Thesis Chapters by Pınar Soysal
Türkiye'de İstihdam Politikalarının Yoksulluğa Etkisi, 2019
Kendine içkin çelişkileri dolayısıyla genişleme ve daralma dönemlerinin
birbirini izlediği kapita... more Kendine içkin çelişkileri dolayısıyla genişleme ve daralma dönemlerinin
birbirini izlediği kapitalist sistemde, birikim modeli, düzenleme tarzı ve
bölüşüm mekanizması belirli aralıklarla kökten değişir. 1973 yılındaki petrol krizi sonrasında da sistemin işleyişi sürdürülememiş; bu mekanizmalar dönüşmüştür. Dönüşüm, en çok emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarını etkilemiştir. Buna rağmen neo-liberal ideoloji, bu süreçte istihdamı sosyal politika bağlamından kopararak, ayrı bir düzlemde ele alma gayretindedir.
Oysaki istihdam, sadece yeni işler yaratılmasının ötesinde ekonomik, sosyal ve siyasal alanların tamamını etkileyen bir bütündür. İstihdam politikası, düzgün işlerin ortaya çıkışını teşvik etmekle birlikte; çalışmaya ilişkin temel hakların sağlanması, sosyal korumanın genişletilmesi ve uluslararası çalışma standartlarının gözetilmesi gibi niteliksel hedefleri de bulunan bir müdahale aracıdır. Bu araç, bir yandan ulusal gelirin artışını olumlu etkilerken; öte yandan herkes için tam, verimli ve insan onuruna yaraşır istihdam olanakları sağlayarak başta yoksulluk olmak üzere eğitim, sağlık ve güvenlikle ilgili sorunların çözümüne de katkı sunar.
Ancak Türkiye’de sermaye sınıfının yörüngesinde şekillenen Ulusal İstihdam Stratejisi aracılığıyla yürütülen istihdam politikası, sosyal diyalogdan yoksun bir içeriğe sahiptir. Bu haliyle istihdam politikası, işsiz kesimlerin istihdam edilebilirliklerini arttırıp işsizliği azaltmak yerine, daha çok bu kesimi işgücü piyasasının değişen koşullarına uyum gösterecek bir kalıba sokarak işletmelerin esneklik gereksinimlerini karşılayan bir işlev görmektedir. Devletin sorumluluktan sıyrıldığı bu yapıda işsizlik ve dolayısıyla yoksulluk bireysel bir süreç olarak değerlendirilir.
Tüm bunlardan hareketle, çalışmada istihdam politikaları ve yoksulluk
kavramları incelenmiş; Türkiye’deki istihdam politikalarının temel
özelliklerine, aktif ve pasif istihdam politikaları ayrımında yer verilmiş; son olarak da Türkiye’deki istihdam politikalarının yoksulluğa etkisi istihdam, gelir dağılımı ve sosyal koruma bağlamında açıklanarak, sonuca ulaşılmıştır.
Uploads
Thesis Chapters by Pınar Soysal
birbirini izlediği kapitalist sistemde, birikim modeli, düzenleme tarzı ve
bölüşüm mekanizması belirli aralıklarla kökten değişir. 1973 yılındaki petrol krizi sonrasında da sistemin işleyişi sürdürülememiş; bu mekanizmalar dönüşmüştür. Dönüşüm, en çok emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarını etkilemiştir. Buna rağmen neo-liberal ideoloji, bu süreçte istihdamı sosyal politika bağlamından kopararak, ayrı bir düzlemde ele alma gayretindedir.
Oysaki istihdam, sadece yeni işler yaratılmasının ötesinde ekonomik, sosyal ve siyasal alanların tamamını etkileyen bir bütündür. İstihdam politikası, düzgün işlerin ortaya çıkışını teşvik etmekle birlikte; çalışmaya ilişkin temel hakların sağlanması, sosyal korumanın genişletilmesi ve uluslararası çalışma standartlarının gözetilmesi gibi niteliksel hedefleri de bulunan bir müdahale aracıdır. Bu araç, bir yandan ulusal gelirin artışını olumlu etkilerken; öte yandan herkes için tam, verimli ve insan onuruna yaraşır istihdam olanakları sağlayarak başta yoksulluk olmak üzere eğitim, sağlık ve güvenlikle ilgili sorunların çözümüne de katkı sunar.
Ancak Türkiye’de sermaye sınıfının yörüngesinde şekillenen Ulusal İstihdam Stratejisi aracılığıyla yürütülen istihdam politikası, sosyal diyalogdan yoksun bir içeriğe sahiptir. Bu haliyle istihdam politikası, işsiz kesimlerin istihdam edilebilirliklerini arttırıp işsizliği azaltmak yerine, daha çok bu kesimi işgücü piyasasının değişen koşullarına uyum gösterecek bir kalıba sokarak işletmelerin esneklik gereksinimlerini karşılayan bir işlev görmektedir. Devletin sorumluluktan sıyrıldığı bu yapıda işsizlik ve dolayısıyla yoksulluk bireysel bir süreç olarak değerlendirilir.
Tüm bunlardan hareketle, çalışmada istihdam politikaları ve yoksulluk
kavramları incelenmiş; Türkiye’deki istihdam politikalarının temel
özelliklerine, aktif ve pasif istihdam politikaları ayrımında yer verilmiş; son olarak da Türkiye’deki istihdam politikalarının yoksulluğa etkisi istihdam, gelir dağılımı ve sosyal koruma bağlamında açıklanarak, sonuca ulaşılmıştır.
birbirini izlediği kapitalist sistemde, birikim modeli, düzenleme tarzı ve
bölüşüm mekanizması belirli aralıklarla kökten değişir. 1973 yılındaki petrol krizi sonrasında da sistemin işleyişi sürdürülememiş; bu mekanizmalar dönüşmüştür. Dönüşüm, en çok emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarını etkilemiştir. Buna rağmen neo-liberal ideoloji, bu süreçte istihdamı sosyal politika bağlamından kopararak, ayrı bir düzlemde ele alma gayretindedir.
Oysaki istihdam, sadece yeni işler yaratılmasının ötesinde ekonomik, sosyal ve siyasal alanların tamamını etkileyen bir bütündür. İstihdam politikası, düzgün işlerin ortaya çıkışını teşvik etmekle birlikte; çalışmaya ilişkin temel hakların sağlanması, sosyal korumanın genişletilmesi ve uluslararası çalışma standartlarının gözetilmesi gibi niteliksel hedefleri de bulunan bir müdahale aracıdır. Bu araç, bir yandan ulusal gelirin artışını olumlu etkilerken; öte yandan herkes için tam, verimli ve insan onuruna yaraşır istihdam olanakları sağlayarak başta yoksulluk olmak üzere eğitim, sağlık ve güvenlikle ilgili sorunların çözümüne de katkı sunar.
Ancak Türkiye’de sermaye sınıfının yörüngesinde şekillenen Ulusal İstihdam Stratejisi aracılığıyla yürütülen istihdam politikası, sosyal diyalogdan yoksun bir içeriğe sahiptir. Bu haliyle istihdam politikası, işsiz kesimlerin istihdam edilebilirliklerini arttırıp işsizliği azaltmak yerine, daha çok bu kesimi işgücü piyasasının değişen koşullarına uyum gösterecek bir kalıba sokarak işletmelerin esneklik gereksinimlerini karşılayan bir işlev görmektedir. Devletin sorumluluktan sıyrıldığı bu yapıda işsizlik ve dolayısıyla yoksulluk bireysel bir süreç olarak değerlendirilir.
Tüm bunlardan hareketle, çalışmada istihdam politikaları ve yoksulluk
kavramları incelenmiş; Türkiye’deki istihdam politikalarının temel
özelliklerine, aktif ve pasif istihdam politikaları ayrımında yer verilmiş; son olarak da Türkiye’deki istihdam politikalarının yoksulluğa etkisi istihdam, gelir dağılımı ve sosyal koruma bağlamında açıklanarak, sonuca ulaşılmıştır.