Papers by Banu Akbaş
Bu araştırmada okul öncesi eğitim kurumuna devam eden çocukların sosyal uyum becerileri ile mizaç... more Bu araştırmada okul öncesi eğitim kurumuna devam eden çocukların sosyal uyum becerileri ile mizaç özellikleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırma, betimsel araştırma desenlerinden biri olan ilişkisel tarama modeli kullanılarak yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubuna, Konya Meram ilçesinde bulunan okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 60 ay ve üzeri 613 çocuğun annesi dâhil edilmiştir. Araştırmada sosyal uyum becerilerini ölçmek için 'Sosyal Uyum ve Beceri Ölçeği', mizaç özelliklerini ortaya çıkarmak için 'Çocuklar İçin Kısa Mizaç Ölçeği', demografik bilgilerin toplanması için ise 'Genel Bilgi Formu' kullanılmıştır. Verilerin analizi SPSS 21.0 programında yapılmış, t-testi, varyans analizi, çoklu regresyon analizi ve farkın hangi gruptan kaynaklandığını ortaya çıkarmak üzere post hoc testlerinden Dunnett C testi uygulanmıştır. Çalışmada çocukların sosyal uyum ve becerileri ile mizaç özellikleri (tepkisellik, sebatkarlık, sıcakkanlılık-utangaçlık, ritmiklik) üzerinde etkisi olduğu düşünülen cinsiyet, kardeş sayısı, anne yaşı, anne eğitim düzeyi, aile tipi ve ailenin gelir düzeyi değişkenleri açısından analizler yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda sosyal uyum ve beceri ölçeği alt ölçeğinden aldıkları puanlarda cinsiyetin, annelerin eğitim düzeylerinin ve ailenin aylık gelir düzeyinin anlamlı bir farklılık oluşturduğu (p<0.05), çocukların kardeş sayılarının, anne yaşının ve aile tipinin anlamlı bir etki yaratmadığı (p>0.05) saptanmıştır. Çocukların mizaç özellikleri ölçeğinin alt boyutlarından aldıkları puanlar incelendiğinde cinsiyet faktörünün; tepkisellik ve sebatkârlık için anlamlı bir etkiye sahip olduğu (p<0.05), sıcakkanlılık-utangaçlık ve ritmiklik özellikleri için ise anlamlı bir etkiye sahip olmadığı bulunmuştur (p>0.05). Kardeş sayısı ve aile tipi faktörünün sebatkârlık alt boyutu hariç diğer alt boyutlarda anlamlı bir etkiye sahip olmadığı görülmüştür (p>0.05). Anne eğitim düzeyinin ritmiklik ve tepkisellik alt boyutunda, ailenin gelir düzeyinin sıcakkanlılık-utangaçlık, ritmiklik ve tepkisellik alt boyutunda, anne yaşı faktörünün ise yalnızca ritmiklik alt boyutu üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olduğu rapor edilmiştir (p<0.05). Mizaç ölçeği alt boyutlarından olan sebatkârlık, sıcakkanlılık-utangaçlık ve tepkisellik puanları, sosyal uyum ve beceri ölçeği alt boyutları ile ilişkili bulunmuştur. Yapılan analizler sonucunda sosyal uyum alt boyutundaki değişimlerin %28'i, sosyal uyumsuzluk alt boyutundaki değişimlerin ise %26'sı çocukların mizaç özelliklerindeki değişimlerden oluştuğu saptanmıştır.
This study examines the relationship between pre-school children's social skills and temperament features. It is based on relational research model which is one of the descriptive research models. The study group includes mothers of 613 pre-school children of 60 months and older who lives in Meram district of Konya, Turkey. 'Social Adaptation and Skills Scale' was applied for qualifying social skills, 'Short Temperament Scale for Children' for temperament features, and 'General Information Form' for demographic statistics. The data is analysed in the programme of SPSS 21.0. T-test, variance analysis, multiple regressions analysis and Dunnett C test as a post hoc test to detect which group has the difference, were applied in the study. The research analysed children's gender, number of siblings, mother's age, mother's educational level, family type and family income level which affect their social skills and temperament features ( reactivity, persistence, rhythmicity, approach/withdrawal). In conclusion, gender, mother's educational level, family income level created a significant difference (p<0.05), whereas number of siblings, mother's age and family type did not (p>0.05), in the result of 'Social Adaptation and Skills Scale'. When we look at children's scores on temperament features, gender has a significant effect on reactivity and persistence (p<0.05) while it does not have any significant effect on approach/withdrawal and rhythmicity. Number of siblings and family type does not have a significant effect on all features with the exception of persistence (p>0.05). Mother's educational level has a significant effect on rhythmicity and reactivity, family level income on approach/withdrawal, rhythmicity and reactivity, and mother's age on rhythmicity (p<0.05). It is shown that there is an obvious relationship between social skills and temperament features. According to the outcome of the analyses, the changes in %28 of social adaptation sub-dimensions and %26 of social divergence sub-dimensions are related to the differences in temperaments.
EJERCONGRESS 2017 CONFERENCE PROCEEDINGS, 2017
Problem Durumu
Sosyalleşme, bireyin ait olduğu toplumsal grubun bir parçası haline gelmeyi öğrend... more Problem Durumu
Sosyalleşme, bireyin ait olduğu toplumsal grubun bir parçası haline gelmeyi öğrendiği ve o toplumsal grubun uyguladığı ve kabul
ettiği davranışları göz önüne alarak, kendi tutum ve davranışlarını ortaya çıkardığı süreci tanımlayan bir kavramdır. Birey bu
süreç esnasındaki tutum ve davranışlarını, diğer bireylerle etkileşim yoluyla yapılandırır (Craig, 1999; Kağıtçıbaşı, 1999).
Yazın alanına baktığımızda, sosyal davranışlar çeşitli değişkinlerle ilişkilendirilmiştir. Bu değişkenler arasında, bağlanma stili,
sosyal yeterlilik (arkadaşlık becerisi ve akran ilişkileri), cinsiyet ve anne-babanın çocuklarıyla ilişkileri yer almaktadır
(Kapıkıran, İvrendi, Adak, 2006). Sosyalleşmenin gerçekleşmesi sürecinde sosyal uyum kavramı önemli bir yer tutmaktadır.
Sosyal uyum, kişinin kendisi ve sosyal çevresi ile tutarlı, dengeli ve sürdürülebilir bir etkileşim kurabilmesidir. Birey sosyal
uyum sahibiyse, sosyal açıdan yeterli olduğu düşünülmekte ve sosyal becerilerin etkili kullanıldığı kabul edilmektedir. Başka
bir ifade ile sosyal uyum, sosyal becerilerin kazanılmasına bağlıdır (Çifci ve Sucuoğlu, 2004; Avcıoğlu, 2005; Yavuzer, 2007;
Bacanlı, 2008).
Sosyal uyum, bireyin diğer insanlarla uyum gösterebilme başarısı, grupta özgün bir biçimde var olmasıdır (Akıncı, 2007).
Sosyal uyum, bireyin diğer bireylerle ilişkilerinde uyumlu olma başarısı gösterme ve çevresi içinde kendi bireyselliğini özgün
bir biçimde tanıtabilme çabasıdır. Sosyal uyumdaki başarının bazı ölçütleri vardır. Bunlar;
Farklı gruplara uyum gösterme: Farklı gruplara uygun biçimde davranan, ilişki kuran, yaşıtları ile olduğu kadar
yetişkinlere de uyum gösteren birey sosyal açıdan uyumlu bir birey olarak kabul edilmektedir.
Sosyal tutumlar: Toplumca istenen tutum ve tavırları diğer insanlara yönelten, sosyal yaşama bu özellikle katılan kişiler
sosyal bakımdan uyumlu sayılmaktadırlar.
Kişisel doyum: Toplumsal ortamda aldığı rolle, kurduğu ilişkiden yeterince doyum sağlayan birey sosyal bakımdan
uyumlu olarak kabul edilmektedir (Yavuzer, 2007; Allsopp ve Santos, 2000).
Sosyal uyum kavramı irdelendiğinde aslında her alanda kişinin hayatına nüfuz eden ve tek bir disiplinin konusu olmanın
dışında, disiplinler arası ağda kendine yer bulan bir ifade olduğu sonucuna ulaşılır. Türkiye’de sosyal uyum alanında yapılan
çalışmaların 2016 yılında artış gösterdiği görülmektedir. Yapılan çalışmalar farklı değişkenler açısından analiz edilmeli ve
sosyal uyum konusunda en çok çalışılan başlıklar tespit edilmelidir. Çalışmaların bakış açılarının ve yöntemlerinin tespit
edilmesi alanda çalışacak araştırmacılar için önem arz etmektedir. Farklı bakış açıları konunun disiplinlerarası ele alınmasını
kolaylaştırabilir.Bu bağlamda sosyal uyum kavramının literatürde kullanımıyla ilgili ve disiplinler arası karşılıkları ile ilgili
çalışmaların incelenmesinin ve sonuçlarının değerlendirilmesinin önem taşıdığı düşünülmektedir. Bu öneme istinaden Türkçe
literatürde yapılan tez çalışmalarında ilgili kavramın ele alınışı ve çalışma alanlarının sınıflandırılması, içeriklerin incelenmesi
amacıyla Türkiye ölçeğinde yayınlanmış olan tez çalışmaları incelenerek bir içerik analizi çalışması yapılmıştır ve aşağıdaki
sorulara yanıtlar aranmıştır;
1. Mezuniyet tezlerinin mezuniyet derecesine göre dağılımı nedir?
2. Mezuniyet tezlerinin üniversitelere göre dağılımı nedir?
3. Mezuniyet tezlerinin başlıklarına göre dağılımı nedir?
4. Mezuniyet tezlerinin bölümlere göre dağılımı nedir?
5. Mezuniyet tezlerinin araştırma desenine (modeline) göre dağılımı nedir?
6. Mezuniyet tezlerinin araştırma metodolojisine göre dağılımı nedir?
7. Mezuniyet tezlerinin veri toplama araçlarına göre dağılımı nedir?
8. Mezuniyet tezlerinin örneklem stratejilerine göre dağılımı nedir?
9. Mezuniyet tezlerinin veri analiz tekniklerine göre dağılımı nedir?
Araştırma Yöntemi
Araştırmada bilimsel araştırma tekniklerinden nitel araştırma yöntemi olan “doküman analizi” kullanılmıştır. Veri olarak
doküman kullanımı görüşme ya da gözlemden farklı değildir ve araştırmalarda sıklıkla kullanılmaktadır. Her tür doküman,
anlamın ortaya çıkması, belirsizliklerin ortadan kalkması ve problem sorusu ile ilgili içgörünün keşfedilmesinde araştırmacıya
1992
2017 Bildiri Özetleri Kitabı
yardımcı olur (Merriam, 2015).Bu araştırmada “sosyal uyum“ anahtar sözcüğü temel alınarak yayınlanan tüm tezler taranmıştır. Ulaşılan tezler;
araştırmacılar tarafından belirlenen ölçütler temel alınarak; araştırmanın teması, araştırmanın yılı, araştırmanın yapıldığı
bölüm, araştırmanın yapıldığı üniversite, araştırma modeli, araştırmanın veri toplama aracı, araştırmanın örneklem kitlesi,
araştırmanın örneklem tekniği, araştırmanın analiz tekniği alt başlıklarında toplanarak içerik analizi ile bulgulara ulaşılmıştır.
İçerik analizi metinlerin ya da eldeki materyallerin içerisinde gizli kalmış anlamların, verilmek istenen mesajların, belirlenmiş
bir sistematik içinde gruplandırılarak incelenmesine olanak tanıyan bilimsel bir yaklaşımdır (Güler & Halıcıoğlu &Taşğın,
2015). İçerik analizinin temel amacı, toplanan verileri açıklayabilecek kavramlara ve ilişkilere ulaşmaktır. Mesajın ne
olduğunu anlamaya yönelik verileri tümevarım yoluyla analiz eden bir yöntemdir (Güler & Halıcıoğlu &Taşğın, 2015).
Örneklem seçiminde amaçlı örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Örneklem belirlenirken doküman olarak, 1999-2016 yıllarında
Türkiye’de yazılan ve YÖK’te yayınlanan tezler kullanılmıştır. Tezlere Yüksek Öğretim Kurulu’nun internet sitesi
(https://tez.yok.gov.tr) üzerinden ulaşılmıştır. Çalışmada; 4 doktora 2 tıpta uzmanlık 47 yüksek lisans tezi olmak üzere
toplam 53 tez kullanılmıştır. Geçerlik ve güvenirliği sağlamada örneklem seçiminin önemli olduğu düşünülerek mevcut
örneklem sayısı korunmuştur.
Beklenen/Geçici Sonuçlar
“Sosyal uyum” kavramı en çok yüksek lisans tezlerinde çalışıldığı,
Araştırma konusu en çok öğrenciler üzerinde araştırıldığı,
İlgili kavram en çok psikoloji alanında çalışılmış olup bu durumu spor, çocuk gelişimi, eğitim bilimleri, tıp, ilköğretim, özel
eğitim, sosyal bilimler alanları takip ettiği,
“Sosyal uyum” en çok korelasyonel araştırma modeli kullanılarak çalışılmış olup, bu durumu inceleme, deneysel, nitel,
karma ve nedensel karşılaştırma modellerinin takip ettiği,
Araştırmalarda veri toplama sürecinde en çok ölçek kullanıldığı tespit edilmiş olup, sırasıyla anket, görüşme formu,
doküman analizi ve gözlem teknikleri kullanılarak kavramın açıklandığı,
Örnekleme teknikleri incelendiğinde ise araştırmalarda en çok rastgele örnekleme tekniğinin kullanıldığı, amaçlı ve
tabakalı örnekleme yöntemlerinin de ikincil önem taşıdığı,
Sosyal uyum kavramı en çok öğrencilerden toplanan verilerle açıklanmaya çalışılmış olup, öğretmen, aile, yetişkin ve
program bazlı çalışmalar daha az çalışıldığı,
Verilerin en çok yüzde frekans hesabı ile rapor edildiği, ilgili sırayı t-testi ve ANOVA çalışmalarının takip ettiği tespit
edilmiştir.
Anahtar Kelimeler
Sosyal Uyum, İçerik Analizi, Tez İncelemesi.
Kaynakça
Akıncı, G. (2007). Engelli Çocuğa Sahip Olan ve Olmayan Babaların Aile İşlevlerini Algılamaları ile Sosyal Uyum
Düzeylerinin İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi. Fen Bilimleri Enstitüsü.
Allsopp, T. & Santos, D. H. (2000). Coloborating To Teach Prosocial Skills. Intervention in School and Clinic, 35 (3);
141-147.
Avcıoğlu, H. (2005). Etkinliklerle Sosyal Beceri Öğretimi. Ankara: Kök Yayıncılık.
Bacanlı, H. (2008). Sosyal Beceri Eğitimi. Ankara: Asal Yayınları.
Craig, W. (1999). Childhood Social Development. London: Blackwell Publisher.
Çifci, İ. & Sucuoğlu, B. (2004). Bilişsel Süreç Yaklaşımıyla Sosyal Beceri Öğretimi. Ankara: Kök Yayıncılık.
Güler, A., Halıcoğlu, M.B. ve Taşğın, S. (2015). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma, 2. Baskı, Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Kağıtçıbaşı, Ç. (1999b). Kültürel Psikoloji. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
Kapıkıran, A.N., İvrendi, A. B., Adak, A. (2006). Okul Öncesi Çocuklarında Sosyal Beceri: Durum Saptaması, Pamukkale
Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Sayı 19, 19-27.
Merriam, B.S. (2015). Nitel Araştırma (Çeviren: Prof. Dr. Selahattin TURAN), 3. Baskı, Ankara: Nobel Akademi.
Şimşek, H., & Yıldırım, A. (2011). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. Seçkin Yayıncılık: Ankara.
Yavuzer, H. (2007). Çocuk Psikolojisi. İstanbul: Remzi Kitabevi.
Bu çalışmanın amacı okul öncesi kuruma giden 60-66 aylık çocukların empati becerilerinin anne emp... more Bu çalışmanın amacı okul öncesi kuruma giden 60-66 aylık çocukların empati becerilerinin anne empati beceri düzeyleri açısından incelenmesidir. Anne empati beceri düzeyleri ile çocukların empati becerileri arasındaki ilişkiyi gösteren bu çalışma tarama modelindedir. Araştırmanın çalışma grubunu 60-66 ay çocuğa sahip 106 anne ve çocukları oluşturmuştur. Araştırmada annelere Empatik Beceri Ölçeği B Formu ve anne ve çocukların demografik bilgilerini belirlemek için Kişisel Bilgi Formu uygulanırken, eş zamanlı olarak çocuklara Empatik Beceri Ölçümü uygulanmıştır. Verilerin analizi SPSS 18.0 paket programıyla anne empati beceri düzeyi ile çocukların empati beceri düzeyi arasındaki ilişkiyi belirlemek için ise pearson korelasyon analizi kullanılarak sınanmış ve elde edilen analiz sonucu yorumlanmıştır. Araştırmanın sonucunda; örnekleme alınan 60-66aylık okul öncesi dönem çocuklarının empatik beceri düzeylerinin yüksek olduğu, bu dönem çocuklarının annelerinin empatik beceri düzeylerinin orta düzeyde olduğu ve çocuklar ile annelerinin empatik beceri düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığı saptanmıştır.
Thesis Chapters by Banu Akbaş
Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 60 ay ve üzeri çocukların sosyal uyum becerileri ile mizaç özellikleri arasındaki ilişkinin incelenmesi / Relation between social adaptation and skills and temperament of pre-school children of 60 months and older, 2016
Bu araştırmada okul öncesi eğitim kurumuna devam eden çocukların sosyal uyum becerileri ile mizaç... more Bu araştırmada okul öncesi eğitim kurumuna devam eden çocukların sosyal uyum becerileri ile mizaç özellikleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırma, betimsel araştırma desenlerinden biri olan ilişkisel tarama modeli kullanılarak yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubuna, Konya Meram ilçesinde bulunan okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 60 ay ve üzeri 613 çocuğun annesi dâhil edilmiştir. Araştırmada sosyal uyum becerilerini ölçmek için 'Sosyal Uyum ve Beceri Ölçeği', mizaç özelliklerini ortaya çıkarmak için 'Çocuklar İçin Kısa Mizaç Ölçeği', demografik bilgilerin toplanması için ise 'Genel Bilgi Formu' kullanılmıştır. Verilerin analizi SPSS 21.0 programında yapılmış, t-testi, varyans analizi, çoklu regresyon analizi ve farkın hangi gruptan kaynaklandığını ortaya çıkarmak üzere post hoc testlerinden Dunnett C testi uygulanmıştır. Çalışmada çocukların sosyal uyum ve becerileri ile mizaç özellikleri (tepkisellik, sebatkarlık, sıcakkanlılık-utangaçlık, ritmiklik) üzerinde etkisi olduğu düşünülen cinsiyet, kardeş sayısı, anne yaşı, anne eğitim düzeyi, aile tipi ve ailenin gelir düzeyi değişkenleri açısından analizler yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda sosyal uyum ve beceri ölçeği alt ölçeğinden aldıkları puanlarda cinsiyetin, annelerin eğitim düzeylerinin ve ailenin aylık gelir düzeyinin anlamlı bir farklılık oluşturduğu (p<0.05), çocukların kardeş sayılarının, anne yaşının ve aile tipinin anlamlı bir etki yaratmadığı (p>0.05) saptanmıştır. Çocukların mizaç özellikleri ölçeğinin alt boyutlarından aldıkları puanlar incelendiğinde cinsiyet faktörünün; tepkisellik ve sebatkârlık için anlamlı bir etkiye sahip olduğu (p<0.05), sıcakkanlılık-utangaçlık ve ritmiklik özellikleri için ise anlamlı bir etkiye sahip olmadığı bulunmuştur (p>0.05). Kardeş sayısı ve aile tipi faktörünün sebatkârlık alt boyutu hariç diğer alt boyutlarda anlamlı bir etkiye sahip olmadığı görülmüştür (p>0.05). Anne eğitim düzeyinin ritmiklik ve tepkisellik alt boyutunda, ailenin gelir düzeyinin sıcakkanlılık-utangaçlık, ritmiklik ve tepkisellik alt boyutunda, anne yaşı faktörünün ise yalnızca ritmiklik alt boyutu üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olduğu rapor edilmiştir (p<0.05). Mizaç ölçeği alt boyutlarından olan sebatkârlık, sıcakkanlılık-utangaçlık ve tepkisellik puanları, sosyal uyum ve beceri ölçeği alt boyutları ile ilişkili bulunmuştur. Yapılan analizler sonucunda sosyal uyum alt boyutundaki değişimlerin %28'i, sosyal uyumsuzluk alt boyutundaki değişimlerin ise %26'sı çocukların mizaç özelliklerindeki değişimlerden oluştuğu saptanmıştır.
This study examines the relationship between pre-school children's social skills and temperament features. It is based on relational research model which is one of the descriptive research models. The study group includes mothers of 613 pre-school children of 60 months and older who lives in Meram district of Konya, Turkey. 'Social Adaptation and Skills Scale' was applied for qualifying social skills, 'Short Temperament Scale for Children' for temperament features, and 'General Information Form' for demographic statistics. The data is analysed in the programme of SPSS 21.0. T-test, variance analysis, multiple regressions analysis and Dunnett C test as a post hoc test to detect which group has the difference, were applied in the study. The research analysed children's gender, number of siblings, mother's age, mother's educational level, family type and family income level which affect their social skills and temperament features ( reactivity, persistence, rhythmicity, approach/withdrawal). In conclusion, gender, mother's educational level, family income level created a significant difference (p<0.05), whereas number of siblings, mother's age and family type did not (p>0.05), in the result of 'Social Adaptation and Skills Scale'. When we look at children's scores on temperament features, gender has a significant effect on reactivity and persistence (p<0.05) while it does not have any significant effect on approach/withdrawal and rhythmicity. Number of siblings and family type does not have a significant effect on all features with the exception of persistence (p>0.05). Mother's educational level has a significant effect on rhythmicity and reactivity, family level income on approach/withdrawal, rhythmicity and reactivity, and mother's age on rhythmicity (p<0.05). It is shown that there is an obvious relationship between social skills and temperament features. According to the outcome of the analyses, the changes in %28 of social adaptation sub-dimensions and %26 of social divergence sub-dimensions are related to the differences in temperaments.
Uploads
Papers by Banu Akbaş
This study examines the relationship between pre-school children's social skills and temperament features. It is based on relational research model which is one of the descriptive research models. The study group includes mothers of 613 pre-school children of 60 months and older who lives in Meram district of Konya, Turkey. 'Social Adaptation and Skills Scale' was applied for qualifying social skills, 'Short Temperament Scale for Children' for temperament features, and 'General Information Form' for demographic statistics. The data is analysed in the programme of SPSS 21.0. T-test, variance analysis, multiple regressions analysis and Dunnett C test as a post hoc test to detect which group has the difference, were applied in the study. The research analysed children's gender, number of siblings, mother's age, mother's educational level, family type and family income level which affect their social skills and temperament features ( reactivity, persistence, rhythmicity, approach/withdrawal). In conclusion, gender, mother's educational level, family income level created a significant difference (p<0.05), whereas number of siblings, mother's age and family type did not (p>0.05), in the result of 'Social Adaptation and Skills Scale'. When we look at children's scores on temperament features, gender has a significant effect on reactivity and persistence (p<0.05) while it does not have any significant effect on approach/withdrawal and rhythmicity. Number of siblings and family type does not have a significant effect on all features with the exception of persistence (p>0.05). Mother's educational level has a significant effect on rhythmicity and reactivity, family level income on approach/withdrawal, rhythmicity and reactivity, and mother's age on rhythmicity (p<0.05). It is shown that there is an obvious relationship between social skills and temperament features. According to the outcome of the analyses, the changes in %28 of social adaptation sub-dimensions and %26 of social divergence sub-dimensions are related to the differences in temperaments.
Sosyalleşme, bireyin ait olduğu toplumsal grubun bir parçası haline gelmeyi öğrendiği ve o toplumsal grubun uyguladığı ve kabul
ettiği davranışları göz önüne alarak, kendi tutum ve davranışlarını ortaya çıkardığı süreci tanımlayan bir kavramdır. Birey bu
süreç esnasındaki tutum ve davranışlarını, diğer bireylerle etkileşim yoluyla yapılandırır (Craig, 1999; Kağıtçıbaşı, 1999).
Yazın alanına baktığımızda, sosyal davranışlar çeşitli değişkinlerle ilişkilendirilmiştir. Bu değişkenler arasında, bağlanma stili,
sosyal yeterlilik (arkadaşlık becerisi ve akran ilişkileri), cinsiyet ve anne-babanın çocuklarıyla ilişkileri yer almaktadır
(Kapıkıran, İvrendi, Adak, 2006). Sosyalleşmenin gerçekleşmesi sürecinde sosyal uyum kavramı önemli bir yer tutmaktadır.
Sosyal uyum, kişinin kendisi ve sosyal çevresi ile tutarlı, dengeli ve sürdürülebilir bir etkileşim kurabilmesidir. Birey sosyal
uyum sahibiyse, sosyal açıdan yeterli olduğu düşünülmekte ve sosyal becerilerin etkili kullanıldığı kabul edilmektedir. Başka
bir ifade ile sosyal uyum, sosyal becerilerin kazanılmasına bağlıdır (Çifci ve Sucuoğlu, 2004; Avcıoğlu, 2005; Yavuzer, 2007;
Bacanlı, 2008).
Sosyal uyum, bireyin diğer insanlarla uyum gösterebilme başarısı, grupta özgün bir biçimde var olmasıdır (Akıncı, 2007).
Sosyal uyum, bireyin diğer bireylerle ilişkilerinde uyumlu olma başarısı gösterme ve çevresi içinde kendi bireyselliğini özgün
bir biçimde tanıtabilme çabasıdır. Sosyal uyumdaki başarının bazı ölçütleri vardır. Bunlar;
Farklı gruplara uyum gösterme: Farklı gruplara uygun biçimde davranan, ilişki kuran, yaşıtları ile olduğu kadar
yetişkinlere de uyum gösteren birey sosyal açıdan uyumlu bir birey olarak kabul edilmektedir.
Sosyal tutumlar: Toplumca istenen tutum ve tavırları diğer insanlara yönelten, sosyal yaşama bu özellikle katılan kişiler
sosyal bakımdan uyumlu sayılmaktadırlar.
Kişisel doyum: Toplumsal ortamda aldığı rolle, kurduğu ilişkiden yeterince doyum sağlayan birey sosyal bakımdan
uyumlu olarak kabul edilmektedir (Yavuzer, 2007; Allsopp ve Santos, 2000).
Sosyal uyum kavramı irdelendiğinde aslında her alanda kişinin hayatına nüfuz eden ve tek bir disiplinin konusu olmanın
dışında, disiplinler arası ağda kendine yer bulan bir ifade olduğu sonucuna ulaşılır. Türkiye’de sosyal uyum alanında yapılan
çalışmaların 2016 yılında artış gösterdiği görülmektedir. Yapılan çalışmalar farklı değişkenler açısından analiz edilmeli ve
sosyal uyum konusunda en çok çalışılan başlıklar tespit edilmelidir. Çalışmaların bakış açılarının ve yöntemlerinin tespit
edilmesi alanda çalışacak araştırmacılar için önem arz etmektedir. Farklı bakış açıları konunun disiplinlerarası ele alınmasını
kolaylaştırabilir.Bu bağlamda sosyal uyum kavramının literatürde kullanımıyla ilgili ve disiplinler arası karşılıkları ile ilgili
çalışmaların incelenmesinin ve sonuçlarının değerlendirilmesinin önem taşıdığı düşünülmektedir. Bu öneme istinaden Türkçe
literatürde yapılan tez çalışmalarında ilgili kavramın ele alınışı ve çalışma alanlarının sınıflandırılması, içeriklerin incelenmesi
amacıyla Türkiye ölçeğinde yayınlanmış olan tez çalışmaları incelenerek bir içerik analizi çalışması yapılmıştır ve aşağıdaki
sorulara yanıtlar aranmıştır;
1. Mezuniyet tezlerinin mezuniyet derecesine göre dağılımı nedir?
2. Mezuniyet tezlerinin üniversitelere göre dağılımı nedir?
3. Mezuniyet tezlerinin başlıklarına göre dağılımı nedir?
4. Mezuniyet tezlerinin bölümlere göre dağılımı nedir?
5. Mezuniyet tezlerinin araştırma desenine (modeline) göre dağılımı nedir?
6. Mezuniyet tezlerinin araştırma metodolojisine göre dağılımı nedir?
7. Mezuniyet tezlerinin veri toplama araçlarına göre dağılımı nedir?
8. Mezuniyet tezlerinin örneklem stratejilerine göre dağılımı nedir?
9. Mezuniyet tezlerinin veri analiz tekniklerine göre dağılımı nedir?
Araştırma Yöntemi
Araştırmada bilimsel araştırma tekniklerinden nitel araştırma yöntemi olan “doküman analizi” kullanılmıştır. Veri olarak
doküman kullanımı görüşme ya da gözlemden farklı değildir ve araştırmalarda sıklıkla kullanılmaktadır. Her tür doküman,
anlamın ortaya çıkması, belirsizliklerin ortadan kalkması ve problem sorusu ile ilgili içgörünün keşfedilmesinde araştırmacıya
1992
2017 Bildiri Özetleri Kitabı
yardımcı olur (Merriam, 2015).Bu araştırmada “sosyal uyum“ anahtar sözcüğü temel alınarak yayınlanan tüm tezler taranmıştır. Ulaşılan tezler;
araştırmacılar tarafından belirlenen ölçütler temel alınarak; araştırmanın teması, araştırmanın yılı, araştırmanın yapıldığı
bölüm, araştırmanın yapıldığı üniversite, araştırma modeli, araştırmanın veri toplama aracı, araştırmanın örneklem kitlesi,
araştırmanın örneklem tekniği, araştırmanın analiz tekniği alt başlıklarında toplanarak içerik analizi ile bulgulara ulaşılmıştır.
İçerik analizi metinlerin ya da eldeki materyallerin içerisinde gizli kalmış anlamların, verilmek istenen mesajların, belirlenmiş
bir sistematik içinde gruplandırılarak incelenmesine olanak tanıyan bilimsel bir yaklaşımdır (Güler & Halıcıoğlu &Taşğın,
2015). İçerik analizinin temel amacı, toplanan verileri açıklayabilecek kavramlara ve ilişkilere ulaşmaktır. Mesajın ne
olduğunu anlamaya yönelik verileri tümevarım yoluyla analiz eden bir yöntemdir (Güler & Halıcıoğlu &Taşğın, 2015).
Örneklem seçiminde amaçlı örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Örneklem belirlenirken doküman olarak, 1999-2016 yıllarında
Türkiye’de yazılan ve YÖK’te yayınlanan tezler kullanılmıştır. Tezlere Yüksek Öğretim Kurulu’nun internet sitesi
(https://tez.yok.gov.tr) üzerinden ulaşılmıştır. Çalışmada; 4 doktora 2 tıpta uzmanlık 47 yüksek lisans tezi olmak üzere
toplam 53 tez kullanılmıştır. Geçerlik ve güvenirliği sağlamada örneklem seçiminin önemli olduğu düşünülerek mevcut
örneklem sayısı korunmuştur.
Beklenen/Geçici Sonuçlar
“Sosyal uyum” kavramı en çok yüksek lisans tezlerinde çalışıldığı,
Araştırma konusu en çok öğrenciler üzerinde araştırıldığı,
İlgili kavram en çok psikoloji alanında çalışılmış olup bu durumu spor, çocuk gelişimi, eğitim bilimleri, tıp, ilköğretim, özel
eğitim, sosyal bilimler alanları takip ettiği,
“Sosyal uyum” en çok korelasyonel araştırma modeli kullanılarak çalışılmış olup, bu durumu inceleme, deneysel, nitel,
karma ve nedensel karşılaştırma modellerinin takip ettiği,
Araştırmalarda veri toplama sürecinde en çok ölçek kullanıldığı tespit edilmiş olup, sırasıyla anket, görüşme formu,
doküman analizi ve gözlem teknikleri kullanılarak kavramın açıklandığı,
Örnekleme teknikleri incelendiğinde ise araştırmalarda en çok rastgele örnekleme tekniğinin kullanıldığı, amaçlı ve
tabakalı örnekleme yöntemlerinin de ikincil önem taşıdığı,
Sosyal uyum kavramı en çok öğrencilerden toplanan verilerle açıklanmaya çalışılmış olup, öğretmen, aile, yetişkin ve
program bazlı çalışmalar daha az çalışıldığı,
Verilerin en çok yüzde frekans hesabı ile rapor edildiği, ilgili sırayı t-testi ve ANOVA çalışmalarının takip ettiği tespit
edilmiştir.
Anahtar Kelimeler
Sosyal Uyum, İçerik Analizi, Tez İncelemesi.
Kaynakça
Akıncı, G. (2007). Engelli Çocuğa Sahip Olan ve Olmayan Babaların Aile İşlevlerini Algılamaları ile Sosyal Uyum
Düzeylerinin İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi. Fen Bilimleri Enstitüsü.
Allsopp, T. & Santos, D. H. (2000). Coloborating To Teach Prosocial Skills. Intervention in School and Clinic, 35 (3);
141-147.
Avcıoğlu, H. (2005). Etkinliklerle Sosyal Beceri Öğretimi. Ankara: Kök Yayıncılık.
Bacanlı, H. (2008). Sosyal Beceri Eğitimi. Ankara: Asal Yayınları.
Craig, W. (1999). Childhood Social Development. London: Blackwell Publisher.
Çifci, İ. & Sucuoğlu, B. (2004). Bilişsel Süreç Yaklaşımıyla Sosyal Beceri Öğretimi. Ankara: Kök Yayıncılık.
Güler, A., Halıcoğlu, M.B. ve Taşğın, S. (2015). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma, 2. Baskı, Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Kağıtçıbaşı, Ç. (1999b). Kültürel Psikoloji. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
Kapıkıran, A.N., İvrendi, A. B., Adak, A. (2006). Okul Öncesi Çocuklarında Sosyal Beceri: Durum Saptaması, Pamukkale
Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Sayı 19, 19-27.
Merriam, B.S. (2015). Nitel Araştırma (Çeviren: Prof. Dr. Selahattin TURAN), 3. Baskı, Ankara: Nobel Akademi.
Şimşek, H., & Yıldırım, A. (2011). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. Seçkin Yayıncılık: Ankara.
Yavuzer, H. (2007). Çocuk Psikolojisi. İstanbul: Remzi Kitabevi.
Thesis Chapters by Banu Akbaş
This study examines the relationship between pre-school children's social skills and temperament features. It is based on relational research model which is one of the descriptive research models. The study group includes mothers of 613 pre-school children of 60 months and older who lives in Meram district of Konya, Turkey. 'Social Adaptation and Skills Scale' was applied for qualifying social skills, 'Short Temperament Scale for Children' for temperament features, and 'General Information Form' for demographic statistics. The data is analysed in the programme of SPSS 21.0. T-test, variance analysis, multiple regressions analysis and Dunnett C test as a post hoc test to detect which group has the difference, were applied in the study. The research analysed children's gender, number of siblings, mother's age, mother's educational level, family type and family income level which affect their social skills and temperament features ( reactivity, persistence, rhythmicity, approach/withdrawal). In conclusion, gender, mother's educational level, family income level created a significant difference (p<0.05), whereas number of siblings, mother's age and family type did not (p>0.05), in the result of 'Social Adaptation and Skills Scale'. When we look at children's scores on temperament features, gender has a significant effect on reactivity and persistence (p<0.05) while it does not have any significant effect on approach/withdrawal and rhythmicity. Number of siblings and family type does not have a significant effect on all features with the exception of persistence (p>0.05). Mother's educational level has a significant effect on rhythmicity and reactivity, family level income on approach/withdrawal, rhythmicity and reactivity, and mother's age on rhythmicity (p<0.05). It is shown that there is an obvious relationship between social skills and temperament features. According to the outcome of the analyses, the changes in %28 of social adaptation sub-dimensions and %26 of social divergence sub-dimensions are related to the differences in temperaments.
This study examines the relationship between pre-school children's social skills and temperament features. It is based on relational research model which is one of the descriptive research models. The study group includes mothers of 613 pre-school children of 60 months and older who lives in Meram district of Konya, Turkey. 'Social Adaptation and Skills Scale' was applied for qualifying social skills, 'Short Temperament Scale for Children' for temperament features, and 'General Information Form' for demographic statistics. The data is analysed in the programme of SPSS 21.0. T-test, variance analysis, multiple regressions analysis and Dunnett C test as a post hoc test to detect which group has the difference, were applied in the study. The research analysed children's gender, number of siblings, mother's age, mother's educational level, family type and family income level which affect their social skills and temperament features ( reactivity, persistence, rhythmicity, approach/withdrawal). In conclusion, gender, mother's educational level, family income level created a significant difference (p<0.05), whereas number of siblings, mother's age and family type did not (p>0.05), in the result of 'Social Adaptation and Skills Scale'. When we look at children's scores on temperament features, gender has a significant effect on reactivity and persistence (p<0.05) while it does not have any significant effect on approach/withdrawal and rhythmicity. Number of siblings and family type does not have a significant effect on all features with the exception of persistence (p>0.05). Mother's educational level has a significant effect on rhythmicity and reactivity, family level income on approach/withdrawal, rhythmicity and reactivity, and mother's age on rhythmicity (p<0.05). It is shown that there is an obvious relationship between social skills and temperament features. According to the outcome of the analyses, the changes in %28 of social adaptation sub-dimensions and %26 of social divergence sub-dimensions are related to the differences in temperaments.
Sosyalleşme, bireyin ait olduğu toplumsal grubun bir parçası haline gelmeyi öğrendiği ve o toplumsal grubun uyguladığı ve kabul
ettiği davranışları göz önüne alarak, kendi tutum ve davranışlarını ortaya çıkardığı süreci tanımlayan bir kavramdır. Birey bu
süreç esnasındaki tutum ve davranışlarını, diğer bireylerle etkileşim yoluyla yapılandırır (Craig, 1999; Kağıtçıbaşı, 1999).
Yazın alanına baktığımızda, sosyal davranışlar çeşitli değişkinlerle ilişkilendirilmiştir. Bu değişkenler arasında, bağlanma stili,
sosyal yeterlilik (arkadaşlık becerisi ve akran ilişkileri), cinsiyet ve anne-babanın çocuklarıyla ilişkileri yer almaktadır
(Kapıkıran, İvrendi, Adak, 2006). Sosyalleşmenin gerçekleşmesi sürecinde sosyal uyum kavramı önemli bir yer tutmaktadır.
Sosyal uyum, kişinin kendisi ve sosyal çevresi ile tutarlı, dengeli ve sürdürülebilir bir etkileşim kurabilmesidir. Birey sosyal
uyum sahibiyse, sosyal açıdan yeterli olduğu düşünülmekte ve sosyal becerilerin etkili kullanıldığı kabul edilmektedir. Başka
bir ifade ile sosyal uyum, sosyal becerilerin kazanılmasına bağlıdır (Çifci ve Sucuoğlu, 2004; Avcıoğlu, 2005; Yavuzer, 2007;
Bacanlı, 2008).
Sosyal uyum, bireyin diğer insanlarla uyum gösterebilme başarısı, grupta özgün bir biçimde var olmasıdır (Akıncı, 2007).
Sosyal uyum, bireyin diğer bireylerle ilişkilerinde uyumlu olma başarısı gösterme ve çevresi içinde kendi bireyselliğini özgün
bir biçimde tanıtabilme çabasıdır. Sosyal uyumdaki başarının bazı ölçütleri vardır. Bunlar;
Farklı gruplara uyum gösterme: Farklı gruplara uygun biçimde davranan, ilişki kuran, yaşıtları ile olduğu kadar
yetişkinlere de uyum gösteren birey sosyal açıdan uyumlu bir birey olarak kabul edilmektedir.
Sosyal tutumlar: Toplumca istenen tutum ve tavırları diğer insanlara yönelten, sosyal yaşama bu özellikle katılan kişiler
sosyal bakımdan uyumlu sayılmaktadırlar.
Kişisel doyum: Toplumsal ortamda aldığı rolle, kurduğu ilişkiden yeterince doyum sağlayan birey sosyal bakımdan
uyumlu olarak kabul edilmektedir (Yavuzer, 2007; Allsopp ve Santos, 2000).
Sosyal uyum kavramı irdelendiğinde aslında her alanda kişinin hayatına nüfuz eden ve tek bir disiplinin konusu olmanın
dışında, disiplinler arası ağda kendine yer bulan bir ifade olduğu sonucuna ulaşılır. Türkiye’de sosyal uyum alanında yapılan
çalışmaların 2016 yılında artış gösterdiği görülmektedir. Yapılan çalışmalar farklı değişkenler açısından analiz edilmeli ve
sosyal uyum konusunda en çok çalışılan başlıklar tespit edilmelidir. Çalışmaların bakış açılarının ve yöntemlerinin tespit
edilmesi alanda çalışacak araştırmacılar için önem arz etmektedir. Farklı bakış açıları konunun disiplinlerarası ele alınmasını
kolaylaştırabilir.Bu bağlamda sosyal uyum kavramının literatürde kullanımıyla ilgili ve disiplinler arası karşılıkları ile ilgili
çalışmaların incelenmesinin ve sonuçlarının değerlendirilmesinin önem taşıdığı düşünülmektedir. Bu öneme istinaden Türkçe
literatürde yapılan tez çalışmalarında ilgili kavramın ele alınışı ve çalışma alanlarının sınıflandırılması, içeriklerin incelenmesi
amacıyla Türkiye ölçeğinde yayınlanmış olan tez çalışmaları incelenerek bir içerik analizi çalışması yapılmıştır ve aşağıdaki
sorulara yanıtlar aranmıştır;
1. Mezuniyet tezlerinin mezuniyet derecesine göre dağılımı nedir?
2. Mezuniyet tezlerinin üniversitelere göre dağılımı nedir?
3. Mezuniyet tezlerinin başlıklarına göre dağılımı nedir?
4. Mezuniyet tezlerinin bölümlere göre dağılımı nedir?
5. Mezuniyet tezlerinin araştırma desenine (modeline) göre dağılımı nedir?
6. Mezuniyet tezlerinin araştırma metodolojisine göre dağılımı nedir?
7. Mezuniyet tezlerinin veri toplama araçlarına göre dağılımı nedir?
8. Mezuniyet tezlerinin örneklem stratejilerine göre dağılımı nedir?
9. Mezuniyet tezlerinin veri analiz tekniklerine göre dağılımı nedir?
Araştırma Yöntemi
Araştırmada bilimsel araştırma tekniklerinden nitel araştırma yöntemi olan “doküman analizi” kullanılmıştır. Veri olarak
doküman kullanımı görüşme ya da gözlemden farklı değildir ve araştırmalarda sıklıkla kullanılmaktadır. Her tür doküman,
anlamın ortaya çıkması, belirsizliklerin ortadan kalkması ve problem sorusu ile ilgili içgörünün keşfedilmesinde araştırmacıya
1992
2017 Bildiri Özetleri Kitabı
yardımcı olur (Merriam, 2015).Bu araştırmada “sosyal uyum“ anahtar sözcüğü temel alınarak yayınlanan tüm tezler taranmıştır. Ulaşılan tezler;
araştırmacılar tarafından belirlenen ölçütler temel alınarak; araştırmanın teması, araştırmanın yılı, araştırmanın yapıldığı
bölüm, araştırmanın yapıldığı üniversite, araştırma modeli, araştırmanın veri toplama aracı, araştırmanın örneklem kitlesi,
araştırmanın örneklem tekniği, araştırmanın analiz tekniği alt başlıklarında toplanarak içerik analizi ile bulgulara ulaşılmıştır.
İçerik analizi metinlerin ya da eldeki materyallerin içerisinde gizli kalmış anlamların, verilmek istenen mesajların, belirlenmiş
bir sistematik içinde gruplandırılarak incelenmesine olanak tanıyan bilimsel bir yaklaşımdır (Güler & Halıcıoğlu &Taşğın,
2015). İçerik analizinin temel amacı, toplanan verileri açıklayabilecek kavramlara ve ilişkilere ulaşmaktır. Mesajın ne
olduğunu anlamaya yönelik verileri tümevarım yoluyla analiz eden bir yöntemdir (Güler & Halıcıoğlu &Taşğın, 2015).
Örneklem seçiminde amaçlı örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Örneklem belirlenirken doküman olarak, 1999-2016 yıllarında
Türkiye’de yazılan ve YÖK’te yayınlanan tezler kullanılmıştır. Tezlere Yüksek Öğretim Kurulu’nun internet sitesi
(https://tez.yok.gov.tr) üzerinden ulaşılmıştır. Çalışmada; 4 doktora 2 tıpta uzmanlık 47 yüksek lisans tezi olmak üzere
toplam 53 tez kullanılmıştır. Geçerlik ve güvenirliği sağlamada örneklem seçiminin önemli olduğu düşünülerek mevcut
örneklem sayısı korunmuştur.
Beklenen/Geçici Sonuçlar
“Sosyal uyum” kavramı en çok yüksek lisans tezlerinde çalışıldığı,
Araştırma konusu en çok öğrenciler üzerinde araştırıldığı,
İlgili kavram en çok psikoloji alanında çalışılmış olup bu durumu spor, çocuk gelişimi, eğitim bilimleri, tıp, ilköğretim, özel
eğitim, sosyal bilimler alanları takip ettiği,
“Sosyal uyum” en çok korelasyonel araştırma modeli kullanılarak çalışılmış olup, bu durumu inceleme, deneysel, nitel,
karma ve nedensel karşılaştırma modellerinin takip ettiği,
Araştırmalarda veri toplama sürecinde en çok ölçek kullanıldığı tespit edilmiş olup, sırasıyla anket, görüşme formu,
doküman analizi ve gözlem teknikleri kullanılarak kavramın açıklandığı,
Örnekleme teknikleri incelendiğinde ise araştırmalarda en çok rastgele örnekleme tekniğinin kullanıldığı, amaçlı ve
tabakalı örnekleme yöntemlerinin de ikincil önem taşıdığı,
Sosyal uyum kavramı en çok öğrencilerden toplanan verilerle açıklanmaya çalışılmış olup, öğretmen, aile, yetişkin ve
program bazlı çalışmalar daha az çalışıldığı,
Verilerin en çok yüzde frekans hesabı ile rapor edildiği, ilgili sırayı t-testi ve ANOVA çalışmalarının takip ettiği tespit
edilmiştir.
Anahtar Kelimeler
Sosyal Uyum, İçerik Analizi, Tez İncelemesi.
Kaynakça
Akıncı, G. (2007). Engelli Çocuğa Sahip Olan ve Olmayan Babaların Aile İşlevlerini Algılamaları ile Sosyal Uyum
Düzeylerinin İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi. Fen Bilimleri Enstitüsü.
Allsopp, T. & Santos, D. H. (2000). Coloborating To Teach Prosocial Skills. Intervention in School and Clinic, 35 (3);
141-147.
Avcıoğlu, H. (2005). Etkinliklerle Sosyal Beceri Öğretimi. Ankara: Kök Yayıncılık.
Bacanlı, H. (2008). Sosyal Beceri Eğitimi. Ankara: Asal Yayınları.
Craig, W. (1999). Childhood Social Development. London: Blackwell Publisher.
Çifci, İ. & Sucuoğlu, B. (2004). Bilişsel Süreç Yaklaşımıyla Sosyal Beceri Öğretimi. Ankara: Kök Yayıncılık.
Güler, A., Halıcoğlu, M.B. ve Taşğın, S. (2015). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma, 2. Baskı, Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Kağıtçıbaşı, Ç. (1999b). Kültürel Psikoloji. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
Kapıkıran, A.N., İvrendi, A. B., Adak, A. (2006). Okul Öncesi Çocuklarında Sosyal Beceri: Durum Saptaması, Pamukkale
Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Sayı 19, 19-27.
Merriam, B.S. (2015). Nitel Araştırma (Çeviren: Prof. Dr. Selahattin TURAN), 3. Baskı, Ankara: Nobel Akademi.
Şimşek, H., & Yıldırım, A. (2011). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. Seçkin Yayıncılık: Ankara.
Yavuzer, H. (2007). Çocuk Psikolojisi. İstanbul: Remzi Kitabevi.
This study examines the relationship between pre-school children's social skills and temperament features. It is based on relational research model which is one of the descriptive research models. The study group includes mothers of 613 pre-school children of 60 months and older who lives in Meram district of Konya, Turkey. 'Social Adaptation and Skills Scale' was applied for qualifying social skills, 'Short Temperament Scale for Children' for temperament features, and 'General Information Form' for demographic statistics. The data is analysed in the programme of SPSS 21.0. T-test, variance analysis, multiple regressions analysis and Dunnett C test as a post hoc test to detect which group has the difference, were applied in the study. The research analysed children's gender, number of siblings, mother's age, mother's educational level, family type and family income level which affect their social skills and temperament features ( reactivity, persistence, rhythmicity, approach/withdrawal). In conclusion, gender, mother's educational level, family income level created a significant difference (p<0.05), whereas number of siblings, mother's age and family type did not (p>0.05), in the result of 'Social Adaptation and Skills Scale'. When we look at children's scores on temperament features, gender has a significant effect on reactivity and persistence (p<0.05) while it does not have any significant effect on approach/withdrawal and rhythmicity. Number of siblings and family type does not have a significant effect on all features with the exception of persistence (p>0.05). Mother's educational level has a significant effect on rhythmicity and reactivity, family level income on approach/withdrawal, rhythmicity and reactivity, and mother's age on rhythmicity (p<0.05). It is shown that there is an obvious relationship between social skills and temperament features. According to the outcome of the analyses, the changes in %28 of social adaptation sub-dimensions and %26 of social divergence sub-dimensions are related to the differences in temperaments.