Academia.eduAcademia.edu

Mehmet Emin Elmaci 1908 Avusturya Boykotunda Liman Iscileri

Kebikeç /Sayı 5. 1997 -- 1908 AVUSTURYA BOYKOTUNDA '· LİMAN İŞÇİLEİ1 Mehmet Emin ELMACI 1 908 yılında Avusturya'nın, Meşru­ oluyordu. Birkaç gün sonra İstanbul'da, tiyet'in Bosna - Hersek'de de uy- bütün kayıkçı ve mavna cılar, Avusturya Osmanlı Devleti 'ne daha da yakınlaşacağını hamallar ise malları tşımaktan kaçınıyorlardı. gulanacak olması ile, bu bölgenin vapurlarından mal çıkarmayı red ediyor, hissetmesi nedeniyle, Bosna- Hersek'i kendi Liman işçileri, özellikle hamallar ve mmacıtar aracılığıyla boykot süresine�· büyük bir güç oluşturmuşlardı. Bu gelişmenin topraklarına katması, Osmanlı Devleti 'ni hazırlıksız yakalamıştı. Ancak önce Protesto gösterileriyle başlayan tepkiler, daha sonra arkasında yer alan İttihat ve Terakki Cemiyeti,_ yerini Avusturya'ya karşı büyük zararlar liman işç ilerinin uzun yıllar el lerinde � vrecek olan boykotaj uygulamasına bırakmıştı. Osmanlı ülkesinin dört bir tarafında büyük bir şiddetle uygulanmaya başlayan boykotajda en önemli nokta, Avusturya mallarının limanlara girişinde büyük katkıları olan liman işçilerinin boykotaja başlangıçtan itibaren destek vermeleri olmuştur. Osmanlı Devleti 'nin birçok bölgesinde, Avusturya boykotunun yönünü İttihat ve bul- undurduklan haklan son bir- iki yıl içinde -­ .kaybetmesi nedeniyle kendisine boyko! konusunda kesin destek verebilecek uygun bir_, · ortak bulmuştu. Hamal ve mavna loncaları, 1890' lı yıllarda Rıhtım şirketinin kurulmasıyla limanlardaki tekelci denetimlerini kaybetmeye başlamışlardı. 1906 yılında ise, durumlannda bazı iyileştimeler istemeleri nedeniyle yapılan Terakki Cemiyeti ile cemiyetin yayın organları anlaşma ile, hamallann özerkliği de tamamen organı olan Tanin, "limanlarımızda işlyerek Rıhtım şirketi ortaklanru ve yabancı tüccarları belirliyordu. İstanbul'da cemiyetin yayın ortadan kalkmıştı. il. Abdülhamit yönetimi, Osmanlı parasıyla zengin olan terakki eden yumuşatmak amacıyla liman loncalarını sıkı Avusturya vapur kumpanyalarına, bundan sonra bir küçük sandık bile vermeyelim"2 hamallar ile çatışma içine girmişti. Bu durum diyerek liman işçilerine bir boykot alanı açmış 1 Bu makale, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yakınçağ Anabilim Dalında Pro. Dr. Zeki Arıkan'ın bir denetim altına almaya çalışmış dolayısıyla da, liman loncalarının ittihatcılarla işbirliği yapmalarına neden olmuştu. 3 danışmanlığında gerçekleştirilen "Bosna- Hersek 'in 3 Avusturya tarafından ilhakı ve doğurduğu tepkiler sadi güçlerinin yanında, siyasi bir güce de sahiptiler. yararlanılarak hazırlanmıştır. nedeniyle de, (1908- 1912" başlıklı y ü k s e k lisans tezinden 2 Tanin, 27 Eylül 1324 (10 Ekim 1908). · Hamallar ve mavnacılar, Osmanlı Devleti'nde ikti­ Yaptıkları hizmetler ve aralarındaki güçlü dayanışma il. Abdülhamit'in bu son dönemlerine kadar saray tarafından devamlı korunmuşlardı. 1908 Avusturya Boykotu - Kebikeç ı Sayı 5. ı 997 - nemli bir tarih olan 1907 yılında ise, Rıhtım şirketi hamalların tüm denetim haklarını elinden alarak, çıkarttığı yönetmelikle yasadışı ücret alan 42 hamalı zorla limandan uzaklaştırmış ve limanları büyük ölçüde eline geçirmişti.4_1908 yılında Meşrutiyet' in ilan edilmesiyle devletin Rıhtım şirketine verdiği desteklerinin ortadan kalkmasıyl a, bu şirketin liman loncaları üzerindeki yetkileri de azalmaya başlamıştı. Meşrutiyet sonrası, daha önce işlerinden çıkartılmış olan 42 hamal zorla işe girmeye çalışmış, bunun yanında mavnacılar da çalışmalarını engelleyen yüzer doklar yerine yalnızca kendi mavnalarını kullanma direncini göstermişlerdi. Bu amaçla, Ağustos 1908' de Sirkeci' de yaptıkları büyük grev nedeniyle, hükümet zor kullanma yoluna da gidebilmişti. İşte Rıhtım şirketlerinin liman işçilerine Boykotajın etkisini yitirmeye başlaması üzerine, dizginleri tamamen eline geçiren İttihat ve Terakki Cemiyeti, boykotajı daha iyi örgütleyebilmek amacıyla yeni bir çalışmaya gitti. Genelde İttihatcılardan oluşan tüccarların katılımıyla ilk kez 3 Kasım 1908 yılında bir boykotaj sendikası oluşturuldu. 5 Kasım ayında boykotaj sendikalarının sayesinde artan boykotaj, Avusturya'yı iyice kuşkuya düşürmeye başlamıştı. Hatta, önemli Avusturya mağazalarından olan Orosdia Back şirketinin de sahibi olan Joseph Back'ın baş­ kanlığındaki İstanbul Avusturya Macaristan Ticaret Odası, kendi hükümetlerine Osmanlı liman işçilerinin boykota katılmasını şikayet etmişlerdi. Onlara göre, liman işçileri, bütün malları yükleyip boşaltmaya yasal olarak zorunluydular. Avusturya'nın boyun eğmeye başladığı bu dönemde, Bosna­ H ersek' in Avusturya tarafından ilhak edilmesini kullanarak, liman işçilerinin bu huzursuz ortamından yararlanan İttihat ve Terakki, hamal ve mavnacılarla yaptığı işbirliğini dışarıda Türk düşmanları için kullanırken, içeride ise hükümete karşı bir baskı aracı olarak görmeye başladı. Özellikle malların girişinin olması nedeniyle İstanbul, İzmir, Trabzon, Selanik, Beyrut ve Yaa gibi liman şehirlerinde başlayan Avusturya boyko t a j ı, liman işçilerinin ve d e m ir­ yollarındaki hamalların da büyük gayretiyle şiddetlenmeye başlamıştı. Ancak, Boykotajın Osmanlı tüccarlarına da zarar vermesi ve Avusturyalıların limanlarda hamallar ve mavnacıların boykota verdiği desteğe tepki göstermeleri sonucunda boykotaj, Ekim sonunda etkisini yitirmeye başladı. 4 · Donald Quataerı, Osmanlı Devleti '11de Avrııpa lkl/sadi Yayılımı ve Direniş (1881- 1908), Yurt Y., Ankara 1987, s. 98. bazen tehdit dolu politikaları, Osmanlı Devleti üzerinde etkili oldu ve 28 Kasım tarihinde Sadrazam Kamil Paşa, bütün gümrüklere bir genelge yollayarak, Avusturya-Macaristan eşyalarının gümrük limanlarına girişlerinde hiç bir engellemenin yapılmamasını istedi.6 Bu genelgeye rağmen Avusturya Hükümeti baskılarına devam etti. Olaya gerçekci bakdıkları için boykotajın hemen sona ermeyeceği düşüncesindeydiler. 1 A r a l ık t a r i h i n d e Vi y a n a ' d a k i O s ma n l ı elçiliğinden yollanan tezkerede, Avusturya Dısışleri Bakanlığı 'nın Avusturya mallarına karşı gümrük ve zabıta memurlarıyla, liman işçilerinin boykota katılarak, görevlerini kötüye 5 Quaıacrt, age, s. 107. Harb-i iktisadi Cemiyeti adı da verilen bu sendikadan etkilenen lzmir, Selanik ve Tara bzon şehirleri de aynı t arih lerde boykotaj cemiyetleri oluşturarak, hem boykotu merkezi bir yapıya bürün-dürmüş hem de gazetelerde yayınladıkları ilanlarla halkı Avusturya 'ya karşı boykota çağırmışlardı. 6 Başbakanlık Osmanlı Arşivi. Hariciye Nezareti Siyasi Kısım Evrakı (BOA. HR. SYS. 26611). Kebikeç /Sayı 5. 1997 OSYA: iÇi HAREKE TLERİ kullandıkları şikayeti ü zerine, Osmanlı elçisi verdiği yanıtta, gümrük hamallannın Osmanlı memuru sayılma sının yanlış olduğun u ve hamalların ücretle kendi hesaplarına çalışan esnalar olduğunu belirtmiş, daha sonra bu nedenle, hükümetin hamal ve mavnacılara hr etme yetkisinin olmadığını ancak, Avusturya vapurlarının kendi adamlarının çalışmasına engel olacak hamallara müdahale edilebile­ ceğini de eklemişti. 7 Bu ortamda, liman işçileri ile boykotaj sendikaları sadrazamın genelgesini kabul etmemişler ve boykotajda büyük direnç göstemeye devam etmişlerdi. O kadar i hamal ve mavnacılar Kasım sonla�ında genelgeye -uyarak, Avusturya vapurlarında çalışmak isteyen R u m a mele lerle çatışmaya bile --girişmişlerdi. 8 Rum amelelerin boykotun direncini kırma amacıyla gerçekleştirdikleri bu hareket, hamal ve mavnacılan tam tersi yönde etkileyerek, liman işçilerinin toplanarak boykota d a h a ş i d detle devama yemin etmelerine neden olmuştu. Hatta Üstüdar'daki bir makama abrikası sahipleri, bir manda arabasına H a y darpaşa'dan yükledikleri Avusturya şekerlerini Üsküdar iskelesine nakletmek için mavnacılara başvurmuşlar ancak mavnacılar, çuval başına bir lira verilse bile, b unu kesinlikle kabul etmeyeceklerini bildirmişlerdi. 9 Sadrazamın genelgesine karşı çı.an hamal ve mavnacılar hakkında gazetelerin de övgü dolu haberler yazmaya başlaması, lonca işçcilerini daha da güçlendirmi şti. Bu amaçla 4 A ralık tarihinde lonca işçileri, İstanbul'da büyük bir gösteri düzenlemiş ve boykota devam eden bütün hamallar tebrik edilerek, ardından BOA . HR. SYS. Ahenk, 4 Kanunevvel 1908. Sabah, 2 Kanunevvel 1908. I İttihat ve Tera kki Cemiyet i ile gazete matbaalarına gidilmiş ve boyk ota bütün �üçleriyle devam edileceği belitilmişti.14 . Ittıhat ve Terakki Cemiyeti'nin liman işçılen �rafından ziyaret edilmesi, liman işçıleririn Ittihat ve Terakki Cemiyeti ve boyko taj sendikası ile olan işbirliğine e önmli bir kanıt oaydı. İzmir'de de 7 Aralık arihide lia gelen Avusya Lloyd Kumpanysı'nın11 Hunna vapuunun yükünü oşaltmayn Müslman ve Rum hamallar, sabah toplanarak y e m ın etmişler ve Avusturya vapurlarına yanaşma­ yacaklarını bildirerek12, İstanbul' daki meslekdaşlanna destek vermişlerdi. Bütün bölgelerde liman işçilerinin boykotaja devam etme kararı almaları ve yaptıkları gösterilerde şiddet kullanmaları, Avusturya elçisi Pallavicini'nin Babıali'yc şikayetine yol açmıştı. Bu otamda özellikle bölge valilerinin, merkezin emirleri nedeniyle liman işçileriyle sürtüşmeleri artmıştı. tık hükümet liman işçileriyle gizli bir savaşa girişmişti. Kamil Paşa, Lloyd Kumpanysı'a kendi personeli ile mallarını oalta imknım vermişti ama kendisine Zaptiye ı 'earcti'ndn verilen raporda, bu karaı ın hamallar ile çatışmaya neden olabileceğind en bah­ ü de, sedilmişti. Aynca Lloyd acentası müdür oa özellikle Kürt kamallara karşı .orun ıo idam, 5 Knunevvel 108_ t nedeniyle ı fzla r ıı Lloyd Kumpanyası, oyko Boykotun b la5ındn gören Austuya şirketiydinlı lına al mu�eyn hemen sonra hiç bir Osm m �ıa nedenle, Vıyaa !ı�a Lloyd vapur şirketi bu o r ı dolayı 1 �5 mıl)on n otajı boyk ve ş urmu bşv çs 11 dzel mun duru , terek gördükleini belir .. u 12 ikda 11 Kanuevvel 10 alln m, 26611. E . da d. ıek İ olay olmu v balkın zmir'de büyük olan fesler malı ya stur Avu iklc zcll · o - 1 e, vermcsıy • şn.l. rak yı rtılo ya başlardan çıkartıla 151 �-- Kebikeç ı Sayı 5.1997 1908 Avusturya Boykotu - - gü vencesi olmadan kendi hamallarını çalıştıramayacağını belirtmişti.13 Osmanlı limanlarındaki hamallar, Avrupalı ticaret şirketleri tarafından önlerinde engel olarak görülüyorlardı. Bunları örgütleyen loncaların tekelinin de ticarette örgütlenme bozukluklarına neden olduğu ve yerli sanayinin uygulamaktaydılar. B u nedenle, boykotu delebilmek amacıyla liman işçileri nezdinde birçok teşebbüstde bulunuyordu. Tüccarlar Trieste şehrinden gelen Avusturya mallarını ülkeye sokabilmek için önce Atina'ya yolluyor, daha sonra buradan Yunan ve İtalyan vapur­ 1 gelişmesini engellediği de belirtiliyordu. Lonca kethüdalarına verilen rüşvet zorunluluğundan larıyla tekrar İstanbul ve İzmir limanlarına hamalları "sürekli tehlike kaynağı, saray mavnacıların uyanıklığıyla tüccarların bu / da şikayet eden İstanbul' daki Avrupalılar, Kürt i1 Liman işçileri, başlangıçtan bu yana Avusturya malı getiren bütün vapurlara boykot ) çetesinin her an kullanabileceği bir silah"14 olarak görüyorlardı. Bu düşmanlık Aralık başlarında boykotajla ilgili olarak araştırma yapmak için İstanbul'a getirmeye çalışıyorlardı. Ancak, hamal ve çabası, Yunan ve İtalyan vapurlarına boykot uygulanması dışında bir işe yaramamıştı. Y ine İsta n b u l'a T r i e s te'd e n gelen Montegro adlı bir İtalyan vapurunun yükü gelen Neue Fraya Presse adlı Avusturya arasında Osmanlı tüccarlarına ait 17 sandık gazetesi muhabirinde de görülmekteydi. Avusurya malının, İtalyan mallarıyla birlikte Muhabir sırasıyla Kamil Paşa, Hariciye Nazın rıhtıma çıkartılmak i stenmesi, h a mallar Hüseyin Hilmi Paşa15 ve Zaptiye Nazın Sami tarafından farkedilmiş ve boykotun örgüt­ Paşa ile görüşüp hükümetin boykotajda lenmesinde önemli yeri olan hamallar kolbaşısı ilgisinini olmadığı yanıtını alınca, en sonunda Kürt Ali, İtalyan vapur acentaları n ı da boykotun suçlusu olarak cahil bir Kürt olan hamal kethüdası Kürt Ali'yi bulmuştu. Kürt Ali uyararak malları tekrar vapura yükletmişti. ı? Bazı tüccarlar ise liman ve demiryolu ona; "Eğer bizi sizin için çalışır zannederseniz i şçilerini k andırma y o l u n a g itmi şlerdi. size deli derim. Biz mallarınızı çıkartmamak İstanbul 'a Kasım başlarında şeker tüccarı için yemin ettik. Kamil Paşa bizi Galata İntipa adına gelen dört vagon Avusturya Köprüsü'ne ast.rsa yine de mallarınıza el şekeri, tütün g ü m r ü ğ ü h a mmallarınca sürmeyeceğiz efendilerinize böyle söyleyin" çıkartılmıştı. Şekerlerin Avusturya malı deyince muhabir de "işte bu adar dolaştıktan sonra bütiin bunlardan sorumlu adamı bul­ olduğunu daha sonra anlayan hamallar, ikdam gazetesine yazdıkları mektupta, taciri n dum. Vaktiyle Todori isminde birini kendilerini Avusturya postasının yalnızca demir bastonla öldürmüş, cahil bir Kürt"16 diyerek teşhisini koymuştu. 13 İkdam, çarşamba günleri geldiği için şekerlerin Avusturya malı olmadığı yalanıyla kan­ d ırdığından dol ayı, malları yan lışlıkla 12 Kanuncvvel 1908. 14 Quataert, age, s. çıkarttıklarını belirtmişlerdi.18 Bir diğer ilginç kandırmaca da yine Kasım 9 1. 15 Hüseyin Hilmi Paşa daha sonra Kamil Paşa'nın yerine sonlarında yaşanmıştı. İstanbul' da Mamulat-ı sadrazam olacak ve Osmanlı Avusturya görüşmelerinin Osman iye mağazası s a h i b i olana Leon sonunda Bosna-Hersek'i Avusturya'ya 2,5 milyon Osmanlı lirası karşılığı bırakan ve boykotun da sona ermesini sağlayan protokolü imzalayacaktır. ı6 Jııilıaı ve Terakki, 12 Kanunevvel 1908. Papazyan Eendi adına, Avusurya' dan trenle ı7 ıs İkdam, İkdam, 26 Teşrinsani 1908. 18 Tcşrinsani 1908. 158 - - Kebikeç /Sayı 5. 1997 DOSYA: İŞÇi HARE KETLERİ gelen 170 adet çini soba, tacirin ha mallara bu malların Almanya'dan geldi ğini ve Meclis-i Meb u s an 'a a i t o l d u ğ un u söy le m e siyle gümrü ğe çık artılmıştı. Ancak daha son ra sobala rın Avusturya malı olduğunu anl ayan ELAer tarafindan desteklenen liman işçileri taraından da uy gulanıyo r du. Lim an İşçilerinin bu kararlılıklan, bazen sertlik yanlısı olaylan da beraberin de getiriyo rdu. Özellikle bu sertliğin azlaca hissedildiği Trabzon 'da gümrüklerde şu maDanu çıka1ayım François - Aman kıJlun olayım Ali lıa mıisade buyurunuz da Hayır olmaz. Evvelden aklın ,,edeydi? a ona... yap bi kalbini ·netin u ğına, yalvaraca Şimdi Ali lıa'ya li ğa - Kalem, 30 Kanun-ı evvel 1324 hamallar, mallan ite bırakaak nıagaya taşımaktan vazgeçmişlerdi. 19 Hamal ve mavnacı1 ar sarazanım gene 1gesine uymamakta kararlıy dı1 ar. Bu kararlılık bütün Osmanlı limanların d a 'I tt'ı hatcı 1 ar 19 Sabah, 28 Teşrinsani 1908. tüccarlan gizlice izliyerek, Avustuya lı alan tüccarları uyaran boykot sendikasının casus. ları ortalarda dolaşıyordu. Trabzon valisi ve Beled ıye Baş k anı İttihatcıların baskı ı it da olduklanndan, s s e rt likleri h a ı alla rın ve nı a v a ların n ın d a sonlar ayı Aralık d u. . or önl ene mıy �� � ı9 -� Kebik ç ı Sayı 5. ı 997 1908 Avusturya Boykotu - - Trabzon' da Avustmya ticarethanelerinden birisi adına gelen ve gümrükten boykotajcılar tarafından çıkaıtılınayan 6 adet paket, ertesi gün tekrar vapura gönderilmek üzere gümrük civarında Kahveci Kamil'in kahvesin e götürülmüştü. Ama Boykotaj sendikasının ihtarı üzerine, bu mallara boykot yapılmasına son verilince, ticarethane memuru bir hamal tutarak mallarını mağazaya taşımaya başlamıştı. Bu sırada yolları mavnacı esnafından Katipoğlu Yusuf ve bir arkadaşı tarafından tüccrlar tarafından kandırılmaları da tepki çek­ miyor değildi, ama yine de istediklerini kaba kuvvetle elde etmeyi başarıyorlardı. Öneğin Avusturya vapurlarına çalışmaya giden bazı kayıkça ve mavnacılar hamalların kendilerine z o r k u l l a n m a ları nedeniyle B o ykotaj Sendikası'na giderek boykota uyacaklarına dair yemin etmişlerdi.21 Aralık ayı, liman işçilerinin boykotu en yoğun uyguladıkları ay olmuştu. Lloyd Kumpanyası 'nın Hungaria vapurunun, 1 1 kesilerek ellerinden mallar alınmış ve üzerine Aralık tarihinde istanbul'da hamalların boykot gaz dökülerek yakılmıştı. Avustury a'nın uygulaması nedeniyle, bir gün sonra liman Trabzon konsolosunun şikayeti üzerine bu işçilerinin alkışlarıyla geri gitmesi22 13 Aralık kişiler sevk tarihinde ise içinde tuhaiye eşyası yüklü Alga Artık limanlarda devletin azalan yetkisinin tamadan, Bulgaristan' ın Yama şehrine gitmek yerini ittihat ve Terakki Cemiyeti ile özdeş­ zorunda kalması23, her iki devleti de bu konuda leşerek, yeni bir kimlik kazanan hamallar ve yeni çareler aramaya itti. yakalanmış ve adliyeye adlı Avusturya vapurunun yükünü boşal­ edilmişlerdi.20 mavnacılar almaya başlamıştı. Hükümet ile Bu nedenle zarara uğrayan iki devlet, 14 liman işçileri arasındaki soğuk savaş devam Aralık tarihinde Bosna- Hersek konusunda ikili ederken, Dahiliye Nazırı Hüseyin Hilmi Paşa 5 görüşmelere başlamak zorunda kaldı.24 İki Aralık tarihinde Osmanlı hamallarının yerine devletin görüşmelere başlaması, boykotajı Almanya, İtalya ve diğer Avrupa ülkelerinden zayılatmıştı ancak, hamal ve mavnacılar hala işçi getireceğini acıkladı. Bu karar, bir gün boykotta direniyorlardı. Çünkü henüz haklarını ön eki, hamalların sadrazamın genelgesine geri alamamışlardı. Selamet-i Umumiye uymayacaklarını belirtmelerine karşı bir Kulübü de Sirkeci gümrüğüne giderek liman tepkiydi. Hükümet ile liman işçileri artık karşı işçileıine gösterdikleri bu fedekarlıktan dolayı, teşekkürlerini sunmuşlardı. 25 Hamal ve karşıyaydılar. Liman işçileri, uzun yıllar önce kabybetmeye başladıkları haklarını tekrar ele geçirmek için Bosna- Hersek' in ilhakı gibi önemli bir dayanak noktası bulmuş v e boykotajı hükümete ve yabancı rıhtım şirketlerine karşı büyük bir koz olarak elleıinde tutmuşlardı. Hamal ve mavnacı ların boykota jdaki etkilerinin üst düzeyde olmasının bir diğer nedeni de özellikle tüccarların oluşturduğu Boykot aj Sendika sı ile birlikte hareket mavnacıların bu dirençlerine destek olan İttihat ve Terakki Cemiyeti üyeleri ise, Bosna21 22 23 24 Ta11i11, Sa balı, 9 Kanuncvvel l 908. 13 Kanuncvvel l 908. ikdam, 14 Sabalı, Kanuncvvc l 1 908. 16 Kamıncvvcl 1908. Avusturya daha önce boykotaj bitmeden görüşmelere başlama niyetinde değildi. Osmanlı Hiik ümeti ise, devamlı olarak görüşmelere başlanırsa boykotajın sona ereceğinin bildiriyordu. Bu nedenle Avusturya'nııı görüşmelere emeleıiydi. Ancak kişisel davranmalan ve bazı başlaması boykotajdan g"'rdüğii zararlar nedeniyle, ıo 25 BOA. HR. SYS. 26611. politikasındaki büyük değişikliği göstermekteydi. Ta11i11, 1 O Kanunsani 1909. Kebikeç /Say ı 5. 1997 DOSYA: İŞÇİ HAREKE TLERİ Hersek'in ellerinden çıktığını baştan beri kabul etm işle r d i ve y a l nızca ta vizat koparma amacındaydılar. Hamallar, iki devlet arasında görüşmelere devam edildiği sırada, boykotaj sayesinde kazandıkları güç nedeniyle gerçek niyetleri ni ortaya çıkarmaya başladılar. 28 Aralık trihinde sadrazama verdikleri dilekçeyle 1907 yılında işten ç ı k a rı l a n 4 2 hamalın tekrar işe alın m a l a r ı n ı i s t e d i ler. 26 Ancak oluml u karşılanmayan bu istek, boykotaj konusunda ELMACI Bu dönemde, Neue Fraya Press e gazetesi muhabiri boykot konusunda, sendi ka üyeleriyle görüşürken içeri Kürt Ali girmiş ve en yetkili ağızdan anlaşma, Mecliste onayl anıncaya kadar liman işçile rinin boyko ta devam edeceklerini belirtilmişti.3° Cemiyet gerçek te boykotu bitirmeye razıydı ancak hamallann ikna edilmesini istiyordu. Cemiyet üyelerinin bu kararında, çoğunluk üyelerinin tüccar o lması nedeniyl e boykotu n bitmesin i istemelerine rağmen, hamallann eski haklannı ters etki yaratmaması için mahkemelerin elde emelerine destek vermeleri önemli bir yer kararına bırakıldı. Bu şekilde, henüz yeni bir tutuyordu. kazanç elde edemeyen hamal ve mavnacılar Şubat ayı içinde sadrazamın emriyle boykota devam ediyorlardı. Rüsumat Emini Raif Paşa'nın, mavnacı ve göre; Avusturya ile Osmanlı Devleti, Bosna­ yapılan boykotaja lüzum kalmadığının 16 Ocak tarihli gazetelerde çıkan haberlere hamal esnaı ile görüşerek, Asturya mallına Hersek h a k k ı n d a k es i n b i r anlaşmaya belirtmesine rağmen, liman işçileri hem vaı11şlardı.27 Bosna-Hersek konusu çözüm­ boykota devam edeceklerini hem de Avus­ len m i ş ti ancak turya'dan alınacak tavizattan kendilerine b o y k o taj hala devam verilmek istenen payı da kabul etmiyeceklerini bildirmişlerdi.31 Sadrazam Kamil Paşa da etmekteydi. Avusturya görüşmelere başlarsa boykotun sona ereceğini hesaplamıştı ama, hamalları yumuşatmak amacıyla, Ocak ayı sonlarında rıhtım şirketleriyle başlattığı anlaşmaya varmalarına rağmen boykotun devamını görmeleri onları epey kızdırmıştı. Bu � görüşmelerin sonunda, 7 Şubat tarihinde d a önce işten çıkartılan 42 hamalı tekrar ışe sırada, İstanbul Boykotaj Sendikası 24 Ocak tarihli telgrafında "Milleti memnun edebilecek . aldırmayı başarmıştı.32 • nck hamallar, Kürt Ali'nin önderlığınde hala boykotaja devam emeye kararlıydılar. Bu bir po tokolün imza ve teati ol duğun u, nıatbııat-ı Osmaniye resmen ilan edinceye kadar boykot devam edecektir"28 derken aynı ş dönemlerde hamalların istekleri yavma yavaş memn un yerine getiriliyordu ancak, dmdan Mavnacı!�. olmayan bir grup bulunmaktaydı: Y�.re s p lı önem da otaj boyk de ekten Gerç . nın ükseltil­ tlen olan mavnacılar hem ücre v m ncı yaba de hem orlar �vna � mesini istiy , eskı tekelcı mavnacı1arı nhtundan çıkartarak amaçlıyorlardı. Bu durumlarına dönmeyi gün liman işçileri, oluşurdukları bir komite ile Meb usan Meclisi 'nin önüne gitmişler ve hükü metin emirlerin e rağmen itilaname, Mebusan Meclisi 'nden geçene kadar boykotaja �r de vam edeceklerini bildimlişlerdi.29 26 Quataert, age, s. 100. lü 27 itıilıat ' 16 Kanunevvcl 1 908. Anlaşma protoko , rilir onay lanmak için A vus turya-Ma carıst ·· de , an •a gon · . .. ve bir ay süren görüşme sonucunda, Macar Meclısı ın karş ı gelm esine rağmen onaylan ar ak Türkıye ye � Mcbusan M eclisi'nin imzası için getirilir. 28 Alıe11k, 26 Kanunsani 1909. 29 itıilıat, 26 Kanunsani 1 909. · � 1909. 30 ikdam, 21 Kanu nsani 1909. at Şub 31 ikdam, 5 age, 32 Qua taert, s. 1 1O. ��-161 Kebikeç /Sayı 5.1997 -- 1908 nedenle hamalların, durumları iyileştirilmiş ol­ sa bile, boykotajda devamlılık göstermeleri, başlangıçtan beri ortak davrandıkları mav­ nacılara verdikleri desteği de ortaya çıkart­ Avusturya Boykotu Rı htım şirketi ve Avrupalı şirketler m a vnacıların bu i s t e k l e r in i ç o k aşırı buluyorlardı ancak, istekleri kabul edilmezse mavnacıların kaba güçle de olsa istediklerini maktaydı. Kürt Ali ise bu konuda sorulan mutlaka elde edeceklerini çok iyi biliyorlardı. sorulara verdiği yanıtlarda, mavnacılarla Mavnacıların, beklenen kaba güce baş­ ilgisinin olmadığını sert bir şekilde belirtmişti. maları üzerine yabancı şirketler, mavnalarını Hamalların lideri Kürt Ali 'nin bu sıralarda teslim etmek zorunda kalmışlardı. Lloyd başı yolsuzlukla derde girmişti. Gazetelere kumpanyası da zaten beş ay süren boykot verilen ilanlrda Kürt Ali, Hamal esnaı üyeleri nedeniyle büyük zararlara uğramıştı ve artık tarafından suçlanmaktaydı. Buna göre; Kürt uğraşacak gücü kalmadığı için mavnacıların Ali, hamal esnafının boykotta gösterdiği isteklerini kabul ederek, kendi mavnaları yerine gayrete ödül olarak, hamal esnafı adına para mavna esnafının mavnalarını kullanacağını toplamaktaydı. Ancak, loncanın yapmış olduğu belirtmişti. araştırmada, hamal esnafının bu olaydan Limandaki yabancı, özellikle Dalmaçyalı haberdar olmadığının anlaşılması, hamal esnaı mavnacıların da görevlerine son verilmesiyle lonca odasına kayıtlı üç ustabaşının, Kürt Ali 'yi kendi şahsi çıkarını düşünmekle suçlamasına neden olmuştu.33 13 Mart 1909 tarihinde mavnacılar da boykota son vermişler ve beş ay boyunca Bosna­ H e r se k' i n Avusturya tarafından ilhak Osmanlı Avusturya protokolünün, 26 Şubat edilmesini kullanarak, haklarını geri alma 1909 tarihinde Mebusan Meclisi 'nden geçmesi politikasını başarıyla tamamlamışlardı. sadrazam boykotajında önemli yer tutan hamal ve ve son imzaların atılması üzerine, yeni Hüseyin Hilmi Paşa hamallarla Ekim ayından başlayan Avusturya görüşerek, boykotun sona erdirilmesini mavnacılar önceden kaybettikleri tekellerini istemişti. İttihat ve Terakki Cemiyeti üyeleri de boykotu kullanarak kısa aralıklarla olsa da 27 Şubat 1909 tarihinde işbaşı yapmışlar ve Avusturya tekrar ele geçirmişlerdi. H ü k ü m et, bu bu yönde görüş bildirince, hamallar mallarını boşaltmaya başlamışlardı. Hamalların boykotu sona ermişti ancak mavnacılar hala boykota devam ederek direnmekteydiler. Lloyd kumpanyasının 18 tane mavnası olduğu için kendi mallarını bu mavnalarla karaya çıkarmasından da rahatsız olan mavnacılar, yabancı şirketlerin mav­ nalarını da kendi esnalarına katabilmek için boykota devam edeceklerini bildirmişler ve önceden 60 kuruşa kiralanan mavnalara 70, 25 kuruşa kiralanan salapuryalara da ücret istemişlerdi.34 33 İkdam, 20/ Şubat 1909. 34 ikdam, 4 Mart 1909. 30 kuruş başarılarında liman işçilerine Avusturya' dan tavizat alabilmek için, gerekli desteği vermişti ancak, liman esnafının tekelinin olumsuz­ luklarının da arkındaydı. Bu amaçla, 1909 May ı s ı n d a boykotajd a n h e m e n sonra hamalların gücünü kısıtlayan bazı kararları da alabilmişti. Yine de boykotun hakim olduğu bu kısa dönem liman işçilerinin zareriyle sona ermişti.