Bu çalışmada, 57'nci Alayın harp ceridesi özelinde Çanakkale Cephesi'ndeki faaliyetleri incelenme... more Bu çalışmada, 57'nci Alayın harp ceridesi özelinde Çanakkale Cephesi'ndeki faaliyetleri incelenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla, alayın kuruluş çalışmalarına başladığı 1 Şubat 1915 tarihinden Çanakkale Cephesi'nden ayrıldığı ve intikalini Keşan'a kadar sürdürdüğü 18 Şubat 1916 tarihleri arasındaki toplam 651 belge incelenmiştir. Bu belgeler, 383 günlük bir dönemi kapsamasına rağmen Alay ceridesine 9 günlük bilgi yazılmadığı için belge bütünü 374 günlük dönemi içermektedir. Çanakkale Cephesi'nde, mürettep alaylar ile birlikte 80'den fazla alay görev yapmıştır. Bu birliklerin kimisi muharebe sahasında yer almadığı gibi kimisi de muharebe hattında belirli bir süre görev icra etmiştir. Buna karşın 57'nci Alay, Çanakkale kara muharebelerinin ilk günü Arıburnu mıntıkasında yapmış olduğu kritik müdahaleden başlamak üzere cephenin tahliye edilmesine kadar görev yapmıştır. Bu uzun muharip dönemde sorumluluk bölgesinin muharebe ileri hattında bulunması ve bu konuşunun muharebe sonuna kadar değiştirilmemesi nedeniyle Alay Komutanı Hüseyin Avni Bey de dâhil olmak üzere üst komuta kademesinden başlayıp en alt rütbedeki neferine kadar önemli zayiatlar vermiştir. Alayın bu kahramanca mücadelesi bağlısı olduğu 19'uncu Tümen başta olmak üzere üst komuta kademesince de taltif ve takdir edilerek alay sancağına altın ve gümüş imtiyaz ve harp madalyaları takılmıştır.
Even though the Ottoman Empire failed in many fronts during World War I, it emerged victorious in... more Even though the Ottoman Empire failed in many fronts during World War I, it emerged victorious in the Gallipoli Front. This victory had impacts both on Ottoman territories and on World history. These impacts have caused an increasing interest on that topic, which continues even today. Many academic and popular studies have been conducted about the Gallipoli Campaign within this context. The general approach in these
Muharebesi ile ilk aşamasını tamamlamıştır. Ancak Müttefiklerin Çanakkale'yi denizden geçme umudu... more Muharebesi ile ilk aşamasını tamamlamıştır. Ancak Müttefiklerin Çanakkale'yi denizden geçme umudunu bu defa karaya asker çıkarma süreci ile yeni bir deneme izlemiştir. Bu haliyle 25 Nisan 1915 tarihinde Çanakkale kara muharebeleri başlamıştır. Bu muharebeler ilk andan itibaren siper savaşlarına dönüşen bir hâl almış ve bu durum muharebelerin sona ermesine kadar devam etmiştir. Bu nedenle taraflar siper yapımına ve buna bağlı olarak siper hatlarının genişletilmesine âzamî özen göstermiştir. Çanakkale muharebe sahasında siper yapım faaliyetleri Trablusgarp Savaşı'ndan başlamış Balkan Savaşları dönemi ile önemli oranda şekillenmiş ancak esas ve son halini Çanakkale Cephesi'nin açılması ile almıştır. Çanakkale kara muharebeleri ile birlikte bölgeye intikal eden her birliğin günlük rutinleri arasında siper yapımı ya da tamiri yer almaya başlamıştır. Bu bağlamda 19. Tümen de kara muharebeleri öncesinde cephe gerisinde başladığı siper yapım faaliyetlerine muharebe ön hattına sokulduğu andan itibaren de devam ettirmiştir.
The Battle of Çanakkale commenced on February 19th, 1915, and finalized on January 9th, 1916. How... more The Battle of Çanakkale commenced on February 19th, 1915, and finalized on January 9th, 1916. However, its effects could be traced up to now. The writing process of this prominent historical period was begun during the battle. Laid the foundations of military history writing, this period's primary sources are constituted from military record books and reports. On the other hand, a systematical writing process began with the War History Commission's works, founded by Enver Pasha's decree on April 11th, 1916. The Commission started its works with the writing of Battle of Çanakkale, being the main reason for the Commission to be found. In addition, this situation paved the way for the emergence of Turks' first formal military history writing. Being independent of the Commission and supporting these works, Yusuf İzzet Met launched an initiative, involved in the Battle of Çanakkale, and in 1917, he sent various questions to the officers who managed to stay alive. Mr. Met sent the given answers to the Commission. Moreover, officers like Mustafa Kemal Atatürk sent their notes to the Commission either. Thus, this developing process allowed the amalgamation of the sources considerably. As a matter for military history, being developed in the mentioned way, the Battle of Çanakkale introduced a discussion topic being in force up until now. This study specializes in the development of history writing regarding the Battle of Çanakkale to be included in its center the Commission and military history writing approach between 1916 and 1938.
Bursalı Mehmed Nihad Bey, Cumhuriyet Dönemi askerî tarih yazımın önemli isimlerinden birisidir. E... more Bursalı Mehmed Nihad Bey, Cumhuriyet Dönemi askerî tarih yazımın önemli isimlerinden birisidir. Erken yaşta-42-şehit olmasına kadar Türk literatürüne on bin sayfaya yaklaşan eser bırakmıştır. Bu eserlerin henüz tamamı günümüze değin incelenmemiştir. Son dönemde yazılan makaleler ve yapılan tezler ise belirli noktalarına farklı bakış açıları sağlamıştır. Bu kadar geniş bir külliyatın tek bir makalede değerlendirilmesi ise çok önemli sınırlılıkları beraberinde getirecektir. Bu nedenle bu çalışmada Trablusgarp Savaşı'ndan Millî Mücadele'ye askerlik hayatının ilk on yılı muharebelerin içerisinde geçen sonra da şehitliğine kadar Harp Tarihi Şubesinde önemli çalışmalar yürüten Bursalı Mehmed Nihad'ın askerî tarih yazıcılığı üzerine değerlendirmeler yapılmaya çalışılmıştır. Bu amaçla ana eksene bizzat Mehmed Nihad Bey tarafından kaleme alınan eserler alınmıştır. Tercümelerinde ise daha çok kendisinin notlandırdığı çalışmalar öncelenmiştir. Böylece önce olayların şahidi ve aktörü olan bir askerî tarihçinin yazım sürecindeki kaynak kullanımı, yazım usulleri, hedefleri gibi başlıklara dair bilgilere ulaşılmaya çalışılmıştır.
kaçakçılığın yoğun olarak görüldüğü bölgelerin temel yapısıyla da bağlantılı olan bu sorun, Atatü... more kaçakçılığın yoğun olarak görüldüğü bölgelerin temel yapısıyla da bağlantılı olan bu sorun, Atatürk döneminde tamamen ortadan kaldırılamamışsa da mümkün olduğunca en aza indirilebilmiştir.
sürecinde kıymetli vakitlerini ayırdıkları için kadim dostlarım Cüneyt Sezen ve Çağdaş Ünal'a, kü... more sürecinde kıymetli vakitlerini ayırdıkları için kadim dostlarım Cüneyt Sezen ve Çağdaş Ünal'a, kütüphane ve dökümantosyon çalışmalarındaki desteği için değerli öğrencim ve çalışma arkadaşım Yeşim Karayar'a, Ankara'daki kütüphane ve arşiv çalışmalarındaki desteği için Dr. Suna Altan'a ve redaksiyon desteği için değerli arkadaşım Dr. Melek Külcü'ye, ayrıca tezimin ilk anından itibaren varlığını her zaman yanımda hissettiğim değerli abim ve çalışma arkadaşım Doç. Dr. Murat Karataş'a teşekkür ederim. Özelikle tez aşamasında yapıcı görüşleri ile katkı sağlayan Prof. Dr. Neşe Özden ve Prof. Dr. Temuçin Faik Ertan hocalarıma, değerli yönlendirme ve destekleri için danışmanım Doç. Dr. Serdar Sarısır'a şükranlarımı sunarım. Son olarak tez hazırlama sürecinde birlikte geçireceğimiz kıymetli vakitlerini çaldığım değerli aileme, eşime ve kızıma da minnettarlığımı ifade etmek isterim.
Bir kolu ve gönlü liir k iy e 'd e kaldı Çanakkale'deki Fransız birliklerinin komutanı General Go... more Bir kolu ve gönlü liir k iy e 'd e kaldı Çanakkale'deki Fransız birliklerinin komutanı General Gouraud, bir kolunu İntepe topçularının mermilerine feda etmişti... ■■■ G eneral Henri Gouraud, Çanakkale Savaşları sırasında Gelibolu yarımadasında 14 Mayıs ile 30 Haziran 1915 tarihleri arasında toplam 48 gün bulunmuş ve Intepe'de bulunan bir Türk bataryasından atılan top mermisi ile yaralanarak bir kolunu kaybetmişti. General Gouraud, Çanakkale cephesine atanmadan evvel Champagne bölgesinde Almanlara karşı savaşmış, buradaki ce sareti ve gözü pekliği sebebiyle askerleri tarafından "Argonne Aslanı"*1' olarak adlandırılmıştı. Çanakkale cephesi açıldığında kara ha rekâtını yönetmek üzere Fransızlar, General d'Amade'i "Çanakkale Fransız Sefer Gücü"nün başına getirmişlerdi. General d'Amade, bir taraftan ailevi sorunları, diğer taraftan harekâttaki beklenen başarıyı gös terememesi sebebiyle cepheden ayrılmak zorunda kaldı ve yerine General Gouraud atandı. General Gouraud, Çanakkale cephe sine geldiğinde Fransız askerleri verdik leri büyük kayıplar nedeniyle moral çöküntüsü içinde bulunuyorlardı. Gou raud, Seddülbahir bölgesindeki Fransız birliklerinin saldırıları karşısında büyük direnç gösteren Türk askerinin bu ba şarılarını takdir etmiş ve cesaretlerine hayran kalmıştı. Gouraud, 30 Haziran 1915 tari hinde Ertuğrul Koyu'nda bulunan bir
Mondros Mutarekesinden sonra Itilaf Devletleri “paylasom projesi”ni uygulamaya koymuslardo. Bu ce... more Mondros Mutarekesinden sonra Itilaf Devletleri “paylasom projesi”ni uygulamaya koymuslardo. Bu cercevede Canakkale bolgesinde Ingilizler ve Yunanlolar hozlo bir calosma baslattolar. Bolgede Yunan isgalinin baslamasoyla birlikte Yunanlolar halka savas hukukuna aykoro davranoslarda bulundular. Her forsatta koyleri basarak mallarona el koyuyorlar, haksoz yere dayak atarak koyluleri yurtlarondan goc etmeye zorladolar. Ingiliz ve Fransozlar da halka cesitli eziyetlerde bulundular. Yunanlolaron Canakkale bolgesinde halka yaptogo eziyetler ancak Yunanlolaron bolgeden cekilmesiyle sona erdi
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 2019
Tutunun Osmanli Devletine girisi ve kârli bir tarim urunu olarak gorulmesi kacakciligi da beraber... more Tutunun Osmanli Devletine girisi ve kârli bir tarim urunu olarak gorulmesi kacakciligi da beraberinde getirmistir. Osmanli Devleti tutun tariminda, Avrupali devletlerin denetimiyle birlikte kacakciligin cozumu icin silahli onlemler basta olmak uzere degisik politikalar gelistirilmistir. Ancak sorunun cozumune yuzeysel olarak bakildigi icin cozumden ote yeni sorunlari da ortaya cikarmistir. Cumhuriyet doneminde tutun tariminin gelistirilmesi, milli ekonomi politikalari icerisinde yer aldigi icin kacakcilik sorununun cozumu de onemli konular arasinda gorulmustur. Ancak devletin ekonomik gucuyle orantili olarak gelistirilebilen sinir guvenligi sorunu kisa vadede cozulememistir. Bu durum Turkiye’de sinir kacakciligini ve kârli gorulen bu ugrastan faydalanmak isteyen gruplari ortaya cikarmistir. Kacakcilik yapan kisilerin bunun disinda diger yasa disi olusum ve eylemlerde de bulunmasi yaygin bir kullanima sahip olan tutun kacakciligini on plana cikarmistir. Kacakcilar zamanla kendilerine...
Bu çalışmada, 57'nci Alayın harp ceridesi özelinde Çanakkale Cephesi'ndeki faaliyetleri incelenme... more Bu çalışmada, 57'nci Alayın harp ceridesi özelinde Çanakkale Cephesi'ndeki faaliyetleri incelenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla, alayın kuruluş çalışmalarına başladığı 1 Şubat 1915 tarihinden Çanakkale Cephesi'nden ayrıldığı ve intikalini Keşan'a kadar sürdürdüğü 18 Şubat 1916 tarihleri arasındaki toplam 651 belge incelenmiştir. Bu belgeler, 383 günlük bir dönemi kapsamasına rağmen Alay ceridesine 9 günlük bilgi yazılmadığı için belge bütünü 374 günlük dönemi içermektedir. Çanakkale Cephesi'nde, mürettep alaylar ile birlikte 80'den fazla alay görev yapmıştır. Bu birliklerin kimisi muharebe sahasında yer almadığı gibi kimisi de muharebe hattında belirli bir süre görev icra etmiştir. Buna karşın 57'nci Alay, Çanakkale kara muharebelerinin ilk günü Arıburnu mıntıkasında yapmış olduğu kritik müdahaleden başlamak üzere cephenin tahliye edilmesine kadar görev yapmıştır. Bu uzun muharip dönemde sorumluluk bölgesinin muharebe ileri hattında bulunması ve bu konuşunun muharebe sonuna kadar değiştirilmemesi nedeniyle Alay Komutanı Hüseyin Avni Bey de dâhil olmak üzere üst komuta kademesinden başlayıp en alt rütbedeki neferine kadar önemli zayiatlar vermiştir. Alayın bu kahramanca mücadelesi bağlısı olduğu 19'uncu Tümen başta olmak üzere üst komuta kademesince de taltif ve takdir edilerek alay sancağına altın ve gümüş imtiyaz ve harp madalyaları takılmıştır.
Even though the Ottoman Empire failed in many fronts during World War I, it emerged victorious in... more Even though the Ottoman Empire failed in many fronts during World War I, it emerged victorious in the Gallipoli Front. This victory had impacts both on Ottoman territories and on World history. These impacts have caused an increasing interest on that topic, which continues even today. Many academic and popular studies have been conducted about the Gallipoli Campaign within this context. The general approach in these
Muharebesi ile ilk aşamasını tamamlamıştır. Ancak Müttefiklerin Çanakkale'yi denizden geçme umudu... more Muharebesi ile ilk aşamasını tamamlamıştır. Ancak Müttefiklerin Çanakkale'yi denizden geçme umudunu bu defa karaya asker çıkarma süreci ile yeni bir deneme izlemiştir. Bu haliyle 25 Nisan 1915 tarihinde Çanakkale kara muharebeleri başlamıştır. Bu muharebeler ilk andan itibaren siper savaşlarına dönüşen bir hâl almış ve bu durum muharebelerin sona ermesine kadar devam etmiştir. Bu nedenle taraflar siper yapımına ve buna bağlı olarak siper hatlarının genişletilmesine âzamî özen göstermiştir. Çanakkale muharebe sahasında siper yapım faaliyetleri Trablusgarp Savaşı'ndan başlamış Balkan Savaşları dönemi ile önemli oranda şekillenmiş ancak esas ve son halini Çanakkale Cephesi'nin açılması ile almıştır. Çanakkale kara muharebeleri ile birlikte bölgeye intikal eden her birliğin günlük rutinleri arasında siper yapımı ya da tamiri yer almaya başlamıştır. Bu bağlamda 19. Tümen de kara muharebeleri öncesinde cephe gerisinde başladığı siper yapım faaliyetlerine muharebe ön hattına sokulduğu andan itibaren de devam ettirmiştir.
The Battle of Çanakkale commenced on February 19th, 1915, and finalized on January 9th, 1916. How... more The Battle of Çanakkale commenced on February 19th, 1915, and finalized on January 9th, 1916. However, its effects could be traced up to now. The writing process of this prominent historical period was begun during the battle. Laid the foundations of military history writing, this period's primary sources are constituted from military record books and reports. On the other hand, a systematical writing process began with the War History Commission's works, founded by Enver Pasha's decree on April 11th, 1916. The Commission started its works with the writing of Battle of Çanakkale, being the main reason for the Commission to be found. In addition, this situation paved the way for the emergence of Turks' first formal military history writing. Being independent of the Commission and supporting these works, Yusuf İzzet Met launched an initiative, involved in the Battle of Çanakkale, and in 1917, he sent various questions to the officers who managed to stay alive. Mr. Met sent the given answers to the Commission. Moreover, officers like Mustafa Kemal Atatürk sent their notes to the Commission either. Thus, this developing process allowed the amalgamation of the sources considerably. As a matter for military history, being developed in the mentioned way, the Battle of Çanakkale introduced a discussion topic being in force up until now. This study specializes in the development of history writing regarding the Battle of Çanakkale to be included in its center the Commission and military history writing approach between 1916 and 1938.
Bursalı Mehmed Nihad Bey, Cumhuriyet Dönemi askerî tarih yazımın önemli isimlerinden birisidir. E... more Bursalı Mehmed Nihad Bey, Cumhuriyet Dönemi askerî tarih yazımın önemli isimlerinden birisidir. Erken yaşta-42-şehit olmasına kadar Türk literatürüne on bin sayfaya yaklaşan eser bırakmıştır. Bu eserlerin henüz tamamı günümüze değin incelenmemiştir. Son dönemde yazılan makaleler ve yapılan tezler ise belirli noktalarına farklı bakış açıları sağlamıştır. Bu kadar geniş bir külliyatın tek bir makalede değerlendirilmesi ise çok önemli sınırlılıkları beraberinde getirecektir. Bu nedenle bu çalışmada Trablusgarp Savaşı'ndan Millî Mücadele'ye askerlik hayatının ilk on yılı muharebelerin içerisinde geçen sonra da şehitliğine kadar Harp Tarihi Şubesinde önemli çalışmalar yürüten Bursalı Mehmed Nihad'ın askerî tarih yazıcılığı üzerine değerlendirmeler yapılmaya çalışılmıştır. Bu amaçla ana eksene bizzat Mehmed Nihad Bey tarafından kaleme alınan eserler alınmıştır. Tercümelerinde ise daha çok kendisinin notlandırdığı çalışmalar öncelenmiştir. Böylece önce olayların şahidi ve aktörü olan bir askerî tarihçinin yazım sürecindeki kaynak kullanımı, yazım usulleri, hedefleri gibi başlıklara dair bilgilere ulaşılmaya çalışılmıştır.
kaçakçılığın yoğun olarak görüldüğü bölgelerin temel yapısıyla da bağlantılı olan bu sorun, Atatü... more kaçakçılığın yoğun olarak görüldüğü bölgelerin temel yapısıyla da bağlantılı olan bu sorun, Atatürk döneminde tamamen ortadan kaldırılamamışsa da mümkün olduğunca en aza indirilebilmiştir.
sürecinde kıymetli vakitlerini ayırdıkları için kadim dostlarım Cüneyt Sezen ve Çağdaş Ünal'a, kü... more sürecinde kıymetli vakitlerini ayırdıkları için kadim dostlarım Cüneyt Sezen ve Çağdaş Ünal'a, kütüphane ve dökümantosyon çalışmalarındaki desteği için değerli öğrencim ve çalışma arkadaşım Yeşim Karayar'a, Ankara'daki kütüphane ve arşiv çalışmalarındaki desteği için Dr. Suna Altan'a ve redaksiyon desteği için değerli arkadaşım Dr. Melek Külcü'ye, ayrıca tezimin ilk anından itibaren varlığını her zaman yanımda hissettiğim değerli abim ve çalışma arkadaşım Doç. Dr. Murat Karataş'a teşekkür ederim. Özelikle tez aşamasında yapıcı görüşleri ile katkı sağlayan Prof. Dr. Neşe Özden ve Prof. Dr. Temuçin Faik Ertan hocalarıma, değerli yönlendirme ve destekleri için danışmanım Doç. Dr. Serdar Sarısır'a şükranlarımı sunarım. Son olarak tez hazırlama sürecinde birlikte geçireceğimiz kıymetli vakitlerini çaldığım değerli aileme, eşime ve kızıma da minnettarlığımı ifade etmek isterim.
Bir kolu ve gönlü liir k iy e 'd e kaldı Çanakkale'deki Fransız birliklerinin komutanı General Go... more Bir kolu ve gönlü liir k iy e 'd e kaldı Çanakkale'deki Fransız birliklerinin komutanı General Gouraud, bir kolunu İntepe topçularının mermilerine feda etmişti... ■■■ G eneral Henri Gouraud, Çanakkale Savaşları sırasında Gelibolu yarımadasında 14 Mayıs ile 30 Haziran 1915 tarihleri arasında toplam 48 gün bulunmuş ve Intepe'de bulunan bir Türk bataryasından atılan top mermisi ile yaralanarak bir kolunu kaybetmişti. General Gouraud, Çanakkale cephesine atanmadan evvel Champagne bölgesinde Almanlara karşı savaşmış, buradaki ce sareti ve gözü pekliği sebebiyle askerleri tarafından "Argonne Aslanı"*1' olarak adlandırılmıştı. Çanakkale cephesi açıldığında kara ha rekâtını yönetmek üzere Fransızlar, General d'Amade'i "Çanakkale Fransız Sefer Gücü"nün başına getirmişlerdi. General d'Amade, bir taraftan ailevi sorunları, diğer taraftan harekâttaki beklenen başarıyı gös terememesi sebebiyle cepheden ayrılmak zorunda kaldı ve yerine General Gouraud atandı. General Gouraud, Çanakkale cephe sine geldiğinde Fransız askerleri verdik leri büyük kayıplar nedeniyle moral çöküntüsü içinde bulunuyorlardı. Gou raud, Seddülbahir bölgesindeki Fransız birliklerinin saldırıları karşısında büyük direnç gösteren Türk askerinin bu ba şarılarını takdir etmiş ve cesaretlerine hayran kalmıştı. Gouraud, 30 Haziran 1915 tari hinde Ertuğrul Koyu'nda bulunan bir
Mondros Mutarekesinden sonra Itilaf Devletleri “paylasom projesi”ni uygulamaya koymuslardo. Bu ce... more Mondros Mutarekesinden sonra Itilaf Devletleri “paylasom projesi”ni uygulamaya koymuslardo. Bu cercevede Canakkale bolgesinde Ingilizler ve Yunanlolar hozlo bir calosma baslattolar. Bolgede Yunan isgalinin baslamasoyla birlikte Yunanlolar halka savas hukukuna aykoro davranoslarda bulundular. Her forsatta koyleri basarak mallarona el koyuyorlar, haksoz yere dayak atarak koyluleri yurtlarondan goc etmeye zorladolar. Ingiliz ve Fransozlar da halka cesitli eziyetlerde bulundular. Yunanlolaron Canakkale bolgesinde halka yaptogo eziyetler ancak Yunanlolaron bolgeden cekilmesiyle sona erdi
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 2019
Tutunun Osmanli Devletine girisi ve kârli bir tarim urunu olarak gorulmesi kacakciligi da beraber... more Tutunun Osmanli Devletine girisi ve kârli bir tarim urunu olarak gorulmesi kacakciligi da beraberinde getirmistir. Osmanli Devleti tutun tariminda, Avrupali devletlerin denetimiyle birlikte kacakciligin cozumu icin silahli onlemler basta olmak uzere degisik politikalar gelistirilmistir. Ancak sorunun cozumune yuzeysel olarak bakildigi icin cozumden ote yeni sorunlari da ortaya cikarmistir. Cumhuriyet doneminde tutun tariminin gelistirilmesi, milli ekonomi politikalari icerisinde yer aldigi icin kacakcilik sorununun cozumu de onemli konular arasinda gorulmustur. Ancak devletin ekonomik gucuyle orantili olarak gelistirilebilen sinir guvenligi sorunu kisa vadede cozulememistir. Bu durum Turkiye’de sinir kacakciligini ve kârli gorulen bu ugrastan faydalanmak isteyen gruplari ortaya cikarmistir. Kacakcilik yapan kisilerin bunun disinda diger yasa disi olusum ve eylemlerde de bulunmasi yaygin bir kullanima sahip olan tutun kacakciligini on plana cikarmistir. Kacakcilar zamanla kendilerine...
Uploads
Papers by Barış Borlat