Bu çalışmada Osmanlı Devleti’nden Türkiye’ye, onun ortaya koyduğu yeni rejime, Cumhuriyet’e ve de... more Bu çalışmada Osmanlı Devleti’nden Türkiye’ye, onun ortaya koyduğu yeni rejime, Cumhuriyet’e ve devamında günümüze kadar gelinen süreçte dönüşen Türk aile yapısı ve değişen Türk kadınına dair bir izlek oluşturulması amaçlanmıştır. Türk ailesinin yapısı gerçekten değişmiş miydi, ailenin merkezi kimdi ki varsa bu merkez kimdi ve değişmiş miydi, devletin aile üzerindeki etkisi neydi veya ne kadar etkiliydi, tüm bunlar tartışılırken bir ailenin ortaya çıkmasında en etkili unsur sayılabilecek kadın, konumuz gereği Türk kadını değişmiş miydi yoksa tüm bu değişim ve dönüşüm furyası içinde aslında hem Türk ailesi hem de Türk kadını özünden hiçbir şey kaybetmemiş miydi? Tüm bu sorulardan hareketle bu çalışmada Türk ailesi ve Türk kadını irdelenmiştir.
In this study, it is aimed to create a theme about the transformed Turkish family structure and the changing Turkish woman in the process from the Ottoman Empire to Turkey, the new regime it introduced, the Republic, and then the present day. Did the structure of the Turkish family really change, who was the center of the family, and if so, who was this center and did it change, what was the effect of the state on the family or how effective it was, while all these were discussed, the woman who can be considered the most influential factor in the emergence of a family, has the Turkish woman changed due to our subject? In this rush of change and transformation, had not both the Turkish family and the Turkish woman lost anything of their essence? Based on all these questions, Turkish family and Turkish women were examined in this study.
*Bu çalışma Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ana Bilim Dalı Doktora Programı AİT-732 Osmanlı'dan Cumhuriyete Kültür ve Toplum dersi kapsamında ortaya çıkmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu’nda XIX. yüzyılın ikinci yarısında başlayan Batı’ya yetişme ve
sanayide mo... more Osmanlı İmparatorluğu’nda XIX. yüzyılın ikinci yarısında başlayan Batı’ya yetişme ve sanayide modernleşme süreci, sanayi sektörüne teknik eleman yetiştirme biçimlerinde değişikliğe yol açmıştır. Eski dönemlerde usta-çırak ilişkisine dayalı eleman yetiştirme modeli yerine yeni gelişen sanayi sektörlerine adapte olacak personelin yetiştirilmesine gayret edilmiştir. Öncelikli amacı kimsesiz ve yetim çocukları koruma olan ve temeli Mithat Paşa tarafından atılan Islahhâneler, yapılan düzenlemelerle Sanayi Mektepleri olarak Osmanlı Devleti’nin teknik elemanlarını yetiştirmeye başlamıştır. Bu çalışma, Osmanlı Devleti’nde eğitim sürecine kız çocuklarının da dâhil edilmesiyle tesis edilen Kız Sanayi Mekteplerini ele almaktadır ve bu sürece dair kısa bir bakış açısı sunmaktadır.
The process of catching up with the West and modernization in the industry, which started in the second half of the XIX. century in the Ottoman Empire, led to a change in the way of training technical personnel for the industrial sector. In the past, efforts were made to train personnel who would adapt to the newly developing industrial sectors instead of the personnel training model based on the master-apprentice relationship. The Workhouses, whose primary purpose was to protect orphans and orphans, and whose foundation was laid by Mithat Pasha, started to train technical staff of the Ottoman Empire as Industrial Schools with the arrangements made. This study deals with the Industrial Schools for Girls, which were established with the inclusion of girls in the education process in the Ottoman Empire, and provides a brief perspective on this process.
*Bu çalışma Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ana Bilim Dalı Doktora Programı AİT-736 Modern Türkiye'de Kadın ve Toplumsal Değişim dersi kapsamında ortaya çıkmıştır.
SAKARYA’DAN BÜYÜK TAARRUZ’A 100. YILINDA BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ, 2022
The Battle of Sakarya, which was a turning point in the National
Struggle against the Greek offe... more The Battle of Sakarya, which was a turning point in the National Struggle against the Greek offensive and was considered the first step in the process leading to the Great Offensive, and then the Great Offensive took place in the works of this period in Turkish literature. The Commission of Investigation of Atrocities, in which Halide Edip Adıvar, one of the intellectuals of the period, took part in this process and the information gathered by this commission, became a source for her works. With the cooperation of history and literature, a collective consciousness was revealed in these works and contributed to the construction of the national identity of the newly established Turkish state. In this study, the point of view of the aforementioned author has been revealed by examining the works in various literary genres about the Battle of Sakarya and the following process, the Great Offensive. At the end of the study, it is stated that the works of Halide Edip in question, by serving as a bridge between the past and the new generations, contributed to the collective consciousness and the construction of national identity, and that the change she went through as a Turkish woman intellectual in this process and the change that the Turkish nation went through during and after the National Struggle progressed simultaneously. concluded.
(SAKARYA’DAN BÜYÜK TAARRUZ’A 100. YILINDA BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ KİTABI YAYIMLANDI. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ VE POLATLI BELEDİYESİ'NİN SAĞLADIĞI İMKÂNLAR İLE SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ'NDEN İTİBAREN BÜYÜK TAARRUZ'A KADAR OLAN SÜRECE VE BU SÜREÇTE SAVAŞIN ÖNEMLİ ETAPLARINDAN BİRİ OLAN, ÖNEMLİ BİR CEPHE HATTINI İÇİNDE BARINDIRAN POLATLI'YA DAİR BİRÇOK FARKLI BAKIŞ AÇISI BU KİTAPTA YER ALDI. KİTABA ULAŞMAK ADINA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ WEB SAYFASINI İNCELEYEBİLİRSİNİZ.)
100. YILINDA SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ SEMPOZYUMU, 2021
The Battle of Sakarya, which was a turning point in the National Struggle
against the Greek offe... more The Battle of Sakarya, which was a turning point in the National Struggle
against the Greek offensive, took place in the works of this period in Turkish
literature. The Commission of Investigation of Atrocities, in which Halide
Edip Adıvar and Yakup Kadri Karaosmanoğlu, who were intellectuals of the
period, took part in this process, and the information gathered by this
commission, became a source for some of his works. With the cooperation of history and literature, a collective consciousness was revealed in these
works and contributed to the construction of the national identity of the
newly established Turkish state. In this study, the works of the two authors
mentioned in various literary genres about the Sakarya Pitched War and the
following process were examined and their perspectives were revealed.
(100 YILINDA SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ SEMPOZYUMU BİLDİRİ KİTABI YAYIMLANDI. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ VE POLATLI BELEDİYESİ'NİN SAĞLADIĞI İMKÂNLAR İLE SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ'NE BİRÇOK FARKLI BAKIŞ AÇISI İLE FARKLI NOKTALARDAN BAKILDI. KİTABA ULAŞMAK ADINA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ WEB SAYFASINI İNCELEYEBİLİRSİNİZ.)
Çoğu zaman Milli Mücadele’deki yeri başta olmak üzere Yeşilordu ile ilişkisi, İslam Bolşevizmi il... more Çoğu zaman Milli Mücadele’deki yeri başta olmak üzere Yeşilordu ile ilişkisi, İslam Bolşevizmi ile olan münasebeti ve bir kahraman ya da bir hain oluşu tartışmaya açık olan Çerkez Ethem, tarihî araştırmalarda önemli bir yer tutmuştur. Bu çalışmada onun Milli Mücadele’de elde ettiği başarılarından itibaren tartışmaya açık görülen diğer konulara değinilerek hem tarihteki yeri irdelenmeye çalışılmıştır hem de onun bir Milli Mücadele kahramanı mı yoksa bir vatan haini mi olduğunu sorgulanmaya çalışılmıştır. Circassian Ethem, which is open to discussion, his relationship with Yeşilordu, especially his place in the National Struggle, his relationship with Islamic Bolshevism and being a hero or a traitor, has taken an important place in historical research. In this study, it has been tried to examine his place in history as well as to question whether he is a hero of the National Struggle or a traitor, by addressing other issues that are deemed open to debate since his successes in the National Struggle. (Bu çalışma Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans dersi olan Türk Milli Mücadele Tarihi dersi kapsamında ortaya çıkmıştır. )
Osmanlı İmparatorluğu, tarih XIX. yüzyılın sonlarına geldiğinde, kendinde var olan eksiklikleri k... more Osmanlı İmparatorluğu, tarih XIX. yüzyılın sonlarına geldiğinde, kendinde var olan eksiklikleri kabul ederek Batı’dan geride kaldığını itiraf etmiştir. Bu itiraf, bir bakıma, XVII. yüzyıl itibariyle Osmanlı İmparatorluğu’nda ortaya çıkan duraklamanın ve ardından takip eden gerileme ve çöküşün bir sonucudur. Bu sonucun sebepleri araştırılırken öte yandan Batı’yı yakalamanın yolları da, önceki dönemlere göre daha aktif bir şekilde, araştırılmaya başlanmıştır. Bu aktif ve cesaretli araştırmalar ardında siyasî fikir cereyanlarını barındırmaktadır. Bu fikirlerden birkaçı olan Solidarizm, Narodnizm ve Sosyalizm ise imparatorluğu kurtarmak adına kimi aydınlar tarafından bir çaba olarak görülmüştür. Bu makalede, bahsedilen fikir akımların Osmanlı İmparatorluğu’nda nasıl ortaya çıktığına ve konumlarına değinilerek Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadar olan süreçte ne kadar etkili olup olmadıkları tartışılmaktadır. - The Ottoman Empire, when the history came to end of the XIX. century, admitted that it was left behind from the West by recognizing the absences that existing in itself. In fact this admission, in some ways, was the result of the period stagnation by the XVII. century and following the period of regression and collapse. When the causes of this result were searched on the other hand the ways to catch the West were started to be searched, more vigorously than previous periods, also. These vigorous and courageous searches were holding political ideas behind them. Some of these ideas like Solidarism, Narodnism and Socialism were seen as an effort to rescue the empire by some intelligentsia. In this article, it is discussed how effective these political ideas are in the process from the Ottoman to Republic by be touched on how these political ideas emerged in the Ottoman Empire and how was their positions.
Yeni kurulan Türk devleti, savaş sonrasında yaralarını sarıp kendini toparlamaya başlamıştır. Bu ... more Yeni kurulan Türk devleti, savaş sonrasında yaralarını sarıp kendini toparlamaya başlamıştır. Bu iyileşme süreci ise başta cumhuriyet olmak üzere içinde birçok reform barındırır. Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün ardından eğitim alanında Köy Enstitüleri’nin açılması bir reform niteliği taşır. 1940’lı yılların Türkiye’sinde, Anadolu’da yaşayan köylüye bir ışık olmayı hedefleyen Köy Enstitüleri, açılışından kapatılışına kadar birçok tartışmanın merkezinde yer almıştır. Bu makalede, Köy Enstitüleri’nin Anadolu topraklarında geçirdiği kısa serüvene bakılarak enstitülerdeki eğitim sistemi incelenmiş ve bu çerçevede tartışmalara değinilerek Köy Enstitüleri’nin kapatılış nedenleri yorumlanmaya çalışılmıştır. - The newly established Turkish state began to recover after the war. This recovery process includes many reforms, especially the republic. Following the death of Mustafa Kemal Atatürk, the opening of the Village Institutes in the field of education is a reform. In the 1940s Turkey, while Turkey Village Institutes aim to be a light to the villagers living in Anatolia, it was located in the center of many debates until the closing down of the opening. In this article, the educational system in the institutes is examined by looking at the short adventures of the Village Institutes in Anatolian lands and the reasons for the closure of the Village Institutes are tried to be interpreted in this context.
Bu makalede Tanzimat dönemi Türk Dili ve Edebiyatı'nın içinde bulunduğu durum ile beraber o dönem... more Bu makalede Tanzimat dönemi Türk Dili ve Edebiyatı'nın içinde bulunduğu durum ile beraber o döneme ait Recaizade Mahmut Ekrem tarafından yazılan Araba Sevdası adlı roman ve Samipaşazade Sezai tarafından yazılan Sergüzeşt adlı roman üzerinden Jale Parla'nın yazmış olduğu Babalar ve Oğullar adlı kitabın bir sentezi oluşturulacaktır.
Başkent Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı lisans sürecinde, Yenileşme Dönemi Türk Dili ve Edebiyatı dersi kapsamında bir ödev çalışması olarak hazırlanmış olup başka araştırmacılara ufuk olması amaçlanmıştır.
In this article, firstly, according to Tzvetan Todorov’s understanding, a Fantastic crew will be ... more In this article, firstly, according to Tzvetan Todorov’s understanding, a Fantastic crew will be given then, in the light of this information, Nazli Eray's understanding of fantasy will be determined and finally the place of her and her readers will be determined in this literary genre.
Bu çalışmada Osmanlı Devleti’nden Türkiye’ye, onun ortaya koyduğu yeni rejime, Cumhuriyet’e ve de... more Bu çalışmada Osmanlı Devleti’nden Türkiye’ye, onun ortaya koyduğu yeni rejime, Cumhuriyet’e ve devamında günümüze kadar gelinen süreçte dönüşen Türk aile yapısı ve değişen Türk kadınına dair bir izlek oluşturulması amaçlanmıştır. Türk ailesinin yapısı gerçekten değişmiş miydi, ailenin merkezi kimdi ki varsa bu merkez kimdi ve değişmiş miydi, devletin aile üzerindeki etkisi neydi veya ne kadar etkiliydi, tüm bunlar tartışılırken bir ailenin ortaya çıkmasında en etkili unsur sayılabilecek kadın, konumuz gereği Türk kadını değişmiş miydi yoksa tüm bu değişim ve dönüşüm furyası içinde aslında hem Türk ailesi hem de Türk kadını özünden hiçbir şey kaybetmemiş miydi? Tüm bu sorulardan hareketle bu çalışmada Türk ailesi ve Türk kadını irdelenmiştir.
In this study, it is aimed to create a theme about the transformed Turkish family structure and the changing Turkish woman in the process from the Ottoman Empire to Turkey, the new regime it introduced, the Republic, and then the present day. Did the structure of the Turkish family really change, who was the center of the family, and if so, who was this center and did it change, what was the effect of the state on the family or how effective it was, while all these were discussed, the woman who can be considered the most influential factor in the emergence of a family, has the Turkish woman changed due to our subject? In this rush of change and transformation, had not both the Turkish family and the Turkish woman lost anything of their essence? Based on all these questions, Turkish family and Turkish women were examined in this study.
*Bu çalışma Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ana Bilim Dalı Doktora Programı AİT-732 Osmanlı'dan Cumhuriyete Kültür ve Toplum dersi kapsamında ortaya çıkmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu’nda XIX. yüzyılın ikinci yarısında başlayan Batı’ya yetişme ve
sanayide mo... more Osmanlı İmparatorluğu’nda XIX. yüzyılın ikinci yarısında başlayan Batı’ya yetişme ve sanayide modernleşme süreci, sanayi sektörüne teknik eleman yetiştirme biçimlerinde değişikliğe yol açmıştır. Eski dönemlerde usta-çırak ilişkisine dayalı eleman yetiştirme modeli yerine yeni gelişen sanayi sektörlerine adapte olacak personelin yetiştirilmesine gayret edilmiştir. Öncelikli amacı kimsesiz ve yetim çocukları koruma olan ve temeli Mithat Paşa tarafından atılan Islahhâneler, yapılan düzenlemelerle Sanayi Mektepleri olarak Osmanlı Devleti’nin teknik elemanlarını yetiştirmeye başlamıştır. Bu çalışma, Osmanlı Devleti’nde eğitim sürecine kız çocuklarının da dâhil edilmesiyle tesis edilen Kız Sanayi Mekteplerini ele almaktadır ve bu sürece dair kısa bir bakış açısı sunmaktadır.
The process of catching up with the West and modernization in the industry, which started in the second half of the XIX. century in the Ottoman Empire, led to a change in the way of training technical personnel for the industrial sector. In the past, efforts were made to train personnel who would adapt to the newly developing industrial sectors instead of the personnel training model based on the master-apprentice relationship. The Workhouses, whose primary purpose was to protect orphans and orphans, and whose foundation was laid by Mithat Pasha, started to train technical staff of the Ottoman Empire as Industrial Schools with the arrangements made. This study deals with the Industrial Schools for Girls, which were established with the inclusion of girls in the education process in the Ottoman Empire, and provides a brief perspective on this process.
*Bu çalışma Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ana Bilim Dalı Doktora Programı AİT-736 Modern Türkiye'de Kadın ve Toplumsal Değişim dersi kapsamında ortaya çıkmıştır.
SAKARYA’DAN BÜYÜK TAARRUZ’A 100. YILINDA BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ, 2022
The Battle of Sakarya, which was a turning point in the National
Struggle against the Greek offe... more The Battle of Sakarya, which was a turning point in the National Struggle against the Greek offensive and was considered the first step in the process leading to the Great Offensive, and then the Great Offensive took place in the works of this period in Turkish literature. The Commission of Investigation of Atrocities, in which Halide Edip Adıvar, one of the intellectuals of the period, took part in this process and the information gathered by this commission, became a source for her works. With the cooperation of history and literature, a collective consciousness was revealed in these works and contributed to the construction of the national identity of the newly established Turkish state. In this study, the point of view of the aforementioned author has been revealed by examining the works in various literary genres about the Battle of Sakarya and the following process, the Great Offensive. At the end of the study, it is stated that the works of Halide Edip in question, by serving as a bridge between the past and the new generations, contributed to the collective consciousness and the construction of national identity, and that the change she went through as a Turkish woman intellectual in this process and the change that the Turkish nation went through during and after the National Struggle progressed simultaneously. concluded.
(SAKARYA’DAN BÜYÜK TAARRUZ’A 100. YILINDA BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ KİTABI YAYIMLANDI. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ VE POLATLI BELEDİYESİ'NİN SAĞLADIĞI İMKÂNLAR İLE SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ'NDEN İTİBAREN BÜYÜK TAARRUZ'A KADAR OLAN SÜRECE VE BU SÜREÇTE SAVAŞIN ÖNEMLİ ETAPLARINDAN BİRİ OLAN, ÖNEMLİ BİR CEPHE HATTINI İÇİNDE BARINDIRAN POLATLI'YA DAİR BİRÇOK FARKLI BAKIŞ AÇISI BU KİTAPTA YER ALDI. KİTABA ULAŞMAK ADINA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ WEB SAYFASINI İNCELEYEBİLİRSİNİZ.)
100. YILINDA SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ SEMPOZYUMU, 2021
The Battle of Sakarya, which was a turning point in the National Struggle
against the Greek offe... more The Battle of Sakarya, which was a turning point in the National Struggle
against the Greek offensive, took place in the works of this period in Turkish
literature. The Commission of Investigation of Atrocities, in which Halide
Edip Adıvar and Yakup Kadri Karaosmanoğlu, who were intellectuals of the
period, took part in this process, and the information gathered by this
commission, became a source for some of his works. With the cooperation of history and literature, a collective consciousness was revealed in these
works and contributed to the construction of the national identity of the
newly established Turkish state. In this study, the works of the two authors
mentioned in various literary genres about the Sakarya Pitched War and the
following process were examined and their perspectives were revealed.
(100 YILINDA SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ SEMPOZYUMU BİLDİRİ KİTABI YAYIMLANDI. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ VE POLATLI BELEDİYESİ'NİN SAĞLADIĞI İMKÂNLAR İLE SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ'NE BİRÇOK FARKLI BAKIŞ AÇISI İLE FARKLI NOKTALARDAN BAKILDI. KİTABA ULAŞMAK ADINA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ WEB SAYFASINI İNCELEYEBİLİRSİNİZ.)
Çoğu zaman Milli Mücadele’deki yeri başta olmak üzere Yeşilordu ile ilişkisi, İslam Bolşevizmi il... more Çoğu zaman Milli Mücadele’deki yeri başta olmak üzere Yeşilordu ile ilişkisi, İslam Bolşevizmi ile olan münasebeti ve bir kahraman ya da bir hain oluşu tartışmaya açık olan Çerkez Ethem, tarihî araştırmalarda önemli bir yer tutmuştur. Bu çalışmada onun Milli Mücadele’de elde ettiği başarılarından itibaren tartışmaya açık görülen diğer konulara değinilerek hem tarihteki yeri irdelenmeye çalışılmıştır hem de onun bir Milli Mücadele kahramanı mı yoksa bir vatan haini mi olduğunu sorgulanmaya çalışılmıştır. Circassian Ethem, which is open to discussion, his relationship with Yeşilordu, especially his place in the National Struggle, his relationship with Islamic Bolshevism and being a hero or a traitor, has taken an important place in historical research. In this study, it has been tried to examine his place in history as well as to question whether he is a hero of the National Struggle or a traitor, by addressing other issues that are deemed open to debate since his successes in the National Struggle. (Bu çalışma Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans dersi olan Türk Milli Mücadele Tarihi dersi kapsamında ortaya çıkmıştır. )
Osmanlı İmparatorluğu, tarih XIX. yüzyılın sonlarına geldiğinde, kendinde var olan eksiklikleri k... more Osmanlı İmparatorluğu, tarih XIX. yüzyılın sonlarına geldiğinde, kendinde var olan eksiklikleri kabul ederek Batı’dan geride kaldığını itiraf etmiştir. Bu itiraf, bir bakıma, XVII. yüzyıl itibariyle Osmanlı İmparatorluğu’nda ortaya çıkan duraklamanın ve ardından takip eden gerileme ve çöküşün bir sonucudur. Bu sonucun sebepleri araştırılırken öte yandan Batı’yı yakalamanın yolları da, önceki dönemlere göre daha aktif bir şekilde, araştırılmaya başlanmıştır. Bu aktif ve cesaretli araştırmalar ardında siyasî fikir cereyanlarını barındırmaktadır. Bu fikirlerden birkaçı olan Solidarizm, Narodnizm ve Sosyalizm ise imparatorluğu kurtarmak adına kimi aydınlar tarafından bir çaba olarak görülmüştür. Bu makalede, bahsedilen fikir akımların Osmanlı İmparatorluğu’nda nasıl ortaya çıktığına ve konumlarına değinilerek Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadar olan süreçte ne kadar etkili olup olmadıkları tartışılmaktadır. - The Ottoman Empire, when the history came to end of the XIX. century, admitted that it was left behind from the West by recognizing the absences that existing in itself. In fact this admission, in some ways, was the result of the period stagnation by the XVII. century and following the period of regression and collapse. When the causes of this result were searched on the other hand the ways to catch the West were started to be searched, more vigorously than previous periods, also. These vigorous and courageous searches were holding political ideas behind them. Some of these ideas like Solidarism, Narodnism and Socialism were seen as an effort to rescue the empire by some intelligentsia. In this article, it is discussed how effective these political ideas are in the process from the Ottoman to Republic by be touched on how these political ideas emerged in the Ottoman Empire and how was their positions.
Yeni kurulan Türk devleti, savaş sonrasında yaralarını sarıp kendini toparlamaya başlamıştır. Bu ... more Yeni kurulan Türk devleti, savaş sonrasında yaralarını sarıp kendini toparlamaya başlamıştır. Bu iyileşme süreci ise başta cumhuriyet olmak üzere içinde birçok reform barındırır. Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün ardından eğitim alanında Köy Enstitüleri’nin açılması bir reform niteliği taşır. 1940’lı yılların Türkiye’sinde, Anadolu’da yaşayan köylüye bir ışık olmayı hedefleyen Köy Enstitüleri, açılışından kapatılışına kadar birçok tartışmanın merkezinde yer almıştır. Bu makalede, Köy Enstitüleri’nin Anadolu topraklarında geçirdiği kısa serüvene bakılarak enstitülerdeki eğitim sistemi incelenmiş ve bu çerçevede tartışmalara değinilerek Köy Enstitüleri’nin kapatılış nedenleri yorumlanmaya çalışılmıştır. - The newly established Turkish state began to recover after the war. This recovery process includes many reforms, especially the republic. Following the death of Mustafa Kemal Atatürk, the opening of the Village Institutes in the field of education is a reform. In the 1940s Turkey, while Turkey Village Institutes aim to be a light to the villagers living in Anatolia, it was located in the center of many debates until the closing down of the opening. In this article, the educational system in the institutes is examined by looking at the short adventures of the Village Institutes in Anatolian lands and the reasons for the closure of the Village Institutes are tried to be interpreted in this context.
Bu makalede Tanzimat dönemi Türk Dili ve Edebiyatı'nın içinde bulunduğu durum ile beraber o dönem... more Bu makalede Tanzimat dönemi Türk Dili ve Edebiyatı'nın içinde bulunduğu durum ile beraber o döneme ait Recaizade Mahmut Ekrem tarafından yazılan Araba Sevdası adlı roman ve Samipaşazade Sezai tarafından yazılan Sergüzeşt adlı roman üzerinden Jale Parla'nın yazmış olduğu Babalar ve Oğullar adlı kitabın bir sentezi oluşturulacaktır.
Başkent Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı lisans sürecinde, Yenileşme Dönemi Türk Dili ve Edebiyatı dersi kapsamında bir ödev çalışması olarak hazırlanmış olup başka araştırmacılara ufuk olması amaçlanmıştır.
In this article, firstly, according to Tzvetan Todorov’s understanding, a Fantastic crew will be ... more In this article, firstly, according to Tzvetan Todorov’s understanding, a Fantastic crew will be given then, in the light of this information, Nazli Eray's understanding of fantasy will be determined and finally the place of her and her readers will be determined in this literary genre.
Uploads
Papers by Naz Sarıaslan
tartışılırken bir ailenin ortaya çıkmasında en etkili unsur sayılabilecek kadın, konumuz gereği Türk kadını değişmiş miydi yoksa tüm bu değişim ve dönüşüm furyası içinde aslında hem Türk ailesi hem de Türk kadını özünden hiçbir şey kaybetmemiş miydi? Tüm bu sorulardan hareketle bu çalışmada Türk ailesi ve Türk kadını irdelenmiştir.
In this study, it is aimed to create a theme about the transformed Turkish family structure and the changing Turkish woman in the process from the Ottoman Empire to Turkey, the new regime it introduced, the Republic, and then the present day. Did the structure of the Turkish family really change, who was the center of the family, and if so, who was this center and did it change, what was the effect of the state on the family or how effective it was, while all these were discussed, the woman who can be considered the most influential factor in the emergence of a family, has the Turkish woman changed due to our subject? In this rush of change and transformation, had not both the Turkish family and the Turkish woman lost anything of their essence? Based on all these questions, Turkish family and Turkish women were examined in this study.
*Bu çalışma Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ana Bilim Dalı Doktora Programı AİT-732 Osmanlı'dan Cumhuriyete Kültür ve Toplum dersi kapsamında ortaya çıkmıştır.
sanayide modernleşme süreci, sanayi sektörüne teknik eleman yetiştirme biçimlerinde
değişikliğe yol açmıştır. Eski dönemlerde usta-çırak ilişkisine dayalı eleman yetiştirme
modeli yerine yeni gelişen sanayi sektörlerine adapte olacak personelin yetiştirilmesine
gayret edilmiştir. Öncelikli amacı kimsesiz ve yetim çocukları koruma olan ve temeli
Mithat Paşa tarafından atılan Islahhâneler, yapılan düzenlemelerle Sanayi Mektepleri
olarak Osmanlı Devleti’nin teknik elemanlarını yetiştirmeye başlamıştır. Bu çalışma,
Osmanlı Devleti’nde eğitim sürecine kız çocuklarının da dâhil edilmesiyle tesis edilen
Kız Sanayi Mekteplerini ele almaktadır ve bu sürece dair kısa bir bakış açısı
sunmaktadır.
The process of catching up with the West and modernization in the industry, which
started in the second half of the XIX. century in the Ottoman Empire, led to a change in
the way of training technical personnel for the industrial sector. In the past, efforts were
made to train personnel who would adapt to the newly developing industrial sectors
instead of the personnel training model based on the master-apprentice relationship. The
Workhouses, whose primary purpose was to protect orphans and orphans, and whose
foundation was laid by Mithat Pasha, started to train technical staff of the Ottoman
Empire as Industrial Schools with the arrangements made. This study deals with the
Industrial Schools for Girls, which were established with the inclusion of girls in the
education process in the Ottoman Empire, and provides a brief perspective on this
process.
*Bu çalışma Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ana Bilim Dalı Doktora Programı AİT-736 Modern Türkiye'de Kadın ve Toplumsal Değişim dersi kapsamında ortaya çıkmıştır.
Struggle against the Greek offensive and was considered the first step
in the process leading to the Great Offensive, and then the Great
Offensive took place in the works of this period in Turkish literature.
The Commission of Investigation of Atrocities, in which Halide Edip
Adıvar, one of the intellectuals of the period, took part in this process
and the information gathered by this commission, became a source for
her works. With the cooperation of history and literature, a collective consciousness was revealed in these works and contributed to the
construction of the national identity of the newly established Turkish
state. In this study, the point of view of the aforementioned author has
been revealed by examining the works in various literary genres about
the Battle of Sakarya and the following process, the Great Offensive.
At the end of the study, it is stated that the works of Halide Edip in
question, by serving as a bridge between the past and the new
generations, contributed to the collective consciousness and the
construction of national identity, and that the change she went through
as a Turkish woman intellectual in this process and the change that the
Turkish nation went through during and after the National Struggle
progressed simultaneously. concluded.
(SAKARYA’DAN BÜYÜK TAARRUZ’A 100. YILINDA BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ KİTABI YAYIMLANDI. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ VE POLATLI BELEDİYESİ'NİN SAĞLADIĞI İMKÂNLAR İLE SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ'NDEN İTİBAREN BÜYÜK TAARRUZ'A KADAR OLAN SÜRECE VE BU SÜREÇTE SAVAŞIN ÖNEMLİ ETAPLARINDAN BİRİ OLAN, ÖNEMLİ BİR CEPHE HATTINI İÇİNDE BARINDIRAN POLATLI'YA DAİR BİRÇOK FARKLI BAKIŞ AÇISI BU KİTAPTA YER ALDI. KİTABA ULAŞMAK ADINA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ WEB SAYFASINI İNCELEYEBİLİRSİNİZ.)
against the Greek offensive, took place in the works of this period in Turkish
literature. The Commission of Investigation of Atrocities, in which Halide
Edip Adıvar and Yakup Kadri Karaosmanoğlu, who were intellectuals of the
period, took part in this process, and the information gathered by this
commission, became a source for some of his works. With the cooperation of history and literature, a collective consciousness was revealed in these
works and contributed to the construction of the national identity of the
newly established Turkish state. In this study, the works of the two authors
mentioned in various literary genres about the Sakarya Pitched War and the
following process were examined and their perspectives were revealed.
(100 YILINDA SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ SEMPOZYUMU BİLDİRİ KİTABI YAYIMLANDI. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ VE POLATLI BELEDİYESİ'NİN SAĞLADIĞI İMKÂNLAR İLE SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ'NE BİRÇOK FARKLI BAKIŞ AÇISI İLE FARKLI NOKTALARDAN BAKILDI. KİTABA ULAŞMAK ADINA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ WEB SAYFASINI İNCELEYEBİLİRSİNİZ.)
Circassian Ethem, which is open to discussion, his relationship with Yeşilordu, especially his place in the National Struggle, his relationship with Islamic Bolshevism and being a hero or a traitor, has taken an important place in historical research. In this study, it has been tried to examine his place in history as well as to question whether he is a hero of the National Struggle or a traitor, by addressing other issues that are deemed open to debate since his successes in the National Struggle.
(Bu çalışma Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans dersi olan Türk Milli Mücadele Tarihi dersi kapsamında ortaya çıkmıştır. )
-
The Ottoman Empire, when the history came to end of the XIX. century, admitted that it was left behind from the West by recognizing the absences that existing in itself. In fact this admission, in some ways, was the result of the period stagnation by the XVII. century and following the period of regression and collapse. When the causes of this result were searched on the other hand the ways to catch the West were started to be searched, more vigorously than previous periods, also. These vigorous and courageous searches were holding political ideas behind them. Some of these ideas like Solidarism, Narodnism and Socialism were seen as an effort to rescue the empire by some intelligentsia. In this article, it is discussed how effective these political ideas are in the process from the Ottoman to Republic by be touched on how these political ideas emerged in the Ottoman Empire and how was their positions.
-
The newly established Turkish state began to recover after the war. This recovery process includes many reforms, especially the republic. Following the death of Mustafa Kemal Atatürk, the opening of the Village Institutes in the field of education is a reform. In the 1940s Turkey, while Turkey Village Institutes aim to be a light to the villagers living in Anatolia, it was located in the center of many debates until the closing down of the opening. In this article, the educational system in the institutes is examined by looking at the short adventures of the Village Institutes in Anatolian lands and the reasons for the closure of the Village Institutes are tried to be interpreted in this context.
Başkent Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı lisans sürecinde, Yenileşme Dönemi Türk Dili ve Edebiyatı dersi kapsamında bir ödev çalışması olarak hazırlanmış olup başka araştırmacılara ufuk olması amaçlanmıştır.
tartışılırken bir ailenin ortaya çıkmasında en etkili unsur sayılabilecek kadın, konumuz gereği Türk kadını değişmiş miydi yoksa tüm bu değişim ve dönüşüm furyası içinde aslında hem Türk ailesi hem de Türk kadını özünden hiçbir şey kaybetmemiş miydi? Tüm bu sorulardan hareketle bu çalışmada Türk ailesi ve Türk kadını irdelenmiştir.
In this study, it is aimed to create a theme about the transformed Turkish family structure and the changing Turkish woman in the process from the Ottoman Empire to Turkey, the new regime it introduced, the Republic, and then the present day. Did the structure of the Turkish family really change, who was the center of the family, and if so, who was this center and did it change, what was the effect of the state on the family or how effective it was, while all these were discussed, the woman who can be considered the most influential factor in the emergence of a family, has the Turkish woman changed due to our subject? In this rush of change and transformation, had not both the Turkish family and the Turkish woman lost anything of their essence? Based on all these questions, Turkish family and Turkish women were examined in this study.
*Bu çalışma Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ana Bilim Dalı Doktora Programı AİT-732 Osmanlı'dan Cumhuriyete Kültür ve Toplum dersi kapsamında ortaya çıkmıştır.
sanayide modernleşme süreci, sanayi sektörüne teknik eleman yetiştirme biçimlerinde
değişikliğe yol açmıştır. Eski dönemlerde usta-çırak ilişkisine dayalı eleman yetiştirme
modeli yerine yeni gelişen sanayi sektörlerine adapte olacak personelin yetiştirilmesine
gayret edilmiştir. Öncelikli amacı kimsesiz ve yetim çocukları koruma olan ve temeli
Mithat Paşa tarafından atılan Islahhâneler, yapılan düzenlemelerle Sanayi Mektepleri
olarak Osmanlı Devleti’nin teknik elemanlarını yetiştirmeye başlamıştır. Bu çalışma,
Osmanlı Devleti’nde eğitim sürecine kız çocuklarının da dâhil edilmesiyle tesis edilen
Kız Sanayi Mekteplerini ele almaktadır ve bu sürece dair kısa bir bakış açısı
sunmaktadır.
The process of catching up with the West and modernization in the industry, which
started in the second half of the XIX. century in the Ottoman Empire, led to a change in
the way of training technical personnel for the industrial sector. In the past, efforts were
made to train personnel who would adapt to the newly developing industrial sectors
instead of the personnel training model based on the master-apprentice relationship. The
Workhouses, whose primary purpose was to protect orphans and orphans, and whose
foundation was laid by Mithat Pasha, started to train technical staff of the Ottoman
Empire as Industrial Schools with the arrangements made. This study deals with the
Industrial Schools for Girls, which were established with the inclusion of girls in the
education process in the Ottoman Empire, and provides a brief perspective on this
process.
*Bu çalışma Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ana Bilim Dalı Doktora Programı AİT-736 Modern Türkiye'de Kadın ve Toplumsal Değişim dersi kapsamında ortaya çıkmıştır.
Struggle against the Greek offensive and was considered the first step
in the process leading to the Great Offensive, and then the Great
Offensive took place in the works of this period in Turkish literature.
The Commission of Investigation of Atrocities, in which Halide Edip
Adıvar, one of the intellectuals of the period, took part in this process
and the information gathered by this commission, became a source for
her works. With the cooperation of history and literature, a collective consciousness was revealed in these works and contributed to the
construction of the national identity of the newly established Turkish
state. In this study, the point of view of the aforementioned author has
been revealed by examining the works in various literary genres about
the Battle of Sakarya and the following process, the Great Offensive.
At the end of the study, it is stated that the works of Halide Edip in
question, by serving as a bridge between the past and the new
generations, contributed to the collective consciousness and the
construction of national identity, and that the change she went through
as a Turkish woman intellectual in this process and the change that the
Turkish nation went through during and after the National Struggle
progressed simultaneously. concluded.
(SAKARYA’DAN BÜYÜK TAARRUZ’A 100. YILINDA BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ KİTABI YAYIMLANDI. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ VE POLATLI BELEDİYESİ'NİN SAĞLADIĞI İMKÂNLAR İLE SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ'NDEN İTİBAREN BÜYÜK TAARRUZ'A KADAR OLAN SÜRECE VE BU SÜREÇTE SAVAŞIN ÖNEMLİ ETAPLARINDAN BİRİ OLAN, ÖNEMLİ BİR CEPHE HATTINI İÇİNDE BARINDIRAN POLATLI'YA DAİR BİRÇOK FARKLI BAKIŞ AÇISI BU KİTAPTA YER ALDI. KİTABA ULAŞMAK ADINA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ WEB SAYFASINI İNCELEYEBİLİRSİNİZ.)
against the Greek offensive, took place in the works of this period in Turkish
literature. The Commission of Investigation of Atrocities, in which Halide
Edip Adıvar and Yakup Kadri Karaosmanoğlu, who were intellectuals of the
period, took part in this process, and the information gathered by this
commission, became a source for some of his works. With the cooperation of history and literature, a collective consciousness was revealed in these
works and contributed to the construction of the national identity of the
newly established Turkish state. In this study, the works of the two authors
mentioned in various literary genres about the Sakarya Pitched War and the
following process were examined and their perspectives were revealed.
(100 YILINDA SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ SEMPOZYUMU BİLDİRİ KİTABI YAYIMLANDI. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ VE POLATLI BELEDİYESİ'NİN SAĞLADIĞI İMKÂNLAR İLE SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ'NE BİRÇOK FARKLI BAKIŞ AÇISI İLE FARKLI NOKTALARDAN BAKILDI. KİTABA ULAŞMAK ADINA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ WEB SAYFASINI İNCELEYEBİLİRSİNİZ.)
Circassian Ethem, which is open to discussion, his relationship with Yeşilordu, especially his place in the National Struggle, his relationship with Islamic Bolshevism and being a hero or a traitor, has taken an important place in historical research. In this study, it has been tried to examine his place in history as well as to question whether he is a hero of the National Struggle or a traitor, by addressing other issues that are deemed open to debate since his successes in the National Struggle.
(Bu çalışma Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans dersi olan Türk Milli Mücadele Tarihi dersi kapsamında ortaya çıkmıştır. )
-
The Ottoman Empire, when the history came to end of the XIX. century, admitted that it was left behind from the West by recognizing the absences that existing in itself. In fact this admission, in some ways, was the result of the period stagnation by the XVII. century and following the period of regression and collapse. When the causes of this result were searched on the other hand the ways to catch the West were started to be searched, more vigorously than previous periods, also. These vigorous and courageous searches were holding political ideas behind them. Some of these ideas like Solidarism, Narodnism and Socialism were seen as an effort to rescue the empire by some intelligentsia. In this article, it is discussed how effective these political ideas are in the process from the Ottoman to Republic by be touched on how these political ideas emerged in the Ottoman Empire and how was their positions.
-
The newly established Turkish state began to recover after the war. This recovery process includes many reforms, especially the republic. Following the death of Mustafa Kemal Atatürk, the opening of the Village Institutes in the field of education is a reform. In the 1940s Turkey, while Turkey Village Institutes aim to be a light to the villagers living in Anatolia, it was located in the center of many debates until the closing down of the opening. In this article, the educational system in the institutes is examined by looking at the short adventures of the Village Institutes in Anatolian lands and the reasons for the closure of the Village Institutes are tried to be interpreted in this context.
Başkent Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı lisans sürecinde, Yenileşme Dönemi Türk Dili ve Edebiyatı dersi kapsamında bir ödev çalışması olarak hazırlanmış olup başka araştırmacılara ufuk olması amaçlanmıştır.