Birleşmiş Milletler verilerine göre mültecilerin ağırlıkla kentsel alanlarda yaşamaktadır. Günümü... more Birleşmiş Milletler verilerine göre mültecilerin ağırlıkla kentsel alanlarda yaşamaktadır. Günümüzde de mültecilerin görece daha insani koşullarda yaşama imkanı bulacaklarına inandıkları küresel kentlere doğru göç ettikleri görülmektedir. Bu çalışma kent mültecileri konusunda şehir planlama pratiklerinin görmezden geldiği mülteci sorununa dikkat çekmeyi hedeflemektedir. Bu amaçla, mültecilerin Hatay’daki koşulları, yerel dinamikler ve bir toplumsal entegrasyon stratejisi olarak mülteci çocuklarının eğitimi konusu ele alınması gerektiği hatırlatılmakta ve bu amaca ulaşmak için gerekli planlama erkinin sorumlulukları tartışmaya açmaktadır. Çalışmanın örnek kenti olarak Hatay ve kentin mekânsal stratejik planlama süreci seçilmiştir.ENGLISH ABSTRACTRefugees and future in Hatay without a planAccording to UN data’s, refugee distribution on world wide shows us most of the refugees are living in urban areas. It can be seen that today refugee’s migrating into the direction of global cities t...
İçinde bulunduğumuz çağ kitlesel göç hareketlerinin pek çok farklı gerekçeyle ve dinamiklerle ger... more İçinde bulunduğumuz çağ kitlesel göç hareketlerinin pek çok farklı gerekçeyle ve dinamiklerle gerçekleştiği süreçleri barındırmaktadır. Kitlesel göçün, kentler ve kentsel politikalar üzerinde pek çok etkisi olduğu birçok araştırmada tespit edilmiştir. Türkiye 2011 yılından beri, Suriye'den gelen zorunlu kitlesel göç hareketinin sosyal, ekonomik, kültürel ve mekânsal etkilerini deneyimlemektedir. Dört milyona yakın Suriyeli mültecinin konuta erişiminin nasıl gerçekleştiği, barınma sorununun nasıl çözüldüğü ve bunların Suriyeli mültecilerin kente uyum süreçlerine nasıl yansıdığı araştırılması gereken ve önemli boyutları olan konulardır. Bu çalışma, Hatay'da yaşayan Suriyeli mültecilerin kente uyum süreçlerinde önemli bir faktör olan, konut deneyimlerini; yerleştikleri mahalleyle ve kentle kurdukları ilişki üzerinden incelemeyi hedeflemektedir. Bu araştırmadan elde edilen en önemli sonuç, konuta erişim faktörünün, Suriyeli mültecilerin kentsel uyum süreçlerinde, önemli bir politika başlığı olarak geliştirilmesi gereken bir husus olduğudur. Bu çalışmanın bulguları "Kentsel Mültecilerin Adaptasyon ve Uyum Süreçlerine Yeni Bir Bakış Açısı: Kapsayıcı Kent İnşası Amaçlı Sosyal İnovasyon Deneyi" başlıklı, 117K826 Kodlu ve TÜBİTAK 1003-Öncelikli Alanlar AR-GE Projeleri Destekleme Programı kapsamındaki araştırma projesinden elde edilmiştir. ABSTRACT IN ENGLISH The era we experience includes the processes in which mass migration movements take place for many different reasons and Dynamics. It has been determined in many studies that mass migration has many effects on cities and urban policies. Research on significant dimensions of urban adaptation process is needed together with the mass migration movements that has been experienced in Turkey since 2011. Many studies have determined that this type of a mass migration has many effects on cities and urban policies. However, this study aims to address the housing experiences of urban refugees, which is an important factor in their adaptation to the city through the relationship they establish with the neighborhood and the city. The results of the study proved that the factor of "Access to Housing" is an issue that urban refugees express that they are subject to discrimination and therefore should be developed as an important policy topic in urban adaptation processes.
İçinde bulunduğumuz çağ kitlesel göç hareketlerinin pek çok farklı gerekçeyle ve dinamiklerle ger... more İçinde bulunduğumuz çağ kitlesel göç hareketlerinin pek çok farklı gerekçeyle ve dinamiklerle gerçekleştiği süreçleri barındırmaktadır. Kitlesel göçün, kentler ve kentsel politikalar üzerinde pek çok etkisi olduğu birçok araştırmada tespit edilmiştir. Türkiye 2011 yılından beri, Suriye'den gelen zorunlu kitlesel göç hareketinin sosyal, ekonomik, kültürel ve mekânsal etkilerini deneyimlemektedir. Dört milyona yakın Suriyeli mültecinin konuta erişiminin nasıl gerçekleştiği, barınma sorununun nasıl çözüldüğü ve bunların Suriyeli mültecilerin kente uyum süreçlerine nasıl yansıdığı araştırılması gereken ve önemli boyutları olan konulardır. Bu çalışma, Hatay'da yaşayan Suriyeli mültecilerin kente uyum süreçlerinde önemli bir faktör olan, konut deneyimlerini; yerleştikleri mahalleyle ve kentle kurdukları ilişki üzerinden incelemeyi hedeflemektedir. Bu araştırmadan elde edilen en önemli sonuç, konuta erişim faktörünün, Suriyeli mültecilerin kentsel uyum süreçlerinde, önemli bir politika başlığı olarak geliştirilmesi gereken bir husus olduğudur. Bu çalışmanın bulguları "Kentsel Mültecilerin Adaptasyon ve Uyum Süreçlerine Yeni Bir Bakış Açısı: Kapsayıcı Kent İnşası Amaçlı Sosyal İnovasyon Deneyi" başlıklı, 117K826 Kodlu ve TÜBİTAK 1003-Öncelikli Alanlar AR-GE Projeleri Destekleme Programı kapsamındaki araştırma projesinden elde edilmiştir. ABSTRACT IN ENGLISH The era we experience includes the processes in which mass migration movements take place for many different reasons and Dynamics. It has been determined in many studies that mass migration has many effects on cities and urban policies. Research on significant dimensions of urban adaptation process is needed together with the mass migration movements that has been experienced in Turkey since 2011. Many studies have determined that this type of a mass migration has many effects on cities and urban policies. However, this study aims to address the housing experiences of urban refugees, which is an important factor in their adaptation to the city through the relationship they establish with the neighborhood and the city. The results of the study proved that the factor of "Access to Housing" is an issue that urban refugees express that they are subject to discrimination and therefore should be developed as an important policy topic in urban adaptation processes.
Özet Birleşmiş Milletler verilerine göre mültecilerin ağırlıkla kentsel alanlarda yaşamaktadır. G... more Özet Birleşmiş Milletler verilerine göre mültecilerin ağırlıkla kentsel alanlarda yaşamaktadır. Günümüzde de mültecilerin görece daha insani koşullarda yaşama imkanı bulacaklarına inandıkları küresel kentlere doğru göç ettikleri görülmektedir. Bu çalışma kent mültecileri konusunda şehir planlama pratiklerinin görmezden geldiği mülteci sorununa dikkat çekmeyi hedeflemektedir. Bu amaçla, mültecilerin Hatay'daki koşulları, yerel dinamikler ve bir toplumsal entegrasyon stratejisi olarak mülteci çocuklarının eğitimi konusu ele alınması gerektiği hatırlatılmakta ve bu amaca ulaşmak için gerekli planlama erkinin sorumlulukları tartışmaya açmaktadır. Çalışmanın örnek kenti olarak Hatay ve kentin mekânsal stratejik planlama süreci seçilmiştir. Anahtar kelimeler: Göçmen çocuklar; bütünleştirici okul kültürü; nitel araştırma; Türkiye Giriş 2011 yılının Mart ayında Suriye'de yaşanan iç çatışmaların kitlesel göçü başlatmasıyla günümüze kadar Suriye'ye sınırı olan ülkelerin sınır kentleri başta olmak üzere, tüm dünyada hissedilen çeşitli yansımaları olmuştur. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği 2015 yılı ortası eğilimler raporuna (UNHCR, 2015) göre tüm dünyada en fazla mülteci üreten ülke Suriye ve en fazla mülteci barındıran ülke ise Türkiye olmuştur. Bu raporda kullanılan mülteci sayıları günümüzde daha da artmıştır. Suriyeli sığınmacıların Türkiye'de kalma süreleri de uzadıkça kamplar yaşam alanı olmaktan uzaklaşmakta ve ihtiyaç duyulan hizmetlere erişebilecekleri kentsel alanlara hem ekonomik koşullar hem de biraraya toplanma gerekçeleri sebebiyle göç ettikleri gözlenmektedir. Yaşanan büyük ve hızlı kitlesel göç sebebiyle sorunlara Türkiye gibi ev sahibi ülkeler tarafından hızlıca cevap üretmek konusunda zorlanılmaktadır. Yine aynı rapora göre her 1000 kişi başına düşen mülteci sayısı açısından 209 kişiyle Lübnan ilk sırada, 90 mülteciyle Ürdün ikinci, Türkiye ise 24 mülteci ile 5. sıradadır. Bugün gelinen noktada, zorunlu göç mağduru geçici koruma altındaki sığınmacı ve mültecilere dönük özel olarak tasarlanmış
Abstract:
Birleşmiş Milletler verilerine göre mültecilerin ağırlıkla kentsel alanlarda yaşamakta... more Abstract:
Birleşmiş Milletler verilerine göre mültecilerin ağırlıkla kentsel alanlarda yaşamaktadır. Günümüzde de mültecilerin görece daha insani koşullarda yaşama imkanı bulacaklarına inandıkları küresel kentlere doğru göç ettikleri görülmektedir. Bu çalışma kent mültecileri konusunda şehir planlama pratiklerinin görmezden geldiği mülteci sorununa dikkat çekmeyi hedeflemektedir. Bu amaçla, mültecilerin Hatay’daki koşulları, yerel dinamikler ve bir toplumsal entegrasyon stratejisi olarak mülteci çocuklarının eğitimi konusu ele alınması gerektiği hatırlatılmakta ve bu amaca ulaşmak için gerekli planlama erkinin sorumlulukları tartışmaya açmaktadır. Çalışmanın örnek kenti olarak Hatay ve kentin mekânsal stratejik planlama süreci seçilmiştir.
***
According to UN data’s, refugee distribution on world wide shows us most of the refugees are living in urban areas. It can be seen that today refugee’s migrating into the direction of global cities to find better living condition. This paper aims to draw attention to the urban refugee problematic which is overlooked by urban planning practices today in Turkey. For this purpose, conditions of refugees in Hatay, local dynamics and education of refugee children will be evaluated as social integration strategy and needed responsibility of planning authority in order to reach that goal will be discussed. Hatay and it’s spatial strategic planning process has been selected as the case study of this paper.
Birleşmiş Milletler verilerine göre mültecilerin ağırlıkla kentsel alanlarda yaşamaktadır. Günümü... more Birleşmiş Milletler verilerine göre mültecilerin ağırlıkla kentsel alanlarda yaşamaktadır. Günümüzde de mültecilerin görece daha insani koşullarda yaşama imkanı bulacaklarına inandıkları küresel kentlere doğru göç ettikleri görülmektedir. Bu çalışma kent mültecileri konusunda şehir planlama pratiklerinin görmezden geldiği mülteci sorununa dikkat çekmeyi hedeflemektedir. Bu amaçla, mültecilerin Hatay’daki koşulları, yerel dinamikler ve bir toplumsal entegrasyon stratejisi olarak mülteci çocuklarının eğitimi konusu ele alınması gerektiği hatırlatılmakta ve bu amaca ulaşmak için gerekli planlama erkinin sorumlulukları tartışmaya açmaktadır. Çalışmanın örnek kenti olarak Hatay ve kentin mekânsal stratejik planlama süreci seçilmiştir.
***
According to UN data’s, refugee distribution on world wide shows us most of the refugees are living in urban areas. It can be seen that today refugee’s migrating into the direction of global cities to find better living condition. This paper aims to draw attention to the urban refugee problematic which is overlooked by urban planning practices today in Turkey. For this purpose, conditions of refugees in Hatay, local dynamics and education of refugee children will be evaluated as social integration strategy and needed responsibility of planning authority in order to reach that goal will be discussed. Hatay and it’s spatial strategic planning process has been selected as the case study of this paper.
Kentlerdeki tarihi mirasımız kadar, kentn dışındaki doğal alanlar ve kırsal mirasın korunmasını d... more Kentlerdeki tarihi mirasımız kadar, kentn dışındaki doğal alanlar ve kırsal mirasın korunmasını da temel hedeflerinden biri haline getren ÇEKÜL Vakf, “Köyler Yaşamalıdır” sloganı ile kırsal köhneleşme sürecini tersine çevirecek yaklaşım ve uygulamaları kurulduğu günden bu yana desteklemektedir. Kırsal mirasın korunması ve köylerin yaşatlması TKB yaklaşım ve uygulamaları içinde de önemli başlıklardan biri. Ülkemizde kentsel alanlarda daha yaygın bir uygulama deneyimine ve bu uygulamaları destekleyecek koruma kapasitesine sahipken kırsal koruma konusunda sorunları anlamaya yönelik çalışmaların çok kısıtlı olduğunu görmekteyiz. Kırsal mirasın korunmasına yönelik, bilgiye dayanmayan model ve politikaların ne yazık ki bir ayağı aksak kalacaktır.
Birleşmiş Milletler verilerine göre mültecilerin ağırlıkla kentsel alanlarda yaşamaktadır. Günümü... more Birleşmiş Milletler verilerine göre mültecilerin ağırlıkla kentsel alanlarda yaşamaktadır. Günümüzde de mültecilerin görece daha insani koşullarda yaşama imkanı bulacaklarına inandıkları küresel kentlere doğru göç ettikleri görülmektedir. Bu çalışma kent mültecileri konusunda şehir planlama pratiklerinin görmezden geldiği mülteci sorununa dikkat çekmeyi hedeflemektedir. Bu amaçla, mültecilerin Hatay’daki koşulları, yerel dinamikler ve bir toplumsal entegrasyon stratejisi olarak mülteci çocuklarının eğitimi konusu ele alınması gerektiği hatırlatılmakta ve bu amaca ulaşmak için gerekli planlama erkinin sorumlulukları tartışmaya açmaktadır. Çalışmanın örnek kenti olarak Hatay ve kentin mekânsal stratejik planlama süreci seçilmiştir.ENGLISH ABSTRACTRefugees and future in Hatay without a planAccording to UN data’s, refugee distribution on world wide shows us most of the refugees are living in urban areas. It can be seen that today refugee’s migrating into the direction of global cities t...
İçinde bulunduğumuz çağ kitlesel göç hareketlerinin pek çok farklı gerekçeyle ve dinamiklerle ger... more İçinde bulunduğumuz çağ kitlesel göç hareketlerinin pek çok farklı gerekçeyle ve dinamiklerle gerçekleştiği süreçleri barındırmaktadır. Kitlesel göçün, kentler ve kentsel politikalar üzerinde pek çok etkisi olduğu birçok araştırmada tespit edilmiştir. Türkiye 2011 yılından beri, Suriye'den gelen zorunlu kitlesel göç hareketinin sosyal, ekonomik, kültürel ve mekânsal etkilerini deneyimlemektedir. Dört milyona yakın Suriyeli mültecinin konuta erişiminin nasıl gerçekleştiği, barınma sorununun nasıl çözüldüğü ve bunların Suriyeli mültecilerin kente uyum süreçlerine nasıl yansıdığı araştırılması gereken ve önemli boyutları olan konulardır. Bu çalışma, Hatay'da yaşayan Suriyeli mültecilerin kente uyum süreçlerinde önemli bir faktör olan, konut deneyimlerini; yerleştikleri mahalleyle ve kentle kurdukları ilişki üzerinden incelemeyi hedeflemektedir. Bu araştırmadan elde edilen en önemli sonuç, konuta erişim faktörünün, Suriyeli mültecilerin kentsel uyum süreçlerinde, önemli bir politika başlığı olarak geliştirilmesi gereken bir husus olduğudur. Bu çalışmanın bulguları "Kentsel Mültecilerin Adaptasyon ve Uyum Süreçlerine Yeni Bir Bakış Açısı: Kapsayıcı Kent İnşası Amaçlı Sosyal İnovasyon Deneyi" başlıklı, 117K826 Kodlu ve TÜBİTAK 1003-Öncelikli Alanlar AR-GE Projeleri Destekleme Programı kapsamındaki araştırma projesinden elde edilmiştir. ABSTRACT IN ENGLISH The era we experience includes the processes in which mass migration movements take place for many different reasons and Dynamics. It has been determined in many studies that mass migration has many effects on cities and urban policies. Research on significant dimensions of urban adaptation process is needed together with the mass migration movements that has been experienced in Turkey since 2011. Many studies have determined that this type of a mass migration has many effects on cities and urban policies. However, this study aims to address the housing experiences of urban refugees, which is an important factor in their adaptation to the city through the relationship they establish with the neighborhood and the city. The results of the study proved that the factor of "Access to Housing" is an issue that urban refugees express that they are subject to discrimination and therefore should be developed as an important policy topic in urban adaptation processes.
İçinde bulunduğumuz çağ kitlesel göç hareketlerinin pek çok farklı gerekçeyle ve dinamiklerle ger... more İçinde bulunduğumuz çağ kitlesel göç hareketlerinin pek çok farklı gerekçeyle ve dinamiklerle gerçekleştiği süreçleri barındırmaktadır. Kitlesel göçün, kentler ve kentsel politikalar üzerinde pek çok etkisi olduğu birçok araştırmada tespit edilmiştir. Türkiye 2011 yılından beri, Suriye'den gelen zorunlu kitlesel göç hareketinin sosyal, ekonomik, kültürel ve mekânsal etkilerini deneyimlemektedir. Dört milyona yakın Suriyeli mültecinin konuta erişiminin nasıl gerçekleştiği, barınma sorununun nasıl çözüldüğü ve bunların Suriyeli mültecilerin kente uyum süreçlerine nasıl yansıdığı araştırılması gereken ve önemli boyutları olan konulardır. Bu çalışma, Hatay'da yaşayan Suriyeli mültecilerin kente uyum süreçlerinde önemli bir faktör olan, konut deneyimlerini; yerleştikleri mahalleyle ve kentle kurdukları ilişki üzerinden incelemeyi hedeflemektedir. Bu araştırmadan elde edilen en önemli sonuç, konuta erişim faktörünün, Suriyeli mültecilerin kentsel uyum süreçlerinde, önemli bir politika başlığı olarak geliştirilmesi gereken bir husus olduğudur. Bu çalışmanın bulguları "Kentsel Mültecilerin Adaptasyon ve Uyum Süreçlerine Yeni Bir Bakış Açısı: Kapsayıcı Kent İnşası Amaçlı Sosyal İnovasyon Deneyi" başlıklı, 117K826 Kodlu ve TÜBİTAK 1003-Öncelikli Alanlar AR-GE Projeleri Destekleme Programı kapsamındaki araştırma projesinden elde edilmiştir. ABSTRACT IN ENGLISH The era we experience includes the processes in which mass migration movements take place for many different reasons and Dynamics. It has been determined in many studies that mass migration has many effects on cities and urban policies. Research on significant dimensions of urban adaptation process is needed together with the mass migration movements that has been experienced in Turkey since 2011. Many studies have determined that this type of a mass migration has many effects on cities and urban policies. However, this study aims to address the housing experiences of urban refugees, which is an important factor in their adaptation to the city through the relationship they establish with the neighborhood and the city. The results of the study proved that the factor of "Access to Housing" is an issue that urban refugees express that they are subject to discrimination and therefore should be developed as an important policy topic in urban adaptation processes.
Özet Birleşmiş Milletler verilerine göre mültecilerin ağırlıkla kentsel alanlarda yaşamaktadır. G... more Özet Birleşmiş Milletler verilerine göre mültecilerin ağırlıkla kentsel alanlarda yaşamaktadır. Günümüzde de mültecilerin görece daha insani koşullarda yaşama imkanı bulacaklarına inandıkları küresel kentlere doğru göç ettikleri görülmektedir. Bu çalışma kent mültecileri konusunda şehir planlama pratiklerinin görmezden geldiği mülteci sorununa dikkat çekmeyi hedeflemektedir. Bu amaçla, mültecilerin Hatay'daki koşulları, yerel dinamikler ve bir toplumsal entegrasyon stratejisi olarak mülteci çocuklarının eğitimi konusu ele alınması gerektiği hatırlatılmakta ve bu amaca ulaşmak için gerekli planlama erkinin sorumlulukları tartışmaya açmaktadır. Çalışmanın örnek kenti olarak Hatay ve kentin mekânsal stratejik planlama süreci seçilmiştir. Anahtar kelimeler: Göçmen çocuklar; bütünleştirici okul kültürü; nitel araştırma; Türkiye Giriş 2011 yılının Mart ayında Suriye'de yaşanan iç çatışmaların kitlesel göçü başlatmasıyla günümüze kadar Suriye'ye sınırı olan ülkelerin sınır kentleri başta olmak üzere, tüm dünyada hissedilen çeşitli yansımaları olmuştur. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği 2015 yılı ortası eğilimler raporuna (UNHCR, 2015) göre tüm dünyada en fazla mülteci üreten ülke Suriye ve en fazla mülteci barındıran ülke ise Türkiye olmuştur. Bu raporda kullanılan mülteci sayıları günümüzde daha da artmıştır. Suriyeli sığınmacıların Türkiye'de kalma süreleri de uzadıkça kamplar yaşam alanı olmaktan uzaklaşmakta ve ihtiyaç duyulan hizmetlere erişebilecekleri kentsel alanlara hem ekonomik koşullar hem de biraraya toplanma gerekçeleri sebebiyle göç ettikleri gözlenmektedir. Yaşanan büyük ve hızlı kitlesel göç sebebiyle sorunlara Türkiye gibi ev sahibi ülkeler tarafından hızlıca cevap üretmek konusunda zorlanılmaktadır. Yine aynı rapora göre her 1000 kişi başına düşen mülteci sayısı açısından 209 kişiyle Lübnan ilk sırada, 90 mülteciyle Ürdün ikinci, Türkiye ise 24 mülteci ile 5. sıradadır. Bugün gelinen noktada, zorunlu göç mağduru geçici koruma altındaki sığınmacı ve mültecilere dönük özel olarak tasarlanmış
Abstract:
Birleşmiş Milletler verilerine göre mültecilerin ağırlıkla kentsel alanlarda yaşamakta... more Abstract:
Birleşmiş Milletler verilerine göre mültecilerin ağırlıkla kentsel alanlarda yaşamaktadır. Günümüzde de mültecilerin görece daha insani koşullarda yaşama imkanı bulacaklarına inandıkları küresel kentlere doğru göç ettikleri görülmektedir. Bu çalışma kent mültecileri konusunda şehir planlama pratiklerinin görmezden geldiği mülteci sorununa dikkat çekmeyi hedeflemektedir. Bu amaçla, mültecilerin Hatay’daki koşulları, yerel dinamikler ve bir toplumsal entegrasyon stratejisi olarak mülteci çocuklarının eğitimi konusu ele alınması gerektiği hatırlatılmakta ve bu amaca ulaşmak için gerekli planlama erkinin sorumlulukları tartışmaya açmaktadır. Çalışmanın örnek kenti olarak Hatay ve kentin mekânsal stratejik planlama süreci seçilmiştir.
***
According to UN data’s, refugee distribution on world wide shows us most of the refugees are living in urban areas. It can be seen that today refugee’s migrating into the direction of global cities to find better living condition. This paper aims to draw attention to the urban refugee problematic which is overlooked by urban planning practices today in Turkey. For this purpose, conditions of refugees in Hatay, local dynamics and education of refugee children will be evaluated as social integration strategy and needed responsibility of planning authority in order to reach that goal will be discussed. Hatay and it’s spatial strategic planning process has been selected as the case study of this paper.
Birleşmiş Milletler verilerine göre mültecilerin ağırlıkla kentsel alanlarda yaşamaktadır. Günümü... more Birleşmiş Milletler verilerine göre mültecilerin ağırlıkla kentsel alanlarda yaşamaktadır. Günümüzde de mültecilerin görece daha insani koşullarda yaşama imkanı bulacaklarına inandıkları küresel kentlere doğru göç ettikleri görülmektedir. Bu çalışma kent mültecileri konusunda şehir planlama pratiklerinin görmezden geldiği mülteci sorununa dikkat çekmeyi hedeflemektedir. Bu amaçla, mültecilerin Hatay’daki koşulları, yerel dinamikler ve bir toplumsal entegrasyon stratejisi olarak mülteci çocuklarının eğitimi konusu ele alınması gerektiği hatırlatılmakta ve bu amaca ulaşmak için gerekli planlama erkinin sorumlulukları tartışmaya açmaktadır. Çalışmanın örnek kenti olarak Hatay ve kentin mekânsal stratejik planlama süreci seçilmiştir.
***
According to UN data’s, refugee distribution on world wide shows us most of the refugees are living in urban areas. It can be seen that today refugee’s migrating into the direction of global cities to find better living condition. This paper aims to draw attention to the urban refugee problematic which is overlooked by urban planning practices today in Turkey. For this purpose, conditions of refugees in Hatay, local dynamics and education of refugee children will be evaluated as social integration strategy and needed responsibility of planning authority in order to reach that goal will be discussed. Hatay and it’s spatial strategic planning process has been selected as the case study of this paper.
Kentlerdeki tarihi mirasımız kadar, kentn dışındaki doğal alanlar ve kırsal mirasın korunmasını d... more Kentlerdeki tarihi mirasımız kadar, kentn dışındaki doğal alanlar ve kırsal mirasın korunmasını da temel hedeflerinden biri haline getren ÇEKÜL Vakf, “Köyler Yaşamalıdır” sloganı ile kırsal köhneleşme sürecini tersine çevirecek yaklaşım ve uygulamaları kurulduğu günden bu yana desteklemektedir. Kırsal mirasın korunması ve köylerin yaşatlması TKB yaklaşım ve uygulamaları içinde de önemli başlıklardan biri. Ülkemizde kentsel alanlarda daha yaygın bir uygulama deneyimine ve bu uygulamaları destekleyecek koruma kapasitesine sahipken kırsal koruma konusunda sorunları anlamaya yönelik çalışmaların çok kısıtlı olduğunu görmekteyiz. Kırsal mirasın korunmasına yönelik, bilgiye dayanmayan model ve politikaların ne yazık ki bir ayağı aksak kalacaktır.
Uploads
Papers by Zehra Güngördü
Birleşmiş Milletler verilerine göre mültecilerin ağırlıkla kentsel alanlarda yaşamaktadır. Günümüzde de mültecilerin görece daha insani koşullarda yaşama imkanı bulacaklarına inandıkları küresel kentlere doğru göç ettikleri görülmektedir. Bu çalışma kent mültecileri konusunda şehir planlama pratiklerinin görmezden geldiği mülteci sorununa dikkat çekmeyi hedeflemektedir. Bu amaçla, mültecilerin Hatay’daki koşulları, yerel dinamikler ve bir toplumsal entegrasyon stratejisi olarak mülteci çocuklarının eğitimi konusu ele alınması gerektiği hatırlatılmakta ve bu amaca ulaşmak için gerekli planlama erkinin sorumlulukları tartışmaya açmaktadır. Çalışmanın örnek kenti olarak Hatay ve kentin mekânsal stratejik planlama süreci seçilmiştir.
***
According to UN data’s, refugee distribution on world wide shows us most of the refugees are living in urban areas. It can be seen that today refugee’s migrating into the direction of global cities to find better living condition. This paper aims to draw attention to the urban refugee problematic which is overlooked by urban planning practices today in Turkey. For this purpose, conditions of refugees in Hatay, local dynamics and education of refugee children will be evaluated as social integration strategy and needed responsibility of planning authority in order to reach that goal will be discussed. Hatay and it’s spatial strategic planning process has been selected as the case study of this paper.
***
According to UN data’s, refugee distribution on world wide shows us most of the refugees are living in urban areas. It can be seen that today refugee’s migrating into the direction of global cities to find better living condition. This paper aims to draw attention to the urban refugee problematic which is overlooked by urban planning practices today in Turkey. For this purpose, conditions of refugees in Hatay, local dynamics and education of refugee children will be evaluated as social integration strategy and needed responsibility of planning authority in order to reach that goal will be discussed. Hatay and it’s spatial strategic planning process has been selected as the case study of this paper.
Books by Zehra Güngördü
getren ÇEKÜL Vakf, “Köyler Yaşamalıdır” sloganı ile kırsal köhneleşme sürecini tersine çevirecek yaklaşım ve uygulamaları kurulduğu günden bu yana desteklemektedir. Kırsal mirasın korunması ve köylerin yaşatlması TKB yaklaşım ve uygulamaları içinde de önemli başlıklardan biri. Ülkemizde kentsel alanlarda daha yaygın bir uygulama deneyimine ve bu uygulamaları destekleyecek koruma kapasitesine sahipken kırsal koruma konusunda sorunları anlamaya yönelik çalışmaların çok kısıtlı olduğunu görmekteyiz. Kırsal mirasın korunmasına yönelik, bilgiye dayanmayan model ve politikaların ne yazık ki bir ayağı aksak kalacaktır.
Birleşmiş Milletler verilerine göre mültecilerin ağırlıkla kentsel alanlarda yaşamaktadır. Günümüzde de mültecilerin görece daha insani koşullarda yaşama imkanı bulacaklarına inandıkları küresel kentlere doğru göç ettikleri görülmektedir. Bu çalışma kent mültecileri konusunda şehir planlama pratiklerinin görmezden geldiği mülteci sorununa dikkat çekmeyi hedeflemektedir. Bu amaçla, mültecilerin Hatay’daki koşulları, yerel dinamikler ve bir toplumsal entegrasyon stratejisi olarak mülteci çocuklarının eğitimi konusu ele alınması gerektiği hatırlatılmakta ve bu amaca ulaşmak için gerekli planlama erkinin sorumlulukları tartışmaya açmaktadır. Çalışmanın örnek kenti olarak Hatay ve kentin mekânsal stratejik planlama süreci seçilmiştir.
***
According to UN data’s, refugee distribution on world wide shows us most of the refugees are living in urban areas. It can be seen that today refugee’s migrating into the direction of global cities to find better living condition. This paper aims to draw attention to the urban refugee problematic which is overlooked by urban planning practices today in Turkey. For this purpose, conditions of refugees in Hatay, local dynamics and education of refugee children will be evaluated as social integration strategy and needed responsibility of planning authority in order to reach that goal will be discussed. Hatay and it’s spatial strategic planning process has been selected as the case study of this paper.
***
According to UN data’s, refugee distribution on world wide shows us most of the refugees are living in urban areas. It can be seen that today refugee’s migrating into the direction of global cities to find better living condition. This paper aims to draw attention to the urban refugee problematic which is overlooked by urban planning practices today in Turkey. For this purpose, conditions of refugees in Hatay, local dynamics and education of refugee children will be evaluated as social integration strategy and needed responsibility of planning authority in order to reach that goal will be discussed. Hatay and it’s spatial strategic planning process has been selected as the case study of this paper.
getren ÇEKÜL Vakf, “Köyler Yaşamalıdır” sloganı ile kırsal köhneleşme sürecini tersine çevirecek yaklaşım ve uygulamaları kurulduğu günden bu yana desteklemektedir. Kırsal mirasın korunması ve köylerin yaşatlması TKB yaklaşım ve uygulamaları içinde de önemli başlıklardan biri. Ülkemizde kentsel alanlarda daha yaygın bir uygulama deneyimine ve bu uygulamaları destekleyecek koruma kapasitesine sahipken kırsal koruma konusunda sorunları anlamaya yönelik çalışmaların çok kısıtlı olduğunu görmekteyiz. Kırsal mirasın korunmasına yönelik, bilgiye dayanmayan model ve politikaların ne yazık ki bir ayağı aksak kalacaktır.