Hüseyin Algur
1985 yılında Amasya/Merzifon’da doğdu. 2007 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. 2009 yılında Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği Bölümünde “İlköğretim İkinci Kademe Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Derslerinde Öğretmen-Öğrenci İletişimi (Bayrampaşa Örneği)” başlıklı yüksek lisans tezini tamamladı. 2012 yılında Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalında başladığı doktora eğitimi kapsamında “Hafızlık Eğitimi Alan Bireylerin Motivasyon ve Psiko-Sosyal Durumlarının Din Eğitimi Açısından Değerlendirilmesi” başlıklı doktora tezi halen devam etmektedir. 2007-2013 yılları arasında İstanbul, Ardahan ve Çorum’da MEB’e bağlı okullarda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği yaptı. Eylül 2013 tarihinden itibaren Giresun Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Din Eğitimi Bilim Dalında araştırma görevlisi olarak görev yapmaktadır. Evli ve 3 çocuk babasıdır. He was born in Amasya / Merzifon in 1985. In 2007, he graduated from Marmara University Faculty of Theology. In 2009, he completed his masters thesis entitled "Teacher-student contact in the primary education of religious culture and ethics knowledge of a second level courses (example of Bayrampaşa)" at Marmara University Institute of Social Sciences . PhD thesis titled "Assessment of Motivation and Psycho-Social Situations of Individuals Receive Hifz Education in Terms of Religious Education" is still continuing in 2012 within the scope of doctoral education started at Hitit University Institute of Social Sciences, Department of Philosophy and Religious Sciences. Between 2007 and 2013 he worked as a Teacher in Istanbul, Ardahan and Çorum. Since September 2013, he has been working as a research assistant in the Faculty of Islamic Sciences, Department of Philosophy and Religious Sciences, Department of Religious Education, Giresun University. He is married and father of three children.
less
InterestsView All (6)
Uploads
Papers by Hüseyin Algur
Din eğitiminin muhatapları ve bu eğitimi veren din eğitimcileri de doğdukları tarih itibariyle ilgili oldukları neslin karakteristik özelliklerine göre yaşam sürmektedirler. Farklı nesillerden olan bireylerin etkileşime girdiği din eğitimi süreci, aynı zamanda bir iletişim süreci olarak da nitelendirilebilir. Söz konusu iletişim sürecinin belirli bir plan ve program dâhilinde yürütülmesi ise din eğitimi programlarıyla mümkün kılınabilir. İşte bu çalışmada bir yandan nesiller arası farklılaşma olgusu çeşitli yönleriyle ele alınırken diğer taraftan din eğitimi üzerinde belirleyici tesiri olan iletişim ve eğitim programları hakkında açıklayıcı bilgiler verilmektedir. Elde edilen verilerden hareketle din eğitiminde verimliliği artırma adına sekiz basamaktan oluşan bir model önerilmektedir.
İlköğretim İkinci kademe öğrencileri (6, 7 ve 8. Sınıflar) gerek gelişim özellikleriyle, gerek kişilik gelişimleri itibarîyle eğitim-öğretim sürecinde dikkate alınması gereken bir gruptur. DKAB derslerinin bu öğrencilere etkili bir şekilde verilmesi, hem onların bu konular hakkında bilgilenmesini hem de kişilik gelişim sürecine olumlu anlamda yardımcı olmasını sağlayacaktır.
Bilindiği gibi ilköğretim ikinci kademe öğrencileri “son çocukluk” döneminden çıkarak “ön ergenlik” dönemine girerler. Hayatlarında fiziksel ve duygusal anlamda birçok değişiklik meydana gelir. Birçok problemlerin yaşandığı, aynı zamanda bütün hayatı etkileyecek kişilik gelişiminin oluştuğu bir dönem olan ergenlik döneminin özelliklerinin bilinmesi etkili bir öğretim süreci için gereklidir.
amaçlayan hafızlık eğitimi, Hz. Peygamber’den günümüze her
dönemde farklı paradigma ve tecrübelerle devam ederek gelmiştir.
İlk dönemlerde vahyolunan ayetlerin muhafaza edilmesi ve hayata
uygulanması ön plana çıkarken sonraki dönemlerde İslami
ilimlerin öğrenilmesi için önemli bir gereklilik olduğu anlayışı;
günümüzde de bunların yanı sıra bir geleneğin devam ettirilmesi
anlayışı ön plana çıkmaktadır.
Araştırmanın amacı, hafızlık eğitimi alan bireylerin motivasyon ve
psiko-sosyal durumu ile stres düzeylerini hangi değişkenlerin
etkilediğini ortaya koymaktır.
Araştırmada nicel yöntem benimsenmiştir. Bu kapsamda hafızlık
eğitimi alan bireylerin psiko-sosyal durumlarını tespit etmek üzere
Hafızlık Eğitimi Psiko-Sosyal Durum Ölçeği (HEPSÖ), motivasyon
durumlarını tespit etmek için “Hafızlık Eğitimi Motivasyon Ölçeği
(HEMÖ) ile stres düzeylerini tespit etmek için Algılanan Stres
Ölçeği (ASÖ 14) kullanılmıştır. HEPSÖ ve HEMÖ ölçekleri
araştırmacı tarafından geliştirilmiştir. ASÖ 14 ölçeği ise Cohen,
Kamarck ve Mermelstein tarafından geliştirilmiş olup Mehmet
Eskin ve arkadaşları tarafından Türkçeye uyarlanmıştır.
Araştırmanın evrenini Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı
Kur’an kurslarında eğitim alan bireyler oluşturmaktadır.
Örneklem olarak 13 ildeki otuz Kur’an kursunda eğitim alan 1369
birey seçilmiştir.
Araştırmada hafızlık eğitimi alan bireylerin “motivasyon
durumları”, “psiko-sosyal durumları” ve “stres düzeyleri” bağımlı
değişken olarak belirlenmiş, “yaş”, “cinsiyet”, “aile ikameti”, “aylık
ortalama gelir düzeyi”, “okul mezuniyeti”, “hafızlık eğitimi sonrası
eğitim”, “sosyal yaşantılardan yoksun olma düşüncesi”, “hafızlık
eğitimini tavsiye etme”, “kursun fiziki imkânları”, “hafızlık
eğitiminde hedef” bağımsız değişken olarak belirlenmiştir. Elde
edilen bulgulara göre hafızlık eğitimi alan bireylerin farkındalık ve
stres düzeyleri yaşla birlikte artarken, motivasyon durumları
azalmaktadır. Cinsiyete göre kadınların stres düzeylerinin
erkeklerden daha yüksek olduğu, erkeklerin motivasyon
düzeylerinin de kadınlardan yüksek olduğu tespit edilmiştir.
Ailenin ikamet durumuna göre bireyin psiko-sosyal ve motivasyon
durumu farklılaşırken stres düzeyinde bir farklılaşma olmamıştır.
Aile gelir düzeyine göre ise sadece motivasyon durumunda
farklılaşma olmuştur. Lise mezuniyetine göre hafızlık eğitiminde
imam hatip okuluna gitmenin bariz bir etkisinin olmadığı,
motivasyon düzeyinin küçük yaşlarda mezun olunan okul
türünde daha yüksek olduğu, stres düzeyinin ise daha geç yaşta
mezun olunan okul türlerinde daha yüksek olduğu tespit
edilmiştir. Diğer bağımsız değişkenlerde de HEPSÖ ve HEMÖ
ölçeğinde aynı yönde ASÖ 14 ölçeğinde de farklı yönde
farklılaşmaların olduğu tespit edilmiştir.
Bu araştırmada elde edilen bulgulara göre hafızlık eğitimi,
motivasyon düzeyinin yüksek, stres düzeyinin düşük olmasından
dolayı küçük yaşlarda daha kolay verilebilir. Farkındalık bilincinin
yaşla birlikte artması, bilinçli hafızlığın ancak büyük yaşlarda
yapılmasına imkân vermektedir. Bu sebeple hafızlık eğitimini
küçük yaşlarda alanlarla ileri yaşlarda alanlar, örgün eğitimde
olduğu gibi farklı kurumlarda eğitim almalıdır. Hafızlık eğitimi
alan bireylerin aile yapıları, gelir düzeyleri, mezun oldukları okul
ve bireysel farklılıkları göz önünde bulundurularak hafızlık eğitimi
verilmelidir. Hafızlık eğitimi öncesinde din eğitimi ağırlıklı bir
okuldan mezun olmanın bireyin motivasyon ve psiko-sosyal
durumu üzerinde önemli bir etkisi yoktur. Buna karşılık hafızlık
eğitimi, bireyi din eğitimi ağırlıklı bir eğitim ve mesleğe
yönlendirmektedir. Bu kapsamda hafızlık eğitimi, nitelikli din
eğitimcileri yetiştirmede etkili bir araç olarak kullanılabilir.
Anahtar Kelimeler: Din Eğitimi, Hafızlık Eğitimi, Hafız, Hafızlık,
Kur’an Kursu