Kebikeç /Sayı 5. 1997 --
1908 AVUSTURYA BOYKOTUNDA
'·
LİMAN İŞÇİLEİ1
Mehmet Emin ELMACI
1
908 yılında Avusturya'nın, Meşru
oluyordu. Birkaç gün sonra İstanbul'da,
tiyet'in Bosna - Hersek'de de uy-
bütün kayıkçı ve mavna cılar, Avusturya
Osmanlı Devleti 'ne daha da yakınlaşacağını
hamallar ise malları tşımaktan kaçınıyorlardı.
gulanacak olması ile, bu bölgenin
vapurlarından mal çıkarmayı red ediyor,
hissetmesi nedeniyle, Bosna- Hersek'i kendi
Liman işçileri, özellikle hamallar ve
mmacıtar aracılığıyla boykot süresine�·
büyük bir güç oluşturmuşlardı. Bu gelişmenin
topraklarına katması, Osmanlı Devleti 'ni
hazırlıksız yakalamıştı. Ancak önce Protesto
gösterileriyle başlayan tepkiler, daha sonra
arkasında yer alan İttihat ve Terakki Cemiyeti,_
yerini Avusturya'ya karşı büyük zararlar
liman işç ilerinin uzun yıllar el lerinde
�
vrecek olan boykotaj uygulamasına bırakmıştı.
Osmanlı ülkesinin dört bir tarafında büyük bir
şiddetle uygulanmaya başlayan boykotajda
en önemli nokta, Avusturya mallarının
limanlara girişinde büyük katkıları olan liman
işçilerinin boykotaja başlangıçtan itibaren
destek vermeleri olmuştur.
Osmanlı Devleti 'nin birçok bölgesinde,
Avusturya boykotunun yönünü İttihat ve
bul- undurduklan haklan son bir- iki yıl içinde -
.kaybetmesi nedeniyle kendisine boyko!
konusunda kesin destek verebilecek uygun bir_,
·
ortak bulmuştu.
Hamal ve mavna loncaları, 1890' lı yıllarda
Rıhtım şirketinin kurulmasıyla limanlardaki
tekelci
denetimlerini
kaybetmeye
başlamışlardı. 1906 yılında ise, durumlannda
bazı iyileştimeler istemeleri nedeniyle yapılan
Terakki Cemiyeti ile cemiyetin yayın organları
anlaşma ile, hamallann özerkliği de tamamen
organı olan Tanin, "limanlarımızda işlyerek
Rıhtım şirketi ortaklanru ve yabancı tüccarları
belirliyordu. İstanbul'da cemiyetin yayın
ortadan kalkmıştı. il. Abdülhamit yönetimi,
Osmanlı parasıyla zengin olan terakki eden
yumuşatmak amacıyla liman loncalarını sıkı
Avusturya vapur kumpanyalarına, bundan
sonra bir küçük sandık bile vermeyelim"2
hamallar ile çatışma içine girmişti. Bu durum
diyerek liman işçilerine bir boykot alanı açmış
1 Bu makale, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Yakınçağ Anabilim Dalında Pro. Dr. Zeki Arıkan'ın
bir denetim altına almaya çalışmış dolayısıyla
da, liman loncalarının ittihatcılarla işbirliği
yapmalarına neden olmuştu. 3
danışmanlığında gerçekleştirilen "Bosna- Hersek 'in
3
Avusturya tarafından ilhakı ve doğurduğu tepkiler
sadi güçlerinin yanında, siyasi bir güce de sahiptiler.
yararlanılarak hazırlanmıştır.
nedeniyle de,
(1908- 1912" başlıklı y ü k s e k lisans tezinden
2
Tanin, 27 Eylül 1324 (10 Ekim 1908).
·
Hamallar ve mavnacılar, Osmanlı Devleti'nde ikti
Yaptıkları hizmetler ve aralarındaki güçlü dayanışma
il. Abdülhamit'in bu son dönemlerine
kadar saray tarafından devamlı korunmuşlardı.
1908 Avusturya Boykotu
-
Kebikeç ı Sayı 5. ı 997 -
nemli bir tarih olan 1907 yılında ise, Rıhtım
şirketi hamalların tüm denetim haklarını elinden
alarak, çıkarttığı yönetmelikle yasadışı ücret
alan 42 hamalı zorla limandan uzaklaştırmış ve
limanları büyük ölçüde eline geçirmişti.4_1908
yılında Meşrutiyet' in ilan edilmesiyle devletin
Rıhtım şirketine verdiği desteklerinin ortadan
kalkmasıyl a, bu şirketin liman loncaları
üzerindeki yetkileri de azalmaya başlamıştı.
Meşrutiyet sonrası, daha önce işlerinden
çıkartılmış olan 42 hamal zorla işe girmeye
çalışmış, bunun yanında mavnacılar da
çalışmalarını engelleyen yüzer doklar yerine
yalnızca kendi mavnalarını kullanma direncini
göstermişlerdi. Bu amaçla, Ağustos 1908' de
Sirkeci' de yaptıkları büyük grev nedeniyle,
hükümet zor kullanma yoluna da gidebilmişti.
İşte Rıhtım şirketlerinin liman işçilerine
Boykotajın etkisini yitirmeye başlaması
üzerine, dizginleri tamamen eline geçiren
İttihat ve Terakki Cemiyeti, boykotajı daha iyi
örgütleyebilmek amacıyla yeni bir çalışmaya
gitti. Genelde İttihatcılardan oluşan tüccarların
katılımıyla ilk kez 3 Kasım 1908 yılında bir
boykotaj sendikası oluşturuldu. 5
Kasım ayında boykotaj sendikalarının
sayesinde artan boykotaj, Avusturya'yı iyice
kuşkuya düşürmeye başlamıştı. Hatta, önemli
Avusturya mağazalarından olan Orosdia Back
şirketinin de sahibi olan Joseph Back'ın baş
kanlığındaki İstanbul Avusturya Macaristan
Ticaret Odası, kendi hükümetlerine Osmanlı
liman işçilerinin boykota katılmasını şikayet
etmişlerdi. Onlara göre, liman işçileri, bütün
malları yükleyip boşaltmaya yasal olarak
zorunluydular.
Avusturya'nın
boyun eğmeye başladığı bu dönemde, Bosna
H ersek' in Avusturya tarafından ilhak
edilmesini kullanarak, liman işçilerinin bu
huzursuz ortamından yararlanan İttihat ve
Terakki, hamal ve mavnacılarla yaptığı
işbirliğini dışarıda Türk düşmanları için
kullanırken, içeride ise hükümete karşı bir
baskı aracı olarak görmeye başladı. Özellikle
malların girişinin olması nedeniyle İstanbul,
İzmir, Trabzon, Selanik, Beyrut ve Yaa gibi
liman şehirlerinde başlayan Avusturya
boyko t a j ı, liman işçilerinin ve d e m ir
yollarındaki hamalların da büyük gayretiyle
şiddetlenmeye başlamıştı.
Ancak, Boykotajın Osmanlı tüccarlarına da
zarar vermesi ve Avusturyalıların limanlarda
hamallar ve mavnacıların boykota verdiği
desteğe tepki göstermeleri sonucunda
boykotaj, Ekim sonunda etkisini yitirmeye
başladı.
4
·
Donald Quataerı, Osmanlı Devleti '11de
Avrııpa
lkl/sadi Yayılımı ve Direniş (1881- 1908), Yurt Y.,
Ankara 1987, s. 98.
bazen
tehdit
dolu
politikaları, Osmanlı Devleti üzerinde etkili oldu
ve 28 Kasım tarihinde Sadrazam Kamil Paşa,
bütün gümrüklere bir genelge yollayarak,
Avusturya-Macaristan eşyalarının gümrük
limanlarına girişlerinde hiç bir engellemenin
yapılmamasını istedi.6 Bu genelgeye rağmen
Avusturya Hükümeti baskılarına devam etti.
Olaya gerçekci bakdıkları için boykotajın
hemen sona ermeyeceği düşüncesindeydiler. 1
A r a l ık t a r i h i n d e Vi y a n a ' d a k i O s ma n l ı
elçiliğinden yollanan tezkerede, Avusturya
Dısışleri Bakanlığı 'nın Avusturya mallarına
karşı gümrük ve zabıta memurlarıyla, liman
işçilerinin boykota katılarak, görevlerini kötüye
5
Quaıacrt, age,
s.
107.
Harb-i iktisadi Cemiyeti adı
da verilen bu sendikadan etkilenen lzmir, Selanik ve
Tara bzon şehirleri de aynı t arih lerde boykotaj
cemiyetleri oluşturarak, hem boykotu merkezi bir
yapıya bürün-dürmüş hem de gazetelerde yayınladıkları
ilanlarla halkı Avusturya 'ya karşı boykota çağırmışlardı.
6 Başbakanlık Osmanlı Arşivi. Hariciye Nezareti Siyasi
Kısım Evrakı (BOA. HR. SYS. 26611).
Kebikeç /Sayı 5. 1997
OSYA: iÇi HAREKE
TLERİ
kullandıkları şikayeti ü zerine, Osmanlı elçisi
verdiği yanıtta, gümrük hamallannın Osmanlı
memuru sayılma sının yanlış olduğun u ve
hamalların ücretle kendi hesaplarına çalışan
esnalar olduğunu belirtmiş, daha sonra bu
nedenle, hükümetin hamal ve mavnacılara hr
etme yetkisinin olmadığını ancak, Avusturya
vapurlarının kendi adamlarının çalışmasına
engel olacak hamallara müdahale edilebile
ceğini de eklemişti.
7
Bu ortamda, liman işçileri ile boykotaj
sendikaları sadrazamın genelgesini kabul
etmemişler ve boykotajda büyük direnç
göstemeye devam etmişlerdi. O kadar i hamal
ve mavnacılar Kasım sonla�ında genelgeye
-uyarak, Avusturya vapurlarında çalışmak
isteyen R u m a mele lerle çatışmaya bile
--girişmişlerdi.
8
Rum amelelerin boykotun
direncini kırma amacıyla gerçekleştirdikleri bu
hareket, hamal ve mavnacılan tam tersi yönde
etkileyerek, liman işçilerinin toplanarak
boykota d a h a ş i d detle devama yemin
etmelerine neden olmuştu. Hatta Üstüdar'daki
bir makama abrikası sahipleri, bir manda
arabasına H a y darpaşa'dan yükledikleri
Avusturya şekerlerini Üsküdar iskelesine
nakletmek için mavnacılara başvurmuşlar
ancak mavnacılar, çuval başına bir lira verilse
bile, b unu kesinlikle kabul etmeyeceklerini
bildirmişlerdi. 9
Sadrazamın genelgesine karşı çı.an hamal
ve mavnacılar hakkında gazetelerin de övgü
dolu haberler yazmaya başlaması, lonca
işçcilerini daha da güçlendirmi şti. Bu amaçla
4 A ralık tarihinde lonca işçileri, İstanbul'da
büyük bir gösteri düzenlemiş ve boykota devam
eden bütün hamallar tebrik edilerek, ardından
BOA
. HR. SYS.
Ahenk,
4
Kanunevvel 1908.
Sabah, 2 Kanunevvel 1908.
I
İttihat ve Tera kki Cemiyet
i ile gazete
matbaalarına gidilmiş ve boyk
ota bütün
�üçleriyle devam edileceği belitilmişti.14
.
Ittıhat ve Terakki Cemiyeti'nin liman
işçılen
�rafından ziyaret edilmesi, liman işçıleririn
Ittihat ve Terakki Cemiyeti ve boyko
taj
sendikası ile olan işbirliğine e önmli bir kanıt
oaydı.
İzmir'de de 7 Aralık arihide lia gelen
Avusya Lloyd Kumpanysı'nın11 Hunna
vapuunun yükünü oşaltmayn Müslman ve
Rum hamallar, sabah toplanarak y e m ın
etmişler ve Avusturya vapurlarına yanaşma
yacaklarını bildirerek12, İstanbul' daki
meslekdaşlanna destek vermişlerdi.
Bütün bölgelerde liman işçilerinin
boykotaja devam etme kararı almaları ve
yaptıkları gösterilerde şiddet kullanmaları,
Avusturya elçisi Pallavicini'nin Babıali'yc
şikayetine yol açmıştı. Bu otamda özellikle
bölge valilerinin, merkezin emirleri nedeniyle
liman işçileriyle sürtüşmeleri artmıştı. tık
hükümet liman işçileriyle gizli bir savaşa
girişmişti. Kamil Paşa, Lloyd Kumpanysı'a
kendi personeli ile mallarını oalta imknım
vermişti ama kendisine Zaptiye ı 'earcti'ndn
verilen raporda, bu karaı ın hamallar ile
çatışmaya neden olabileceğind en bah
ü de,
sedilmişti. Aynca Lloyd acentası müdür
oa
özellikle Kürt kamallara karşı .orun
ıo
idam, 5
Knunevvel 108_
t nedeniyle ı fzla r
ıı Lloyd Kumpanyası, oyko
Boykotun b la5ındn
gören Austuya şirketiydinlı lına al mu�eyn
hemen sonra hiç bir Osm
m �ıa
nedenle, Vıyaa !ı�a
Lloyd vapur şirketi bu
o r
ı dolayı 1 �5 mıl)on
n
otajı
boyk
ve
ş
urmu
bşv
çs 11
dzel
mun
duru
,
terek
gördükleini belir
..
u
12 ikda
11 Kanuevvel 10 alln
m,
26611.
E
.
da d. ıek
İ
olay olmu v balkın
zmir'de büyük
olan fesler
malı
ya
stur
Avu
iklc
zcll
·
o
- 1 e,
vermcsıy
•
şn.l.
rak yı rtılo ya
başlardan çıkartıla
151
�--
Kebikeç ı Sayı 5.1997
1908 Avusturya Boykotu
-
-
gü vencesi olmadan kendi hamallarını
çalıştıramayacağını belirtmişti.13
Osmanlı limanlarındaki hamallar, Avrupalı
ticaret şirketleri tarafından önlerinde engel
olarak görülüyorlardı. Bunları örgütleyen
loncaların tekelinin de ticarette örgütlenme
bozukluklarına neden olduğu ve yerli sanayinin
uygulamaktaydılar. B u nedenle, boykotu
delebilmek amacıyla liman işçileri nezdinde
birçok teşebbüstde bulunuyordu. Tüccarlar
Trieste şehrinden gelen Avusturya mallarını
ülkeye sokabilmek için önce Atina'ya yolluyor,
daha sonra buradan Yunan ve İtalyan vapur
1 gelişmesini engellediği de belirtiliyordu. Lonca
kethüdalarına verilen rüşvet zorunluluğundan
larıyla tekrar İstanbul ve İzmir limanlarına
hamalları "sürekli tehlike kaynağı, saray
mavnacıların uyanıklığıyla tüccarların bu
/ da şikayet eden İstanbul' daki Avrupalılar, Kürt
i1
Liman işçileri, başlangıçtan bu yana
Avusturya malı getiren bütün vapurlara boykot
)
çetesinin her an kullanabileceği bir silah"14
olarak görüyorlardı.
Bu düşmanlık Aralık başlarında boykotajla
ilgili olarak araştırma yapmak için İstanbul'a
getirmeye çalışıyorlardı. Ancak, hamal ve
çabası, Yunan ve İtalyan vapurlarına boykot
uygulanması dışında bir işe yaramamıştı.
Y ine
İsta n b u l'a
T r i e s te'd e n
gelen
Montegro adlı bir İtalyan vapurunun yükü
gelen Neue Fraya Presse adlı Avusturya
arasında Osmanlı tüccarlarına ait 17 sandık
gazetesi muhabirinde de görülmekteydi.
Avusurya malının, İtalyan mallarıyla birlikte
Muhabir sırasıyla Kamil Paşa, Hariciye Nazın
rıhtıma çıkartılmak i stenmesi, h a mallar
Hüseyin Hilmi Paşa15 ve Zaptiye Nazın Sami
tarafından farkedilmiş ve boykotun örgüt
Paşa ile görüşüp hükümetin boykotajda
lenmesinde önemli yeri olan hamallar kolbaşısı
ilgisinini olmadığı yanıtını alınca, en sonunda
Kürt Ali, İtalyan vapur acentaları n ı da
boykotun suçlusu olarak cahil bir Kürt olan
hamal kethüdası Kürt Ali'yi bulmuştu. Kürt Ali
uyararak malları tekrar vapura yükletmişti. ı?
Bazı tüccarlar ise liman ve demiryolu
ona; "Eğer bizi sizin için çalışır zannederseniz
i şçilerini k andırma y o l u n a g itmi şlerdi.
size deli derim. Biz mallarınızı çıkartmamak
İstanbul 'a Kasım başlarında şeker tüccarı
için yemin ettik. Kamil Paşa bizi Galata
İntipa adına gelen dört vagon Avusturya
Köprüsü'ne ast.rsa yine de mallarınıza el
şekeri, tütün g ü m r ü ğ ü h a mmallarınca
sürmeyeceğiz efendilerinize böyle söyleyin"
çıkartılmıştı. Şekerlerin Avusturya malı
deyince muhabir de "işte bu adar dolaştıktan
sonra bütiin bunlardan sorumlu adamı bul
olduğunu daha sonra anlayan hamallar, ikdam
gazetesine yazdıkları mektupta, taciri n
dum. Vaktiyle Todori isminde birini
kendilerini Avusturya postasının yalnızca
demir
bastonla öldürmüş, cahil bir Kürt"16 diyerek
teşhisini koymuştu.
13 İkdam,
çarşamba günleri geldiği için şekerlerin
Avusturya malı olmadığı yalanıyla kan
d ırdığından dol ayı, malları yan lışlıkla
12 Kanuncvvel 1908.
14 Quataert,
age,
s.
çıkarttıklarını belirtmişlerdi.18
Bir diğer ilginç kandırmaca da yine Kasım
9 1.
15 Hüseyin Hilmi Paşa daha sonra Kamil Paşa'nın yerine
sonlarında yaşanmıştı. İstanbul' da Mamulat-ı
sadrazam olacak ve Osmanlı Avusturya görüşmelerinin
Osman iye mağazası s a h i b i olana Leon
sonunda Bosna-Hersek'i Avusturya'ya 2,5 milyon
Osmanlı lirası karşılığı bırakan ve boykotun da sona
ermesini sağlayan protokolü imzalayacaktır.
ı6
Jııilıaı ve Terakki,
12 Kanunevvel 1908.
Papazyan Eendi adına, Avusurya' dan trenle
ı7
ıs
İkdam,
İkdam,
26 Teşrinsani 1908.
18 Tcşrinsani 1908.
158 -
-
Kebikeç /Sayı 5. 1997
DOSYA: İŞÇi HARE
KETLERİ
gelen 170 adet çini soba, tacirin ha
mallara bu
malların Almanya'dan geldi ğini ve
Meclis-i
Meb u s an 'a a i t o l d u ğ un u söy le m e
siyle
gümrü ğe çık artılmıştı. Ancak daha
son ra
sobala rın Avusturya malı olduğunu anl
ayan
ELAer
tarafindan desteklenen
liman işçileri taraından
da uy gulanıyo r du. Lim
an İşçilerinin bu
kararlılıklan, bazen sertlik
yanlısı olaylan da
beraberin de getiriyo rdu.
Özellikle bu sertliğin
azlaca hissedildiği Trabzon
'da gümrüklerde
şu maDanu çıka1ayım
François - Aman kıJlun olayım Ali lıa mıisade buyurunuz da
Hayır olmaz. Evvelden aklın ,,edeydi?
a ona...
yap
bi
kalbini
·netin
u
ğına,
yalvaraca
Şimdi Ali lıa'ya
li ğa -
Kalem, 30 Kanun-ı evvel 1324
hamallar, mallan ite bırakaak nıagaya
taşımaktan vazgeçmişlerdi. 19
Hamal ve mavnacı1 ar sarazanım gene 1gesine uymamakta kararlıy dı1 ar. Bu kararlılık
bütün Osmanlı limanların d a 'I tt'ı hatcı 1 ar
19
Sabah,
28
Teşrinsani
1908.
tüccarlan gizlice izliyerek, Avustuya lı alan
tüccarları uyaran boykot sendikasının casus.
ları ortalarda dolaşıyordu.
Trabzon valisi ve Beled ıye Baş k anı
İttihatcıların baskı ı it da olduklanndan,
s
s e rt likleri
h a ı alla rın ve nı a v a ların
n
ın d a
sonlar
ayı
Aralık
d
u.
.
or
önl ene mıy
��
�
ı9
-�
Kebik ç ı Sayı 5. ı 997
1908 Avusturya Boykotu
-
-
Trabzon' da Avustmya ticarethanelerinden
birisi adına gelen ve gümrükten boykotajcılar
tarafından çıkaıtılınayan 6 adet paket, ertesi
gün tekrar vapura gönderilmek üzere gümrük
civarında Kahveci Kamil'in kahvesin e
götürülmüştü. Ama Boykotaj sendikasının
ihtarı üzerine, bu mallara boykot yapılmasına
son verilince, ticarethane memuru bir hamal
tutarak mallarını mağazaya taşımaya başlamıştı.
Bu sırada yolları mavnacı esnafından
Katipoğlu Yusuf ve bir arkadaşı tarafından
tüccrlar tarafından kandırılmaları da tepki çek
miyor değildi, ama yine de istediklerini kaba
kuvvetle elde etmeyi başarıyorlardı. Öneğin
Avusturya vapurlarına çalışmaya giden bazı
kayıkça ve mavnacılar hamalların kendilerine
z o r k u l l a n m a ları
nedeniyle
B o ykotaj
Sendikası'na giderek boykota uyacaklarına dair
yemin etmişlerdi.21
Aralık ayı, liman işçilerinin boykotu en
yoğun uyguladıkları ay olmuştu. Lloyd
Kumpanyası 'nın Hungaria vapurunun, 1 1
kesilerek ellerinden mallar alınmış ve üzerine
Aralık tarihinde istanbul'da hamalların boykot
gaz dökülerek yakılmıştı. Avustury a'nın
uygulaması nedeniyle, bir gün sonra liman
Trabzon konsolosunun şikayeti üzerine bu
işçilerinin alkışlarıyla geri gitmesi22 13 Aralık
kişiler
sevk
tarihinde ise içinde tuhaiye eşyası yüklü Alga
Artık limanlarda devletin azalan yetkisinin
tamadan, Bulgaristan' ın Yama şehrine gitmek
yerini ittihat ve Terakki Cemiyeti ile özdeş
zorunda kalması23, her iki devleti de bu konuda
leşerek, yeni bir kimlik kazanan hamallar ve
yeni çareler aramaya itti.
yakalanmış
ve adliyeye
adlı Avusturya vapurunun yükünü boşal
edilmişlerdi.20
mavnacılar almaya başlamıştı. Hükümet ile
Bu nedenle zarara uğrayan iki devlet, 14
liman işçileri arasındaki soğuk savaş devam
Aralık tarihinde Bosna- Hersek konusunda ikili
ederken, Dahiliye Nazırı Hüseyin Hilmi Paşa 5
görüşmelere başlamak zorunda kaldı.24 İki
Aralık tarihinde Osmanlı hamallarının yerine
devletin görüşmelere başlaması, boykotajı
Almanya, İtalya ve diğer Avrupa ülkelerinden
zayılatmıştı ancak, hamal ve mavnacılar hala
işçi getireceğini acıkladı. Bu karar, bir gün
boykotta direniyorlardı. Çünkü henüz haklarını
ön eki, hamalların sadrazamın genelgesine
geri alamamışlardı. Selamet-i Umumiye
uymayacaklarını belirtmelerine karşı bir
Kulübü de Sirkeci gümrüğüne giderek liman
tepkiydi. Hükümet ile liman işçileri artık karşı
işçileıine gösterdikleri bu fedekarlıktan dolayı,
teşekkürlerini sunmuşlardı. 25 Hamal ve
karşıyaydılar. Liman işçileri, uzun yıllar önce
kabybetmeye başladıkları haklarını tekrar ele
geçirmek için Bosna- Hersek' in ilhakı gibi
önemli bir dayanak noktası bulmuş v e
boykotajı hükümete ve yabancı rıhtım
şirketlerine karşı büyük bir koz olarak elleıinde
tutmuşlardı.
Hamal ve mavnacı ların boykota jdaki
etkilerinin üst düzeyde olmasının bir diğer
nedeni de özellikle tüccarların oluşturduğu
Boykot aj Sendika sı ile birlikte hareket
mavnacıların bu dirençlerine destek olan İttihat
ve Terakki Cemiyeti üyeleri ise, Bosna21
22
23
24
Ta11i11,
Sa balı,
9 Kanuncvvel l 908.
13 Kanuncvvel l 908.
ikdam, 14
Sabalı,
Kanuncvvc l 1 908.
16 Kamıncvvcl 1908. Avusturya daha önce
boykotaj bitmeden görüşmelere başlama niyetinde
değildi. Osmanlı Hiik ümeti ise, devamlı olarak
görüşmelere başlanırsa boykotajın sona ereceğinin
bildiriyordu. Bu nedenle Avusturya'nııı görüşmelere
emeleıiydi. Ancak kişisel davranmalan ve bazı
başlaması boykotajdan g"'rdüğii zararlar nedeniyle,
ıo
25
BOA. HR. SYS.
26611.
politikasındaki büyük değişikliği göstermekteydi.
Ta11i11, 1 O
Kanunsani 1909.
Kebikeç /Say ı 5. 1997
DOSYA: İŞÇİ HAREKE
TLERİ
Hersek'in ellerinden çıktığını baştan beri kabul
etm işle r d i ve y a l nızca ta vizat koparma
amacındaydılar.
Hamallar, iki devlet arasında görüşmelere
devam edildiği sırada, boykotaj sayesinde
kazandıkları güç nedeniyle gerçek niyetleri ni
ortaya çıkarmaya başladılar. 28 Aralık trihinde
sadrazama verdikleri dilekçeyle 1907 yılında
işten ç ı k a rı l a n 4 2 hamalın tekrar işe
alın m a l a r ı n ı i s t e d i ler. 26 Ancak oluml u
karşılanmayan bu istek, boykotaj konusunda
ELMACI
Bu dönemde, Neue Fraya Press
e gazetesi
muhabiri boykot konusunda, sendi
ka üyeleriyle
görüşürken içeri Kürt Ali girmiş
ve en yetkili
ağızdan anlaşma, Mecliste onayl
anıncaya
kadar liman işçile rinin boyko ta
devam
edeceklerini belirtilmişti.3° Cemiyet gerçek
te
boykotu bitirmeye razıydı ancak hamallann
ikna edilmesini istiyordu. Cemiyet üyelerinin
bu kararında, çoğunluk üyelerinin tüccar
o lması nedeniyl e boykotu n bitmesin i
istemelerine rağmen, hamallann eski haklannı
ters etki yaratmaması için mahkemelerin
elde emelerine destek vermeleri önemli bir yer
kararına bırakıldı. Bu şekilde, henüz yeni bir
tutuyordu.
kazanç elde edemeyen hamal ve mavnacılar
Şubat ayı içinde sadrazamın emriyle
boykota devam ediyorlardı.
Rüsumat Emini Raif Paşa'nın, mavnacı ve
göre; Avusturya ile Osmanlı Devleti, Bosna
yapılan boykotaja lüzum kalmadığının
16 Ocak tarihli gazetelerde çıkan haberlere
hamal esnaı ile görüşerek, Asturya mallına
Hersek h a k k ı n d a k es i n b i r anlaşmaya
belirtmesine rağmen, liman işçileri hem
vaı11şlardı.27 Bosna-Hersek konusu çözüm
boykota devam edeceklerini hem de Avus
len m i ş ti
ancak
turya'dan alınacak tavizattan kendilerine
b o y k o taj hala devam
verilmek istenen payı da kabul etmiyeceklerini
bildirmişlerdi.31 Sadrazam Kamil Paşa da
etmekteydi. Avusturya görüşmelere başlarsa
boykotun sona ereceğini hesaplamıştı ama,
hamalları yumuşatmak amacıyla, Ocak ayı
sonlarında rıhtım şirketleriyle başlattığı
anlaşmaya varmalarına rağmen boykotun
devamını görmeleri onları epey kızdırmıştı. Bu
�
görüşmelerin sonunda, 7 Şubat tarihinde d a
önce işten çıkartılan 42 hamalı tekrar ışe
sırada, İstanbul Boykotaj Sendikası 24 Ocak
tarihli telgrafında "Milleti memnun edebilecek
.
aldırmayı başarmıştı.32
•
nck hamallar, Kürt Ali'nin önderlığınde
hala boykotaja devam emeye kararlıydılar. Bu
bir po tokolün imza ve teati ol duğun u,
nıatbııat-ı Osmaniye resmen ilan edinceye
kadar boykot devam edecektir"28 derken aynı
ş
dönemlerde hamalların istekleri yavma yavaş
memn un
yerine getiriliyordu ancak, dmdan
Mavnacı!�.
olmayan bir grup bulunmaktaydı:
Y�.re s p
lı
önem
da
otaj
boyk
de
ekten
Gerç
.
nın
ükseltil
tlen
olan mavnacılar hem ücre
v
m
ncı
yaba
de
hem
orlar
�vna �
mesini istiy
, eskı tekelcı
mavnacı1arı nhtundan çıkartarak
amaçlıyorlardı. Bu
durumlarına dönmeyi
gün liman işçileri, oluşurdukları bir komite ile
Meb usan Meclisi 'nin önüne gitmişler ve
hükü metin emirlerin e rağmen itilaname,
Mebusan Meclisi 'nden geçene kadar boykotaja
�r
de vam edeceklerini bildimlişlerdi.29
26 Quataert, age,
s. 100.
lü
27 itıilıat ' 16 Kanunevvcl 1 908. Anlaşma protoko ,
rilir
onay lanmak için A vus turya-Ma carıst
·· de ,
an •a gon
·
.
..
ve bir ay süren görüşme sonucunda, Macar Meclısı ın
karş ı gelm esine rağmen onaylan ar ak Türkıye ye
�
Mcbusan M eclisi'nin imzası için getirilir.
28 Alıe11k, 26 Kanunsani 1909.
29 itıilıat, 26 Kanunsani 1 909.
·
�
1909.
30 ikdam, 21 Kanu nsani
1909.
at
Şub
31 ikdam, 5
age,
32 Qua taert,
s. 1 1O.
��-161
Kebikeç /Sayı 5.1997 -- 1908
nedenle hamalların, durumları iyileştirilmiş ol
sa bile, boykotajda devamlılık göstermeleri,
başlangıçtan beri ortak davrandıkları mav
nacılara verdikleri desteği de ortaya çıkart
Avusturya Boykotu
Rı htım şirketi ve Avrupalı şirketler
m a vnacıların bu i s t e k l e r in i ç o k aşırı
buluyorlardı ancak, istekleri kabul edilmezse
mavnacıların kaba güçle de olsa istediklerini
maktaydı. Kürt Ali ise bu konuda sorulan
mutlaka elde edeceklerini çok iyi biliyorlardı.
sorulara verdiği yanıtlarda, mavnacılarla
Mavnacıların, beklenen kaba güce baş
ilgisinin olmadığını sert bir şekilde belirtmişti.
maları
üzerine yabancı şirketler, mavnalarını
Hamalların lideri Kürt Ali 'nin bu sıralarda
teslim etmek zorunda kalmışlardı. Lloyd
başı yolsuzlukla derde girmişti. Gazetelere
kumpanyası da zaten beş ay süren boykot
verilen ilanlrda Kürt Ali, Hamal esnaı üyeleri
nedeniyle büyük zararlara uğramıştı ve artık
tarafından suçlanmaktaydı. Buna göre; Kürt
uğraşacak gücü kalmadığı için mavnacıların
Ali, hamal esnafının boykotta gösterdiği
isteklerini kabul ederek, kendi mavnaları yerine
gayrete ödül olarak, hamal esnafı adına para
mavna esnafının mavnalarını kullanacağını
toplamaktaydı. Ancak, loncanın yapmış olduğu
belirtmişti.
araştırmada, hamal esnafının bu olaydan
Limandaki yabancı, özellikle Dalmaçyalı
haberdar olmadığının anlaşılması, hamal esnaı
mavnacıların da görevlerine son verilmesiyle
lonca odasına kayıtlı üç ustabaşının, Kürt Ali 'yi
kendi şahsi çıkarını düşünmekle suçlamasına
neden olmuştu.33
13 Mart 1909 tarihinde mavnacılar da boykota
son vermişler ve beş ay boyunca Bosna
H e r se k' i n Avusturya tarafından ilhak
Osmanlı Avusturya protokolünün, 26 Şubat
edilmesini kullanarak, haklarını geri alma
1909 tarihinde Mebusan Meclisi 'nden geçmesi
politikasını başarıyla tamamlamışlardı.
sadrazam
boykotajında önemli yer tutan hamal ve
ve son imzaların atılması üzerine, yeni
Hüseyin Hilmi Paşa hamallarla
Ekim ayından başlayan Avusturya
görüşerek, boykotun sona erdirilmesini
mavnacılar önceden kaybettikleri tekellerini
istemişti. İttihat ve Terakki Cemiyeti üyeleri de
boykotu kullanarak kısa aralıklarla olsa da
27 Şubat
1909 tarihinde işbaşı yapmışlar ve Avusturya
tekrar ele geçirmişlerdi. H ü k ü m et, bu
bu yönde görüş bildirince, hamallar
mallarını boşaltmaya başlamışlardı.
Hamalların boykotu sona ermişti ancak
mavnacılar hala boykota devam ederek
direnmekteydiler. Lloyd kumpanyasının
18
tane mavnası olduğu için kendi mallarını bu
mavnalarla karaya çıkarmasından da rahatsız
olan mavnacılar, yabancı şirketlerin mav
nalarını da kendi esnalarına katabilmek için
boykota devam edeceklerini bildirmişler ve
önceden 60 kuruşa kiralanan mavnalara 70, 25
kuruşa kiralanan salapuryalara da
ücret istemişlerdi.34
33 İkdam, 20/ Şubat 1909.
34 ikdam,
4
Mart 1909.
30
kuruş
başarılarında liman işçilerine Avusturya' dan
tavizat alabilmek için, gerekli desteği vermişti
ancak, liman esnafının tekelinin olumsuz
luklarının da arkındaydı. Bu amaçla,
1909
May ı s ı n d a boykotajd a n h e m e n sonra
hamalların gücünü kısıtlayan bazı kararları da
alabilmişti. Yine de boykotun hakim olduğu
bu kısa dönem liman işçilerinin zareriyle sona
ermişti.