Papers by İBRAHİM HAKAN MERT
43. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu 43. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI CİLT 5, 2024
Bu makalede, 2022 yılında T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izinleriyle Bursa Uludağ Üniversit... more Bu makalede, 2022 yılında T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izinleriyle Bursa Uludağ Üniversitesi adına Priene'de gerçekleştirilen Kazı, Onarım, Mimari Düzenleme ve Yüzey Araştırması faaliyetleri özetlenmektedir.
Çağlar Boyunca Nehirler, Denizler ve Göller (Rivers, Seas and Lakes Through the Ages), 2021
Çalışmanın konusu, Maiandros (Büyük Menderes Irmağı) ile Priene kenti
arasındaki ilişki ve etki... more Çalışmanın konusu, Maiandros (Büyük Menderes Irmağı) ile Priene kenti
arasındaki ilişki ve etkileşimdir. Bu bağlamda, Maiandros kısaca tanımlanıp,
nehrin Araştırma Tarihi ele alındıktan sonra, bu nehrin Priene’nin tarihinde ve
kaderinde oynadığı rol incelenmektedir. Son bölümde ise Maiandros’un bölgenin
ve Priene’nin ticaretinde oynadığı rol araştırılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Güney İonia, Büyük Menderes Irmağı, Priene,
Alüvyon, Sikke.
The subject of this study is the relationship and interaction between the
Maiandros (The Meander River) and the ancient city of Priene. In this context,
after briefly defining Maiandros and discussing the Research History of the river,
the role of this river in the history and fate of Priene is studied. In the last part,
the role played by Maiandros in the trade of the region and Priene is researched.
Keywords: Southern Ionia, Büyük Menderes (Maeeander) River, Priene,
Alluvium, Coin.
Meine Beschäftigung mit den öffentlichen Bauten von Stratonikeia geht zurück auf jahrelange Teiln... more Meine Beschäftigung mit den öffentlichen Bauten von Stratonikeia geht zurück auf jahrelange Teilnahme an dortigen Grabungen. Das Thema dieser Arbeit wählte ich selbst. Die Arbeit wurde von meinem Lehrer H. von Hesberg mit ständiger ...
Istanbuler Mitteilungen, 2010
Two dozen Roman and Byzantine leaf capitals in the archaeological museum and the Alaeddin Mosque ... more Two dozen Roman and Byzantine leaf capitals in the archaeological museum and the Alaeddin Mosque in Konya originate from Sidamaria, Iconium and Pappa/Tiberiupolis. One may be connected with the Sidamaria sarcophagus, others with Docimium and the genesis of the narrow- and broad-pointed acanthus. The capitals show that stonemasonry in the Lycaonian capital Iconium was up-to-date and following the leading Anatolian workshop of Docimium. The capitals demonstrate that Lycaonian architecture was not generally as primitive as Binbirkilise, the province's best-preserved and most famous ruins that - seen in isolation - appeared to reflect innate originality. On the evidence of the capitals, architecture elsewhere in Lycaonia was up-to-date, in close contact with neighbouring provinces, and followed transregional trends.
T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı 42. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI, 2023
Priene Kazıları: 2021 Sezonu
Özet
İbrahim Hakan Mert*
Priene Kazılarının 2021 yılı kampanyasınd... more Priene Kazıları: 2021 Sezonu
Özet
İbrahim Hakan Mert*
Priene Kazılarının 2021 yılı kampanyasında arazide 3 alanda kazı çalışmaları yürütülmüştür. Bunlardan ilki Bursa Uludağ Üniversitesi BAP birimi tarafından desteklenen bir projeye de konu olan Athena Kutsal Alanının kuzeyinde bulunan Anteli Yapı olmuştur. Bu yapının tarihi ve fonksiyonu ile alakalı soruları yanıtlayabilmek amacıyla yapılan kazılardan elde edilen ilk sonuçlar, yapının MÖ 2. Yüzyıla tarihlenebileceğini göstermektedir.
Bir diğer kazı ve tespit çalışması, kentin bugüne kadar araştırılmayan kuzey insulalarında gerçekleştirilmiştir. Burada yapılan çalışmalar neticesinde 80e yakın yeni yapı kalıntısı bulunmuş ve bu kalıntılar kentin dijital planına eklenmiştir. Yapılan ilk gözlemlere göre kentin bu insulaları tarım için kullanılıyor olmalıydı.
Yapılan son kazı çalışması, kentin doğu nekropolünde bulunan şapelde gerçekleştirilmiştir. Yapının planını, fonksiyonunu ve tarihini anlayabilmek amacıyla yapılan kazılar sonucunda, yapının Şapel olarak kullanım gördüğü ve MS 4. Yüzyılın sonlarına tarihlendiği tespit edilmiştir.
Priene’deki kazı çalışmalarının yanı sıra, koruma ve restorasyon çalışmalarına da ağırlık verilmiştir. Agora’nın kuzeyindeki kutsal stoa’da daha önce başlanan anastylosis çalışmalarına devam edilmiştir. Ayrıca, Şapel’de yapılan kazılarda gün yüzüne çıkartılan mozaik döşeme ile duvar resimleri üzerinde de geçici koruma önlemleri alınmıştır.
CONTINUITY AND CHANGE Architecture in Asia Minor during the transitional period from Hellenism to the Roman Empire (BYZAS 25; Hrsg. U. Lohner-Urban und U. Quatember)
Der Beitrag beschäftigt sich mit hellenistischen und römisch-kaiserzeitlichen
Grabbauten aus der ... more Der Beitrag beschäftigt sich mit hellenistischen und römisch-kaiserzeitlichen
Grabbauten aus der Ostnekropole von Priene, die in den letzten Jahren genauer
untersucht wurden. Dabei kann an einem hellenistischen Tumulus und einem
tonnenüberwölbten Grabbau aus der römischen Kaiserzeit gut gezeigt werden, wo
›stadtrömische‹ Bauelemente eingesetzt wurden. Im Folgenden sollen zwei Grabtypen,
ein hellenistischer Tumulus und ein frühkaiserzeitliches Grab aus der Ostnekropole
unter Berücksichtigung der Fragestellungen des Kolloquiums behandelt
werden. Ziel dieser Betrachtung ist es, die Veränderungen hinsichtlich der Lage
und der Bautechnik vom Hellenismus bis zur frühen Kaiserzeit herauszuarbeiten.
2019 2020 YILI YÜZEY ARAŞTIRMALARI, 2022
151
2019-2020 YILI YÜZEY ARAŞTIRMALARI/ CİLT 2
2019 - 2020 YILI PRİENE ÇALIŞMALARI
İbrahim HAKAN ... more 151
2019-2020 YILI YÜZEY ARAŞTIRMALARI/ CİLT 2
2019 - 2020 YILI PRİENE ÇALIŞMALARI
İbrahim HAKAN MERT*
Öncelikle, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne
2019 ve 2020 yıllarında Priene kazı ve araştırmalarına verdiği izin ve destekten dolayı
teşekkürlerimizi arz ediyoruz. Priene’de 2019 - 2020 yılı çalışmaları Bursa Uludağ Üniversitesi’nden
Prof. Dr. İbrahim HAKAN MERT başkanlığında gerçekleştirilmiştir. Bu yıllardaki
kazı ve araştırmalara, Bursa Uludağ Üniversitesi, Aydın Büyükşehir Belediyesi, Frankfurt
Üniversitesi, Leopold Werner ve Heinz Götze Vakıfları maddi kaynak sağlamışlardır. Ayrıca
Söke Ticaret Odası erzak ve akaryakıt yardımında bulunmuştur. Bu kurumlara teşekkürlerimizi
sunarız.
Kültürel Mirasın Korunması Uluslararası Bursa Sempozyumu 2017, 2018
Çalışmada, bir arkeolojik kazıda uygulanması gereken ideal örnek yeni başlayan Apollonia a.R. kaz... more Çalışmada, bir arkeolojik kazıda uygulanması gereken ideal örnek yeni başlayan Apollonia a.R. kazısından ve 19. yüzyılda başlayan Priene kazısından birer örnek verilerek irdelenmeye çalışılmaktadır. Apollonia a.R. kurtarma ve sondaj kazıları ile yeni yeni gün ışığı ile buluşmaya başlayan bir antik kenttir. Günümüz arkeolojik kazılarında anlayış, kazılar ile birlikte koruma projelerinin de hayata geçirilmesidir. Bu düşünce doğrultusunda başlayan Apollonia kazılarında, çalışmalara paralel olarak koruma projeleri de göz önünde bulundurulmakta; kazıların tamamlanması beklenmeden uygulama projelerine başlanmaktadır. Priene’de ise kazılara 19. yüzyılın sonlarına doğru başlanmıştır. Kentin en önemli yapısı olan Athena Tapınağı’nda, kazı verileri ve antik kaynaklar dikkate alınmadan yapılan restorasyon sonucunda geri dönüşü çok zor olan hatalar meydana gelmiştir. Makalenin ilk bölümünde, Apollonia a.R. kentinin nekropolünde yapılan kurtarma kazılarında açığa çıkartılan mezarlar tanıtılarak alanın müze-park olarak düzenlenmesi amacıyla hazırlanan projelerde takip edilen süreç hakkında bilgi verilmektedir. İkinci bölümde ise Priene Athena Tapınağı’nda yapılan hatalı ayağa kaldırma nedenleri ile açıklanmaya çalışılmaktadır.
Metallurgica Anatolica Festschrift für Ünsal Yalçın anlässlich seines 65. Geburtstags Ünsal Yalçın 65. Yaşgünü Armağan Kitabı, 2020
The small south-Ionian town of Priene has a long excavation history and history of research, whic... more The small south-Ionian town of Priene has a long excavation history and history of research, which goes back to the 17th century and continues up until today. One of the research questions of the new excavations, which were initiated in 2015, is concerned with Priene’s necropolises and their grave monuments. The following contribution discusses a barrel vaulted grave (TM-1) from the east-necropolis. In particular its layout, the building technique and its location should be discussed also its period of use should be reviewed.
Apollonia a.R. Araştırmaları 2, 2019
Although especially urban section of Priene, which located in Aydın, has a long research and exca... more Although especially urban section of Priene, which located in Aydın, has a long research and excavation history there is almost nothing about the necropoleis of Priene. The aims of this article are to determine the spread of the West and East Necropoleis, understanding which type of graves exist in those areas and present the differences between those necropoleis areas.
East Necropolis starts in front of the East Gate of the city and continues along the ancient road, which goes to Magnesia a.M., for 500 m. East Necropolis, which has quite steep terrain, has an area of 76 decares according to Survey which performed in 2015. The most common grave type in East Necropolis is khamosoria. There are also monumental grave types such as tumulus, vaulted grave structures and stepped grave structures besides the those rock carving tombs.
West Necropolis starts in front of the West Gate of the city and continues to the west for 200 m, to the nord for 250 m. This is a field of about 35 decares, which means West Necropolis has a area of half of the East Necropolis has. In West Necropolis there are only khamosira. It is thought that, this type of graves have been used extensi- vely since 4th century BC, the date of relocation of the city.
Keywords: Priene, Necropolis, Grave, Monumental Tomb, Vaulted Grave Chamber.
ÖZ Prusa ad Olympum kenti, Hellenistik Dönem'de kurulmuş ve o dönemden itibaren yüzyıllar boyu ge... more ÖZ Prusa ad Olympum kenti, Hellenistik Dönem'de kurulmuş ve o dönemden itibaren yüzyıllar boyu gelişmiş ve sınırları genişlemiştir. Bursa'nın Osmanlı yapıları oldukça iyi korunmuş olmasına karşın, antik dönem kentinin erken dönemlerine ait arkeolojik verilerimiz oldukça sınırlıdır. Söz konusu döneme ait in situ olarak korunmuş olan bir oda mezar bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. 1969 yılında yapılan bir kurtarma kazısı sonucu gün ışığına çıkarılan bu mezar Hisariçi bölgesinin yaklaşık 400 m doğusunda * Bu makaleyi 2016 yılında beklenmedik bir şekilde aramızdan ayrılan değerli meslektaşımız Arzu Öztürk'ün aziz hatırasına armağan ediyoruz. Arzu Hoca, Uludağ Üniversitesi Arkeoloji Bölümü'ne verdiği Teknik Resim ve Röleve dersleriyle büyük katkı sağlamıştı. Bu makalenin konusunu oluşturan mezar yapısının mimari çizimleri de, sözü edilen ders uygulamaları kapsamında gerçekleştirilmiştir.
Istanbuler Mitteilungen, 2016
A Figural Capital from Iconium (Konya)
Abstract: This essay presents a figural capital from Konya... more A Figural Capital from Iconium (Konya)
Abstract: This essay presents a figural capital from Konya Archaeological Museum. The capital
has been dated to the Julio-Claudian period on the basis of stylistic features of the ornament
and the figures.
Iconographic elements of the fi gures and technical characteristics of the capital have led to
the conclusion that the capital belonged to a grave column. The various infl uences that can be
discerned in the monument are analysed and explained from a historical point of view; Roman,
Cilician and Commagene attributes play a part here. Thanks to this fi gural capital, another
category of sepulchral monument, in addition to the sarcophagus, is now attested for Iconium.
IconÏum’dan FÏgürlü bÏr Başlik
Özet: Bu makalede Konya Arkeoloji Müzesinden figürlü bir sütun başlığı tanıtılmaktadır.
Başlık bezemelerinin ve figürlerinin sitil özelliklerine göre Iulius – Claudiuslar dönemine tarihlenmektedir.
Figürlerin ikonografik özellikleri ve teknik detayları, söz konusu başlığın bir mezar sütununa
ait olabileceğini göstermektedir. Makalede anıtın oluşumunda rol oynayan etkiler de araştırılmakta
ve bu etkiler tarihsel olarak açıklanmaktadır. Burada Roma, Kilikia ve Kommagene
özellikleri gözlemlenmektedir. Ele alınan figürlü başlık yardımıyla antik Iconium kentinin
nekropolünde lahitlerden başka yeni bir mezar yapısı türünün varlığı belgelenmektedir.
İnegöl ve çevresini ziyaret eden iki önemli Alman araştırmacı vardır. Birincisi Alman Arkeolog Ca... more İnegöl ve çevresini ziyaret eden iki önemli Alman araştırmacı vardır. Birincisi Alman Arkeolog Carl Humann’dır. Humann, 1882 yılı yazında Ber- lin Kraliyet Bilimler Akademisinin görevlendirmesiyle İstanbul’dan Ankara’ya yolculuk ederken 20-25 Haziran 1882 tarihinde ziyaret ettiği İnegöl ve köyleri- ni 1890 yılında yayınlanan eserinde detaylı bir şekilde anlatmaktadır.
İnegöl ve çevresi hakkında bilgi veren ikinci Alman araştırmacı ise coğrafyacı Alfred Phlippson’dur. 28 Haziran 1902 yılında İnegöl’den Doma- niç’e Domaniç Dağı üzerinden seyahat eden Philippson, İnegöl ve çevresinin topografya ve coğrafyası hakkında 1913 yılında yayınladığı kitabında bilgi sunmaktadır.
Bildiride bu iki araştırmacının İnegöl ve çevresi hakkındaki izlenimleri aktarılacaktır.
Bu çalışmanın konusunu, günümüzde Tekağaç Burnu (Aydın ili, Didim ilçesi), antik
dönemde ise Kap ... more Bu çalışmanın konusunu, günümüzde Tekağaç Burnu (Aydın ili, Didim ilçesi), antik
dönemde ise Kap Poseidion olarak bilinen bölgedeki Poseidon altarı oluşturmaktadır.
Bu anıt, A. von Gerkan tarafından 1915 yılında kapsamlı bir şekilde yayınlanmıştır.
Makale kapsamında, söz konusu altarın, deniz kenarındaki konumu, tipolojisi,
tarihlemesi ve adandığı kült değerlendirilmektedir. Buna ilaveten Kap Monodendri
Poseidon altarının inşa edildiği dönemde Miletos’un siyasi ve ekonomik durumu da ele
alınmaktadır.
Yapılan değerlendirmeler şu sonuçları ortaya koymaktadır: 1. Altarın inşa edildiği
burun günümüzde olduğu gibi, antik dönem denizcileri için de bir oryantasyon noktasıydı.
Altar yapısı muhtemelen “Deniz Feneri” işlevine de sahipti. 2. Kap Monodendri’deki
Poseidon altarına tipolojik bakımdan benzer bir örnek bulunmamaktadır. Bu bağlamda
antik dönem altarlarında hiç bir zaman standart bir planlama uygulanmadığı ortaya
çıkmaktadır. 3. Kap Monodendri Poseidon altarı MÖ 6. yüzyılın üçüncü çeyreğinde,
Miletos’un İonia’nın incisi olduğu dönemde, muhtemelen tiran Histiaios tarafından
aynı zamanda bir “propaganda anıtı” olarak Poseidon Enipeus kültü için yaptırılmıştır.
Bu bildiri metni 2015 yılında Priene'de gerçekleştririlen Kazı, Onarım ve Araştırma sonuçlarını ö... more Bu bildiri metni 2015 yılında Priene'de gerçekleştririlen Kazı, Onarım ve Araştırma sonuçlarını özetlemektedir.
Der folgende Beitrag beschäftigte sich mit dem sogenannten Lebensmittelmarkt von Priene, der im S... more Der folgende Beitrag beschäftigte sich mit dem sogenannten Lebensmittelmarkt von Priene, der im Stadtzentrum unmittelbar westlich der (öffentlich-repräsentativen) Agora liegt. Die Anlage erstreckt sich zu beiden Seiten der ostwestlich verlaufenden Westtorstraße, welche den Vormarkt im nördlichen Abschnitt durchläuft.
Das vorrangige Ziel dieser Untersuchung war es, mit Hilfe einer detaillierten Dokumentation das gesamte Areal und seine Bauten zu beschreiben. Diese Baubeschreibung basiert auf einem Steinplan (Maßstab 1:20), den Zeichnungen einzelner Bauteile, der fotografischen Dokumentation und den vor Ort gemachten Notizen. Die Arbeiten hierzu wurden in den Kampagnen 2012 bis 2014 in Priene durchgeführt.
Im zweiten Teil wurden der Bereich und seine Baukörper auf ihre Funktion hin untersucht. Ferner sollten anhand der Architekturfunde und -befunde einige der baulichen Elemente des Marktes versuchsweise datiert werden, auch um die Anlage im letzten Teil der Untersuchung besser mit Beispielen aus anderen Städten vergleichen zu können. Als Synthese wurde versucht, für die vergleichbaren Anlagen aus hellenistischer Zeit eine Typologie zu erstellen.
Die gesamte Anlage gliedert sich grob in zwei Bereiche: einen kleineren Abschnitt nördlich der Westtorstraße, der im Wesentlichen aus einer Stoa und den dahinterliegenden Kammern besteht, und einen größeren Bereich südlich der Straße. Letzterer besteht (von Westen nach Osten) aus einem Podest (oder Podium) mit einer Treppe an der Südseite, einem Stufenunterbau sowie im Süden aus einer Kammerreihe, die in der Mitte durch eine Treppe geteilt wird. Des Weiteren fanden sich Verkaufstische aus Marmor an der Nord- und Ostseite des Platzes.
Für die Funktionsbestimmung des Areals wurden die Lage im Stadtplan, die archäologischen Funde und die Inschriften von Priene herangezogen. Durch diese kombinierte Auswertung konnte die Anlage eindeutig als „Lebensmittelmarkt“ interpretiert werden.
In dem Abschnitt zur Datierung wurden zunächst die Keramikfunde, die während der Grabung unter der Pflasterung der Kammer „O4“ zutage kamen und die dorischen Kapitelle des Gebäudes in Betracht gezogen. Anhand typologischer und stilistischer Vergleiche konnte die Stoa selbst in die zweite Hälfte des 2. Jhs. v. Chr. datiert werden. Dieses Ergebnis macht es wahrscheinlich, dass auch die Nordstoa des Lebensmittelmarktes wie die Heilige Halle der Agora im Zuge der Monumentalisierung des Stadtbildes errichtet wurde. Vorläufig kann man auch annehmen, dass auch das gesamte Areal des Lebensmittelmarktes im 2. Jh. v. Chr. gebaut wurde.
Hiernach wurde auch die neue Gestaltung der großen Agora von Priene im. 2. Jh. v. Chr. betrachtet. Anhand dieser Betrachtung konnte festgestellt werden, dass die bestimmten merkantilen Funktionen (vor allem der Verkauf von schnell verderblichen Waren) durch die Errichtung des Lebensmittelmarktes in derselben Zeit von der großen Agora separiert wurden. Ein wichtiges Ergebnis dieses Überblickes war, dass die Marktanlage von Priene geradezu ein idealtypisches Beispiel für die von Aristoteles empfohlene Trennung zwischen Staats- und Handelsmarkt darstellt.
Im letzten Kapitel wurde der Frage nachgegangen, ob sich die bekannten Handelsmärkte in klar trennbare Typen gliedern lassen. Berücksichtigt wurden hierbei vor allem Beispiele aus der Nähe von Priene, bei denen eine Trennung zwischen Staats- und Handelsmarkt sicher im Baubefund nachgewiesen werden konnte. Basierend hierauf wurden drei unterschiedliche Typen von Handelsmärkten in griechischer Zeit unterschieden: 1. Einzelbauwerke mit Peristylhof (z. B. Kassope); 2. Platzanlagen mit umlaufenden Säulenhallen (z. B. Nordmarkt von Milet, Tetragonas Agora von Ephesos); 3. Heterogene Bauensemble, die ein Areal aus verschiedenförmigen Gebäuden und Gebäudekomplexen umfassen (z. B. Aigai und Herakleia am Latmos). Da die Anlage in Priene aus einem lockeren Verbund von Bauten besteht, der funktional stark auf spezielle Bedürfnisse sowie die vorgegebenen Geländebedingungen Rücksicht zu nehmen scheint, wäre der Lebensmittelmarkt von Priene demnach der dritten Gruppe zuzurechnen.
Schlüsselwörter: Priene, Agora, Staatsmarkt, Handelsmarkt / Lebensmittelmarkt, Wirtschaftsraum, Verkaufstische, Hellenistische Zeit, Handel in der Antike, Marktgebäude.
Uploads
Papers by İBRAHİM HAKAN MERT
arasındaki ilişki ve etkileşimdir. Bu bağlamda, Maiandros kısaca tanımlanıp,
nehrin Araştırma Tarihi ele alındıktan sonra, bu nehrin Priene’nin tarihinde ve
kaderinde oynadığı rol incelenmektedir. Son bölümde ise Maiandros’un bölgenin
ve Priene’nin ticaretinde oynadığı rol araştırılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Güney İonia, Büyük Menderes Irmağı, Priene,
Alüvyon, Sikke.
The subject of this study is the relationship and interaction between the
Maiandros (The Meander River) and the ancient city of Priene. In this context,
after briefly defining Maiandros and discussing the Research History of the river,
the role of this river in the history and fate of Priene is studied. In the last part,
the role played by Maiandros in the trade of the region and Priene is researched.
Keywords: Southern Ionia, Büyük Menderes (Maeeander) River, Priene,
Alluvium, Coin.
Özet
İbrahim Hakan Mert*
Priene Kazılarının 2021 yılı kampanyasında arazide 3 alanda kazı çalışmaları yürütülmüştür. Bunlardan ilki Bursa Uludağ Üniversitesi BAP birimi tarafından desteklenen bir projeye de konu olan Athena Kutsal Alanının kuzeyinde bulunan Anteli Yapı olmuştur. Bu yapının tarihi ve fonksiyonu ile alakalı soruları yanıtlayabilmek amacıyla yapılan kazılardan elde edilen ilk sonuçlar, yapının MÖ 2. Yüzyıla tarihlenebileceğini göstermektedir.
Bir diğer kazı ve tespit çalışması, kentin bugüne kadar araştırılmayan kuzey insulalarında gerçekleştirilmiştir. Burada yapılan çalışmalar neticesinde 80e yakın yeni yapı kalıntısı bulunmuş ve bu kalıntılar kentin dijital planına eklenmiştir. Yapılan ilk gözlemlere göre kentin bu insulaları tarım için kullanılıyor olmalıydı.
Yapılan son kazı çalışması, kentin doğu nekropolünde bulunan şapelde gerçekleştirilmiştir. Yapının planını, fonksiyonunu ve tarihini anlayabilmek amacıyla yapılan kazılar sonucunda, yapının Şapel olarak kullanım gördüğü ve MS 4. Yüzyılın sonlarına tarihlendiği tespit edilmiştir.
Priene’deki kazı çalışmalarının yanı sıra, koruma ve restorasyon çalışmalarına da ağırlık verilmiştir. Agora’nın kuzeyindeki kutsal stoa’da daha önce başlanan anastylosis çalışmalarına devam edilmiştir. Ayrıca, Şapel’de yapılan kazılarda gün yüzüne çıkartılan mozaik döşeme ile duvar resimleri üzerinde de geçici koruma önlemleri alınmıştır.
Grabbauten aus der Ostnekropole von Priene, die in den letzten Jahren genauer
untersucht wurden. Dabei kann an einem hellenistischen Tumulus und einem
tonnenüberwölbten Grabbau aus der römischen Kaiserzeit gut gezeigt werden, wo
›stadtrömische‹ Bauelemente eingesetzt wurden. Im Folgenden sollen zwei Grabtypen,
ein hellenistischer Tumulus und ein frühkaiserzeitliches Grab aus der Ostnekropole
unter Berücksichtigung der Fragestellungen des Kolloquiums behandelt
werden. Ziel dieser Betrachtung ist es, die Veränderungen hinsichtlich der Lage
und der Bautechnik vom Hellenismus bis zur frühen Kaiserzeit herauszuarbeiten.
2019-2020 YILI YÜZEY ARAŞTIRMALARI/ CİLT 2
2019 - 2020 YILI PRİENE ÇALIŞMALARI
İbrahim HAKAN MERT*
Öncelikle, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne
2019 ve 2020 yıllarında Priene kazı ve araştırmalarına verdiği izin ve destekten dolayı
teşekkürlerimizi arz ediyoruz. Priene’de 2019 - 2020 yılı çalışmaları Bursa Uludağ Üniversitesi’nden
Prof. Dr. İbrahim HAKAN MERT başkanlığında gerçekleştirilmiştir. Bu yıllardaki
kazı ve araştırmalara, Bursa Uludağ Üniversitesi, Aydın Büyükşehir Belediyesi, Frankfurt
Üniversitesi, Leopold Werner ve Heinz Götze Vakıfları maddi kaynak sağlamışlardır. Ayrıca
Söke Ticaret Odası erzak ve akaryakıt yardımında bulunmuştur. Bu kurumlara teşekkürlerimizi
sunarız.
East Necropolis starts in front of the East Gate of the city and continues along the ancient road, which goes to Magnesia a.M., for 500 m. East Necropolis, which has quite steep terrain, has an area of 76 decares according to Survey which performed in 2015. The most common grave type in East Necropolis is khamosoria. There are also monumental grave types such as tumulus, vaulted grave structures and stepped grave structures besides the those rock carving tombs.
West Necropolis starts in front of the West Gate of the city and continues to the west for 200 m, to the nord for 250 m. This is a field of about 35 decares, which means West Necropolis has a area of half of the East Necropolis has. In West Necropolis there are only khamosira. It is thought that, this type of graves have been used extensi- vely since 4th century BC, the date of relocation of the city.
Keywords: Priene, Necropolis, Grave, Monumental Tomb, Vaulted Grave Chamber.
Abstract: This essay presents a figural capital from Konya Archaeological Museum. The capital
has been dated to the Julio-Claudian period on the basis of stylistic features of the ornament
and the figures.
Iconographic elements of the fi gures and technical characteristics of the capital have led to
the conclusion that the capital belonged to a grave column. The various infl uences that can be
discerned in the monument are analysed and explained from a historical point of view; Roman,
Cilician and Commagene attributes play a part here. Thanks to this fi gural capital, another
category of sepulchral monument, in addition to the sarcophagus, is now attested for Iconium.
IconÏum’dan FÏgürlü bÏr Başlik
Özet: Bu makalede Konya Arkeoloji Müzesinden figürlü bir sütun başlığı tanıtılmaktadır.
Başlık bezemelerinin ve figürlerinin sitil özelliklerine göre Iulius – Claudiuslar dönemine tarihlenmektedir.
Figürlerin ikonografik özellikleri ve teknik detayları, söz konusu başlığın bir mezar sütununa
ait olabileceğini göstermektedir. Makalede anıtın oluşumunda rol oynayan etkiler de araştırılmakta
ve bu etkiler tarihsel olarak açıklanmaktadır. Burada Roma, Kilikia ve Kommagene
özellikleri gözlemlenmektedir. Ele alınan figürlü başlık yardımıyla antik Iconium kentinin
nekropolünde lahitlerden başka yeni bir mezar yapısı türünün varlığı belgelenmektedir.
İnegöl ve çevresi hakkında bilgi veren ikinci Alman araştırmacı ise coğrafyacı Alfred Phlippson’dur. 28 Haziran 1902 yılında İnegöl’den Doma- niç’e Domaniç Dağı üzerinden seyahat eden Philippson, İnegöl ve çevresinin topografya ve coğrafyası hakkında 1913 yılında yayınladığı kitabında bilgi sunmaktadır.
Bildiride bu iki araştırmacının İnegöl ve çevresi hakkındaki izlenimleri aktarılacaktır.
dönemde ise Kap Poseidion olarak bilinen bölgedeki Poseidon altarı oluşturmaktadır.
Bu anıt, A. von Gerkan tarafından 1915 yılında kapsamlı bir şekilde yayınlanmıştır.
Makale kapsamında, söz konusu altarın, deniz kenarındaki konumu, tipolojisi,
tarihlemesi ve adandığı kült değerlendirilmektedir. Buna ilaveten Kap Monodendri
Poseidon altarının inşa edildiği dönemde Miletos’un siyasi ve ekonomik durumu da ele
alınmaktadır.
Yapılan değerlendirmeler şu sonuçları ortaya koymaktadır: 1. Altarın inşa edildiği
burun günümüzde olduğu gibi, antik dönem denizcileri için de bir oryantasyon noktasıydı.
Altar yapısı muhtemelen “Deniz Feneri” işlevine de sahipti. 2. Kap Monodendri’deki
Poseidon altarına tipolojik bakımdan benzer bir örnek bulunmamaktadır. Bu bağlamda
antik dönem altarlarında hiç bir zaman standart bir planlama uygulanmadığı ortaya
çıkmaktadır. 3. Kap Monodendri Poseidon altarı MÖ 6. yüzyılın üçüncü çeyreğinde,
Miletos’un İonia’nın incisi olduğu dönemde, muhtemelen tiran Histiaios tarafından
aynı zamanda bir “propaganda anıtı” olarak Poseidon Enipeus kültü için yaptırılmıştır.
Das vorrangige Ziel dieser Untersuchung war es, mit Hilfe einer detaillierten Dokumentation das gesamte Areal und seine Bauten zu beschreiben. Diese Baubeschreibung basiert auf einem Steinplan (Maßstab 1:20), den Zeichnungen einzelner Bauteile, der fotografischen Dokumentation und den vor Ort gemachten Notizen. Die Arbeiten hierzu wurden in den Kampagnen 2012 bis 2014 in Priene durchgeführt.
Im zweiten Teil wurden der Bereich und seine Baukörper auf ihre Funktion hin untersucht. Ferner sollten anhand der Architekturfunde und -befunde einige der baulichen Elemente des Marktes versuchsweise datiert werden, auch um die Anlage im letzten Teil der Untersuchung besser mit Beispielen aus anderen Städten vergleichen zu können. Als Synthese wurde versucht, für die vergleichbaren Anlagen aus hellenistischer Zeit eine Typologie zu erstellen.
Die gesamte Anlage gliedert sich grob in zwei Bereiche: einen kleineren Abschnitt nördlich der Westtorstraße, der im Wesentlichen aus einer Stoa und den dahinterliegenden Kammern besteht, und einen größeren Bereich südlich der Straße. Letzterer besteht (von Westen nach Osten) aus einem Podest (oder Podium) mit einer Treppe an der Südseite, einem Stufenunterbau sowie im Süden aus einer Kammerreihe, die in der Mitte durch eine Treppe geteilt wird. Des Weiteren fanden sich Verkaufstische aus Marmor an der Nord- und Ostseite des Platzes.
Für die Funktionsbestimmung des Areals wurden die Lage im Stadtplan, die archäologischen Funde und die Inschriften von Priene herangezogen. Durch diese kombinierte Auswertung konnte die Anlage eindeutig als „Lebensmittelmarkt“ interpretiert werden.
In dem Abschnitt zur Datierung wurden zunächst die Keramikfunde, die während der Grabung unter der Pflasterung der Kammer „O4“ zutage kamen und die dorischen Kapitelle des Gebäudes in Betracht gezogen. Anhand typologischer und stilistischer Vergleiche konnte die Stoa selbst in die zweite Hälfte des 2. Jhs. v. Chr. datiert werden. Dieses Ergebnis macht es wahrscheinlich, dass auch die Nordstoa des Lebensmittelmarktes wie die Heilige Halle der Agora im Zuge der Monumentalisierung des Stadtbildes errichtet wurde. Vorläufig kann man auch annehmen, dass auch das gesamte Areal des Lebensmittelmarktes im 2. Jh. v. Chr. gebaut wurde.
Hiernach wurde auch die neue Gestaltung der großen Agora von Priene im. 2. Jh. v. Chr. betrachtet. Anhand dieser Betrachtung konnte festgestellt werden, dass die bestimmten merkantilen Funktionen (vor allem der Verkauf von schnell verderblichen Waren) durch die Errichtung des Lebensmittelmarktes in derselben Zeit von der großen Agora separiert wurden. Ein wichtiges Ergebnis dieses Überblickes war, dass die Marktanlage von Priene geradezu ein idealtypisches Beispiel für die von Aristoteles empfohlene Trennung zwischen Staats- und Handelsmarkt darstellt.
Im letzten Kapitel wurde der Frage nachgegangen, ob sich die bekannten Handelsmärkte in klar trennbare Typen gliedern lassen. Berücksichtigt wurden hierbei vor allem Beispiele aus der Nähe von Priene, bei denen eine Trennung zwischen Staats- und Handelsmarkt sicher im Baubefund nachgewiesen werden konnte. Basierend hierauf wurden drei unterschiedliche Typen von Handelsmärkten in griechischer Zeit unterschieden: 1. Einzelbauwerke mit Peristylhof (z. B. Kassope); 2. Platzanlagen mit umlaufenden Säulenhallen (z. B. Nordmarkt von Milet, Tetragonas Agora von Ephesos); 3. Heterogene Bauensemble, die ein Areal aus verschiedenförmigen Gebäuden und Gebäudekomplexen umfassen (z. B. Aigai und Herakleia am Latmos). Da die Anlage in Priene aus einem lockeren Verbund von Bauten besteht, der funktional stark auf spezielle Bedürfnisse sowie die vorgegebenen Geländebedingungen Rücksicht zu nehmen scheint, wäre der Lebensmittelmarkt von Priene demnach der dritten Gruppe zuzurechnen.
Schlüsselwörter: Priene, Agora, Staatsmarkt, Handelsmarkt / Lebensmittelmarkt, Wirtschaftsraum, Verkaufstische, Hellenistische Zeit, Handel in der Antike, Marktgebäude.
arasındaki ilişki ve etkileşimdir. Bu bağlamda, Maiandros kısaca tanımlanıp,
nehrin Araştırma Tarihi ele alındıktan sonra, bu nehrin Priene’nin tarihinde ve
kaderinde oynadığı rol incelenmektedir. Son bölümde ise Maiandros’un bölgenin
ve Priene’nin ticaretinde oynadığı rol araştırılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Güney İonia, Büyük Menderes Irmağı, Priene,
Alüvyon, Sikke.
The subject of this study is the relationship and interaction between the
Maiandros (The Meander River) and the ancient city of Priene. In this context,
after briefly defining Maiandros and discussing the Research History of the river,
the role of this river in the history and fate of Priene is studied. In the last part,
the role played by Maiandros in the trade of the region and Priene is researched.
Keywords: Southern Ionia, Büyük Menderes (Maeeander) River, Priene,
Alluvium, Coin.
Özet
İbrahim Hakan Mert*
Priene Kazılarının 2021 yılı kampanyasında arazide 3 alanda kazı çalışmaları yürütülmüştür. Bunlardan ilki Bursa Uludağ Üniversitesi BAP birimi tarafından desteklenen bir projeye de konu olan Athena Kutsal Alanının kuzeyinde bulunan Anteli Yapı olmuştur. Bu yapının tarihi ve fonksiyonu ile alakalı soruları yanıtlayabilmek amacıyla yapılan kazılardan elde edilen ilk sonuçlar, yapının MÖ 2. Yüzyıla tarihlenebileceğini göstermektedir.
Bir diğer kazı ve tespit çalışması, kentin bugüne kadar araştırılmayan kuzey insulalarında gerçekleştirilmiştir. Burada yapılan çalışmalar neticesinde 80e yakın yeni yapı kalıntısı bulunmuş ve bu kalıntılar kentin dijital planına eklenmiştir. Yapılan ilk gözlemlere göre kentin bu insulaları tarım için kullanılıyor olmalıydı.
Yapılan son kazı çalışması, kentin doğu nekropolünde bulunan şapelde gerçekleştirilmiştir. Yapının planını, fonksiyonunu ve tarihini anlayabilmek amacıyla yapılan kazılar sonucunda, yapının Şapel olarak kullanım gördüğü ve MS 4. Yüzyılın sonlarına tarihlendiği tespit edilmiştir.
Priene’deki kazı çalışmalarının yanı sıra, koruma ve restorasyon çalışmalarına da ağırlık verilmiştir. Agora’nın kuzeyindeki kutsal stoa’da daha önce başlanan anastylosis çalışmalarına devam edilmiştir. Ayrıca, Şapel’de yapılan kazılarda gün yüzüne çıkartılan mozaik döşeme ile duvar resimleri üzerinde de geçici koruma önlemleri alınmıştır.
Grabbauten aus der Ostnekropole von Priene, die in den letzten Jahren genauer
untersucht wurden. Dabei kann an einem hellenistischen Tumulus und einem
tonnenüberwölbten Grabbau aus der römischen Kaiserzeit gut gezeigt werden, wo
›stadtrömische‹ Bauelemente eingesetzt wurden. Im Folgenden sollen zwei Grabtypen,
ein hellenistischer Tumulus und ein frühkaiserzeitliches Grab aus der Ostnekropole
unter Berücksichtigung der Fragestellungen des Kolloquiums behandelt
werden. Ziel dieser Betrachtung ist es, die Veränderungen hinsichtlich der Lage
und der Bautechnik vom Hellenismus bis zur frühen Kaiserzeit herauszuarbeiten.
2019-2020 YILI YÜZEY ARAŞTIRMALARI/ CİLT 2
2019 - 2020 YILI PRİENE ÇALIŞMALARI
İbrahim HAKAN MERT*
Öncelikle, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne
2019 ve 2020 yıllarında Priene kazı ve araştırmalarına verdiği izin ve destekten dolayı
teşekkürlerimizi arz ediyoruz. Priene’de 2019 - 2020 yılı çalışmaları Bursa Uludağ Üniversitesi’nden
Prof. Dr. İbrahim HAKAN MERT başkanlığında gerçekleştirilmiştir. Bu yıllardaki
kazı ve araştırmalara, Bursa Uludağ Üniversitesi, Aydın Büyükşehir Belediyesi, Frankfurt
Üniversitesi, Leopold Werner ve Heinz Götze Vakıfları maddi kaynak sağlamışlardır. Ayrıca
Söke Ticaret Odası erzak ve akaryakıt yardımında bulunmuştur. Bu kurumlara teşekkürlerimizi
sunarız.
East Necropolis starts in front of the East Gate of the city and continues along the ancient road, which goes to Magnesia a.M., for 500 m. East Necropolis, which has quite steep terrain, has an area of 76 decares according to Survey which performed in 2015. The most common grave type in East Necropolis is khamosoria. There are also monumental grave types such as tumulus, vaulted grave structures and stepped grave structures besides the those rock carving tombs.
West Necropolis starts in front of the West Gate of the city and continues to the west for 200 m, to the nord for 250 m. This is a field of about 35 decares, which means West Necropolis has a area of half of the East Necropolis has. In West Necropolis there are only khamosira. It is thought that, this type of graves have been used extensi- vely since 4th century BC, the date of relocation of the city.
Keywords: Priene, Necropolis, Grave, Monumental Tomb, Vaulted Grave Chamber.
Abstract: This essay presents a figural capital from Konya Archaeological Museum. The capital
has been dated to the Julio-Claudian period on the basis of stylistic features of the ornament
and the figures.
Iconographic elements of the fi gures and technical characteristics of the capital have led to
the conclusion that the capital belonged to a grave column. The various infl uences that can be
discerned in the monument are analysed and explained from a historical point of view; Roman,
Cilician and Commagene attributes play a part here. Thanks to this fi gural capital, another
category of sepulchral monument, in addition to the sarcophagus, is now attested for Iconium.
IconÏum’dan FÏgürlü bÏr Başlik
Özet: Bu makalede Konya Arkeoloji Müzesinden figürlü bir sütun başlığı tanıtılmaktadır.
Başlık bezemelerinin ve figürlerinin sitil özelliklerine göre Iulius – Claudiuslar dönemine tarihlenmektedir.
Figürlerin ikonografik özellikleri ve teknik detayları, söz konusu başlığın bir mezar sütununa
ait olabileceğini göstermektedir. Makalede anıtın oluşumunda rol oynayan etkiler de araştırılmakta
ve bu etkiler tarihsel olarak açıklanmaktadır. Burada Roma, Kilikia ve Kommagene
özellikleri gözlemlenmektedir. Ele alınan figürlü başlık yardımıyla antik Iconium kentinin
nekropolünde lahitlerden başka yeni bir mezar yapısı türünün varlığı belgelenmektedir.
İnegöl ve çevresi hakkında bilgi veren ikinci Alman araştırmacı ise coğrafyacı Alfred Phlippson’dur. 28 Haziran 1902 yılında İnegöl’den Doma- niç’e Domaniç Dağı üzerinden seyahat eden Philippson, İnegöl ve çevresinin topografya ve coğrafyası hakkında 1913 yılında yayınladığı kitabında bilgi sunmaktadır.
Bildiride bu iki araştırmacının İnegöl ve çevresi hakkındaki izlenimleri aktarılacaktır.
dönemde ise Kap Poseidion olarak bilinen bölgedeki Poseidon altarı oluşturmaktadır.
Bu anıt, A. von Gerkan tarafından 1915 yılında kapsamlı bir şekilde yayınlanmıştır.
Makale kapsamında, söz konusu altarın, deniz kenarındaki konumu, tipolojisi,
tarihlemesi ve adandığı kült değerlendirilmektedir. Buna ilaveten Kap Monodendri
Poseidon altarının inşa edildiği dönemde Miletos’un siyasi ve ekonomik durumu da ele
alınmaktadır.
Yapılan değerlendirmeler şu sonuçları ortaya koymaktadır: 1. Altarın inşa edildiği
burun günümüzde olduğu gibi, antik dönem denizcileri için de bir oryantasyon noktasıydı.
Altar yapısı muhtemelen “Deniz Feneri” işlevine de sahipti. 2. Kap Monodendri’deki
Poseidon altarına tipolojik bakımdan benzer bir örnek bulunmamaktadır. Bu bağlamda
antik dönem altarlarında hiç bir zaman standart bir planlama uygulanmadığı ortaya
çıkmaktadır. 3. Kap Monodendri Poseidon altarı MÖ 6. yüzyılın üçüncü çeyreğinde,
Miletos’un İonia’nın incisi olduğu dönemde, muhtemelen tiran Histiaios tarafından
aynı zamanda bir “propaganda anıtı” olarak Poseidon Enipeus kültü için yaptırılmıştır.
Das vorrangige Ziel dieser Untersuchung war es, mit Hilfe einer detaillierten Dokumentation das gesamte Areal und seine Bauten zu beschreiben. Diese Baubeschreibung basiert auf einem Steinplan (Maßstab 1:20), den Zeichnungen einzelner Bauteile, der fotografischen Dokumentation und den vor Ort gemachten Notizen. Die Arbeiten hierzu wurden in den Kampagnen 2012 bis 2014 in Priene durchgeführt.
Im zweiten Teil wurden der Bereich und seine Baukörper auf ihre Funktion hin untersucht. Ferner sollten anhand der Architekturfunde und -befunde einige der baulichen Elemente des Marktes versuchsweise datiert werden, auch um die Anlage im letzten Teil der Untersuchung besser mit Beispielen aus anderen Städten vergleichen zu können. Als Synthese wurde versucht, für die vergleichbaren Anlagen aus hellenistischer Zeit eine Typologie zu erstellen.
Die gesamte Anlage gliedert sich grob in zwei Bereiche: einen kleineren Abschnitt nördlich der Westtorstraße, der im Wesentlichen aus einer Stoa und den dahinterliegenden Kammern besteht, und einen größeren Bereich südlich der Straße. Letzterer besteht (von Westen nach Osten) aus einem Podest (oder Podium) mit einer Treppe an der Südseite, einem Stufenunterbau sowie im Süden aus einer Kammerreihe, die in der Mitte durch eine Treppe geteilt wird. Des Weiteren fanden sich Verkaufstische aus Marmor an der Nord- und Ostseite des Platzes.
Für die Funktionsbestimmung des Areals wurden die Lage im Stadtplan, die archäologischen Funde und die Inschriften von Priene herangezogen. Durch diese kombinierte Auswertung konnte die Anlage eindeutig als „Lebensmittelmarkt“ interpretiert werden.
In dem Abschnitt zur Datierung wurden zunächst die Keramikfunde, die während der Grabung unter der Pflasterung der Kammer „O4“ zutage kamen und die dorischen Kapitelle des Gebäudes in Betracht gezogen. Anhand typologischer und stilistischer Vergleiche konnte die Stoa selbst in die zweite Hälfte des 2. Jhs. v. Chr. datiert werden. Dieses Ergebnis macht es wahrscheinlich, dass auch die Nordstoa des Lebensmittelmarktes wie die Heilige Halle der Agora im Zuge der Monumentalisierung des Stadtbildes errichtet wurde. Vorläufig kann man auch annehmen, dass auch das gesamte Areal des Lebensmittelmarktes im 2. Jh. v. Chr. gebaut wurde.
Hiernach wurde auch die neue Gestaltung der großen Agora von Priene im. 2. Jh. v. Chr. betrachtet. Anhand dieser Betrachtung konnte festgestellt werden, dass die bestimmten merkantilen Funktionen (vor allem der Verkauf von schnell verderblichen Waren) durch die Errichtung des Lebensmittelmarktes in derselben Zeit von der großen Agora separiert wurden. Ein wichtiges Ergebnis dieses Überblickes war, dass die Marktanlage von Priene geradezu ein idealtypisches Beispiel für die von Aristoteles empfohlene Trennung zwischen Staats- und Handelsmarkt darstellt.
Im letzten Kapitel wurde der Frage nachgegangen, ob sich die bekannten Handelsmärkte in klar trennbare Typen gliedern lassen. Berücksichtigt wurden hierbei vor allem Beispiele aus der Nähe von Priene, bei denen eine Trennung zwischen Staats- und Handelsmarkt sicher im Baubefund nachgewiesen werden konnte. Basierend hierauf wurden drei unterschiedliche Typen von Handelsmärkten in griechischer Zeit unterschieden: 1. Einzelbauwerke mit Peristylhof (z. B. Kassope); 2. Platzanlagen mit umlaufenden Säulenhallen (z. B. Nordmarkt von Milet, Tetragonas Agora von Ephesos); 3. Heterogene Bauensemble, die ein Areal aus verschiedenförmigen Gebäuden und Gebäudekomplexen umfassen (z. B. Aigai und Herakleia am Latmos). Da die Anlage in Priene aus einem lockeren Verbund von Bauten besteht, der funktional stark auf spezielle Bedürfnisse sowie die vorgegebenen Geländebedingungen Rücksicht zu nehmen scheint, wäre der Lebensmittelmarkt von Priene demnach der dritten Gruppe zuzurechnen.
Schlüsselwörter: Priene, Agora, Staatsmarkt, Handelsmarkt / Lebensmittelmarkt, Wirtschaftsraum, Verkaufstische, Hellenistische Zeit, Handel in der Antike, Marktgebäude.