Kuramsal Eğitimbilim, 4 (2), 109-127, 2011
www.keg.aku.edu.tr
Öğretmenlerin Bilimsel Araştırmalara ve Araştırmacılara İlişkin Düşünceleri
Özgen KORKMAZ
Ahi Evran Üniversitesi Eğitim Fakültesi BÖTE Bölümü
[email protected]
Ayfer ŞAHİN
Ahi Evran Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği ABD
[email protected]
Rüştü YEŞİL
Ahi Evran Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü
[email protected]
Özet
Bu araştırmanın amacı, öğretmenlerin bilimsel araştırmalara ve araştırmacılara ilişkin düşüncelerini ortaya
koymaktır. Araştırma, tarama modelinde yürütülen nitel bir çalışmadır. Çalışma grubunu Kırşehir İl Merkezindeki
ilköğretim okullarında görev yapan 112 öğretmen oluşturmaktadır. Veriler araştırmacılar tarafından hazırlanan yarı
yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak toplanmıştır. Toplanan veriler, doküman incelemesi yöntemi
çerçevesinde incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Ayrıca görüşlerin frekansları hesaplanarak, öğretmen görüşlerinin
öğretim kademelerine, cinsiyete ve kıdeme göre farklılaşıp farklılaşmadığı χ2 yöntemiyle analiz edilmiştir. Çalışma
sonuçlarına göre; (i) öğretmenlerin önemli bir bölümü bilimsel araştırmanın gerçekleştirilme süreci hakkında
kendilerini yeterli görürken (%33,8) kayda değer bir kısmı da görmemektedir (%34,8). (ii) Öğretmenlerin önemli bir
bölümü bilimsel bir araştırmada verilerin toplanması sürecinde katılımcıların zorluk çıkarması, hedef kitleye
ulaşamama gibi sorunlar olduğuna (%38,4), önemli bir bölümü ise veri toplama araçlarına verilen cevapların
sübjektif, samimiyetsiz veya gayri ciddi olduğuna inanmaktadır (%29,5). (iii) Öğretmenlerin önemli bir bölümü
bilimsel araştırmalara olumlu yaklaşmakta ve araştırmacılara yardımcı olmaya çalışmakta (%42), buna karşın
yaklaşık üçte birlik bölümü ise olumsuz yaklaşmaktadır (%27,7). (iv) Öğretmenlerin önemli bir bölümü araştırmalara
yardımcı olma konusunda isteksizliklerinin sebebinin araştırmacıların kendilerine olumsuz yaklaşımından, veri
toplama araçları uygulanırken izlenen yolun nazik olmamasından ve bu tür taleplerin bıkkınlık verecek sıklıkta
olmasından kaynaklandığını ifade etmektedirler.
Anahtar Sözcükler: Bilimsel araştırma, bilim insanı, veri toplama, öğretmen.
Teachers’ Opinion Regarding Scientific Researches and Researchers
Abstract
The aim of this research is to present the teachers’ opinion regarding scientific researches and researches.
Research is a quantitative study performed in scanning model. Population survey is 112 teachers working in
elementary school in Kırşehir Province Center. Data are collected by using a half-formed interview form that is
prepared by researchers. Obtained data are analyzed and evaluated by the researchers within the framework of
document-analysis method. Moreover, by means of calculating frequencies of the opinions, whether teachers'
opinions differentiate or not are analyzed by χ2 method with regard to education levels, sex and seniority. According
to the research results; (i) while a considerable part of the teachers sees themselves sufficient regarding the
implementation period of the scientific research (%33,8), a significant part, however, does not see it that way
(%34,8). (ii) A considerable part of the teachers believe that in a scientific research there are problems such as
participants creating difficulties in data collection and difficult y in reaching target group during data collection
(%38,4). The other considerable part of the teachers, on the other hand, believe that they have problems because the
answers given to data collection tools, are subjective, insincere, unserious (%29,5). (iii) A great part of the teachers
approaches scientific researches in a positive way and helps the researchers (%42), one third of them, however,
approaches it negatively (%27,7). (iv) A significant part of the teachers explain their unwillingness to help the
109
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (2), 109-127, 2011
www.keg.aku.edu.tr
researchers as that the researchers approach them negativel y, the method followed while data anal ysis tolls are
applied, is not ethical and these demands are s weary often.
Key Words: Scientific research, scientist, data collection, teacher
Giriş
Tarihin en eski dönemlerinden beri insanoğlu, hayatını sürdürebilmek için sürekli
problemlerle mücadele etmiştir. Bu deneyimleri insanoğlunu, problemleri çözmede bir takım yol
ve yöntemler belirlemeye yöneltmiştir. Bu bilgi edinme yollarının en önemlilerinden biri hiç
şüphesiz bilimsel yöntemlerdir (Sencer, 1989; Punch, 2005; Karasar, 2008; Aziz, 1994;
Seyidoğlu, 1993). Bilimsel yöntem, ileri sürülen gerçekler ve ilkeleri reddetme veya doğrulamada
kanıt elde etmeyi ön planda tuttuğu için diğer bilgiye ulaşma yollarından ayrılmaktadır (Honer,
Thomas ve Okholm, 2003).
Bilimsel yöntemlerle edinilmiş bilgiler bütünü olarak tanımlanan bilim (Karasar, 2008;
Kaptan, 1993; Punch, 2005; Geray, 2006), evren ve evrende olagelen olayların bir bölümünü
konu olarak seçen, deneysel yöntemlere ve gerçekliğe dayanarak yasalar çıkarmaya çalışan
düzenli bilgileri içermektedir. İnsanoğlunun doğal ve toplumsal gerçekliği öğrenmesi üzerinde
bilimin ve bilimsel yöntemin etkisinin büyük olduğu, birçok bilim insanının ortak düşüncesidir
(Yolcu, 2009; Arslan, 1996; Cevizcioğlu, 2000). Bilim, doğrudan ya da dolaylı olarak herkesi
ilgilendiren bir zenginliktir ve insanoğlunun ortak bir mirasıdır. Bu özelliğiyle bilgi ve bilim,
bireysel, toplumsal, siyasal ve ekonomik yaşamda etkin bir güç olarak kabul edilmektedir
(Moorthy ve Karisiddappa, 1997; İşman, 1998; Erdoğan, 1998). Özellikle bilgi çağı olarak
adlandırılan yirminci ve yirmi birinci yüzyılda bilimin ve bilimsel bilginin gücü, tarihin her
döneminden daha etkin biçimde hissedilmektedir (Kocacık, 2003; Kabasakal, 1998). Bilimsel
bilgiyi
110
a
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (2), 109-127, 2011
www.keg.aku.edu.tr
İfade edilen bu basamakların her biri bilimsel araştırmaların amacına ulaşması, geçerli ve
güvenilir bilgilere ulaşılması, bilimin anlama, açıklama ve kontrol işlevlerini (Karasar, 2008;
Üstdal ve Gülbahar, 1997; Moorthy & Karisiddappa, 1997; Geray, 2006) tam olarak yerine
getirebilmesi açısından önemlidir. Bu nedenle araştırmacının, her bir basamakta dikkatli
davranması, bilimsel yöntemin gereklerine uygun olarak hareket etmesi büyük önem
taşımaktadır.
Diğer taraftan bilim tarihi, genel olarak insanların problemlerini çözerken ; kendi
deneyimlerini, uzman kişilerin görüşlerini ve aklı temel bilgi kaynakları olarak kullandıklarını
göstermektedir (Fraenkel ve Wallen, 2006, Bordens, 2001). Buna göre gerek bilimsel araştırmalar
sonunda ortaya çıkan bilimin gerekse onu inşa eden bilim insanının işlevini yerine
getirebilmesinin, bilgi kaynaklarının güvenirliği ve gerçekliği ile yakından ilişkili olduğu
söylenebilir. Bir başka ifade ile bilimsel bilgilerin doğruluğu ve güvenilirliği büyük ölçüde,
üzerine bilimin inşa edileceği veriler ile onların elde edilme yollarının güvenilir olmasını
gerektirmektedir.
Bilimsel araştırmalar üzerine yazılmış eserlerde, bilgi kaynakları ile ilgili olarak üzerinde
önemle durulan konulardan biri, onların birincil kaynaklar olmasındandır. Bilgi kaynağının
dolaylı olmasının, elde edilen bilgi ve bulgulara hata karışma olasılığını güçlendirdiği kabul
edilmektedir (Kaptan, 1993; Punch, 2005; Karasar, 2008; Sencer, 1989). Bu nedenle bilimsel
araştırmalar yapan bilim insanlarına veri toplama sürecinde olabildiğince birincil kaynaklara
ulaşmalarının gerektiği sıklıkla dile getirilmekte ve önerilmektedir (Balcı, 2009; Karasar, 2008;
Büyüköztürk ve diğerleri, 2009; Kaptan, 1993; Sencer, 1989; Moorthy ve Karisiddappa, 1997;
Geray, 2006).
Literatürde birinci kaynak, “ilk elden toplanan verileri içeren kaynak” (Aziz, 1994; 217)
şeklinde tanımlanmaktadır. Olayı yaşayan kişiler, olayın yaşandığı mekanlar birincil kaynaklara
örnek olarak verilebilir. Yapılan tanım çerçevesinde, eğitim bilimleri alanı çerçevesinde öğretim
sürecine ilişkin görüşleri alınarak yapılan araştırmalarda, eğitim sürecinin tarafları olan öğretmen,
öğrenci, idareci ve velilerin, birincil kaynak rolü üstlendiği söylenebilir. Bu durumun bir sonucu
olarak eğitim bilimleri araştırmalarında bu kişilerin eğitimin farklı boyutlarına ilişkin görüşlerine
sıklıkla başvurulduğu dikkati çekmektedir. Bu süreçte ise anket, ölçek ve görüşme formlarının en
sık kullanılan veri toplama araçları olduğu gözlenmektedir.
Bilgi kaynaklarının güvenilir olmasında, onların araştırmaya ve araştırmayı yürüten
araştırmacılara ilişkin tutum ve düşüncelerinin önemli bir rol oynadığı söylenebilir. Araştırmanın
önemine inanmayan ve araştırmacı ya yardımcı olunması gerektiğini düşünmeyen kişilerden
sağlıklı, gerçekçi ve güvenilir veriler toplayabilmek genellikle mümkün olmamaktadır. Bu
nedenle eğitim bilimleri ile ilgili araştırmalarda sıklıkla görüş ve değerlendirmelerine başvurulan
öğretmen, öğrenci, veli ve okul idarecilerinin, araştırmaya ve araştırmacılara ilişkin tutum ve
düşüncelerinin olumlu olması, araştırmanın kalitesi ve sonuçlarının bilime katkısı açısından
açısından önemli olduğu söylenebilir. Bunun yanı sıra, özellikle öğretmenlerin, eğitim işinin
profesyonelleri olmaları, öğretim uygulamalarının odağında bulunmaları gibi nedenlerden dolayı
özellikle öğretmenlerin ve onların değerlendirmelerinin ayrı bir öneminin olduğu da söylenebilir.
Bilindiği üzere öğretmenler; planlı eğitim kurumlarında öğretim işini yürütmek üzere özel alan
bilgisi, genel kültür ve pedagojik formasyon yeterliklerini içeren bir eğitim sürecinden geçerek
yetiştirilen profesyonel meslek insanlarıdır (Kıncal, 2004; Anonim, 1998).
111
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (2), 109-127, 2011
www.keg.aku.edu.tr
Diğer taraftan özellikle öğretmenlik mesleğinin önemli gereklerinden biri, öğretmenlerin
gelişim ve değişime açık olmalarıdır (Kıncal, 2004; Şişman, 2006; Çelikkaya, 2009). Bu nedenle
öğretmenlik mesleğini yapan kişilerin kendilerini mesleki açıdan sürekli yenilemeleri
gerekmektedir. Nitekim öğretmenlerin temel sorumluluklarından biri, kendilerini ve öğrencilerini
bilimsel ve teknolojik gelişmelere, toplumsal değişmelere ayak uydurmalarını ve bu duruma
öncülük etmelerini sağlamaktır (Kıncal, 2004; Çalışkan, 2006; Anonim, 1998, 1999). YÖKDünya Bankası işbirliği çerçevesinde yürütülen proje çerçevesinde belirlenen öğretmen
yeterlikleri arasında da öğretmenlerin araştırma yeterlilikleri yer almaktadır (Anonim, 2002,
1999).
Öğretmenlerin gelişim ve değişime ayak uydurabilmeleri, öncelikle araştırma bilgi ve
becerilerine sahip olmalarını; yapılan araştırmalara düşünce ve eylemleri ile katkı sağlamalarını;
araştırmalara ve araştırmacılara karşı olumlu bir tutum içerisinde olmalarını gerektirir. Bu
nedenle öğretmenlerin, araştırmalara ve araştırmacılara karşı düşünce ve tutumlarının
belirlenmesi; bu konuda olmaması gereken bir durum var ise bunları ortadan kaldırabilecek
tedbirlerin alınması, hem öğretmenlik mesleğini yürütenler hem de eğitim bilimlerinde araştırma
yapan araştırmacılar açısından önemli bir gereklilik olarak değerlendirilebilir. Bu araştırmada
genel olarak bu konu ele alınmıştır.
Öğretmenlerin, görüş ve düşünceleri alınmak yoluyla yapılan araştırmalara ve bu
araştırmaları yapan araştırmacılara ilişkin ne düşündüklerinin belirlenmesi, bu araştırmanın
problemini oluşturmaktadır. Eğitim bilimleri alanında yapılan bir çok araştırmada veri kaynağı
olarak işlev gören öğretmenlerin araştırmalara ve araştırmacılara; araştırma becerilerine ilişkin
bireysel yeterliklerine; araştırma süreçlerinde karşılaşılan zorluklara ve kendilerinin
sağlayabilecekleri katkılara ilişkin öğretmenlerin görüş ve değerlendirmeleri belirlenmeye
çalışılmıştır. Böylelikle, araştırmanın sürecini ve sonuçlanmasını önemli ölçüde etkileyen; kimi
zaman sorunlara ilişkin yanlış çözümlemelere götüren veri kaynağı odaklı nedenleri ortadan
kaldırmaya dönük çözümlere ulaşılması amaçlanmıştır. Araştırmanın kurgulanmasında, veri
kaynağından kaynaklanabilecek sorunların nedenlerine ilişkin olarak öğretmen görüşlerinden
hareketle verilerin toplanmasının, araştırmaya ayrı bir anlam ve önem kazandırdığı
düşünülmektedir.
Diğer taraftan, alanyazın incelendiğinde, öğretmenlerin araştırmalara ve araştırmacılara
karşı tutumlarının ele alındığı araştırmalara pek rastlanılmadığı dikkati çekmektedir. Nitekim
araştırma sonuçlarının farklı araştırma sonuçları ile karşılaştırmalı olarak tartışılması da
yapılamamıştır. Bu nedenle bu araştırmanın, alanyazındaki bu eksikliği gidermeye dönük katkılar
sunabileceği söylenebilir. nedeniyle de önemli olduğu düşünülmektedir.
YÖNTEM
Araştırma Modeli
Bu araştırma, betimsel yöntemin kullanıldığı tarama modelinde yürütülmüş nitel bir
çalışmadır. Betimsel yöntem, ele alınan problemi tanımlamayı gerektirmektedir. Var olan bir
durumu, olduğu şekliyle tasvir etmeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmada da, öğretmenlerin bilimsel
araştırmalara ve araştırmacılara ilişkin düşünceleri betimlenmeye çalışılmıştır.
Çalışma Grubu
112
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (2), 109-127, 2011
www.keg.aku.edu.tr
Araştırmanın çalışma grubunu Kırşehir İl Merkezindeki ilköğretim okullarında görev
yapmakta olan 54’ü kadın, 48’i erkek ve 10’u cinsiyetini belirtmeyen öğretmen olmak üzere
toplam 112 öğretmen oluşturmaktadır. Çalışma grubunu oluşturan öğretmenler, 2009-2010
eğitim-öğretim yılında ilköğretim okulu öğretmenlerine dönük uygulanan seminer çalışmasına
katılan ve görüşme formunu doldurmaya gönüllü olan öğretmenlerden oluşmaktadır. Cinsiyetini
belirtmeyen bu 10 öğretmen aşağıdaki tabloda gösterilememiştir. Tablo 1’de öğretmenlerin
cinsiyet, kıdem ve öğretim kademelerine göre dağılımı özetlenmiştir:
Tablo 1. Öğretmenlerin Cinsiyet ve Öğretim Kademelerine Göre Dağılımı
K ı de m
1-5 Yıl
6-10 Yıl
11-15 Yıl
16-20 Yıl
21 Yıl ve Üzeri
Toplam
İlköğretim
Birinci Kademe
(f=29)
B a y a n E r ke k
1
0
3
1
4
2
2
2
4
10
14
15
İlköğretim
İkinci Kademe
(f=73)
Bayan Erkek
11
4
10
13
12
10
5
1
2
5
40
33
Veri Toplama Araçları
Öğretmenlerin bilimsel araştırmalara ve araştırmacılara ilişkin düşüncelerini belirlemek
üzere standartlaştırılmış açık uçlu soru tekniğine uygun olarak yarı yapılandırılmış sorulardan
oluşan bir görüşme formu hazırlanmıştır. Bununla birlikte, daha rahat ve görüşmeciden
etkilenmeksizin verebilmelerini temin etmek ve görüşmeci yanlılığı ile öznelliğinin doğuracağı
zararları engellemek amacıyla, öğretmenlerden, düşüncelerini yazılı olarak ifade etmeleri
istemiştir (Yıldırım ve Şimşek, 2000; Balcı, 2009). Diğer taraftan, zaman yönüyle de
ekonomikliğin sağlanması amaçlanmıştır. Görüşme formunun oluşturulması sürecinde öncelikle
literatür taraması yapılarak araştırmanın alt problemleri çerçevesinde öğretmenlerden hangi
bilgilerin alınması gerektiğine ilişkin tespitler ortaya konmuştur. Daha sonra hazırlanan taslak
görüşme formu bir Türk Dili uzmanına ve çalışmaya katılmayan bir grup öğretmene inceletilerek,
öneriler doğrultusunda gerekli düzeltmeler yapılmıştır. Nihai görüşme formunda şu sorulara yer
verilmiştir:
1. Bilimsel bir araştırmanın gerçekleştirilme süreci hakkındaki bilgi ve beceri yeterliğiniz
konusunda kendinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Lütfen düşüncelerinizi yazınız.
2. Eğitim araştırmalarında verilerin toplanması ile ilgili olarak araştırmacıların ne gibi
sorunlarla karşılaştığını düşünüyorsunuz?
3. Size ulaşan araştırmacılara yardımcı olma (anket doldurma, görüşme, uygulama vb)
konusundaki yaklaşımınız nasıldır? Lütfen düşüncelerinizi yazınız.
4. Araştırmacılara yardımcı olma konusunda isteksiz olan öğretmenlerin gerekçelerinin
neler olduğunu düşünüyorsunuz? Lütfen düşüncelerinizi yazınız.
5. Araştırmacıların çalışma sonuçlarının sizin ya da eğitim sisteminin geliştirilmesine
katkı sağlayacağına inanıyor musunuz? Lütfen düşüncelerinizi yazınız.
Verilerin Analizi
113
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (2), 109-127, 2011
www.keg.aku.edu.tr
Görüşme Formu ile elde edilen veriler, araştırmacılar tarafından doküman incelemesi
yöntemi ve içerik analizi tekniği çerçevesinde incelenmiş; öğretmenlerin bilimsel araştırmalara
ve araştırmacılara ilişkin düşünceleri analiz edilmiştir. Analiz sürecinde öğretmen görüşleri daha
önceden belirlenmiş kategorilere göre değil, öğretmen görüşlerine göre oluşan doğal kategorilere
göre incelenmiştir. Bilindiği üzere içerik analizinin betimsel analizden önemli bir farkı, içerik
analizinin, önceden belirgin olmayan temaların ve boyutların ortaya çıkmasına imkan vermesidir
(Yıldırım ve Şimşek, 2000; Balcı, 2009). Yapılan inceleme sonunda öğretmenlerce ifade edilen
görüşler özetlenmiştir. Ayrıca oluşan bu doğal kategoriler çerçevesinde değerlendirilen görüşlerin
frekansları hesaplanarak (Balcı, 2009)., öğretmen görüşlerinin öğretim kademelerine,
cinsiyetlerine ve kıdemlerine göre farklılaşıp farklılaşmadığı SPSS 15.00 programından
yararlanarak ve çapraz tablo (crosstabs) tekniği çerçevesinde χ2 testi ile analiz edilmiştir.
Böylelikle bağımsız değişkenlerin alt değerlerine göre öğretmen görüşlerinde bir farklılaşmanın
olup olmadığı; var ise bunun kaynağı belirlenmeye çalışılmıştır.
Cinsiyetlerini belirtmeyen öğretmenlerin görüşleri, veriler cinsiyet değişkenine göre
analiz edilirken analiz dışında bırakılmıştır. Bununla birlikte veri kaybını önlemek amacı yla bu
öğretmenlerin görüşleri, kıdem ve öğretim kademesi değişkenlerine göre analizler yapılırken
analiz kapsamına dahil edilmiştir.
Analizlerde değeri 5’in altında olan gözenek sayısı toplam gözenek sayısının %20’sini
aştığı için kıdem aralıkları daraltılarak 1-10, 11-20 ve 21 ve üzeri şeklinde yeniden kodlanmıştır.
Ayrıca öğretmen görüşlerinin bazıları da aynı gerekçeden dolayı birleştirilmiştir. Hangi
görüşlerin hangileri ile birleştirildiği bulgular kısmında özetlenmiştir. χ2 analizlerinde anlamlılık
düzeyinin p<0,05 olması yeterli görülmüştür.
BULGULAR
1. Bilimsel Araştırma Süreçlerine İlişkin Kendi Yeterlilikleri Konusunda
Öğretmenlerin Düşünceleri
Öğretmenlere ilk olarak “Bilimsel bir araştırmanın gerçekleştirilme süreci hakkındaki
bilgi ve beceri yeterliğiniz konusunda kendinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Lütfen yazınız”
sorusu yöneltilmiş ve verdikleri cevaplar aşağıda özetlenmiştir:
Görüşler
1.Kendimi yeterli görüyorum.
3.Orta derecede yeterliyim.
3.Tam anlamıyla yeterli görmüyorum.
4.Kendimi yetersiz görüyorum. Yeterli alt yapı, araç gereç veya gerekli destek
olmaması, ezberci eğitim veya mevcut sistemden dolayı bilgi sahibi olmam
mümkün değil.
5.Bu süreçteki yeterliliğim araştırılan konuya ne kadar hakim olduğuma
bağlıdır.
6.Teorik anlamda bir şeyler biliyorum ancak hiç bilimsel araştırma
yapmadığım için fikrim yok.
Toplam
f
38
14
11
29
10
10
112
114
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (2), 109-127, 2011
www.keg.aku.edu.tr
Buna göre öğretmenlerin önemli bir bölümü bilimsel bir araştırmanın gerçekleştirilme
süreci hakkındaki bilgi ve becerilerini yeterli görürken, önemli bir bölümü kendisini bu açıdan
yeterli görmemekte, kayda değer bir bölümü de kendilerini kısmen yeterli görmektedir.
Öğretmenlerin yeterliliklerine ilişkin görüşlerinde farklılaşma olup olmadığına ilişkin olarak
yapılan χ2 sonuçlarına göre beklenen değeri 5’ten küçük gözenek sayısının toplam gözenek
sayısının %20’sini aşması üzerine yukarıdaki görüşler aşağıdaki gibi yeniden gruplanarak
analizler tekrarlanmıştır (Büyüköztürk, 2007):
1. Kendimi yeterli görüyorum.
2. Kendimi kısmen yeterli görüyorum (yukarıdaki 2., 3. ve 5. maddeler birleştirilmiştir)
3. Kendimi yetersiz görüyorum. (yukarıdaki 4 ve 6. maddeler birleştirilmiştir).
Bu şekilde yapılan kodlamaya göre elde edilen χ2 sonuçları tablo 2’de özetlenmiştir.
Tablo 2. Bilimsel Bir Araştırmanın Gerçekleştirilme Süreci Hakkındaki Bilgi ve Beceri
Yeterlilikleri Konusunda Öğretmen Görüşlerindeki Farklılaşma
Öğretim
Kademesi
Değişkenler
1. Kademe Öğr.
2. Kademe Öğr.
Toplam
Cinsiyet
Bayan
E r ke k
Toplam
Kıdem
1-10 Yıl
11-20 Yıl
21 Yıl’dan Fazla
Toplam
1
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
10
33,3
28
34,1
38
33,9
20
37,0
13
27,1
33
32,4
20
44,4
11
25,6
7
29,2
38
33,9
Cevaplar
2
9
30,0
26
31,7
35
31,3
15
27,8
18
37,5
33
32,4
10
22,2
17
39,5
8
33,3
35
31,3
3
11
36,7
28
34,1
39
34,8
19
35,2
17
35,4
36
35,3
15
33,3
15
34,9
9
37,5
39
34,8
T o pl a
m
30
100,0
82
100,0
112
100,0
54
100,0
48
100,0
102
100,0
45
100,0
43
100,0
24
100,0
112
100,0
χ2
Sd
P
0,065
2
0,968
1,521
2
0,467
4,740
4
0,315
Tablo 2 incelendiğinde χ2 sonuçlarına göre öğretmenlerin yeterliliklerine ilişkin
görüşlerinin öğretim kademelerine (χ2(2)=0,065, p>0,05); cinsiyete (χ2(2)=1,521, p>0,05) ve
kıdeme (χ2(4)=4,740, p>0,05) göre farklılaşmadığı görülmektedir. Buna göre öğretmenlerin
bilimsel bir araştırmanın gerçekleştirilme süreci hakkındaki bilgi ve beceri yeterliliklerine ilişkin
düşüncelerinin öğretim kademelerine, cinsiyetlerine ve kıdemlerine göre farklaşmadığı
söylenebilir.
115
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (2), 109-127, 2011
www.keg.aku.edu.tr
2. Öğretmenlerin Bilimsel Araştırma Süreçlerinde Verilerin Toplanmasının
Zorluğuna İlişkin Düşünceleri
Öğretmenlere “Eğitim araştırmalarında verilerin toplanması ile ilgili olarak
araştırmacıların ne gibi sorunlarla karşılaştığını düşünüyorsunuz?” sorusu yöneltilmiş ve
verdikleri cevaplar aşağıda özetlenmiştir:
Görüşler
1.Sorulara verilen cevapların sübjektif, samimiyetsiz veya gayri ciddi olmasından
dolayı verileri yeterince sağlıklı olamaması.
2.Verilerin toplandığı kaynaklarda katılımcıların zorluk çıkarması, hedef kitleye
ulaşılamaması gibi sorunlar olması.
3.Araştırmacıların yeterli bilgiye sahip olmaması.
4.Ekonomik sorunlar.
5.Önemli bir sorun yok.
6. Hiçbir fikrim yok.
Toplam
f
33
43
5
14
11
6
112
Buna göre öğretmenlerin yarısına yakın bir bölümünün bilimsel bir araştırmada verilerin
toplanması sürecinde katılımcıların zorluk çıkarması ve hedef kitleye ulaşamama sorunu
olduğuna, önemli bir bölümü ise veri toplama araçlarına verilen cevapların sübjektif,
samimiyetsiz veya gayri ciddi olduğundan dolayı sorun yaşandığına inandıkları söylenebilir.
Öğretmenlerin küçük bir bölümü ise bu süreçte herhangi bir problem yaşanmadığına
inanmaktadırlar. Öğretmenlerin yeterliliklerine ilişkin görüşlerinde farklılaşma olup olmadığına
ilişkin olarak yapılan χ2 sonuçlarına göre beklenen değeri 5’ten küçük gözenek sayısının toplam
gözenek sayısının %20’sini aşması üzerine yukarıdaki görüşler aşağıdaki gibi yeniden
gruplanarak analizler tekrarlanmıştır:
1. Sorulara verilen cevapların sübjektif, samimiyetsiz veya gayri ciddi olmasından dolayı
verileri yeterince sağlıklı olamaması.
2. Verilerin toplandığı kaynaklarda katılımcıların zorluk çıkarması, hedef kitleye
ulaşılamaması gibi sorunlar olması.
3. Önemli bir sorun yok, araştırmacıların yeterli bilgiye sahip olmaması, ekonomik
sorunları veya fikrim yok gibi diğer görüşleri(3, 4, 5 ve 6. maddeler birleştirilmiştir).
Bu şekilde yapılan kodlamaya göre elde edilen χ2 sonuçları tablo 3’de özetlenmiştir.
116
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (2), 109-127, 2011
www.keg.aku.edu.tr
Tablo 3. Eğitim Araştırmalarında Verilerin Toplanması İle İlgili Olarak Araştırmacıların Ne Gibi
Sorunlarla Karşılaştığı Konusunda Öğretmen Görüşlerindeki Farklılaşma
Öğretim
Kademesi
Değişkenler
1. Kademe
Ö ğ r.
2. Kademe
Ö ğ r.
Toplam
Cinsiyet
Bayan
Erkek
Toplam
Kıdem
1-10 Yıl
11-20 Yıl
21 Yıl’dan
Fazla
Toplam
1
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
12
40,0
21
25,6
33
29,5
18
33,3
12
25,0
30
29,4
7
15,6
14
32,6
12
50,0
33
29,5
Cevaplar
2
9
30,0
34
41,5
43
38,4
18
33,3
23
47,9
41
40,2
22
48,9
14
32,6
7
29,2
43
38,4
3
9
30,0
27
32,9
36
32,1
18
33,3
13
27,1
31
30,4
16
35,6
15
34,9
5
20,8
36
32,1
Toplam
30
100,0
82
100,0
112
100,0
54
100,0
48
100,0
102
100,0
45
100,0
43
100,0
24
100,0
112
100,0
χ2
Sd
P
2,354
2
0,308
2,271
2
0,321
9,953
4
0,041
Tablo 3 incelendiğinde χ2 sonuçlarına göre, öğretmenlerin eğitim araştırmalarında
verilerin toplanması ile ilgili olarak araştırmacıların ne gibi sorunlarla karşılaştığına ilişkin
görüşlerinin öğretim kademelerine (χ2(2)=2,354, p>0,05) ve cinsiyete (χ2(2)=2,271, p>0,05) göre
farklılaşmadığı, buna karşın kıdeme göre anlamlı düzeyde farklılaştığı (χ2(4)=9,953, p<0,05)
görülmektedir. Buna göre öğretmenlerin eğitim araştırmalarında verilerin toplanması ile ilgili
olarak araştırmacıların ne gibi sorunlarla karşılaştığına ilişkin düşüncelerini görev yaptıkları
öğretim kademesinin ve cinsiyetin etkilemediği, ancak kıdemlerinin etkilediği söylenebilir.
Anlamlı düzeyde bir farklılaşmanın ortaya çıktığı kıdem bağımsız değişkeni
çerçevesindeki öğretmen düşüncelerinin yüzdeliksel dağılımı incelendiğinde şunlar dikkati
çekmektedir:
Sorulara verilen cevapların sübjektif, samimiyetsiz veya gayri ciddi olmasından dolayı
verilerin yeterince sağlıklı olmadığı düşüncesini paylaşan öğretmenlerin oranı; 1-10 yıl kıdemi
olanlarda %15,6, 11-20 yıl arası olanlarda %32, 21 yıldan daha kıdemli olanlar arasında ise
%50’dir. Katılımcıların zorluk çıkarması, hedef kitleye ulaşılamaması gibi sorunların olduğu
düşüncesini paylaşan öğretmenlerin oranı 1-10 yıl kıdemi olanlarda %48,9, 11-20 Yıl arası
olanlarda %32,6 iken 21 yıldan daha kıdemli olanlar arasında bu oran %29,2’ye düşmüştür.
Bunun yanı sıra, önemli bir sorun yok, araştırmacıların yeterli bilgiye sahip olmaması, ekonomik
sorunları veya fikrim yok gibi diğer görüşleri paylaşan öğretmenlerin oranı ise 1-10 yıl kıdemi
olanlarda %35,6; 11-20 yıl arası olanlarda %34,9; 21 yıldan daha kıdemli olanlar arasında
%20’dir. Buna göre öğretmenlerin kıdemleri arttıkça, eğitim araştırmalarında verilerin
toplanmasına yönelik sorulara verilen cevapların sübjektif, samimiyetsiz veya gayri ciddi
olmasından dolayı verilerin yeterince sağlıklı olamaması düşüncesinin daha yoğunlaştığı;
katılımcıların zorluk çıkarması, hedef kitleye ulaşılamaması gibi sorunlara ilişkin düşüncelerin
ise 10 yıldan daha az kıdeme sahip öğretmenler arasında yoğunlaştığı söylenebilir. 10 ile 20 yıl
arasında kıdeme sahip öğretmenlerin görüşleri, bu düşüncelere dengeli olarak dağılmaktadır.
117
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (2), 109-127, 2011
www.keg.aku.edu.tr
3. Araştırmacılara Yardımcı Olma Konusunda Öğretmenlerin Düşünceleri
Öğretmenlere “Size ulaşan araştırmacılara yardımcı olma (anket doldurma, görüşme,
uygulama vb) konusundaki yaklaşımınız nasıldır?” sorusu yöneltilmiş ve verdikleri cevaplar
aşağıda özetlenmiştir:
Görüşler
1.Gayet olumlu. Elimden geldiğince yardımcı olurum.
2.Elimden geldiğince vaktim oldukça yardımcı olmaya özen gösteririm.
3.Tam olarak faydalı olduğuna inanmıyorum. Gereksiz olduğunu
düşündüğüm anketleri cevaplamak istemem.
4.Her zaman yardımcı olduğum söyleneme. Gereksiz anket soruları insanı
sıkıyor. Ayrıca yaptıranın yaklaşımı da önemli.
Toplam
f
47
34
17
14
112
Buna göre öğretmenlerin yarısına yakın bir bölümü bilimsel araştırmalara yardımcı olma
konusundaki tutumlarının tamamen olumlu olduğu ve yardımcı olmaya gayret ettiklerini, önemli
bir bölümü ise elinden geldiğince imkânları ölçüsünde yardımcı olmaya gayret ettiklerini ifade
etmektedir. Buna karşın öğretmenlin hiç de azımsanmayacak bir bölümü ise araştırmaları
gereksiz gördüğünden, ölçme araçlarındaki bazı soruları beğenmediğinden veya araştırmacıların
kendilerine yaklaşım tarzlarını uygun görmediklerinden bilimsel araştırmalara olumsuz
baktıklarını ifade etmektedir. Buna göre öğretmenlerin önemli bir bölümünün bilimsel
araştırmalara olumlu yaklaştığı, buna karşın yaklaşık üçte birlik bölümünün ise olumsuz
yaklaştığı söylenebilir. Öğretmenlerin bilimsel araştırmalara karşı yaklaşımlarında farklılaşma
olup olmadığına ilişkin yapılan χ2 sonuçlarına göre beklenen değeri 5’ten küçük gözenek
sayısının toplam gözenek sayısının %20’sini aşması üzerine yukarıdaki görüşler aşağıdaki gibi
yeniden gruplanarak analizler tekrarlanmıştır:
1. Gayet olumlu. Elimden geldiğince yardımcı olurum.
2. Elimden geldiğince, vaktim oldukça yardımcı olmaya özen gösteririm.
3. Pek yardımcı olduğum söylenemez (3. ve 4. maddeler birleştirilmiştir) .
Bu şekilde yapılan kodlamaya göre elde edilen χ2 sonuçları tablo 4’de özetlenmiştir.
118
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (2), 109-127, 2011
www.keg.aku.edu.tr
Tablo 4. Öğretmenlerin Eğitim Araştırmalarına Yönelik Yaklaşımlarındaki Farklılaşma
Öğretim
Kademesi
Değişkenler
1. Kademe
Ö ğ r.
2. Kademe
Ö ğ r.
Toplam
Cinsiyet
Bayan
Erkek
Toplam
Kıdem
1-10 Yıl
11-20 Yıl
21 Yıl’dan
Fazla
Toplam
1
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
16
53,3
31
37,8
47
42,0
16
29,6
27
56,3
43
42,2
18
40,0
16
37,2
13
54,2
47
42,0
Cevaplar
2
9
30,0
25
30,5
34
30,4
18
33,3
13
27,1
31
30,4
14
31,1
13
30,2
7
29,2
34
30,4
3
5
16,7
26
31,7
31
27,7
20
37,0
8
16,7
28
27,5
13
28,9
14
32,6
4
16,7
31
27,7
Toplam
30
100,0
82
100,0
112
100,0
54
100,0
48
100,0
102
100,0
45
100,0
43
100,0
24
100,0
112
100,0
χ2
Sd
P
3,059
2
0,217
8,440
2
0,015
2,580
4
0,629
Tablo 4 incelendiğinde χ 2 sonuçlarına göre öğretmenlerin eğitim araştırmalarına yönelik
yaklaşımlarının öğretim kademelerine (χ2(2)=3,059, p>0,05) ve kıdeme (χ2(4)=2,580, p>0,05) göre
farklılaşmadığı, buna karşın cinsiyete göre anlamlı düzeyde farklılaştığı (χ2(2)=8,440, p<0,05)
görülmektedir. Buna göre öğretmenlerin eğitim araştırmalarına yönelik yaklaşımlarını görev
yaptıkları öğretim kademesinin ve kıdemin etkilemediği, ancak cinsiyetlerinin etkilediği
söylenebilir.
Anlamlı düzeyde bir farklılaşmanın ortaya çıktığı cinsi yet bağımsız değişkeni
çerçevesindeki öğretmen görüşlerinin oransal dağılımları incelendiğinde şunlar görülmektedir:
Eğitim araştırmalarına ilişkin yaklaşımlarının gayet olumlu olduğunu ifade eden
öğretmenlerin oranı bayanlarda %29,6 iken, bu oran erkeklerde %56,3’e çıkmaktadır. Elinden
geldiğince, vakit buldukça yardımcı olmaya özen gösterdiğini söyleyen öğretmenlerin oranı
bayanlarda %33,2’tür. Bu oran erkeklerde %27,1’dir. “Pek yardımcı olduğum söylenemez” di yen
öğretmen oranı bayanlarda %37,2 iken, bu oran erkeklerde %16,7’dir. Buna göre erkek
öğretmenlerin eğitim araştırmalarına yönelik yaklaşımlarının bayan öğretmenlere göre anlamlı
derecede daha olumlu olduğu söylenebilir.
4. Öğretmenlerin Araştırmacılara Yardımcı Olma ya da Olmama Gerekçeleri
Öğretmenlere “Araştırmacılara yardımcı olma konusunda isteksiz olan öğretmenlerin
gerekçelerinin neler olduğunu düşünüyorsunuz?” sorusu yöneltilmiş ve verdikleri cevaplar
aşağıda özetlenmiştir:
119
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (2), 109-127, 2011
www.keg.aku.edu.tr
Görüşler
1.Yöneltilen soruların alan dışı olması.
2.Yapılan araştırmaların amacına ulaşmayacağına veya araştırmanın
gereksiz olduğuna inanılması.
3.Vakit kaybına neden olduğu düşüncesi.
4.Okul idaresi aracılığıyla emrivaki yapılması, verilerin yüz yüze değil
başkalarının aracılığıyla toplanması, yanlış zamanda anket uygulamaya
çalışılması, çok sıkıcı olması, bu tür taleplerin çok sık olması,
araştırmacıların kendilerini öğretmenlerden daha üstün görmeleri, bu tür
araştırmaların yalnızca unvan kazanmak için yapıldığı inancı gibi nedenler.
5.Konunun öneminin ve yapılan işin ciddiyetinin farkında olunmaması.
6.Toplanan görüşlerin dikkate alınmadığı düşüncesi.
Toplam
f
5
30
20
32
17
8
112
Frekans dağılımlarına göre öğretmenlerin önemli bir kısmı araştırmalara yardımcı olma
konusundaki isteksizliklerinin nedeninin araştırmacıların kendilerine olumsuz yaklaşmaları, veri
toplama araçları uygulanırken izlenen yolun nazik olmaması ve bu tür taleplerin bıkkınlık
verecek ölçüde sık olmasından kaynaklandığını ifade etmektedirler. Benzer oranda bir grup
öğretmen ise yapılan bu araştırmaların amacına ulaşmayacağı veya söz konusu araştırmaların
gereksiz olduğunu düşündükleri için isteksiz olduklarını ifade etmektedirler. Öğretmenlerin bir
bölümünün de bu tür uygulamaları kendileri için vakit kabı olarak değerlendirdikleri söylenebilir.
Öğretmenlerin bilimsel araştırmalara yardımcı olma konusunda isteksiz olma nedenlerinde
farklılaşma olup olmadığına ilişkin yapılan χ2 sonuçlarına göre, beklenen değeri 5’ten küçük
gözenek sayısının toplam gözenek sayısının %20’sini aşması üzerine yukarıdaki görüşler
aşağıdaki gibi yeniden gruplanarak analizler tekrarlanmıştır:
1. Yapılan araştırmaların amacına ulaşmayacağına veya araştırmanın gereksiz
olduğuna inanılması.
2. Vakit kaybına neden olduğu düşüncesi.
3. Okul idaresi aracılığıyla emrivaki yapılması, verilerin yüz yüze değil başkalarının
aracılığıyla toplanması, yanlış zamanda anket uygulamaya çalışılması, çok sıkıcı
uygulamaların olması, bu tür taleplerin çok sık olması, araştırmacıların kendilerini
öğretmenlerden daha üstün görmeleri, bu tür araştırmaların yalnızca unvan
kazanmak için yapıldığı inancı gibi nedenler (1. ve 4. maddeler birleştirilmiştir).
4. Konunun öneminin ve yapılan işin ciddiyetinin farkında olunmaması veya toplanan
görüşlerin dikkate alınmadığı düşüncesi (5. ve 6. maddeler birleştirilmiştir).
Bu şekilde yapılan kodlamaya göre elde edilen χ2 sonuçları tablo 5’de özetlenmiştir.
120
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (2), 109-127, 2011
www.keg.aku.edu.tr
Tablo 5. Öğretmenlerin Eğitim Araştırmalarına Yardımcı Olmaya İsteksizlik Nedenlerindeki
Farklılaşma
Öğretim
Kademesi
Değişkenler
1. Kademe
Öğr.
2. Kademe
Öğr.
Toplam
Cinsiyet
Bayan
Erkek
Toplam
Kıdem
1-10 Yıl
11-20 Yıl
21 Yıl’dan
Fazla
Toplam
1
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
7
23,3
23
28,0
30
26,8
17
31,5
12
25,0
29
28,4
10
22,2
16
37,2
4
16,7
30
26,8
Cevaplar
2
3
10,0
17
20,7
20
17,9
18
33,3
2
4,2
20
19,6
13
28,9
3
7,0
4
16,7
20
17,9
3
10
33,3
27
32,9
37
33,0
13
24,1
20
41,7
33
32,4
15
33,3
16
37,2
6
25,0
37
33,0
4
10
33,3
15
18,3
25
22,3
6
11,1
14
29,2
20
19,6
7
15,6
8
18,6
10
41,7
25
22,3
Toplam
30
100,0
82
100,0
112
100,0
54
100,0
48
100,0
102
100,0
45
100,0
43
100,0
24
100,0
112
100,0
χ2
Sd
P
3,826
3
0,28
18,056
3
0,000
14,858
6
0,021
Tablo 5’te yer alan χ2 sonuçlarına göre, öğretmenlerin eğitim araştırmalarına yardımcı
olmama gerekçelerinin öğretim kademelerine göre farklılaşmadığı (χ2(3)=0,28, p>0,05), buna
karşın cinsiyete (χ2(3)=18,056, p<0,05) ve kıdeme (χ2(6)=14,858, p<0,05) göre anlamlı düzeyde
farklılaştığı görülmektedir. Buna göre öğretmenlerin eğitim araştırmalarına yardımcı olmaya
istekli olmama nedenlerini görev yaptıkları öğretim kademesinin etkilemediği, ancak
cinsiyetlerinin ve kıdemlerinin etkilediği söylenebilir.
Anlamlı düzeyde bir farklılaşmanın ortaya çıktığı cinsiyet ve kıdem bağımsız değişkenleri
çerçevesindeki öğretmen görüşlerinin oransal dağılımları incelendiğinde şunlar görülmektedir:
Yapılan araştırmaların amacına ulaşmayacağına veya araştırmanın gereksiz olduğuna
inandıkları için yardımcı olmaya isteksiz olduğunu ifade eden öğretmen oranı bayanlarda %31,5;
erkeklerde %25’dir. Vakit kaybına neden olduğu düşüncesi ile yardımcı olmaya isteksiz
olduğunu ifade eden öğretmen oranı bayanlarda %33,3 iken, bu oran erkeklerde %4,2’dir. Okul
idaresi aracılığı yla emrivaki yapılması, verilerin yüz yüze değil başkaları aracılığıyla toplanması,
yanlış zamanda anket uygulanmaya çalışılması, çok sıkıcı uygulamalar olması, bu tür taleplerin
çok sık olması, araştırmacıların kendilerini öğretmenlerden daha üstün görmeleri, araştırmacılar
tarafından araştırmaların yalnızca unvan kazanmak için yapıldığı inancı gibi nedenlerden dolayı
yardımcı olmaya isteksiz olduğunu ifade eden öğretmen oranı bayanlarda %24,1; erkeklerde
%41,7’dir. Konunun öneminin ve yapılan işin ciddiyetinin farkında olunmaması veya toplanan
görüşlerin dikkate alınmadığı düşüncesinden dolayı yardımcı olmaya isteksiz olduğunu ifade
eden öğretmen oranı bayanlarda %11,1 iken, bu oran erkeklerde %29,2’dir. Buna göre bayan
öğretmenlerin bilimsel araştırma süreçlerini daha çok vakit kaybı olarak gördükleri için
araştırmacılara yardımcı olmaya isteksiz oldukları belirtirlerken, erkek öğretmenlerin daha çok,
okul idaresi aracılığıyla emrivaki yapılması, verilerin yüz yüze değil başkalarının aracılığıyla
toplanması, yanlış zamanda anket uygulamaya çalışılması, çok sıkıcı uygulamaları olması, bu tür
121
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (2), 109-127, 2011
www.keg.aku.edu.tr
taleplerin çok sık olması, araştırmacıların kendilerini öğretmenlerden daha üstün görmeleri,
araştırmaların yalnızca unvan kazanmak için yapıldığının düşünülmesi, konunun öneminin ve
yapılan işin ciddiyetinin farkında olunmaması veya toplanan görüşlerin dikkate alınmadığına
inanılması gibi düşlünceler yüzünden yardımcı olmaya isteksiz olduklarını ifade ettikleri
söylenebilir.
Yapılan araştırmaların amacına ulaşmayacağına veya araştırmanın gereksiz olduğuna
inandıkları için yardımcı olmaya isteksiz olduğunu ifade eden öğretmenlerin oranı 1-10 yıl
kıdeme sahip olanlarda %22,2, 11-20 yıl kıdeme sahip olanlarda %37,2 iken 21 yıl ve daha fazla
kıdeme sahip olan öğretmenlerde %16,7’dir. Vakit kaybına neden olduğu düşüncesi ile yardımcı
olmaya isteksiz olduğunu ifade eden öğretmenlerin oranı 1-10 yıl kıdemi olanlarda %28,9, 11-20
yıl kıdeme sahip olanlarda %7,0 ve 21 yıl ve üzeri kıdeme sahip olanlarda ise %16,7’dir. Okul
idaresi aracılığı yla emrivaki yapılması, verilerin yüz yüze değil başkalarının aracılığıyla
toplanması, yanlış zamanda anket uygulamaya çalışılması, çok sıkıcı uygulamaların olması, bu
tür taleplerin çok sık olması, araştırmacıların kendilerini öğretmenlerden daha üstün görmeleri,
araştırmaların yalnızca unvan kazanmak için yapıldığı inancı gibi nedenlerden dolayı yardımcı
olmaya isteksiz olduğunu ifade eden öğretmen oranı 1-10 yıl kıdeme sahip olanlarda %33,3, 1120 yıl kıdeme sahip olanlarda %37,2 ve 21 yıl ve daha fazla kıdeme sahip olanlarda ise
%25,0’dır. Konunun öneminin ve yapılan işin ciddiyetinin farkında olunmaması veya toplanan
görüşlerin dikkate alınmadığı düşüncesinden dolayı yardımcı olmaya isteksiz olduğunu ifade
eden öğretmen oranı 1-10 yıl kıdeme sahip olanlarda %15,6, 11-20 yıl kıdemi olanlarda %18,6 ve
21 yıl ve üzeri kıdem sahip olanlarda ise %41,7’dir.
Buna göre 1-10 yıl kıdemi olan öğretmenlerin bilimsel araştırmalara katkı sağlama
konusundaki isteksizliklerinin nedenini daha çok bu araştırmaların vakit kaybına neden olduğu
düşüncesinden kaynaklandığını ifade etmektedir. 1-20 yıl kıdeme sahip öğretmenler ise yapılan
araştırmaların amacına ulaşmayacağı veya araştırmanın gereksiz olduğu inancı, araştırmacıların
olumsuz yaklaşımı, veri toplama araçları uygulanırken izlenen yolun nazik olmaması ve bu tür
taleplerin bıkkınlık verecek ölçüde sık olması olarak gördükleri söylenebilir. 21 ve üzeri kıdeme
sahip öğretmenlerin ise bu duruma, konunun öneminin ve yapılan işin ciddiyetinin farkında
olunmadığı veya toplanan görüşlerin dikkate alınmadığı gibi durumların neden olduğunu
düşündükleri söylenebilir.
5. Öğretmenlerin Araştırmacıların Yaptığı Bilimsel Çalışmaların Kendilerine Ya da
Eğitim Sistemine Katkısı Konusundaki Düşünceleri
Öğretmenlere “Araştırmacıların çalışma sonuçlarının sizin ya da eğitim sisteminin
geliştirilmesine katkı sağlayacağına inanıyor musunuz?” sorusu yöneltilmiş ve verdikleri
cevaplar aşağıda özetlenmiştir:
Görüşler
İnanıyorum.
Kısmen inanıyorum.
İnanmıyorum.
Toplam
f
57
30
25
112
122
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (2), 109-127, 2011
www.keg.aku.edu.tr
Buna göre öğretmenlerin yarısından fazlasının araştırmacıların çalışma sonuçlarının
kendileri ya da eğitim sisteminin geliştirilmesine katkı sağlayacağına inandıkları, buna karşın
önemli bir kısmının da kısmen ya da hiç inanmadıkları söylenebilir. Öğretmenlerin
araştırmacıların çalışma sonuçlarının kendilerine ya da eğitim sisteminin geliştirilmesine
katkısına ilişkin görüşlerinde farklılaşma olup olmadığına ilişkin olarak yapılan χ2 sonuçları
Tablo 6’da özetlenmiştir:
Tablo 6. Öğretmenlerin Eğitim Araştırmalarının Kendilerine Ya da Eğitim Sistemine Katkılarına
İlişkin Düşüncelerindeki Farklılaşma
Öğretim
Kademesi
Değişkenler
1. Kademe
Ö ğ r.
2. Kademe
Ö ğ r.
Toplam
Cinsiyet
Bayan
Erkek
Toplam
Kıdem
1-10 Yıl
11-20 Yıl
21 Yıl’dan
Fazla
Toplam
1
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
N
%
19
63,3
38
46,3
57
50,9
23
42,6
28
58,3
51
50,0
22
48,9
21
48,8
14
58,3
57
50,9
Cevaplar
2
6
20,0
24
29,3
30
26,8
16
29,6
10
20,8
26
25,5
11
24,4
12
27,9
7
29,2
30
26,8
3
5
16,7
20
24,4
25
22,3
15
27,8
10
20,8
25
24,5
12
26,7
10
23,3
3
12,5
25
22,3
Toplam
30
100,0
82
100,0
112
100,0
54
100,0
48
100,0
102
100,0
45
100,0
43
100,0
24
100,0
112
100,0
χ2
Sd
P
2,537
2
0,281
2,531
2
0,282
1,930
4
0,749
Tablo 6’daki χ2 sonuçlarına göre, öğretmenlerin eğitim araştırmalarının kendilerine ya da
eğitim sistemine katkılarına ilişkin düşüncelerinin öğretim kademelerine (χ2(2)=2,537, p>0,05);
cinsiyete (χ2(2)=0,282, p>0,05) ve kıdeme (χ2(4)=1,930, p>0,05) göre farklılaşmadığı
görülmektedir. Buna göre öğretmenlerin bilimsel araştırmaların kendilerine ya da eğitim
sistemine katkılarına ilişkin düşüncelerinin öğretim kademelerine, cinsiyetlerine ve kıdemlerine
göre farklaşmadığı söylenebilir.
SONUÇ
Araştırma sonuçları aşağıda özetlenmiştir. Ancak, alanyazında bu konu ile ilgili araştırma
sonuçlarına rastlanılmadığı için farklı araştırma sonuçları ile karşılaştırmalı olarak tartışılması
yapılamamıştır.
1. Öğretmenlerin önemli bir bölümü bilimsel bir araştırmanın gerçekleştirilme süreci
hakkındaki bilgi ve becerilerini yeterli görürken, önemli bir bölümü kendisini bu açıdan yeterli
görmemektedir. Kayda değer bir bölümü ise kendilerini kısmen yeterli görmektedir.
Öğretmenlerin bilimsel bir araştırmanın gerçekleştirilme süreci hakkındaki bilgi ve beceri
yeterliliklerine ilişkin düşünceleri öğretim kademelerine, cinsiyetlerine ve kıdemlerine göre
farklaşmamaktadır.
123
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (2), 109-127, 2011
www.keg.aku.edu.tr
2. Öğretmenlerin önemli bir bölümü bilimsel bir araştırmada verilerin toplanması
sürecinde katılımcıların zorluk çıkarması ve hedef kitleye ulaşamama sorunu olduğuna, önemli
bir bölümü ise veri toplama araçlarına verilen cevapların sübjektif, samimiyetsiz veya gayriciddi
olduğundan dolayı sorun yaşandığına inanmaktadır. Öğretmenlerin küçük bir bölümü de bu
süreçte herhangi bir problem yaşanmadığına inanmaktadır. Öğretmenlerin eğitim araştırmalarında
verilerin toplanması ile ilgili olarak araştırmacıların ne gibi sorunlarla karşılaştığına ilişkin
düşüncelerini, görev yaptıkları öğretim kademesi ve cinsiyet etkilememekte, ancak kıdemleri
etkilemektedir. Öğretmenlerin kıdemleri arttıkça eğitim araştırmalarında verilerin toplanmasına
yönelik sorulara verilen cevapların sübjektif, samimiyetsiz veya gayriciddi olmasından dolayı
verilerin yeterince sağlıklı olmadığı düşüncesi yoğunken, 10 yıldan daha az kıdeme sahip
olanlarda katılımcıların zorluk çıkarması, hedef kitleye ulaşılamaması gibi sorunlara ilişkin
düşünceler yoğunlaşmaktadır.
3. Öğretmenlerin önemli bir bölümü bilimsel araştırmalara olumlu yaklaşmakta ve
araştırmacılara yardımcı olmaya çalışmaktadır. Buna karşın yaklaşık üçte biri olumsuz
yaklaşmaktadır. Öğretmenlerin eğitim araştırmalarına yönelik yaklaşımlarını görev yaptıkları
öğretim kademesi ve kıdem farklılaştırmazken, cinsiyet farklılaştırmaktadır. Erkek öğretmenlerin
eğitim araştırmalarına yönelik yaklaşımları bayan öğretmenlere göre anlamlı derecede daha
olumludur.
4. Öğretmenlerin önemli bir bölümü, araştırmalara yardımcı olma konusunda
isteksizliklerinin araştırmacıların kendilerine olumsuz yaklaşımı, veri toplama araçları
uygulanırken izlenen yolun nazik olmaması ve bu tür taleplerin bıkkınlık verecek ölçüde sık
olmasından kaynaklandığını ifade etmektedirler. Yaklaşık oranda bir grup öğretmen yapılan
araştırmaların amacına ulaşmayacağını veya söz konusu araştırmaların gereksiz olduğunu
düşündükleri için isteksiz olduklarını söylemektedirler. Öğretmenlerin bir bölümü araştırmalarda
görüş bildirmeyi kendileri için vakit kaybı olarak değerlendirmektedir. Öğretmenlerin eğitim
araştırmalarına yardımcı olmaya istekli olmama nedenlerini görev yaptıkları öğretim kademesi
farklılaştırmamakta, ancak öğretmenlerin cinsiyetleri ve kıdemleri anlamlı derecede
farklılaştırmaktadır.
Bayan öğretmenler bilimsel araştırmaların vakit kaybı olarak görüldüğü için yardımcı
olmaya isteksiz olunduğunu belirtirken, erkek öğretmenler daha çok, okul idaresi aracılığıyla
emrivaki yapılması, verileri yüz yüze değil başkalarının aracılığıyla toplanması, yanlış zamanda
anket uygulanmaya çalışılması, çok sıkıcı uygulamaların olması, bu tür taleplerin çok sık olması,
araştırmacıların kendilerini öğretmenlerden üstün görmeleri, bu tür araştırmaların yalnızca unvan
kazanmak için yapıldığı, konunun öneminin ve yapılan işin ciddiyetinin farkında olunmaması
veya görüşlerin dikkate alınmadığı gibi düşünceler yüzünden öğretmenlerin yardımcı olmaya
isteksiz olduklarını ifade etmektedirler. Öte yandan 1-10 yıl kıdemi olanlar, bilimsel araştırmalara
katkı sağlama konusunda öğretmenlerin isteksiz olmalarının nedenini daha çok bu araştırmaların
vakit kaybına neden olduğu düşüncesinden kaynaklandığını belirtmektedirler. 11-20 yıl kıdeme
sahip öğretmenler ise bu durumu yapılan araştırmaların amacına ulaşmayacağı, a araştırmanın
gereksiz olduğu, araştırmacıların kendilerine olumsuz yaklaşımları, veri toplama araçları
uygulanırken izlenen yolun nazik olmaması ve bu tür taleplerin bıkkınlık verecek ölçüde sık
olmasına bağlamaktadırlar. 21 ve üzeri kıdeme sahip öğretmenler bu duruma, konunun öneminin
124
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (2), 109-127, 2011
www.keg.aku.edu.tr
ve yapılan işin ciddiyetinin farkında olunmadığı veya toplanan görüşlerin dikkate alınmadığı gibi
düşüncelerin neden olduğunu düşünmektedirler.
5. Öğretmenlerin yarısından fazlası çalışma sonuçlarının kendilerinim ya da eğitim
sisteminin geliştirilmesine katkı sağlayacağına inanmakta, buna karşın önemli bir kısmı da
kısmen inanmakta ya da hiç inanmaktadırlar. Öğretmenlerin araştırmaların kendilerine ya da
eğitim sistemine katkılarına ilişkin düşünceleri öğretim kademelerine, cinsiyetlerine ve
kıdemlerine göre farklaşmamaktadır.
ÖNERİLER
Eğitim alanındaki araştırmalarda temel veri kaynaklarından biri olarak işlev gören
öğretmenlerin, araştırmalara, araştırma süreçlerine ve araştırmacılara ilişkin bilgi ve tutumları,
eğitim araştırmalarının amaçlarına ulaşması açısından son derece önemlidir. Ancak
öğretmenlerde araştırmacı ve araştırma süreçlerine ilişkin bilgi ve tutum yanlışlıkları
bulunmaktadır. Bu nedenle;
1. Gerek meslekî gelişimlerini sürekli hale getirmek, gerekse araştırmacılara yardımcı
olarak eğitim bilimlerinin gelişmesine katkı sağlamak için bilimsel araştırma süreçleri ve eğitime
katkıları konusunda öğretmenlere hizmet içi eğitim çalışmaları yapılmalıdır. Eğitim süreçlerinde
araştırmacılardan yararlanılmalı, onlarla doğrudan etkileşime girme fırsatları verilmelidir. Bu
çerçevede öğretmenlere yüksek lisans yapabilmeleri yönünde üniversitelerle millî eğitim
teşkilatının işbirliği yapmaları önerilebilir.
2. Araştırmacıların görüşlerine başvurdukları öğretmenlerle araştırma süreçleri ile ilgili
olarak doğrudan ilişki kurmaları, araştırmaları hakkında onları bilgilendirmelerinin, gönüllülüğe
dayalı bir veri toplama yaklaşımı izlemelerinin, araştırmalarının sonuçları hakkında nasıl bilgi
edinebilecekleri ile ilgili bir takım yönlendirmelerde bulunmalarının araştırmanın sağlıklı
yürütülmesi ve sonuçlandırılması için faydalı olacağı söylenebilir. Bu bağlamda üniversitelerle
millî eğitim müdürlükleri arasında kurulacak işbirliği ile araştırmacıların, öğretmenlere
araştırmaları hakkında bilgi verme amaçlı seminerler düzenlenmesinin sağlanması da
öğretmenlerle araştırmacılar arasındaki bağların güçlenmesine katkı sağlayabilir.
3. Öğretmen yetiştirme sürecinde Eğitim Fakültesinin farklı bölümlerinin her birinin
programlarına, bilimsel düşünme ve araştırmaya yönelik yeni dersler eklemek ya da öğretim
uygulamaları çerçevesinde alan araştırmasına dönük araştırma ödevleri vermek suretiyle hem
bilimsel bakış açıları kazanmaları, hem de araştırmalara ve araştırmacıların karşılaştıkları
sorunlara ilişkin deneyim geçirmeleri; böylelikle de olumlu tutumlar kazanmaları sağlanabilir.
4. Diğer taraftan, yapılan bu araştırma sonuçlarının genellemelere gitme konusunda
yetersiz olduğu; bu nedenle farklı kademler ve farklı çalışma grupları üzerinde, branş gibi farklı
değişkenlerin de kapsam içine alındığı benzer araştırmaların yapılmasının gerekli olduğu
belirtilmelidir. Bu çerçevede farklı araştırmaların yapılması önerilebilir.
125
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (2), 109-127, 2011
www.keg.aku.edu.tr
Kaynakça
Anonim. (1998). Fakülte Okul İşbirliği. Ankara: MEB Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğü
Yayınları.
Anonim. (1999). Türkiye’de Öğretmen Eğitiminde Standartlar ve Akreditasyon. Ankara:
MEB Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğü Yayınları.
Anonim. (2002) Öğretmen Yeterlikleri. Ankara: MEB Yayınevi (Yayın No:3749).
Arslan, A. (1996). Felsefeye Giriş. Ankara: Vadi Yayınları.
Aziz, A. (1994). Araştırma Yöntemleri-Teknikleri ve İletişim. Ankara: Turhan Kitabevi.
Balcı, A. (2009) Sosyal Bilimlerde Araştırma (7. baskı). Ankara: Pegem A Yayıncılık.
Bolker, J. (1998). Writing Your Dissertation in Fifteen Minutes a Day: A Guide to Starting,
Revising, and Finishing Your Doctoral Thesis. Bellingham: Owl Books.
Bordens, K. S. (2001). Research Design and Methods . Published by The McGraw- Hill
Companies in United States.
Büyüköztürk, Ş. Çakmak, E.K., Akgün, Ö.E., Karadeniz, Ş. ve Demirel, F. (2009). Bilimsel
Araştırma Yöntemleri (4. baskı). Ankara: Pegem A Yayınları.
Büyüköztürk, Ş. (2007). Sosyal Bilimleri İçin Veri Analizi El Kitabı (8. Baskı). Ankara: Pegem
A Yayınları.
Cevizcioğlu, A. (2000). Felsefe Sözlüğü (3. baskı). İstanbul: Engin Yayınları.
Cone, J., D. and Foster, S., L.,(1993). Dissertations and Theses from Start to Finish:
Psychology and Related Fields. New York: American Psychological Association.
Çalışkan, N. (2006). “Öğretmenlerin Özellikleri ve Yeterlikleri”, (Editör: K. Kekinkılıç), Eğitim
Bilimine Giriş. Ankara: Sempati Yayınları.
Çelikkaya, H. (2009). Eğitim Bilimlerine Giriş. Ankara: Nobel Yayınevi.
Erdoğan, İ. (1998). “Bilgi Toplumu Olmanın Gerektirdiği Eğitim Paradigması”, Yeni Türkiye
Dergisi 21. Yüzyıl Özel Sayısı. 4(19), 870-876.
Fraenkel, J. R. and Wallen, N. E. (2006). How to Design and Evaluate Research in Education.
New York: McGraw- Hill International Edition.
Geray, H. (2006). Toplumsal Araştırmalarda Nicel ve Nitel Yöntemlere Giriş (2. baskı).
Ankara: Siyasal Kitabevi.
Honer S. M., Thomas C. and Okholm, D. L.(2003). Felsefeye Çağrı- Sorunlar ve Seçenekler,
(Çev. H. Ünder). Ankara: İmge Kitabevi.
İşman, A. (1998). “Bilgi Çağında Eğitim”. Yeni Türkiye Dergisi 21. Yüzyıl Özel Sayısı. 4(19),
857-861.
Kabasakal, Ö. (1998). “Bilgi Toplumuna Geçişte Üniversitelerin Önemi”. Yeni Türkiye Dergisi
21. Yüzyıl Özel Sayısı. 4(19), 845-850.
126
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (2), 109-127, 2011
www.keg.aku.edu.tr
Kaptan, S. (1993). Bilimsel Araştırma ve İstatistik Teknikleri. Ankara: GÜ Gazi Eğitim
Fakültesi.
Karasar, N. (2008). Bilimsel Araştırma Yöntemi ( 18. baskı). Ankara: Nobel Yayın Dağıtım
Kıncal, R.Y. (2004). Öğretmenlik Mesleğine Giriş. Ankara: Nobel Yayınevi.
Kocacık, F., (2003). “Bilgi Toplumu ve Türkiye”, C.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt : 27 No:1
1-10.
Llewellyn, D. (2002). Inquiry Within: Implementing Inquiry- Based Science Standarts.
USA: Corwinn Pres, Inc. A Sage Publications Company.
Madsen, D. (1991). Successful Dissertations And Theses: A Guide To Graduate Student
Research From Proposal To Completion. New York: Jossey Bass.
McMillan J. H. and Schumacher, S. (1984). Research in Education. A Conceptual
Introduction. Boston and Tronto: Little, Brown and Company.
Moorthy, A.L. and Karisiddappa, C.R. (1997). “On Citations, References, and the Intellectual
Debts”, (Editörler: Chopra, Umesh C Sharma & MK Srivastava), Library Science and Its
Facets,.New Delhi: Ess Ess Publishers, 264-271.
Özdamar, K. (2003). Modern Bilimsel Araştırma Yöntemleri. Eskişehir: Kaan Kikabevi.
Punch, K.F. (2005). Sosyal Araştırmalara Giriş: Nicel ve Nitel Yaklaşımlar, (Çev: D. Bayrak,
H.B. Arslan ve Z. Akyüz). Ankara: Siyasal Kitabevi.
Sencer, M. (1989). Toplumbilimlerinde Yöntem (3. baskı). İstanbul: Beta Basım Yayım
Dağıtım.
Seyidoğlu, H. (1993). Bilimsel Araştırma ve Yazma Elkitabı (5. baskı). İstanbul: Güzem
Yayınları.
Şişman, M. (2006). Eğitim Bilimine Giriş. Ankara: PegemA Yayıncılık.
Üstdal, M. ve Gülbahar, K. (1997). Bilimsel Araştırma Nasıl Yapılır Nasıl Yazılır. İstanbul:
Beta Basım Yayım Dağıtım.
Yeşil, R. (2010). “Nicel ve Nitel Araştırma Yöntemleri”. (Editör: R.Y. Kıncal), Bilimsel
Araştırma Yöntemleri. Ankara: Nobel Yayınevi. İletişim 2003/18
Yıldırım, A. Ve Şimşek, H. (2000). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri. Ankara:
Seçkin Yayıncılık.
Yolcu, H. (2009). “Bilimsel Araştırmaya İlişkin Temel Kavramlar”. ( Editör: A. Tanrıöğen).
Bilimsel Araştırma Yöntemleri. Ankara: Anı Yayıncılık.
127