Murat Aytas
Murat Aytas, has been working as a assistant professor at Selcuk University, Radio-Tv and Cinema Department since 2006. He published numerous papers in several journals, conference proceedings and chapters in edited books. His major is Cinema and Television Studies. He also studies on new media, cultural studies and documentary film.
Phone: 05444276841
Address: Faculty of Communication, Ege University
35100 Bornova / Izmir
Turkey
http://murataytas.com
Phone: 05444276841
Address: Faculty of Communication, Ege University
35100 Bornova / Izmir
Turkey
http://murataytas.com
less
InterestsView All (26)
Uploads
Papers by Murat Aytas
köklerinden koparılarak varoluşsal pek çok kaygı ve sıkıntı içerisinde adeta arafta bırakılmıştır. Arafta bırakılma
durumunun toplumsal görünümünü izah etmek için Heidegger’in yanı sıra Deleuze ve Guattari’nin yoğun çabaları ile
belirginleşen ‘yersizyurtsuzlaşma’ kavramları sıklıkla önem kazanır. Bu çalışmada son dönem Türk sinemasında yurt
ve yuva kavramlarının özneler üzerindeki etkisinin yoğun biçimde gözlendiği Emin Alper’in Kız Kardeşler (2019)
filmi incelenmiştir. Film sosyolojik film çözümlemesinin yanında Heidegger, Deluze ve Guattari’nin ortaya koyduğu
yersizyurtsuzlaşma ve yuva (heimat) felsefi kavramsallaştırmaları merkeze alınarak çözümlenmiştir. Sonuç olarak
filmde yersizyurtsuzlaşmanın kentte olandan farklı olarak taşrada ortaya çıkan görünümleri beyaz perdeye yansıtılmış
ve modern dünyada yuva kavramının neredeyse tamamen yok olduğu karakterler üzerinden imgeleştiri,lmiştir. Filmde
üç kız kardeşin şehre ve şehrin ifade ettiği yaşam tarzına yönelik duydukları özlem Delueze ve Guattari’nin bakış
açısından yersizyurtsuzlaşmaya karşılık gelirken, taşranın kendisi modern ve ilerlemeci şehrin aksine zamanın yavaş
ve döngüsel bir heterotopya olarak izleyicinin karşısına çıkarılmıştır.
köklerinden koparılarak varoluşsal pek çok kaygı ve sıkıntı içerisinde adeta arafta bırakılmıştır. Arafta bırakılma
durumunun toplumsal görünümünü izah etmek için Heidegger’in yanı sıra Deleuze ve Guattari’nin yoğun çabaları ile
belirginleşen ‘yersizyurtsuzlaşma’ kavramları sıklıkla önem kazanır. Bu çalışmada son dönem Türk sinemasında yurt
ve yuva kavramlarının özneler üzerindeki etkisinin yoğun biçimde gözlendiği Emin Alper’in Kız Kardeşler (2019)
filmi incelenmiştir. Film sosyolojik film çözümlemesinin yanında Heidegger, Deluze ve Guattari’nin ortaya koyduğu
yersizyurtsuzlaşma ve yuva (heimat) felsefi kavramsallaştırmaları merkeze alınarak çözümlenmiştir. Sonuç olarak
filmde yersizyurtsuzlaşmanın kentte olandan farklı olarak taşrada ortaya çıkan görünümleri beyaz perdeye yansıtılmış
ve modern dünyada yuva kavramının neredeyse tamamen yok olduğu karakterler üzerinden imgeleştiri,lmiştir. Filmde
üç kız kardeşin şehre ve şehrin ifade ettiği yaşam tarzına yönelik duydukları özlem Delueze ve Guattari’nin bakış
açısından yersizyurtsuzlaşmaya karşılık gelirken, taşranın kendisi modern ve ilerlemeci şehrin aksine zamanın yavaş
ve döngüsel bir heterotopya olarak izleyicinin karşısına çıkarılmıştır.
Hikâye anlatımına ilişkin algılayış ve üretim çerçevesinin ağ’lar üzerine kurulu merkeziyetsiz bir mimariye kavuşması yalnızca sinema ya da yeni nesil seyir platform alanlarıyla sınırlı kalmamış, izleyici ya da kullanıcıların kendisini birer öykü anlatıcısına dönüştürmüştür. Kullanıcıların yaratıcı araçlar aracılığıyla çeşitli öyküleri paylaştığı yeni platform ve uygulamalar dijital hikâye anlatıcılığını (ing.digital storytelling) gündeme getirmiştir. Hikâye ve hikâye anlatıcısının teknoloji aracılığıyla dijitalleşen yeni konumları yakınsama, etkileşim ve kuşatılmışlığa dayanan seyir pratikleri üzerinden incelenecektir.
Some occurred at the individual level, while others were at the mass level. Some others overflow
and become objectivized only as works from the inner world of artists in fantasy. It is seen that the
sense of revenge, which has the potential to reveal remarkable stories, has a significant effect on
ordinary people and is closely related to the concepts of justice, faith, violence, and morality. The
stories of individuals or societies with a desire for vengeance have appeared throughout history in
myths and artistic works. Vengeance is one of the remarkable themes in many cinematic works in
which the relations of crime violence, and moral problems in the individual and social fields are
processed. South Korean director, Chan-Wook Park’s revenge trilogy called Sympathy for Mr.
Vengeance (2002), Oldboy (2003), and Sympathy for Lady Vengeance (2005) presents a multilayered view of revenge, problematizing its representations in cinema. In this study it is aimed to
reveal the feelings created in the audience with the sense of revenge that drives the characters
(affect) imaged through Chan-Woo Park’s Oldboy film and how they produce a cinematic
experience as an aesthetic strategy. In this context, it is seen that the director stylizes the sense of
revenge throughout the film through many characters as a deep philosophical problem and as a
morally impeccable-looking emotion that drives the narrative of the film. In Oldboy, the radical
critique of revenge suggests that purification and redemption with deliberate images will be
impossible because the act of revenge will only lead to its perpetuation. The film presents the
nature of the connection of revenge to the myth of Oedipal incest and its punishment with reference
to Freud’s conceptualization of the Oedipus complex.
such as Bilge Ceylan, Reha Erdem, Zeki Demirkubuz, Derviş Zaim, Seren Yüce, Yeşim
Ustaoğlu, Handan İpekçi, and Senem Tüzün presented films which employ minimalist
elements. In this study, the film “Ana Yurdu (Homeland)” which was written and
directed by Sanem Tüzen in 2015 will be analyzed in terms of minimalist narration and
its relation with Turkish cinema. The objective of this study is to analyze how the
elements which constitute the main characteristics of minimalist cinema is employed
and how story is established against main movement in cinema and to evaluate the
reading about allegorical, figurative language and images which all have the control over
the film narration.
olarak başvurulan bir kuramcıdır. Lacan’a ve aynı zamanda
Freud’a göre psikanaliz bir yorumlama işidir ve deneysel araştırmalarla ilgisi yoktur. Lacan’cı psikanalitik teori ve yaklaşımları film teorisi alanında uzun süreden beri kullanılır. Lacan’ın
özdeşim süreciyle ilişkili yaklaşımları film üzerine çalışan araştırmacıların, izleyici açısından anlatıya dâhil olmasını anlamaya
ilişkin bir takım açıklamalar sunar
olarak baĩvurulan bir kuramcıdır. Lacan’a ve aynı zamanda
Freud’a göre psikanaliz bir yorumlama iĩidir ve deneysel araĩ-
tırmalarla ilgisi yoktur. Lacan’cı psikanalitik teori ve yaklaĩımları film teorisi alanında uzun süreden beri kullanılır. Lacan’ın
özdeĩim süreciyle iliĩkili yaklaĩımları film üzerine çalıĩan araĩ-
tırmacıların, izleyici açısından anlatıya dâhil olmasını anlamaya
iliĩkin bir takım açıklamalar sunar (Mcgowan ve Kunkle,
2014,s.9).Bu çalıĩmada yönetmenliğini Ömer Lütfi Akad’ın yaptığı 1971 tarihli “Anneler ve Kızları” filmi Lacan’ın psikanalitik
yaklaĩımları ve film teorisi çerçevesinde incelenecektir. Çalıĩ-
ma, söz konusu film içerisinde kiĩiliğin oluĩumundaki etkenlerin neler olduğunu, bu etkenlerin kiĩinin ailesi ve çevresindeki
diğer bireylere olan davranıĩlarına nasıl yansıdığını ve bu etkenlerin sinematografik anlamda izleyiciye ne ĩekilde yansıtıldığını ortaya koyma ve tartıĩma amacındadır
çalışan Andy Warhol, Marcel Duchamp, Rene Clair, Luis
Bunuel, Vsevolod Pudovkin, Dziga Vertov Andrei Tarkovsky, Jean-Luc Godard, Stan Brakhage, Robert Breer,
Gregory Markopoulos, Jonas Mekas, Jack Smith, Werner
Herzog, David LynchȱgibiȱyaratıcıȱyönetmenlerȱfilmlerinȬ
deȱanlatıȱveȱbiçemiȱyenidenȱeleȱalıpȱözgünȱeserlerȱortayaȱ
koymuşlardırǯ Türkȱ Sinemasındaȱ Alpȱ ZekiȱHeperǰȱMetinȱ
Erksanǰȱ Ethemȱ Özgüven, Tan Tolga Demirci gibiȱ yönetȬ
menler deȱ eserlerindeȱ deneyselȱ sinemayaȱ özgüȱ öğelerȱ
kullanmışlardırǯȱ Türkȱ sinemasındaȱdeneyselȱsinemaȱ üzeȬ
rineȱyapılmışȱçokȱfazlaȱçalışmaȱolmadığıȱgözȱönündeȱbuȬ
lundurulduğundaȱkonuylaȱilgiliȱ yapılanȱ buȱaraştırmanınȱ
Türkȱsinemasınaȱkatkıȱsağlayacağıȱdüşünülmektedirǯȱ