... Gör. Filiz SÖNMEZ Erciyes Üniversitesi Mimarl k Fakültesi E-posta: [email protected] Öz ... more ... Gör. Filiz SÖNMEZ Erciyes Üniversitesi Mimarl k Fakültesi E-posta: [email protected] Öz Dünyada ve ülkemizde kamusal alan kavram na yüklenen anlamlar, yaz lan eserlerden de takip edildi i üzere, s radan bir kavram tart mas nn ötesine ta m olup, mekândaki aktif dönü ...
... Gör. Filiz SÖNMEZ Erciyes Üniversitesi Mimarl k Fakültesi E-posta: [email protected] Öz ... more ... Gör. Filiz SÖNMEZ Erciyes Üniversitesi Mimarl k Fakültesi E-posta: [email protected] Öz Dünyada ve ülkemizde kamusal alan kavram na yüklenen anlamlar, yaz lan eserlerden de takip edildi i üzere, s radan bir kavram tart mas nn ötesine ta m olup, mekândaki aktif dönü ...
Cumhuriyet döneminde mimari proje yarışmaları, sadece bir mimarlık hizmeti elde etmenin bir yolu ... more Cumhuriyet döneminde mimari proje yarışmaları, sadece bir mimarlık hizmeti elde etmenin bir yolu olmayıp, aynı zamanda Anadolu kentlerinde modern mimarlık söyleminin ve üretiminin yaygınlaştırılmasında bir katalizör görevi üstlenmiştir. Mimari proje yarışmaları, Anadolu şehirlerinde Cumhuriyet’in modern mimari kimliğini oluşturma sürecine önemli katkılar sağlamıştır. Bu bağlamda 1960’larda mimarlık kültürünü ve düzeyini kamu yapıları öncelikli olarak artırmak isteyen devlet, Anadolu’nun birçok şehrinde mimari proje yarışmaları düzenlemiştir. Bu çalışma kapsamında, 1960’lı yıllarda açılan mimari proje yarışmalarının, Türkiye’deki modern mimarlık üretiminin Anadolu’da yaygınlaştırılmasında nasıl bir rol üstlendiği, Vedat Dalokay ve Orhan Dinç’in tasarladığı Merkez Bankası Kayseri Şube binası örneği çerçevesinde incelenecektir. Çalışmada 1964 yılında bir mimari proje yarışması sonucunda inşa edilen Bankanın modern mimari tasarım anlayışı ortaya konularak, Dalokay mimarlığının rasyonalist biçim dili üzerinden 1960’lar Anadolu coğrafyasındaki modern mimarlık ortamını da değerlendirmek mümkündür. Ayrıca Anadolu’daki 1960’lar mimari proje yarışma ortamının modern mimarlık üretimine ve kentteki yapılı çevrenin kalitesine katkısının ortaya konulması ve kentin ticari belleğinde önemli bir yeri olan Bankanın tescillenmesinin önerilmesi çalışmanın hedeflerini oluşturmaktadır. Buna göre, 1960’lar Türkiye mimarlık pratiğini temsil edebilecek üretimlerin kısıtlı sayıları ve bunların korunmaları konusundaki yetersizlikler gözönüne alındığında, Merkez Bankası Kayseri Şube binasının mimarlık nesnesi olarak incelenmesi ile, dönemin modern mimarlık anlayışının çözümlenmesine ve kaydına katkıda bulunacağı düşünülmüştür.
Cumhuriyet rejiminin hedeflemiş olduğu modernleşme ide-olojisi bağlamında Anadolu kentlerinde kur... more Cumhuriyet rejiminin hedeflemiş olduğu modernleşme ide-olojisi bağlamında Anadolu kentlerinde kurulan endüstri yerleşkeleri; oluştur-dukları mekânlar ile kentin ve kentlinin yaşam biçimini dönemin çağdaş ulus inşa etme hedefine ulaştıran en belirgin mekânsal ürünlerinden biri olmuştur. Bütün ekonomik zorluklara rağmen Erken Cumhuriyet Dönemi boyunca ku-rulan fabrikalar; sahip oldukları üretim atölyeleri, makineleri, barınma bi-rimleri, eğitim ve sosyal mekânları ile kentin ve kentlinin modernleşmesinde adeta birer enerji merkezi halinde gelmişlerdir. 1939 yılında Sivas’ta kurulan Cer Atölyesi de Erken Cumhuriyet Dö-nemi endüstri yerleşkelerinden biri olarak bu çalışmanın araştırma konusunu oluşturmaktadır. Çalışma kapsamında Cer Atölyesi; sahip olduğu mekânların biçimlenişleri, malzeme kullanımları ve strüktürel özellikleriyle incelenmiştir. Çalışmanın temel amacı, Cer Atölyesi’nin Sivas kentinin modernleşme sü-recine olan katkısını incelemektir. Bu kapsamda Erken Cumhuriyet Dö-nemi’nin bağlamsal özellikleri ortaya konulmuş ve bu dönemde ülke genelin-deki endüstri yerleşkelerinin modernleşme süreci ile olan ilişkisi açıklanmaya çalışılmıştır. Sivas Cer Atölyesi’nde yapılan alan çalışması ile yapılar incelenmiş, elde edilen fotoğraflar ve belgeler değerlendirilerek durum ana-lizleri yapılmıştır. Sivas Cer Atölyesi; yerleşke kurgusu, içerisindeki üretim ve üretimi destekleyici birimleri, idari birimleri ve sosyal birimleri rasyonel olarak tasarlanmış binaların asal geometrik formları, simetrik plan kurguları, süslemeden uzak sade ve oranlı cephe düzenleri, yapım teknolojileri ve malzemeleri ile dönemin modern mimari anlayışının somut örneği ko-numundadır. Günümüzde bu yerleşkeler, salt bir ekonomik değer olmakla kal-mamış aynı zamanda teknolojik, toplumsal ve mimari değerleri ile de önemli birer endüstriyel miras olarak nitelendirilmişlerdir. Sonuç olarak bu çalışma ile Sivas Cer Atölyesi’nin sahip olduğu niteliklerden dolayı Erken Cumhuriyet Dönemi Endüstri Mirası arşivinde yer alması gerekliliği ortaya konulmuştur.
Avrupa’da 19. yüzyılın ortalarında başlayan mühendis ve mimar
örgütlenmesi Osmanlı’da 1908 yılınd... more Avrupa’da 19. yüzyılın ortalarında başlayan mühendis ve mimar örgütlenmesi Osmanlı’da 1908 yılından sonra başlamıştır. Cumhuriyet döneminde ise mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin Batılı anlamda nitelikli ve güvenli olmasının sağlanması için yasal düzenlemeler yapılmıştır. Öne çıkan 1035 sayılı kanun (1927), Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri Kanunu (1938) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu (1954) gibi yasalarla mühendislik ve mimarlık mesleklerinin kurumsallaşması adına önemli aşamalar kaydedilmiştir. Ülkede eş zamanlı olarak teknik büroların da kurulması ile yapı inşası, belirli bir sistem çerçevesinde üretilmeye başlanmıştır. Cumhuriyet döneminde mimarlık-mühendislik mesleklerinin Batılı anlamda kurumsallaşması ve özel bürolarının ortaya çıkması İstanbul ve Ankara’da 1930’ları bulurken, diğer Anadolu kentlerinde teknik büroların ne zaman ortaya çıktığı, içeriği ve modern proje üretim biçimleri hakkında literatürde sınırlı bilgiye erişilmiştir. Bu kapsamda bu çalışmanın temel amacı, ülkedeki mimarlık-mühendislik meslek örgütlerinin kurumsallaşma sürecinin yerel açılımlarını Kayseri özelinde incelemektir. Araştırmada nicel ve nitel araştırma yöntemlerine başvurulmuş olup, alan çalışması yapılarak Kocasinan, Melikgazi ve Büyükşehir Belediyeleri ve Mimarlar Odası Kayseri şubesi arşiv kayıtlarına ulaşılmış, 1950’lerden başlayarak Kayseri’de kendi ofisini açan bazı mimarlarla röportajlar yapılmış, bunlara ek olarak dönemin İstiklal Gazetesi ve Hakimiyet Gazetesi’nde teknik elemanlara ait reklam ve haberler incelenmiştir. Ayrıca yerel Belediyelerin ruhsat arşivinden seçilen mimari proje örnekleri kapsamında dönemin modern mimari proje üretim biçimleri değerlendirilmiştir. Ulaşılan verilere göre 1940’lar sonundan başlayarak 1950’lerde artan mimarlık ve mühendislik büroları ile birlikte teknik elemanların modern temsil araçları ile mimari proje hazırlamaları ve fenni mesuliyet almaları ile birlikte Kayseri’de geleneksel yapı üretim yöntemlerinden uzaklaşılmıştır. Buna göre, mimarlık- mühendislik meslek örgütlenmelerinin her kentte farklı zamanda ve biçimde gelişebileceği varsayımından yola çıkarak bu çalışma, diğer Anadolu kentlerinde yapılacak araştırmalar için de bir örnek teşkil edebilecektir.
Mahalle, “bir yere inmek, konmak, yerleşmek” anlamına gelen Arapça hall (halel ve hulul) kökünden... more Mahalle, “bir yere inmek, konmak, yerleşmek” anlamına gelen Arapça hall (halel ve hulul) kökünden türetilmiş bir mekân ismidir (Türkçe Sözlük, 1998). Mahalle fiziksel olarak içinde konut yapılarına ek olarak camisi, ilkokulu, çeşmesi, hamamı, bakkalı, fırını, parkları v.b. mekânları olan kentin en küçük yerleşim birimi olup, sosyal olarak ise, bir yerde oturan ve aralarında örgütsel ilişkiler bulunan bir topluluğu ifade eder. Mahalle olgusu Osmanlı’dan Cumhuriyet’e devam eden en önemli miraslardan biridir. Cumhuriyet döneminde de birçok yeni mahalle kurulmuştur. Bu dönemde kurulan mahalleler genellikle bir plana bağlı kalarak oluşturulmuştur. Buradan yola çıkarak bu çalışmada Kayseri Aru-Oelsner imar planına (1945) göre genişletilmiş alanlar içinde tasarlanan mahallelerden biri olan Fevzi Çakmak Mahallesi’nin oluşumu, mahallenin geçmişten günümüze geçirdiği değişim incelenecek olup, elde edilen veriler doğrultusunda gelecekte yerel yönetim tarafından planlanacak olan Fevzi Çakmak Mahallesi kentsel dönüşüm projelerine katkı sağlamak amaçlanmaktadır. Çalışmada yöntem olarak literatür ve alan çalışması, doküman analizi ve sözlü tarih çalışması yapılmıştır. Bu kapsamda mahalleye ait olan haritalar, imar planı, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Kocasinan Belediyesi arşiv kayıtlarına ve eski fotoğraflara erişim sağlanmıştır. 1960’larda inşasına başlanan Fevzi Çakmak Mahallesi, ızgara plan şemasına sahip kentin modern mahallelerinden biridir. Fevzi Çakmak Mahallesi’nin kurulmasından günümüze kadar tarihsel süreklilikte bir kent okuması yapılarak, mahallenin öne çıkan yapı ve alanlarına yapılan müdahalelerin tespitinin, gelecekteki kentsel dönüşüm çalışmalarına önemli katkılar sunacağı düşünülmektedir. Çalışmada Fevzi Çakmak Mahallesi analizinin, kentsel planlama yazınında bilinen “We-imar ve Hoyt klasifikasyonu” olarak giren kuramsal çerçevede değerlendirilmesi önerilmektedir. Buna göre mahallede tespit edilen yapı ve alanlar, “Koruma”, “Düzeltme” (İyileştirme) ve “Yenileme” stratejileri kapsamında değerlendirilecektir. Kayseri Fevzi Çakmak Mahallesi özelinde yapılan bu çalışmanın ülke genelinde yaşanan kentsel planlama ve mimarlık tartışmalarına katkı sunması beklenmektedir.
Osmanlı’da Tanzimat Fermanının yayınlanmasından sonraki modernleşme sürecinde Batı ile ilişkileri... more Osmanlı’da Tanzimat Fermanının yayınlanmasından sonraki modernleşme sürecinde Batı ile ilişkilerin ivme kazanmasıyla eğitim, giderek ön plana çıkmış ve bir tür toplumsal dönüşüm mekanizması olarak işlemesi gündeme gelmiştir. Kademeli olarak yenilenen ve değişen eğitim sistemine paralel olarak, okul binaları taşrada yaygınlaştırılmıştır. Osmanlı’nın eğitim alanındaki modernleşme sürecini yansıtan bu okul binaları, yeni biçimlenen kentlerin sosyo-kültürel yapısına, fiziki siluetlerine önemli katkılar sağlamıştır. Osmanlı’nın son dönem eğitim politikasını yansıtan yapılardan biri olan, Kayseri ili Pınarbaşı ilçesinde 1908-1910 yılları arasında inşa edilmiş Barbaros İptidai Mektebi (İlkokulu), bu çalışmada örneklem olarak seçilmiştir. Okul, orijinal işlevini yitirmiş olmasına rağmen, inşa edildiği dönemin tarihsel, toplumsal ve mimari özelliklerini yansıtmasına ek olarak, sahip olduğu detayları ve yerel malzeme kullanımıyla özgündür. Çalışma kapsamında, Barbaros İlkokulu’nun yakın çevresiyle kurduğu ilişki, plan şeması, yapı malzemesi, yapım tekniği, restitüsyon kararları gibi mimari ve kentsel ölçekteki konulara odaklanılmıştır. Yöntem olarak nitel araştırma tekniklerinden; literatür taraması, gözlem, belgeleme ve dokümantasyon yöntemlerine başvurulmuştur. Barbaros İptidai Mektebi, Osmanlı neo-klasik döneminin mimari ve estetik özelliklerini yansıtan ve ayakta kalan nadir örneklerinden biridir. Buna göre, Barbaros İlkokulu bağlamında Osmanlı’nın 20.yy okul yapılarının mekansal organizasyonunu anlamak mümkün olacaktır. Çalışma sonucunda, mimarlık tarihi bağlamında oldukça önem arzeden bu yapının orijinal işlevine uygun olarak korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması konusunda yerel yönetimlerin gerekli planlamaları yapmaları önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Dönemi, Sıbyan-İptidai mektepleri, Kayseri-Pınarbaşı İlçesi, Barbaros İptidai Mektebi, 1910.
Cumhuriyet döneminde mimari proje yarışmaları, sadece bir mimarlık hizmeti elde etmenin bir yolu ... more Cumhuriyet döneminde mimari proje yarışmaları, sadece bir mimarlık hizmeti elde etmenin bir yolu olmayıp, aynı zamanda Anadolu kentlerinde modern mimarlık söyleminin ve üretiminin yaygınlaştırılmasında bir katalizör görevi üstlenmiştir. Mimari proje yarışmaları, Anadolu şehirlerinde Cumhuriyet’in modern mimari kimliğini oluşturma sürecine önemli katkılar sağlamıştır. Bu bağlamda 1960’larda mimarlık kültürünü ve düzeyini kamu yapıları öncelikli olarak artırmak isteyen devlet, Anadolu’nun birçok şehrinde mimari proje yarışmaları düzenlemiştir. Bu çalışma kapsamında, 1960’lı yıllarda açılan mimari proje yarışmalarının, Türkiye’deki modern mimarlık üretiminin Anadolu’da yaygınlaştırılmasında nasıl bir rol üstlendiği, Vedat Dalokay ve Orhan Dinç’in tasarladığı Merkez Bankası Kayseri Şube binası örneği çerçevesinde incelenecektir. Çalışmada 1964 yılında bir mimari proje yarışması sonucunda inşa edilen Bankanın modern mimari tasarım anlayışı ortaya konularak, Dalokay mimarlığının rasyonalist biçim dili üzerinden 1960’lar Anadolu coğrafyasındaki modern mimarlık ortamını da değerlendirmek mümkündür. Ayrıca Anadolu’daki 1960’lar mimari proje yarışma ortamının modern mimarlık üretimine ve kentteki yapılı çevrenin kalitesine katkısının ortaya konulması ve kentin ticari belleğinde önemli bir yeri olan Bankanın tescillenmesinin önerilmesi çalışmanın hedeflerini oluşturmaktadır. Buna göre, 1960’lar Türkiye mimarlık pratiğini temsil edebilecek üretimlerin kısıtlı sayıları ve bunların korunmaları konusundaki yetersizlikler gözönüne alındığında, Merkez Bankası Kayseri Şube binasının mimarlık nesnesi olarak incelenmesi ile, dönemin modern mimarlık anlayışının çözümlenmesine ve kaydına katkıda bulunacağı düşünülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Mimari proje yarışmaları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kayseri Şubesi, Vedat Dalokay, modern mimarlık.
Bu çalışma, Erken Cumhuriyet Dönemi kent imar plan yaklaşımları hakkında bilinmeyene odaklanmıştı... more Bu çalışma, Erken Cumhuriyet Dönemi kent imar plan yaklaşımları hakkında bilinmeyene odaklanmıştır. Ulus devletin modernleştirilmesi sürecinde kent makroformunda batı normlarını öne çıkaran arayışlar ve Kayseri ili özelinde bu değişime ve dönüşüme uyumlanma politikalarının bir parçası olarak hayata geçirilmiş olan Oelsner-Arû imar planı (1944-1945) incelenmiştir. Bu bağlamda, planlama sürecinden başlayarak yerel yönetimler ve teknik elemanlar ile kentin ileri gelenlerinin bu sürece dahil oluşları ve aktif katkıları araştırılarak aydınlatılmaya çalışılmıştır. Bir belgelik oluşturma çabası olarak da değerlendirilebilecek çalışmada, dönemin az sayıdaki süreli kaynaklarından biri olan Kayseri Vilayet Gazetesi’nin konuya ilişkin seri yazılarına başvurulmuştur. 1944-1946 yılları arasındaki gazete haberleri sistematik olarak taranmış ve ilgili literatürle örtüştürülerek makalenin kuramsal altlığı oluşturulmuştur. Çalışmada yöntem olarak söz konusu gazete metinleri üzerinden veri toplama, doküman analizi ve nitel yönelimli içerik analizi gibi nitel teknikler kullanılmıştır. Böylelikle dönemin özgün metinleri üzerinden Oelsner-Arû imar planının hazırlık sürecinin bilinmeyen yönleri ortaya çıkarılmış ve Erken Cumhuriyet Dönemi planlama yaklaşımının yerel ölçekteki bir örnek üzerinden çözümlemesi yapılmıştır. Veriler ışığında, toplumun kente ve planlamaya bakış açısıyla kent planlamasının teknik elemanlar ve ilgili yerel yönetimce nasıl algılandığı konusu da yorumlanmıştır. Sonuç olarak OelsnerArû imar planının hem merkezi otorite kaynaklı olduğu düşünülen bir destekle, hem de yerelin merkezi otoriteye eklemlenme çabasıyla hazırlanarak başarıya ulaştığı görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Erken Cumhuriyet Dönemi, Oelsner-Arû İmar Planı, Kayseri Vilayet Gazetesi, Nitel Yönelimli İçerik Analizi. Yerel Yönetim
Üçüncü boyutta üretmek: Bir mimari tasarım stüdyosu örneği, 2021
Mimarlık tarihi boyunca maketle ifade yöntemi en önemli araçlardan biri olarak kullanılagelmiştir... more Mimarlık tarihi boyunca maketle ifade yöntemi en önemli araçlardan biri olarak kullanılagelmiştir. Mimari nesnenin zihindeki soyut temsili, maket aracılığıyla duyularla algılanabilen somut bir hale geçerek deneyimlenebilmektedir. Özellikle iki boyutlu tasarım araçlarına destek olarak gelişen maket, günümüzde tasarım eğitiminde yaratıcı bir ifade biçimi alarak tasarım fikrinin üretilmesinde etkili rol oynayan bir öğrenme aracıdır. Mimarlık eğitiminde maket çalışmaları, yaparak öğrenilen mimarlık bilgisinin üretildiği, paylaşıldığı ve son olarak da biçimlendirildiği dinamik bir süreci kapsamaktadır. Dolayısıyla maketin, mimarlık eğitiminde "bir tasarım, uygulama ve sunum aracı" olarak önemli bir rolü bulunmaktadır. Son yıllarda maketin mimarlık eğitimindeki yerinin, değişen tasarım yaklaşımları ve ortaya çıkan yeni mimari temsil araçları ile birlikte dönüşüm geçirdiğini söylemek mümkündür. Özellikle bilgisayar simülasyonlarıyla birlikte maketin sunum aracı olarak önemi azalmış olmasına rağmen, bir tasarım ve uygulama aracı olarak kullanımı halen önemini korumaktadır. Bu çalışmanın amacı, mimarlık eğitiminde maketle üretmenin önemini vurgulamak ve bir tasarım aracı olarak nasıl işlevlendiğini ortaya koymaktır. Çalışmada örnek olay incelemesi kapsamında Erciyes Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencilerinin "Mimari Tasarım III" stüdyosunda (2015) ürettiği öğrenci projeleri ele alınmıştır. Proje süreci değerlendirildiğinde, temel bulgu "süreç odaklı tasarım anlayışı" çerçevesinde öğrencilerin maketi bir üretim yöntemi olarak kullanıp arazi analizinden başlayarak üç boyutlu hacimsel niteliği ve topoğrafyası ile ilişkisi içinde düşünmeyi öğrenmeleridir. Bu öğrenimle birlikte proje üretme biçimleri ve yöntemleri iki boyutlu üretimlerden farklılaşmaktadır. Sonuç olarak tasarım sürecinin en başında maket yaparak araziyi tanımak ve potansiyellerini belirleyerek tasarımı üçüncü boyutta algılamak, mimarlık eğitimini zenginleştirdiği ortaya çıkmıştır. Bu ifadeden yola çıkarak stüdyoda üç boyutlu yaparak düşünme ve üretimin, öğrencilere tasarımın bilgi alanı ile yüzleşme açısından katkı sağlayacağı ortaya konulmuştur.
... Gör. Filiz SÖNMEZ Erciyes Üniversitesi Mimarl k Fakültesi E-posta: [email protected] Öz ... more ... Gör. Filiz SÖNMEZ Erciyes Üniversitesi Mimarl k Fakültesi E-posta: [email protected] Öz Dünyada ve ülkemizde kamusal alan kavram na yüklenen anlamlar, yaz lan eserlerden de takip edildi i üzere, s radan bir kavram tart mas nn ötesine ta m olup, mekândaki aktif dönü ...
... Gör. Filiz SÖNMEZ Erciyes Üniversitesi Mimarl k Fakültesi E-posta: [email protected] Öz ... more ... Gör. Filiz SÖNMEZ Erciyes Üniversitesi Mimarl k Fakültesi E-posta: [email protected] Öz Dünyada ve ülkemizde kamusal alan kavram na yüklenen anlamlar, yaz lan eserlerden de takip edildi i üzere, s radan bir kavram tart mas nn ötesine ta m olup, mekândaki aktif dönü ...
Cumhuriyet döneminde mimari proje yarışmaları, sadece bir mimarlık hizmeti elde etmenin bir yolu ... more Cumhuriyet döneminde mimari proje yarışmaları, sadece bir mimarlık hizmeti elde etmenin bir yolu olmayıp, aynı zamanda Anadolu kentlerinde modern mimarlık söyleminin ve üretiminin yaygınlaştırılmasında bir katalizör görevi üstlenmiştir. Mimari proje yarışmaları, Anadolu şehirlerinde Cumhuriyet’in modern mimari kimliğini oluşturma sürecine önemli katkılar sağlamıştır. Bu bağlamda 1960’larda mimarlık kültürünü ve düzeyini kamu yapıları öncelikli olarak artırmak isteyen devlet, Anadolu’nun birçok şehrinde mimari proje yarışmaları düzenlemiştir. Bu çalışma kapsamında, 1960’lı yıllarda açılan mimari proje yarışmalarının, Türkiye’deki modern mimarlık üretiminin Anadolu’da yaygınlaştırılmasında nasıl bir rol üstlendiği, Vedat Dalokay ve Orhan Dinç’in tasarladığı Merkez Bankası Kayseri Şube binası örneği çerçevesinde incelenecektir. Çalışmada 1964 yılında bir mimari proje yarışması sonucunda inşa edilen Bankanın modern mimari tasarım anlayışı ortaya konularak, Dalokay mimarlığının rasyonalist biçim dili üzerinden 1960’lar Anadolu coğrafyasındaki modern mimarlık ortamını da değerlendirmek mümkündür. Ayrıca Anadolu’daki 1960’lar mimari proje yarışma ortamının modern mimarlık üretimine ve kentteki yapılı çevrenin kalitesine katkısının ortaya konulması ve kentin ticari belleğinde önemli bir yeri olan Bankanın tescillenmesinin önerilmesi çalışmanın hedeflerini oluşturmaktadır. Buna göre, 1960’lar Türkiye mimarlık pratiğini temsil edebilecek üretimlerin kısıtlı sayıları ve bunların korunmaları konusundaki yetersizlikler gözönüne alındığında, Merkez Bankası Kayseri Şube binasının mimarlık nesnesi olarak incelenmesi ile, dönemin modern mimarlık anlayışının çözümlenmesine ve kaydına katkıda bulunacağı düşünülmüştür.
Cumhuriyet rejiminin hedeflemiş olduğu modernleşme ide-olojisi bağlamında Anadolu kentlerinde kur... more Cumhuriyet rejiminin hedeflemiş olduğu modernleşme ide-olojisi bağlamında Anadolu kentlerinde kurulan endüstri yerleşkeleri; oluştur-dukları mekânlar ile kentin ve kentlinin yaşam biçimini dönemin çağdaş ulus inşa etme hedefine ulaştıran en belirgin mekânsal ürünlerinden biri olmuştur. Bütün ekonomik zorluklara rağmen Erken Cumhuriyet Dönemi boyunca ku-rulan fabrikalar; sahip oldukları üretim atölyeleri, makineleri, barınma bi-rimleri, eğitim ve sosyal mekânları ile kentin ve kentlinin modernleşmesinde adeta birer enerji merkezi halinde gelmişlerdir. 1939 yılında Sivas’ta kurulan Cer Atölyesi de Erken Cumhuriyet Dö-nemi endüstri yerleşkelerinden biri olarak bu çalışmanın araştırma konusunu oluşturmaktadır. Çalışma kapsamında Cer Atölyesi; sahip olduğu mekânların biçimlenişleri, malzeme kullanımları ve strüktürel özellikleriyle incelenmiştir. Çalışmanın temel amacı, Cer Atölyesi’nin Sivas kentinin modernleşme sü-recine olan katkısını incelemektir. Bu kapsamda Erken Cumhuriyet Dö-nemi’nin bağlamsal özellikleri ortaya konulmuş ve bu dönemde ülke genelin-deki endüstri yerleşkelerinin modernleşme süreci ile olan ilişkisi açıklanmaya çalışılmıştır. Sivas Cer Atölyesi’nde yapılan alan çalışması ile yapılar incelenmiş, elde edilen fotoğraflar ve belgeler değerlendirilerek durum ana-lizleri yapılmıştır. Sivas Cer Atölyesi; yerleşke kurgusu, içerisindeki üretim ve üretimi destekleyici birimleri, idari birimleri ve sosyal birimleri rasyonel olarak tasarlanmış binaların asal geometrik formları, simetrik plan kurguları, süslemeden uzak sade ve oranlı cephe düzenleri, yapım teknolojileri ve malzemeleri ile dönemin modern mimari anlayışının somut örneği ko-numundadır. Günümüzde bu yerleşkeler, salt bir ekonomik değer olmakla kal-mamış aynı zamanda teknolojik, toplumsal ve mimari değerleri ile de önemli birer endüstriyel miras olarak nitelendirilmişlerdir. Sonuç olarak bu çalışma ile Sivas Cer Atölyesi’nin sahip olduğu niteliklerden dolayı Erken Cumhuriyet Dönemi Endüstri Mirası arşivinde yer alması gerekliliği ortaya konulmuştur.
Avrupa’da 19. yüzyılın ortalarında başlayan mühendis ve mimar
örgütlenmesi Osmanlı’da 1908 yılınd... more Avrupa’da 19. yüzyılın ortalarında başlayan mühendis ve mimar örgütlenmesi Osmanlı’da 1908 yılından sonra başlamıştır. Cumhuriyet döneminde ise mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin Batılı anlamda nitelikli ve güvenli olmasının sağlanması için yasal düzenlemeler yapılmıştır. Öne çıkan 1035 sayılı kanun (1927), Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri Kanunu (1938) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu (1954) gibi yasalarla mühendislik ve mimarlık mesleklerinin kurumsallaşması adına önemli aşamalar kaydedilmiştir. Ülkede eş zamanlı olarak teknik büroların da kurulması ile yapı inşası, belirli bir sistem çerçevesinde üretilmeye başlanmıştır. Cumhuriyet döneminde mimarlık-mühendislik mesleklerinin Batılı anlamda kurumsallaşması ve özel bürolarının ortaya çıkması İstanbul ve Ankara’da 1930’ları bulurken, diğer Anadolu kentlerinde teknik büroların ne zaman ortaya çıktığı, içeriği ve modern proje üretim biçimleri hakkında literatürde sınırlı bilgiye erişilmiştir. Bu kapsamda bu çalışmanın temel amacı, ülkedeki mimarlık-mühendislik meslek örgütlerinin kurumsallaşma sürecinin yerel açılımlarını Kayseri özelinde incelemektir. Araştırmada nicel ve nitel araştırma yöntemlerine başvurulmuş olup, alan çalışması yapılarak Kocasinan, Melikgazi ve Büyükşehir Belediyeleri ve Mimarlar Odası Kayseri şubesi arşiv kayıtlarına ulaşılmış, 1950’lerden başlayarak Kayseri’de kendi ofisini açan bazı mimarlarla röportajlar yapılmış, bunlara ek olarak dönemin İstiklal Gazetesi ve Hakimiyet Gazetesi’nde teknik elemanlara ait reklam ve haberler incelenmiştir. Ayrıca yerel Belediyelerin ruhsat arşivinden seçilen mimari proje örnekleri kapsamında dönemin modern mimari proje üretim biçimleri değerlendirilmiştir. Ulaşılan verilere göre 1940’lar sonundan başlayarak 1950’lerde artan mimarlık ve mühendislik büroları ile birlikte teknik elemanların modern temsil araçları ile mimari proje hazırlamaları ve fenni mesuliyet almaları ile birlikte Kayseri’de geleneksel yapı üretim yöntemlerinden uzaklaşılmıştır. Buna göre, mimarlık- mühendislik meslek örgütlenmelerinin her kentte farklı zamanda ve biçimde gelişebileceği varsayımından yola çıkarak bu çalışma, diğer Anadolu kentlerinde yapılacak araştırmalar için de bir örnek teşkil edebilecektir.
Mahalle, “bir yere inmek, konmak, yerleşmek” anlamına gelen Arapça hall (halel ve hulul) kökünden... more Mahalle, “bir yere inmek, konmak, yerleşmek” anlamına gelen Arapça hall (halel ve hulul) kökünden türetilmiş bir mekân ismidir (Türkçe Sözlük, 1998). Mahalle fiziksel olarak içinde konut yapılarına ek olarak camisi, ilkokulu, çeşmesi, hamamı, bakkalı, fırını, parkları v.b. mekânları olan kentin en küçük yerleşim birimi olup, sosyal olarak ise, bir yerde oturan ve aralarında örgütsel ilişkiler bulunan bir topluluğu ifade eder. Mahalle olgusu Osmanlı’dan Cumhuriyet’e devam eden en önemli miraslardan biridir. Cumhuriyet döneminde de birçok yeni mahalle kurulmuştur. Bu dönemde kurulan mahalleler genellikle bir plana bağlı kalarak oluşturulmuştur. Buradan yola çıkarak bu çalışmada Kayseri Aru-Oelsner imar planına (1945) göre genişletilmiş alanlar içinde tasarlanan mahallelerden biri olan Fevzi Çakmak Mahallesi’nin oluşumu, mahallenin geçmişten günümüze geçirdiği değişim incelenecek olup, elde edilen veriler doğrultusunda gelecekte yerel yönetim tarafından planlanacak olan Fevzi Çakmak Mahallesi kentsel dönüşüm projelerine katkı sağlamak amaçlanmaktadır. Çalışmada yöntem olarak literatür ve alan çalışması, doküman analizi ve sözlü tarih çalışması yapılmıştır. Bu kapsamda mahalleye ait olan haritalar, imar planı, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Kocasinan Belediyesi arşiv kayıtlarına ve eski fotoğraflara erişim sağlanmıştır. 1960’larda inşasına başlanan Fevzi Çakmak Mahallesi, ızgara plan şemasına sahip kentin modern mahallelerinden biridir. Fevzi Çakmak Mahallesi’nin kurulmasından günümüze kadar tarihsel süreklilikte bir kent okuması yapılarak, mahallenin öne çıkan yapı ve alanlarına yapılan müdahalelerin tespitinin, gelecekteki kentsel dönüşüm çalışmalarına önemli katkılar sunacağı düşünülmektedir. Çalışmada Fevzi Çakmak Mahallesi analizinin, kentsel planlama yazınında bilinen “We-imar ve Hoyt klasifikasyonu” olarak giren kuramsal çerçevede değerlendirilmesi önerilmektedir. Buna göre mahallede tespit edilen yapı ve alanlar, “Koruma”, “Düzeltme” (İyileştirme) ve “Yenileme” stratejileri kapsamında değerlendirilecektir. Kayseri Fevzi Çakmak Mahallesi özelinde yapılan bu çalışmanın ülke genelinde yaşanan kentsel planlama ve mimarlık tartışmalarına katkı sunması beklenmektedir.
Osmanlı’da Tanzimat Fermanının yayınlanmasından sonraki modernleşme sürecinde Batı ile ilişkileri... more Osmanlı’da Tanzimat Fermanının yayınlanmasından sonraki modernleşme sürecinde Batı ile ilişkilerin ivme kazanmasıyla eğitim, giderek ön plana çıkmış ve bir tür toplumsal dönüşüm mekanizması olarak işlemesi gündeme gelmiştir. Kademeli olarak yenilenen ve değişen eğitim sistemine paralel olarak, okul binaları taşrada yaygınlaştırılmıştır. Osmanlı’nın eğitim alanındaki modernleşme sürecini yansıtan bu okul binaları, yeni biçimlenen kentlerin sosyo-kültürel yapısına, fiziki siluetlerine önemli katkılar sağlamıştır. Osmanlı’nın son dönem eğitim politikasını yansıtan yapılardan biri olan, Kayseri ili Pınarbaşı ilçesinde 1908-1910 yılları arasında inşa edilmiş Barbaros İptidai Mektebi (İlkokulu), bu çalışmada örneklem olarak seçilmiştir. Okul, orijinal işlevini yitirmiş olmasına rağmen, inşa edildiği dönemin tarihsel, toplumsal ve mimari özelliklerini yansıtmasına ek olarak, sahip olduğu detayları ve yerel malzeme kullanımıyla özgündür. Çalışma kapsamında, Barbaros İlkokulu’nun yakın çevresiyle kurduğu ilişki, plan şeması, yapı malzemesi, yapım tekniği, restitüsyon kararları gibi mimari ve kentsel ölçekteki konulara odaklanılmıştır. Yöntem olarak nitel araştırma tekniklerinden; literatür taraması, gözlem, belgeleme ve dokümantasyon yöntemlerine başvurulmuştur. Barbaros İptidai Mektebi, Osmanlı neo-klasik döneminin mimari ve estetik özelliklerini yansıtan ve ayakta kalan nadir örneklerinden biridir. Buna göre, Barbaros İlkokulu bağlamında Osmanlı’nın 20.yy okul yapılarının mekansal organizasyonunu anlamak mümkün olacaktır. Çalışma sonucunda, mimarlık tarihi bağlamında oldukça önem arzeden bu yapının orijinal işlevine uygun olarak korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması konusunda yerel yönetimlerin gerekli planlamaları yapmaları önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Dönemi, Sıbyan-İptidai mektepleri, Kayseri-Pınarbaşı İlçesi, Barbaros İptidai Mektebi, 1910.
Cumhuriyet döneminde mimari proje yarışmaları, sadece bir mimarlık hizmeti elde etmenin bir yolu ... more Cumhuriyet döneminde mimari proje yarışmaları, sadece bir mimarlık hizmeti elde etmenin bir yolu olmayıp, aynı zamanda Anadolu kentlerinde modern mimarlık söyleminin ve üretiminin yaygınlaştırılmasında bir katalizör görevi üstlenmiştir. Mimari proje yarışmaları, Anadolu şehirlerinde Cumhuriyet’in modern mimari kimliğini oluşturma sürecine önemli katkılar sağlamıştır. Bu bağlamda 1960’larda mimarlık kültürünü ve düzeyini kamu yapıları öncelikli olarak artırmak isteyen devlet, Anadolu’nun birçok şehrinde mimari proje yarışmaları düzenlemiştir. Bu çalışma kapsamında, 1960’lı yıllarda açılan mimari proje yarışmalarının, Türkiye’deki modern mimarlık üretiminin Anadolu’da yaygınlaştırılmasında nasıl bir rol üstlendiği, Vedat Dalokay ve Orhan Dinç’in tasarladığı Merkez Bankası Kayseri Şube binası örneği çerçevesinde incelenecektir. Çalışmada 1964 yılında bir mimari proje yarışması sonucunda inşa edilen Bankanın modern mimari tasarım anlayışı ortaya konularak, Dalokay mimarlığının rasyonalist biçim dili üzerinden 1960’lar Anadolu coğrafyasındaki modern mimarlık ortamını da değerlendirmek mümkündür. Ayrıca Anadolu’daki 1960’lar mimari proje yarışma ortamının modern mimarlık üretimine ve kentteki yapılı çevrenin kalitesine katkısının ortaya konulması ve kentin ticari belleğinde önemli bir yeri olan Bankanın tescillenmesinin önerilmesi çalışmanın hedeflerini oluşturmaktadır. Buna göre, 1960’lar Türkiye mimarlık pratiğini temsil edebilecek üretimlerin kısıtlı sayıları ve bunların korunmaları konusundaki yetersizlikler gözönüne alındığında, Merkez Bankası Kayseri Şube binasının mimarlık nesnesi olarak incelenmesi ile, dönemin modern mimarlık anlayışının çözümlenmesine ve kaydına katkıda bulunacağı düşünülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Mimari proje yarışmaları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kayseri Şubesi, Vedat Dalokay, modern mimarlık.
Bu çalışma, Erken Cumhuriyet Dönemi kent imar plan yaklaşımları hakkında bilinmeyene odaklanmıştı... more Bu çalışma, Erken Cumhuriyet Dönemi kent imar plan yaklaşımları hakkında bilinmeyene odaklanmıştır. Ulus devletin modernleştirilmesi sürecinde kent makroformunda batı normlarını öne çıkaran arayışlar ve Kayseri ili özelinde bu değişime ve dönüşüme uyumlanma politikalarının bir parçası olarak hayata geçirilmiş olan Oelsner-Arû imar planı (1944-1945) incelenmiştir. Bu bağlamda, planlama sürecinden başlayarak yerel yönetimler ve teknik elemanlar ile kentin ileri gelenlerinin bu sürece dahil oluşları ve aktif katkıları araştırılarak aydınlatılmaya çalışılmıştır. Bir belgelik oluşturma çabası olarak da değerlendirilebilecek çalışmada, dönemin az sayıdaki süreli kaynaklarından biri olan Kayseri Vilayet Gazetesi’nin konuya ilişkin seri yazılarına başvurulmuştur. 1944-1946 yılları arasındaki gazete haberleri sistematik olarak taranmış ve ilgili literatürle örtüştürülerek makalenin kuramsal altlığı oluşturulmuştur. Çalışmada yöntem olarak söz konusu gazete metinleri üzerinden veri toplama, doküman analizi ve nitel yönelimli içerik analizi gibi nitel teknikler kullanılmıştır. Böylelikle dönemin özgün metinleri üzerinden Oelsner-Arû imar planının hazırlık sürecinin bilinmeyen yönleri ortaya çıkarılmış ve Erken Cumhuriyet Dönemi planlama yaklaşımının yerel ölçekteki bir örnek üzerinden çözümlemesi yapılmıştır. Veriler ışığında, toplumun kente ve planlamaya bakış açısıyla kent planlamasının teknik elemanlar ve ilgili yerel yönetimce nasıl algılandığı konusu da yorumlanmıştır. Sonuç olarak OelsnerArû imar planının hem merkezi otorite kaynaklı olduğu düşünülen bir destekle, hem de yerelin merkezi otoriteye eklemlenme çabasıyla hazırlanarak başarıya ulaştığı görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Erken Cumhuriyet Dönemi, Oelsner-Arû İmar Planı, Kayseri Vilayet Gazetesi, Nitel Yönelimli İçerik Analizi. Yerel Yönetim
Üçüncü boyutta üretmek: Bir mimari tasarım stüdyosu örneği, 2021
Mimarlık tarihi boyunca maketle ifade yöntemi en önemli araçlardan biri olarak kullanılagelmiştir... more Mimarlık tarihi boyunca maketle ifade yöntemi en önemli araçlardan biri olarak kullanılagelmiştir. Mimari nesnenin zihindeki soyut temsili, maket aracılığıyla duyularla algılanabilen somut bir hale geçerek deneyimlenebilmektedir. Özellikle iki boyutlu tasarım araçlarına destek olarak gelişen maket, günümüzde tasarım eğitiminde yaratıcı bir ifade biçimi alarak tasarım fikrinin üretilmesinde etkili rol oynayan bir öğrenme aracıdır. Mimarlık eğitiminde maket çalışmaları, yaparak öğrenilen mimarlık bilgisinin üretildiği, paylaşıldığı ve son olarak da biçimlendirildiği dinamik bir süreci kapsamaktadır. Dolayısıyla maketin, mimarlık eğitiminde "bir tasarım, uygulama ve sunum aracı" olarak önemli bir rolü bulunmaktadır. Son yıllarda maketin mimarlık eğitimindeki yerinin, değişen tasarım yaklaşımları ve ortaya çıkan yeni mimari temsil araçları ile birlikte dönüşüm geçirdiğini söylemek mümkündür. Özellikle bilgisayar simülasyonlarıyla birlikte maketin sunum aracı olarak önemi azalmış olmasına rağmen, bir tasarım ve uygulama aracı olarak kullanımı halen önemini korumaktadır. Bu çalışmanın amacı, mimarlık eğitiminde maketle üretmenin önemini vurgulamak ve bir tasarım aracı olarak nasıl işlevlendiğini ortaya koymaktır. Çalışmada örnek olay incelemesi kapsamında Erciyes Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencilerinin "Mimari Tasarım III" stüdyosunda (2015) ürettiği öğrenci projeleri ele alınmıştır. Proje süreci değerlendirildiğinde, temel bulgu "süreç odaklı tasarım anlayışı" çerçevesinde öğrencilerin maketi bir üretim yöntemi olarak kullanıp arazi analizinden başlayarak üç boyutlu hacimsel niteliği ve topoğrafyası ile ilişkisi içinde düşünmeyi öğrenmeleridir. Bu öğrenimle birlikte proje üretme biçimleri ve yöntemleri iki boyutlu üretimlerden farklılaşmaktadır. Sonuç olarak tasarım sürecinin en başında maket yaparak araziyi tanımak ve potansiyellerini belirleyerek tasarımı üçüncü boyutta algılamak, mimarlık eğitimini zenginleştirdiği ortaya çıkmıştır. Bu ifadeden yola çıkarak stüdyoda üç boyutlu yaparak düşünme ve üretimin, öğrencilere tasarımın bilgi alanı ile yüzleşme açısından katkı sağlayacağı ortaya konulmuştur.
Uploads
Papers by filiz sonmez
sürecine önemli katkılar sağlamıştır. Bu bağlamda 1960’larda mimarlık kültürünü ve düzeyini kamu yapıları öncelikli olarak artırmak isteyen devlet, Anadolu’nun birçok şehrinde mimari proje yarışmaları düzenlemiştir. Bu çalışma kapsamında, 1960’lı yıllarda açılan mimari proje yarışmalarının, Türkiye’deki modern mimarlık üretiminin Anadolu’da
yaygınlaştırılmasında nasıl bir rol üstlendiği, Vedat Dalokay ve Orhan Dinç’in tasarladığı Merkez Bankası Kayseri Şube binası örneği çerçevesinde incelenecektir. Çalışmada 1964 yılında bir mimari proje yarışması sonucunda inşa edilen Bankanın modern mimari
tasarım anlayışı ortaya konularak, Dalokay mimarlığının rasyonalist biçim dili üzerinden 1960’lar Anadolu coğrafyasındaki modern mimarlık ortamını da değerlendirmek mümkündür. Ayrıca Anadolu’daki 1960’lar mimari proje yarışma ortamının modern mimarlık üretimine ve kentteki yapılı çevrenin kalitesine katkısının ortaya konulması ve kentin ticari belleğinde önemli bir yeri olan Bankanın tescillenmesinin önerilmesi
çalışmanın hedeflerini oluşturmaktadır. Buna göre, 1960’lar Türkiye mimarlık pratiğini temsil edebilecek üretimlerin kısıtlı sayıları ve bunların korunmaları konusundaki yetersizlikler gözönüne alındığında, Merkez Bankası Kayseri Şube binasının mimarlık nesnesi olarak incelenmesi ile, dönemin modern mimarlık anlayışının çözümlenmesine ve
kaydına katkıda bulunacağı düşünülmüştür.
örgütlenmesi Osmanlı’da 1908 yılından sonra başlamıştır. Cumhuriyet
döneminde ise mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin Batılı anlamda
nitelikli ve güvenli olmasının sağlanması için yasal düzenlemeler
yapılmıştır. Öne çıkan 1035 sayılı kanun (1927), Mimarlık ve Mühendislik
Hizmetleri Kanunu (1938) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
Kanunu (1954) gibi yasalarla mühendislik ve mimarlık mesleklerinin
kurumsallaşması adına önemli aşamalar kaydedilmiştir. Ülkede eş zamanlı olarak teknik büroların da kurulması ile yapı inşası, belirli bir sistem çerçevesinde üretilmeye başlanmıştır.
Cumhuriyet döneminde mimarlık-mühendislik mesleklerinin Batılı
anlamda kurumsallaşması ve özel bürolarının ortaya çıkması İstanbul ve
Ankara’da 1930’ları bulurken, diğer Anadolu kentlerinde teknik büroların
ne zaman ortaya çıktığı, içeriği ve modern proje üretim biçimleri hakkında literatürde sınırlı bilgiye erişilmiştir. Bu kapsamda bu çalışmanın temel amacı, ülkedeki mimarlık-mühendislik meslek örgütlerinin kurumsallaşma sürecinin yerel açılımlarını Kayseri özelinde incelemektir. Araştırmada nicel ve nitel araştırma yöntemlerine başvurulmuş olup, alan çalışması yapılarak Kocasinan, Melikgazi ve Büyükşehir Belediyeleri ve Mimarlar Odası Kayseri şubesi arşiv kayıtlarına ulaşılmış, 1950’lerden başlayarak Kayseri’de kendi ofisini açan bazı mimarlarla röportajlar yapılmış, bunlara ek olarak dönemin İstiklal Gazetesi ve Hakimiyet Gazetesi’nde teknik elemanlara ait reklam ve haberler incelenmiştir. Ayrıca yerel Belediyelerin ruhsat arşivinden seçilen mimari proje örnekleri kapsamında dönemin modern mimari proje üretim biçimleri değerlendirilmiştir. Ulaşılan verilere göre 1940’lar sonundan başlayarak 1950’lerde artan mimarlık ve mühendislik büroları ile birlikte teknik elemanların modern temsil araçları ile mimari proje hazırlamaları ve fenni mesuliyet almaları ile birlikte Kayseri’de geleneksel yapı üretim yöntemlerinden uzaklaşılmıştır. Buna göre, mimarlık- mühendislik meslek örgütlenmelerinin her kentte farklı zamanda ve biçimde gelişebileceği varsayımından yola çıkarak bu çalışma, diğer Anadolu kentlerinde yapılacak araştırmalar için de bir örnek teşkil edebilecektir.
Mahalle olgusu Osmanlı’dan Cumhuriyet’e devam eden en önemli miraslardan biridir. Cumhuriyet döneminde de birçok yeni mahalle kurulmuştur. Bu dönemde kurulan mahalleler genellikle bir plana bağlı kalarak oluşturulmuştur. Buradan yola çıkarak bu çalışmada Kayseri
Aru-Oelsner imar planına (1945) göre genişletilmiş alanlar içinde tasarlanan mahallelerden biri olan Fevzi Çakmak Mahallesi’nin oluşumu, mahallenin geçmişten günümüze geçirdiği değişim incelenecek olup, elde edilen veriler doğrultusunda gelecekte yerel yönetim tarafından
planlanacak olan Fevzi Çakmak Mahallesi kentsel dönüşüm projelerine katkı sağlamak amaçlanmaktadır. Çalışmada yöntem olarak literatür ve alan çalışması, doküman analizi ve sözlü tarih çalışması yapılmıştır. Bu kapsamda mahalleye ait olan haritalar, imar planı, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Kocasinan Belediyesi arşiv kayıtlarına ve eski fotoğraflara erişim sağlanmıştır.
1960’larda inşasına başlanan Fevzi Çakmak Mahallesi, ızgara plan şemasına sahip kentin modern mahallelerinden biridir. Fevzi Çakmak Mahallesi’nin kurulmasından günümüze kadar tarihsel süreklilikte bir kent okuması yapılarak, mahallenin öne çıkan yapı ve alanlarına yapılan
müdahalelerin tespitinin, gelecekteki kentsel dönüşüm çalışmalarına önemli katkılar sunacağı düşünülmektedir. Çalışmada Fevzi Çakmak Mahallesi analizinin, kentsel planlama yazınında bilinen “We-imar ve Hoyt klasifikasyonu” olarak giren kuramsal çerçevede değerlendirilmesi
önerilmektedir. Buna göre mahallede tespit edilen yapı ve alanlar, “Koruma”, “Düzeltme” (İyileştirme) ve “Yenileme” stratejileri kapsamında değerlendirilecektir. Kayseri Fevzi Çakmak Mahallesi özelinde yapılan bu çalışmanın ülke genelinde yaşanan kentsel planlama ve mimarlık tartışmalarına katkı sunması beklenmektedir.
değişen eğitim sistemine paralel olarak, okul binaları taşrada yaygınlaştırılmıştır.
Osmanlı’nın eğitim alanındaki modernleşme sürecini yansıtan bu okul binaları, yeni biçimlenen kentlerin sosyo-kültürel yapısına, fiziki siluetlerine önemli katkılar sağlamıştır. Osmanlı’nın son dönem eğitim politikasını yansıtan yapılardan biri olan, Kayseri ili Pınarbaşı ilçesinde 1908-1910 yılları arasında inşa edilmiş Barbaros İptidai Mektebi
(İlkokulu), bu çalışmada örneklem olarak seçilmiştir. Okul, orijinal işlevini yitirmiş olmasına rağmen, inşa edildiği dönemin tarihsel, toplumsal ve mimari özelliklerini yansıtmasına ek olarak, sahip olduğu detayları ve yerel malzeme kullanımıyla özgündür.
Çalışma kapsamında, Barbaros İlkokulu’nun yakın çevresiyle kurduğu ilişki, plan şeması, yapı malzemesi, yapım tekniği, restitüsyon kararları gibi mimari ve kentsel ölçekteki konulara odaklanılmıştır. Yöntem olarak nitel araştırma tekniklerinden; literatür taraması, gözlem, belgeleme ve dokümantasyon yöntemlerine başvurulmuştur. Barbaros İptidai
Mektebi, Osmanlı neo-klasik döneminin mimari ve estetik özelliklerini yansıtan ve ayakta kalan nadir örneklerinden biridir. Buna göre, Barbaros İlkokulu bağlamında Osmanlı’nın 20.yy okul yapılarının mekansal organizasyonunu anlamak mümkün olacaktır. Çalışma sonucunda, mimarlık tarihi bağlamında oldukça önem arzeden bu yapının orijinal işlevine uygun olarak korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması konusunda yerel yönetimlerin gerekli planlamaları yapmaları önerilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı Dönemi, Sıbyan-İptidai mektepleri, Kayseri-Pınarbaşı İlçesi, Barbaros İptidai Mektebi, 1910.
sürecine önemli katkılar sağlamıştır. Bu bağlamda 1960’larda mimarlık kültürünü ve düzeyini kamu yapıları öncelikli olarak artırmak isteyen devlet, Anadolu’nun birçok şehrinde mimari proje yarışmaları düzenlemiştir. Bu çalışma kapsamında, 1960’lı yıllarda açılan mimari proje yarışmalarının, Türkiye’deki modern mimarlık üretiminin Anadolu’da
yaygınlaştırılmasında nasıl bir rol üstlendiği, Vedat Dalokay ve Orhan Dinç’in tasarladığı Merkez Bankası Kayseri Şube binası örneği çerçevesinde incelenecektir. Çalışmada 1964 yılında bir mimari proje yarışması sonucunda inşa edilen Bankanın modern mimari
tasarım anlayışı ortaya konularak, Dalokay mimarlığının rasyonalist biçim dili üzerinden 1960’lar Anadolu coğrafyasındaki modern mimarlık ortamını da değerlendirmek mümkündür. Ayrıca Anadolu’daki 1960’lar mimari proje yarışma ortamının modern mimarlık üretimine ve kentteki yapılı çevrenin kalitesine katkısının ortaya konulması ve kentin ticari belleğinde önemli bir yeri olan Bankanın tescillenmesinin önerilmesi
çalışmanın hedeflerini oluşturmaktadır. Buna göre, 1960’lar Türkiye mimarlık pratiğini temsil edebilecek üretimlerin kısıtlı sayıları ve bunların korunmaları konusundaki yetersizlikler gözönüne alındığında, Merkez Bankası Kayseri Şube binasının mimarlık nesnesi olarak incelenmesi ile, dönemin modern mimarlık anlayışının çözümlenmesine ve kaydına katkıda bulunacağı düşünülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Mimari proje yarışmaları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kayseri Şubesi, Vedat Dalokay, modern mimarlık.
(1944-1945) incelenmiştir. Bu bağlamda, planlama sürecinden başlayarak yerel yönetimler ve teknik elemanlar ile kentin ileri gelenlerinin bu sürece dahil oluşları ve aktif katkıları araştırılarak aydınlatılmaya çalışılmıştır. Bir belgelik oluşturma çabası olarak da
değerlendirilebilecek çalışmada, dönemin az sayıdaki süreli kaynaklarından biri olan Kayseri Vilayet Gazetesi’nin konuya ilişkin seri yazılarına başvurulmuştur. 1944-1946 yılları arasındaki gazete haberleri sistematik olarak taranmış ve ilgili literatürle örtüştürülerek
makalenin kuramsal altlığı oluşturulmuştur. Çalışmada yöntem olarak söz konusu gazete metinleri üzerinden veri toplama, doküman analizi ve nitel yönelimli içerik analizi gibi nitel teknikler kullanılmıştır. Böylelikle dönemin özgün metinleri üzerinden Oelsner-Arû imar
planının hazırlık sürecinin bilinmeyen yönleri ortaya çıkarılmış ve Erken Cumhuriyet Dönemi planlama yaklaşımının yerel ölçekteki bir örnek üzerinden çözümlemesi yapılmıştır. Veriler ışığında, toplumun kente ve planlamaya bakış açısıyla kent planlamasının teknik elemanlar
ve ilgili yerel yönetimce nasıl algılandığı konusu da yorumlanmıştır. Sonuç olarak OelsnerArû imar planının hem merkezi otorite kaynaklı olduğu düşünülen bir destekle, hem de yerelin merkezi otoriteye eklemlenme çabasıyla hazırlanarak başarıya ulaştığı görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Erken Cumhuriyet Dönemi, Oelsner-Arû İmar Planı, Kayseri Vilayet Gazetesi, Nitel Yönelimli İçerik Analizi. Yerel Yönetim
sürecine önemli katkılar sağlamıştır. Bu bağlamda 1960’larda mimarlık kültürünü ve düzeyini kamu yapıları öncelikli olarak artırmak isteyen devlet, Anadolu’nun birçok şehrinde mimari proje yarışmaları düzenlemiştir. Bu çalışma kapsamında, 1960’lı yıllarda açılan mimari proje yarışmalarının, Türkiye’deki modern mimarlık üretiminin Anadolu’da
yaygınlaştırılmasında nasıl bir rol üstlendiği, Vedat Dalokay ve Orhan Dinç’in tasarladığı Merkez Bankası Kayseri Şube binası örneği çerçevesinde incelenecektir. Çalışmada 1964 yılında bir mimari proje yarışması sonucunda inşa edilen Bankanın modern mimari
tasarım anlayışı ortaya konularak, Dalokay mimarlığının rasyonalist biçim dili üzerinden 1960’lar Anadolu coğrafyasındaki modern mimarlık ortamını da değerlendirmek mümkündür. Ayrıca Anadolu’daki 1960’lar mimari proje yarışma ortamının modern mimarlık üretimine ve kentteki yapılı çevrenin kalitesine katkısının ortaya konulması ve kentin ticari belleğinde önemli bir yeri olan Bankanın tescillenmesinin önerilmesi
çalışmanın hedeflerini oluşturmaktadır. Buna göre, 1960’lar Türkiye mimarlık pratiğini temsil edebilecek üretimlerin kısıtlı sayıları ve bunların korunmaları konusundaki yetersizlikler gözönüne alındığında, Merkez Bankası Kayseri Şube binasının mimarlık nesnesi olarak incelenmesi ile, dönemin modern mimarlık anlayışının çözümlenmesine ve
kaydına katkıda bulunacağı düşünülmüştür.
örgütlenmesi Osmanlı’da 1908 yılından sonra başlamıştır. Cumhuriyet
döneminde ise mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin Batılı anlamda
nitelikli ve güvenli olmasının sağlanması için yasal düzenlemeler
yapılmıştır. Öne çıkan 1035 sayılı kanun (1927), Mimarlık ve Mühendislik
Hizmetleri Kanunu (1938) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
Kanunu (1954) gibi yasalarla mühendislik ve mimarlık mesleklerinin
kurumsallaşması adına önemli aşamalar kaydedilmiştir. Ülkede eş zamanlı olarak teknik büroların da kurulması ile yapı inşası, belirli bir sistem çerçevesinde üretilmeye başlanmıştır.
Cumhuriyet döneminde mimarlık-mühendislik mesleklerinin Batılı
anlamda kurumsallaşması ve özel bürolarının ortaya çıkması İstanbul ve
Ankara’da 1930’ları bulurken, diğer Anadolu kentlerinde teknik büroların
ne zaman ortaya çıktığı, içeriği ve modern proje üretim biçimleri hakkında literatürde sınırlı bilgiye erişilmiştir. Bu kapsamda bu çalışmanın temel amacı, ülkedeki mimarlık-mühendislik meslek örgütlerinin kurumsallaşma sürecinin yerel açılımlarını Kayseri özelinde incelemektir. Araştırmada nicel ve nitel araştırma yöntemlerine başvurulmuş olup, alan çalışması yapılarak Kocasinan, Melikgazi ve Büyükşehir Belediyeleri ve Mimarlar Odası Kayseri şubesi arşiv kayıtlarına ulaşılmış, 1950’lerden başlayarak Kayseri’de kendi ofisini açan bazı mimarlarla röportajlar yapılmış, bunlara ek olarak dönemin İstiklal Gazetesi ve Hakimiyet Gazetesi’nde teknik elemanlara ait reklam ve haberler incelenmiştir. Ayrıca yerel Belediyelerin ruhsat arşivinden seçilen mimari proje örnekleri kapsamında dönemin modern mimari proje üretim biçimleri değerlendirilmiştir. Ulaşılan verilere göre 1940’lar sonundan başlayarak 1950’lerde artan mimarlık ve mühendislik büroları ile birlikte teknik elemanların modern temsil araçları ile mimari proje hazırlamaları ve fenni mesuliyet almaları ile birlikte Kayseri’de geleneksel yapı üretim yöntemlerinden uzaklaşılmıştır. Buna göre, mimarlık- mühendislik meslek örgütlenmelerinin her kentte farklı zamanda ve biçimde gelişebileceği varsayımından yola çıkarak bu çalışma, diğer Anadolu kentlerinde yapılacak araştırmalar için de bir örnek teşkil edebilecektir.
Mahalle olgusu Osmanlı’dan Cumhuriyet’e devam eden en önemli miraslardan biridir. Cumhuriyet döneminde de birçok yeni mahalle kurulmuştur. Bu dönemde kurulan mahalleler genellikle bir plana bağlı kalarak oluşturulmuştur. Buradan yola çıkarak bu çalışmada Kayseri
Aru-Oelsner imar planına (1945) göre genişletilmiş alanlar içinde tasarlanan mahallelerden biri olan Fevzi Çakmak Mahallesi’nin oluşumu, mahallenin geçmişten günümüze geçirdiği değişim incelenecek olup, elde edilen veriler doğrultusunda gelecekte yerel yönetim tarafından
planlanacak olan Fevzi Çakmak Mahallesi kentsel dönüşüm projelerine katkı sağlamak amaçlanmaktadır. Çalışmada yöntem olarak literatür ve alan çalışması, doküman analizi ve sözlü tarih çalışması yapılmıştır. Bu kapsamda mahalleye ait olan haritalar, imar planı, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Kocasinan Belediyesi arşiv kayıtlarına ve eski fotoğraflara erişim sağlanmıştır.
1960’larda inşasına başlanan Fevzi Çakmak Mahallesi, ızgara plan şemasına sahip kentin modern mahallelerinden biridir. Fevzi Çakmak Mahallesi’nin kurulmasından günümüze kadar tarihsel süreklilikte bir kent okuması yapılarak, mahallenin öne çıkan yapı ve alanlarına yapılan
müdahalelerin tespitinin, gelecekteki kentsel dönüşüm çalışmalarına önemli katkılar sunacağı düşünülmektedir. Çalışmada Fevzi Çakmak Mahallesi analizinin, kentsel planlama yazınında bilinen “We-imar ve Hoyt klasifikasyonu” olarak giren kuramsal çerçevede değerlendirilmesi
önerilmektedir. Buna göre mahallede tespit edilen yapı ve alanlar, “Koruma”, “Düzeltme” (İyileştirme) ve “Yenileme” stratejileri kapsamında değerlendirilecektir. Kayseri Fevzi Çakmak Mahallesi özelinde yapılan bu çalışmanın ülke genelinde yaşanan kentsel planlama ve mimarlık tartışmalarına katkı sunması beklenmektedir.
değişen eğitim sistemine paralel olarak, okul binaları taşrada yaygınlaştırılmıştır.
Osmanlı’nın eğitim alanındaki modernleşme sürecini yansıtan bu okul binaları, yeni biçimlenen kentlerin sosyo-kültürel yapısına, fiziki siluetlerine önemli katkılar sağlamıştır. Osmanlı’nın son dönem eğitim politikasını yansıtan yapılardan biri olan, Kayseri ili Pınarbaşı ilçesinde 1908-1910 yılları arasında inşa edilmiş Barbaros İptidai Mektebi
(İlkokulu), bu çalışmada örneklem olarak seçilmiştir. Okul, orijinal işlevini yitirmiş olmasına rağmen, inşa edildiği dönemin tarihsel, toplumsal ve mimari özelliklerini yansıtmasına ek olarak, sahip olduğu detayları ve yerel malzeme kullanımıyla özgündür.
Çalışma kapsamında, Barbaros İlkokulu’nun yakın çevresiyle kurduğu ilişki, plan şeması, yapı malzemesi, yapım tekniği, restitüsyon kararları gibi mimari ve kentsel ölçekteki konulara odaklanılmıştır. Yöntem olarak nitel araştırma tekniklerinden; literatür taraması, gözlem, belgeleme ve dokümantasyon yöntemlerine başvurulmuştur. Barbaros İptidai
Mektebi, Osmanlı neo-klasik döneminin mimari ve estetik özelliklerini yansıtan ve ayakta kalan nadir örneklerinden biridir. Buna göre, Barbaros İlkokulu bağlamında Osmanlı’nın 20.yy okul yapılarının mekansal organizasyonunu anlamak mümkün olacaktır. Çalışma sonucunda, mimarlık tarihi bağlamında oldukça önem arzeden bu yapının orijinal işlevine uygun olarak korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması konusunda yerel yönetimlerin gerekli planlamaları yapmaları önerilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı Dönemi, Sıbyan-İptidai mektepleri, Kayseri-Pınarbaşı İlçesi, Barbaros İptidai Mektebi, 1910.
sürecine önemli katkılar sağlamıştır. Bu bağlamda 1960’larda mimarlık kültürünü ve düzeyini kamu yapıları öncelikli olarak artırmak isteyen devlet, Anadolu’nun birçok şehrinde mimari proje yarışmaları düzenlemiştir. Bu çalışma kapsamında, 1960’lı yıllarda açılan mimari proje yarışmalarının, Türkiye’deki modern mimarlık üretiminin Anadolu’da
yaygınlaştırılmasında nasıl bir rol üstlendiği, Vedat Dalokay ve Orhan Dinç’in tasarladığı Merkez Bankası Kayseri Şube binası örneği çerçevesinde incelenecektir. Çalışmada 1964 yılında bir mimari proje yarışması sonucunda inşa edilen Bankanın modern mimari
tasarım anlayışı ortaya konularak, Dalokay mimarlığının rasyonalist biçim dili üzerinden 1960’lar Anadolu coğrafyasındaki modern mimarlık ortamını da değerlendirmek mümkündür. Ayrıca Anadolu’daki 1960’lar mimari proje yarışma ortamının modern mimarlık üretimine ve kentteki yapılı çevrenin kalitesine katkısının ortaya konulması ve kentin ticari belleğinde önemli bir yeri olan Bankanın tescillenmesinin önerilmesi
çalışmanın hedeflerini oluşturmaktadır. Buna göre, 1960’lar Türkiye mimarlık pratiğini temsil edebilecek üretimlerin kısıtlı sayıları ve bunların korunmaları konusundaki yetersizlikler gözönüne alındığında, Merkez Bankası Kayseri Şube binasının mimarlık nesnesi olarak incelenmesi ile, dönemin modern mimarlık anlayışının çözümlenmesine ve kaydına katkıda bulunacağı düşünülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Mimari proje yarışmaları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kayseri Şubesi, Vedat Dalokay, modern mimarlık.
(1944-1945) incelenmiştir. Bu bağlamda, planlama sürecinden başlayarak yerel yönetimler ve teknik elemanlar ile kentin ileri gelenlerinin bu sürece dahil oluşları ve aktif katkıları araştırılarak aydınlatılmaya çalışılmıştır. Bir belgelik oluşturma çabası olarak da
değerlendirilebilecek çalışmada, dönemin az sayıdaki süreli kaynaklarından biri olan Kayseri Vilayet Gazetesi’nin konuya ilişkin seri yazılarına başvurulmuştur. 1944-1946 yılları arasındaki gazete haberleri sistematik olarak taranmış ve ilgili literatürle örtüştürülerek
makalenin kuramsal altlığı oluşturulmuştur. Çalışmada yöntem olarak söz konusu gazete metinleri üzerinden veri toplama, doküman analizi ve nitel yönelimli içerik analizi gibi nitel teknikler kullanılmıştır. Böylelikle dönemin özgün metinleri üzerinden Oelsner-Arû imar
planının hazırlık sürecinin bilinmeyen yönleri ortaya çıkarılmış ve Erken Cumhuriyet Dönemi planlama yaklaşımının yerel ölçekteki bir örnek üzerinden çözümlemesi yapılmıştır. Veriler ışığında, toplumun kente ve planlamaya bakış açısıyla kent planlamasının teknik elemanlar
ve ilgili yerel yönetimce nasıl algılandığı konusu da yorumlanmıştır. Sonuç olarak OelsnerArû imar planının hem merkezi otorite kaynaklı olduğu düşünülen bir destekle, hem de yerelin merkezi otoriteye eklemlenme çabasıyla hazırlanarak başarıya ulaştığı görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Erken Cumhuriyet Dönemi, Oelsner-Arû İmar Planı, Kayseri Vilayet Gazetesi, Nitel Yönelimli İçerik Analizi. Yerel Yönetim