Gül KURTULUŞ
I taught early modern and modern drama and Shakespeare courses in English Language and Literature Department of Bilkent University from 1991 to 2024. I wrote my first book, Stereoscopic London: Plays of Oscar Wilde, Arthur Wing Pinero and Bernard Shaw in 1890s in 2020. My second book, Convention and Contravention in Ben Jonson's Three Comedies was published in 2021. My third book, Shakespeare's Unmuted Women was published on 24 June 2024 by Routledge. Currently, I am working on my fourth book project.
less
Related Authors
Alpaslan Toker
Ishik University
Selen Tekalp
Dicle University
Mohit U L Alam
Premier University Chittagong
Mirka Cirovic
American University of the Middle East in Kuwait (AUM)
Max Dahlgren
University of Gothenburg
Sanju Thomas
Ambedkar University Delhi
Michael Lutz
Massachusetts Institute of Technology (MIT)
InterestsView All (9)
Uploads
Papers by Gül KURTULUŞ
Guildenstern’e çıktıkları belirsizliklerle dolu olan bu yolculukta onlara eşlik ederiz ve karakterler yolculuklarında kimlik belirsizliği ile adeta sınanırlar. Rosencrantz ve Guildenstern başlarına gelen olayların ve aynı zamanda kaderlerindeki ve kimliklerindeki belirsizliği sorguladıkları olayların içinde betimlenirler. Yaşam denilen belirsizlikler batakhanesinde onlar için önceden tayin edilmiş gelecek ve onları bekleyen ölüm karakterlerin kimliklerini şekillendirir. Oyunda ilk söylenen söz Rosencrantz ve Guildenstern arasında oynanan yazı tura oyununa atfen kullanılan “yazı” kelimesidir. Birkaç kez tekrarlanan “yazı” kelimesi bahiste kullanılan ve havaya atılan bozuk paranın sürekli “yazı” olarak yere düşmesinin imkansızlığına gönderme yapar. Her seferinde Rosencrantz “yazı” geldiğini duyurur ve Guildenstern hem kaybedeceği paradan hem de “kader” anlamını da barındıran kelimenin ima ettiklerinden endişelidir. Karakterler için nafileliği ve acizliği temsil eden bu işlem bir kaç kez tekrarlanır. Boşunalık nihayeti olmayan bir yaşam döngüsü oluşturur. Belirsizlik, uyumsuzluk, anlaşılmazlık, mantıksızlık ve ümitsizlik karakterlerin davranışlarını anlamsızlıştırır. Boşluktan muzdarip karakterler büyük bir ihtirasla belirsiz ve ümitsiz bir hayata anlam vermeye çalışırlar. Ne yazık ki tüm davranışlarının ve çabalarının nafile olduğunu fark ederler. Varoluşlarıyla ilgili yaptıkları sorgulamalar
yaşadıkları imkansızlıkları içinde barındırır zira geçmişlerini hatırlayamazlar. Bu çalışma Tom Stoppard’ın Rosencrantz ve Guildenstern Öldüler adlı oyununda iki baş karakter olan Rosencrantz ve Guildenstern’in hafızalarındaki zayıflıktan dolayı geçmişle bağlarının kopmasıyla kimliklerini kaybetmelerini ve oyunun sonunda ölümleriyle birlikte kimlikleriyle ilgili belirsizliğin son bulmasını metin analizi yoluyla incelemeyi amaçlar.
Guildenstern’e çıktıkları belirsizliklerle dolu olan bu yolculukta onlara eşlik ederiz ve karakterler yolculuklarında kimlik belirsizliği ile adeta sınanırlar. Rosencrantz ve Guildenstern başlarına gelen olayların ve aynı zamanda kaderlerindeki ve kimliklerindeki belirsizliği sorguladıkları olayların içinde betimlenirler. Yaşam denilen belirsizlikler batakhanesinde onlar için önceden tayin edilmiş gelecek ve onları bekleyen ölüm karakterlerin kimliklerini şekillendirir. Oyunda ilk söylenen söz Rosencrantz ve Guildenstern arasında oynanan yazı tura oyununa atfen kullanılan “yazı” kelimesidir. Birkaç kez tekrarlanan “yazı” kelimesi bahiste kullanılan ve havaya atılan bozuk paranın sürekli “yazı” olarak yere düşmesinin imkansızlığına gönderme yapar. Her seferinde Rosencrantz “yazı” geldiğini duyurur ve Guildenstern hem kaybedeceği paradan hem de “kader” anlamını da barındıran kelimenin ima ettiklerinden endişelidir. Karakterler için nafileliği ve acizliği temsil eden bu işlem bir kaç kez tekrarlanır. Boşunalık nihayeti olmayan bir yaşam döngüsü oluşturur. Belirsizlik, uyumsuzluk, anlaşılmazlık, mantıksızlık ve ümitsizlik karakterlerin davranışlarını anlamsızlıştırır. Boşluktan muzdarip karakterler büyük bir ihtirasla belirsiz ve ümitsiz bir hayata anlam vermeye çalışırlar. Ne yazık ki tüm davranışlarının ve çabalarının nafile olduğunu fark ederler. Varoluşlarıyla ilgili yaptıkları sorgulamalar
yaşadıkları imkansızlıkları içinde barındırır zira geçmişlerini hatırlayamazlar. Bu çalışma Tom Stoppard’ın Rosencrantz ve Guildenstern Öldüler adlı oyununda iki baş karakter olan Rosencrantz ve Guildenstern’in hafızalarındaki zayıflıktan dolayı geçmişle bağlarının kopmasıyla kimliklerini kaybetmelerini ve oyunun sonunda ölümleriyle birlikte kimlikleriyle ilgili belirsizliğin son bulmasını metin analizi yoluyla incelemeyi amaçlar.
down world of the comedic, carnivalesque period that enables characters free themselves of their responsibilities. The plays end in harmony, taking all scattered parts of the disarray of the carnival time back to its normal. Madness, lack of morality, deceitfulness, confusion, misunderstandings, and disguise are common elements in all the plays discussed in the book. Ben Jonson takes the opportunity and presents a critical viewpoint about the Elizabethan and Jacobean laxity and leniency, making the carnivalesque spirit central to his criticism. This book intends to immerse into ways in which characters create chaos within themselves in the selected plays. Shakespeare’scselected plays are supplementary texts that richly add layers, branches, and offices to the reading of Jonson’s society rather than just enriching the comedic impact of the
performances.