İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Dizdar: Biliyorum canınız sıkılacak, yüreğiniz kabaracak, üzüleceksiniz ama gerçekleri öğrenmeniz lazım.
Daha yumurtadan çıkar çıkmaz civcive antibiyotik veriliyor. Kemikleri gelişmesin, sadece et yapsın diye... Tavuklar tarladaki patatesler gibi hiç kıpırdamadan yetiştiriliyor. Bıraksanız bile kıpırdayamıyorlar... Elinize aldığınızda kemikleri kırılıyor... Bu inanılmaz bir vicdansızlık... Sonra, görüyoruz her gün gencecik bir kadın MEME kanserine yakalanıyor. Büyük olasılıkla daha sağlıklı diye sık sık tavuk yiyorlardır...( kulaklarımda çınnn çınnn çınlıyor bu cümle !)
Bu tavuklarda büyütme amaçlı kullanılan antibiyotik gibi bir durum. Böyle bir şeyi bin yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Yumurtadan çıkar çıkmaz civcive antibiyotik vermeye başlıyorlar. Bizim üreticimiz inşallah bu konuda bir düzenleme yapacak, umutluyum. BESD-BİR, “Elimizden geleni yapacağız” dedi. Fakat antibiyotiğin bu şekilde kullanımı kim tarafından akıl edildiyse, bunu Amerikan Akademileri bile anlamış değil... Siz civcive antibiyotiği verirseniz, civcivin bağırsak sisteminin gelişmesini önlüyorsunuz. Normalde yediğimiz besinlerin önemli bir bölümü bağırsak metabolizmasında kullanılıyor çünkü. Dolayısıyla enerji tüketimi azalıyor. Siz bu civcivi güneşe de çıkartmazsanız, kemikleri de sağlıksız gelişeceği için sadece et yapıyor...
- Hiç anlayamadım hocam...
Aksi takdirde güneşe çıkartırsanız civciv sağlıklı gelişeceği için kemik de yapıyor. Ama kemik yapsın istenmiyor, sadece et yapsın isteniyor. O zaman oradan da tasarrufa gidiyorsunuz, hayvan sonunda patates tarlasında yatan patates gibi hiçbir şekilde kaçamayan, olduğu yerde büyüyen bir hayvan oluyor. Bunu kesimde çalışan bir arkadaşımız anlattı, “Zavallı hayvancağızı yerden alırken kemiklerinin elinizin altında kırıldığını hissediyorsunuz. Kaçamıyor zaten. Bıraksanız da hareket edemiyor” diyor. Çünkü hiçbir şekilde enerji harcamayacak ve et yapacak şekilde yetiştiriliyorlar. Düşünebiliyor musunuz 1.7 kilo yemle 1 kilo tavuk elde ediyorlar. Böyle bir dönüşüm var mı dünyada?
- Tavukların nasıl bir eziyetle yetiştirildiğini biliyordum, bu yüzden de asla yemem, ama bu kadarını bilmiyordum. Para kazanacağız diye nasıl bu kadar vicdansız olabiliyoruz?"
maalesef arkadaşlar sağlığımız bu kadar ucuz. işte kanıtı. bu tabakta gördüğünüz tavuk(!), dedemiz ve babaannemiz tarafından köyde mısırla buğdayla yetiştirildi. çok şükür çocuklarım şanslı bu konuda pek çok sebze meyve köyümüzden geliyor organik olarak gönül rahatlığıyla yiyoruz. ama tavuğu ilk kez bu yıl denedik. bana gönderdikleri tavuğu pişirdim, inanın eve yayılan tavuk kokusu hiiç benzemiyordu marketlerde satılanlara.
Sanırım artık evime girmeyecek bu tavuk çakmaları. etin rengine kemiğin rengine bakar mısınız, belki bu tavuk senede sadece 1 - 2 kez pişecek evde ama olsun, lastik gibi kokan antibiyotikli tavukları yemektense senede 1 kez adam gibi gerçek tavuk yemeyi tercih ederim.
yazının devamını okumak isterseniz, buradan alıntıdır.
evet bende çocukluğumda hep kendi beslediğimiz tavuklarla beslendim.ama şimdi tatsız tuzsuz bir şey bize tavuk diye sunuluyor.
YanıtlaSiltavuk suyu her derde devaydı şimdi hastalıklara sebep.
Rabbim çocuklarımızı korusun.
aynen öyle sevgili arkadaşım, malesef
Silben oğlumda bu yaz istanbulda yediği tavuktan zehirlendi canım.doktor dışarıdan asla tavuk yemememiz gerektiğini söyledi.bu yazıyıda okudum ya artık çok zor dışarıdan hazır tavuk almam.hayırlı cumalar diliyorum canım.
YanıtlaSilkipa marketlerde köy tavuğu satılıyormuş. ben hiç almadım henüz fırsatım olmadı ama alan arkadaşlarım memnun
Silyazınızı okudum inanın içim cızladı. aslında bilmeden daha neler tüketiyoruz. bende kışlıklarımı köyde kendim hazırlıyorum. meyve kurularına kadar. keşke herkesin böyle imkanı olsa. allah yardımcımız olsun.
YanıtlaSilkeşke, ama insan kendi imkanını kendisi yaratabiliyor bazen, yeter ki bilinçlenelim
SilBaşlığı okuyup fotoğrafa baktığımda yok canım dedim bu tavuk olamaz ama on asıl bir renktir en son çok küçüktüm böylesi bir köy tavuğu yediğimde. Durum kötü ne yazık ki eve giren sadece tavuk değil diğer gıdalar da ya GDO lu ya hormonlu ya bilmem neli, halk arasında kanserin hızla çoğalması şaşırtmıyor artık insanı. Ne diyelim sonumuz hayr olsun.
YanıtlaSilevet canım, hal böyle olunca kaçınılmazmış gibi geliyor insana ama inan istenirse korunmak elimizde
Silmerhaba canım, resimdeki eti kırmızı et sandım inanki doğal köy tavuğu böyle oluyormuş demek :(( gerçei ben çok tavuk yapan biri değilim ama yazıda geçenler haikakten çok üzücü bi durum. Benim çocukluğumdada tavuk lar köyde yetişirdi böyle satılmazdı doğal yerdik ...
YanıtlaSil