Conference Presentations by Başak Ozan Özparlak
INTNAM2018 (International Symposium On Naval Architecture and Maritime) Proceedings Book, 2018
Humanity used to have myths, now we have the Robotics and A.I. Never in the history before, an em... more Humanity used to have myths, now we have the Robotics and A.I. Never in the history before, an emerging technology has gained a speed that Robotics and artificial intelligence do today. As technology advances, legal world must reach a comparable level of evolution to regulate autonomous systems. Whether it is to amend an existing rule or to establish a new one, adapting a legal system to the new era is essential for the benefit of the humanity. This paper will evaluate liability issues regarding autonomous ships with an attempt to introduce possible issues arise thanks to the autonomous structure of such vehicles. Firstly, from the description of a ship to the legality of autonomous ships according to current legislation will be discussed with reference to resolutions of international symposiums, projects and articles. To set the liability rules for any autonomous device, it is also essential to understand its technical capacity. The more autonomous the ships become, the harder it is to set specific liability rules for them. Also, the efficiency of traditional tort theories for the autonomous legal challenges will be discussed. In the era of digitalization, if the autonomy is the topic, a risk of cyber-attack is always on the table. An autonomous ship is not an exception in this regard. Bearing a special emphasis on liability issues, the text therefore will also examine the answers to new legal questions of data protection and cyber security issues deriving from the systems of autonomous ships. The aim of this paper, inter alia, is to shed a light to the discussion topics of liability for the “ghost ships” with an emphasis on data protection and cyber security We hope this study to be a humble notice of a new era of law regulating a modern Skidbladnir.
This study aims to shed a light to the imminent legal challenges that tend to occur through the u... more This study aims to shed a light to the imminent legal challenges that tend to occur through the usage of 6G communication technology between humans and their digital twins. The exempt of the study is limited by a few priority headlines: Liability, Data protection and Applicable Law with regards to the intersection of the digital twin’s virtual and the human’s physical world.
Papers by Başak Ozan Özparlak
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, Nov 12, 2023
Bu çalışma, ChatGPT gibi üretici yapay zekâ modellerindeki mahremiyet ve güvenliğe dair etkileri ... more Bu çalışma, ChatGPT gibi üretici yapay zekâ modellerindeki mahremiyet ve güvenliğe dair etkileri hukuki açıdan ele alarak; bu konuda ortaya çıkmaya başlayan sorunları ve olası çözüm yollarını tartışmaktadır. ChatGPT, geniş dil modeli (large language model) yapısına sahip olan ve pekiştirmeli öğrenme (reinforcement learning) esası ile sürekli gelişen bir yapay zekâ tabanlı sohbet botudur. Bu sohbet botu, kullanıcılarla etkileşimde bulunarak farklı görevleri yerine getirebilmektedir. Çalışmamızda; ChatGPT ve genel olarak üretici yapay zekâ modellerinin çalışma ilkeleri ve kullanım potansiyeli açıklanarak, bu teknolojinin halihazırdaki ve gelecekteki mahremiyet ve güvenlik riskleri ortaya konulmaktadır. Bu sorunların yürürlükteki ve tasarı aşamasındaki yasal düzenlemeler ışığında tartışılması ve olası çözümlerin belirlenmesi önemlidir. Çalışmamızın ana argümanı, üretici yapay zekâ modellerinin, mahremiyet ve güvenlik risklerinin önceki teknolojilerden daha faklı olduğu, bu nedenle bu risklerin en aza indirgenmesini sağlamanın sadece teknolojik önlemler ile değil etkili yasal düzenlemelerle mümkün olabileceğidir.
ChatGPT ve Üretici Yapay Zeka Modellerinde Mahremiyet ve Güvenliğin Hukuki Boyutu, 2023
Bu çalışma, ChatGPT gibi üretici yapay zekâ modellerindeki mahremiyet ve güvenliğe dair etkileri ... more Bu çalışma, ChatGPT gibi üretici yapay zekâ modellerindeki mahremiyet ve güvenliğe dair etkileri hukuki açıdan ele alarak; bu konuda ortaya çıkmaya başlayan sorunları ve olası çözüm yollarını tartışmaktadır. ChatGPT, geniş dil modeli (large language model) yapısına sahip olan ve pekiştirmeli öğrenme (reinforcement learning) esası ile sürekli gelişen bir yapay zekâ tabanlı sohbet botudur. Bu sohbet botu, kullanıcılarla etkileşimde bulunarak farklı görevleri yerine getirebilmektedir. Çalışmamızda; ChatGPT ve genel olarak üretici yapay zekâ modellerinin çalışma ilkeleri ve kullanım potansiyeli açıklanarak, bu teknolojinin halihazırdaki ve gelecekteki mahremiyet ve güvenlik riskleri ortaya konulmaktadır. Bu sorunların yürürlükteki ve tasarı aşamasındaki yasal düzenlemeler ışığında tartışılması ve olası çözümlerin belirlenmesi önemlidir. Çalışmamızın ana argümanı, üretici yapay zekâ modellerinin, mahremiyet ve güvenlik risklerinin önceki teknolojilerden daha faklı olduğu, bu nedenle bu risklerin en aza indirgenmesini sağlamanın sadece teknolojik önlemler ile değil etkili yasal düzenlemelerle mümkün olabileceğidir.
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 2023
Bu çalışma, ChatGPT gibi üretici yapay zekâ modellerindeki mahremiyet ve güvenliğe dair etkileri ... more Bu çalışma, ChatGPT gibi üretici yapay zekâ modellerindeki mahremiyet ve güvenliğe dair etkileri hukuki açıdan ele alarak; bu konuda ortaya çıkmaya başlayan sorunları ve olası çözüm yollarını tartışmaktadır. ChatGPT, geniş dil modeli (large language model) yapısına sahip olan ve pekiştirmeli öğrenme (reinforcement learning) esası ile sürekli gelişen bir yapay zekâ tabanlı sohbet botudur. Bu sohbet botu, kullanıcılarla etkileşimde bulunarak farklı görevleri yerine getirebilmektedir. Çalışmamızda; ChatGPT ve genel olarak üretici yapay zekâ modellerinin çalışma ilkeleri ve kullanım potansiyeli açıklanarak, bu teknolojinin halihazırdaki ve gelecekteki mahremiyet ve güvenlik riskleri ortaya konulmaktadır. Bu sorunların yürürlükteki ve tasarı aşamasındaki yasal düzenlemeler ışığında tartışılması ve olası çözümlerin belirlenmesi önemlidir. Çalışmamızın ana argümanı, üretici yapay zekâ modellerinin, mahremiyet ve güvenlik risklerinin önceki teknolojilerden daha faklı olduğu, bu nedenle bu risklerin en aza indirgenmesini sağlamanın sadece teknolojik önlemler ile değil etkili yasal düzenlemelerle mümkün olabileceğidir.
Nörobilim alanındaki gelişmeler her gün bizi şaşırtmaya devam ederken, yapay zekâ ve iletişim tek... more Nörobilim alanındaki gelişmeler her gün bizi şaşırtmaya devam ederken, yapay zekâ ve iletişim teknolojilerindeki ilerlemeler ile 20. yüzyıldan beri ulaşılmaya çalışılan bir amaca bugün artık daha yakınız: Beyin makinasının kendisini bilgisayara çevirmek. Böylece Parkinson'dan MS'e pek çok rahatsızlığın tedavisi belki de mümkün hale gelecek ve iletişimin fiziki sınırları da ortadan kalkabilecektir. Beyin-makine arayüzü teknolojisi, potansiyel faydaları yanında, hukuki açıdan tartışılması gereken riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu makalede beyin makine arayüzü teknolojisinin gelişimi ile bir hukuki kavrama da dönüşmeye başlayan nörodata (beyin makine arayüzü sürecinde elde edilen veri) açısından mahremiyeti yeniden ele alarak, "dolaysız, sürekli, akışkan ve durdurulamayan" veri akışı çağında beyin makine arayüzleri açısından veriye dair çeşitli sorular sorulmuştur. Yeni iletişim teknolojileri ile desteklenecek ve uygulama alanları artacak olan beyin makine arayüzü teknolojisinin geliştirilmesi aşamasından başlayarak insan otonomisine ve mahremiyete saygılı bir hukuki çerçevenin çizilmesi gerektiğini savunduğumuz bu çalışmanın temel amacı ise beyin makine arayüzleri ve mahremiyet hakkı kesişiminde yapılacak hukuki çalışmalara temel bir kaynak olmasıdır.
Maltepe Üniversitesi, 2019
Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Sep 13, 2021
Nörobilim alanındaki gelişmeler her gün bizi şaşırtmaya devam ederken, yapay zekâ ve iletişim tek... more Nörobilim alanındaki gelişmeler her gün bizi şaşırtmaya devam ederken, yapay zekâ ve iletişim teknolojilerindeki ilerlemeler ile 20. yüzyıldan beri ulaşılmaya çalışılan bir amaca bugün artık daha yakınız: Beyin makinasının kendisini bilgisayara çevirmek. Böylece Parkinson'dan MS'e pek çok rahatsızlığın tedavisi belki de mümkün hale gelecek ve iletişimin fiziki sınırları da ortadan kalkabilecektir. Beyin-makine arayüzü teknolojisi, potansiyel faydaları yanında, hukuki açıdan tartışılması gereken riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu makalede beyin makine arayüzü teknolojisinin gelişimi ile bir hukuki kavrama da dönüşmeye başlayan nörodata (beyin makine arayüzü sürecinde elde edilen veri) açısından mahremiyeti yeniden ele alarak, "dolaysız, sürekli, akışkan ve durdurulamayan" veri akışı çağında beyin makine arayüzleri açısından veriye dair çeşitli sorular sorulmuştur. Yeni iletişim teknolojileri ile desteklenecek ve uygulama alanları artacak olan beyin makine arayüzü teknolojisinin geliştirilmesi aşamasından başlayarak insan otonomisine ve mahremiyete saygılı bir hukuki çerçevenin çizilmesi gerektiğini savunduğumuz bu çalışmanın temel amacı ise beyin makine arayüzleri ve mahremiyet hakkı kesişiminde yapılacak hukuki çalışmalara temel bir kaynak olmasıdır.
Sağlık Bilimlerinde Yapay Zeka Dergisi (Journal of Artificial Intelligence in Health Sciences) ISSN:2757-9646, Aug 18, 2021
Hukuk Defterleri, 2019
Ekonominin dijitalleşmesi ve teknolojik gelişmeler, çalışma ilişkilerini de dönüştürüyor. Gelenek... more Ekonominin dijitalleşmesi ve teknolojik gelişmeler, çalışma ilişkilerini de dönüştürüyor. Geleneksel üretim biçimleri değişirken, çalışma ilişkilerinin sabit kalması elbette mümkün değil. Bu değişime iş yasaları ne şekilde cevap veriyor? Bu sorunun en önemli yanıtlarından biri, Uber aleyhine Uber sürücüleri tarafından açılan bir alacak davası hakkında Birleşik Krallık İstinaf Mahkemesi’nin 19 Aralık 2018 tarihinde verdiği onama kararı olmuştu. İstinaf Mahkemesi; İş Mahkemesi’nin Uber ile sürücüleri arasındaki hukuki ilişkinin İş Mevzuatı kapsamında bir iş ilişkisi olduğu ve Uber sürücülerinin bağımsız çalışan olarak kabulünün mümkün olmadığı yönündeki kararlarını onamıştı. Birleşik Krallık hukukundaki mahkeme hiyerarşisine göre, Uber bu kararı bir üst Temyiz Mahkemesi’ne (Supreme Court’a) taşımıştı . Temyiz Mahkemesi (Supreme Court) ise, platform ekonomisi tarihinde emsal olacak bir karara imza atarak, Uber sürücülerinin işçi statüsünde olduğuna dair kararı 19.02.2021 tarihinde onayladı. Onaylanan kararı bu makalede inceliyoruz. Bu makale, Hukuk Defterleri Dergisi'nde yayınlanmış olup son güncel gelişmeler burada eklenmiştir.
Hukuk Defterleri, 2019
2019 yılındaki güncel gelişmeler ışığında bu makalede yapay zeka teknolojilerinin yarattığı öneml... more 2019 yılındaki güncel gelişmeler ışığında bu makalede yapay zeka teknolojilerinin yarattığı önemli hukuki noktalara değindim. Bugün tüm dünyada siyasal gündemden bağımsız bir yer edinmeyi başaran yapay zekâ ve robotik teknolojisinin geldiği ve gelmesi beklenen aşama ise, ilk kez hukukun tüm alanlarında çalışan ve dünyanın her yerindeki hukukçuları aynı anda "Ne Yapmalı?" sorusunun cevabını bulmaya yöneltiyor. Yapay zekâ insan yaşamının her alanında yer bulmaya başlayacağından hukukun her alanında bu teknolojinin yansımalarını görmek kaçınılmaz olacak.
Hukuk Defterleri, 2019
Avukatlık mesleğinde ve yargılama sürecinde otomatikleşmeye dair bir inceleme.
DTTS2018 Digital Transformation and Smart Systems Conference Book, 2018
New industrial era is bringing its own labour environment. Whether it has a human-friendly atmos... more New industrial era is bringing its own labour environment. Whether it has a human-friendly atmosphere or not, there will be legal implications of this new workplace both for human labour force and for the entire industry. Especially cyber security and the workplace safety are the most critical issues for a sustainable digital productivity. One of the significant outcomes of new technologies for labour relations today is the new working habitat where both humans and robots work together. Therefore, this text will try to examine the answers to new legal questions of work health and safety, data protection, cyber security and ethical issues deriving from the human-robot interaction at workplace.
Also, the importance of a collaboration of law and technology for the regulations in the era of digitalization will be underlined along with humble recommendations for today’s university education in the faculties of law for tomorrow’s legal discussions.
Talks by Başak Ozan Özparlak
The Digital Economy: Ubercapitalism or Postcapitalism?, 2018
Digital Revolution does not only reshape the industry but also industrial relations. Finding a ne... more Digital Revolution does not only reshape the industry but also industrial relations. Finding a new definition for labour is the first step for transforming labour law. First time in the history, law in general must adapt as soon as possible to the emerging technologies of “2.0”. This paper will evaluate legal issues regarding digital industrial relations within the context of labour law.
Almost every human relationship is regulated by law. As we alter our relations, law reforms itself according to the novelties. Today, digital industries effect our daily work relationships also. In this paper, the term “digital” is taken as wide as possible to the extend that any technological development emerged within the last five years that alter the industrial relations.
Any debate on capitalism without the human factor is a little bit inadequate. Also, if industrial relations are to be discussed it is essential to make a place for the law. Accordingly, the aim of this paper, inter alia, is to shed a light to the discussion topics of new forms of labour, liability issues deriving from the data protection of workers, the role of the syndicates and the possibility of establishing a smart employment contract. We hope this study to be a humble notice of a new era of law regulating labour 2.0.
Drafts by Başak Ozan Özparlak
Whitepaper led by Mika Ylianttila Expert Group 6G Flagship Center , 2020
This white paper has been written by an international expert group, led by the Finnish Flagship P... more This white paper has been written by an international expert group, led by the Finnish Flagship Program at the University of Oulu, within a series of twelve 6G Whitepapers.
Editor in Chief
Mika Ylianttila, Centre for Wireless Communications, University of Oulu, Finland
Section Editors
Raimo Kantola, Department of Communications and Networking, Aalto University, Finland
Andrei Gurtov, Department of Computer and Information Sciences, Linköping University, Sweden
Lozenzo Mucchi, Department of Information Engineering, University of Florence, Italy
Ian Oppermann, NSW Government Australia, University of Technology Sydney, Australia
Section Contributors
Zheng Yan, Department of Communications and Networking, Aalto University, Finland
Tri Hong Nguyen, Centre for Ubiquitous Computing, University of Oulu, Finland
Fei Liu, Singapore Research Center, Huawei International
Tharaka Hewa, Centre for Wireless Communications, University of Oulu, Finland
Madhusanka Liyanage, University College Dublin, Ireland
Ahmad Ijaz, VTT Technical Research Centre of Finland Ltd, Finland
Juha Partala, Center for Machine Vision and Signal Analysis, University of Oulu, Finland
Robert Abbas, Macquarie university, Australia
Artur Hecker, Huawei Technologies Munich Research Center, Germany
Sara Jayousi, Department of Information Engineering, University of Florence, Italy
Alessio Martinelli, Department of Information Engineering, University of Florence, Italy
Stefano Caputo, Department of Information Engineering, University of Florence, Italy
Jonathan Bechtold, WIOsense GmbH & Co. KG, Bremen, Germany
Iván Morales, WIOsense GmbH & Co. KG, Bremen, Germany
Andrei Stoica, WIOsense GmbH & Co. KG, Bremen, Germany
Giuseppe Abreu, Jacobs University Bremen, Bremen, Germany
Shahriar Shahabuddin, Mobile Networks, Nokia, Oulu, Finland
Erdal Panayirci, Kadir Has University, Istanbul, Turkey
Harald Haas, University of Edinburgh, UK
Tanesh Kumar, Centre for Wireless Communications, University of Oulu, Finland
Basak Ozan Ozparlak, Ozyegin University Faculty of Law Istanbul, Turkey
Juha Röning, Biomimetics and Intelligent Systems Group, University of Oulu, Finland
Teaching Documents by Başak Ozan Özparlak
AB Yapay Zeka Tüzüğü Teklifi Özeti, 2021
Madde 1: Tüzüğün amacı: Temel hakların gözetilmesi ve sağlığın korunması gibi kamu yararını gözet... more Madde 1: Tüzüğün amacı: Temel hakların gözetilmesi ve sağlığın korunması gibi kamu yararını gözeterek, Üye Devletlerin bu Tüzüğe uygun olduğu belirlenen Yapay Zekâ (YZ) sistemlerinin geliştirilmesi, pazarlanması ve kullanımına dair sınırlandırmalar uygulamasını engellemek; YZ Sistemlerinin geliştirilmesi, pazarlanması ve kullanımına dair yeknesak hukuki bir çerçeve sağlanarak AB iç pazarının işlerliğini artırmak. (Üye Devletlerin bu anlamda sınırlandırılması önemli etkilere sahiptir.) Madde metninde sayılan amaçlar: • YZ sistemlerinin Birlik içinde pazara sunulması veya hizmete sokulmasına dair uyumlu kurallar oluşturulması • Belirli YZ Sistemlerinin yasaklanması. • Gerçek kişiler ile etkileşimde olması amaçlanan YZ Sistemleri, duygu tanıma sistemleri, biyometrik kategorizasyon sistemleri ve görüntü, ses ve video içeriklerinin üretilmesi veya manipülasyonu için kullanılan YZ Sistemlerine dair uyumlu ŞEFFAFLIK kuralları getirilmesi • Pazar izlenmesi ve gözetimine dair kurallar oluşturulması. Madde 2 Tüzüğün Kapsamı Bu kısım özellikle AB ile YZ ürün veya hizmetleri konusunda ticari faaliyetleri olan gerçek veya tüzel kişiler için önemlidir. Çünkü bu tüzüğün kapsamı AB Genel Veri Koruma Tüzüğü'ne (GDPR'a) benzemektedir. Şöyle ki, Tüzük sadece AB sınırlarını değil, belirli koşulların sağlanması halinde AB sınırları dışındaki YZ sağlayıcı veya kullanıcılarını da kapsıyor. Ayrıca, AB Kurumları da bu Tüzük kapsamında YZ Sistemi sağlayıcısı veya kullanıcısı olmaları halinde Tüzük hükümleri ile bağlı olacaklardır. (Sağlayıcı ve kullanıcı terimlerinin açıklamaları için aşağıdaki Tanımlar Kısmına bakınız.) Şöyle ki, Tüzüğün 2. Maddesinin ilk fıkrasına göre Tüzük kapsamında olanlar (Madde 2/1); a. Birlik içinde kurulmuş olup olmadığına bakılmaksızın, Birlik içinde bir YZ Sistemini pazara sokan veya hizmete geçiren YZ sağlayıcıları; b. Birlik sınırları içinde yerleşik kullanıcılar (kullanıcı tanımı için bakınız aşağıda Madde 3) c. Ürettiği çıktıları Birlik içinde kullanılan Yapay Zekâ Sisteminin üçüncü ülkelerdeki sağlayıcı veya kullanıcıları. Tüzüğün açık bir şekilde dışladığı hususlar ise şunlardır: • Münhasıran askeri amaçlar ile üretilen veya kullanılan YZ Sistemleri (Madde 2/3), 1
Uploads
Conference Presentations by Başak Ozan Özparlak
Papers by Başak Ozan Özparlak
Also, the importance of a collaboration of law and technology for the regulations in the era of digitalization will be underlined along with humble recommendations for today’s university education in the faculties of law for tomorrow’s legal discussions.
Talks by Başak Ozan Özparlak
Almost every human relationship is regulated by law. As we alter our relations, law reforms itself according to the novelties. Today, digital industries effect our daily work relationships also. In this paper, the term “digital” is taken as wide as possible to the extend that any technological development emerged within the last five years that alter the industrial relations.
Any debate on capitalism without the human factor is a little bit inadequate. Also, if industrial relations are to be discussed it is essential to make a place for the law. Accordingly, the aim of this paper, inter alia, is to shed a light to the discussion topics of new forms of labour, liability issues deriving from the data protection of workers, the role of the syndicates and the possibility of establishing a smart employment contract. We hope this study to be a humble notice of a new era of law regulating labour 2.0.
Drafts by Başak Ozan Özparlak
Editor in Chief
Mika Ylianttila, Centre for Wireless Communications, University of Oulu, Finland
Section Editors
Raimo Kantola, Department of Communications and Networking, Aalto University, Finland
Andrei Gurtov, Department of Computer and Information Sciences, Linköping University, Sweden
Lozenzo Mucchi, Department of Information Engineering, University of Florence, Italy
Ian Oppermann, NSW Government Australia, University of Technology Sydney, Australia
Section Contributors
Zheng Yan, Department of Communications and Networking, Aalto University, Finland
Tri Hong Nguyen, Centre for Ubiquitous Computing, University of Oulu, Finland
Fei Liu, Singapore Research Center, Huawei International
Tharaka Hewa, Centre for Wireless Communications, University of Oulu, Finland
Madhusanka Liyanage, University College Dublin, Ireland
Ahmad Ijaz, VTT Technical Research Centre of Finland Ltd, Finland
Juha Partala, Center for Machine Vision and Signal Analysis, University of Oulu, Finland
Robert Abbas, Macquarie university, Australia
Artur Hecker, Huawei Technologies Munich Research Center, Germany
Sara Jayousi, Department of Information Engineering, University of Florence, Italy
Alessio Martinelli, Department of Information Engineering, University of Florence, Italy
Stefano Caputo, Department of Information Engineering, University of Florence, Italy
Jonathan Bechtold, WIOsense GmbH & Co. KG, Bremen, Germany
Iván Morales, WIOsense GmbH & Co. KG, Bremen, Germany
Andrei Stoica, WIOsense GmbH & Co. KG, Bremen, Germany
Giuseppe Abreu, Jacobs University Bremen, Bremen, Germany
Shahriar Shahabuddin, Mobile Networks, Nokia, Oulu, Finland
Erdal Panayirci, Kadir Has University, Istanbul, Turkey
Harald Haas, University of Edinburgh, UK
Tanesh Kumar, Centre for Wireless Communications, University of Oulu, Finland
Basak Ozan Ozparlak, Ozyegin University Faculty of Law Istanbul, Turkey
Juha Röning, Biomimetics and Intelligent Systems Group, University of Oulu, Finland
Teaching Documents by Başak Ozan Özparlak
Also, the importance of a collaboration of law and technology for the regulations in the era of digitalization will be underlined along with humble recommendations for today’s university education in the faculties of law for tomorrow’s legal discussions.
Almost every human relationship is regulated by law. As we alter our relations, law reforms itself according to the novelties. Today, digital industries effect our daily work relationships also. In this paper, the term “digital” is taken as wide as possible to the extend that any technological development emerged within the last five years that alter the industrial relations.
Any debate on capitalism without the human factor is a little bit inadequate. Also, if industrial relations are to be discussed it is essential to make a place for the law. Accordingly, the aim of this paper, inter alia, is to shed a light to the discussion topics of new forms of labour, liability issues deriving from the data protection of workers, the role of the syndicates and the possibility of establishing a smart employment contract. We hope this study to be a humble notice of a new era of law regulating labour 2.0.
Editor in Chief
Mika Ylianttila, Centre for Wireless Communications, University of Oulu, Finland
Section Editors
Raimo Kantola, Department of Communications and Networking, Aalto University, Finland
Andrei Gurtov, Department of Computer and Information Sciences, Linköping University, Sweden
Lozenzo Mucchi, Department of Information Engineering, University of Florence, Italy
Ian Oppermann, NSW Government Australia, University of Technology Sydney, Australia
Section Contributors
Zheng Yan, Department of Communications and Networking, Aalto University, Finland
Tri Hong Nguyen, Centre for Ubiquitous Computing, University of Oulu, Finland
Fei Liu, Singapore Research Center, Huawei International
Tharaka Hewa, Centre for Wireless Communications, University of Oulu, Finland
Madhusanka Liyanage, University College Dublin, Ireland
Ahmad Ijaz, VTT Technical Research Centre of Finland Ltd, Finland
Juha Partala, Center for Machine Vision and Signal Analysis, University of Oulu, Finland
Robert Abbas, Macquarie university, Australia
Artur Hecker, Huawei Technologies Munich Research Center, Germany
Sara Jayousi, Department of Information Engineering, University of Florence, Italy
Alessio Martinelli, Department of Information Engineering, University of Florence, Italy
Stefano Caputo, Department of Information Engineering, University of Florence, Italy
Jonathan Bechtold, WIOsense GmbH & Co. KG, Bremen, Germany
Iván Morales, WIOsense GmbH & Co. KG, Bremen, Germany
Andrei Stoica, WIOsense GmbH & Co. KG, Bremen, Germany
Giuseppe Abreu, Jacobs University Bremen, Bremen, Germany
Shahriar Shahabuddin, Mobile Networks, Nokia, Oulu, Finland
Erdal Panayirci, Kadir Has University, Istanbul, Turkey
Harald Haas, University of Edinburgh, UK
Tanesh Kumar, Centre for Wireless Communications, University of Oulu, Finland
Basak Ozan Ozparlak, Ozyegin University Faculty of Law Istanbul, Turkey
Juha Röning, Biomimetics and Intelligent Systems Group, University of Oulu, Finland