İlk filminden burada bahsetmiştim, diğerlerini yeni tamamladım. Ben bir hastalıktan muzdaribim, şöyle ki, ilkini seyrettim ya, diğerlerini de seyreylemek zorundaymışım,yarım bırakırsam yönetmenine ayıp olurmuş gibi bir duygusallık... Alacakaranlıkgilleri de bu yüzden seyrediyorum, başladım bikere, napimduramıyorum... Çekirdek gibi yani...
Konumuza dönersek, Pariste Geceyarısı en çok beğendiğim, Romaya sevgilerle ise tiksindiğim film oldu.