Sather, A. (2006). Sound, presence, and power: “student voice” in educational research and
reform. Curriculum Inquiry, 36(4), 359-390.
Craft, M. (1984). Education for diversity. In M. Craft (Ed.), Education and cultural Pluralism (pp. 5–26).
London and Philadelphia: Falmer Press.
Cremin, L. A. (1959). John Dewey and the progressive-education movement, 1915-1952. The School
Review, 67(2), 160-173.
Çakır, S. G. (2015a). Authoritative approach and student empowerment among university
students. Procedia-Social and Behavioral Sciences, 186, 151-154.
Çakır, S. G. (2015b). The effects of teacher immediacy and student burnout on empowerment and
resistance among Turkish pre-service teachers. Learning and Individual Differences, 40, 170-175.
Çakir, S. G., ve Erdogan, M. (2014). Öğrenen Güçlenmesi Ölçeğinin Uyarlanması: Geçerlik ve
Güvenirlik Çalışmaları. Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 11(25), 297307.
Dewey, J. (1903). Democracy in education. The Elementary School Reacher, 4(4), 193-204.
Dewey, J. (1959) My Pedagogical Creed, in: M. S. Dworkin (ed.), Dewey on Education (NewYork,
Teachers College Press).
Dewey, J. (2007). Deneyim ve Eğitim (S. Akıllı, Çev.). Ankara: ODTU Yayıncılık. (1938).
Dewing, J. (2008). Becoming and being active learners and creating active learning workplaces: the
value of active learning in practice development. International Practice Development in Nursing
And Healthcare, 273-294.
Diaz, A., Cochran, K., & Karlin, N. (2016). The influence of teacher power on English language
learners' self-perceptions of learner empowerment. College Teaching, 64(4), 158-167.
Fetterman, D. 2005. Empowerment Evaluation Principles in Practice: assessing levels of commitment.
In D. Fetterman & A. Wandersman (Eds.), Empowerment Evaluation: Principles in Practice.
New York: Guilford, pp. 42-72.
Finn, A. N., & Schrodt, P. (2012). Students' perceived understanding mediates the effects of teacher
clarity and nonverbal immediacy on learner empowerment. Communication Education, 61(2),
111-130.
1095
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
Freire, P. (2016). Ezilenlerin Pedagojisi (13. Basım) (D. Hattatoğlu, Çev.). Ankara: Ayrıntı (1968).
Frymier, A. B., Shulman, G. M., & Houser, M. (1996). The development of a learner empowerment
measure. Communication Education, 45(3), 181-199.
García García, M. E. (2013). What we learn in school: Cognitive and non-cognitive skills in the educational
production function (Unpublished doctoral dissertation). Columbia University, New York City,
New York.
Geng, S., Law, K. M., & Niu, B. (2019). Investigating self-directed learning and technology readiness in
blending learning environment. International Journal of Educational Technology in Higher
Education, 16(1), 17.
Giroux, H. A., & Penna, A. N. (1979). Social education in the classroom: The dynamics of the hidden
curriculum. Theory & Research in Social Education, 7(1), 21-42.
Giroux, H. (1988) Literacy and the Pedagogy of Voice and Political Empowerment, Educational
Theory, 38:1, pp. 61–75.
Goleman, D. (2002). Duygusal Zeka-Neden IQ'dan Daha Önemli (B. Seçkin Yüksel, Çev.). İstanbul: Varlık
(1997).
Güzeldereli, A. (2019). A Survey Study On Students’ Sense Of Empowerment İn An English Preparatory
Program At A State University (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Orta Doğu Teknik
Üniversitesi, Ankara, Türkiye.
Hackmann, D., Kenworthy, J., & Nibbelink, S. (1998). Student empowerment through student-led
conferences. Middle School Journal, 30(1), 35-39.
Heckman, J. J., & Rubinstein, Y. (2001). The Importance of Noncognitive Skills: Lessons from the GED
Testing Program. The American Economic Review, 91(2), 145-149.
Hains, B. J., & Smith, B. (2012). Student-centered course design: Empowering students to become selfdirected learners. Journal of Experiential Education, 35(2), 357-374.
Hanley, S. (1994). On constructivism.
Houser, M. L., & Frymier, A. B. (2009). The role of student characteristics and teacher behaviors in
students’ learner empowerment. Communication Education, 58(1), 35-53.
Husen, T., & Postlethwaite, T. N. (1994). The international encyclopedia of education (2nd ed.). Oxford:
Pergamon.
Huff, M. T., & McNown Johnson, M. (1998). Empowering students in a graduate-level social work
course. Journal of Social Work Education, 34(3), 375-385.
1096
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
Jagersma, J. (2010). Empowering Students as Active Participants in Curriculum Design and
Implementation. Online
Submission.
Erişim
Adresi:
https://files.eric.ed.gov/fulltext/ED514196.pdf
James, P. (1996). Learning to reflect: A story of empowerment. Teaching and Teacher Education, 12(1), 8197.
Jaramillo, J. A. (1996). Vygotsky's sociocultural theory and contributions to the development of
constructivist curricula. Education, 117(1), 133-141.
Johnson, B. (2005). Overcoming “doom and gloom”: Empowering students in courses on social
problems, injustice, and inequality. Teaching Sociology, 33(1), 44-58.
Kaya, Y. (2014). Öğretmen Adaylarinin Çokkültürlü Eğitim Hakkindaki Bilgi, Farkindalik ve
Yeterliliklerinin Belirlenmesi. Asya Öğretim Dergisi, 2(1), 102-115.
Kaur, N. (2014). Teacher-led initiatives in supporting learner empowerment among Malay tertiary
learners. Malaysian Journal of Learning and Instruction, 11, 101-126.
Kılıç, E. (2004). Status and importance of situated learning theory in education. Gazi Eğitim Fakültesi
Dergisi, 24(3), 307.
Kirk, C. M. (2012). Student Empowerment and Empowering Academic Settings. A Dissertation.
Kirk, C. M., Lewis, R. K., Brown, K., Karibo, B., & Park, E. (2016). The power of student empowerment:
Measuring classroom predictors and individual indicators. The Journal of Educational
Research, 109(6), 589-595.
Klieme, E., Hartig, J., & Rauch, D. (2008). The concept of competence in educational
contexts. Assessment of Competencies in Educational Contexts, 3, 22.
Knowles, M. S. (1975). Self-directed learning: A guide for learners and teachers. New York: Association
Press.
Kolb, D. A. (2014). Experiential learning: Experience as the source of learning and development. FT press.
Krause, K.,& H. Coates, H. (2008). Student engagement at university. Assessment and Evaluation in
Higher Education, 33(5), 493-505.
Kumar, M. (2006). Constructivist epistemology in action. The Journal of Educational Thought (JET)/Revue
de la Pensée Educative, 247-261.
Kurtz, P. (ed.) (1982) The Humanist Alternative (NewYork, Prometheus).
Lapan, R. T., Kardash, C. M., & Turner, S. (2002). Empowering students to become self-regulated
learners. Professional School Counseling, 5(4), 257.
1097
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
Lea, S. J., Stephenson, D., & Troy, J. (2003). Higher education students’ attitudes to student- centred
learning: beyond ‘educational bulimia’. Studies in Higher Education, 28(3), 321-334.
Ledbetter, A. M., & Finn, A. N. (2013). Teacher technology policies and online communication
apprehension as predictors of learner empowerment. Communication Education, 62(3), 301-317.
Lee, M. J., & McLoughlin, C. (2007). Teaching and learning in the Web 2.0 era: Empowering students
through learner-generated content. International journal of instructional technology and distance
learning, 4(10), 21-34.
Levin, B. (2000). Putting students at the centre in education reform. Journal of Educational Change, 1(2),
155-172.
Lincoln, N. D., Travers, C., Ackers, P., & Wilkinson, A. (2002). The meaning of empowerment: The
interdisciplinary etymology of a new management concept. International journal of management
reviews, 4(3), 271-290.
Luechauer, D. L., & Shulman, G. M. (1992, April). Moving from bureaucracy to empowerment: Shifting
paradigms to practice what we preach in class. Paper presented at the Annual Midwest Academy
of Management. Retrieved from https://eric.ed.gov/?id=ED360666
Mailloux, C. G. (2006). The extent to which students’ perceptions of faculties’ teaching strategies,
students’ context, and perceptions of learner empowerment predict perceptions of autonomy
in BSN students. Nurse Education Today, 26, 578–585.
Marsh, C.J. (2004). Key concepts for understanding (3rd ed.). Oxon: RoutledgeFalmer.
McGill, I., & Beaty, L. (2001). Action Learning: a guide for professional, management & educational
development. Psychology Press.
McQuillan, P. J. (1995). Knowing and Empowerment; or, Student Empowerment Gone Good. Paper presented
at the American Educational Research Association, San Francisco, CA. Abstract retrieved from
https://eric.ed.gov/?id=ED391786
McQuillan, P. J. (2005). Possibilities and pitfalls: A comparative analysis of student empowerment.
American Educational Research Journal, 42(4), 639-670.
Mezirow, J. (1991). Transformative Dimensions of Adult Learning. SanFrancisco: Jossey-Bass
Mhlolo, M. K., & Schafer, M. (2012). Towards empowering learners in a democratic mathematics
classroom: to what extent are teachers' listening orientations conducive to and respectful of
learners' thinking? Pythagoras, 33(2), 1-9.
Middleton, R. (2013). Active learning and leadership in an undergraduate curriculum: How effective is
it for student learning and transition to practice?. Nurse Education in Practice, 13(2), 83-88.
1098
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
Mitra, D. L. (2003). Student voice in school reform: Reframing student-teacher relationships. McGill
Journal of Education, 38(2), 289-304.
Mohaiyadin, N. M., Jaafar, M. A., Hassan, A., Jafri, A. R. & Azar, N. A. (2013). Undergraduate
accounting students’ perceptions of students’ empowerment and accounting technical skills:
Case in University Tenaga Nasional (Uniten), Malaysia, Social Sciences, 2(2), 39-47.
Monique, B. (1995). Self-regulated learning: Bridging the gap between metacognitive and
metamotivation theories. Educational Psychologist, 30(4), 195–200.
Newell, W. H. (1990). Interdisciplinary curriculum development. Issues in Interdisciplinary Studies, 8, 6986.
Ngussa, B. M., & Makewa, L. N. (2014). Student voice in curriculum change: A theoretical reasoning.
International Journal of Academic Research in Progressive Education and Development, 3(3), 23-37.
OECD.
(2018).
The
future
of
education
and
skills:
Education
2030.
Erişmi
Adresi:
https://www.oecd.org/education/2030/E2030 %20Position%20Paper%20(05.04.2018).pdf
OECD.
(2018).
The
Future
of
and
Education
Skills:
Education
2020.
Erişim
Adresi:
http://www.oecd.org/education/2030/E2030%20Position%20Paper%20(05.04.2018).pdf.
OECD.
(2020a). Curriculum
Overload: A
Way
Forward.
OECD
Publishing,
Paris, https://doi.org/10.1787/3081ceca-en.
OECD. (2020b). What Students Learn Matters: Towards a 21st Century Curriculum, OECD Publishing,
Paris, https://doi.org/10.1787/d86d4d9a-en.
Oliver-Hoyo, M., & Allen, D. (2005). Attitudinal effects of a student-centered active learning
environment. Chemical Education Research, 82(6), 944-949.
Paraskeva, J. M. (2011). Conflicts in curriculum theory: Challenging hegemonic epistemologies. Springer.
Pautasso M (2013). Ten Simple Rules for Writing a Literature Review. PLoS Comput Biol 9(7):
e1003149. Erişmi Adresi: https://doi.org/10.1371/journal.pcbi.1003149
Pushor, D. & Murphy, M.S. (2010). Problem-Based Curriculum. In C. Kridel (Ed.), Encyclopedia of
curriculum studies (pp.685-686). Thousand Oaks, California: Sage.
Rashid, T., & Asghar, H. M. (2016). Technology use, self-directed learning, student engagement and
academic performance: Examining the interrelations. Computers in Human Behavior, 63, 604-612.
Rapp, A., & Cena, F. (2014). Self-monitoring and technology: challenges and open issues in personal
informatics. In International Conference on Universal Access in Human-Computer Interaction (pp.
613-622). Springer, Cham.
1099
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
Robinson, H. A. (1994). The ethnography of empowerment: The transformative power of classroom interaction.
Washington, D.C. : Falmer.
Rugg, H., & Shumaker, A. (1928). Child-centered school: An appraisal of the new education. World Book
Company, New York.
Rychen, D. S., & Salganik, L. H. (2003). Highlights from the OECD Project Definition and Selection
Competencies: Theoretical and Conceptual Foundations (DeSeCo).
Sada-Gerges, W. (2015). College educational process, is it enough for empowering students in dealing
with new leadership challenges? Procedia-Social and Behavioral Sciences, 209, 447-454.
Schiro, M. (2012). Curriculum theory: Conflicting visions and enduring concerns. Sage.
Schrodt, P., Witt, P. L., Myers, S. A., Turman, P. D., Barton, M. H., & Jernberg, K. A. (2008). Learner
empowerment and teacher evaluations as functions of teacher power use in the college
classroom. Communication Education, 57(2), 180-200.
Schwab, J. (1983). The practical 4: Something for curriculum professors to do. Curriculum Inquiry, 13,
239–265.
Seeman, M. (1959). On the meaning of alienation. American Sociological Review, 24(6), 783-791.
Shor, I. (1987). Using Freire’s ideas is the classroom – how do we practice liberatory education? In I.
Shor (Ed.). Freire for the classroom: A sourcebook for liberatory teaching (pp. 1-7). Portsmouth:
Boynton/Cook Publishers.
Shor, I. (1992). Empowering education: Critical teaching for social change. Chicago: University of Chicago.
Shor, I. (1996). When students have power: Negotiating authority in a critical pedagogy. Chicago: University
of Chicago.
Schunk, D. H., & Ertmer, P. A. (2000). Self-regulation and academic learning. In M. Boekaerts, P. R.
Pintrich, & M. Zeidner (Eds), Handbook of self-regulation (pp. 631–649). San Diego, CA:
Academic Press.
Sumuer,
E.
(2018).
Factors
related
to
college
students’
self-directed
learning
with
technology. Australasian Journal of Educational Technology, 34(4), 29-43.
Sullivan, A. M. (2002). Student empowerment in a primary school classroom: A descriptive study.
(Unpublished doctoral thesis) Edith Cowan University, Perth, Australia.
Stein, D. (1998). Situated learning in adult education. ERIC Digest No. 195.
Stone, S. J. (1995). Empowering teachers, empowering students. Childhood Education, Annual Theme,
294-295.
1100
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
Tamim, R. M. (2018). Blended learning for learner empowerment: Voices from the Middle East. Journal
of Research on Technology in Education, 50(1), 70-83.
Türk Dil Kurumu. (2019). Türk Dil Kurumu Sözlükler. Erişim Adresi: https://sozluk.gov.tr/
Ün Açıkgöz, K. (2003). Etkili Öğrenme ve Öğretme (6. Baskı). İzmir: Eğitim Dünyası Yayınları.
Varış, F. (1978). Eğitimde Program Geliştirme Teori ve Teknikler. Ankara: Ankara Üniversitesi.
Weber, K. & Patterson, B. R. (2000). Student interest, empowerment, and motivation. Communication
Research Reports, 17, 22-29.
Wraga, W., & Hlebowitsh, P. (2003). Toward a renaissance in curriculum theory and development in
the USA. Journal of Curriculum Studies, 35(4), 425-437.
Yang, Y. T. C., & Chang, C. H. (2013). Empowering students through digital game authorship:
Enhancing concentration, critical thinking, and academic achievement. Computers &
Education, 68, 334-344.
Yıldırım, A. (2011). Eleştirel Pedagoji: Paulo Freire ve Ivan Illich’in Eğitim Anlayışı Üzerine (3.baskı).
Ankara: Anı Yayıncılık
Yıldırım, A. (1996). Disiplinlerarasi Öğretim Kavrami ve Programlar Açisindan Doğurduğu
Sonuçlar. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 12(12), 89-94.
You, J. W. (2016). The relationship among college students' psychological capital, learning
empowerment, and engagement. Learning and Individual Differences, 49, 17-24.
Zhu, M., & Bonk, C. J. (2019). Designing MOOCs to Facilitate Participant Self-Monitoring for SelfDirected Learning. Online Learning, 23(4), 106-134.
Zimmerman, M. A. (1990). Toward a theory of learned hopefulness: A structural model analysis of
participation and empowerment. Journal of Research in Personality, 24, 71-86.
Zimmerman, B. J. (2002). Becoming a self-regulated learner: An overview. Theory Into Practice, 4(2), 6470.
Zraa, W., Imran, S., Kavanagh, M. & Morgan, M. (2011). The relationships between students’ empowerment,
students’ performance, accounting course perceptions and classroom instruction in accounting. Paper
presented at the 15th International Business Research Conference, Sydney.
Extended Summary
An Analysis of Student Empowerment and Empowering Curricula
The 21st century is both an era of technology and knowledge and an era of uncertainty because
of the unprecedented changes. In this century, what is expected from schools is to prepare students for
technologies which are not developed yet, to jobs which don’t exist now and to problems which cannot
1101
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
be guessed now. In the last century, student-centered education philosophies and theories foresee
actualizing some of these qualities expected from individuals by empowering students. Accordingly,
the concepts of student empowerment and empowered student have been talked over.
The aim of this study is to review the theoretical background of student empowerment,
determine the key features of curricula which empower students, analyze how student empowerment
is studied in the literature and put forward suggestions to develop empowering curricula.
In this study the concepts of power, empowerment, student empowerment and their relation
to curriculum were investigated and presented in a synthesizing way. This study was designed as a
literature review and the ten steps suggested by Pautasso (2013) for review studies were followed in
this study.
The concept of empowerment was first used in the management field and then it was
transferred to psychology, sociology and education. It is possible to talk about three different concepts
of power in education. The first of these is called “power over” which means more powerful parties or
authorities use power over the others. The second one is called “power with” which suggests a shared
power. The last one is called “power to” which occurs when people feel the competence and
confidence to act independently. Among these three different concepts the last one describe the
situation in which someone is empowered.
Although the concept of empowerment was started to be used in education in the 1980s, its
roots go back to humanism, pragmatism and progressivism. Student empowerment can be considered
as a philosophy of education, a pedagogy, a developmental process, a right and a responsibility. As a
result, it can be defined as a higher level of student-centered education.
In literature, the concept of empowerment is used in two different ways which are “learner
empowerment” and “student empowerment”. Learner empowerment narrows down empowerment to
classroom level and focuses on classroom interactions and teaching whereas student empowerment
approaches the concept of empowerment from a broader perspective and extends the context to school
level. Additionally, the literature review reveals that studies on “student voice” also refers to student
empowerment. In these studies, the student voice refers not only students’ expressing their views but
also taking an active role in planning, implementing and evaluating their education and having the
power to direct change.
What is the opposite of student empowerment is student alienation. Student alienation is
defined as the most important problem which leads to a decrease in academic performance, and
negative attitude to learning and school. Students who are not empowered tend to have difficulty in
learning, tend to leave school, find their assignments meaningless, think their teachers are unfair,
consider their teachers responsible for their future and get involved in bullying at school.
1102
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
How an education philosophy defines power is directly related to how it defines education
and empowers students. The word “education” comes from two different Latin words which are
educare and educere. Though these two Latin words sound similar, they are very different in meaning.
While educare is close in meaning to “to train, to discipline, and to share”, educe means “to move
forward, to guide”. Educare is related to job training and curricula are shaped by the societies’ and
governments’ social and economic need. In this approach, certificates and diplomas which show the
qualifications of individuals are of high importance. In short, the educare approach focusses on the
qualifications which are required from people to find a decent job, on the other hand; for people to
advance in their jobs improve themselves educere is needed. When the literature on student
empowerment was reviewed, it is seen that student empowerment matches up with educere approach.
In this study, the literature review revealed that the key features of empowering curricula
were participation, affective dimension, problem orientation, case orientation, multi-culturalism,
dialogue, opposition to the traditional understanding, democracy, interdisciplinary approach and
action orientation. When these curriculum features are examined, it can be concluded that
empowering curricula have three interrelated dimensions, namely academic, social and political
empowerment. To empower learners academically, it is important to equip students with skills,
motivation and confidence to be successful academically. Academically empowered students set their
own goals, question the knowledge they gain, and curricula that empower students academically have
high standards. Social empowerment occurs when students feel safe and respected in the school and
classroom environment. Lastly, political empowerment occurs when students’ voice is heard as a
stakeholder.
The concept of learner empowerment has started to take place in studies mostly after the
1990s. It has especially been popular in the last decade though the number of studies in Turkish
literature is quite limited. Most of the studies examined in this study were conducted in higher
education and adopted a qualitative approach. Basing on this finding, it can be interpreted that student
empowerment expectation is higher in higher education. There are also studies conducted in primary
and secondary school levels though few in number.
As for scope, most of the studies are conducted at the classroom level and student
empowerment is mostly addressed in terms of teacher attitude and behavior and student-teacher
relationships. Studies that analyze the correlation between different teaching approaches/methods and
student empowerment are also common. Only few number of studies deal with curriculum, school
structure, school wide implementations and disadvantaged groups.
Theories and views on student empowerment show that empowerment has numerous positive
effects on students, education and teaching. The most important of these effects is motivation. In
1103
Şeref & Mızıkacı
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2020, Cilt 18, Sayı 2, 1075-1104
today’s world, all education levels, student-centered and interactive learning approaches have become
prominent, and these approaches aim to empower students. Adapting curricula to the fast changes
shows that there is more need for research and perspectives in the field of curriculum. Freire’s “a
person should be able to look at the world from a critical perspective and be able to act to change to
world” saying should be the basis of empowering curricula. Only in this way will students have the
power to interpret the knowledge presented to them and take responsibility for their actions.
1104