15 Haziran 2012 Cuma
ORTAKÖY - KABATAŞ
MİSAFİRİMİZ ROWENTA
16 Mayıs 2012 Çarşamba
FİKRİMÜHİM - TEFAL / MOOVA
Şirin ötesi Sufi Bey'i en son anne karnında görmüştük :) Allahım o ne zeki bakışlı, ne hareketli bir melektir ki :)
Günün en güzel sürprizlerinden biri uzun zamandır sessiz sakin takip ettiğimiz bu güzel aile tanışmak oldu :) Önce aynı masaya denk düşmemiz, sonrasında onun kalderayı benim minik Ayşe Sinayı tanımamız, sohbet ilerledikçe değerli eşi ile çocukluğumuzun aynı semtte geçmiş olması gibi bir çok ortak noktamız da varmış meğer :) Kaldera ve Ayşe gün boyu yapışık ikiz gibi birlikte oynadılar ve meleğim bu durumdan son derece memnun oldu :)
hhh ama o Mahir Bey yokmu .... :) Tüm gün atom karınca misali ortalarda dolaşıp öldürdü beni :)
Ata binmek son dakika aklına gelen paşa ve at binme konusunda beni ikna edemeyince gidip yüzünü boyatan kızgın küçükhanım :)
Fena halde coştu bizim küçükhanım :)
Biz tam soru-cevap-sohbet-bilgi kısımlarının sonuna gelmiştik ki ellerinde kocaman paketler ve kendi yaptıkları kartlar ile meleklerimiz geldi :) İşte hediyelerin enn güzelleri :)
Hem tefal hem de Moova ekibinden aldığımız tüm faydalı bilgiler'e siz de buradan ulaşabilirsiniz ki bence mutlaka okumalısınız !!
Bir kez daha teşekkürler FİKRİMÜHİM, teşekkürler TEFAL ve teşekkürler MOOVA...
10 Mayıs 2012 Perşembe
UÇURTMA ZAMANI
Evden sahil havası alalım, birkaç saat çayır çimen takılalım düşüncesi ile çıktığımız ve kendimizi Maltepe sahilde bulduğumuz geçen hafta sonlarından birinde, Paşa'nın kaykayının aksını kırması, küçük hanım'ın kumlarla oynamaya niyetlenerek aldığı kova setini evde unutması sebebiyle bizim meleklerin o rutin"sıkıldım" halleri başladı oturduğumuzun beşinci dakikasında. (Ne uzun cümle oldu böyle :) )
Ve o akşamın yemeğini de mutlaka not düşmeliyim çinkü Paşa bu milföy olayına bayılıyor ben de mantarlı iç'e... :)
1 kuru soğan, 1 paket mantar, 2 çarliston biber ve 2 ortaboy domatesi tavada çevirdikten sonra milföy bohçalar yapıyoruz. Üstüne yumurta sarısı sürdükten sonra da dooru fırına. 15 dk sonra mis gibi börekleriniz hazır. Afiyet olsun...
8 Mayıs 2012 Salı
ROWENTA SILENCE FORCE EXTREME CYCLONIC
Bu gün bizim ailenin geleneksel firmalarından olan ROWENTA'nin Fikrimühimdeki kampanyasını görünce işte bu dedim.
Evimde "Temizlik Robotu" dediğimiz binbir övgüyle aldığım ve piyasanın çok üstünde bir rakam ödediğim meşhur üründen var ama bana sorarsanız ergonomi ve pratiklik yönünden alacağı puan sıfırdır. Hem hantal, hem hazırlaması ve kaldırması meşakkatli hem de üç oda, kare giriş, uzun bir koridor, küçük bir mutfaktan oluşan çok bölmeli evimde kullanım için pek de uygun değil. Ancak aldık bir kere ve zahmetine rağmen kullanıyoruz.
İşte bu zamanlarda (ki dediğim gibi hemen her akşam) önce gaza gelip o hantal şeyi aldığıma, sonra da hala daha pratik bir süpürge alamadığıma hayıflanıp duruyorum.
Bu kampanyanın en güzel taraflarından biri 10 Fikrimühim bu ürünü deneme şansı yakalayacak ve bu üründen memnun kalırlarsa %50 indirim kazanacak :)
Bu şans bana gülermi bilmem ama iyi bildiğim birşey varsa o da bu şanslı 10 kişiden biri olsam da olmasam da şu bebek en kısa zamanda benim olacak :)))
Bu güzellik ve diğer tüm çeşitlerine ulaşmak için www.rowentasupurge.com
26 Nisan 2012 Perşembe
23 NİSAN
İkinci olarak Narenciye Soslu Akdeniz Yeşillikleri salatası hazırlandı. Paşa malzemeleri tek tek üst üste koymayı tercih etti küçük hanım harmanlamayı :) En son sosunu da ekledikten sonra salata da masada yerini aldı. Acıkan meleklerle biz masamıza kurulmuşken miss gibi kokan muzlu pudinglerimiz de hazırlanmıştı.
Yine sıcacık, keyifli ve çok güzel bir gün geçirdik EKS'de. Vesile olan Sevgili Tijen'e, İGLO'ya, kuzularımın birbirinden güzel karelerini yakalayan canım Aylin'e, EKS ekibine bir kez daha kocaman Teşekkürler...
19 Nisan 2012 Perşembe
17 ŞUBAT 2012
Dolu dolu 6 yaş olduk bile. Her dakika zaman'a "dur, geçme, büyütme meleklerimi, ben daha onların bebek-çocuk hallerine doyamadım" diyorum ama tabiiki onun beni pek de salladığı yok :) Gözümün önünde, salına salına birer küçük hanım / küçük bey oluveriyorlar hızla.
Oğlum 38numara ayakkabı giyiyor mesela (ben 38 giyiyorum)
Kızım tüm alışveriş boyunca sadece etek ve elbise deniyor :)
Oğlum kıyafet seçimlerinde sadece fikir alıyor
Oğlum evimizin anahtarını, cep telefonunu ve cüzdanını almadan evden çıkmıyor
Kızım oyuncak laptopunda bulunan matematik işlemlerini dahi rahatlıkla yapabiliyor
Oğlum elinde liste ve kredi kartım ile eksiksiz alışveriş yapabiliyor
Kızım 3. duasını ezberledi :)
Oğlum mümkün olduğunda akşam ve yatsı namazlarında bana katılıyor
Kızım asla geri kalmıyor :) (Bin şükür)
Bu maddeler böyle uzar gider aslında, belki ara ara güncellerim ama bu yazının konusu başka idi...
Okulda kutlama konusu kolay, öğretmenimize bir telefonla durum bildirildi, anne gün içinde işinden izin aldı, öğle yemeğinden hemen sonra pasta kesme ve mini bir kutlama için okulda hazır bulundu :)
18 Nisan 2012 Çarşamba
KÜÇÜK HANIM OKULDA
Başlık bir serinin habercisi gibi değil mi? :)
Neden olmasın... Malum bizim küçükhanım'ın okul maceraları başladı.
Benim çocuklarım pek ev ile okulu birbirine karıştıran, evi okulda, okulu evde anlatan çocuklar olmadığı için akşam olduğunda 2-3 cümle zor anlattırıyorum ama yine de hatıralarımızda mutlak yer almalı :)
Fotoğraf küçük hanım'ın kayıt zamanından. Nasıl da gergin gülümsemiş kuzum :)
Haftada bir gün (salı) öğle yemeği sonrası listedeki öğrencinin velisi tarafından hazırlanan ikram günü olarak belirlenmiş. Çarşamba oyuncak getirme, perşembe öğretmen tarafından belirlenen sürpriz ve cuma günü ise Free Friday yani serbest kıyafet günü. Her ne kadar diğer günler forma değil eşofman giyiyor olsalar dahi bu süslü cadılar cuma günü etek-elbise giymek için resmen can atıyorlar :)
Neyse efendim bu salı (dün) bizim günümüzdü, bir hafta öncesinden küçükhanımla başladık düşünmeye. O herkesin isimlerinin baş harfleri olacak şekilde kurabiye yapmamı istedi. Ben henüz elimde harf kalıp olmadığı için elmalı kurabiyede (şekil vermeyi de öğrendim ya artık sık sık yaparım :) ) ısrar ediyordum derken uzun bir süre çatıştık biz böyle. En sonunda istediği harf kurabiyeleri sene sonu gösterisinde yapacağıma söz vererek şimdilik kurtuldum :) O zamana kadar da şurada gördüğüm kalıplara kavuşurum diye umut ediyorum.
Viyanada öğrenci olan dayımız paskalya tatilini fırsat bilerek Umre'ye gitti, dönüşte de uçağı İstanbulda aktarma yaptığı için tatilinin kalan 5 gününü geçirmek üzere direk viyanaya uçmadı. Onun Umre'den gelişi sebebiyle bu hafta anne-babamın evi her gün ve gece ayrı gruplar olmak üzere gelen misafirlerle doldu şükür olsun. Doğal olarak her akşam iş çıkışı yatma zamanımıza kadar ben de annemlerdeydim bu sebeple. Pazartesi akşamı gelen misafirlerimiz sebebiyle kendi evime geçmem 00:30'u buldu. Hemen küçük hanımı ve küçük bey'i yatırıp mutfağa girdim. 01:15 de 2 tepsi kurabiyem hazırdı ama ben de bitmiştim. Ertesi gün bir heves kurabiyelerini okula götüren küçük hanımla okul dönüşü telefonda konuşurken sesi hiç de beklediğim gibi gelmedi. Öğle yemeğinde verilen makarnayı herkes çok sevmiş ve fazla fazla yemiş, çok doydukları için de kurabiyelere pek sıcak bakan olmamış, küçük hanım da bu duruma fena halde bozulmuş :)) "O kadar makarnanın üstüne kimse kurabiye yemedi, ben yarın herkesin kulağına tek tek kurabiyeleri hatırlatacağım işte" diye söylenip duruyordu telefonda :)
Güleyim mi üzüleyim mi bilemedim :) Ama işin kötü tarafı kendisi bile yiyememiş :)
Sonunda bugün kurabiyeleri herkese yedirebilirse eminim çok mutlu olacak benim kuzum ama bu gün de yediremezse ya da kurabiyeler bugün okulda değilse akşama ben yandım :)
13 Nisan 2012 Cuma
EKS'DEYDİK
- Kış çorbası (Ki bayılırım...)
- Tavuklu ve Sebzeli Noodle (Olmazsa olmazımdır...)
12 Nisan 2012 Perşembe
ŞU TAKİP OLAYI
Yazılarını zevkle okuduğum bir çok blogger arkadaşım var. Zaman zaman takipçilerinden bazen iyi bazen de şikayet baabında bahsederler, okurum ancak kendi takipçilerime bakmak hiç aklıma gelmemişti :)
E hazır dönüş yapmışken ve yeni yazılarımızla tekrar onlarla iletişime geçmeye başlamışken TEŞEKKÜRÜN EN BÜYÜĞÜNÜ onlara etmem gerek değil mi?
Yazmadığım onca zamanda dahi hala takipçi listemde olduğunuz için isimlerini tek tek yazamayacağım siz 188 birbirinden değerli ademoğluna SONSUZ TEŞEKKÜRLER :)
İLK TOPLU MİSAFİR OLAYIMIZ
O zaman şuradan başlayalım; yaklaşık olarak 15 ay kadar önce taşındığım evimde daha hiç kuran okutamadım diye sızlanmalarım üzerine annemin "benim bir arkadaşım var, evi müsait olmadığı için çok istediği halde gün'e katılamıyor, onda toplanma zamanı geldiğinde sen davet edersin böylece hem onun gönlü olur hem de senin evinde kuran okunur" sözlerine resmen atladım :)
1 hafta öncesinde haber geldi ve ben pazar günü için önce kafamda menü sonra da iş çıkışlarında ufak ufak temizlik vs işlerini hallettikten sonra pazar günü yaklaşık olarak 14-15 ablayı (Malum hepsi annemin arkadaşı :) ) evimde misafir ettim.
- Patatesli - peynirli Gül Böreği,
- Kıymalı poğaça
- Nohut Salata,
- Yoğurt soslu 3 renk patates pastası,
- Damla çikolata ve portakal şekerlemeli kek,
- Elmalı cevizli kurabiye vardı.