Papers by Ayşe Betül Oruç
Selçuk Üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü dergisi, Aug 29, 2022
Ahîlik kendine has ilkeleri ve sistemiyle mensuplarına bir hayat nizamı sunmaktadır. Bu hayat niz... more Ahîlik kendine has ilkeleri ve sistemiyle mensuplarına bir hayat nizamı sunmaktadır. Bu hayat nizamı dine ve dinin temel prensiplerine dayanmaktadır. Bu bakımdan İslâm dininin dünya ve ahiret hayatı arasında dengeli olmayı öğütleyen prensibinin Ahîlik Teşkilatı üzerinde önemli bir tesiri bulunmaktadır. Ahîliğin çalışmaya önem veren ve meslek eğitimini önceleyen anlayışı, dünya hayatının devamı konusunda önemlidir. Ahlakı, yardımseverliği, cömertliği ve birlik şuurunu benimseyen ilkeleri ise teşkilatın dünya ve ahiret arasında dengenin sağlanması konusundaki hassasiyetini göstermektedir. Anadolu'ya göç eden Türklerin bu coğrafyaya uyum sağlaması ve bölgede kalıcı olmalarında, Selçuklu ve Osmanlı Anadolu'sunun tarihî kodlarında Ahîliğin önemli bir tesiri bulunmaktadır. 21. yüzyılda insanlık tarihine sunacağımız medeniyet tasavvurunda Ahîliğin dikkate değer bir yönlendirici olacağı açıktır. Bu çalışma, tarihî bir olgu olan ancak ilkeleriyle tarihi aşan mesajlar veren Ahîlik Teşkilatı'nı konu edinmektedir. Araştırmada teşkilatın dünya ve ahiret arasında dengeli olmayı öne çıkartan söylemi ve Kur'ân ayetleri çerçevesinde şekillenen temel ilkeleri üzerinde durulmaktadır.
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dergisi, Apr 14, 2023
Peygamberlerin hayatlarından kesitler sunan Yüce Allah, onların imanlarını, samimiyetlerini, sabı... more Peygamberlerin hayatlarından kesitler sunan Yüce Allah, onların imanlarını, samimiyetlerini, sabır ve gayretlerini bize örnek göstermektedir. Bu örneklik serüveni içinde onların elçi seçilme dönemleri de zikredilmektedir. Onların peygamber olarak ilan edilmeleri ve bu vasıfla anılmaları, kimi zaman henüz dünyaya gelmeden önce ya da bebeklik çağlarında gerçekleşebilmektedir. Kimi zaman hayat serüvenlerindeki zorlu mücadeleleri aktarılarak onların peygamberlik görevine hazırlandıkları beyan edilmektedir. Bazen de onların uzun yıllar boyunca kavimleriyle yaşadıkları mücadele ve onları tevhide davet etmek üzere katlandıkları ızdırap hatırlatılmaktadır. Bunun yanı sıra kavimleri tarafından tanınmaları ve değer bulma süreçleri de ayetlerde konu edilmektedir. Peygamberliğin kırk yaşında verildiği şeklindeki genel bir kabulün İslam düşüncesinde var olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte ayetler peygamberlik yaşı olarak belli bir rakam zikretmemektedir. Ancak Kur’an’da kırk yaşına işaret edilmekte ve farklı bağlamlarda kırk sayısına yer verilmektedir. Hadis kaynaklarında ise Allah Resulü’nün hayatından bahsedilirken kırk yaşında risaletle görevlendirildiği özellikle zikredilmektedir. Kur’an ayetleri insan hayatının farklı dönemlerine işaret etmekte ve bu dönemleri belli rakamsal ifadelerle sınırlandırmadan zikretmektedir. Zira anne karnındaki dönemiyle birlikte bebeklik, çocukluk ve gençlik dönemleri ardından yetişkinlik ve nihayetinde yaşlılığıyla insan hayatının her aşaması birbirinden farklı özellikleriyle öne çıkmaktadır. Kuşkusuz bu dönemlerin belli bir yaşla değil de belli bir yaş aralığıyla ifade edilmesi mümkündür. Çünkü her insan kendi hayat tecrübesini yaşamakta ve birbirinden farklı olayları deneyimlemektedir. Hayat serüveni insanın gerek beden gücünün gerekse muhakeme yeteneğinin gelişmesi bakımından önemlidir ve bu noktada herkes için tekdüze bir gelişim gözlenmemektedir. Ayetlerin de bu hakikatlere işaret ederek insan hayatı için bir sınırlama ifadesi belirtmediği görülür. Ayetler, bu farklı aşamaların genel niteliklerini ve öne çıkan yönlerini gündeme getirmektedir. Ancak istisnai durumları ve farklılıkları da hatırlatarak konuyu tekdüzelikten kurtarır. Peygamberlerden kimilerinin elçi seçilme süreçlerinin anlatıldığı ayetlerde hayat serüveninin farklı dönemlerine işaret edildiği ve seçilen kimselerin belli nitelikleriyle zikredildiği görülür. Henüz dünyaya gelmeden önce Hz. Yahya’nın bir peygamber olarak ilan edilmesi ve küçük yaşta değerli özelliklerin kendisine bahşedilmesi genel kabulleri ve değerlendirmeleri gözden geçirmeyi zorunlu kılmaktadır. Diğer yandan beşikte peygamberliğini ilan eden Hz. İsa, etrafında bulunan insanları hakikate davet ederek bir yönden peygamberlik görevini de icra etmiştir. Geçirdiği zorlu serüvenlerle dikkat çekici bir hayat sürdüren Hz. Musa, ayetlerde peygamberlik görevine hazırlık dönemiyle birlikte zikredilmektedir. Onun peygamberlik için uygun vakte geldiği ve böylece görevlendirildiği aktarılmaktadır. Günümüzdeki insan yaşıyla kıyaslandığında aklın kavramakta zorlandığı bir süreye işaret edilerek Hz. Nuh’un kavmini davet sürecinde katlandığı zorluklara yer verilmektedir. Allah Resulü’nün kavmi tarafından tanınması ve değer bulma süreci de ayetlerde ele alınmaktadır. Böylece peygamber olarak seçilme sürecine ve öncesinde yaşanan vakıaya dikkat çekilmektedir. Peygamberlerin seçilme sürecinden bahseden ayetlerin farklı hususlara temas ettiği görülmektedir. Kimi zaman bir mucize olarak sunulan bu seçim kimi zaman elçilik görevi için hazırlık süreciyle birlikte aktarılmaktadır. Bazen de sözü edilen süreç, ilgili peygamberin karşılaştığı problemi beyan etmektedir. Çalışmada, sözü edilen bu hususlar ayetler bağlamında sunulacaktır. İslam düşünce geleneğinde peygamberlerin yaşı konusundaki genel kabulün tefsir kaynakları çerçevesinde ele alınması, böylelikle ilgili meselenin tefsir sahasındaki yansımasının ve farklı değerlendirmelerin sunulması hedeflenmektedir.
DergiPark (Istanbul University), Jun 30, 2018
Kulak, çevremizi algılamamızı sağlayan duyu organlarımızdan biridir. Etrafımızı saran hava kütles... more Kulak, çevremizi algılamamızı sağlayan duyu organlarımızdan biridir. Etrafımızı saran hava kütlesinin içerisindeki dalgalar vasıtasıyla nesnelerin sahip olduğu sesleri onunla algılarız. Bu açıdan kulak, varlık için önemli bir değere sahiptir. Kur'an'da kulak, bir duyu organı olmasının ötesinde insanın bilinç ve algı düzeyini yansıtan, farkındalığını ortaya koyan bir özellikle anlatılır. Sadece seslerin işitilmesi değil; söylenenin anlaşılması ve söylenen hususun yaşanmasında kulak, ayrı bir önem taşır. Söz konusu özelliğinden dolayı diğer duyu organları ve kalple birlikte zikredilir. Kulak söz konusu olduğunda kuşkusuz "ses" meselesi de gündeme gelmektedir. İnsanın sahip olması gereken temel vasıflara atıfta bulunan ayetler, ses konusunda da önemli dinamikleri bizlere sunmaktadır. Sesin varlıksal bir belirti olmanın ötesinde dünyanın son buluşunu, kıyameti anlatan boyutuna işaret edilmektedir. Bu çalışma, işitme organı kulağın ayetlerde hangi bağlamlarda dile getirildiğini, belirgin özelliklerini, ilişkili olduğu sesle birlikte varlıksal değerini ortaya koymaya çalışmaktadır.
Marife Dini Araştırmalar Dergisi
Kur’an, insanların Allah’la, diğer insanlarla ve toplumla ilişkilerini düzenleyen; onların dünya ... more Kur’an, insanların Allah’la, diğer insanlarla ve toplumla ilişkilerini düzenleyen; onların dünya ve ahiret hayatında mutluluğa erişme yollarını onlara sunan pek çok konuya temas etmektedir. Ayetlerde üzerinde durulan meseleler kimi zaman ana hatlarıyla ve genel manada ele alınırken kimi zaman ayrıntılar üzerinde durulmakta, istisnai durumlardan bahsedilmektedir. Farklılık arz eden bu durum Kur’an’ın ana konuları açısından ilgili meselenin önemli olması kadar muhatap insanların iddiaları ve yanlış inançlarının dikkate alınmasıyla da ilgili olabilmektedir. Kur’an’ın temel hedefleriyle alakalı bu durum, meselenin ayetlerde konu edilmesinde etkilidir. Yüce Allah ilahi vahyinde beyan ettiği kimi konularda istisnai durumları ve özel ifadeleri zikretmektedir. Söz konusu ifade içerisinde bazı lafızların öne çıktığı görülmektedir. Bunlardan biri de “izin” ifadesinin Allah’a isnat edilerek zikredilmesidir. Allah Teâla, bazı konularda kendi iznini bir kayıt ifadesi olarak beyan etmekte ve konu...
Necmettin Erbakan üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi, Dec 31, 2020
Kur'an'da kadınların siyasal hayattaki konumlarıyla ilgili hüküm veren, doğrudan, açık ifadelerin... more Kur'an'da kadınların siyasal hayattaki konumlarıyla ilgili hüküm veren, doğrudan, açık ifadelerin yer aldığı ayetler bulunmamaktadır. Bununla birlikte siyasal hayata ait argümanların, işaretlerin, örneklerin yer aldığı ayetlerde kadınlardan bahsedilmektedir. Söz konusu ayetlerde kadınların biatı, velâyeti, Sebe Melikesi örnekliğinde idareciliği ve peygamberliği konularına işaret edilmektedir. Ayetlerin tefsir kaynaklarındaki yansıması ise kadınların siyasal hayattaki konumlarının algılanışı hakkında önemli bilgileri bize sunmaktadır. Bu bakımdan çalışmada, kadınların siyasi hayatıyla bağlantılı kabul edilebilecek ayetler örnekliğinde tefsir kaynaklarının konuya yaklaşımı ele alınacaktır. Çalışma içerisinde konuyla ilgili farklı yaklaşımlara yer verilecek; iddialar ve cevaplar üzerinde durulacaktır. Kadının siyasal hayattaki konumuyla ilgili günümüz tartışmalarının tefsir açısından değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Söz konusu araştırmanın konuya farklı bir bakış açısı kazandırması beklenmektedir.
Doktora Tezi. YÖK Tez Merkezi No: 447878"Klasik ve Modern Dönem Tefsir Kaynaklarında Kadın A... more Doktora Tezi. YÖK Tez Merkezi No: 447878"Klasik ve Modern Dönem Tefsir Kaynaklarında Kadın Algısı" başlıklı bu çalışma, kadın konusu ile ilgili ayetlerin klasik ve modern dönem tefsir kaynaklarındaki değerlendirilişi üzerinde durmaktadır. Araştırmanın amacı, Hz. Peygamber'in vefatının ardından ortaya konan tefsir çalışmalarından başlamak üzere modern söylemlerin dillendirildiği çalışmalara varıncaya kadar, kadınla doğrudan ve dolaylı ilgisi bulunan ayetlerin tefsir kaynaklarındaki algılanışını beyan etmek; klasik ve modern olmak üzere iki dönem arasındaki kadın algısındaki farklılıkları ve benzerlikleri ortaya koymaktır. Araştırmada kullanılan temel metot kaynak taramadır. Ayrıca karşılaştırma ve anlama/açıklama metodu da çalışma içinde kullanılmıştır. Bu bakımdan ilgili konular tefsir kaynakları içinde dönemsel bir ayrımla birlikte mukayese metoduyla ele alınmaktadır. Çalışma, Kur'an'ın beyan ettiği hususların asırlardır devam eden tefsir geleneği içinde ne de...
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Bu makale, en az iki hakem tarafından incelenmiş ve intihal içermediği teyit edilmiştir. / This a... more Bu makale, en az iki hakem tarafından incelenmiş ve intihal içermediği teyit edilmiştir. / This article has been reviewed by least two referees and scanned via a plagiarism software.
İnsanlar arası ilişkilerin bilimsel buluşlarla, sosyal ve kültürel akımlarla sürekli geliştiği gü... more İnsanlar arası ilişkilerin bilimsel buluşlarla, sosyal ve kültürel akımlarla sürekli geliştiği günler yaşıyoruz. Bu gelişmeler neticesinde insana dair birçok konu tartışılmaya başlanmıştır. Özellikle sınırların geçirgenliğinin artması, öteden beri insanı diğerlerinden ayıran ve özel kılan sınırların yeniden gözden geçirilmesine yol açmıştır. Bu anlamda insanın özel alanları ve mahremiyetleri gündeme gelmektedir.Mahremiyet, toplumsal alanda var olmanın bir unsuru olarak,İslam dininin değer verdiği konulardan biridir. İslam dininin yüce kitabı Kur’an, mahremiyet alanının insanın doğuştan getirdiği bir özellik olduğunu belirtir. Ayrıca Kur’an, muhatabı olan insanın, belli kurallar ve prensipler çerçevesinde toplum içinde yaşamasını istemektedir. Bu kurallara insanın uyması emredilmekte ve bu uyumdan dolayı belli mükâfatlar yahut cezalar gündeme getirilmektedir. Aslında mahremiyet denilen özel alanın belirlenmesi ve korunması farklı açılardan bir gerekliliktir. Zira bu konu bir yönüyle ...
Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2016
Marife Dini Araştırmalar Dergisi, 2015
Âdem ve Havva'nın cennetten çıkarılması meselesi, kadın etrafında birtakım sorunları ortaya ç... more Âdem ve Havva'nın cennetten çıkarılması meselesi, kadın etrafında birtakım sorunları ortaya çıkarmıştır. Cennetten çıkarılma konusunun ele alındığı ayetler çerçevesinde kimi tefsir kaynaklarında konu, Havva'nın esas fail ve asıl suçlu olarak kabul edilmesiyle ilişkilendirilmektedir. Buradan hareketle bütün kadın neslinin de benzer bir suçun failleri olduğu düşünülmektedir. Kimi yorumlarda ise söz konusu algının arka planındaki Tevrat pasajlarına dikkat çekilmekte; yorumların Kur'an'dan hareketle oluşturulmadığı ifade edilmektedir. Çalışmamız konuyla ilgili görüşlerin tefsir kaynakları dikkate alınarak değerlendirilmesi ve bu şekilde klasik ve modern dönem tefsir kaynakları arasındaki algı farklılığına işaret etmeyi amaçlamaktadır.
Hz. Peygamber’in hanimlarina yonelik birtakim emirlerin yer aldigi ayetler icerisinde onlarin evl... more Hz. Peygamber’in hanimlarina yonelik birtakim emirlerin yer aldigi ayetler icerisinde onlarin evlerinde oturmalari, acilip sacilmamalari ve yabanci erkeklerle ancak hicâb ardindan muhatap olmalari yonunde uyarilarin yer aldigi ayetlerin de bulundugu gorulmektedir. Soz konusu ayetlerin tefsir kaynaklarinda degerlendirilmesi ise bize farkli gorusleri sunmaktadir. Kimi yorumlar ayetlerdeki emirleri butun Musluman hanimlara yonelik emirler olarak kabul ederken kimi yorumlarda konunun hususiligi uzerinde durulmaktadir. Calismada konuyla ilgili goruslerin ve ortaya konulan iddialarin ele alinmasina gayret edilecektir
Kulak, cevremizi algilamamizi saglayan duyu organlarimizdan biridir. Etrafimizi saran hava kutles... more Kulak, cevremizi algilamamizi saglayan duyu organlarimizdan biridir. Etrafimizi saran hava kutlesinin icerisindeki dalgalar vasitasiyla nesnelerin sahip oldugu sesleri onunla algilariz. Bu acidan kulak, varlik icin onemli bir degere sahiptir. Kur’an’da kulak, bir duyu organi olmasinin otesinde insanin bilinc ve algi duzeyini yansitan, farkindaligini ortaya koyan bir ozellikle anlatilir. Sadece seslerin isitilmesi degil; soylenenin anlasilmasi ve soylenen hususun yasanmasinda kulak, ayri bir onem tasir. Soz konusu ozelliginden dolayi diger duyu organlari ve kalple birlikte zikredilir. Kulak soz konusu oldugunda kuskusuz “ses” meselesi de gundeme gelmektedir. Insanin sahip olmasi gereken temel vasiflara atifta bulunan ayetler, ses konusunda da onemli dinamikleri bizlere sunmaktadir. Sesin varliksal bir belirti olmanin otesinde son bulusu, kiyameti anlatan boyutuna isaret edilmektedir. Bu calisma, isitme organi kulagin ayetlerde hangi baglamlarda dile getirildigini, belirgin ozellikle...
Kulak, çevremizi algılamamızı sağlayan duyu organlarımızdan biridir. Etrafımızı saran hava kütles... more Kulak, çevremizi algılamamızı sağlayan duyu organlarımızdan biridir. Etrafımızı saran hava kütlesinin içerisindeki dalgalar vasıtasıyla nesnelerin sahip olduğu sesleri onunla algılarız. Bu açıdan kulak, varlık için önemli bir değere sahiptir. Kur'an'da kulak, bir duyu organı olmasının ötesinde insanın bilinç ve algı düzeyini yansıtan, farkındalığını ortaya koyan bir özellikle anlatılır. Sadece seslerin işitilmesi değil; söylenenin anlaşılması ve söylenen hususun yaşanmasında kulak, ayrı bir önem taşır. Söz konusu özelliğinden dolayı diğer duyu organları ve kalple birlikte zikredilir. Kulak söz konusu olduğunda kuşkusuz "ses" meselesi de gündeme gelmektedir. İnsanın sahip olması gereken temel vasıflara atıfta bulunan ayetler, ses konusunda da önemli dinamikleri bizlere sunmaktadır. Sesin varlıksal bir belirti olmanın ötesinde dünyanın son buluşunu, kıyameti anlatan boyutuna işaret edilmektedir. Bu çalışma, işitme organı kulağın ayetlerde hangi bağlamlarda dile getirildiğini, belirgin özelliklerini, ilişkili olduğu sesle birlikte varlıksal değerini ortaya koymaya çalışmaktadır.
Turkish Studies-Comparative Religious Studies, 2021
Mehmet Akif Ersoy is an important thinker living in the last period of the Ottoman Empire and inf... more Mehmet Akif Ersoy is an important thinker living in the last period of the Ottoman Empire and influenced our history of thought. The geography he lived in and the society he belonged to had been going through a painful process for the last few centuries. His sensitive and intimate nature enabled him to closely deal with the problems of his time and to work to find solutions to problems. During his effort, the main basis was the Qur'an. Although he is not an interpreter in the classical sense, his domination of the Qur'an and his discourse that puts the Qur'an in the center causes him to occupy an exceptional place among his contemporaries. Akif differs from many contemporary thinkers in this respect. The problems it detects in social life and the solutions for these problems gain importance. The main problems identified by Akif are the wrong practices of Muslim societies in the name of religion, their state of being far from the work and determination required by the worldly life, and the corruption in moral issues. He was of the opinion that social progress will be possible by solving these problems. According to him, in order for Muslim societies to reach the high position they had held for centuries, arrangements should be made both in the field of science and art and at the point of gaining moral virtues. This study reveals the two important areas that Mehmet Akif identified in order to realize social progress by benefiting from his poems and proses, the problems of ingenuity and merit. By stating the solutions that Akif showed with inspiration from the Qur'an, it will be attempted to declare the progress ideal of the thinker that will guide the present day.
Necmettin Erbakan Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi, Necmettin Erbakan University, 2020
Marife Dini Araştırmalar Dergisi, 2018
Kur'an ayetleri, muhatabı olan insana hitap ederken insanın ilişkili bulunduğu diğer varlık alanl... more Kur'an ayetleri, muhatabı olan insana hitap ederken insanın ilişkili bulunduğu diğer varlık alanlarını da gündeme getirmektedir. Bu noktada insanı çevreleyen tabiat ve âlem konuları öne çıkmaktadır. Âlemi konu edinen ayetler, yaratılışından itibaren âlemin taşıdığı belli özellikleri önemli mesajlar eşliğinde sunar. Âlemin bir unsuru olan insana yönelik söz konusu mesajlar, bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Âlemdeki dengeli işleyiş, alelade bir düzen ve amaçsız bir sisteme sahip olmakla açıklanamayacak kadar ilkeli ve sistemlidir. Âlemin her türlü çelişki ve çatışmadan uzak, hikmet dolu dengeli yapısı, ayetlerde Allah'ın yaratıcılığının, vahdetinin ve yüce kudretinin delili olarak öne sürülmektedir. Diğer yandan dengeli ve sistemli işleyişin dinamiklerindeki bozukluktan insanın bizzat sorumlu tutulması, insanın kâinat üzerindeki sorumlu ve etkin rolünü bizlere hatırlatmaktadır. Bu çok yönlü denge unsuru, insanın da bu dengeli yapıya uyum sağlamasını gerektirmektedir. Dolayısıyla âlemin dengeli yapısının varlığını sürdürmesi, insanın dengeli bir form'a ulaşmasıyla mümkün olmaktadır. Söz konusu bu denge, Kur'an'da farklı bağlamlarda dile getirilen 'orta yol'un da anahtarını bizlere sunacaktır.
Journal of Turkish Studies, 2018
İnsanlar arası ilişkilerin bilimsel buluşlarla, sosyal ve kültürel akımlarla sürekli geliştiği gü... more İnsanlar arası ilişkilerin bilimsel buluşlarla, sosyal ve kültürel akımlarla sürekli geliştiği günler yaşıyoruz. Bu gelişmeler neticesinde insana dair birçok konu tartışılmaya başlanmıştır. Özellikle sınırların geçirgenliğinin artması, öteden beri insanı diğerlerinden ayıran ve özel kılan sınırların yeniden gözden geçirilmesine yol açmıştır. Bu anlamda insanın özel alanları ve mahremiyetleri gündeme gelmektedir.
Uploads
Papers by Ayşe Betül Oruç