diğer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
diğer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6/20/2021

Kirpik Lifting Nedir?

Haziran 20, 2021 2 Yorum
Kirpik

   Gözler çağlar boyunca insanların ilgi alanı olmuştur . Gözlere bakıp ruhu okuyabildiklerini söyleyenler yanında ruhun aynası olduğunu söyleyenler de olmuş hatta şarkılara konu olmuştur . " Gözler kalbin aynasıdır , yalan bilmez onlar ..." 

    Güzelliğe güzellik katan gözleri daha da güzel gösteren kirpiklerdir. Kirpikler daha uzun , gür , kıvrık ve belirgin görünsün diye birçok işlem uygulayarak , yağlarla kirpikleri besleyerek ve farklı marka maskaraları deneyerek saatler harcanmasının yanında oldukça da masraf yapılmaktadır . Bu kadar zaman ve para harcamadan daha güzel ve uzun kirpiklere sahip olmanın bir yolu var mı dersiniz ? Şimdi rahat bir yere oturun ve bana kulak verin . Size uzun kirpiklere kavuşmanın harika bir yolunu anlatacağım : Kirpik Lifting 



Kirpik Lifting Nedir? 

Kirpikleri yukarıya kaldıran ve kıvıran yarı kalıcı bir işlemdir Kirpik Lifting. Bu sayede kolay ve acısız bir yolla istediğiniz kirpiklere kavuşabilirsiniz. Üstelik her gün ayna karşısında kirpik kıvırıcılarla uğraşmak zorunda kalmazsınız . Doğal kirpiklerinizin beslenmesini de sağlayan bu işlemde kimyasallar kullanılmaz . Doğal bir şekilde uzun ve kıvrık kirpiklere kavuşursunuz . 

Kirpik Lifting



Kirpik Lifting Nasıl Uygulanır? 

 Ortalama 30 - 40 dakika süren işlem acısızdır ve kişiye göre değişmekle birlikte yaklaşık olarak 3 ay kalıcıdır . Suya dayanıklı olan lifting işleminin uygulama aşamalarına geçebiliriz:

   İlk önce kirpiklerinizin temiz olması gerekmektedir. Hassas olan göz altlarını korumak için de göz altı pedleri koyabilirsiniz.

     Lifting için kullanılan pedlerin boyları farklıdır ve kirpik uzunluğuna göre seçilir. Pedler göz kapaklarına yerleştirildikten sonra kirpikler bu pede tek tek özel bir losyon ile yapıştırılır. Daha sonra her bir kirpiğe özel solüsyondan sürülür . Kirpiklerin hem beslenmesi hem de kıvrılması sağlanır. Yaklaşık 30 - 40 dakika süren bu işlemden sonra kıvrık ve kalkık kirpikleriniz olur. 

Kirpik Lifting İşleminin Sonucunu Ne Zaman Görebiliriz? 


Sonucu işlem biter bitmez hemen görebilirsiniz.  

Kirpik Lifting Uygulamasını Kimler Yaptırabilir? 


Cansız , düz , kısa kirpik sahibi olanlar yaptırabileceği gibi rutin bakım yaptırmak isteyenler ve daha canlı ve sağlıklı kirpiklere kavuşmak isteyen herkes yaptırabilir. 

 Kirpik Lifting İşlemi Kimlere Önerilmez ?

Göz hassasiyeti bulunan , alerjik kişilerin yanı sıra regl döneminde olanlara da bu işlem önerilmemektedir. 

Kirpik Lifting Etkisi Ne Kadar Sürer?

    Kişiden kişiye değişmekle birlikte yaklaşık 90 gün sürer. 


Este Lorien

  
    Eskişehir'de veya yakın illerde yaşıyorsanız  ve kirpik lifting yaptırmak istiyorsanız  size harika bir yer tavsiye etmek istiyorum :  Este Lorien Güzellik Stüdyosu Eskişehir 

    Kirpik lifting nedir, keratin bakımlı kirpik lifting  nasıl yapılır öğrenmek istiyorsanız  https://www.estelorien.com.tr/kirpik-lifting-eskisehir/  web  sitesine bakabilir , merak ettiklerinizi sorabilir ve güncel fiyatları öğrenebilirsiniz. 

    





                                                     

4/29/2021

Mitolojik Çiçek Öyküleri

Nisan 29, 2021 1 Yorum



Çiçekleri ve onların hissettirdiklerini çok seviyorum. Bir gün aklıma çiçeklerin mitolojik öykülerinin neler olduğu geldi ve nette araştırmaya başladım . Bulduklarımı  derledim , çevirdim , düzenledim ve instagram hesabımda yayımladım . Orada çok sevilince kalıcı olmasına karar verdim ve blogumda toplu bir halde bulunması için yayımlıyorum. Umarım sizler de seversiniz:)

Şakayık : 


Şakayık

Bu konudaki ilk mitolojik efsanede, tanrıların Yunan doktoru olan Paeon anlatılır. Evet, doğru okudunuz  - Görünüşe göre tanrılar da düzenli tıbbi kontrollere ihtiyaç duyuyorlarmış - Siz şimdiye kadar bunu bilmiyordunuz değil mi ?? Onların her şeye kadir olduğunu zannediyorsunuz :D  

   Paeon inanılmaz derecede yetenekli bir doktordu, bu yüzden doğal olarak öğretmeni - tıp ve şifa tanrısı Asklepios- , Paeon Hades'in bir rahatsızlığını başarılı bir şekilde iyileştirdikten sonra kıskançlık kaynaklı ölümcül bir öfkeye kapıldı. - Öğrencinizin başarılarından gurur duymaz mısınız ? ¿¿¿ Sanırım o da çok sık gördüğümüz boynuz kulağı geçmesin diyenlerdendi ;)  - 

    Paeon'un hayatını kurtarmak için Zeus olaya el atar ve onu - Paeon'u - bir  şakayık haline getirir. Bunun gerçekten bir iyilik olup olmadığını merak ediyorum - sonsuza kadar bir çiçek olarak takılıp kalmak gerçekten tercih edilir mi? Siz ne dersiniz 🤔

Şakayık ile ilgili alternatif bir öykü bulubuyor. Bu alternatif efsanede güzel bir su perisi Paeonia anlatılır . 

    Olağanüstü güzelliği nedeniyle Apollo'nun ona karşı ilgisi vardır. Bu - ne yazık ki - aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit'i çileden çıkarır, onun ölümcül bir kıskançlıkla körüklenen öfkeyle hareket etmesine sebep olur . Afrodit'in intikamı Paeonia'yı kırmızı bir şakayık yapmak olur . 

   Söylentiye göre Afrodit ,Paeonia ve Apollo 'yu flört ederken yakaladığında Paeonia 'nın yüzü kızarmıştır ve bu yüzden şakayıkların utangaçlığı sembolize ettiği söylenir. Bu Yunan Tanrılarının insanları çiçeğe dönüştürmekten ne zevk aldığından emin değilim ancak görünen o ki bunu alışkanlık haline getirmişler !

Gül : 

Gül


  
Yunan mitolojisine göre Chloris adlı bir çiçek tanrıçası vardır. Chloris birgün ormanda ölü bir orman perisi bulur ve onu bir çiçeğe çevirir. Kendisine yardım etmeleri için diğer tanrıları yardıma çağırır. Şarap tanrısı Dionysos, çiçeğe hediye olarak güzel kokmasını sağlayacak bir öz; aşk ve güzellik tanrısı Afrodit ise güzellik verir; rüzgâr tanrısı Zefhirus, onun üzerinden bulutları uzaklaştırır; ışığın ve sanatın tanrısı Apollon, ışıklarını onun için seferber ederek açmasını sağlar. Böylece Gül 🌹 doğmuş olur. Tanrıların el ele verip yaratmaları nedeniyle Yunan mitolojisinde gül, "çiçeklerin kraliçesi " olarak bilinir.

Yunan mitolojisinden yönümüzü İran'a doğru değiştirelim .  İran mitolojisinde gülün öyküsü nasılmış bakalım.  Önceleri çiçeklerin kraliçesi, nilüfer çiçeği imiş. Bu narin ve güzel çiçeğin tek bir kusuru varmış , o da çok uyumakmış. Bundan rahatsız olan diğer çiçekler birleşerek  nilüfer i çok uyuduğu için Tanrı'ya şikayet ederler. - nankör çiçekler , adaşımı şikayet etmişler :D - Bunun üzerine Tanrı da daha az tembel olan -sadece çok uyuduğu için şikayet edilmişti , tembellik de nereden çıktı 🤔- ve daha az uyuyan gülü yaratır . Onu kraliçe yapar ve tehlikelere karşı kendisini koruyabilmesi için de onu dikenlerle donatır...



Nergis : 

Nergis


'Narsist' terimi, Yunan ve Roma mitolojisinde bir figür olan Narcissus'un hikayesinden kaynaklanmaktadır. Güzelliğiyle ünlü olan Narcissus kendine biraz - belki de birazdan fazla - takıntılıydı. Kalpleri kırmasıyla biliniyordu ve bu huyu yüzünden sonunda başını belaya soktu. Efsanenin Roma versiyonunda, su perisi Echo'yu acımasızca reddetti . Echo o kadar üzüldü ki 😔, kendi adaşına yani yankılanan bir sese dönüştü. İntikam tanrıçası Nemesis, Narcissus'un bu davranışlarından hiç hoşlanmadı ve onu cezalandırmaya karar verdi. Narcissus 'u bir gölete çekti. Burada kendi yansımasını gören Narcissus hemen ona umutsuzca aşık oldu. Aşağıya suya bakarken kendi görüntüsüne baktığının farkında değildi ve göletten ayrılmayı reddetti. Sonunda karşılıksız sevginin acısıyla üzüldü ve bir nergise (Narcissus çiçeği) dönüştü. 

   Burada bir uyarıda bulunayım 😒 bir çiçeğe dönüşme olasılığınız oldukça yüksek olduğu için Yunan tanrılarını üzmeyin😂😂😂 -dipçe : kendilerini hiç sevmem ben 🙈-

Ayçiçeği : 



Ayçiçeği

  

Ayçiçeğini sever misiniz ? Ben çok severim . Mitolojik çiçek öykülerinde sıradaki öykümüz  konuğu ayçiçeğine ait . 

  Bu efsanede su perisi Clytie'nin hikayesi anlatılır. Clytie, güneş tanrısı Apollo'ya bayılırdı, ama Apollo deniz tanrıçası Leucothea için onu terk etti. Kalbi kırık olan Clytie, Apollo'yu 9 gün boyunca yiyeceksiz ve susuz bir biçimde, açlıktan bayılacak hale gelesiye kadar altın arabasıyla gökyüzünden geçerken izledi ve yavaşça solup gitti. Bu noktada bunun nereye gittiğini tahmin edebilirsiniz. Sonunda, Clytie bir ayçiçeğine dönüştü, yüzü kalıcı olarak güneşe döndü. 

   Bu sefer hikayemizde Yunan Tanrılarının kimseyi çiçeğe çevirmediğini fark etmişsinizdir. Umutsuz aşk ve aşk acısı çiçeğe dönüşüme neden olmuştur.

Dağ Lalesi - Anemon :

Dağ Lalesi



Adonis, olağanüstü derecede yakışıklı bir adamdır. Bu yakışıklı adam bir Tanrı değil ölümdür. Adonis, aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit in aşığıdır. Fakat avlanmakla geçirdiği vakit Afrodit 'le geçirdiği vakitten daha fazladır. Ne yazık ki bu durum ikisi için de pek iyi sonuçlanmaz 😥 Bir gün yine avlanmaya giden Adonis , Artemis'in korumasında olan bir yaban domuzunu avlamaya çalışırken domuz tarafından öldürülür. Durumu öğrenen Afrodit yıkılır , ölürken onu kollarının arasına alır. Adonis'in kanı gözyaşlarına karışır ve damlacıkların düştüğü yerde kırmızı bir anemon çiçeği ortaya çıktı. O zamandan beri, anemon çiçekleri ölümü ve kaybı ya da terk edilmiş aşkı sembolize ediyor.






Lale: 

Lale


   Bu sefer Yunan mitolojisinden uzaklaşıp yönümüzü ülkemize , Amasya'ya çeviriyoruz. 

   Ferhat ile Şirin efsanesini bilmeyen yoktur sanırım. İşte bu hafta Ferhat ile Şirin efsanesine konuk oluyoruz. Ferhat, nakkaşlık yapan, Şirin’e sevdalı yiğit bir delikanlıdır. Saraylar süsler, fırçasından dökülen zarafetin Şirin’e olan duygularının ifadesi olduğu söylenir.

Amasya Sultanı Mehmene Banu’ya, kız kardeşi Şirin için, dünürcü gönderir Ferhat. Sultan; Şirin’i vermek istemediği için olmayacak bir iş ister delikanlıdan. “ Şehir'e suyu getir, Şirin'i vereyim” der, demesine de su, Şahinkayası denen uzak mı uzak bir yerdedir.

Ferhat'ın gönlündeki Şirin aşkı bu zorluğu dinler mi? Alır külüngü eline, vurur kayaların böğrüne böğrüne. Kayalar yarılır, yol verir suya. Zaman geçtikçe açılan kayalardan gelen suyun sesi işitilir sanki şehirde.

Mehmene Banu, bakar ki kız kardeşi elden gidecek, sinsice planlar kurarak bir cadı buldurur, yollar Ferhat’a. “Ne vurursan kayalara böyle hırsla, Şirin'in öldü. Bak sana helvasını getirdim” der cadı. Ferhat bu sözlerle beyninden vurulmuşa döner. “Şirin yoksa dünyada yaşamak bana haramdır” der. Elindeki külüngü fırlatır havaya, külüng gelir başının üzerine oturur bütün ağırlığıyla ...

Ferhat'ın öldüğünü duyan Şirin inanamaz, koşar kayalıklara bakar ki Ferhat cansız yatıyor. Atar kendini kayalıklardan aşağıya. Cansız vücudu uzanır Ferhat'ın yanına.

Bu olaydan sonra Ferhat’tan akan her kan damlası toprak tarafından emilerek kan kırmızısı renkteki lalelere dönüşür. Bu nedenle kırmızı lalelerin #ölümsüzaşk ı simgelediği söylenir. Hikayenin kalanını da ekleyeyim sadece lalenin oluşumu ile kalmasın . Ferhat ile Şirin 'i yanyana iki mezara gömerler. Her mevsim ikisinin de mezarından birer gül çıkarmış. Bu iki seven , iki gül kavuşmasın diye de mezarlarının arasında kara bir çalı peyda olurmuş 😥

Çok hüzünlü bir hikaye...

Sümbül:

Sümbül


 

Hyacinthus, Yunan mitolojisinde inanılmaz derecede Spartalı yakışıklı bir prens ve kahramandı. Onun bu yakışıklılığı , güneş tanrısı Apollo (ne sürpriz!! ), Batı Rüzgarı Zephyrus ve Kuzey Rüzgarı Boreas başta olmak üzere birçok tanrının dikkatini çekti.

Hyacinthus, bu tanrılar arasından Apollo'yu seçti. Tahmin edebileceğiniz gibi, diğer Yunan tanrıları onun kararına tamamen rasyonel ve uzaktan da olsa kıskanç (!) olmayan bir şekilde yanıt verdiler.

Bir gün Apollo ve Hyacinthus disk atma yarışı yapıyorlardı. Hyacinthus Apollo'yu etkilemek istedi ve diskin peşinden koştu. Zephyrus, hamlesini yapmak için bu anı seçti ve Hyacinthus'un kafasına diski üfleyerek onu öldürdü.

Apollo perişan oldu ve Hades'in Hyacinthus'un ruhunu yeraltı dünyasına götürmesine izin vermedi. Bunun yerine Hyacinthus'u Sümbül çiçeğine dönüştürdü. Böylece arkadaşı hep gözünün önünde yaşayacaktı.

Bu seferki öyküde aşk yok ama kıskançlık yine var. Arkadaşlık ve arkadaş sevgisini kıskanma ... Nedense olanlar bu kıskançlık hastalığına yakalanana değil de hep etrafındakilere oluyor

Karanfil:

Karanfil



Karanfiller mitolojide ve geleneklerde oldukça sık ortaya çıkarlar. Antik Yunan'da, karanfiller genellikle tören taçlarında ve çelenklerinde kullanılırken, Antik Roma'da çiçek "Jüpiter'in çiçeği" olarak biliniyordu ve Tanrıların Kralı'nı onurlandırmak için kullanılıyordu.

Kore kültüründe ise karanfiller farklı bir amaca hizmet eder. Genç kızların geleceğini tahmin etmek için kehanetlerde kullanılırlar. Çocuğun başına üç adet kesilmiş karanfil konur ve hangisi önce ölürse geleceği için bir ipucu verir.

İlk önce en üstteki karanfil ölürse, bu, kızın daha sonraki yaşamında zorluklarla karşılaşacağı anlamına gelirken, ortadaki karanfil gençliğinde acı çekeceğini gösterir. Ancak, alttaki çiçek önce ölürse, tüm hayatı kargaşa ile dolacak demektir. Sonuç ne olursa olsun genç kızlar için güzel bir yaşamı baştan yok sayıyorlarmış anlaşılan.

Hristiyan bir efsaneye göre, Meryem Ana ,çarmıha gerilmiş oğlunu görünce ağlamaya başlar ve gözyaşları beyaz karanfillere dönüşerek ve yere düşer...

Bir Rönesans efsanesine göre ise karanfil Tanrıça Diana’nın bir hevesinden doğmuştu. Bir çobana aşık olan ancak bekarete bağlı olduğu için onunla birlikte olamayan avcı tanrıça, diğer kadınları görmesini engellemek için çobanı gözlerini yırtarak onları yere fırlatır ve o iki göz iki beyaz karanfil olarak filizlenir.

Yunan mitolojisinde de Artemis avlanmaya çıkar ,kötü bir gündür ve eli boş döner. Ormanda flüt çalan genç bir çobana rastlar ve çobanın müziğiyle hayvanları kaçırdığı düşüncesine varır. Öyle bir kızar ki, genç adamın gözlerini oyup yere atar. Çobanın sonradan masum olduğunu anlar... Öfkesinin kurbanı olan Artemis pişmanlık içinde kıvranır. Ancak iş işten geçmiştir; yapılacak bir şey kalmamıştır. Çobanın gözlerinin düştüğü toprakta ise kan kırmızısı iki karanfil açar.

O gün bugündür kırmızı karanfil dökülen masum kanın simgesi haline gelmiştir....

Papatya:

Papatya



Papatya , incelik ve zerafeti simgeler; saflık ve masumiyet tanrıçası Astraea’nın gözyaşlarından yaratıldığı söylenir. Astraea, tanrılar diyarından dünyaya doğru baktığında hiç yıldız göremez ve ağlamaya başlar. Gözyaşlarının dünyaya düştüğü her yerde papatyalar açar...

Eski bir Kelt efsanesinde ise ne zaman bir bebek ölse, Tanrı'nın kederli ebeveynler için yeryüzüne papatya serptiğini söylenir. Sonuç olarak, papatyalar bu efsanede de çocuklarla ilişkilendirdiğimiz masumiyet ve saflığı sembolize ediyor.

Papatya tarih boyunca birçok tanrıça, Freya ve Ostara (Cermen) ve Yunan tanrıçası Afrodit ile ilişkilendirilmiştir. En dikkate değer hikaye Roma Mitolojisi ve Belides adlı bir periden. Bir Roma tanrısından kaçmak için Belides papatyaya dönüşmüştür. İngiliz Papatyası'nın Latince adı Bellis, bu hikayeden kaynaklanmıştır.

Viktorya döneminde, aşk acısı çeken kızlar birer birer papatya yaprağını koparır ve çıkarılan her taç yaprağı için " seviyor, sevmiyor" diye bağırırlardı. Son taç yaprağı sonucu tahmin ediyordu. Günümüzde de bunu hala yapanlar olduğunu biliyorum 😄😄

Genç kızların ne zaman evleneceğini belirlemek için gözleri kapalı bir halde bir avuç papatya topladıkları da biliniyordu. Gözlerini açtıktan sonra, elindeki çiçeklerin sayısı, düğün tarihine kadar kaç yıl kaldığını önceden haber veriyordu.





                                                     

4/16/2020

Meydan Okuma : #zorolsadakarantinadevamediyor

Nisan 16, 2020 4 Yorum

#zorolsadakarantinadevamediyor
 
  Merhaba , bugün farklı bir yazı , bir meydan okuma ile sizlerleyim. Farklı Diyarlar karantina günlerinde okuyup sevdiğimiz kitapları paylaşacağımız bir meydan okuma başlatmış ve sevgili Mor Düşler Kitaplığı da beni bu meydan okumaya davet etti . Ben de severek kabul ettim. Mor Düşler Kitaplığı'nın meydan okuma yazısını okumak için ➡ buraya ⬅ tıklayınız.

Okuduğum kitapları çok bekletmeden hemen yazıyorum buraya . Şu an elimde bitmiş dört kitap var koşturmadan yazılarını girmeye vaktim olması . Sıra ile gireceğim onların da yorumlarını . Şu ana kadar okuduğum kitaplar arasından en sevdiklerimi bırakayım ben de buraya :)


    Sansar - Esra Esenlikçi 
Polisiye romantik türünde olan kitabı çok sevdim. Bir ilk kitap olmasına rağmen çok başarılı idi . Detaylı yorumu okumak için tık tık ...



Villa Şakayık - Yaprak Öz 

Yaprak Hanım ne yazsa okurum dediğim yazarlardan . Bu kitabı da karantina günlerime renk getirdi. Detaylı yorumu okumak için tık tık ...

Gökdelen - Tahsin Yücel 

Gelecekte geçen bir distopya Gökdelen. Kesinlikle herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Detaylı yorumu okumak için tık tık ...

Birinci Kıyamet - Buğra Gülsoy

İlk Türk boksörlerinden Sabri Mahir'in hayatını anlatıyor kitap . Detaylı yorumu okumak için tık tık ...

Dilek Ağacının Gölgesinde - Melanie Dobson

Oldukça duygusal bir kitaptı Dilek Ağacının Gölgesinde.  Detaylı yorumu okumak için tık tık ...

DNA - Yrsa Sigurdardottir

 Beni şok üstüne şok eden bir psikolojik gerilimdi. Detaylı yorumu okumak için tık tık ...


Ben de bu yazıyı okuyan herkesi bu meydan okumaya davet ediyorum. Blogunuz yoksa yorum olarak  da okuyup sevdiğiniz kitapları yazabilirsiniz .

                                                     

4/04/2020

Çocukluğumda En Sevdiğim Çizgi Filmler

Nisan 04, 2020 4 Yorum

   Selam :) Deli Kızın Blogunun sahibi Derya beni bu eğlenceli mime davet etti. Hiç düşünmeden kabul ettim çünkü bu aralar böyle eğlenceli aktivitelere ihtiyacımız var . Sevgili Derya'nın yazısını ➡buradan ⬅ okuyabilirsiniz.

  Her ne kadar günümüzde teknoloji gelişip harika animasyon filmlere imza atılsa da çocukluğumda seyrettiğim çizgi filmlerin yeri ayrı . Bu mim için düşünürken unuttuğum çizgi filmleri de hatırladım . Netten bulabilirsem çocuklarıma göstermek isterim onları .

  1-Altın Şehir :

Altın Şehir

Benim hafızamda Altın Şehir olarak kalmış . Ancak nette arayınca Gizemli Altın Şehir , Altın Akbaba , Estaban ve altın Şehir isimleri altında bulabilirsiniz çizgi filmi. Esrarengiz altın şehri arayan Estaban ve arkadaşlarının maceralarını seyrettik bu filmde . Madolyonun kontak anahtarı görevini gördüğü ve güneş enerjisi ile çalışan altın akbaba ile yola çıkan Estaban ve arkadaşlarının peşinde altını isteyen kötü adamlar da vardı. Nasıl soluksuz izlerdim !!!!

Altın Şehir


2- Clementine :

Clementine


Benim çok severek seyrettiğim bir çizgi filmdi. Şimdi yıllar sonra nette aradığımda hakkında kötü şeyler yazıldığını görünce üzüldüm. Hatta korkarak izlediklerini söyleyenler olmuş. Aksine ben çok severdim ve korktuğumu hiç hatırlamıyorum da .

  Bir uçak kazası sonrası yürüyemez ve tekerlekli sandalye ile hayatını devam ettirmektedir Clementine. Gece olduğunda balon içerisinde bir peri gelerek Clementine'i sağlıklı haline döndürür ve tüm kötüklerin başı Malmot'u durdurmaya çalışırlar. Ben her macerayı zevkle seyrettim ve çizgi filmin korkunç olduğunu söyleyenlere katılmıyor aksine abarttıklarını düşünüyorum.

Clementine


3- Calimero :

Calimero

"Ama bu haksızlık değil mi?" repliğini asla unutamadığım civciv. Bazen severdim kendisini bazen kızardım . Hislerim hala değişmedi kendisine karşı :D

4- Taş Devri :

Taş Devri


 Bizi büyüttüğü gibi çocuklarımızı da büyüten çizgi film Taş Devri. Çakmaktaşlar ve Moloztaşlar'ı unutmaya imkan var mı???







5- Nils ve Uçan Kaz : 

Nils ve Uçan Kaz

 Hayvanlara eziyet etmeyi seven haylaz Nils yaptıkları için bir cin tarafından cezalandırılarak ufacık olur . Bahçede bulunan kazı ile istemeyerek de olsa uzun bir yolculuğa çıkar .

 Çok sevdiğim çizgi filmlerden birisiydi . Yıllar sonra Beyaz Balina Yayınlarından çıkan kitabını görünce onu da alıp okumuştum. Kitap hakkındaki yazıma ➡ buradan ⬅ ulaşabilirsiniz.

6- Snoopy : 

Snoopy


 Sadık , ilginç ve iyi huylu bir köpek olan Snoopy ve Charlie Brown 'u unutmak mümkün değil. Sırf benim değil çocuklarımın da en sevdikleri arasında zamansız bir çizgi film.

 7- Şeker Kız Candy : 

Şeker Kız Candy


Bebekken yetimhaneye bırakılan ve sonra zengin bir aile tarafından evlat edinilen Candy'nin duygusal hikayesi anlatılıyor çizgi filmde. Küçükken oyunlarımıza da tekerleme olarak eşlik etmiştir Candy'nin hüzünlü hikayesi.
     " Şeker kız kendy teri ile evlendi
      Bunu duyan liza hapşuruktan geberdi ... "








8- Çiçek Kız Lulu : 

Çiçek Kız Lulu

 Japon çizgi filmi olan Çiçek Kız 'da Lulu yedi renkli çiçeği aramaktadır . Çiçeklere boynundaki broşu tutarak seslenmekte ve kıyafetleri değişmektedir. Bu sayede istediği kılığa girer. Çocukken ona çok özendiğimi ve öyle bir yeteneğim olsa neler yapacağımı hayal ettiğimi hatırlıyorum.

9- Cici Kız Georgia :

Cici Kız Georgia

  Anne ve babası ölünce bir aile tarafından evlatlık olarak alınan Georgia, kendisini alan ailenin iki erkek çocuğunu güzelliği sayesinde büyülemiş kendine aşık etmişti. Fakat kendisi başkasına aşık olmuş çocuğun peşinden gitmiş, ülkeyi terketmişti. Yine duygusal bir öyküyü anlatıyordu bu film de .

10- Voltron :

 Voltron


İnsanların yönettiği beş robot aslanın birleşerek Voltron'u oluşturduğu ve birlikten kuvvet doğar mesajını veren çizgi film koşarak ekran başına geçmeme sebep olur ve büyük bir dikkatle seyrederdim.

11- He-Man :


He-Man

 " Gölgelerin gücü adına " repliği bir zamanları oyunlarımızı süsleyen çizgi film He-man . Prens kılıcını hava kaldırıp " Gölgelerin gücü adına güç bende artıııık !! " diye bağırınca He-man 'e dönüşmektedir. Sadece kılığı değişmesine rağmen kimse onun gerçekte kim olduğunu anlamaz. Bir de iskeletor vardı ki evlere şenlik :)))

12-She-Ra : 

She-Ra

Prenses Adora, He-Man 'in kız kardeşiydi. Süper güçlere sahip She-Ra kişiliğine bürünüyor ve Etheria gezegenini kötü kalpli büyücünün elinden kurtarmak için savaşıyordu. He-Man kadar tutulmamasına rağmen ben seviyordum bu çizgi filmi de .

13- Ay Savaşçısı :

Ay Savaşçısı

Usagi Tsukino adında genç, sulu gözlü ve sakar bir kızın Luna adında konuşan bir kediyle tanışmasıyla başlıyor film. Luna, ona Ay savaşçısı olduğunu ve dünyayı kötülerden koruması gerektiğini söyler ve böyle başalar hikaye. Sakarlıkları ile karanlık güçlerden dünyayı korumaya çalışırken kim olduğunu bilmediği ve arada ona yardım eden bir de smokinli şövalye vardır .  Ay Savaşçısı ile başlayan hikaye diğer gezegen savaşçılarının ona katılması ile daha da eğlenceli bir hale gelir. Çocukken bir yere kadar gelip yayından kalkmıştı çizgi film . Yıllar sonra tüm bölümlerini çocuklarım ile seyrettim çizgi filmi. Ne kadar sevsem de bazı bölümlerde bazı karakterlerin cinsiyetini ilk başta anlamak mümkün değildi. Bütün kızların aşık olup konuşurken kızardığı ve erkek zannettiğim karakter kız çıktı örneğin.


  Sevgili Derya'ya beni tekrar çocukluğuma götürdüğü için teşekkür ediyorum . Ben de sizi davet ediyorum arkadaşlar :

* Hayeldamlası

* Mor Düşler Kitaplığı

* Beyda'nın Kitaplığı 




                                                     

3/21/2020

Dünya Şiir Günü

Mart 21, 2020 1 Yorum
Dünya Şiir Günü

 21 Mart Dünya Şiir Günüymüş. O kadar gün var ki hepsini akılda tutmak mümkün değil, zaten hepsini hatırlamak da gereksiz bana göre. Bu sabah sosyal medyayı karıştırırken Dünya Şiir günü olduğunu öğrendim. ilk kez 1999 yılında UNESCO tarafından ilan edilmiş ve dünya çapında kutlanmaya başlanmış . Günün amacı " farkındalık yaratmak ve ulusal, evrensel, bölgesel şiir hareketlerine taze bir enerji sağlamak"olarak nitelendiriliyor. Ben de bu güne bir şiir ile eşlik etmek istedim.

Yitik Ülke Yayınlarından çıkan Ursula K. Le Guin 'in Tanrı Kuşlarıyla Buluşmak kitabından Hexagram 45 isimli şiirini güne hitaben bırakıyorum.

" Sözcükler ,toplanın etrafıma!
Değişim Teyzeniz çağırıyor sizi,
çağırıyor imparatoru saraya
Yaklaşın, yaklaşın, bana yaklaşın!
Sıraya girin kendi kendinize,
köylüler, tacirler ,ustalar ve efendiler,
cins isimler ve işçi fiiller,
tatlı sıfatlar, mutluluğun adları.
Bürünün sözdizimi zırhına, çekin kılıçlarınızı,
bağırın ,kükreyin ,yeni anlamlar keşfedin.
Kurtarın beni sessizlik ifritlerinden.
Mavilerin arasında kırmızı! kırmızı! diye bağırın.
Hikâye sonuna erdiyse, yeni bir tane yazın."



                                                     

2/01/2019

Yitik Ülke Tv - Yitik Ülke Yayınları You Tube Kanalı Açıldı

Şubat 01, 2019 5 Yorum
Yitik Ülke TV

  Merhaba arkadaşlar . Kitaplarını severek okuduğum Yitik Ülke Yayınları yeni bir atılım daha yaptı . "Yitik Ülke Tv " adı ile You Tube kanalı açtı . Bu kanala odaklanarak her gün yeni bir video ekliyorlar. Artık paylaşımlarını , çekilişlerini ve kültür -sanat üzerine olan söyleşilerini bu kanal üzerinden takip edeceğiz. Yeni projelerini sabırsızlıkla bekliyorum .

Siz de You Tube kanallarına abone olarak onları destekleyebilir ve etkinliklerinden , paylaşımlarından haberdar olabilirsiniz.

Abone olmak ya da kanalı incelemek isteyenler için linki bırakıyorum :

                        https://www.youtube.com/YitikulkeTV




                                                            Kozmokitap

12/04/2018

Eskişehir Tüyap Kitap Fuarı

Aralık 04, 2018 4 Yorum

Merhaba Kozmokitap okuyucuları :)) Bu sene Eskişehirliler olarak tekrar bir kitap fuarına merhaba diyor ve ev sahipliği yapıyoruz.  Yeni fuar merkezinde 11 Aralık -16 Aralık arasında olacak fuar .  Çadır fuarından memnun kalmayan birisi olarak bu habere çok sevindim.  Umarım fiyatlar yönünden de biz kitap severler fuardan memnun ayrılırız.  Fuara katılan yayınevlerini aşağıya liste halinde bırakıyorum.  Saat 10:00-19:30 saatleri arasında açık olacak olan fuarın adresi ise Eskişehir Ticaret Odası - TÜYAP Fuar Merkezi 71 Evler Mah. Çevre Yolu No:114 Odunpazarı / ESKİŞEHİR

Fuarda görüşmek üzere hemşehrilerim ;) 







                                                            Kozmokitap

11/05/2018

Bülbülü Öldürmek ABD'nın en sevilen romanı seçildi!

Kasım 05, 2018 4 Yorum
Bülbülü Öldürmek


    1961 Pulitzer ödülü , 1962 Altın Küre ve 3 oscar ödülü alan Bülbülü Öldürmek, Harper Lee'nin ilk romanı. Bülbülü Öldürmek için 20 yüzyılın romanı olarak bahsediliyordu ve bu roman dilimize Sel Yayıncılık tarafından kazandırıldı . Bülbülü Öldürmek ve yazarın elli beş yıl  aradan sonra çıkardığı ikinci romanı Tespih Ağacının Gölgesinde 'yi severek okumuştum. .   (Bülbülü Öldürmek yorumum için →  burayı ←  , Tespih Ağacının Gölgesinde yorumum için ise →  burayı ←  tıklayabilirsiniz. )


   Kamusal Yayın Hizmeti televizyon ağının (PBS) düzenlediği ve milyonlarca okurun katıldığı oylamanın sonuçlarına göre, Bülbülü Öldürmek ABD’nin en sevilen romanı seçildi.


Ülke çapında 4.2 milyon okurun katıldığı ve altı ay süren anket sonucunda, Harper Lee’nin klasik romanı Bülbülü Öldürmek, final oylamasına aday gösterilen 100 kitap arasından ABD okurlarının en sevdiği kurgu eser olarak seçildi. 100 kitaplık oylama listesinde George Orwell, Mark Twain, John Steinbeck, Jane Austen ve Charlotte Brontë gibi isimlerin eserleri de yer alıyordu.


Harper Collins yayın grubundan Amy Baker, haberi heyecanla karşıladıklarını belirtti: “Bülbülü Öldürmek’in Amerika’nın en sevilen romanı olarak seçilmesi, bu kitabın Amerikan edebiyatının en değerli klasiklerinden biri olma vasfını daha da güçlendirdiğine inanıyoruz.” 1961’de Pulitzer Ödülü’ne de layık görülen Bülbülü Öldürmek kırktan fazla dile çevrildi ve dünya çapında 40 milyon kopyadan fazla satıldı. Çağdaş dünya klasiklerinin en önemlilerinden biri olan bu roman, korkunç önyargılarla ve ırkçılıkla zehirlenmiş Güney’de büyüyen bir çocuğun olağanüstü, dramatik ve sürükleyici hikâyesine odaklanıyor; vahşi adaletsizleri ve büyüleyici bir dünyayı, genç bir kızın gözünden inceliyor.




                                                            Kozmokitap

11/01/2018

Mim: 2018 Dünya Kupası

Kasım 01, 2018 6 Yorum
Mim: 2018 Dünya Kupası

 Herkese merhaba :)) Uzun süre sonra tekrar bir mim yazısı ile geldim. Ağustos ayında mime etiketlenmiştim fakat gerçekten çok yoğun bir dönem geçirdim. Blog yazılarıma bile zor yetiştim. Geç olsun da güç olmasın değil mi :D

 Dünya Kupası mimini Periodic Library başlatmış . ( Onun yazısını buradan okuyabilirsiniz. ) Sevgili Mor Düşler Kitaplığı da beni etiketledi . ( Onun yazısını da buradan okuyabilirsiniz. )Etiket için teşekkür ederim canım , gecikme için üzgünüm :(

 Şimdi ise mime geçelim:

1. 2018 yılında okuduğunuz 12 kitabı rastgele seçiyorsunuz.

2. Bu 12 kitabı 4'lü gruplara ayırıyorsunuz.

3. Her grubun kazananını belirliyorsunuz.

4. Kazananları da kendi aralarında kapıştırıp kupanın sahibini buluyorsunuz :D

Hazırsanız başlasın Dünya Kupası ....

Kitaplar arasında haksızlık yapmamak için çekiliş sitesi ile çekiliş yaparak müsabakaya katılacak on ik kitabı seçtim. Katılan kitaplar :

1- Beni Asla Bırakma

2  -Yılgayak

3 -Fobi

4- Şeytanın İzi

5 -Sisli Hatıralar Rıhtımı

6 -Ölümcül Şifre

7 -Sobe Siyah Orkide

8 -Masallar Gerçek Olsa

9- Dorian Dray'in Portresi

10- Karabasan

11 -Karanlık Yılbaşı Öyküleri

12- Vedaya Zaman Yok


Şimdi kitapları da gruplara ayıralım . Yine kura usulu belirleyelim grupları ....

Mim: 2018 Dünya Kupası A Grubu

Karabasan
Vedaya Zaman Yok
Şeytanın İzi

B Grubu 

Karanlık Yılbaşı Öyküleri
Sisli Hatıralar Rıhtımı
Yılgayak

C Grubu 

Sobe Siyah Orkide
Masallar Gerçek Olsa
Fobi

D Grubu 

Beni Asla Bırakma
Ölümcül Şifre
Dorian Dray'in Portresi

                                         Çeyrek  Final 

Kıran kırana bir mücadele sonucu çeyrek finale kalan kitaplar belli oldu. Her grup kendi içerisinde değerlendirilirken tekrar okunmayı düşündüğüm , bende en çok etkiyi bırakan ve çerezlik olmayan kitap olmasına dikkat ettim.

Mim: 2018 Dünya Kupası

                                                                     Yarı Final

Çeyrek final sonrası kitaplar tekrar elden geçirilerek yarı finale kalanlar belli oldu. Söylemeliyim karar vermek çok zor oldu. Her kitabın farklı bir yönü beni cezbettiği için farklı farklı kategorilerde gönlümde taht kurdular. Hepsi kendi dalınca başarı ile yarışsalar da maalesef hepsi kazanamıyor.


Mim: 2018 Dünya Kupası



                                           Veeee FİNAL ...


YArı finale kalan iki kitabın konuları birbirine tamamen zıttı. Böyle olunca karar vermek beni oldukça zorladı. İkisi de kendi alanında çok çok iyi kitaplar . Okumadıysanız okumanızı tavsiye ederim. Vedaya Zaman Yok kitabında sonunu ve gelişimi tahmin edebildiğim için bir tık geride kalarak birinciliği BENİ ASLA BIRAKMA 'ya kaptırdı...


Mim: 2018 Dünya Kupası


Kazanan kitabımı tebrik ediyorum , birincilik ödülü olarak ise kitaplığımın baş köşesine yerleştiriyorum ...


 Futboldan zerre kadar hoşlanmayan birisi olarak umarım maçı başarı ile yönetebildim :)))


Mimi yapmakta çok geç kaldığım için kimler yaptı bilmiyorum . Fakat ben yine de Deli Kızın Bohçası  ve Hayeldamlası'nı mimliyorum.



                                                            Kozmokitap

2/18/2018

SENİ TANIYABİLİR MİYİM ?

Şubat 18, 2018 2 Yorum
SENİ TANIYABİLİR MİYİM ?



 1- Kaç yaşındasın, mesleğin nedir?

Merhaba , ben Nilüfer. 41 yaşındayım , eskiden hemşire , hiç işini yapmamış bir muhasebeci , çocuklarımın annesi , ebeveynlerimin  evladı, kocamın biricik eşi , mutfağımın aşçısı, evimin vazgeçilmeziyim :))

2- Nerede yaşıyorsun ve en sevdiğin yerin fotoğrafını paylaşır mısın ?

Eskişehirliyim ve şu an da Eskişehir'de yaşıyorum. Şehrimin doğal yapısını çok seviyorum.

SENİ TANIYABİLİR MİYİM ?


3- Günlük hayatta seni mutlu eden şey nedir?

Sessizlik , kahvemin yanında kitap okumak, evim ile uğraşmak ,çocuklarım ile uğraşmak, kedilerimi sevmek , bahçem ve bitkilerim ile uğraşmak beni mutlu ediyor.



4- En sevdiğin meşguliyetin/ hobin nedir?

  Kİtap okumak demeyeceğim  . Çünkü kitap okumak benim için bir hobi değil yaşamsal bir uğraş. Hobi olarak örgü örmeyi , işleme işlemeyi , bitkiler ile uğraşmayı ve web sitesi tasarlamayı seviyorum .








5- Evinin sevdiğin bir köşesinden bir fotoğraf paylaşabilir misin ?


SENİ TANIYABİLİR MİYİM ?

Sabahları uyandığım zaman gördüğüm bu manzarayı seviyorum.))


6- En sevdiğin kitap ve ondan bir bölüm paylaşır mısın ?

En sevdiğim bir değil bir kaç kitap var :))) Bu sorunun cevabı için uzun uzun düşünmem gerekti, bu nedenle  mimi de geç yapıyorum :( Elime bir kaç kitap alıp bıraktıktan sonra Didem Madak - Grapon Kağıtları kitabından bir şiir paylaşmaya karar verdim.

   Ölümlüler ülkesinde bir terzi
   İpek keser , sim diker geçmişe
   Saçlarını örer yılların,
   Ay bile fırlar o zaman sahneye
   Canı acır, ama tango yapar yine de
  Kayıp fotoğraflar bulunur ansızın
   Hayatın ve yılların gizli deliklerinde. 

7- Şahit olduğun bir mucize var mı?

  Nefes aldığımız her an bir mucizedir . Ve hepimiz bu olaya  şahidiz aslında. Bu çok klasik başka bir şey söyle derseniz kalbi duran birisini kalp masajı ile canlandırmıştık , bu da bir mucize:))

8- En çok görmek istediğin ülke hangisidir?
 Eskiden olsa Mısır derdim. Artık diğer ülkeler pek ilgimi çekmiyor açıkçası. Güzel ülkemin her yerini gezip görmek isterim.

9- Sana göre en büyük başarın nedir?

     Bu hayatta istediğim her şeyi elde etmiş olduğumdur. Geriye dönüp baktığımda hiç bir pişmanlığım ya da şu da olsa dediğim bir şey yok.


10- Ölmeden önce mutlaka yapmak istediğin şeyler nelerdir?


   Büyük bir çiftliğimin olması ve onun bahçesinde çiçeklerin arasında şezlonguma uzanıp kitap okuyup , kahve içmek.....

Bu harika mim için beni etiketleyen Cafe Tigris 'e  teşekkür ederim.   Mimi hazırlayıp yayımlamam uzun sürdü. Bu nedenle kimler yapmadı bilemiyorum. Yapmak isteyen herkes davetlimdir. Yapmadıysan özellikle HaYELDAmlası seni davet ediyorum:))




                                                     
Web sitemizdeki fotoğrafların, yazıların izin alınmadan kopyalanması, yayınlanması, alıntı olduğu ve kaynağı belirtilmeden bir takım amaçlar için kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri yasasına aykırıdır. İzin alınmadan kopyalanan resim ve yazılarımızla ilgili dilekçe ve dava açma hakkımız saklıdır.