Papers by Göktürk Tüysüzoğlu
Asian journal of Middle Eastern and Islamic studies, Mar 16, 2023
Journal of Eurasian Studies, May 20, 2022
One of the most critical disputes in the Post-Soviet space is the long-lasting Nagorno-Karabakh c... more One of the most critical disputes in the Post-Soviet space is the long-lasting Nagorno-Karabakh conflict between Azerbaijan and Armenia. While this issue has long been regarded as a land-based dispute to a large extent, it can also be stated from the securitization perspective that it is a conflict inherent in ethnic identity. The proposed way to solve a problem in the securitization approach is the desecuritization of the issue. However, negotiations conducted by the Minsk Group on the Nagorno-Karabakh conflict, which were initiated within the framework of the OSCE, did not yield any results. In this context, the process of resolving the issue through negotiations, in other words, desecuritization, failed. This has led to the re-securitization of the problem and paved the way for taking extraordinary measures to come to a solution. The final military confrontation experienced in 2020 has also been triggered specifically by this approach.
International Journal, Mar 1, 2023
The term “frozen conflict,” which is used to describe identity-based conflicts in former Soviet r... more The term “frozen conflict,” which is used to describe identity-based conflicts in former Soviet republics, characterizes a situation whereby neither war nor peace exists between the conflicting parties. The most important of these conflict areas is Nagorno-Karabakh, located in the South Caucasus. As the conflict in the 1990s could not be resolved through negotiations, war broke out again in September 2020. Under the ceasefire protocol signed in November 2020 following the war, Azerbaijan has largely succeeded in liberating its occupied territories around Nagorno-Karabakh. As it is claimed that the occupied territories of Azerbaijan have been completely liberated, this situation raises the question of whether the problem is no longer a frozen conflict. However, when the protocol is considered in relation to the concept's definition, we see that the problem remains a frozen conflict.
Ermeni araştırmaları dergisi, May 1, 2013
İnternational Journal: Canada’s Journal of Global Policy Analysis, 2023
The term “frozen conflict,” which is used to describe identity-based conflicts in former Soviet r... more The term “frozen conflict,” which is used to describe identity-based conflicts in former Soviet republics, characterizes a situation whereby neither war nor peace exists between the conflicting parties. The most important of these conflict areas is Nagorno-Karabakh, located in the South Caucasus. As the conflict in the 1990s could not be resolved through negotiations, war broke out again in September 2020. Under the ceasefire protocol signed in November 2020 following the war, Azerbaijan has largely succeeded in liberating its occupied territories around Nagorno-Karabakh. As it is claimed that the occupied territories of Azerbaijan have been completely liberated, this situation raises the question of whether the problem is no longer a frozen conflict. However, when the protocol is considered in relation to the concept's definition, we see that the problem remains a frozen conflict.
Journal of The Indian Ocean Region, Feb 2, 2023
AUKUS is one of the most significant reflections of the rivalry in the Indo-Pacific region betwee... more AUKUS is one of the most significant reflections of the rivalry in the Indo-Pacific region between the US and China. US, which seems to be pursuing a strategy of creating an alliances system in the region, particularly with the steps it has taken recently, is trying to use this initiative paving the way for Australia to possess nuclear submarines as leverage to balance China militarily. It has been first considered that this Pact may yield various military gains to the US in the region; this alliance may also be associated with the weakening of its hegemony, however. Based on this fact, Wallerstein's World Systems Theory approach, which explains the transformation of hegemony through different phases, was used in this study to better understand the conditions that led to AUKUS. Then, it was concluded that this Pact, in some sense, is a regional reflection of the US decline globally.
Istanbul University - DergiPark, Jun 15, 2022
Yugoslavya'nın dağılması sürecine eklemlenen son zincir olan Kosova, bağımsızlık ilanından bu yan... more Yugoslavya'nın dağılması sürecine eklemlenen son zincir olan Kosova, bağımsızlık ilanından bu yana siyasal statü tartışmalarıyla yoğrulan bir ülkedir. Kosova, demografik ve ekonomik anlamda olduğu kadar, ulusal kapasite ve güç unsurları ve bu unsurların algılanış şekli itibarıyla da küçük devlet olma özelliklerini kendisine eklemlemiştir. İzlediği dış politika itibarıyla küçük devlet olmanın gerektirdiği biçimde hareket ettiği söylenebilecek olan Kosova'nın, geleceğini ABD ve AB'nin bölge stratejilerine entegre ettiği de ifade edilebilir. Stratejik kültür ve izlenen genel dış politika kalıpları itibarıyla ortaklaştığı belirtilebilecek Kosovalı siyasal aktörlerin birbirlerinden farklılaştığı noktalar da bulunmaktadır. Siyasal değişimi de beraberinde getiren bu farklılaşmayı inceleyebilmek için de neoklasik realizmin kavramsal çerçevesine başvurmak doğru bir yaklaşım olabilecektir. Böylece, ideolojik konumlanma, algı ve çıkarların Kosova dış politikasına nasıl yansıdığı değerlendirilebilecektir.
Sırbistanın kabul etmemesi ve başta Rusya ve Çin olmak üzere birçok devletin itiraz ediyor olması... more Sırbistanın kabul etmemesi ve başta Rusya ve Çin olmak üzere birçok devletin itiraz ediyor olması nedeniyle 2008de ilan ettiği bağımsızlığı BM tarafından tanınmayan Kosova, yönetimsel anlamda da ciddi bir krize eklemlenmiştir. Bu krizin kaynağı ise, ülkenin kuzeyinde, Sırbistan sınırına yakın Mitrovica ve çevresinde yaşayan etnik Sırp azınlığın Kosovayı bir devlet olarak tanımaması ve Kosova kurumlarını kabul etmek istememesidir. Kosovayı Sırbistanın bir parçası olarak gören ve kendi etnik/toplumsal kimliklerini Sırbistan vatandaşlığı üzerinden güvenlikleştiren Kosovalı Sırpların yönetimsel/siyasal statüsünün ne olacağı hususu Kosova Hükümetini ve konuyla yakından ilgili olan tüm tarafarı zorlayan bir husustur. Bu sorunu çözmek için ortaya atılan kavramsal unsurlardan biri de etno-federalizm olmuştur. Kosovanın bağımsızlığını tanımamalarına rağmen, Kosovalı Sırpların ve Sırbistanın kabul edebilecekleri yönünde emareler bulunan etno-federalizm seçeneğine Kosova hükümeti ise soğuk yak...
WOS: 000502847400008Without resorting to military power and political coercion measures, soft pow... more WOS: 000502847400008Without resorting to military power and political coercion measures, soft power, which can be interpreted as influencing or transforming other actors in favor of its own interests, especially in the context of economic/commercial reward mechanisms and cultural or political value transfer process, is one of the most important tools used in international politics. In recent years, China takes striking steps in the use of soft power. Beijing, which aims to use its growing economic power and commercial opportunities as tools of soft power rather than its political values, aims to revive the historical Silk Road under its control. Russia, like China, gives priority to the understanding of systemic multi-polarity and has disagreement with the US in various fields and has recently turned to the use of soft power. Mule Russia is far behind China in terms of economic power, it has turned to establish a regional hegemony through the Eurasian Economic Union, which it presen...
Farklı coğrafi, toplumsal ve sosyo-ekonomik gerçekliklere eklemlenmiş bölgele- rin kesişim noktas... more Farklı coğrafi, toplumsal ve sosyo-ekonomik gerçekliklere eklemlenmiş bölgele- rin kesişim noktasında bulunan Karadeniz Havzası, Soğuk Savaş sonrası kapsam ve anlam bakımından ciddi bir başkalaşıma uğramıştır. Bu değişim havzanın ya- pısını ve görünümünü önemli oranda farklılaştırmış ve bölgenin içselleştirdiği çatışma yoğun ilişkiler ağının da konsolide edilmesini beraberinde getirmiştir. Uluslararası sistem bağlamında yaşanmaya başlanan hegemonya çok kutupluluk mücadelesinin Karadeniz Havzası’na olan olumsuz siyasal yansıması, havzanın çatışma yoğun ilişkiler ağına eklemlenmesinin en önemli nedeni olarak görülme- lidir. Bunun yanı sıra ekonomik azgelişmişlik, serbest pazar ekonomisine geçiş aşamasında yaşanan büyük çaplı sosyal problemler ve gecikmiş bir milliyetçiliğin siyasal arenaya iç çatışma ve katliamlar çerçevesinde yansıyan görünümleri, ta- rihsel ve etno-kültürel problemlerle birleştiği noktada, havzadaki çatışma ortamını güçlendirmektedir. Bu çalışma, Karadeniz Havzası’n...
Avrupa’nın güneydoğusunda, doğu ile batı arasındaki doğal ulaştırma koridorunun tam üzerinde yer ... more Avrupa’nın güneydoğusunda, doğu ile batı arasındaki doğal ulaştırma koridorunun tam üzerinde yer alan Balkanlar Bölgesi, sahip olduğu stratejik konum ekseninde ortaya çıkan sistemsel paylaşım mücadelesinin yanı sıra, bünyesinde barındırdığı farklı etno-kültürel ve dinsel grupların birbirleriyle girdiği mücadele ekseninde de çatışma gerçekliğini özümsemiştir. Bu nedenle günümüzde Balkanlar Bölgesi’nde ortaya çıkan en ufak bir çıkar çatışması dahi derhal güvenlikleştirilmekte ve uluslararası sistemi etkileyen büyük bir sorun haline gelmektedir. Soğuk Savaş sonrası Avro-Atlantik İttifakı’nın sistemik kontrolü altına girmiş olan Balkanlar Bölgesi, AB ve NATO’nun doğuya doğru genişleme stratejisinde önemli bir terminal noktası haline geldiği için, her iki aktör de bölgedeki çatışma gerçekliğini geri plana iterek bölgesel işbirliğini Batılı siyasal ve ekonomik değerler üzerinden yapılandırmaya çalışmaktadır. Ancak tarihsel sorunlar ve geniş çaplı bir bölgesel çatışma ortamı yaratan rakip ...
Güney Kafkasyanın tam ortasında yer alan Ermenistan, İran dışındaki komşularıyla çok ciddi tarihs... more Güney Kafkasyanın tam ortasında yer alan Ermenistan, İran dışındaki komşularıyla çok ciddi tarihsel ve siyasal problemler yaşayan bir ülkedir. Soğuk Savaşın sona ermesinin ardından milliyetçi eksende kurgulanmış bir siyasal yapıyı içselleştirmiş olan bu küçük Kafkas ülkesi, Rusyanın Güney Kafkasyadaki en önemli müttefiki olarak bilinmektedir. Türkiye ve Azerbaycan ile yaşadığı tarihsel boyuta haiz ve toprak tabanlı problemler nedeniyle bugününü ve geleceğini Rusya ile diaspora Ermenilerinin yardımlarına bağımlı hale getiren Ermenistan, irredentizm tabanlı bir dış politika izlemektedir. Ermenistanın yansıttığı bu dış politika anlayışı, ülkenin Güney Kafkasya bağlamlı enerji ve ulaştırma projelerinden soyutlanmasına yol açmaktadır. Ermenistanın Rusyaya olan bağımlılığından ve bölgesel izolasyondan kurtulabilmesi için, tarihsel çarpıtmalara ve yaratılara dayalı siyasal anlayıştan uzaklaşması ve demokrasiyi her yönüyle içselleştirmesi gerekmektedir.Armenia, which is situated in the very...
Bugün ABD'yi tek süper güç olarak konumlandıran ve ona "sistemsel düzenleyici" rolü... more Bugün ABD'yi tek süper güç olarak konumlandıran ve ona "sistemsel düzenleyici" rolünü atfeden söylem ve politikaların geçerliliği konusunda ciddi birtakım şüpheler bulunmaktadır. ABD'nin dünyanın çeşitli bölgelerinde giriştiği düzenleyici tedbirlerin başarısız olmasına paralel olarak, başta Çin ve Rusya olmak üzere çok sayıda ülkenin ciddi bir ekonomik/teknolojik gelişim göstermesi ve bu gelişimin onların diplomatik kapasitelerine de yansıması, ABD'nin sistemsel etkinliğini sınırlamıştır. Bu nedenle, artık tek kutuplu bir dünya düzeni ve ABD hegemonyasından değil, çok kutupluluğu içselleştirmiş bir dünya düzeninden bahsedilmektedir. Karadeniz Havzası da, bu tartışmaların odağında yer alan ve aynı zamanda bu tartışmalardan etkilenen büyük bir bölgedir. Enerji kaynakları açısından zengin, doğu-batı yönlü enerji projelerinin merkezinde yer alan, büyük çaplı bir ekonomik ve demografik potansiyele sahip ve çok parçalı bir coğrafi/siyasal yapıyı içselleştirmiş bir bö...
Siyasal: Journal of Political Sciences
The Xinjiang Uyghur Autonomous Region (XUAR) is considered based on its ethnocultural, religious,... more The Xinjiang Uyghur Autonomous Region (XUAR) is considered based on its ethnocultural, religious, and historical diversity. In its national security documents, known as the White Paper, China associates the region with extremism, separatism, and terrorism; and thus recognizes the Uyghurs as a threat. At the crossroads of OBOR's (One Belt One Road) three separate land corridors, Xinjiang, which has a crucial place in Beijing's hegemony-building process, is a region regarded critical from a geopolitical and geo-economics perspective. In this context, Beijing securitizes the Uyghurs, with whom China claims that its own values, political goals, and perception of the future are not compatible, from the "threat" point of view. This approach can also be interpreted through the conceptual elements envisaged by the Copenhagen School, such as immigration waves, horizontal and vertical competition, and depopulation.
Avrasya Etüdleri, Dec 1, 2012
Bu calismada Belucilerin uluscu istemlerini mesrulastiran toplumsal faktorler degerlendirilmistir... more Bu calismada Belucilerin uluscu istemlerini mesrulastiran toplumsal faktorler degerlendirilmistir. Bu degerlendirmenin yapilmak istenmesinin esas nedeni, Pakistan ve Iran topraklarinda bolunmus halde yasayan bu halkin yukselen uluscu istemleriyle kuresel/bolgesel aktorlerin stratejileri arasinda yakin bir iliskinin olmasidir. Beluci ulusculugunun degerlendirilmesi hususunda ise Kopenhag Okulu’nun ongordugu guvenliklestirme yaklasimi kullanilmistir. Ulusculuk girisimleri genel itibariyla devletler arasi iliskiler uzerinden ve realist kuram baglaminda anlamlandirildigi icin, Beluci kimliginin konsolide olmasinda etkili toplumsal faktorlerin sosyal insacilik uzerine temellendirilmis bir yaklasim olan guvenliklestirme cercevesinde ele alinmasi onemli bir farklilik olusturmaktadir. Calismanin vardigi sonuc ise, Beluci ulusal kimliginin Pakistan ve Iran’in toprak butunlugunu tehdit edebilecek ve bolgesel dengelere etki edebilecek sekilde kullanilabilecek bir toplumsal mesruiyete sahip old...
Karadeniz Arastirmalari Merkezi, 2018
Alanya Akademik Bakış, 2020
China, who has put its economic might right at the center of its global influence, wants to conso... more China, who has put its economic might right at the center of its global influence, wants to consolidate its efforts in this regard with the 21st Century Maritime Silk Road Initiative. As this initiative shall increase the strength of China within the context, specific to South China Sea-Indian Ocean, it has also potential to make the states in the region economically dependent to Beijing. For an endeavor like this to succeed, China will need to prioritize the security of the 21st Century Maritime Silk Road. Right at this point, the new Chinese Naval Strategy that is predicated upon the expansion towards the high seas comes to the forefront. The investments and changing naval strategy that commence in parallel to the base and port facilities that would be obtained from various countries within the 21st Century Maritime Silk Road Initiative prove that China's trade oriented leaps and its military and political planning have a striking parallelism. This study, based on literature review, aims to analyze the relationship between the 21st Century Maritime Silk Road Initiative and Chinese Naval Strategy.
Uluslararası İlişkiler Dergisi, 2015
Rantçı devlet yaklaşımı, bütün gelirini tek bir doğal kaynak üzerinden elde eden ülkeleri tanımla... more Rantçı devlet yaklaşımı, bütün gelirini tek bir doğal kaynak üzerinden elde eden ülkeleri tanımlamaktadır. Bu ülkeler yapı itibarıyla otoriter bir görünüm sergiler ve siyasal/ekonomik işleyiş bakımından halk oldukça edilgen bir karaktere sahiptir. Rantçı devlet yaklaşımı çerçevesinde değerlendirdiğimizde, bağımsız bir devlet olmasa da, Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin de bu yaklaşım ile anlamlandırılabileceğini söyleyebiliriz. Nitekim bölge ekonomisi tamamıyla petrol üretimi ve ihracatına bağımlıdır, üretim yok denecek kadar azdır ve en önemli işveren de devlettir. Bölgedeki aşiretlerin çok büyük bir bölümünü kendisine eklemlemiş, nepotizme yaslanan ve siyasal çoğulculuğu yadsıyan bölgesel hükümet, Kürt kimliğine entegre ettiği bağımsızlık söylemi ve bölgesel güvenlik vurgusu ile rantçı yönetim anlayışını konsolide etmektedir.
Uploads
Papers by Göktürk Tüysüzoğlu