Papers by Yasincan Çalışır
Marmara Denizinde ki Müsilaj Olayı Ve Kirlilik: Nedenleri Sonuçları Ve Çözüm Önerileri Üzerine Bir Çalışma, 2021
Dünyada hızla artan nüfus, kontrolsüz sanayileşme, sürekli ve kontrolsüz tüketim gibi birçok
nede... more Dünyada hızla artan nüfus, kontrolsüz sanayileşme, sürekli ve kontrolsüz tüketim gibi birçok
neden ile birlikte dünya içerisindeki ekoljik denge büyük bir tehlike altında. Özellikle gelişmekte olan
ve gelişmemiş ülkelerde geri dönüşüm, arıtma ve benzeri kritik öneme sahip alanlara hala gerekli
önemin verilmediğini görüyoruz. Gitgide artan kirlilik küresel ısınmaya, küresel ısınma ise ekolojik
dengelerin olumsuz anlamda bozulmasına neden olmaktadır. içinde bulunduğumuz dünyaya yeterli
önemi vermiyor her geçen saat doğaya geri dönülmesi zor hatalar yaparak zarar veriyoruz. Elbette
içinde yaşadığımız Anadolu coğrafyası özellikle son yıllarda daha belirgin bir şekilde etkilerini
gördüğümüz doğa felaketleri ile karşı karşıya. Bugün tartıştığımız ve kamouyunu meşgul eden müsilaj
“deniz salyası” olayı bunun en belirgin göstergesi.
Müsilaj dediğimiz olay her yıl belirli zaman dilimleri içerisinde çeşitli koşullar dolayısıyla meydana
gelen doğal bir süreç. insanın doğaya etkisi ve zararı nedeniyle doğamız hatta denizlerimiz bu yıl
çözülmesi zor bir felaket ile karşı karşıya. Marmara Denizi'ndeki evsel ve endüstriyel atıklar, organik
ve organik olmayan toksik kirleticiler Açıkça balık tortuları yüksektir ve bu kirleticilere maruz kalan
balıkların ve doğal yaşamın olumsuz etkilendiğine şüphe yoktur. Bu nedenle Marmara Denizi'nin
kirlilik düzeyini belirlemek ve önlemek için bir komite oluşturulmalıdır. Marmara Denizi'ndeki
kirliliğin türleri ve etkileri bu makale kapsamında kısaca özetlenmiştir. Bu olumsuz etkileri en aza
indirmek için Problemi azaltmak için her bir parçanın sorumluluklarının neler olabileceğine kısaca
değindikten sonra sonuçlar sunulmuştur.
Göç Ve İletişim, 2021
(Resmi bir çalışma değildir. Öğrenci düzeyinde deneme-araştırma çalışmasıdır.)
Bu Çalışmada Göç... more (Resmi bir çalışma değildir. Öğrenci düzeyinde deneme-araştırma çalışmasıdır.)
Bu Çalışmada Göç ve İletişim kavramları birlikte incelenerek elde edilen sonuçlar genel olarak yansıtılmıştır.
İnsanın kentler, bölgeler, ülkeler arasındaki bireysel ya da kitlesel hareketi tarihten günümüze kadar hala sürmektedir. Küreselleşme ile birlikte ekonomik düzenin uluslararası boyutta kazandığı yaygınlık, iletişim ve ulaşım teknolojilerinde yaşanan ilerlemeler insanların da ülkeler arasındaki hareketini ve göç olarak adlandırılan uzun süreli yerleşmelerini artırmış durumdadır. Günümüzde göçün sahip olduğu boyut sayesinde, farklı kültürlerde yetişen daha fazla oranda insan karşılamakta, birlikte çalışmakta ve yaşamaktadır. Göç, çok farklı kültürlerden gelen bireylerin etkileşimi ile ortaya çıkan kültürel uyum sorunlarını beraberinde getirmektedir. Bu bakımdan kültürlerarası iletişim disiplininin öneminin arttığı görülmektedir.
(Resmi bir çalışma değildir. Öğrenci düzeyinde deneme-araştırma çalışmasıdır.)
21. Yüzyıl itiba... more (Resmi bir çalışma değildir. Öğrenci düzeyinde deneme-araştırma çalışmasıdır.)
21. Yüzyıl itibariyle dünya sosyal, kültürel, ekonomik ve politik bir değişim ve gelişim sürecine girmiştir. Buna bağlı olarak bireylerin ve toplumların ihtiyaçları da değişikliğe uğramıştır. Bu değişimlerin temelinde ise bilim ve teknoloji alanında meydana gelen hızlı ve kapsamlı ilerlemeler yatmaktadır. Bu hızlı ilerlemeler nedeniyle bilgi de hızla çoğalmakta ve yayılmaktadır. Bireylerin; bu ilerlemeleri takip edebilmeleri, değişen ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri, bir bakıma hayatta var olabilmeleri için yaşamlarının her döneminde kişisel ve mesleki olarak kendilerini geliştirmeleri gerekmektedir. Çünkü günümüz hızla değişen dünyasında bireylerin var olan bilgileri yeterliliğini yitirmektedir. Başka bir ifadeyle artık insanların gençliklerinde edindikleri bilgiler onlara hayatları boyunca yetmemektedir .
Bu çalışmada, Eğitim çatısı altında toplanan "Yetişkin Eğitimi" ve "Hayat (Yaşam) Boyu Öğrenmen" kavramlarının önemine ve farklılıklarına rapor çalışması formasyonu ile özet boyutunda tutularak anlatılmaya çalışılmıştır.
Türk Ve Japon Kültürünün Arasında ki İletişim Farklılıkları, 2020
(Resmi bir çalışma değildir. Öğrenci düzeyinde deneme-araştırma çalışmasıdır.)
Türk kültürünün İ... more (Resmi bir çalışma değildir. Öğrenci düzeyinde deneme-araştırma çalışmasıdır.)
Türk kültürünün İletişim yönünden örneklerle inceleme,Japon Kültürünün ve Kültürel Öğelerinin İletişim açısından değerlendirme ve örneklerle açıklama,Türk ve Japon kültürürünün iletişim ve İletişim öğelerinde ki farklılıklar ele alınmıştır.
İletişim hayatımızın her aşamasında ilişkilerimizi düzenlemek için ihtiyaç duyduğumuz ve farklı kültürlerden bireyler ile anlaşmak içinde sıklıkla etkileşimde bulunduğumuz bir alandır. Bu çalışmada; kültür, kültürel özellikler, kültürel farklılıklar ile İletişim ve sosyalleşme arasındaki ilişkileri Japonya ve Japon kültürü ile Türkiye ve Türk kültürü bağlamında genel bir bakış açısıyla incelenmektedir. Japon kültürünün, iletişim açısından farklılıklara ve diğer kültürlerden bireyler arasında ki sosyalleşme ve sosyal süreçlere olan etkisi incelenerek, kültürel özellikler bağlamında Japonlara özgü tutum ve davranışlar ile elde edilen farklılıklar Türk kültürü ile karşılaştırılarak sonuçlar ele alınmaktadır. Çalışmada yer alan Japon kültürel özellikleri ve Japon gündelik yaşam ve sosyal hayata ait olan tespitler; literatürden, medya taramasından, gözlemlerden elde edilmiştir. Çalışmanın amacının kapsamında bulunmaması nedeniyle, Japon kültürünün ve iletişim etkilerinin başka bir kültür ile karşılaştırılması yapılmamıştır.
Uploads
Papers by Yasincan Çalışır
neden ile birlikte dünya içerisindeki ekoljik denge büyük bir tehlike altında. Özellikle gelişmekte olan
ve gelişmemiş ülkelerde geri dönüşüm, arıtma ve benzeri kritik öneme sahip alanlara hala gerekli
önemin verilmediğini görüyoruz. Gitgide artan kirlilik küresel ısınmaya, küresel ısınma ise ekolojik
dengelerin olumsuz anlamda bozulmasına neden olmaktadır. içinde bulunduğumuz dünyaya yeterli
önemi vermiyor her geçen saat doğaya geri dönülmesi zor hatalar yaparak zarar veriyoruz. Elbette
içinde yaşadığımız Anadolu coğrafyası özellikle son yıllarda daha belirgin bir şekilde etkilerini
gördüğümüz doğa felaketleri ile karşı karşıya. Bugün tartıştığımız ve kamouyunu meşgul eden müsilaj
“deniz salyası” olayı bunun en belirgin göstergesi.
Müsilaj dediğimiz olay her yıl belirli zaman dilimleri içerisinde çeşitli koşullar dolayısıyla meydana
gelen doğal bir süreç. insanın doğaya etkisi ve zararı nedeniyle doğamız hatta denizlerimiz bu yıl
çözülmesi zor bir felaket ile karşı karşıya. Marmara Denizi'ndeki evsel ve endüstriyel atıklar, organik
ve organik olmayan toksik kirleticiler Açıkça balık tortuları yüksektir ve bu kirleticilere maruz kalan
balıkların ve doğal yaşamın olumsuz etkilendiğine şüphe yoktur. Bu nedenle Marmara Denizi'nin
kirlilik düzeyini belirlemek ve önlemek için bir komite oluşturulmalıdır. Marmara Denizi'ndeki
kirliliğin türleri ve etkileri bu makale kapsamında kısaca özetlenmiştir. Bu olumsuz etkileri en aza
indirmek için Problemi azaltmak için her bir parçanın sorumluluklarının neler olabileceğine kısaca
değindikten sonra sonuçlar sunulmuştur.
Bu Çalışmada Göç ve İletişim kavramları birlikte incelenerek elde edilen sonuçlar genel olarak yansıtılmıştır.
İnsanın kentler, bölgeler, ülkeler arasındaki bireysel ya da kitlesel hareketi tarihten günümüze kadar hala sürmektedir. Küreselleşme ile birlikte ekonomik düzenin uluslararası boyutta kazandığı yaygınlık, iletişim ve ulaşım teknolojilerinde yaşanan ilerlemeler insanların da ülkeler arasındaki hareketini ve göç olarak adlandırılan uzun süreli yerleşmelerini artırmış durumdadır. Günümüzde göçün sahip olduğu boyut sayesinde, farklı kültürlerde yetişen daha fazla oranda insan karşılamakta, birlikte çalışmakta ve yaşamaktadır. Göç, çok farklı kültürlerden gelen bireylerin etkileşimi ile ortaya çıkan kültürel uyum sorunlarını beraberinde getirmektedir. Bu bakımdan kültürlerarası iletişim disiplininin öneminin arttığı görülmektedir.
21. Yüzyıl itibariyle dünya sosyal, kültürel, ekonomik ve politik bir değişim ve gelişim sürecine girmiştir. Buna bağlı olarak bireylerin ve toplumların ihtiyaçları da değişikliğe uğramıştır. Bu değişimlerin temelinde ise bilim ve teknoloji alanında meydana gelen hızlı ve kapsamlı ilerlemeler yatmaktadır. Bu hızlı ilerlemeler nedeniyle bilgi de hızla çoğalmakta ve yayılmaktadır. Bireylerin; bu ilerlemeleri takip edebilmeleri, değişen ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri, bir bakıma hayatta var olabilmeleri için yaşamlarının her döneminde kişisel ve mesleki olarak kendilerini geliştirmeleri gerekmektedir. Çünkü günümüz hızla değişen dünyasında bireylerin var olan bilgileri yeterliliğini yitirmektedir. Başka bir ifadeyle artık insanların gençliklerinde edindikleri bilgiler onlara hayatları boyunca yetmemektedir .
Bu çalışmada, Eğitim çatısı altında toplanan "Yetişkin Eğitimi" ve "Hayat (Yaşam) Boyu Öğrenmen" kavramlarının önemine ve farklılıklarına rapor çalışması formasyonu ile özet boyutunda tutularak anlatılmaya çalışılmıştır.
Türk kültürünün İletişim yönünden örneklerle inceleme,Japon Kültürünün ve Kültürel Öğelerinin İletişim açısından değerlendirme ve örneklerle açıklama,Türk ve Japon kültürürünün iletişim ve İletişim öğelerinde ki farklılıklar ele alınmıştır.
İletişim hayatımızın her aşamasında ilişkilerimizi düzenlemek için ihtiyaç duyduğumuz ve farklı kültürlerden bireyler ile anlaşmak içinde sıklıkla etkileşimde bulunduğumuz bir alandır. Bu çalışmada; kültür, kültürel özellikler, kültürel farklılıklar ile İletişim ve sosyalleşme arasındaki ilişkileri Japonya ve Japon kültürü ile Türkiye ve Türk kültürü bağlamında genel bir bakış açısıyla incelenmektedir. Japon kültürünün, iletişim açısından farklılıklara ve diğer kültürlerden bireyler arasında ki sosyalleşme ve sosyal süreçlere olan etkisi incelenerek, kültürel özellikler bağlamında Japonlara özgü tutum ve davranışlar ile elde edilen farklılıklar Türk kültürü ile karşılaştırılarak sonuçlar ele alınmaktadır. Çalışmada yer alan Japon kültürel özellikleri ve Japon gündelik yaşam ve sosyal hayata ait olan tespitler; literatürden, medya taramasından, gözlemlerden elde edilmiştir. Çalışmanın amacının kapsamında bulunmaması nedeniyle, Japon kültürünün ve iletişim etkilerinin başka bir kültür ile karşılaştırılması yapılmamıştır.
neden ile birlikte dünya içerisindeki ekoljik denge büyük bir tehlike altında. Özellikle gelişmekte olan
ve gelişmemiş ülkelerde geri dönüşüm, arıtma ve benzeri kritik öneme sahip alanlara hala gerekli
önemin verilmediğini görüyoruz. Gitgide artan kirlilik küresel ısınmaya, küresel ısınma ise ekolojik
dengelerin olumsuz anlamda bozulmasına neden olmaktadır. içinde bulunduğumuz dünyaya yeterli
önemi vermiyor her geçen saat doğaya geri dönülmesi zor hatalar yaparak zarar veriyoruz. Elbette
içinde yaşadığımız Anadolu coğrafyası özellikle son yıllarda daha belirgin bir şekilde etkilerini
gördüğümüz doğa felaketleri ile karşı karşıya. Bugün tartıştığımız ve kamouyunu meşgul eden müsilaj
“deniz salyası” olayı bunun en belirgin göstergesi.
Müsilaj dediğimiz olay her yıl belirli zaman dilimleri içerisinde çeşitli koşullar dolayısıyla meydana
gelen doğal bir süreç. insanın doğaya etkisi ve zararı nedeniyle doğamız hatta denizlerimiz bu yıl
çözülmesi zor bir felaket ile karşı karşıya. Marmara Denizi'ndeki evsel ve endüstriyel atıklar, organik
ve organik olmayan toksik kirleticiler Açıkça balık tortuları yüksektir ve bu kirleticilere maruz kalan
balıkların ve doğal yaşamın olumsuz etkilendiğine şüphe yoktur. Bu nedenle Marmara Denizi'nin
kirlilik düzeyini belirlemek ve önlemek için bir komite oluşturulmalıdır. Marmara Denizi'ndeki
kirliliğin türleri ve etkileri bu makale kapsamında kısaca özetlenmiştir. Bu olumsuz etkileri en aza
indirmek için Problemi azaltmak için her bir parçanın sorumluluklarının neler olabileceğine kısaca
değindikten sonra sonuçlar sunulmuştur.
Bu Çalışmada Göç ve İletişim kavramları birlikte incelenerek elde edilen sonuçlar genel olarak yansıtılmıştır.
İnsanın kentler, bölgeler, ülkeler arasındaki bireysel ya da kitlesel hareketi tarihten günümüze kadar hala sürmektedir. Küreselleşme ile birlikte ekonomik düzenin uluslararası boyutta kazandığı yaygınlık, iletişim ve ulaşım teknolojilerinde yaşanan ilerlemeler insanların da ülkeler arasındaki hareketini ve göç olarak adlandırılan uzun süreli yerleşmelerini artırmış durumdadır. Günümüzde göçün sahip olduğu boyut sayesinde, farklı kültürlerde yetişen daha fazla oranda insan karşılamakta, birlikte çalışmakta ve yaşamaktadır. Göç, çok farklı kültürlerden gelen bireylerin etkileşimi ile ortaya çıkan kültürel uyum sorunlarını beraberinde getirmektedir. Bu bakımdan kültürlerarası iletişim disiplininin öneminin arttığı görülmektedir.
21. Yüzyıl itibariyle dünya sosyal, kültürel, ekonomik ve politik bir değişim ve gelişim sürecine girmiştir. Buna bağlı olarak bireylerin ve toplumların ihtiyaçları da değişikliğe uğramıştır. Bu değişimlerin temelinde ise bilim ve teknoloji alanında meydana gelen hızlı ve kapsamlı ilerlemeler yatmaktadır. Bu hızlı ilerlemeler nedeniyle bilgi de hızla çoğalmakta ve yayılmaktadır. Bireylerin; bu ilerlemeleri takip edebilmeleri, değişen ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri, bir bakıma hayatta var olabilmeleri için yaşamlarının her döneminde kişisel ve mesleki olarak kendilerini geliştirmeleri gerekmektedir. Çünkü günümüz hızla değişen dünyasında bireylerin var olan bilgileri yeterliliğini yitirmektedir. Başka bir ifadeyle artık insanların gençliklerinde edindikleri bilgiler onlara hayatları boyunca yetmemektedir .
Bu çalışmada, Eğitim çatısı altında toplanan "Yetişkin Eğitimi" ve "Hayat (Yaşam) Boyu Öğrenmen" kavramlarının önemine ve farklılıklarına rapor çalışması formasyonu ile özet boyutunda tutularak anlatılmaya çalışılmıştır.
Türk kültürünün İletişim yönünden örneklerle inceleme,Japon Kültürünün ve Kültürel Öğelerinin İletişim açısından değerlendirme ve örneklerle açıklama,Türk ve Japon kültürürünün iletişim ve İletişim öğelerinde ki farklılıklar ele alınmıştır.
İletişim hayatımızın her aşamasında ilişkilerimizi düzenlemek için ihtiyaç duyduğumuz ve farklı kültürlerden bireyler ile anlaşmak içinde sıklıkla etkileşimde bulunduğumuz bir alandır. Bu çalışmada; kültür, kültürel özellikler, kültürel farklılıklar ile İletişim ve sosyalleşme arasındaki ilişkileri Japonya ve Japon kültürü ile Türkiye ve Türk kültürü bağlamında genel bir bakış açısıyla incelenmektedir. Japon kültürünün, iletişim açısından farklılıklara ve diğer kültürlerden bireyler arasında ki sosyalleşme ve sosyal süreçlere olan etkisi incelenerek, kültürel özellikler bağlamında Japonlara özgü tutum ve davranışlar ile elde edilen farklılıklar Türk kültürü ile karşılaştırılarak sonuçlar ele alınmaktadır. Çalışmada yer alan Japon kültürel özellikleri ve Japon gündelik yaşam ve sosyal hayata ait olan tespitler; literatürden, medya taramasından, gözlemlerden elde edilmiştir. Çalışmanın amacının kapsamında bulunmaması nedeniyle, Japon kültürünün ve iletişim etkilerinin başka bir kültür ile karşılaştırılması yapılmamıştır.