pano etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pano etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Temmuz 2014 Perşembe

veeee tatil mod: on :)



Anamur'dan herkese merhabalarrr :) Dün gece yola çıktık ve sabah sekiz sularında akdenizin en güney ucundaydık... yine :)

Bu sene tatile ihtiyaç duyduğum kadar hiç bir sene duymamıştım. Önce boynumdaki ağrı ve uzun süren (hala tam geçebilmiş değil) rahatsızlık bunu takiben kızımın üniversite hazırlığı... Eşimin de yılın yarısında bizimle olmayışı beni oldukça hırpaladı doğrusu. Tabi oğlanla da çok cebelleştim, malum o da ergenliğe girmek üzere olduğu zor bir yıldaydı. Şimdi hepsini geride bırakmış bir oh çekmişken eşimin yeniden Rusya-Petersburg'a gideceği haberiyle yeniden sil baştan olduk. Her şeyde bir hayır vardır elbet :)



Bu arada kızım beni hem mutlu etti hem gururlandırdı. Üniversite sınavı bir mazi oldu bizim için artık :) Sıralamalarını yaptık ve şimdi heyecanla bekliyoruz. Sadece 4 tercih yaptı...

Artık ayaklarımı uzatıp yüzümde güneş, burnumda denizin tuzlu kokusu dinlenme zamanı. Bu seneyi de oğlumun teog sınavı telaşı ile geçireceğim için bol bol enerji toplamalıyım :) Sık sık da Peter yolu görünüyor falımda zaten :) Bakalım daha ne sürprizler çıkacak karşımıza :)



Ama şu anda bunu düşünmüyorum. Çarpı işi malzemelerim, kitabım, mayom ve güneş gözlüğümün yeri önümüzdeki bir kaç hafta kafamı kurcalayacak tek şey olacak ;)

20140709_175922

Aaaa neredeyse unutuyordum... Yukarıdaki mutfak rafı (panosu) taze çıktı fırından :D Uzun zamandır işliyordum aslında ama çok çok yavaş ve sabırla :D Sonunda birkaç gün önce bitti. Ahşabını da boyayalı 2 hafta falan olmuştu doğruyu söylemek gerekirse :) (mum eskitme+stencil+yağlıboya eskitme) Ama ben ancak dün yola çıkmadan bir kaç saat içinde bu ikisini bir biri ile buluşturabildim. Yola çıkmadan da fotoğrafladım. Altı çerçeveli üstü raf. Mutfakta bir yere asacağım ama bakalım nereye... Yani yer bulabilecek miyim bakalım :)

20140709_175908

Üstündeki minik minyatürler de taaaaaa İspanya'dan. Uzun zamandır birşeylere monte olmayı bekliyorlardı. Sonunda yerlerini buldular. Aslında bitmiş bir panom daha var. Aslında o biteli aylar oldu ama hala minyatürlerini yerleştirmediğim için yayınlamadım. Hatta onun varlığını tam şu anda hatırladım :D

20140709_175904

İşte böyleeee... Ankara cayır cayır yana dursun biz Anamur'un sıcağında denizin tatlı serinliğine atacağım kendimi :) Arada huzurlarınıza çıkacağım ;)

20140709_175838

3 Şubat 2014 Pazartesi

hoş tesadüf...




Moskova'ya ilk gittiğimde yani 1998 yılında vernisaj adında bir bit pazarı keşfetmiştim. Doğrusu daha önceden orada yaşayan arkadaşlar göstermişti. Vernisaj dediğim yer oldukça büyük bir alana yayılıyor. Girişte bulunan alanda hediyelik eşya satılıyor. Her tür hediyelikleri oradan aldım yıllarca. O zamanlar basit stantlarda satış yaparlardı. Şimdi restore edildi çok şık, eski Rusya tarzı harika bir yer oldu. Özellikle hafta sonları teyzeler geleneksel kıyafetlerde Rus folklorik şarkıları söylerler. Çok keyiflidir.





Arka tarafa doğru yürüyünce merdivenleri görürsünüz, yukarı doğru uzanır. Çıkınca başka bir dünyaya adım atarsınız. Artık bit pazarındasınızdır. Antikalar, gümüşler, resimler, heykeller, kapı kolundan eski paralara aklınıza gelebilecek her tür eski eşya ordadır. Çok pahalıları da vardır çok ucuzları da... Tabi ben 98'de gittiğimde çok ucuzdu. Şimdi mi? Eh artık pek de ucuz sayılmaz. Özellikle antika değeri olanlar daha doğrusu antika olduğu kanıtlananların yanına bile yaklaşılacak gibi değil.





Ucuz olduğu dönemlerde ben de birkaç şeyden nasiplenmiştim. Keşke daha fazla şey alsaymışım o zamanlar :)

Bu biblo da o dönemlerde edindiğim bir güzellik. Dans eden bir kız ve oğlan çocuğu. Rus geleneksel kıyafetleri içinde Rus dansı yapıyorlar. Görür görmez vurulmuştum çünkü o dönemler kızım da bu dansları öğreniyor böyle dans ediyordu. Zaten ikinci el bu tür şeylere bayılırım. Dokunduğumda düşündüğüm ilk şey şu olur: "Buna kim bilir kimler dokundu... Sahiplerinin kim bilir ne anıları vardır üzerinde..."





Kimisi bunu uğursuz bulur. Kişiye göre değişir tabi ama benim hoşuma gidiyor. Yani o eşyalarda yaşanmışlık vardır. Anılar ve hatta bir parça edebiyat... Tabi hayal edebilirseniz :) Genellikle de bir hikaye kurarım hayalimde... İkinci el kitapları sevmemin de sebebi aynen budur...





Geçenlerde sevgili Ahu (lavanta bahçesi) nun bloğunda son işlediği panoyu görünce gözlerime inanamadım. Benim bibloma ne kadar benziyordu... Elbette bire bir aynı değil. Benim biblomdaki çocuklar dans ediyor, işlemedekiler buz pateni yapıyor. Ama bakar mısınız oğlan çocuğunun kızı tutuşu, ayaklarını atış şekilleri... Meğer işleme de Rus temalıymış :) E kim tutar beni? Biblomla yan yana nasıl durur anında hayal ettim ve işlemeye başladım, hemencik de bitirdim. Çerçevesi de Madam Coco'dan bir zamanlar almıştım. Yoksa English Home muydu..! Çerçeve deliliğimden bahsetmemiştim tabi nerde beğendiğim bir çerçeve görsem direk alıyorum :) Elimde değil :D





Bu arada biblom orijinal damgalı. 1955 yılında yapılmış. Yıllar sonra Dom Farfor (Porselen evi) adındaki çok ünlü bir Rus mağazasında aynı damga ve tarihte benim bibloma benzer biblolar gördüm. Benimkine en çok benzeyen bankta oturan bir kız ve köpeği aşağı yukarı aynı büyüklükteydi ve fiyatı 800 dolar civarındaydı. Ben biblomu 500 rubleye yani 35 lira gibi bir fiyata almıştım :)





Evde bunun gibi biblolarım, resimlerim, gümüş bardak zarflarım var. Getirirken epey korktum. Çünkü gümrükte sorun olabilirdi ama dikkat etmediler iyi ki :) Bir de film afişim var ki... Onu çooook seviyorum :) O da başka yazıya artık ;)


27 Aralık 2013 Cuma

madame and monsieur



Yarim isler yavas yavas bitiyor. Bu hastaligin bana tek faydasi da bu oldu sanirim :) bu ikili madame and monsieur... coooook uzun zaman once sevgili blog arkadasim lavanta bahcesi yapmisti bunu. O zamanlar Ahu'nun blogunu yeni kesfetmis ve de kendimden gecmistim :)

Onun minik minik cerceveler icindeki islemelerini hatirliyorum cok net. Yilbasi agac susu olarak yapmisti onlari Ahu. Ben de yorum yazmistim bu sevimli cerceveleri nerden buldunuz diye. Ben bulurum diye yanit gelmisti. Itiraf ediyorum Ahu o gun cok bozulmustum :D Ama ben yilmadim ve gezi yazarligindan craft blogculuguna atlamis birinin acemiligi ile takipe devam ettim. Iyi ki ettim. Ahu'nun guzsel islemeleri guzel postlari ahhh ah hele o guzel fotograflari beni eski bir dostla yeniden tanistirdi. Carpi isi-kanavice ne derseniz artik :)

Su siralar boynumdaki duzlesme sebebi ile surekli yatay vaziyetteyim :( bu yuzden yatarak yapabildigim en iyi sey kitap okumak ve carpi isi yapmak. Arada bir dogruldugumda da madame and monsieur'a cerceve boyadim iste. Bu cerceverler polyester. Bir kat beyaz tutkal surdukten sonra sadece beyaza boyadim. Bir ara gri supursem mi diye dusunsem de sonra bembeyaz olmalari islemeleri daha cok ortaya cikardi diye dusunup vazgectim. Bakalim bunlar nereye asilacaklar... Henuz bir fikrim yok ama kitaplikta da fena durmadilar bence :)

10 Kasım 2012 Cumartesi

küçüminnacık fırın :)

DSC00280a by tarchintasarim
DSC00280a, a photo by tarchintasarim on Flickr.
İşte benim küçük fırınım :) Aslında benim diyorum ama aslında benim değil. Sergi için yapmıştım, dün yaptım bugün satılmış :) Ama yabancıya gitmemiş iyi olmuş :) Derinlikli panonun kenarları elde tuğla çalışması, üzerindeki mutfak dolabı ve aşçılar, içindeki kuzine hepsi hamur kabartma ve son dokunuş olarak da taaaaaaa İspanya'dan taşıdığımız minyatür aksesuarlar;)






acaba kendime de mi yapsam :D

30 Mayıs 2012 Çarşamba

Breakfast at Tiffany's


Audrey Hepburn... Kızımın en sevdiği film yıldızlarının başında geliyor. Ne yalan söyleyeyim, altmışlı yılların en güzel, en sempatik, yetenekli kadını bence de... Bu panoyu da kızımın odası için yaptım.Aslında bir aydan fazla oldu hala asılmayı bekliyor :) Peki bu filmi izlemeyen var mı? Eğer hala varsa mutlaka izleyin. 1961 yılına ait harika bir romantik komedidir ve türünün kült filmlerindendir ;)

Panoyu önce siyaha boyadım. Sonra yanları ve çerçevesini kırmızı boyayıp zımparaladım. Resmi de kenarlarından elle yırtarak yapıştırdım...

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Çarpı işi mutfak panosu


1 haftadır işliyordum :) Dün gece bitti. Bugün de çerçevesini hazırladım. Çerçeve ahşap bpyama üzerine rölyef stencil. Kenarlar zımpara ile eskitildi. Ben pek sevdim çıtı pıtı oldu ne dersiniz? :)


30 Mart 2012 Cuma

panolar


Açılacak olan Upi's Cafe'ye yeni panolar :) Önceki akşam hamurlarını hazırlamıştım zaten. Dün akşam da Ece ile ders sonrası oturup hemencik yerleştiriverdik :)






18 Şubat 2012 Cumartesi

Özledim :)



Blogumu ve sizleri öyle özledim ki... Ama o kadar harika günler içerisindeyim ki arkadaşlar bilemezsiniz... Yine de eve geldiğimde bile boş duramıyorum :) Bu panoya 1 ay önce başlamıştım ve aslında 2 hafta önce de bitmişti ama ancak fotoğrafını çekip sizinle paylaşabiliyorum. Soldaki pembe kalbin altındaki dantel ve sağdaki çerçevenin etrafındaki dantel kahveyle eskitildi ve elbette bir tarchin klasiği hamur kabartma yapıldı :) Panonun bu nostaljik görüntüsüne bayıldım ne dersiniz?



12 Şubat 2012 Pazar

panolarrrrrr


Çayyolu'nda yeni açılacak Upi's butik Cafe için bu üç boyutlu panoları yapmak çoook zevkliydi. Atölyede sürülen herbir fırça darbesi müthiş keyifli zaten... Bu panoları yaparken de büyük keyif aldım. Hem çeçeveler çok güzel, hem resimler çok güzel, hem de ben hamur çalışmaya bayılıyorum :) seramik yapar gibi ;)


27 Kasım 2011 Pazar

22 Ağustos 2011 Pazartesi

Çarpı işi sarı gül işlemeli vintage pano / Yellow roses

Çarpı işi yani kanaviçe güller işlenmiş panonun işleme boyutu 6x7cm. Çerçevesini vintage tarzda eskitme yaparak özel hazırladım. Çerçeve ile birlikte 15cmx20cm.

Pattern'i kit halinde almıştım. Aslında iğnedanlık yapmak içindi ama ben çerçevelemeyi tercih ettim. Kumaşı 18ct etamin. Kareler küçük olduğu için işleme daha zarif ve hoş duruyor.

"Benim olsun" diyorsanız ;)

Pasaj: http://www.pasaj.com/carpi-isi-sari-gul-islemeli-vintage-pano/207013




20 Ağustos 2011 Cumartesi

Keep Calm and Carry On...

Anamur'da başladığım panoyu ancak bitirebildim ama bildiğiniz gibi tembellikten değil :) araya başka şeyler girdi de ondan :) Bu panoyu sevgili Ahu'nun blogu Lavanta Bahçesi'sinde görmüş ve de vurulmuştum :)

DMC Evenweave 28ct kumaşa yine DMC 930 antik mavi koyu ile işledim. İpliği tek kat kullanmam gerekirdi, çünkü en-boy tek iplik üzerine işledim ama ben çift kullanmak gibi bir hatada bulundum. Daha dolgun dursun istedim ama hem işlemesi zor oldu hem de bazı yerlerde düzgün görüntüyü elde etmem zorladı.

Çerçeveye gelince. Geçen sene Ceren'le taaa Tahtakale'den alıp taşıdığımız mdf'ler arasından seçip eskitme boyadım... Bir ara Pirinç Han'a gidip eski çerçeve avına çıkmam lazım :) Mdf beni kesmiyor artık ;)





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...