International Journal Of Turkish Literature Culture Education, 2018
Her kültürde renk kavramı, farklı anlam değerleri taşır. Kültürler arasında renklerin ifade alanl... more Her kültürde renk kavramı, farklı anlam değerleri taşır. Kültürler arasında renklerin ifade alanlarını ve bunların zaman içinde gösterdiği değişiklikleri belirleyip ortaya koyabilmek için söz konusu kültürün sözlü ve yazılı ürünlerini, en eskilerinden başlamak üzere takip etmek gerekmektedir. Renklerin taşıdığı anlam ya da karşıladığı kavram, toplumdan topluma değişiklik gösterse de ortak özellikleri; bir simgeyi, kavramı, duyguyu temsil etmesidir. Türk kültüründe renklerin taşıdığı değerle ilgili olarak birçok bilim dalında araştırmalar yapılmış, bu araştırma sonuçları değerlendirilmeye ve yorumlanmaya çalışılmıştır 1. Dil içinde de renk adları fonetik, morfolojik, semantik, leksik açılardan ele alınacak düzeyde çeşitlilik göstermektedir. Bu sebeple bu kelime kadrosu, Türk diliyle ilgili çok sayıda çalışmaya konu olmuştur. Bu çalışmada da Türkçede var olan renk adlarının, Kırgız Türkçesinde tespit edilen pekiştirme işlevi, örnekleriyle verilmeye çalışılacak, bu işlevin tüm renklerde değil sadece kızıl, kara, sarı ve kök gibi ana renklerde görüldüğü tespiti vurgulanacaktır.
Uluslararası Türk Lehçe Araştırmaları Dergisi (TÜRKLAD), 2018
Bol-/ol- ve er-/i- fiiliyle ilgili farklı bakış açılarıyla hazırlanmış çok sayıda çalışma mevcutt... more Bol-/ol- ve er-/i- fiiliyle ilgili farklı bakış açılarıyla hazırlanmış çok sayıda çalışma mevcuttur. Bu çalışmalarda söz konusu fiiller; asıl fiil, yardımcı fiil olarak, birleşik çekimde, karmaşık fiil yapılarında, tarihi ve yaşayan Türk lehçelerinde, ağızlarda ele alınmaya çalışılmış, farklı sonuçlar ortaya konmuştur. Konuyla ilgili çalışmaların devam etmesi gerektiği hâlâ cevaplanamayan soruların varlığı nedeniyle ortadadır. Bu fiiller, doğal olarak özellikle metin yayınlarının sözlük ve dizinlerinde, ayrıca iki dilli, karşılaştırmalı vs. dönem sözlüklerinde de madde başı olarak yer almıştır. Dizin ve sözlükler incelendiğinde madde başı olarak fiillerin açıklanması, anlamlandırılması ve örneklendirilmesi konusunda bazı ayrılıklar görülmektedir. Mesela, aynı dönem için hazırlanan sözlüklerin kimilerinde fiillerin temel anlamlarının dışında kazandığı anlamlar, ayrıntıya girilmeden verilmiş kimilerinde ise daha ayrıntılı bir biçimde verilmeye çalışılmıştır. Uygur, Karahanlı Türkçeler...
... Bulunma durum eki Bulunma durum eki, metinde ötümlülük-ötümsüzlük uyumuna bağlı olmadan +dA b... more ... Bulunma durum eki Bulunma durum eki, metinde ötümlülük-ötümsüzlük uyumuna bağlı olmadan +dA biçimbirimiyle kullanılmıĢtır. 40a/15. ve çoú dürlü yavuz rencler endÀmında belüre 38b/17. ve àıdÀ daòı çoú olur ve ol yil kim baúlada vardur ...
Anadolu'da gocmen iskâninin onemli merkezlerinden biri de Bursa'dir. 18. yuzyildan baslay... more Anadolu'da gocmen iskâninin onemli merkezlerinden biri de Bursa'dir. 18. yuzyildan baslayarak 20. yuzyilin sonlarina kadar farkli cografyalardan Bursa'ya gelen gocmenler, basta il merkezi olmak uzere Inegol, Iznik, Gemlik, Karacabey, Mudanya, Mustafakemalpasa, Orhangazi ve Yenisehir ilcelerine yerlestirilmislerdir. Bursa yoresine gelen gocmenler kulturel zenginliklerini de beraberinde getirmislerdir. Bu kulturel zenginliklerin basinda da dil gelmektedir. Bu acidan Bursa, yerlisiyle gocmeniyle zengin bir agiz cesitliligine sahiptir. Bu zengin agiz cesitliliginin onemli bir unsurunu da Balkan gocmenleri olusturmaktadir. Ozellikle Balkan gocmenlerinin kullandiklari fiillerin cekimlenmesinde pek cok farklilik gorulmektedir. Bu makalede, "Bursa Balkan Gocmenleri Agizlarinin Derlenip Incelenmesi" adli proje kapsaminda gerceklestirilen derleme ve cozumleme calismalarindan hareketle Bursa Balkan gocmenleri agizlarindaki simdiki zaman uzerinde durulacaktir.
Turkiye Turkcesi agizlariyla ilgili calismalarin ozellikle son yillarda buyuk artis gosterdigi bi... more Turkiye Turkcesi agizlariyla ilgili calismalarin ozellikle son yillarda buyuk artis gosterdigi bilinmektedir. Bu artisa bagli olarak bugune kadar cok az incelenmis ya da hic ele alinmamis bolge agizlari uzerinde yogunlasan calismalar dikkati cekmektedir. Bugune kadar bir iki calismayla ele alinmis Bursa yerli agizlari icin Uludag Universitesi destekli bir proje ile baslatilan yerli agizlari derleme ve inceleme calismalarinin ardindan Bursa bolgesi agizlarinin genel ozellikleri ve fiil cekimi ortaya konmustur. Ozellikle Bursa yerli agizlarinda fiil cekimi konusunu tamamlayacagi dusunulen bu yazida Bursa yerli agizlarinda isim isletimi ele alinacaktir
Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi
Balkan toprakları, farklı etnik unsurların bir arada yaşadığı bir bölgedir. 19. yüzyıldan sonra b... more Balkan toprakları, farklı etnik unsurların bir arada yaşadığı bir bölgedir. 19. yüzyıldan sonra buralarda siyasi, kültürel çalkantılar yaşanmış ve yeni devletler kurulmaya çalışılmıştır. Karışıklıklara bağlı olarak da buralarda yaşayan Türk ve Müslüman halklar güvenli bölgelere doğru göç etmek zorunda kalmıştır. Bu göç eden halklardan biri de Pomaklar olup Pomakların Balkanların değişik bölgelerinden Türkiye’ye göçleri 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’yla başlamıştır. Bursa’da Pomakların yaşadıkları yerleşim yerleri, Osmangazi Demirtaş, Nilüfer Görükle’nin bir bölümü, Kestel Şevketiye köyü, Gürsu merkezi, Mudanya Dereköy, Gemlik merkezi ve Şahinyurdu köyü, İnegöl Kıranköy, Cerrah beldesi, Orhaniye Yenisölöz, Karacabey merkez Balabanlar Mahallesi’dir. Yaşanan göçlerle birlikte Bursa; yerli halkların, göçmenlerin bir arada yaşadığı zengin bir kültür ve ağız çeşitliliğine sahip şehir olmuştur. Anadolu topraklarına ve Bursa’ya gelen Pomaklar hem Pomakça hem de Türkçe konuşan iki dilli halklardandır. Bu çalışmada Bursa Pomak ağzının genel şekil bilgisi ve ses bilgisi ortaya konulacaktır.
Ağız araştırmalarında bugün bilinen idari bölünmelerin gerçekte ağız bölgeleri için doğru bir sın... more Ağız araştırmalarında bugün bilinen idari bölünmelerin gerçekte ağız bölgeleri için doğru bir sınır olmadığı bilinmektedir. Bir idari bölgede birden fazla ağız grubunun bulunması son derece doğaldır. Bursa, Türk boylarının ilk yerleştiği bölge olması ve çeşitli dönemlerde göçmen iskânına uğramış olması nedeniyle yerli ve göçmen ağızları açısından bu çeşitliliği karakteristik bir biçimde yansıtmaktadır. Bugünkü Bursa sınırlarında bulunan çok sayıda yerli ve göçmen köylerinden olan, Bursa'nın beşibirliği olarak tanımlanan geçmişte sayılarının daha fazla olduğu (bazı kaynaklara göre 10, bazılarına göre 7) düşünülse de günümüze 5'i kalabilen Kızık köyleri bölgeye yerleşen Kızık boylarının kurduğu köyler olarak kabul edilmektedir. Zaman içinde farklı yollardan gelen göçmen hanelerini içine alsa da birçok kültür ve dil özelliğini muhafaza edebilmişlerdir. Bu bildiride Bursa Kızık köylerinden derlenen malzeme, kendi içinde ve mümkün olduğu kadarıyla ülkedeki belirlenmiş diğer Kızık köylerinin malzemesiyle karşılaştırılarak değerlendirmeye alınacaktır. Today our administrative division isn't correct border for the dialect regions. Normally, there can be multiple dialects in an area. Bursa is a city, Turkish tribes that settled firstly and immigrants settled various time, so Bursa reflects their dialects characteristicly. It is accepted that Kızık villages was founded by Kızık tribe and it is thought to be there were more than five villages before. These villages are in Bursa and there are immigrants and native. Immigrants came these places and they saved their culturel and their language specialities. In this paper, we will evaluate and compare Kızık villages materials and other Kızık villages materials in Turkey.
Yunus Emre’nin Divan’ı Oğuz Türkçesinin kuruluş dönemi ve bu dönem özellikleri için akla ilk gele... more Yunus Emre’nin Divan’ı Oğuz Türkçesinin kuruluş dönemi ve bu dönem özellikleri için akla ilk gelen eserdir. Bu eserin öneminin bilinmesine rağmen henüz dili üzerinde istenilen düzeyde çalışmalar yapılamamıştır. Bunun en önemli ve belki de tek nedeni Yunus Emre’nin eserinin kendisinden sonra gelen Yunus Emrelerin şiirleriyle karışması, gerçek Yunus Emre’nin dilini ortaya koyacak sağlam metnin elde edilememiş olmasıdır.Bu güçlüğe rağmen araştırmacılar eldeki nüshalardan gerçek Yunus Emre’ye ait şiirleri tespit etmeye çalışmışlardır. Bunun gibi Yunus Emre’nin dili ve Divan’ından yola çıkarak Oğuz Türkçesinin dil özelliklerini ortaya koymaya çalışan araştırmalar da mevcuttur. Bu bildiride Yunus Emre’nin Risaletü’n-Nushiyye’si ve Divan’ında geçen bütün tasviri fiil yapılarının ele alınıp döneminde ve Türkiye Türkçesinde kullanılan tasviri fiil yapılarıyla karşılaştırılması amaçlanmıştır.
ÖZET İnsanlık tarihinde her zaman şehirleri, devletleri kuranların en önemli birleştiricisi olan ... more ÖZET İnsanlık tarihinde her zaman şehirleri, devletleri kuranların en önemli birleştiricisi olan unsur, dildir. Diller, hem insan yığınlarını bir araya getirir, birleştirir hem de onların kültürlerinin aynası görevini görür. Dolayısıyla herhangi bir toplumla ilgili yapılacak bir çalışmada o toplumun dilinin ihmal edilmesi söz konusu bile olamaz. Türk dili, tarih boyunca farklı coğrafyalarda, farklı tarihi ve sosyal şartlar altında, farklı kültür daireleri içinde kendi temel niteliklerini hiç kaybetmeden değişme ve gelişmelerle günümüze kadar gelmiştir. Türk dilinin Güneybatı grubunda yer alan ve Oğuz-Türkmen etnik grubuna dayanan Türkiye Türkçesinin diğer yazı dillerinde olduğu gibi bir yazı dili bir de yazı dilinden ayrı konuşma dili olarak kullanılan ağızları mevcuttur. Yenişehir ise Osmanlı devletinin temelinin atıldığı, çok kısa süre de olsa bu büyük imparatorluğun ilk başkentliğini yapmış, Osmanlıyla beraber yeniden kurulmuş, gelişmiş bir ilçedir. Bu bildiride Anadolu'ya göç edip bu toprakları Türkleştiren Oğuz boylarının yerleştiği Yenişehir köylerinden derlenen dil malzemesi değerlendirilmeye çalışılacaktır. İnsanlık tarihinde her zaman şehirleri, devletleri kuranların en önemli birleştiricisi olan unsur, dildir. Diller, hem insan yığınlarını bir araya getirir, birleştirir hem de onların
ÖZET Türkiye Türkçesiyle ilgili dilbilgisi kitaplarında ve farklı nitelikteki bilimsel çalışmalar... more ÖZET Türkiye Türkçesiyle ilgili dilbilgisi kitaplarında ve farklı nitelikteki bilimsel çalışmalarda fonetikle ve fonetik olaylarla ilgili genel ya da ayrıntılı bilgiler verilmektedir. Türkçenin ses özelliklerini, hece yapısını ve ses temayüllerini ortaya koyabilmek açısından ses olaylarının doğru, açık ve tutarlı bir biçimde ele alınıp incelenmesi, tasnif edilmesi ve aktarılması gerekmektedir. Söz konusu çalışmalarda ses olaylarının tasnifi, açıklanması ve örneklendirilmesi konusunda bazı sıkıntılar mevcuttur. Konuyla ilgili sorunlar zaman zaman ele alınmış, çözüm önerileri sunulmaya çalışılmıştır. Aynı çalışmalar, Türkiye Türkçesi ağızları üzerinde de gerçekleştirilmiştir. Bu sorunlar arasında dikkat çeken noktalardan biri de kelime başı –y sesiyle ilgili örneklerin kaynak durumundaki dilbilgisi kitaplarında farklı fonetik olaylar başlığı altında gösterilmesidir. Önseste ünsüz türemesi ya da ünsüz düşmesi olaylarına bazen de farklı açıklamalar getirilerek verilen örnekler, kaynaklar arasında tutarsızlık göstermektedir. Irak>yırak ~ yırak>ırak gibi aynı örneğin bir kaynakta ses düşümüne uğramış, bir başka kaynakta ses türemesi yaşamış kelime olarak gösterilmesi doğru değildir. Bu noktadan hareketle bu bildiride her iki ses olayında da örneklendirilen kelimelerin, art zamanlı yöntemle ele alınması ve söz konusu kelimelerin hangi ses olayına ait örnek olması gerektiğine dair bir sonuca ulaşılması amaçlanmıştır. ABSTRACT Grammar books and the various qualities scientific studies related to Turkish language of Turkey and the phonetic and about the phonetic events with the general or detailed information is given. Turkish vowel features, syllable structure and sound to reveal the terms of inclinations, sound events, accurate, clear and consistent manner on the direction, sorting and transfer is necessary.
ÖZET Beylikler döneminde birçok alanda olduğu gibi tıp alanında da çok sayıda telif ve tercüme es... more ÖZET Beylikler döneminde birçok alanda olduğu gibi tıp alanında da çok sayıda telif ve tercüme eserler yazılmıştır. Tıp yazmaları, doğal olarak tıp bilimiyle, tarihiyle ilgili metinler olarak kabul edilir. Ancak Türk diliyle yazılmış tıp metinleri, Türk dili tarihçileri için de son derece önemli kaynaklar niteliğindedir. Çünkü son yıllara kadar Türk diliyle ilgili metin ve metine dayalı gramer çalışmaları, çoğunlukla dini ve edebi metinler üzerinde gerçekleştirilmiş, çeşitli bilim dallarının doğrudan kaynağı olan çok değerli bilimsel eserler, ihmal edilmiştir. Tıp yazmaları da ihmal edilen bilimsel eserler arasında yer almaktadır. Halbuki tıp yazmaları ve diğer bilim dallarına ait eski eserler; Türkçenin gelişimi, söz varlığı, ürettiği ya da tercüme ettiği bilimsel terimler gibi son derece değerli bilgileri içeren metinlerdir. Bu nedenle burada söz konusu olan tıp yazmaları tıp tarihçileri kadar, dil tarihçilerinin de ana malzemelerinden kabul edilmelidir. Tıp yazmalarının önemli bir kısmı halka hitaben yazıldığı için, halkın anlayabileceği, günlük, son derece canlı bir dil örneği sergilerler. Bu metinlerde çok kez Arapça, Farsça terimler Türkçeleştirilmiş, Türkçeleştirilemeyenler ise Türkçenin söyleyiş kurallarına uydurulmaya çalışılmıştır. Bunun yanında halka değil, hekimlere yönelik tıp yazmalarında kullanılan dil ve kelime kadrosu değişiklik göstermektedir. Bu yazmalarda ele alınan konular daha detaylı işlenmekte ve özellikle insan vücuduyla ve hastalıklarla ilgili terimlerde yabancı terim kullanma eğilimi gözlemlenmektedir. Telif ya da tercüme, bilim dallarına özgü metinlerin ele alınması, yazarı, muhatabı, kuruluşu ve içeriğiyle değerlendirilmesi ve tıp yazmalarının söz varlığının neredeyse çekirdeğini oluşturan organ isimleri, hastalık isimleri, bitki isimleri ve bunları destekleyen
Türkçede bitki adları oldukça zengindir, ancak bu konu üzerine gerektigi kadar arastırma
yapılmam... more Türkçede bitki adları oldukça zengindir, ancak bu konu üzerine gerektigi kadar arastırma yapılmamıstır. XVI. yüzyılın Türkçe söz varlıgı ile ilgili önemli bir hazine olan Cami’ül-Fürs Farsçadan Türkçeye yapılmıs çeviri bir sözlüktür. Makalede, bu eserdeki Türkçe bitki adları liste halinde sunulacak ve kısaca açıklanacaktır.
Anadolu Türkçesiyle ilgili hazırlanmış ilk gramer kitabı, bilindiği kadarıyla 1530 yılında Bergam... more Anadolu Türkçesiyle ilgili hazırlanmış ilk gramer kitabı, bilindiği kadarıyla 1530 yılında Bergamalı Kadri tarafından hazırlanmış Müyessiretü’l-Ulûm adlı eserdir. Türkçenin gramerleriyle ilgili çalışmalarda da belirtildiği gibi Bergamalı Kadri, bu eseri hazırlarken Arap gramerlerini örnek almış, Arap kalıplarına bağlı kalmış ve Türkçe örnekleri bu kalıplar içine yerleştirme konusunda ısrarcı davranmıştır. Bu ilk gramerde küçültme konusu, ism-i tasgir başlığı altında kitapta yer alan diğer bölümlerden biraz daha ayrıntılı olarak verilmiş; küçültme ekleri, bu eklerin işlevi, eklenme sırasında ortaya çıkan fonetik değişiklikler soru cevap şeklinde anlatılmıştır. Bu yazıda Müyessiretü’l-Ulûm’daki küçültme ekiyle ilgili açıklamalar ele alınacak, bu bilgiler tarihi ve çağdaş gramerlerdeki bilgilerle karşılaştırılmaya çalışılacaktır.
Specially during the Anatolian Principalities, many compilations and translations have been writt... more Specially during the Anatolian Principalities, many compilations and translations have been written in Old Anatolian Turkish. These books have not only been religious and literary but also the sort that contained useful information for public's daily life. The Medical Texts among these books had a considerable importance for both medical history and the reflection of language characteristics of aforesaid period. The text and vocabulary aspects of a 14-leaf manuscript, " Kemaliyye " , from the book " Kitab-ı Makale " comprising various medical scripts that is registered in " Bursa Haraççı Ktp " no.1149, is introduced in this study.
International Journal Of Turkish Literature Culture Education, 2018
Her kültürde renk kavramı, farklı anlam değerleri taşır. Kültürler arasında renklerin ifade alanl... more Her kültürde renk kavramı, farklı anlam değerleri taşır. Kültürler arasında renklerin ifade alanlarını ve bunların zaman içinde gösterdiği değişiklikleri belirleyip ortaya koyabilmek için söz konusu kültürün sözlü ve yazılı ürünlerini, en eskilerinden başlamak üzere takip etmek gerekmektedir. Renklerin taşıdığı anlam ya da karşıladığı kavram, toplumdan topluma değişiklik gösterse de ortak özellikleri; bir simgeyi, kavramı, duyguyu temsil etmesidir. Türk kültüründe renklerin taşıdığı değerle ilgili olarak birçok bilim dalında araştırmalar yapılmış, bu araştırma sonuçları değerlendirilmeye ve yorumlanmaya çalışılmıştır 1. Dil içinde de renk adları fonetik, morfolojik, semantik, leksik açılardan ele alınacak düzeyde çeşitlilik göstermektedir. Bu sebeple bu kelime kadrosu, Türk diliyle ilgili çok sayıda çalışmaya konu olmuştur. Bu çalışmada da Türkçede var olan renk adlarının, Kırgız Türkçesinde tespit edilen pekiştirme işlevi, örnekleriyle verilmeye çalışılacak, bu işlevin tüm renklerde değil sadece kızıl, kara, sarı ve kök gibi ana renklerde görüldüğü tespiti vurgulanacaktır.
Uluslararası Türk Lehçe Araştırmaları Dergisi (TÜRKLAD), 2018
Bol-/ol- ve er-/i- fiiliyle ilgili farklı bakış açılarıyla hazırlanmış çok sayıda çalışma mevcutt... more Bol-/ol- ve er-/i- fiiliyle ilgili farklı bakış açılarıyla hazırlanmış çok sayıda çalışma mevcuttur. Bu çalışmalarda söz konusu fiiller; asıl fiil, yardımcı fiil olarak, birleşik çekimde, karmaşık fiil yapılarında, tarihi ve yaşayan Türk lehçelerinde, ağızlarda ele alınmaya çalışılmış, farklı sonuçlar ortaya konmuştur. Konuyla ilgili çalışmaların devam etmesi gerektiği hâlâ cevaplanamayan soruların varlığı nedeniyle ortadadır. Bu fiiller, doğal olarak özellikle metin yayınlarının sözlük ve dizinlerinde, ayrıca iki dilli, karşılaştırmalı vs. dönem sözlüklerinde de madde başı olarak yer almıştır. Dizin ve sözlükler incelendiğinde madde başı olarak fiillerin açıklanması, anlamlandırılması ve örneklendirilmesi konusunda bazı ayrılıklar görülmektedir. Mesela, aynı dönem için hazırlanan sözlüklerin kimilerinde fiillerin temel anlamlarının dışında kazandığı anlamlar, ayrıntıya girilmeden verilmiş kimilerinde ise daha ayrıntılı bir biçimde verilmeye çalışılmıştır. Uygur, Karahanlı Türkçeler...
... Bulunma durum eki Bulunma durum eki, metinde ötümlülük-ötümsüzlük uyumuna bağlı olmadan +dA b... more ... Bulunma durum eki Bulunma durum eki, metinde ötümlülük-ötümsüzlük uyumuna bağlı olmadan +dA biçimbirimiyle kullanılmıĢtır. 40a/15. ve çoú dürlü yavuz rencler endÀmında belüre 38b/17. ve àıdÀ daòı çoú olur ve ol yil kim baúlada vardur ...
Anadolu'da gocmen iskâninin onemli merkezlerinden biri de Bursa'dir. 18. yuzyildan baslay... more Anadolu'da gocmen iskâninin onemli merkezlerinden biri de Bursa'dir. 18. yuzyildan baslayarak 20. yuzyilin sonlarina kadar farkli cografyalardan Bursa'ya gelen gocmenler, basta il merkezi olmak uzere Inegol, Iznik, Gemlik, Karacabey, Mudanya, Mustafakemalpasa, Orhangazi ve Yenisehir ilcelerine yerlestirilmislerdir. Bursa yoresine gelen gocmenler kulturel zenginliklerini de beraberinde getirmislerdir. Bu kulturel zenginliklerin basinda da dil gelmektedir. Bu acidan Bursa, yerlisiyle gocmeniyle zengin bir agiz cesitliligine sahiptir. Bu zengin agiz cesitliliginin onemli bir unsurunu da Balkan gocmenleri olusturmaktadir. Ozellikle Balkan gocmenlerinin kullandiklari fiillerin cekimlenmesinde pek cok farklilik gorulmektedir. Bu makalede, "Bursa Balkan Gocmenleri Agizlarinin Derlenip Incelenmesi" adli proje kapsaminda gerceklestirilen derleme ve cozumleme calismalarindan hareketle Bursa Balkan gocmenleri agizlarindaki simdiki zaman uzerinde durulacaktir.
Turkiye Turkcesi agizlariyla ilgili calismalarin ozellikle son yillarda buyuk artis gosterdigi bi... more Turkiye Turkcesi agizlariyla ilgili calismalarin ozellikle son yillarda buyuk artis gosterdigi bilinmektedir. Bu artisa bagli olarak bugune kadar cok az incelenmis ya da hic ele alinmamis bolge agizlari uzerinde yogunlasan calismalar dikkati cekmektedir. Bugune kadar bir iki calismayla ele alinmis Bursa yerli agizlari icin Uludag Universitesi destekli bir proje ile baslatilan yerli agizlari derleme ve inceleme calismalarinin ardindan Bursa bolgesi agizlarinin genel ozellikleri ve fiil cekimi ortaya konmustur. Ozellikle Bursa yerli agizlarinda fiil cekimi konusunu tamamlayacagi dusunulen bu yazida Bursa yerli agizlarinda isim isletimi ele alinacaktir
Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi
Balkan toprakları, farklı etnik unsurların bir arada yaşadığı bir bölgedir. 19. yüzyıldan sonra b... more Balkan toprakları, farklı etnik unsurların bir arada yaşadığı bir bölgedir. 19. yüzyıldan sonra buralarda siyasi, kültürel çalkantılar yaşanmış ve yeni devletler kurulmaya çalışılmıştır. Karışıklıklara bağlı olarak da buralarda yaşayan Türk ve Müslüman halklar güvenli bölgelere doğru göç etmek zorunda kalmıştır. Bu göç eden halklardan biri de Pomaklar olup Pomakların Balkanların değişik bölgelerinden Türkiye’ye göçleri 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’yla başlamıştır. Bursa’da Pomakların yaşadıkları yerleşim yerleri, Osmangazi Demirtaş, Nilüfer Görükle’nin bir bölümü, Kestel Şevketiye köyü, Gürsu merkezi, Mudanya Dereköy, Gemlik merkezi ve Şahinyurdu köyü, İnegöl Kıranköy, Cerrah beldesi, Orhaniye Yenisölöz, Karacabey merkez Balabanlar Mahallesi’dir. Yaşanan göçlerle birlikte Bursa; yerli halkların, göçmenlerin bir arada yaşadığı zengin bir kültür ve ağız çeşitliliğine sahip şehir olmuştur. Anadolu topraklarına ve Bursa’ya gelen Pomaklar hem Pomakça hem de Türkçe konuşan iki dilli halklardandır. Bu çalışmada Bursa Pomak ağzının genel şekil bilgisi ve ses bilgisi ortaya konulacaktır.
Ağız araştırmalarında bugün bilinen idari bölünmelerin gerçekte ağız bölgeleri için doğru bir sın... more Ağız araştırmalarında bugün bilinen idari bölünmelerin gerçekte ağız bölgeleri için doğru bir sınır olmadığı bilinmektedir. Bir idari bölgede birden fazla ağız grubunun bulunması son derece doğaldır. Bursa, Türk boylarının ilk yerleştiği bölge olması ve çeşitli dönemlerde göçmen iskânına uğramış olması nedeniyle yerli ve göçmen ağızları açısından bu çeşitliliği karakteristik bir biçimde yansıtmaktadır. Bugünkü Bursa sınırlarında bulunan çok sayıda yerli ve göçmen köylerinden olan, Bursa'nın beşibirliği olarak tanımlanan geçmişte sayılarının daha fazla olduğu (bazı kaynaklara göre 10, bazılarına göre 7) düşünülse de günümüze 5'i kalabilen Kızık köyleri bölgeye yerleşen Kızık boylarının kurduğu köyler olarak kabul edilmektedir. Zaman içinde farklı yollardan gelen göçmen hanelerini içine alsa da birçok kültür ve dil özelliğini muhafaza edebilmişlerdir. Bu bildiride Bursa Kızık köylerinden derlenen malzeme, kendi içinde ve mümkün olduğu kadarıyla ülkedeki belirlenmiş diğer Kızık köylerinin malzemesiyle karşılaştırılarak değerlendirmeye alınacaktır. Today our administrative division isn't correct border for the dialect regions. Normally, there can be multiple dialects in an area. Bursa is a city, Turkish tribes that settled firstly and immigrants settled various time, so Bursa reflects their dialects characteristicly. It is accepted that Kızık villages was founded by Kızık tribe and it is thought to be there were more than five villages before. These villages are in Bursa and there are immigrants and native. Immigrants came these places and they saved their culturel and their language specialities. In this paper, we will evaluate and compare Kızık villages materials and other Kızık villages materials in Turkey.
Yunus Emre’nin Divan’ı Oğuz Türkçesinin kuruluş dönemi ve bu dönem özellikleri için akla ilk gele... more Yunus Emre’nin Divan’ı Oğuz Türkçesinin kuruluş dönemi ve bu dönem özellikleri için akla ilk gelen eserdir. Bu eserin öneminin bilinmesine rağmen henüz dili üzerinde istenilen düzeyde çalışmalar yapılamamıştır. Bunun en önemli ve belki de tek nedeni Yunus Emre’nin eserinin kendisinden sonra gelen Yunus Emrelerin şiirleriyle karışması, gerçek Yunus Emre’nin dilini ortaya koyacak sağlam metnin elde edilememiş olmasıdır.Bu güçlüğe rağmen araştırmacılar eldeki nüshalardan gerçek Yunus Emre’ye ait şiirleri tespit etmeye çalışmışlardır. Bunun gibi Yunus Emre’nin dili ve Divan’ından yola çıkarak Oğuz Türkçesinin dil özelliklerini ortaya koymaya çalışan araştırmalar da mevcuttur. Bu bildiride Yunus Emre’nin Risaletü’n-Nushiyye’si ve Divan’ında geçen bütün tasviri fiil yapılarının ele alınıp döneminde ve Türkiye Türkçesinde kullanılan tasviri fiil yapılarıyla karşılaştırılması amaçlanmıştır.
ÖZET İnsanlık tarihinde her zaman şehirleri, devletleri kuranların en önemli birleştiricisi olan ... more ÖZET İnsanlık tarihinde her zaman şehirleri, devletleri kuranların en önemli birleştiricisi olan unsur, dildir. Diller, hem insan yığınlarını bir araya getirir, birleştirir hem de onların kültürlerinin aynası görevini görür. Dolayısıyla herhangi bir toplumla ilgili yapılacak bir çalışmada o toplumun dilinin ihmal edilmesi söz konusu bile olamaz. Türk dili, tarih boyunca farklı coğrafyalarda, farklı tarihi ve sosyal şartlar altında, farklı kültür daireleri içinde kendi temel niteliklerini hiç kaybetmeden değişme ve gelişmelerle günümüze kadar gelmiştir. Türk dilinin Güneybatı grubunda yer alan ve Oğuz-Türkmen etnik grubuna dayanan Türkiye Türkçesinin diğer yazı dillerinde olduğu gibi bir yazı dili bir de yazı dilinden ayrı konuşma dili olarak kullanılan ağızları mevcuttur. Yenişehir ise Osmanlı devletinin temelinin atıldığı, çok kısa süre de olsa bu büyük imparatorluğun ilk başkentliğini yapmış, Osmanlıyla beraber yeniden kurulmuş, gelişmiş bir ilçedir. Bu bildiride Anadolu'ya göç edip bu toprakları Türkleştiren Oğuz boylarının yerleştiği Yenişehir köylerinden derlenen dil malzemesi değerlendirilmeye çalışılacaktır. İnsanlık tarihinde her zaman şehirleri, devletleri kuranların en önemli birleştiricisi olan unsur, dildir. Diller, hem insan yığınlarını bir araya getirir, birleştirir hem de onların
ÖZET Türkiye Türkçesiyle ilgili dilbilgisi kitaplarında ve farklı nitelikteki bilimsel çalışmalar... more ÖZET Türkiye Türkçesiyle ilgili dilbilgisi kitaplarında ve farklı nitelikteki bilimsel çalışmalarda fonetikle ve fonetik olaylarla ilgili genel ya da ayrıntılı bilgiler verilmektedir. Türkçenin ses özelliklerini, hece yapısını ve ses temayüllerini ortaya koyabilmek açısından ses olaylarının doğru, açık ve tutarlı bir biçimde ele alınıp incelenmesi, tasnif edilmesi ve aktarılması gerekmektedir. Söz konusu çalışmalarda ses olaylarının tasnifi, açıklanması ve örneklendirilmesi konusunda bazı sıkıntılar mevcuttur. Konuyla ilgili sorunlar zaman zaman ele alınmış, çözüm önerileri sunulmaya çalışılmıştır. Aynı çalışmalar, Türkiye Türkçesi ağızları üzerinde de gerçekleştirilmiştir. Bu sorunlar arasında dikkat çeken noktalardan biri de kelime başı –y sesiyle ilgili örneklerin kaynak durumundaki dilbilgisi kitaplarında farklı fonetik olaylar başlığı altında gösterilmesidir. Önseste ünsüz türemesi ya da ünsüz düşmesi olaylarına bazen de farklı açıklamalar getirilerek verilen örnekler, kaynaklar arasında tutarsızlık göstermektedir. Irak>yırak ~ yırak>ırak gibi aynı örneğin bir kaynakta ses düşümüne uğramış, bir başka kaynakta ses türemesi yaşamış kelime olarak gösterilmesi doğru değildir. Bu noktadan hareketle bu bildiride her iki ses olayında da örneklendirilen kelimelerin, art zamanlı yöntemle ele alınması ve söz konusu kelimelerin hangi ses olayına ait örnek olması gerektiğine dair bir sonuca ulaşılması amaçlanmıştır. ABSTRACT Grammar books and the various qualities scientific studies related to Turkish language of Turkey and the phonetic and about the phonetic events with the general or detailed information is given. Turkish vowel features, syllable structure and sound to reveal the terms of inclinations, sound events, accurate, clear and consistent manner on the direction, sorting and transfer is necessary.
ÖZET Beylikler döneminde birçok alanda olduğu gibi tıp alanında da çok sayıda telif ve tercüme es... more ÖZET Beylikler döneminde birçok alanda olduğu gibi tıp alanında da çok sayıda telif ve tercüme eserler yazılmıştır. Tıp yazmaları, doğal olarak tıp bilimiyle, tarihiyle ilgili metinler olarak kabul edilir. Ancak Türk diliyle yazılmış tıp metinleri, Türk dili tarihçileri için de son derece önemli kaynaklar niteliğindedir. Çünkü son yıllara kadar Türk diliyle ilgili metin ve metine dayalı gramer çalışmaları, çoğunlukla dini ve edebi metinler üzerinde gerçekleştirilmiş, çeşitli bilim dallarının doğrudan kaynağı olan çok değerli bilimsel eserler, ihmal edilmiştir. Tıp yazmaları da ihmal edilen bilimsel eserler arasında yer almaktadır. Halbuki tıp yazmaları ve diğer bilim dallarına ait eski eserler; Türkçenin gelişimi, söz varlığı, ürettiği ya da tercüme ettiği bilimsel terimler gibi son derece değerli bilgileri içeren metinlerdir. Bu nedenle burada söz konusu olan tıp yazmaları tıp tarihçileri kadar, dil tarihçilerinin de ana malzemelerinden kabul edilmelidir. Tıp yazmalarının önemli bir kısmı halka hitaben yazıldığı için, halkın anlayabileceği, günlük, son derece canlı bir dil örneği sergilerler. Bu metinlerde çok kez Arapça, Farsça terimler Türkçeleştirilmiş, Türkçeleştirilemeyenler ise Türkçenin söyleyiş kurallarına uydurulmaya çalışılmıştır. Bunun yanında halka değil, hekimlere yönelik tıp yazmalarında kullanılan dil ve kelime kadrosu değişiklik göstermektedir. Bu yazmalarda ele alınan konular daha detaylı işlenmekte ve özellikle insan vücuduyla ve hastalıklarla ilgili terimlerde yabancı terim kullanma eğilimi gözlemlenmektedir. Telif ya da tercüme, bilim dallarına özgü metinlerin ele alınması, yazarı, muhatabı, kuruluşu ve içeriğiyle değerlendirilmesi ve tıp yazmalarının söz varlığının neredeyse çekirdeğini oluşturan organ isimleri, hastalık isimleri, bitki isimleri ve bunları destekleyen
Türkçede bitki adları oldukça zengindir, ancak bu konu üzerine gerektigi kadar arastırma
yapılmam... more Türkçede bitki adları oldukça zengindir, ancak bu konu üzerine gerektigi kadar arastırma yapılmamıstır. XVI. yüzyılın Türkçe söz varlıgı ile ilgili önemli bir hazine olan Cami’ül-Fürs Farsçadan Türkçeye yapılmıs çeviri bir sözlüktür. Makalede, bu eserdeki Türkçe bitki adları liste halinde sunulacak ve kısaca açıklanacaktır.
Anadolu Türkçesiyle ilgili hazırlanmış ilk gramer kitabı, bilindiği kadarıyla 1530 yılında Bergam... more Anadolu Türkçesiyle ilgili hazırlanmış ilk gramer kitabı, bilindiği kadarıyla 1530 yılında Bergamalı Kadri tarafından hazırlanmış Müyessiretü’l-Ulûm adlı eserdir. Türkçenin gramerleriyle ilgili çalışmalarda da belirtildiği gibi Bergamalı Kadri, bu eseri hazırlarken Arap gramerlerini örnek almış, Arap kalıplarına bağlı kalmış ve Türkçe örnekleri bu kalıplar içine yerleştirme konusunda ısrarcı davranmıştır. Bu ilk gramerde küçültme konusu, ism-i tasgir başlığı altında kitapta yer alan diğer bölümlerden biraz daha ayrıntılı olarak verilmiş; küçültme ekleri, bu eklerin işlevi, eklenme sırasında ortaya çıkan fonetik değişiklikler soru cevap şeklinde anlatılmıştır. Bu yazıda Müyessiretü’l-Ulûm’daki küçültme ekiyle ilgili açıklamalar ele alınacak, bu bilgiler tarihi ve çağdaş gramerlerdeki bilgilerle karşılaştırılmaya çalışılacaktır.
Specially during the Anatolian Principalities, many compilations and translations have been writt... more Specially during the Anatolian Principalities, many compilations and translations have been written in Old Anatolian Turkish. These books have not only been religious and literary but also the sort that contained useful information for public's daily life. The Medical Texts among these books had a considerable importance for both medical history and the reflection of language characteristics of aforesaid period. The text and vocabulary aspects of a 14-leaf manuscript, " Kemaliyye " , from the book " Kitab-ı Makale " comprising various medical scripts that is registered in " Bursa Haraççı Ktp " no.1149, is introduced in this study.
Türkiye Türkçesi ağızları üzerinde detaylı araştırma yapılmasının, konuşma dillerinin kayıt altın... more Türkiye Türkçesi ağızları üzerinde detaylı araştırma yapılmasının, konuşma dillerinin kayıt altına alınmasının ne kadar önemli olduğu bilinmektedir. Günümüzde konuyla ilgili çalışmaların artış gösterdiği, incelenmemiş bölge ağızlarıyla ilgili çalışmaların başladığı, elde edilen metinlerden Oğuzcayla ilgili verilerin yavaş yavaş ortaya çıktığı da açıkça görülmektedir. Bu kitabın konusu, bugüne kadar üzerinde yeterince çalışma yapılmamış olan Bursa yerli ağzıdır. Uludağ Üniversitesi desteğiyle yürütülen bir proje kapsamında ekibimiz tarafından çok sayıda derleme yapılmıştır. Bu kitapta söz konusu derlemelerden deşifre edilen 158 metin yer almaktadır. Kitap, Bursa ağzı özellikleri, çeviri yazılı metinler ve Bursa ağzına özgü kelimeleri kapsayan bir sözlükten oluşan bölümleri kapsamaktadır. Derleme, deşifre etme, verileri tasnif etme, düzenleme ve kontrol aşamasında desteğini gördüğümüz Prof. Dr. Gürer Gülsevin’e ve kitabı kontrol etmek üzere zamanını, emeğini esirgemeyen Prof. Dr. Leyla Karahan’a çok teşekkür ederiz. Bu çalışmanın başlangıcından itibaren bize destek olan Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü’ne, kitabımızın basım işini üstlenen Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etmek ise boynumuzun borcudur. Bursa yerli ağzına ait malzeme sunmayı ve tasviri gramerini ortaya koymayı amaçlayan bu kitapta bazı eksik ve yanlışların olması kaçınılmazdır. Bunların hoş görülmesi ve proje ekibi olarak çalışmamızın alan araştırmalarına katkıda bulunması en büyük dileğimizdir.
Uploads
Papers by Hatice Sahin
Bu bildiride Yunus Emre’nin Risaletü’n-Nushiyye’si ve Divan’ında geçen bütün tasviri fiil yapılarının ele alınıp döneminde ve Türkiye Türkçesinde kullanılan tasviri fiil yapılarıyla karşılaştırılması amaçlanmıştır.
yapılmamıstır. XVI. yüzyılın Türkçe söz varlıgı ile ilgili önemli bir hazine olan Cami’ül-Fürs Farsçadan
Türkçeye yapılmıs çeviri bir sözlüktür. Makalede, bu eserdeki Türkçe bitki adları liste halinde sunulacak
ve kısaca açıklanacaktır.
Bu yazıda Müyessiretü’l-Ulûm’daki küçültme ekiyle ilgili açıklamalar ele alınacak, bu bilgiler tarihi ve çağdaş gramerlerdeki bilgilerle karşılaştırılmaya çalışılacaktır.
Bu bildiride Yunus Emre’nin Risaletü’n-Nushiyye’si ve Divan’ında geçen bütün tasviri fiil yapılarının ele alınıp döneminde ve Türkiye Türkçesinde kullanılan tasviri fiil yapılarıyla karşılaştırılması amaçlanmıştır.
yapılmamıstır. XVI. yüzyılın Türkçe söz varlıgı ile ilgili önemli bir hazine olan Cami’ül-Fürs Farsçadan
Türkçeye yapılmıs çeviri bir sözlüktür. Makalede, bu eserdeki Türkçe bitki adları liste halinde sunulacak
ve kısaca açıklanacaktır.
Bu yazıda Müyessiretü’l-Ulûm’daki küçültme ekiyle ilgili açıklamalar ele alınacak, bu bilgiler tarihi ve çağdaş gramerlerdeki bilgilerle karşılaştırılmaya çalışılacaktır.
Bu kitabın konusu, bugüne kadar üzerinde yeterince çalışma yapılmamış olan Bursa yerli ağzıdır. Uludağ Üniversitesi desteğiyle yürütülen bir proje kapsamında ekibimiz tarafından çok sayıda derleme yapılmıştır. Bu kitapta söz konusu derlemelerden deşifre edilen 158 metin yer almaktadır.
Kitap, Bursa ağzı özellikleri, çeviri yazılı metinler ve Bursa ağzına özgü kelimeleri kapsayan bir sözlükten oluşan bölümleri kapsamaktadır.
Derleme, deşifre etme, verileri tasnif etme, düzenleme ve kontrol aşamasında desteğini gördüğümüz Prof. Dr. Gürer Gülsevin’e ve kitabı kontrol etmek üzere zamanını, emeğini esirgemeyen Prof. Dr. Leyla Karahan’a çok teşekkür ederiz.
Bu çalışmanın başlangıcından itibaren bize destek olan Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü’ne, kitabımızın basım işini üstlenen Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etmek ise boynumuzun borcudur.
Bursa yerli ağzına ait malzeme sunmayı ve tasviri gramerini ortaya koymayı amaçlayan bu kitapta bazı eksik ve yanlışların olması kaçınılmazdır. Bunların hoş görülmesi ve proje ekibi olarak çalışmamızın alan araştırmalarına katkıda bulunması en büyük dileğimizdir.