Books by Mehmet Şahin AKINCI
Polifonik Koro için Türküler Turkish Folk Songs for Polyphonic Choirs, 2023
Geleneksel Türk Halk müziği eserlerininin piyano eşlikli ve eşliksiz çoksesli koro düzenlemelerin... more Geleneksel Türk Halk müziği eserlerininin piyano eşlikli ve eşliksiz çoksesli koro düzenlemelerini inceleyebilir ve korolarınızla çalışabilirsiniz.
You can examine polyphonic choral arrangements of traditional Turkish folk music pieces with or without piano accompaniment and work with your choirs.
Bütünleştirici Eğitimde Özel Gereksinimli Çocuklar için Müzik Eğirimi, 2022
Fiziksel ve zihinsel olarak olgunlaşmasından itibaren eğitilebilmek için uygun/yeterli özellikler... more Fiziksel ve zihinsel olarak olgunlaşmasından itibaren eğitilebilmek için uygun/yeterli özelliklere sahip olan bireyler, öncelikle sosyal ortamları olan aile içinde ve yaşı ilerledikçe aile desteği-kontrolü ile birlikte sosyal çevresinde eğitim almaktadırlar. Devam eden süreçlerde eğitim kurumlarında planlı programlı olarak akademik ve sosyal açılardan birikimler edinebilmek amacıyla eğitim faaliyetlerini sürdürmektedirler. Farklı sosyo-kültürel ve ekonomik seviyelerdeki ailelerin çocuklarının, aynı eğitim ortamlarında buluştuklarında, hepsinin genel gelişim özellikleri itibariyle yakın seviyelerde olması beklenir. Fakat eğitim ortamlarına gelen çocukların bazıları, akranları ile aynı zihinsel ve fiziksel gelişim özelliklerine sahip olamamakta, gelişim özellikleri açısından daha geride veya daha ileride olabilmektedirler. Bu öğrencilere devlet tarafından çıkartılmış özel yasalar ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çıkartılan yönetmeliklerle
özel eğitim uygulamaları kapsamında eğitim öğretim faaliyetleri uygulanmaktadır.
Gece Kitaplığı Yayınevi-Güzel Sanatlar Alanında Teori ve Araştırmalar II, 2020
Birinci Basım / First Edition • © Aralık 2020 ISBN • 978-625-7702-91-1 © copyright Bu kitabın yay... more Birinci Basım / First Edition • © Aralık 2020 ISBN • 978-625-7702-91-1 © copyright Bu kitabın yayın hakkı Gece Kitaplığı'na aittir. Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, izin almadan hiçbir yolla çoğaltılamaz. The r ight to publish this book belongs to Gece Kitaplığı. Citation can not be shown without the source, reproduced in any way without permission. Editör: Doç. Dr. Vasfi Hatipoğlu
Gece Kitaplığı Yayınevi, 2020
As a branch in art education, music education is divided into certain
fields within itself; such ... more As a branch in art education, music education is divided into certain
fields within itself; such as music theory-hearing training, instrument
training, and sound/vocal training. Sound/vocal training is a field in
music education, where countries’ vocal music repertoire –related to
culture and art- can be performed from mouth to mouth and easily.
As in other countries, vocal music education in Turkey is also divided
into two fields: collective vocal training and individual vocal training.
Such a classification requires the selection of a repertoire in accordance
with the differences in types of music encountered in sound/vocal training.
Some of the schools that offer sound/vocal training have the content,
teaching, and application of vocal/choir training in Classical Western
Music, while others have the same training for Traditional Turkish Music,
which is divided into different subcategories within itself.
Müzik Eğitimi Yayınları, 2019
Hayatımızın vazgeçilmezlerinden olan müzik bireylere yaşamsal anlamda her şeyi anlatabilecek güçt... more Hayatımızın vazgeçilmezlerinden olan müzik bireylere yaşamsal anlamda her şeyi anlatabilecek güçte ve zenginlikteki sanat alanlarından birisidir. Müzik doğru amaç, yer, zaman ve disiplin ile ilişkilendirilerek kullanıldığı sürece akademik ve sosyal becerilerin bireylere yeterli derecede kazandırılması açısından elverişli imkanlar sunabilen bir kaynaktır.
Müzik eğitiminde öğreticilik bakımından önemli görevler üstlenmiş olan öğe şarkılardır. Şarkılar sayesinde öğretim yapılacak olan bireylere akademik ve sosyal açıdan çok faydalı ve önemli kazanımlar sunulabilmektedir. Şarkılar ve öğretileri sayesinde geleceğimizin temsilcisi çocuklarımıza doğruluk, güzellik, iyilik ve bunun gibi
sayılabilecek birçok önemli kavram ve yaşantısal uyum gereklilikleri sunulabilmektedir. Hatta müzik eğitiminde şarkılarla yapılan eğitim ve öğretim klasik öğrenme yaklaşımı olan bilgiyi öğrenene doğrudan verme yöntemi ile değil öğrenenler farkında olmadan ezgilerle ve daha eğlenceli müzikal etkinliklerle yapılabilmektedir.
Şarkılarla öğretim sayesinde öğrenenler bilgileri farkında olmadan kazanmakta, bilgilerin belleklerinde kalma sürelerini uzatabilmekte ve bu süreçte etkinliklere aktif katılımlar yaparak fiziksel enerjilerini açığa çıkararak kullanabilmektedirler. Disiplinler arası iletişim ve yardımlaşma kapsamında ortak yöntem-tekniklerle çalışma, kazanım ve becerileri ilişkilendirme yaklaşımı son zamanlarda eğitim otoritelerince uygun bulunan yaygın bir görüştür. Bu açıdan düşünüldüğünde
çocuklarımızın sosyal hayatı ve kurallarını, temizlik alışkanlıklarını, okul yaşamını ve sorumluluklarını, kardeşliği, aile sevgisini ve diğer benzeri konuları şarkılar aracılığı ile öğrenebilmelerinin daha eğlenceli olabileceği çıkarımı ile kitaptaki sözler yazılmış ve bestelenmiştir. Kitaptaki şarkılar sayesinde çocuklarımızın toplumsal ve bireysel soyut kavramları günlük yaşamlarına kolaylıkla aktarabilecekleri düşünülmektedir.
Eğitim ve müzik eğitimi süreçlerinde önemli ögelerden birisi doğru araç-gereç ve materyallerin seçimidir. Şarkılar müzik eğitiminin araç-gereçleri ve materyalleridir. Çeşitli sosyal davranışları kazandırabilmeyi, olumlu tutum ve yaklaşımları öğretebilmeyi amaçlamakta olan bu şarkılar anaokulu, ilkokul ve ortaokul seviyesindeki öğrenciler ve ayrıca özel gereksinime ihtiyacı olan öğrenciler de düşünülerek yazılmış ve
bestelenmiştir. Herkesin kolay çalabilmesi için eşlikler olabildiğince basit yazılmıştır. Kitaptaki şarkıların; bestecilere yeni anlayış ve fikirler sunabilmesini, velilerin ve milli eğitim otoritelerinin çocukların gelişiminde müzik ve şarkı eğitiminin etkililiğine dikkatlerini çekebilmesini, müzik öğretmenlerine ve koro şeflerine etkili ve yararlı
müzikal etkinlikler sunmalarında yardımcı olabilmesini, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza ve öğrencilerimize her zaman faydalı kazanımlar sunabilmesini diliyorum.
Uluslararası 3. İpek Yolu Müzik Konferansı-International 3rd Silk Road Music Conference, 2017
SELECTION OF CHILDREN’S SONGS IN MUSIC TRAINING: VOCABULARY ITEMS AND FACTORS RELATED TO THE VOCA... more SELECTION OF CHILDREN’S SONGS IN MUSIC TRAINING: VOCABULARY ITEMS AND FACTORS RELATED TO THE VOCABULARY
Abstract: Regardless of the area in which the training is conducted, preparation of a plan and pre-training are some of the most important requirements that should be handled in the beginning of the education period. One of the most important items in the music lesson plan prepared and applied before the music lesson is choosing and using the right materials. It can be said that the two main materials used in music education are instruments and songs. In this study, it was aimed to determine what music educators should choose for their students, how to take them into lesson plans, and what to watch in the selection of the songs they think they should use in various activities in terms of the factors related to words. Relationships between songs and the words included were investigated, and as a result, suggestions were made to music educators and educator candidates about song choices
Key Words: Course material, Lesson plan, Teaching songs, Song selection
Özet
Eğitimin hangi alanında olursa olsun eğitim dönemi öncesi ve ders öncesi plan hazırlama ve planı yeterli olarak uygulama önemli gereksinimlerden birisidir. Müzik dersi öncesinde hazırlanan ve uygulanan müzik ders planındaki önemli öğelerden birisi doğru materyallerin seçilmesi ve kullanılmasıdır. Müzik eğitiminde kullanılan iki ana materyalin çalgılar ve şarkılar olduğu söylenebilir. Bu çalışmada müzik eğitimcilerinin öğrencileri için seçmeyi, ders planlarına almayı ve çeşitli etkinliklerde kullanmayı-öğretmeyi düşündükleri şarkıların seçimlerinde nelere dikkat etmeleri gerektiğinin sözcükler ve sözcüklerle ilişkili etmenler açısından tespit edilmesi amaçlanmıştır. Şarkılar, sözcükler ve sözcüklerle ilişkili etmeler açısından ilişkisi incelenmiş ve incelemeler sonucunda müzik eğitimcilerine ve eğitimci adaylarına şarkı seçimlerine ilişkin önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Ders materyali, Plan, Şarkı öğretimi, Şarkı seçimi
10. Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu, Niğde Üniversitesi-Türkiye, 2012
Bu çalışma; Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik E... more Bu çalışma; Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Öğretmenliği Anabilim Dalı 3. sınıf öğrencilerinin, ses (vokal) müziği yapıtlarını yorumlamalarında müzik biçimleri kazanımlarından yararlanıp yararlanmadıklarını
ortaya çıkarmayı amaçlayan yarı deneysel bir araştırmadır. Çalışmaya 3. sınıf öğrencileri arasından rastlantısal olarak seçilmiş üç erkek, 12 kız olmak üzere 15 öğrenci katılmıştır. Uzman görüşleri alınarak seçilmiş olan üç şan yapıtı, piyano eşlikli olarak 3. sınıfın ilk
yarıyılı sonunda ve müzik biçimleri dersinin bitişi olan 2. yarıyılı sonunda, çalışma grubundaki her birey tarafından yorumlanmış ve performanslar video aracılığı ile ses ve görüntü kaydına alınmıştır. Elde edilen ön test son test (test ve tekrar test) kayıtları uzman görüşleri alınarak oluşturulmuş olan performans değerlendirme formuna göre
değerlendirilmiştir. Veriler SPSS 15.0 (Statistical Package for the Social Sciences 15.0)programı ile analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre öğrenciler, müzik biçimleri dersini aldıktan sonra, ses müziği yapıtlarını yorumlarken motif ve cümleleri göz önünde bulundurarak seslendirmede olumlu yönde gelişme göstermiştir. Ayrıca öğrenciler motif ve
cümlelerle nüans terimlerini birlikte kullanarak seslendirme durumunda olumlu yönde gelişme göstermiştir. Öğrencilerin, yapıtlardaki biçim öğelerinin anlaşılarak seslendirilmesinde, piyano eşliğinden faydalanma durumunda bir gelişme göstermediği görülmüştür. Araştırmanın genel ortalama puanlarına bakıldığında; son test genel puan
ortalamasının ön test genel puan ortalamasına göre anlamlı derecede yüksek olduğu, öğrencilerin ses müziği yapıtlarını yorumlamada müzik biçimleri dersine ait kazanımlarını kullanabilme oranında % 10.2 değerinde bir artış gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.
Özel Egitimde Sanatsal Etkinlikler, 2014
Ülkemizde özel eğitime gereksinimi olan çocuklar kategorisi içinde sınıflandırılan sayısı azımsan... more Ülkemizde özel eğitime gereksinimi olan çocuklar kategorisi içinde sınıflandırılan sayısı azımsanmayacak derecede olan çocuklar eğitim ve öğretim hayatlarında engel derecelerine göre çeşitli zorluklarla karşılaşmaktadırlar. Özel gereksinimli çocuklar engelin doğasına bağlı olarak yüksek düzeyde bireysel ihtiyaçlara sahiptirler. Bu ihtiyaçların karşılanması aynı zamanda amaçlı, programlı müdahale ve yaklaşımlarla gerçekleştirilmelidir. Biliyoruz ki, ihtiyaçlar bir spektrum ihtiva eder ve ne kadar uygun karşılanırsa temel yaşam becerilerinin kazanılmasına ve genel olarak öğrenmeye yönelik ilgi ve isteklendirme de artabilecektir. Özel Eğitimde Sanatsal Etkinlikler adlı yayınımız işte bu ihtiyaç göz önünde bulundurularak hazırlanmıştır. Özel gereksinimli çocuklarda müzik, spor, hareket, dans, resim, drama gibi amaçlı etkinlikler yoluyla özel gereksinimli bireylerin sosyal yeterliklerinin, işlevsel akademik becerilerinin desteklenmesine yönelik bir çalışmadır.
Conference Presentations by Mehmet Şahin AKINCI
SELJUK 6th INTERNATIONAL CONFERENCE ON SOCIAL SCIENCES, 2022
Sanat alanlarından birisi olan tiyatro-oyunculuk dallarında eğitim alan lisans öğrencileri, tiyat... more Sanat alanlarından birisi olan tiyatro-oyunculuk dallarında eğitim alan lisans öğrencileri, tiyatro-oyunculuk alanlarına özgü dersler ile birlikte ses eğitimi dersleri de almaktadırlar. Mesleğin gelecek süreçleri düşünüldüğünde, her tiyatro sanatçısının ve oyuncusunun, temsil
sırasında canlı biçimde solo veya toplu olarak şarkı söyleme ihtimalinin yüksek olduğu söylenebilir. Bunun nedeni, temsillerin sadece diyologlardan oluşmamasıdır. Tiyatro sanatçıları ve oyuncular, tiyatral yeteneklerini sahnede gösterirken bazen dans ve vokal performanslar da
sunabilmektedirler. Bu gibi durumlarda eğitimleri boyunca aldıkları bilgileri mesleki performanslarına yansıtmaktadırlar. Tiyatro/oyunculuk bölümü öğrencilerinin ses eğitimi derslerine ilişkin görüşlerini belirlemeyi amaçlayan bu çalışmada veriler, araştırmacı tarafından
hazırlanmış olan ‘tiyatro/oyunculuk bölümü öğrencilerinin ses eğitimi derslerine ilişkin görüşlerini belirleme anketi’ ile edinilmiştir. Nitel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama modeli kullanılarak yürütülmüş olan çalışmada elde edilen bulgular, yüzde/frekans değerleri
kullanılarak tablolaştırılmış ve nitel betimlemelerle sonuçlar bölümünde açıklanmıştır. Lisans eğitimlerinde ses eğitimi derslerini tamamlamış ve geçmiş olan 42 katılımcının; % 54,8’ inin aldıkları ses eğitimi derslerinde yeterli teknik gelişimi elde ettiklerini belirtmeleri; % 97,7 sinin
ses eğitimi dersini ses eğitimi öğretmeni ile birebir sürdürmesi gerektiğini belirtmeleri; % 92,9'unun ses eğitimi derslerinde farklı müzik türlerinden vokal eserler seslendirmelerinin faydalı olduğunu belirtmeleri; % 92,9 unun gelecekte görev alacakları oyunlarda canlı olarak şarkı söyleme performansı göstermek zorunda olabileceklerine inanmaları, elde edilmiş olan bulgulardan bazılarıdır. Vokal becerilerin yeterli kullanımının, tiyatro-oyunculuk alanında mesleklerini sürdürecek olan sanatçı adaylarına sanatsal açıdan farklı güzellikler sunabileceği unutulmamalıdır. Ayrıca, sahnede sunulan tiyatral ve müzikal ürünlerin, sanatsal açıdan olumlu
özelliklerde olması tiyatro izleyicisinin tiyatro sanatından beklentisidir. Bu düşüncelerden ve elde edilmiş olan bulgulardan yola çıkılarak alana katkı sağlaması amacıyla öneriler sunulmuştur.
Undergraduate students studying theater and acting, which is one of the fields of art, also take voice training courses and courses specific to the theater and acting fields. Considering the future processes of the profession, it can be said that every theater performer and actor is most
likely to sing solo or with a choir during the performance. This is because the performances consist not only of dialogues. Theater performers and actors show their theatrical talents on stage, and sometimes they can also present dance and vocal performances. In such cases, they
reflect on information they have received during their education on their professional performance. In this study, which aims to determine the opinions of theater or acting department students about voice education courses, the data were obtained with the ‘questionnaire to
determine the opinions of theater or acting department students about voice education courses’ prepared by the researcher. The findings obtained in the study, which was carried out using the
descriptive scanning model that is one of the qualitative research methods, were tabulated using percentage and frequency values. Then, these were explained in the results section with qualitative descriptions. 42 participants who has completed the voice education courses in
undergraduate studies; some of the findings were obtained that 54,8% of them stated that they had achieved sufficient technical development in the voice training courses had taken; 97,7% of them stated that they should continue the voice training course one-on-one by the voice
training teacher; 92,9% of them stated that it was useful for performing vocal works from different music genres in voice training courses; 92,9% of them believed that they might have
to perform singing live in the games they would take part in the future. It should be noted that the adequate use of vocal skills can provide different artistic beauties to the candidates of artists who will continue their profession in the field of theater or acting. In addition, the expectation
of the theater audience from the theatrical art is that the theatrical and musical products presented on the stage have artistically positive characteristics. Based on these thoughts and the
findings obtained, suggestions have been presented to contribute to the field.
29 Ekim Bilimsel Araştırmalar Sempozyumu, 2020
Covid19 virus, which is dangerous around the world, has become pandemic in our country in a short... more Covid19 virus, which is dangerous around the world, has become pandemic in our country in a short time. For this reason, restrictions in daily life have also been valid in higher education institutions. The spring semester of the 2019-20 academic year has been tried to be completed
through distance education. It is not clear when the face-to-face training will begin. musicians had to stay away from the stage while educators left their schools and students for a long time. Employees, educators and artists in the music industry have had to adapt to the necessary
innovations in their professional career. Professional musical education is a long process that involves long hours of practice with the instructor and then individually. During the pandemic process, the educators tried to reach their students on the internet and continue their education,
and the musicians could not make music together. This study in the field of music education students from all universities in Turkey, which includes academics, faculty members their views on how they are affected by this process. Descriptive survey (questionnaire) method was used in the study and 126 lecturers participated in the study.
Aralık 2019‟da Çin‟de başlayan ve kısa sürede birden fazla ülkede ve kıtada, çok geniş bir alanda yayılarak salgın hastalığa dönüşen COVID-19, insan sağlığını ciddi anlamda tehdit etmektedir. Hızla bulaşan hastalığın etkisi ve hastalık hakkında bilim adamlarının açıkladığı bilgiler her gün güncellenmektedir. Bulaşan hasta ve hastalıktan hayatını kaybedenlerin
sayılarının sürekli artması, dünya çapında tüm insanlığın hayatında panik ve endişe durumunu arttırmaktadır. Enfeksiyondan korunma ve kontrol önlemleri ise sosyal hayatta mecburi kısıtlamalar ve evde uzun süreli kalmayı gerektiren izolasyon süreçlerini hatta karantina uygulamalarını gerektirmiştir. Bu gelişmelerle hastalık sadece tıbbi boyutla sınırla kalmamış, sosyal, kültürel, ekonomik ve psikolojik açıdan olumsuz etkileri tartışılmaya başlanmıştır. Dünya çapında tehlike içeren Covid19 virüsünün ülkemizde de pandemik hale gelmesi sebebiyle günlük hayattaki kısıtlamalar yükseköğretim kurumlarında da geçerli olduğundan uzaktan eğitim yoluyla 2019-20 öğretim yılı bahar dönemi eğitim süreci tamamlanmaya çalışılmış olup yüz yüze eğitimin ne zaman başlayacağı kesinlik kazanamamaktadır. Müzik alanında yer alan
sanatçılar da sahneden uzun süre ayrı kalmak zorunda kalırken, eğitimciler ise okullarından ve sahneye hazırladıkları öğrencilerinden uzun süreli ayrılmışlardır. Müzik sektöründe çalışanlar,
eğitimciler ve sanatçılar profesyonel meslek yaşantılarındaki zorunlu yeniliklere uyum sağlamak durumunda kalmışlardır. Profesyonel müzik eğitimi, uzun saatler eğitmenle ve ardından bireysel olarak uygulama yapmaya dayanan uzun bir süreçtir. Pandemi sürecinde eğitimciler
öğrencilerine internet üzerinden ulaşmaya ve eğitimlerini sürdürmeye çalışmışlar, müzisyenler bir araya müzik yapamamışlardır. Bu çalışma Türkiye‟deki tüm üniversitelerde müzik alanında eğitim veren akademisyen öğretim elemanlarının- öğrencilerden, sahneden ve seyircilerden uzak kalmaları göz önünde bulundurulduğunda, bu süreçten nasıl etkilendiklerine dair görüşlerini içermektedir. Araştırmada betimsel tarama (anket) yöntemi kullanılmış olup araştırmaya 126 öğretim elamanı katılmıştır.
29 Ekim Bilimsel Araştırmalar Sempozyumu, 2020
The concept of education contains many elements in its content. Educational activities continue t... more The concept of education contains many elements in its content. Educational activities continue to exist with the harmonious operation of various elements. Education program, students, teachers,
competencies and training of teachers, instructional technologies, supervision and management of educational institutions, educational processes, education-teaching evaluation, teaching materials, different educational areas and their relations with each other, physical and virtual environments to be educated are some of the subtitles of education. Although subjects such as student-centered teaching, active collaborative learning / teaching, and discovery teaching have been some of the topics that have been studied and researched intensively in the field of education in recent years, the whole world has started to examine the subject of distance education and its researches with an
extraordinary and compulsory orientation since March 2020. The reason for this extraordinary and compulsory orientation is an infectious disease called Covid-19 in medical science that can cause people to lose their lives. Since the beginning of 2020, all people in the world have been exposed to serious restrictions in face-to-face communication and face-to-face education, which we are accustomed to in social life, due to the COVID-19 disease, which is spreading terribly and rapidly, and for which there is not enough information about it other than its medical contagiousness. Regardless of their theoretical and practical features, distance education practices have been concentrated in all fields of education. With these developments, distance education, which has
been applied in a limited number of courses especially in higher education institutions and nonformal education institutions for the last decade, has become a compulsory education practice used in all educational levels and countries. As in all fields of education, music education has had to apply its theoretical and practical teaching studies, which can be considered as new in the field, with distance education method, synchronously and asynchronously. The aim of this study is to obtain the views of the university students in music education Covidien-19 process in Turkey. Based on the findings obtained from 284 undergraduate students, results and recommendations were presented.
Eğitim, kavramı içeriğinde çok sayıda öğe bulundurmaktadır ve eğitim faaliyetleri bu öğelerin uyumlu çalışması ile varlığını sürdürmektedir. Öğretim programı, öğrenciler, öğreticiler, öğreticilerin yeterlikleri ve yetiştirilmesi, öğretim teknolojileri, eğitim kurumlarının denetim ve
yönetimi, eğitim süreçleri, eğitim-öğretimi değerlendirme, öğretim materyalleri, farklı eğitim alanları ve birbirleri ile ilişkileri, eğitim yapılacak fiziki ve sanal ortamlar eğitim çatısı altındaki alt başlıklardan bazılarıdır. Öğrenci merkezli öğretim, aktif-işbirlikli öğrenme/öğretim, buluş yoluyla
öğretim gibi konular eğitim alanında son yıllarda yoğunlukla çalışılan ve araştırılan konulardan bazıları olmuş olmasına rağmen 2020 yılı mart ayından itibaren tüm dünya sıra dışı ve zorunlu bir yönelim ile uzaktan eğitim konusunu ve araştırmalarını incelemeye başlamıştır. Bu sıra dışı ve zorunlu yönelimin nedeni ise tıp biliminde Covid-19 olarak isimlendirilmiş bulaşıcı ve insanların hayatlarını kaybetmelerine neden olabilen bir bulaşıcı hastalıktır. 2020 yılı başlarından itibaren
dünyadaki tüm insanlar korkunç ve hızlı biçimde yayılan ve hakkında tıbbi olarak bulaşıcılığından başka yeterli bilgiye sahip olunmayan Covid-19 hastalığı nedeniyle sosyal hayatta alışkın olduğumuz yüz yüze iletişimde ve yüz yüze eğitimde ciddi kısıtlamalara maruz kalmıştır. Teorik ve
uygulamalı özelliklerinde olmasına bakılmaksızın tüm eğitim alanlarında uzaktan eğitim uygulamalarına yoğunluk verilmiştir. Bu gelişmelerle birlikte son on yıldır özellikle yükseköğretim kurumlarında ve örgün olamayan eğitim kurumlarında sınırlı sayıda derste uygulanmakta olan
uzaktan eğitim tüm eğitim kademelerinde ve ülkelerde kullanılan zorunlu bir eğitim uygulaması halini almıştır. Tüm eğitim alanlarında olduğu gibi müzik eğitimi de bünyesinde barındırdığı teorik ve uygulamalı öğretim çalışmalarını alanda yeni sayılabilecek tasarılarla uzaktan eğitim yöntemiyle senkron ve asenkron olarak uygulamak durumunda kalmıştır. Türkiye’ de farklı tiplerdeki yükseköğretim kurumlarında müzik eğitimi alan lisans öğrencilerinin Covid-19 karantina süreçlerine ilişkin görüşlerini tespit etmek amacıyla yürütülmüş olan bu araştırmada 284 lisans öğrencisinden elde edilmiş olan bulgulardan yola çıkılarak sonuçlar ve öneriler sunulmuştur.
Marmara Üniversitesi Disiplinlerarası Yaklaşımda Uluslararası Matematik ve Müzik Kongresi, 2019
Education is a process planned by its division into specific areas, and the systematic operation ... more Education is a process planned by its division into specific areas, and the systematic operation of these areas within each other. During this process, under the influence of changing and renewing applications and teaching techniques, those who feel the necessity of obtaining information from different ways may steer for different areas. By recording the information they obtain, they may embark on a quest so as to turn their knowledge into something more firm and multidimensional. Associating a knowledge that is specific to an educational area with something different, and its foundation through collaboration is something that stays out of classic education. This is something accepted in educational environments that provedtheir actualities. It is also regarded as an application which enables the students to broaden
their visions. Within this context, identifying researches focusing on the relation between mathematics, music, game, and drama in educational environments, in accordance with their accessibility; and its presentation in terms of their purposes, methods, results and suggestions, to those concerned has become the purpose of this study. Being one of the qualitative research methods, the study is based on descriptive survey model, where the related literature with the title of mathematics, music, drama, and game were reviewed in Higher Education Council Thesis Database. Theses open for access were analyzed and necessary data was obtained. Besides, with the help of internet browsing, which may offer various academic studies, certain academic articles were also accessed despite the limited amount. Theses and articles obtained were analyzed in terms of purpose, method, results, and suggestions. These texts were examined and presented in this study, based on the light they
shed on the subject being researched and their purposes, in line with the limitations. Chapters of the theses and articles that are related to the subject and inform the reader are provided in this article. Association of different disciplines between each other may lead to new education and teaching interactions. Besides, learners may refresh their acquisitions they gained through associating their own and other fields may enable new researches and understandings. Moreover, these associated studies can become significant factors paving the way for the emergence of new
theories and educational understandings. With the help of the information provided in this study, researchers who are interested and will conduct studies in the related field may gain new acquisitions and ideas, and that they may canalize to similar or different fields where they can conduct interdisciplinary studies.
Eğitim: özel alanlara ayrılarak planlanan ve bu alanların kendi içlerinde sistemli çalışması ile ilerleyen bir süreçtir. Bu süreçte gelişen ve yenilenen uygulamalar ve öğretim teknikleri etkisi ile bilgiyi farklı yollarla edinme gereksinimi duyan bireyler farklı alanlara yönelme gereği
duyabilmektedirler. Bu alanlardan edindikleri kazanımlarını kayıt ederek bilgilerinin daha sağlam ve çok yönlü biçimde şekillenmesi için arayışlara girebilmektedirler. Belirli bir eğitim alanındaki bilgileri yakın veya ilgili başka bir eğitim alanı ile ilişkilendirmek ve işbirliği kurarak temellendirmek klasik eğitimin dışında kalan bir anlayıştır. Bu durum güncelliğini sağlamış eğitim ortamlarında kabul edilmiş gerçektir. Ayrıca öğrencilerin ufuklarını açabilen bir uygulama olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda araştırmada birbirlerine destek olabilecek disiplinler olan matematik, müzik, oyun ve drama alanlarının eğitim ortamlarındaki ilişkisini konu edinen araştırmaları ulaşılabilirliği çerçevesinde tespit etmek, amaçları, yöntemleri, sonuç ve önerileri bakımından gereken sınırlılıkta ilgililere sunmak amaç edinilmiştir. Nitel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama modeli kullanılmış olan araştırmada
matematik, müzik, drama, oyun başlıklı ve konulu literatür Yüksek Öğretim Kurumu Yök Tez veri tabanında taranmıştır. Erişime açık olan tezler incelenmiş ve veriler elde edilmiştir. Ayrıca çeşitli akademik yayınlar sunabilen internet taraması aracılığı ile araştırılan konuda
sınırlı sayıda da olsa akademik nitelikli makale çalışmalarına ulaşılmıştır. Elde edilmiş olan tez ve makaleler amaçları, yöntemleri, sonuç ve önerileri bakımından incelenmiştir. Bu veriler araştırılan konuya ve amaca hizmet etmesi bakımından değerlendirilmiş ve araştırmada yer
alma sınırlılığı dahilinde sunulmaya çalışılmıştır. Bulunmuş olan tez ve makalelerin araştırma konusu ile ilgili olan ve okuyucularına bilgi verebilecek özellikte olan bölümleri makale içinde yer almıştır.
Birbirlerinden farklı disiplinlerin eğitim ortamlarında birbirleri ile ilişkilendirilmesi sayesinde yeni eğitim öğretim etkileşimleri oluşabilmektedir. Ayrıca öğrenenler kendi alanları ile diğer alanlardaki bilgileri ilişkilendirme sayesinde kazanımlarını yenileyerek yeni
araştırma ve çalışmalara imkan sunabilmektedirler. Hatta bu ilişkili çalışmalar yeni kuram ve eğitim anlayışlarının oluşmasında yardımcı olabilecek önemli bir etken de olabilir. Bu araştırmanın sunduğu bilgiler sayesinde konuya ilgisi olan ve bu alanda çalışmalar yapacak
olan araştırmacıların yeni kazanımlar ve fikirler edinebilecekleri, benzer veya farklı alanlarda disiplinler arası araştırma ve çalışmalara yöneltilebilecekleri düşünülmektedir.
Marmara Üniversitesi Ses Eğitimi Çalıştayı-Vocal Training Workshop, 2017
The main three dimensions of music education consist of musical hearing-writing, instrument instr... more The main three dimensions of music education consist of musical hearing-writing, instrument instruction, and voice training. These exercises are pursued through materials dating back to early times, or those that are currently being written. Performers of musical pieces are expected to vocalize these pieces by remaining faithful to the form established by the composers, and to interpret them without ignoring the form elements. With this in mind, the most commonly
used materials in our country have been analyzed, contents of these materials have been
reviewed, and the most frequently used voice-vocal music types have been identified. In order to draw attention on the matter; musical form structures of the vocal pieces that are identified with an aim to ensure their accurate interpretation in the way composed by their composers, and to ease the process of their correct vocalization and its instruction, have been analyzed. Then, these vocal types are tried to be explained further in association with the rules and knowledge of the music types/musical forms lesson. With the help of the findings, vocal
instructors are believed to be able to teach the accurate interpretation of vocal music pieces more effectively and sufficiently; and vocal trainees will be able to vocalize these pieces more accurately, effectively and expectedly.
Keywords: Musical forms, musical interpretation, vocal music, vocal music types
SES EĞİTİMİ METOTLARINDA TÜRLER VE FORM YAPILARI
Müzik eğitiminin üç ana boyutu müziksel işitme-yazma eğitimi, çalgı eğitimi ve ses eğitimidir. Bu eğitimler geçmişten günümüze kadar gelmiş metotlar ve yazımı devam eden metotlar ile sürdürülmektedir. Müzik eseri icracılarından bestecilerinin oluşturmuş olduğu yapıya bağlı
kalarak eserleri seslendirmeleri ve bu eserlerin form elemanlarına dikkat ederek yorumlamalar yapmaları beklenmektedir. Bu bağlamda ses eğitimi alanına ait ülkemizde çoğunlukla kullanılan metotlar incelenmiş, içerikleri taranmış ve ses eğitiminde en çok kullanılan ses-vokal müzik
türleri tespit edilmiştir. Konuya dikkat çekilmesi amacıyla bu eserlerin bestecilerinin yazdıkları şekilde doğru yorumlanmalarının sağlanabilmesi, doğru seslendirmenin ve öğretiminin kolaylaştırılması için belirlenmiş olan vokal eserlerin müzik form yapıları analiz edilmiş ve
bu vokal türler müzik biçimleri/müzik formları dersi kural ve bilgileri ile ilişkilendirilerek açıklanmaya çalışılmıştır. Bu çalışmanın bulguları sayesinde ses eğitimcilerinin vokal müzik eserlerinin doğru yorumlanmasını daha etkili-yeterli olarak öğretebilecekleri ve ses eğitimi
alan öğrencilerin ise vokal müzik eserlerini doğru, yeterli ve müzikal olarak beklenen yeterlikte yorumlayabilecekleri düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Müzik formları, müzikal yorum, vokal müzik, vokal müzik türleri
Uluslararası Müzik ve Sahne Sanatları Sempozyumu International Symposium of Music and Performing Arts, 2014
THE ATTITUDES OF PRE-SERVICE MUSIC TEACHERS
TOWARDS MUSIC TEACHING PROFESSION
In-service and pre-... more THE ATTITUDES OF PRE-SERVICE MUSIC TEACHERS
TOWARDS MUSIC TEACHING PROFESSION
In-service and pre-service music teachers’ attitudes towards their profession, work satisfaction and performance can be considered as one of the crucial factor for a countrys’ musical development. The purpose of this study is to determine the attitudes of pre-service music teachers towards music teaching profession and a descriptive survey method was used for the research. The research group was constituted from 118 pre-service music teachers who are first, second, third and fourth year of Music Education. The data of the research was
collected through the music teaching profession attitude scale. The data were analyzed using SPSS 22 data analysis program, and percentage and frequency,Mann Whitney U and Kruskal Wallis H tests were used to
analyse the data. In the findings, the attitudes of pre-service music teachers towards their profession were displayed positive and the findings were interpreted in terms of certain variables.
Keywords: Teaching profession, Music teaching, Attitude.
Giriş Gelişim süreçlerinde kendilerini ve çevreyi tanımaya çalışan bireyler eğitim ortamlarında planlı-programlı-eğitim almakta, ayrıca değişen topluluk kural ve yaşayışlarına uyum sağlayabilmek için destek almaktadır-lar. Sünbül' e (1996)göre: Toplumun beklentisi olan ve kişisel çabayla öğrenilmesi güç olan birçok davranış vardır. Bireyler için uygun davranışları seçen ve eğitimi seçilmiş değerler üzerine kurma görevi olan önemli kurum okuldur (s.597).Okullarda bireylerin aldığı-alacağı eğitim; amaçlar ve kazanımlar, bilgilerin sunu-mu-uygulanması-tekrarı, öğretenlerin-öğrenenlerin tutumu, becerisi ve istekleri ile yakından ilişkilidir denilebilir.Bu noktada öğretme işinin temel sorumlusu öğretmenler devreye girmektedir. Müzik öğretmenlerinin ve müzik öğretmeni adaylarının mesleklerine olan tutumları,mesleklerini sevmeleri, başarı elde etmeleri ve ilişkili olarak ülkelerin müziksel gelişimi için önemli etkenlerden birisi sayılabilir. Müzik eğitimi anabilim dallarında eğitim alan müzik öğretmeni adaylarının müzik öğretmenliği mesleğine olan tutumlarının hangi düzeyde olduğunu belirlemeyi amaçlayan bu araştırma genel tarama modeli ile oluşturulmuş betimsel durum saptayıcı bir çalışmadır.Araştırma grubu lisans bir, iki, üç ve dördüncü sınıf öğrencisi olan 118 müzik öğretmeni adayından oluşturulmuştur.Veriler SPSS 22 veri çözümleme programı kullanılarak çözümlenmiş; yüzde-frekans, Mann Whitney U ve Kruskall Wallis H testleri ile analiz edilmiştir. Öğrencilerin müzik öğretmenliği mesleğine yönelik tutumlarının olumlu anlamda yüksek olduğu ortaya çıkmış ve bazı değişkenler açısından sonuçlar irdelenmiştir.. Abstract In-service and pre-service music teachers' attitudes towards their profession, work satisfaction and performance can be considered as one of the crucial factor for a countrys' musical development. The purpose of this study is to determine the attitudes of pre-service music teachers towards music teaching profession and a descriptive survey method was used for the research. The research group was constituted from 118 pre-service music teachers who are first, second, third and fourth year of Music Education. The data of the research was collected through the music teaching profession attitude scale. The data were analyzed using SPSS 22 data analysis program, and percentage and frequency,Mann Whitney U and Kruskal Wallis H tests were used to analyse the data. In the findings, the attitudes of pre-service music teachers towards their profession were displayed positive and the findings were interpreted in terms of certain variables..
10th National Music Education Symposium, 2012
Müzik Eğitimi Anabilim Dalı 3. Sınıf Öğrencilerinin Ses Müziği Yapıtlarını Yorumlamada Müzik Biçi... more Müzik Eğitimi Anabilim Dalı 3. Sınıf Öğrencilerinin Ses Müziği Yapıtlarını Yorumlamada Müzik Biçimleri Dersine Ait Kazanımlarını Kullanma Durumları
This present research is a quasi experimental study aiming at discovering whether the sophisters enrolled to Mehmet Akif Ersoy University, Music Teacher Education Programme of Fine Arts Education Department within the Faculty of Education benefit from the achievements of Music Structures for interpreting Vocal Music
works. A 15-sophister group consisting of randomly chosen 3 male and 12 female students was included in the study. Three vocal compositions elected on expert advice were interpreted individually by each member of the study group accompanied by the piano, both at the end of the fall semester of the third year and at the end of the spring semester signifying the cessation of music structures course and every single performance was recorded in both audio and video formats through
the instrument of a camcorder. The results attained from pre-test/post-test (testing and retesting) records were evaluated in accordance with the performance evaluation sheet designed pursuant to experts’ advice.
The data was analyzed through the instrument of SPSS 15.0 (Statistical Package for the Social Sciences 15.0) program. Wilcoxon Signed Rank Tests were made use of within the process of data analysis. For the reliability and validation of the evaluation sheet, a compatibility analysis was performed among the experts and Mann Whitney U Test together with Fleiss’s Kappa Coefficient was used for the mentioned
analysis. Accordingly, it was seen that there were no significant differences between the evaluations and that there was concordance among the evaluators. The statistical significance level for all the tests was taken as .05. Findings acquired facilitated to conclude that upon receiving music structures course, students made progress in interpreting vocal music works taking the motive phrases into consideration. Another progress by the students was vocalizing the
motive phrases together with nuance terms. It was deduced that there were no developments in students’ vocalizing the structural elements comprehendingly and making use of piano accompaniments. Considering the general point averages of the research, it was seen that the general point average of the post-test was significantly high when compared to the general point average of the pre-test and
the students’ availability ratio of the achievements in the course music structures for interpreting vocal music works displayed an increase of %10.2. Key Words: Music Structures, Music Teaching, Music Teacher Education
Bu çalışma; Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Öğretmenliği Anabilim Dalı 3. sınıf öğrencilerinin, ses (vokal) müziği yapıtlarını yorumlamalarında müzik biçimleri kazanımlarından yararlanıp yararlanmadıklarını ortaya çıkarmayı amaçlayan yarı deneysel bir araştırmadır. Çalışmaya 3. sınıf öğrencileri arasından rastlantısal olarak seçilmiş üç erkek, 12 kız olmak üzere 15 öğrenci katılmıştır. Uzman görüşleri alınarak seçilmiş olan üç şan yapıtı, piyano eşlikli olarak 3. sınıfın ilk yarıyılı sonunda ve müzik biçimleri dersinin bitişi olan 2. yarıyılı sonunda, çalışma
grubundaki her birey tarafından yorumlanmış ve performanslar video aracılığı ile ses ve görüntü kaydına alınmıştır. Elde edilen ön test son test (test ve tekrar test) kayıtları uzman görüşleri alınarak oluşturulmuş olan performans değerlendirme formuna göre değerlendirilmiştir. Veriler SPSS 15.0 (Statistical Package for the Social Sciences 15.0) programı ile analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre öğrenciler, müzik biçimleri dersini aldıktan sonra, ses müziği yapıtlarını yorumlarken motif ve cümleleri göz önünde bulundurarak seslendirmede olumlu yönde gelişme göstermiştir. Ayrıca öğrenciler motif ve cümlelerle nüans terimlerini birlikte kullanarak seslendirme durumunda olumlu yönde
gelişme göstermiştir. Öğrencilerin, yapıtlardaki biçim öğelerinin anlaşılarak seslendirilmesinde, piyano eşliğinden faydalanma durumunda bir gelişme göstermediği görülmüştür. Araştırmanın genel ortalama puanlarına bakıldığında; son test genel puan ortalamasının ön test genel puan ortalamasına göre anlamlı derecede yüksek olduğu,
öğrencilerin ses müziği yapıtlarını yorumlamada müzik biçimleri dersine ait kazanımlarını kullanabilme oranında % 10.2 değerinde bir artış gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Sözcükler: Müzik biçimleri, müzik eğitimi, müzik öğretmenliği eğitimi
Papers by Mehmet Şahin AKINCI
Online Journal of Music Sciences,, 2024
ÖZ
Şarkı söyleme sesinin materyal olarak ortaya çıkarılması ve ses tekniğinin geliştirilmesi için... more ÖZ
Şarkı söyleme sesinin materyal olarak ortaya çıkarılması ve ses tekniğinin geliştirilmesi için öncelikli olarak yapılması gereken
çalışmalar, doğru nefes almanın öğretilmesi ve sesi doğru oluşturabilme egzersizlerinin tespit edilmesidir. Bunlardan sonra
ses tekniğini geliştirme egzersizleri devreye girmektedir. Ayrıca bu farklı pratiklerden sonra vokal soğutma çalışmalarının
uygulanması da ses eğitimi alanında uzman pedagoglar ve vokal terapistler tarafından önerilmektedir. Bu makale; doğru
fiziksel duruşu sağlamış, vokal performanslar için doğru nefes alma pratiklerini deneyimlemiş, doğru ses üretimine
başlamış ve vokal açıdan sağlıklı olan ses eğitimi öğrencileri ile yapılabilecek olan ses ısıtma, ses aralığını genişletme, sesi
doğru kullanım tekniğini ilerletme çalışmalarına temel sayılabilecek örnek egzersizler sunulması amacıyla hazırlanmıştır.
Makalenin; müzik-ses-koro eğitimcilerine, müzik bölümü öğrencilerine ve bu alanda eğitim almak isteyen ilgililere yönelik
örnek bir kılavuz olması açısından; ayrıca geçmişten günümüze kadar süregelmiş olan çeşitli ses geliştirme ve genişletme
egzersizlerini, mesleki deneyimler ışığında belirli kategorilerle sunması açısından önem taşıdığı düşünülmektedir. Makalede
yer verilmiş olan ses ısıtma, genişletme, teknik ilerletme ve soğutma örneklerine, ulaşılabilen kaynak-yayınların doküman
analizi yöntemi ile incelenmesiyle ve bu bilgilere araştırmacının kendi mesleki deneyimlerini dahil edip birleştirmesi ile
ulaşılmıştır. Makalede sunulmuş olan egzersizler ses kullanımı alanında geliştirmeyi amaçladıkları yeterliklere ve güçlük
derecelerine göre aşamalandırılmış, alandaki ilgililere uygulamaları için önerilmiştir.
Anahtar kelimeler: ses eğitimi, ses ısıtma, ses aralığını genişletme, ses soğutma
ABTRACT
The main tasks involved in developing vocal and the techniques include teaching proper breathing and identifying
exercises for correct vocal production. Once these foundational steps are in place, exercises focused on improving
vocal technique become important. Additionally, expert pedagogues and vocal therapists recommend incorporating
vocal cool-down exercises after these various practices. This study aims to provide sample exercises for vocal warm-up,
increasing vocal range, and improving correct vocal techniques for students who have already achieved proper physical
posture, experienced correct breathing practices, and initiated proper vocal production. The article is intended to be a
helpful guide for music teachers, students in music departments, and anyone interested in vocal training. Furthermore,
the article presents various historical and contemporary vocal development and exercises for increasing vocal range
based on professional experiences. The vocal warm-up, increasing vocal range, technique improvement, and cool-down
examples in the article were derived from an analysis of accessible source publications and the author’s own professional
experiences. The exercises in the article are organized based on the competencies and difficulty levels they aim to
develop in the field of vocal usage and are recommended for application by individuals interested in the field.
Keywords: vocal training, vocal warm up, increase vocal range, vocal cool down
Bartın üniversitesi eğitim fakültesi dergisi, Oct 13, 2022
After people discovered that sounds may exist in different ways, they included both their own voi... more After people discovered that sounds may exist in different ways, they included both their own voices and the sounds that exist outside as much as possible in numerous areas of their lives. The sources of the sounds, their formation, the use of sounds for different purposes, the human voices and its types and the use of human voices in musical works have also taken their place among other experiences. With the use of the human voices in musical works to create effective and harmonious products, vocal training has gained even more importance and human voices have started to be trained for different purposes by voice instructors. In this research, the research problem is based on the opinions of instructors who are conducting vocal training courses about the vocal training courses. It is aimed to examine the current situation of the instructors and vocal training courses based on the instructors, and to offer suggestions regarding the detected situations. This research has been organized with a quantitative methodology and the descriptive survey model has been used. Data were collected through a questionnaire created by the researcher. The opinions of the participants were evaluated according to the percentage/frequency values. The important findings, include that 56% of the participants do not find the number of weekly vocal training lesson sufficient, 76% take into account the opinions and wishes of the students in the selection of the musical works to be studied, 88% believe that there is a need for innovations in all dimensions regarding vocal training in music institutions in our country and 58% believe that there is no common terminology regarding vocal training in institutions that provide vocal training in our country.
International Journal of Education Technology and Scientific Researches
W.A. Mozart is known as one of the important names of classical music and a musical genius who st... more W.A. Mozart is known as one of the important names of classical music and a musical genius who started to compose at the age of 5. Having a highly developed composing talent, Mozart composes numerous works in both instrumental and vocal music. His operas, which he composed with Classical Period style and harmony in Western Classical Music, are still staged with great interest and enthusiasm today. The data of this study were obtained by compiling through literature review and content analysis based on qualitative research methods. All the arias in the entire opera work and works close to the opera type which were composed by W. A. Mozart have been collected and examined. Since it includes the literature from the 1700s in terms of music history, the data for this research have been obtained from printed sources and websites whose academic sources provide specific information. The purpose of this study is to determine the tenor characters, the language, the type, and the name of the aria, the tonality, the lowest and the highest voice in the works, the year of composition, and their transcriptions in all opera and musical works close to the opera genre of W. A. Mozart; and to provide a detailed resource to teachers and students who provide training in voice training and opera singing based on this information. This study, unlike other studies on W.A. Mozart, is important in terms of examining the composer's operas and arias in detail from various perspectives. It has been concluded that; from 1767 until his death in 1791, Mozart composed an average of 1 or 2 operas almost every year, most of these operas are opera buffa and singspiel, 17 of the 53 arias and cavatinas he composed for tenor characters are in Bb tonality, he composed works that can best reflect the vocal abilities of tenor voice performers. Klasik müziğin önemli isimlerinden birisi olarak bilinen W.A.Mozart 5 yaşında besteler yapmaya başlamış bir müzik dâhisidir. Bestecilik yönü çok gelişmiş olan Mozart, hem çalgı müziği hem de vokal müzik alanında sayısız eserler üretmiştir. Vokal müzik alanında çoğunlukla liedler ve operalar bestelemiştir. Klasik Batı Müziğinde Klasik Dönem üslubu ve armonisi ile bestelediği operaları günümüzde hâlâ yoğun bir ilgi ve istekle sahnelenmektedir. Nitel araştırma yöntemlerinden yola çıkılarak literatür taraması ve içerik çözümlemesi yoluyla verileri elde edilmiş olan bu derleme çalışmada, W. A. Mozart’ın bütün opera ve opera türüne yakın eserlerindeki tüm tenor aryalara ulaşılmış ve bu veriler incelenmiştir. Müzik tarihi açısından 1700’lü yıllardan günümüze gelen literatürü içermesi nedeniyle bu araştırma için, ulaşılabilmiş olan basılı kaynaklardan ve akademik açıdan kaynakları açık bilgiler sunan internet sitelerinden veriler elde edilmiştir. W. A. Mozart’ın bütün opera ve opera türüne yakın müzik eserlerinin bestelenme yılı ve lisanı, piyano transkripsiyonlarının ulaşılabilirliği, sahne eseri bakımından türü ve tenor karakterleri, arya listesi ve tonaliteleri, eserlerdeki en pes ve en tiz sesleri hakkında bilgilerden yola çıkılarak ses eğitimi ve opera şarkıcılığı alanında eğitimler veren öğretmenler ve öğrencilere detaylı bir kaynak sunulması amaçlanmıştır. W.A.Mozart ile ilgili yapılmış diğer çalışmalardan farklı olarak bestecinin operalarının ve aryalarının çeşitli açılardan detaylı incelenmesi açısından önem taşıyan bu araştırmada; Mozart’ın 1767 yılından vefat ettiği yıl olan 1791 yılına kadar neredeyse her yıl ortalama 1 veya 2 opera bestelediği, operalarının çoğunlukla opera buffa ve singspiel türünde olduğu, tenor karakterler için bestelediği toplam 53 arya ve cavatinalardan 17 tanesinin Bb tonalitesinde olduğu, tenor ses karakterlerinin vokal yeteneklerini en iyi şekilde yansıtabilecekleri özelliklerde eserler bestelemiş olduğu ulaşılan sonuçlardan bazılarıdır.
International Journal of Eurasian Education and Culture
Throughout our education, we are taught and get acquainted with many traditional vocal music comp... more Throughout our education, we are taught and get acquainted with many traditional vocal music compositions such as school and children's songs, lullabies, rhymes, carols and anonymous folk songs. Vocalization trainings for traditional vocal music works are also provided in vocal training studies in universities where vocational music education is given. The traditional vocal music training process may vary in relation to the mission of the universities and the music departments, the demands of professors, elective courses or compulsory courses in these departments. In this study, it is aimed to determine the opinions of the students who have taken/taking voice training lessons in different types of music schools of some universities in Turkey, Poland and Serbia about the traditional vocal music works they have brought from the past and have learned, from various perspectives. The research was carried out using the descriptive survey model, one of the qualitative research methods. This study examines the opinions of the students, who receive or have received musical training in the music departments of various universities in Turkey, Poland and Serbia, on traditional vocal musical compositions, and in this regard data from 111 participants has been collected through surveys. The data has been tested in the SPSS program. The findings differ from country to country, and the participants in Turkey have put emphasis on the fact that the traditional vocal musical compositions can be forgotten in the coming years if no new arrangements of these songs are made by the contemporary performers that use piano, symphonic orchestras and similar musical instruments. It has been determined that the participants in Poland like to sing the original/traditional forms of traditional vocal music works less than in other countries. The participants in Serbia have stated that they are able to perform traditional vocal musical compositions if accompanied by symphonic orchestras and instruments. Bireyler eğitim hayatları boyunca; okul/çocuk şarkıları, ninniler, tekerlemeler, marşlar, ilahiler, anonim halk şarkıları/türküleri gibi geleneksel vokal müzik eserlerini tanımakta ve öğrenmektedirler. Mesleki müzik eğitimi verilen üniversitelerdeki ses eğitimi çalışmalarında, geleneksel vokal müzik eserlerini seslendirme eğitimleri de verilmektedir. Geleneksel vokal müzik eğitimi süreci; okulun misyonu, müzik eğitimi programı, öğretmenlerin talepleri, seçmeli ders veya zorunlu ders olması ile ilişkili olarak da değişiklikler gösterebilmektedir. Bu çalışmada Türkiye, Polonya ve Sırbistan’ da mesleki müzik eğitimi verilmekte olan bazı üniversitelerin, farklı tip müzik okullarında ses eğitimi dersleri almış/almakta olan öğrenci katılımcıların geçmişten biriktirerek getirdikleri ve öğrendikleri geleneksel vokal müzik eserleri hakkında görüşlerinin çeşitli açılardan tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Türkiye, Polonya ve Sırbistan'daki çeşitli üniversitelerde ses eğitimi almış/almakta olan müzik bölümü öğrencilerinin, geleneksel vokal müzik eserlerine ilişkin görüşlerini çeşitli açılardan inceleyen bu araştırmada, hazırlanmış anket aracılığı ile toplam 111 katılımcıdan veri toplanmıştır. Veriler SPSS programında test edilmiştir. Ülkeden ülkeye farklılıklar gösteren bulgular incelendiğinde: Türkiye’deki katılımcıların geleneksel vokal müzik eserlerinin piyano, senfonik orkestra ve çalgı toplulukları için eşlikli yeni düzenlemelerinin yapılmaya devam etmemesi durumunda, gelecek yıllarda bu eserlerin unutulabileceği ifadesini hassasiyetle onayladıkları; Polonya’daki katılımcıların geleneksel vokal müzik eserlerinin orijinal/geleneksel biçimlerini seslendirmeyi diğer ülkelere göre daha az sevdikleri; Sırbistan’daki katılımcıların ise fırsatları olursa geleneksel vokal müzik eserlerini senfonik orkestra ve çalgı toplulukları eşliğinde iyi performanslarla söyleyebileceklerini belirttikleri; Türkiye ve Sırbistan’daki katılımcıların büyük çoğunluğunun okullarından mezun olduktan sonra eğer müzik eğitimcisi olurlarsa öğrencilerine geleneksel vokal müzik eserlerini öğreteceklerini belirttikleri; Türkiye’deki katılımcıların müzik eğitiminde geleneksel vokal müzik eserlerinin geleneksel çalgılarla seslendirilmesi gerektiği önermesine diğer ülkelere göre daha fazla oranda katıldıkları tespit edilmiştir.
Cypriot Journal of Educational Sciences, 2021
The COVID-19 pandemic, which has created obstacles in all areas of social and daily life since 20... more The COVID-19 pandemic, which has created obstacles in all areas of social and daily life since 2020, has completely prevented educational activities and caused drastic changes. Following the start of the COVID-19 restrictions, preschool education undergraduate students continued to take their music lessons with the distance education applications. It can be said that all of the students continued their distance education activities in these conditions with different socio-economic characteristics, physical opportunities and emotional diversity. In this study, which aims to examine the distance education applications offered to undergraduate students who have taken music lessons through distance education, in terms of their individual preferences and emotional conditions, 103 preschool teaching students took part as participants. The data of the research were obtained through the questionnaire prepared by the researcher and studied with the descriptive survey model. Some of the find...
Uploads
Books by Mehmet Şahin AKINCI
You can examine polyphonic choral arrangements of traditional Turkish folk music pieces with or without piano accompaniment and work with your choirs.
özel eğitim uygulamaları kapsamında eğitim öğretim faaliyetleri uygulanmaktadır.
fields within itself; such as music theory-hearing training, instrument
training, and sound/vocal training. Sound/vocal training is a field in
music education, where countries’ vocal music repertoire –related to
culture and art- can be performed from mouth to mouth and easily.
As in other countries, vocal music education in Turkey is also divided
into two fields: collective vocal training and individual vocal training.
Such a classification requires the selection of a repertoire in accordance
with the differences in types of music encountered in sound/vocal training.
Some of the schools that offer sound/vocal training have the content,
teaching, and application of vocal/choir training in Classical Western
Music, while others have the same training for Traditional Turkish Music,
which is divided into different subcategories within itself.
Müzik eğitiminde öğreticilik bakımından önemli görevler üstlenmiş olan öğe şarkılardır. Şarkılar sayesinde öğretim yapılacak olan bireylere akademik ve sosyal açıdan çok faydalı ve önemli kazanımlar sunulabilmektedir. Şarkılar ve öğretileri sayesinde geleceğimizin temsilcisi çocuklarımıza doğruluk, güzellik, iyilik ve bunun gibi
sayılabilecek birçok önemli kavram ve yaşantısal uyum gereklilikleri sunulabilmektedir. Hatta müzik eğitiminde şarkılarla yapılan eğitim ve öğretim klasik öğrenme yaklaşımı olan bilgiyi öğrenene doğrudan verme yöntemi ile değil öğrenenler farkında olmadan ezgilerle ve daha eğlenceli müzikal etkinliklerle yapılabilmektedir.
Şarkılarla öğretim sayesinde öğrenenler bilgileri farkında olmadan kazanmakta, bilgilerin belleklerinde kalma sürelerini uzatabilmekte ve bu süreçte etkinliklere aktif katılımlar yaparak fiziksel enerjilerini açığa çıkararak kullanabilmektedirler. Disiplinler arası iletişim ve yardımlaşma kapsamında ortak yöntem-tekniklerle çalışma, kazanım ve becerileri ilişkilendirme yaklaşımı son zamanlarda eğitim otoritelerince uygun bulunan yaygın bir görüştür. Bu açıdan düşünüldüğünde
çocuklarımızın sosyal hayatı ve kurallarını, temizlik alışkanlıklarını, okul yaşamını ve sorumluluklarını, kardeşliği, aile sevgisini ve diğer benzeri konuları şarkılar aracılığı ile öğrenebilmelerinin daha eğlenceli olabileceği çıkarımı ile kitaptaki sözler yazılmış ve bestelenmiştir. Kitaptaki şarkılar sayesinde çocuklarımızın toplumsal ve bireysel soyut kavramları günlük yaşamlarına kolaylıkla aktarabilecekleri düşünülmektedir.
Eğitim ve müzik eğitimi süreçlerinde önemli ögelerden birisi doğru araç-gereç ve materyallerin seçimidir. Şarkılar müzik eğitiminin araç-gereçleri ve materyalleridir. Çeşitli sosyal davranışları kazandırabilmeyi, olumlu tutum ve yaklaşımları öğretebilmeyi amaçlamakta olan bu şarkılar anaokulu, ilkokul ve ortaokul seviyesindeki öğrenciler ve ayrıca özel gereksinime ihtiyacı olan öğrenciler de düşünülerek yazılmış ve
bestelenmiştir. Herkesin kolay çalabilmesi için eşlikler olabildiğince basit yazılmıştır. Kitaptaki şarkıların; bestecilere yeni anlayış ve fikirler sunabilmesini, velilerin ve milli eğitim otoritelerinin çocukların gelişiminde müzik ve şarkı eğitiminin etkililiğine dikkatlerini çekebilmesini, müzik öğretmenlerine ve koro şeflerine etkili ve yararlı
müzikal etkinlikler sunmalarında yardımcı olabilmesini, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza ve öğrencilerimize her zaman faydalı kazanımlar sunabilmesini diliyorum.
Abstract: Regardless of the area in which the training is conducted, preparation of a plan and pre-training are some of the most important requirements that should be handled in the beginning of the education period. One of the most important items in the music lesson plan prepared and applied before the music lesson is choosing and using the right materials. It can be said that the two main materials used in music education are instruments and songs. In this study, it was aimed to determine what music educators should choose for their students, how to take them into lesson plans, and what to watch in the selection of the songs they think they should use in various activities in terms of the factors related to words. Relationships between songs and the words included were investigated, and as a result, suggestions were made to music educators and educator candidates about song choices
Key Words: Course material, Lesson plan, Teaching songs, Song selection
Özet
Eğitimin hangi alanında olursa olsun eğitim dönemi öncesi ve ders öncesi plan hazırlama ve planı yeterli olarak uygulama önemli gereksinimlerden birisidir. Müzik dersi öncesinde hazırlanan ve uygulanan müzik ders planındaki önemli öğelerden birisi doğru materyallerin seçilmesi ve kullanılmasıdır. Müzik eğitiminde kullanılan iki ana materyalin çalgılar ve şarkılar olduğu söylenebilir. Bu çalışmada müzik eğitimcilerinin öğrencileri için seçmeyi, ders planlarına almayı ve çeşitli etkinliklerde kullanmayı-öğretmeyi düşündükleri şarkıların seçimlerinde nelere dikkat etmeleri gerektiğinin sözcükler ve sözcüklerle ilişkili etmenler açısından tespit edilmesi amaçlanmıştır. Şarkılar, sözcükler ve sözcüklerle ilişkili etmeler açısından ilişkisi incelenmiş ve incelemeler sonucunda müzik eğitimcilerine ve eğitimci adaylarına şarkı seçimlerine ilişkin önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Ders materyali, Plan, Şarkı öğretimi, Şarkı seçimi
ortaya çıkarmayı amaçlayan yarı deneysel bir araştırmadır. Çalışmaya 3. sınıf öğrencileri arasından rastlantısal olarak seçilmiş üç erkek, 12 kız olmak üzere 15 öğrenci katılmıştır. Uzman görüşleri alınarak seçilmiş olan üç şan yapıtı, piyano eşlikli olarak 3. sınıfın ilk
yarıyılı sonunda ve müzik biçimleri dersinin bitişi olan 2. yarıyılı sonunda, çalışma grubundaki her birey tarafından yorumlanmış ve performanslar video aracılığı ile ses ve görüntü kaydına alınmıştır. Elde edilen ön test son test (test ve tekrar test) kayıtları uzman görüşleri alınarak oluşturulmuş olan performans değerlendirme formuna göre
değerlendirilmiştir. Veriler SPSS 15.0 (Statistical Package for the Social Sciences 15.0)programı ile analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre öğrenciler, müzik biçimleri dersini aldıktan sonra, ses müziği yapıtlarını yorumlarken motif ve cümleleri göz önünde bulundurarak seslendirmede olumlu yönde gelişme göstermiştir. Ayrıca öğrenciler motif ve
cümlelerle nüans terimlerini birlikte kullanarak seslendirme durumunda olumlu yönde gelişme göstermiştir. Öğrencilerin, yapıtlardaki biçim öğelerinin anlaşılarak seslendirilmesinde, piyano eşliğinden faydalanma durumunda bir gelişme göstermediği görülmüştür. Araştırmanın genel ortalama puanlarına bakıldığında; son test genel puan
ortalamasının ön test genel puan ortalamasına göre anlamlı derecede yüksek olduğu, öğrencilerin ses müziği yapıtlarını yorumlamada müzik biçimleri dersine ait kazanımlarını kullanabilme oranında % 10.2 değerinde bir artış gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.
Conference Presentations by Mehmet Şahin AKINCI
sırasında canlı biçimde solo veya toplu olarak şarkı söyleme ihtimalinin yüksek olduğu söylenebilir. Bunun nedeni, temsillerin sadece diyologlardan oluşmamasıdır. Tiyatro sanatçıları ve oyuncular, tiyatral yeteneklerini sahnede gösterirken bazen dans ve vokal performanslar da
sunabilmektedirler. Bu gibi durumlarda eğitimleri boyunca aldıkları bilgileri mesleki performanslarına yansıtmaktadırlar. Tiyatro/oyunculuk bölümü öğrencilerinin ses eğitimi derslerine ilişkin görüşlerini belirlemeyi amaçlayan bu çalışmada veriler, araştırmacı tarafından
hazırlanmış olan ‘tiyatro/oyunculuk bölümü öğrencilerinin ses eğitimi derslerine ilişkin görüşlerini belirleme anketi’ ile edinilmiştir. Nitel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama modeli kullanılarak yürütülmüş olan çalışmada elde edilen bulgular, yüzde/frekans değerleri
kullanılarak tablolaştırılmış ve nitel betimlemelerle sonuçlar bölümünde açıklanmıştır. Lisans eğitimlerinde ses eğitimi derslerini tamamlamış ve geçmiş olan 42 katılımcının; % 54,8’ inin aldıkları ses eğitimi derslerinde yeterli teknik gelişimi elde ettiklerini belirtmeleri; % 97,7 sinin
ses eğitimi dersini ses eğitimi öğretmeni ile birebir sürdürmesi gerektiğini belirtmeleri; % 92,9'unun ses eğitimi derslerinde farklı müzik türlerinden vokal eserler seslendirmelerinin faydalı olduğunu belirtmeleri; % 92,9 unun gelecekte görev alacakları oyunlarda canlı olarak şarkı söyleme performansı göstermek zorunda olabileceklerine inanmaları, elde edilmiş olan bulgulardan bazılarıdır. Vokal becerilerin yeterli kullanımının, tiyatro-oyunculuk alanında mesleklerini sürdürecek olan sanatçı adaylarına sanatsal açıdan farklı güzellikler sunabileceği unutulmamalıdır. Ayrıca, sahnede sunulan tiyatral ve müzikal ürünlerin, sanatsal açıdan olumlu
özelliklerde olması tiyatro izleyicisinin tiyatro sanatından beklentisidir. Bu düşüncelerden ve elde edilmiş olan bulgulardan yola çıkılarak alana katkı sağlaması amacıyla öneriler sunulmuştur.
Undergraduate students studying theater and acting, which is one of the fields of art, also take voice training courses and courses specific to the theater and acting fields. Considering the future processes of the profession, it can be said that every theater performer and actor is most
likely to sing solo or with a choir during the performance. This is because the performances consist not only of dialogues. Theater performers and actors show their theatrical talents on stage, and sometimes they can also present dance and vocal performances. In such cases, they
reflect on information they have received during their education on their professional performance. In this study, which aims to determine the opinions of theater or acting department students about voice education courses, the data were obtained with the ‘questionnaire to
determine the opinions of theater or acting department students about voice education courses’ prepared by the researcher. The findings obtained in the study, which was carried out using the
descriptive scanning model that is one of the qualitative research methods, were tabulated using percentage and frequency values. Then, these were explained in the results section with qualitative descriptions. 42 participants who has completed the voice education courses in
undergraduate studies; some of the findings were obtained that 54,8% of them stated that they had achieved sufficient technical development in the voice training courses had taken; 97,7% of them stated that they should continue the voice training course one-on-one by the voice
training teacher; 92,9% of them stated that it was useful for performing vocal works from different music genres in voice training courses; 92,9% of them believed that they might have
to perform singing live in the games they would take part in the future. It should be noted that the adequate use of vocal skills can provide different artistic beauties to the candidates of artists who will continue their profession in the field of theater or acting. In addition, the expectation
of the theater audience from the theatrical art is that the theatrical and musical products presented on the stage have artistically positive characteristics. Based on these thoughts and the
findings obtained, suggestions have been presented to contribute to the field.
through distance education. It is not clear when the face-to-face training will begin. musicians had to stay away from the stage while educators left their schools and students for a long time. Employees, educators and artists in the music industry have had to adapt to the necessary
innovations in their professional career. Professional musical education is a long process that involves long hours of practice with the instructor and then individually. During the pandemic process, the educators tried to reach their students on the internet and continue their education,
and the musicians could not make music together. This study in the field of music education students from all universities in Turkey, which includes academics, faculty members their views on how they are affected by this process. Descriptive survey (questionnaire) method was used in the study and 126 lecturers participated in the study.
Aralık 2019‟da Çin‟de başlayan ve kısa sürede birden fazla ülkede ve kıtada, çok geniş bir alanda yayılarak salgın hastalığa dönüşen COVID-19, insan sağlığını ciddi anlamda tehdit etmektedir. Hızla bulaşan hastalığın etkisi ve hastalık hakkında bilim adamlarının açıkladığı bilgiler her gün güncellenmektedir. Bulaşan hasta ve hastalıktan hayatını kaybedenlerin
sayılarının sürekli artması, dünya çapında tüm insanlığın hayatında panik ve endişe durumunu arttırmaktadır. Enfeksiyondan korunma ve kontrol önlemleri ise sosyal hayatta mecburi kısıtlamalar ve evde uzun süreli kalmayı gerektiren izolasyon süreçlerini hatta karantina uygulamalarını gerektirmiştir. Bu gelişmelerle hastalık sadece tıbbi boyutla sınırla kalmamış, sosyal, kültürel, ekonomik ve psikolojik açıdan olumsuz etkileri tartışılmaya başlanmıştır. Dünya çapında tehlike içeren Covid19 virüsünün ülkemizde de pandemik hale gelmesi sebebiyle günlük hayattaki kısıtlamalar yükseköğretim kurumlarında da geçerli olduğundan uzaktan eğitim yoluyla 2019-20 öğretim yılı bahar dönemi eğitim süreci tamamlanmaya çalışılmış olup yüz yüze eğitimin ne zaman başlayacağı kesinlik kazanamamaktadır. Müzik alanında yer alan
sanatçılar da sahneden uzun süre ayrı kalmak zorunda kalırken, eğitimciler ise okullarından ve sahneye hazırladıkları öğrencilerinden uzun süreli ayrılmışlardır. Müzik sektöründe çalışanlar,
eğitimciler ve sanatçılar profesyonel meslek yaşantılarındaki zorunlu yeniliklere uyum sağlamak durumunda kalmışlardır. Profesyonel müzik eğitimi, uzun saatler eğitmenle ve ardından bireysel olarak uygulama yapmaya dayanan uzun bir süreçtir. Pandemi sürecinde eğitimciler
öğrencilerine internet üzerinden ulaşmaya ve eğitimlerini sürdürmeye çalışmışlar, müzisyenler bir araya müzik yapamamışlardır. Bu çalışma Türkiye‟deki tüm üniversitelerde müzik alanında eğitim veren akademisyen öğretim elemanlarının- öğrencilerden, sahneden ve seyircilerden uzak kalmaları göz önünde bulundurulduğunda, bu süreçten nasıl etkilendiklerine dair görüşlerini içermektedir. Araştırmada betimsel tarama (anket) yöntemi kullanılmış olup araştırmaya 126 öğretim elamanı katılmıştır.
competencies and training of teachers, instructional technologies, supervision and management of educational institutions, educational processes, education-teaching evaluation, teaching materials, different educational areas and their relations with each other, physical and virtual environments to be educated are some of the subtitles of education. Although subjects such as student-centered teaching, active collaborative learning / teaching, and discovery teaching have been some of the topics that have been studied and researched intensively in the field of education in recent years, the whole world has started to examine the subject of distance education and its researches with an
extraordinary and compulsory orientation since March 2020. The reason for this extraordinary and compulsory orientation is an infectious disease called Covid-19 in medical science that can cause people to lose their lives. Since the beginning of 2020, all people in the world have been exposed to serious restrictions in face-to-face communication and face-to-face education, which we are accustomed to in social life, due to the COVID-19 disease, which is spreading terribly and rapidly, and for which there is not enough information about it other than its medical contagiousness. Regardless of their theoretical and practical features, distance education practices have been concentrated in all fields of education. With these developments, distance education, which has
been applied in a limited number of courses especially in higher education institutions and nonformal education institutions for the last decade, has become a compulsory education practice used in all educational levels and countries. As in all fields of education, music education has had to apply its theoretical and practical teaching studies, which can be considered as new in the field, with distance education method, synchronously and asynchronously. The aim of this study is to obtain the views of the university students in music education Covidien-19 process in Turkey. Based on the findings obtained from 284 undergraduate students, results and recommendations were presented.
Eğitim, kavramı içeriğinde çok sayıda öğe bulundurmaktadır ve eğitim faaliyetleri bu öğelerin uyumlu çalışması ile varlığını sürdürmektedir. Öğretim programı, öğrenciler, öğreticiler, öğreticilerin yeterlikleri ve yetiştirilmesi, öğretim teknolojileri, eğitim kurumlarının denetim ve
yönetimi, eğitim süreçleri, eğitim-öğretimi değerlendirme, öğretim materyalleri, farklı eğitim alanları ve birbirleri ile ilişkileri, eğitim yapılacak fiziki ve sanal ortamlar eğitim çatısı altındaki alt başlıklardan bazılarıdır. Öğrenci merkezli öğretim, aktif-işbirlikli öğrenme/öğretim, buluş yoluyla
öğretim gibi konular eğitim alanında son yıllarda yoğunlukla çalışılan ve araştırılan konulardan bazıları olmuş olmasına rağmen 2020 yılı mart ayından itibaren tüm dünya sıra dışı ve zorunlu bir yönelim ile uzaktan eğitim konusunu ve araştırmalarını incelemeye başlamıştır. Bu sıra dışı ve zorunlu yönelimin nedeni ise tıp biliminde Covid-19 olarak isimlendirilmiş bulaşıcı ve insanların hayatlarını kaybetmelerine neden olabilen bir bulaşıcı hastalıktır. 2020 yılı başlarından itibaren
dünyadaki tüm insanlar korkunç ve hızlı biçimde yayılan ve hakkında tıbbi olarak bulaşıcılığından başka yeterli bilgiye sahip olunmayan Covid-19 hastalığı nedeniyle sosyal hayatta alışkın olduğumuz yüz yüze iletişimde ve yüz yüze eğitimde ciddi kısıtlamalara maruz kalmıştır. Teorik ve
uygulamalı özelliklerinde olmasına bakılmaksızın tüm eğitim alanlarında uzaktan eğitim uygulamalarına yoğunluk verilmiştir. Bu gelişmelerle birlikte son on yıldır özellikle yükseköğretim kurumlarında ve örgün olamayan eğitim kurumlarında sınırlı sayıda derste uygulanmakta olan
uzaktan eğitim tüm eğitim kademelerinde ve ülkelerde kullanılan zorunlu bir eğitim uygulaması halini almıştır. Tüm eğitim alanlarında olduğu gibi müzik eğitimi de bünyesinde barındırdığı teorik ve uygulamalı öğretim çalışmalarını alanda yeni sayılabilecek tasarılarla uzaktan eğitim yöntemiyle senkron ve asenkron olarak uygulamak durumunda kalmıştır. Türkiye’ de farklı tiplerdeki yükseköğretim kurumlarında müzik eğitimi alan lisans öğrencilerinin Covid-19 karantina süreçlerine ilişkin görüşlerini tespit etmek amacıyla yürütülmüş olan bu araştırmada 284 lisans öğrencisinden elde edilmiş olan bulgulardan yola çıkılarak sonuçlar ve öneriler sunulmuştur.
their visions. Within this context, identifying researches focusing on the relation between mathematics, music, game, and drama in educational environments, in accordance with their accessibility; and its presentation in terms of their purposes, methods, results and suggestions, to those concerned has become the purpose of this study. Being one of the qualitative research methods, the study is based on descriptive survey model, where the related literature with the title of mathematics, music, drama, and game were reviewed in Higher Education Council Thesis Database. Theses open for access were analyzed and necessary data was obtained. Besides, with the help of internet browsing, which may offer various academic studies, certain academic articles were also accessed despite the limited amount. Theses and articles obtained were analyzed in terms of purpose, method, results, and suggestions. These texts were examined and presented in this study, based on the light they
shed on the subject being researched and their purposes, in line with the limitations. Chapters of the theses and articles that are related to the subject and inform the reader are provided in this article. Association of different disciplines between each other may lead to new education and teaching interactions. Besides, learners may refresh their acquisitions they gained through associating their own and other fields may enable new researches and understandings. Moreover, these associated studies can become significant factors paving the way for the emergence of new
theories and educational understandings. With the help of the information provided in this study, researchers who are interested and will conduct studies in the related field may gain new acquisitions and ideas, and that they may canalize to similar or different fields where they can conduct interdisciplinary studies.
Eğitim: özel alanlara ayrılarak planlanan ve bu alanların kendi içlerinde sistemli çalışması ile ilerleyen bir süreçtir. Bu süreçte gelişen ve yenilenen uygulamalar ve öğretim teknikleri etkisi ile bilgiyi farklı yollarla edinme gereksinimi duyan bireyler farklı alanlara yönelme gereği
duyabilmektedirler. Bu alanlardan edindikleri kazanımlarını kayıt ederek bilgilerinin daha sağlam ve çok yönlü biçimde şekillenmesi için arayışlara girebilmektedirler. Belirli bir eğitim alanındaki bilgileri yakın veya ilgili başka bir eğitim alanı ile ilişkilendirmek ve işbirliği kurarak temellendirmek klasik eğitimin dışında kalan bir anlayıştır. Bu durum güncelliğini sağlamış eğitim ortamlarında kabul edilmiş gerçektir. Ayrıca öğrencilerin ufuklarını açabilen bir uygulama olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda araştırmada birbirlerine destek olabilecek disiplinler olan matematik, müzik, oyun ve drama alanlarının eğitim ortamlarındaki ilişkisini konu edinen araştırmaları ulaşılabilirliği çerçevesinde tespit etmek, amaçları, yöntemleri, sonuç ve önerileri bakımından gereken sınırlılıkta ilgililere sunmak amaç edinilmiştir. Nitel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama modeli kullanılmış olan araştırmada
matematik, müzik, drama, oyun başlıklı ve konulu literatür Yüksek Öğretim Kurumu Yök Tez veri tabanında taranmıştır. Erişime açık olan tezler incelenmiş ve veriler elde edilmiştir. Ayrıca çeşitli akademik yayınlar sunabilen internet taraması aracılığı ile araştırılan konuda
sınırlı sayıda da olsa akademik nitelikli makale çalışmalarına ulaşılmıştır. Elde edilmiş olan tez ve makaleler amaçları, yöntemleri, sonuç ve önerileri bakımından incelenmiştir. Bu veriler araştırılan konuya ve amaca hizmet etmesi bakımından değerlendirilmiş ve araştırmada yer
alma sınırlılığı dahilinde sunulmaya çalışılmıştır. Bulunmuş olan tez ve makalelerin araştırma konusu ile ilgili olan ve okuyucularına bilgi verebilecek özellikte olan bölümleri makale içinde yer almıştır.
Birbirlerinden farklı disiplinlerin eğitim ortamlarında birbirleri ile ilişkilendirilmesi sayesinde yeni eğitim öğretim etkileşimleri oluşabilmektedir. Ayrıca öğrenenler kendi alanları ile diğer alanlardaki bilgileri ilişkilendirme sayesinde kazanımlarını yenileyerek yeni
araştırma ve çalışmalara imkan sunabilmektedirler. Hatta bu ilişkili çalışmalar yeni kuram ve eğitim anlayışlarının oluşmasında yardımcı olabilecek önemli bir etken de olabilir. Bu araştırmanın sunduğu bilgiler sayesinde konuya ilgisi olan ve bu alanda çalışmalar yapacak
olan araştırmacıların yeni kazanımlar ve fikirler edinebilecekleri, benzer veya farklı alanlarda disiplinler arası araştırma ve çalışmalara yöneltilebilecekleri düşünülmektedir.
used materials in our country have been analyzed, contents of these materials have been
reviewed, and the most frequently used voice-vocal music types have been identified. In order to draw attention on the matter; musical form structures of the vocal pieces that are identified with an aim to ensure their accurate interpretation in the way composed by their composers, and to ease the process of their correct vocalization and its instruction, have been analyzed. Then, these vocal types are tried to be explained further in association with the rules and knowledge of the music types/musical forms lesson. With the help of the findings, vocal
instructors are believed to be able to teach the accurate interpretation of vocal music pieces more effectively and sufficiently; and vocal trainees will be able to vocalize these pieces more accurately, effectively and expectedly.
Keywords: Musical forms, musical interpretation, vocal music, vocal music types
SES EĞİTİMİ METOTLARINDA TÜRLER VE FORM YAPILARI
Müzik eğitiminin üç ana boyutu müziksel işitme-yazma eğitimi, çalgı eğitimi ve ses eğitimidir. Bu eğitimler geçmişten günümüze kadar gelmiş metotlar ve yazımı devam eden metotlar ile sürdürülmektedir. Müzik eseri icracılarından bestecilerinin oluşturmuş olduğu yapıya bağlı
kalarak eserleri seslendirmeleri ve bu eserlerin form elemanlarına dikkat ederek yorumlamalar yapmaları beklenmektedir. Bu bağlamda ses eğitimi alanına ait ülkemizde çoğunlukla kullanılan metotlar incelenmiş, içerikleri taranmış ve ses eğitiminde en çok kullanılan ses-vokal müzik
türleri tespit edilmiştir. Konuya dikkat çekilmesi amacıyla bu eserlerin bestecilerinin yazdıkları şekilde doğru yorumlanmalarının sağlanabilmesi, doğru seslendirmenin ve öğretiminin kolaylaştırılması için belirlenmiş olan vokal eserlerin müzik form yapıları analiz edilmiş ve
bu vokal türler müzik biçimleri/müzik formları dersi kural ve bilgileri ile ilişkilendirilerek açıklanmaya çalışılmıştır. Bu çalışmanın bulguları sayesinde ses eğitimcilerinin vokal müzik eserlerinin doğru yorumlanmasını daha etkili-yeterli olarak öğretebilecekleri ve ses eğitimi
alan öğrencilerin ise vokal müzik eserlerini doğru, yeterli ve müzikal olarak beklenen yeterlikte yorumlayabilecekleri düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Müzik formları, müzikal yorum, vokal müzik, vokal müzik türleri
TOWARDS MUSIC TEACHING PROFESSION
In-service and pre-service music teachers’ attitudes towards their profession, work satisfaction and performance can be considered as one of the crucial factor for a countrys’ musical development. The purpose of this study is to determine the attitudes of pre-service music teachers towards music teaching profession and a descriptive survey method was used for the research. The research group was constituted from 118 pre-service music teachers who are first, second, third and fourth year of Music Education. The data of the research was
collected through the music teaching profession attitude scale. The data were analyzed using SPSS 22 data analysis program, and percentage and frequency,Mann Whitney U and Kruskal Wallis H tests were used to
analyse the data. In the findings, the attitudes of pre-service music teachers towards their profession were displayed positive and the findings were interpreted in terms of certain variables.
Keywords: Teaching profession, Music teaching, Attitude.
Giriş Gelişim süreçlerinde kendilerini ve çevreyi tanımaya çalışan bireyler eğitim ortamlarında planlı-programlı-eğitim almakta, ayrıca değişen topluluk kural ve yaşayışlarına uyum sağlayabilmek için destek almaktadır-lar. Sünbül' e (1996)göre: Toplumun beklentisi olan ve kişisel çabayla öğrenilmesi güç olan birçok davranış vardır. Bireyler için uygun davranışları seçen ve eğitimi seçilmiş değerler üzerine kurma görevi olan önemli kurum okuldur (s.597).Okullarda bireylerin aldığı-alacağı eğitim; amaçlar ve kazanımlar, bilgilerin sunu-mu-uygulanması-tekrarı, öğretenlerin-öğrenenlerin tutumu, becerisi ve istekleri ile yakından ilişkilidir denilebilir.Bu noktada öğretme işinin temel sorumlusu öğretmenler devreye girmektedir. Müzik öğretmenlerinin ve müzik öğretmeni adaylarının mesleklerine olan tutumları,mesleklerini sevmeleri, başarı elde etmeleri ve ilişkili olarak ülkelerin müziksel gelişimi için önemli etkenlerden birisi sayılabilir. Müzik eğitimi anabilim dallarında eğitim alan müzik öğretmeni adaylarının müzik öğretmenliği mesleğine olan tutumlarının hangi düzeyde olduğunu belirlemeyi amaçlayan bu araştırma genel tarama modeli ile oluşturulmuş betimsel durum saptayıcı bir çalışmadır.Araştırma grubu lisans bir, iki, üç ve dördüncü sınıf öğrencisi olan 118 müzik öğretmeni adayından oluşturulmuştur.Veriler SPSS 22 veri çözümleme programı kullanılarak çözümlenmiş; yüzde-frekans, Mann Whitney U ve Kruskall Wallis H testleri ile analiz edilmiştir. Öğrencilerin müzik öğretmenliği mesleğine yönelik tutumlarının olumlu anlamda yüksek olduğu ortaya çıkmış ve bazı değişkenler açısından sonuçlar irdelenmiştir.. Abstract In-service and pre-service music teachers' attitudes towards their profession, work satisfaction and performance can be considered as one of the crucial factor for a countrys' musical development. The purpose of this study is to determine the attitudes of pre-service music teachers towards music teaching profession and a descriptive survey method was used for the research. The research group was constituted from 118 pre-service music teachers who are first, second, third and fourth year of Music Education. The data of the research was collected through the music teaching profession attitude scale. The data were analyzed using SPSS 22 data analysis program, and percentage and frequency,Mann Whitney U and Kruskal Wallis H tests were used to analyse the data. In the findings, the attitudes of pre-service music teachers towards their profession were displayed positive and the findings were interpreted in terms of certain variables..
This present research is a quasi experimental study aiming at discovering whether the sophisters enrolled to Mehmet Akif Ersoy University, Music Teacher Education Programme of Fine Arts Education Department within the Faculty of Education benefit from the achievements of Music Structures for interpreting Vocal Music
works. A 15-sophister group consisting of randomly chosen 3 male and 12 female students was included in the study. Three vocal compositions elected on expert advice were interpreted individually by each member of the study group accompanied by the piano, both at the end of the fall semester of the third year and at the end of the spring semester signifying the cessation of music structures course and every single performance was recorded in both audio and video formats through
the instrument of a camcorder. The results attained from pre-test/post-test (testing and retesting) records were evaluated in accordance with the performance evaluation sheet designed pursuant to experts’ advice.
The data was analyzed through the instrument of SPSS 15.0 (Statistical Package for the Social Sciences 15.0) program. Wilcoxon Signed Rank Tests were made use of within the process of data analysis. For the reliability and validation of the evaluation sheet, a compatibility analysis was performed among the experts and Mann Whitney U Test together with Fleiss’s Kappa Coefficient was used for the mentioned
analysis. Accordingly, it was seen that there were no significant differences between the evaluations and that there was concordance among the evaluators. The statistical significance level for all the tests was taken as .05. Findings acquired facilitated to conclude that upon receiving music structures course, students made progress in interpreting vocal music works taking the motive phrases into consideration. Another progress by the students was vocalizing the
motive phrases together with nuance terms. It was deduced that there were no developments in students’ vocalizing the structural elements comprehendingly and making use of piano accompaniments. Considering the general point averages of the research, it was seen that the general point average of the post-test was significantly high when compared to the general point average of the pre-test and
the students’ availability ratio of the achievements in the course music structures for interpreting vocal music works displayed an increase of %10.2. Key Words: Music Structures, Music Teaching, Music Teacher Education
Bu çalışma; Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Öğretmenliği Anabilim Dalı 3. sınıf öğrencilerinin, ses (vokal) müziği yapıtlarını yorumlamalarında müzik biçimleri kazanımlarından yararlanıp yararlanmadıklarını ortaya çıkarmayı amaçlayan yarı deneysel bir araştırmadır. Çalışmaya 3. sınıf öğrencileri arasından rastlantısal olarak seçilmiş üç erkek, 12 kız olmak üzere 15 öğrenci katılmıştır. Uzman görüşleri alınarak seçilmiş olan üç şan yapıtı, piyano eşlikli olarak 3. sınıfın ilk yarıyılı sonunda ve müzik biçimleri dersinin bitişi olan 2. yarıyılı sonunda, çalışma
grubundaki her birey tarafından yorumlanmış ve performanslar video aracılığı ile ses ve görüntü kaydına alınmıştır. Elde edilen ön test son test (test ve tekrar test) kayıtları uzman görüşleri alınarak oluşturulmuş olan performans değerlendirme formuna göre değerlendirilmiştir. Veriler SPSS 15.0 (Statistical Package for the Social Sciences 15.0) programı ile analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre öğrenciler, müzik biçimleri dersini aldıktan sonra, ses müziği yapıtlarını yorumlarken motif ve cümleleri göz önünde bulundurarak seslendirmede olumlu yönde gelişme göstermiştir. Ayrıca öğrenciler motif ve cümlelerle nüans terimlerini birlikte kullanarak seslendirme durumunda olumlu yönde
gelişme göstermiştir. Öğrencilerin, yapıtlardaki biçim öğelerinin anlaşılarak seslendirilmesinde, piyano eşliğinden faydalanma durumunda bir gelişme göstermediği görülmüştür. Araştırmanın genel ortalama puanlarına bakıldığında; son test genel puan ortalamasının ön test genel puan ortalamasına göre anlamlı derecede yüksek olduğu,
öğrencilerin ses müziği yapıtlarını yorumlamada müzik biçimleri dersine ait kazanımlarını kullanabilme oranında % 10.2 değerinde bir artış gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Sözcükler: Müzik biçimleri, müzik eğitimi, müzik öğretmenliği eğitimi
Papers by Mehmet Şahin AKINCI
Şarkı söyleme sesinin materyal olarak ortaya çıkarılması ve ses tekniğinin geliştirilmesi için öncelikli olarak yapılması gereken
çalışmalar, doğru nefes almanın öğretilmesi ve sesi doğru oluşturabilme egzersizlerinin tespit edilmesidir. Bunlardan sonra
ses tekniğini geliştirme egzersizleri devreye girmektedir. Ayrıca bu farklı pratiklerden sonra vokal soğutma çalışmalarının
uygulanması da ses eğitimi alanında uzman pedagoglar ve vokal terapistler tarafından önerilmektedir. Bu makale; doğru
fiziksel duruşu sağlamış, vokal performanslar için doğru nefes alma pratiklerini deneyimlemiş, doğru ses üretimine
başlamış ve vokal açıdan sağlıklı olan ses eğitimi öğrencileri ile yapılabilecek olan ses ısıtma, ses aralığını genişletme, sesi
doğru kullanım tekniğini ilerletme çalışmalarına temel sayılabilecek örnek egzersizler sunulması amacıyla hazırlanmıştır.
Makalenin; müzik-ses-koro eğitimcilerine, müzik bölümü öğrencilerine ve bu alanda eğitim almak isteyen ilgililere yönelik
örnek bir kılavuz olması açısından; ayrıca geçmişten günümüze kadar süregelmiş olan çeşitli ses geliştirme ve genişletme
egzersizlerini, mesleki deneyimler ışığında belirli kategorilerle sunması açısından önem taşıdığı düşünülmektedir. Makalede
yer verilmiş olan ses ısıtma, genişletme, teknik ilerletme ve soğutma örneklerine, ulaşılabilen kaynak-yayınların doküman
analizi yöntemi ile incelenmesiyle ve bu bilgilere araştırmacının kendi mesleki deneyimlerini dahil edip birleştirmesi ile
ulaşılmıştır. Makalede sunulmuş olan egzersizler ses kullanımı alanında geliştirmeyi amaçladıkları yeterliklere ve güçlük
derecelerine göre aşamalandırılmış, alandaki ilgililere uygulamaları için önerilmiştir.
Anahtar kelimeler: ses eğitimi, ses ısıtma, ses aralığını genişletme, ses soğutma
ABTRACT
The main tasks involved in developing vocal and the techniques include teaching proper breathing and identifying
exercises for correct vocal production. Once these foundational steps are in place, exercises focused on improving
vocal technique become important. Additionally, expert pedagogues and vocal therapists recommend incorporating
vocal cool-down exercises after these various practices. This study aims to provide sample exercises for vocal warm-up,
increasing vocal range, and improving correct vocal techniques for students who have already achieved proper physical
posture, experienced correct breathing practices, and initiated proper vocal production. The article is intended to be a
helpful guide for music teachers, students in music departments, and anyone interested in vocal training. Furthermore,
the article presents various historical and contemporary vocal development and exercises for increasing vocal range
based on professional experiences. The vocal warm-up, increasing vocal range, technique improvement, and cool-down
examples in the article were derived from an analysis of accessible source publications and the author’s own professional
experiences. The exercises in the article are organized based on the competencies and difficulty levels they aim to
develop in the field of vocal usage and are recommended for application by individuals interested in the field.
Keywords: vocal training, vocal warm up, increase vocal range, vocal cool down
You can examine polyphonic choral arrangements of traditional Turkish folk music pieces with or without piano accompaniment and work with your choirs.
özel eğitim uygulamaları kapsamında eğitim öğretim faaliyetleri uygulanmaktadır.
fields within itself; such as music theory-hearing training, instrument
training, and sound/vocal training. Sound/vocal training is a field in
music education, where countries’ vocal music repertoire –related to
culture and art- can be performed from mouth to mouth and easily.
As in other countries, vocal music education in Turkey is also divided
into two fields: collective vocal training and individual vocal training.
Such a classification requires the selection of a repertoire in accordance
with the differences in types of music encountered in sound/vocal training.
Some of the schools that offer sound/vocal training have the content,
teaching, and application of vocal/choir training in Classical Western
Music, while others have the same training for Traditional Turkish Music,
which is divided into different subcategories within itself.
Müzik eğitiminde öğreticilik bakımından önemli görevler üstlenmiş olan öğe şarkılardır. Şarkılar sayesinde öğretim yapılacak olan bireylere akademik ve sosyal açıdan çok faydalı ve önemli kazanımlar sunulabilmektedir. Şarkılar ve öğretileri sayesinde geleceğimizin temsilcisi çocuklarımıza doğruluk, güzellik, iyilik ve bunun gibi
sayılabilecek birçok önemli kavram ve yaşantısal uyum gereklilikleri sunulabilmektedir. Hatta müzik eğitiminde şarkılarla yapılan eğitim ve öğretim klasik öğrenme yaklaşımı olan bilgiyi öğrenene doğrudan verme yöntemi ile değil öğrenenler farkında olmadan ezgilerle ve daha eğlenceli müzikal etkinliklerle yapılabilmektedir.
Şarkılarla öğretim sayesinde öğrenenler bilgileri farkında olmadan kazanmakta, bilgilerin belleklerinde kalma sürelerini uzatabilmekte ve bu süreçte etkinliklere aktif katılımlar yaparak fiziksel enerjilerini açığa çıkararak kullanabilmektedirler. Disiplinler arası iletişim ve yardımlaşma kapsamında ortak yöntem-tekniklerle çalışma, kazanım ve becerileri ilişkilendirme yaklaşımı son zamanlarda eğitim otoritelerince uygun bulunan yaygın bir görüştür. Bu açıdan düşünüldüğünde
çocuklarımızın sosyal hayatı ve kurallarını, temizlik alışkanlıklarını, okul yaşamını ve sorumluluklarını, kardeşliği, aile sevgisini ve diğer benzeri konuları şarkılar aracılığı ile öğrenebilmelerinin daha eğlenceli olabileceği çıkarımı ile kitaptaki sözler yazılmış ve bestelenmiştir. Kitaptaki şarkılar sayesinde çocuklarımızın toplumsal ve bireysel soyut kavramları günlük yaşamlarına kolaylıkla aktarabilecekleri düşünülmektedir.
Eğitim ve müzik eğitimi süreçlerinde önemli ögelerden birisi doğru araç-gereç ve materyallerin seçimidir. Şarkılar müzik eğitiminin araç-gereçleri ve materyalleridir. Çeşitli sosyal davranışları kazandırabilmeyi, olumlu tutum ve yaklaşımları öğretebilmeyi amaçlamakta olan bu şarkılar anaokulu, ilkokul ve ortaokul seviyesindeki öğrenciler ve ayrıca özel gereksinime ihtiyacı olan öğrenciler de düşünülerek yazılmış ve
bestelenmiştir. Herkesin kolay çalabilmesi için eşlikler olabildiğince basit yazılmıştır. Kitaptaki şarkıların; bestecilere yeni anlayış ve fikirler sunabilmesini, velilerin ve milli eğitim otoritelerinin çocukların gelişiminde müzik ve şarkı eğitiminin etkililiğine dikkatlerini çekebilmesini, müzik öğretmenlerine ve koro şeflerine etkili ve yararlı
müzikal etkinlikler sunmalarında yardımcı olabilmesini, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza ve öğrencilerimize her zaman faydalı kazanımlar sunabilmesini diliyorum.
Abstract: Regardless of the area in which the training is conducted, preparation of a plan and pre-training are some of the most important requirements that should be handled in the beginning of the education period. One of the most important items in the music lesson plan prepared and applied before the music lesson is choosing and using the right materials. It can be said that the two main materials used in music education are instruments and songs. In this study, it was aimed to determine what music educators should choose for their students, how to take them into lesson plans, and what to watch in the selection of the songs they think they should use in various activities in terms of the factors related to words. Relationships between songs and the words included were investigated, and as a result, suggestions were made to music educators and educator candidates about song choices
Key Words: Course material, Lesson plan, Teaching songs, Song selection
Özet
Eğitimin hangi alanında olursa olsun eğitim dönemi öncesi ve ders öncesi plan hazırlama ve planı yeterli olarak uygulama önemli gereksinimlerden birisidir. Müzik dersi öncesinde hazırlanan ve uygulanan müzik ders planındaki önemli öğelerden birisi doğru materyallerin seçilmesi ve kullanılmasıdır. Müzik eğitiminde kullanılan iki ana materyalin çalgılar ve şarkılar olduğu söylenebilir. Bu çalışmada müzik eğitimcilerinin öğrencileri için seçmeyi, ders planlarına almayı ve çeşitli etkinliklerde kullanmayı-öğretmeyi düşündükleri şarkıların seçimlerinde nelere dikkat etmeleri gerektiğinin sözcükler ve sözcüklerle ilişkili etmenler açısından tespit edilmesi amaçlanmıştır. Şarkılar, sözcükler ve sözcüklerle ilişkili etmeler açısından ilişkisi incelenmiş ve incelemeler sonucunda müzik eğitimcilerine ve eğitimci adaylarına şarkı seçimlerine ilişkin önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar Sözcükler: Ders materyali, Plan, Şarkı öğretimi, Şarkı seçimi
ortaya çıkarmayı amaçlayan yarı deneysel bir araştırmadır. Çalışmaya 3. sınıf öğrencileri arasından rastlantısal olarak seçilmiş üç erkek, 12 kız olmak üzere 15 öğrenci katılmıştır. Uzman görüşleri alınarak seçilmiş olan üç şan yapıtı, piyano eşlikli olarak 3. sınıfın ilk
yarıyılı sonunda ve müzik biçimleri dersinin bitişi olan 2. yarıyılı sonunda, çalışma grubundaki her birey tarafından yorumlanmış ve performanslar video aracılığı ile ses ve görüntü kaydına alınmıştır. Elde edilen ön test son test (test ve tekrar test) kayıtları uzman görüşleri alınarak oluşturulmuş olan performans değerlendirme formuna göre
değerlendirilmiştir. Veriler SPSS 15.0 (Statistical Package for the Social Sciences 15.0)programı ile analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre öğrenciler, müzik biçimleri dersini aldıktan sonra, ses müziği yapıtlarını yorumlarken motif ve cümleleri göz önünde bulundurarak seslendirmede olumlu yönde gelişme göstermiştir. Ayrıca öğrenciler motif ve
cümlelerle nüans terimlerini birlikte kullanarak seslendirme durumunda olumlu yönde gelişme göstermiştir. Öğrencilerin, yapıtlardaki biçim öğelerinin anlaşılarak seslendirilmesinde, piyano eşliğinden faydalanma durumunda bir gelişme göstermediği görülmüştür. Araştırmanın genel ortalama puanlarına bakıldığında; son test genel puan
ortalamasının ön test genel puan ortalamasına göre anlamlı derecede yüksek olduğu, öğrencilerin ses müziği yapıtlarını yorumlamada müzik biçimleri dersine ait kazanımlarını kullanabilme oranında % 10.2 değerinde bir artış gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.
sırasında canlı biçimde solo veya toplu olarak şarkı söyleme ihtimalinin yüksek olduğu söylenebilir. Bunun nedeni, temsillerin sadece diyologlardan oluşmamasıdır. Tiyatro sanatçıları ve oyuncular, tiyatral yeteneklerini sahnede gösterirken bazen dans ve vokal performanslar da
sunabilmektedirler. Bu gibi durumlarda eğitimleri boyunca aldıkları bilgileri mesleki performanslarına yansıtmaktadırlar. Tiyatro/oyunculuk bölümü öğrencilerinin ses eğitimi derslerine ilişkin görüşlerini belirlemeyi amaçlayan bu çalışmada veriler, araştırmacı tarafından
hazırlanmış olan ‘tiyatro/oyunculuk bölümü öğrencilerinin ses eğitimi derslerine ilişkin görüşlerini belirleme anketi’ ile edinilmiştir. Nitel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama modeli kullanılarak yürütülmüş olan çalışmada elde edilen bulgular, yüzde/frekans değerleri
kullanılarak tablolaştırılmış ve nitel betimlemelerle sonuçlar bölümünde açıklanmıştır. Lisans eğitimlerinde ses eğitimi derslerini tamamlamış ve geçmiş olan 42 katılımcının; % 54,8’ inin aldıkları ses eğitimi derslerinde yeterli teknik gelişimi elde ettiklerini belirtmeleri; % 97,7 sinin
ses eğitimi dersini ses eğitimi öğretmeni ile birebir sürdürmesi gerektiğini belirtmeleri; % 92,9'unun ses eğitimi derslerinde farklı müzik türlerinden vokal eserler seslendirmelerinin faydalı olduğunu belirtmeleri; % 92,9 unun gelecekte görev alacakları oyunlarda canlı olarak şarkı söyleme performansı göstermek zorunda olabileceklerine inanmaları, elde edilmiş olan bulgulardan bazılarıdır. Vokal becerilerin yeterli kullanımının, tiyatro-oyunculuk alanında mesleklerini sürdürecek olan sanatçı adaylarına sanatsal açıdan farklı güzellikler sunabileceği unutulmamalıdır. Ayrıca, sahnede sunulan tiyatral ve müzikal ürünlerin, sanatsal açıdan olumlu
özelliklerde olması tiyatro izleyicisinin tiyatro sanatından beklentisidir. Bu düşüncelerden ve elde edilmiş olan bulgulardan yola çıkılarak alana katkı sağlaması amacıyla öneriler sunulmuştur.
Undergraduate students studying theater and acting, which is one of the fields of art, also take voice training courses and courses specific to the theater and acting fields. Considering the future processes of the profession, it can be said that every theater performer and actor is most
likely to sing solo or with a choir during the performance. This is because the performances consist not only of dialogues. Theater performers and actors show their theatrical talents on stage, and sometimes they can also present dance and vocal performances. In such cases, they
reflect on information they have received during their education on their professional performance. In this study, which aims to determine the opinions of theater or acting department students about voice education courses, the data were obtained with the ‘questionnaire to
determine the opinions of theater or acting department students about voice education courses’ prepared by the researcher. The findings obtained in the study, which was carried out using the
descriptive scanning model that is one of the qualitative research methods, were tabulated using percentage and frequency values. Then, these were explained in the results section with qualitative descriptions. 42 participants who has completed the voice education courses in
undergraduate studies; some of the findings were obtained that 54,8% of them stated that they had achieved sufficient technical development in the voice training courses had taken; 97,7% of them stated that they should continue the voice training course one-on-one by the voice
training teacher; 92,9% of them stated that it was useful for performing vocal works from different music genres in voice training courses; 92,9% of them believed that they might have
to perform singing live in the games they would take part in the future. It should be noted that the adequate use of vocal skills can provide different artistic beauties to the candidates of artists who will continue their profession in the field of theater or acting. In addition, the expectation
of the theater audience from the theatrical art is that the theatrical and musical products presented on the stage have artistically positive characteristics. Based on these thoughts and the
findings obtained, suggestions have been presented to contribute to the field.
through distance education. It is not clear when the face-to-face training will begin. musicians had to stay away from the stage while educators left their schools and students for a long time. Employees, educators and artists in the music industry have had to adapt to the necessary
innovations in their professional career. Professional musical education is a long process that involves long hours of practice with the instructor and then individually. During the pandemic process, the educators tried to reach their students on the internet and continue their education,
and the musicians could not make music together. This study in the field of music education students from all universities in Turkey, which includes academics, faculty members their views on how they are affected by this process. Descriptive survey (questionnaire) method was used in the study and 126 lecturers participated in the study.
Aralık 2019‟da Çin‟de başlayan ve kısa sürede birden fazla ülkede ve kıtada, çok geniş bir alanda yayılarak salgın hastalığa dönüşen COVID-19, insan sağlığını ciddi anlamda tehdit etmektedir. Hızla bulaşan hastalığın etkisi ve hastalık hakkında bilim adamlarının açıkladığı bilgiler her gün güncellenmektedir. Bulaşan hasta ve hastalıktan hayatını kaybedenlerin
sayılarının sürekli artması, dünya çapında tüm insanlığın hayatında panik ve endişe durumunu arttırmaktadır. Enfeksiyondan korunma ve kontrol önlemleri ise sosyal hayatta mecburi kısıtlamalar ve evde uzun süreli kalmayı gerektiren izolasyon süreçlerini hatta karantina uygulamalarını gerektirmiştir. Bu gelişmelerle hastalık sadece tıbbi boyutla sınırla kalmamış, sosyal, kültürel, ekonomik ve psikolojik açıdan olumsuz etkileri tartışılmaya başlanmıştır. Dünya çapında tehlike içeren Covid19 virüsünün ülkemizde de pandemik hale gelmesi sebebiyle günlük hayattaki kısıtlamalar yükseköğretim kurumlarında da geçerli olduğundan uzaktan eğitim yoluyla 2019-20 öğretim yılı bahar dönemi eğitim süreci tamamlanmaya çalışılmış olup yüz yüze eğitimin ne zaman başlayacağı kesinlik kazanamamaktadır. Müzik alanında yer alan
sanatçılar da sahneden uzun süre ayrı kalmak zorunda kalırken, eğitimciler ise okullarından ve sahneye hazırladıkları öğrencilerinden uzun süreli ayrılmışlardır. Müzik sektöründe çalışanlar,
eğitimciler ve sanatçılar profesyonel meslek yaşantılarındaki zorunlu yeniliklere uyum sağlamak durumunda kalmışlardır. Profesyonel müzik eğitimi, uzun saatler eğitmenle ve ardından bireysel olarak uygulama yapmaya dayanan uzun bir süreçtir. Pandemi sürecinde eğitimciler
öğrencilerine internet üzerinden ulaşmaya ve eğitimlerini sürdürmeye çalışmışlar, müzisyenler bir araya müzik yapamamışlardır. Bu çalışma Türkiye‟deki tüm üniversitelerde müzik alanında eğitim veren akademisyen öğretim elemanlarının- öğrencilerden, sahneden ve seyircilerden uzak kalmaları göz önünde bulundurulduğunda, bu süreçten nasıl etkilendiklerine dair görüşlerini içermektedir. Araştırmada betimsel tarama (anket) yöntemi kullanılmış olup araştırmaya 126 öğretim elamanı katılmıştır.
competencies and training of teachers, instructional technologies, supervision and management of educational institutions, educational processes, education-teaching evaluation, teaching materials, different educational areas and their relations with each other, physical and virtual environments to be educated are some of the subtitles of education. Although subjects such as student-centered teaching, active collaborative learning / teaching, and discovery teaching have been some of the topics that have been studied and researched intensively in the field of education in recent years, the whole world has started to examine the subject of distance education and its researches with an
extraordinary and compulsory orientation since March 2020. The reason for this extraordinary and compulsory orientation is an infectious disease called Covid-19 in medical science that can cause people to lose their lives. Since the beginning of 2020, all people in the world have been exposed to serious restrictions in face-to-face communication and face-to-face education, which we are accustomed to in social life, due to the COVID-19 disease, which is spreading terribly and rapidly, and for which there is not enough information about it other than its medical contagiousness. Regardless of their theoretical and practical features, distance education practices have been concentrated in all fields of education. With these developments, distance education, which has
been applied in a limited number of courses especially in higher education institutions and nonformal education institutions for the last decade, has become a compulsory education practice used in all educational levels and countries. As in all fields of education, music education has had to apply its theoretical and practical teaching studies, which can be considered as new in the field, with distance education method, synchronously and asynchronously. The aim of this study is to obtain the views of the university students in music education Covidien-19 process in Turkey. Based on the findings obtained from 284 undergraduate students, results and recommendations were presented.
Eğitim, kavramı içeriğinde çok sayıda öğe bulundurmaktadır ve eğitim faaliyetleri bu öğelerin uyumlu çalışması ile varlığını sürdürmektedir. Öğretim programı, öğrenciler, öğreticiler, öğreticilerin yeterlikleri ve yetiştirilmesi, öğretim teknolojileri, eğitim kurumlarının denetim ve
yönetimi, eğitim süreçleri, eğitim-öğretimi değerlendirme, öğretim materyalleri, farklı eğitim alanları ve birbirleri ile ilişkileri, eğitim yapılacak fiziki ve sanal ortamlar eğitim çatısı altındaki alt başlıklardan bazılarıdır. Öğrenci merkezli öğretim, aktif-işbirlikli öğrenme/öğretim, buluş yoluyla
öğretim gibi konular eğitim alanında son yıllarda yoğunlukla çalışılan ve araştırılan konulardan bazıları olmuş olmasına rağmen 2020 yılı mart ayından itibaren tüm dünya sıra dışı ve zorunlu bir yönelim ile uzaktan eğitim konusunu ve araştırmalarını incelemeye başlamıştır. Bu sıra dışı ve zorunlu yönelimin nedeni ise tıp biliminde Covid-19 olarak isimlendirilmiş bulaşıcı ve insanların hayatlarını kaybetmelerine neden olabilen bir bulaşıcı hastalıktır. 2020 yılı başlarından itibaren
dünyadaki tüm insanlar korkunç ve hızlı biçimde yayılan ve hakkında tıbbi olarak bulaşıcılığından başka yeterli bilgiye sahip olunmayan Covid-19 hastalığı nedeniyle sosyal hayatta alışkın olduğumuz yüz yüze iletişimde ve yüz yüze eğitimde ciddi kısıtlamalara maruz kalmıştır. Teorik ve
uygulamalı özelliklerinde olmasına bakılmaksızın tüm eğitim alanlarında uzaktan eğitim uygulamalarına yoğunluk verilmiştir. Bu gelişmelerle birlikte son on yıldır özellikle yükseköğretim kurumlarında ve örgün olamayan eğitim kurumlarında sınırlı sayıda derste uygulanmakta olan
uzaktan eğitim tüm eğitim kademelerinde ve ülkelerde kullanılan zorunlu bir eğitim uygulaması halini almıştır. Tüm eğitim alanlarında olduğu gibi müzik eğitimi de bünyesinde barındırdığı teorik ve uygulamalı öğretim çalışmalarını alanda yeni sayılabilecek tasarılarla uzaktan eğitim yöntemiyle senkron ve asenkron olarak uygulamak durumunda kalmıştır. Türkiye’ de farklı tiplerdeki yükseköğretim kurumlarında müzik eğitimi alan lisans öğrencilerinin Covid-19 karantina süreçlerine ilişkin görüşlerini tespit etmek amacıyla yürütülmüş olan bu araştırmada 284 lisans öğrencisinden elde edilmiş olan bulgulardan yola çıkılarak sonuçlar ve öneriler sunulmuştur.
their visions. Within this context, identifying researches focusing on the relation between mathematics, music, game, and drama in educational environments, in accordance with their accessibility; and its presentation in terms of their purposes, methods, results and suggestions, to those concerned has become the purpose of this study. Being one of the qualitative research methods, the study is based on descriptive survey model, where the related literature with the title of mathematics, music, drama, and game were reviewed in Higher Education Council Thesis Database. Theses open for access were analyzed and necessary data was obtained. Besides, with the help of internet browsing, which may offer various academic studies, certain academic articles were also accessed despite the limited amount. Theses and articles obtained were analyzed in terms of purpose, method, results, and suggestions. These texts were examined and presented in this study, based on the light they
shed on the subject being researched and their purposes, in line with the limitations. Chapters of the theses and articles that are related to the subject and inform the reader are provided in this article. Association of different disciplines between each other may lead to new education and teaching interactions. Besides, learners may refresh their acquisitions they gained through associating their own and other fields may enable new researches and understandings. Moreover, these associated studies can become significant factors paving the way for the emergence of new
theories and educational understandings. With the help of the information provided in this study, researchers who are interested and will conduct studies in the related field may gain new acquisitions and ideas, and that they may canalize to similar or different fields where they can conduct interdisciplinary studies.
Eğitim: özel alanlara ayrılarak planlanan ve bu alanların kendi içlerinde sistemli çalışması ile ilerleyen bir süreçtir. Bu süreçte gelişen ve yenilenen uygulamalar ve öğretim teknikleri etkisi ile bilgiyi farklı yollarla edinme gereksinimi duyan bireyler farklı alanlara yönelme gereği
duyabilmektedirler. Bu alanlardan edindikleri kazanımlarını kayıt ederek bilgilerinin daha sağlam ve çok yönlü biçimde şekillenmesi için arayışlara girebilmektedirler. Belirli bir eğitim alanındaki bilgileri yakın veya ilgili başka bir eğitim alanı ile ilişkilendirmek ve işbirliği kurarak temellendirmek klasik eğitimin dışında kalan bir anlayıştır. Bu durum güncelliğini sağlamış eğitim ortamlarında kabul edilmiş gerçektir. Ayrıca öğrencilerin ufuklarını açabilen bir uygulama olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda araştırmada birbirlerine destek olabilecek disiplinler olan matematik, müzik, oyun ve drama alanlarının eğitim ortamlarındaki ilişkisini konu edinen araştırmaları ulaşılabilirliği çerçevesinde tespit etmek, amaçları, yöntemleri, sonuç ve önerileri bakımından gereken sınırlılıkta ilgililere sunmak amaç edinilmiştir. Nitel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama modeli kullanılmış olan araştırmada
matematik, müzik, drama, oyun başlıklı ve konulu literatür Yüksek Öğretim Kurumu Yök Tez veri tabanında taranmıştır. Erişime açık olan tezler incelenmiş ve veriler elde edilmiştir. Ayrıca çeşitli akademik yayınlar sunabilen internet taraması aracılığı ile araştırılan konuda
sınırlı sayıda da olsa akademik nitelikli makale çalışmalarına ulaşılmıştır. Elde edilmiş olan tez ve makaleler amaçları, yöntemleri, sonuç ve önerileri bakımından incelenmiştir. Bu veriler araştırılan konuya ve amaca hizmet etmesi bakımından değerlendirilmiş ve araştırmada yer
alma sınırlılığı dahilinde sunulmaya çalışılmıştır. Bulunmuş olan tez ve makalelerin araştırma konusu ile ilgili olan ve okuyucularına bilgi verebilecek özellikte olan bölümleri makale içinde yer almıştır.
Birbirlerinden farklı disiplinlerin eğitim ortamlarında birbirleri ile ilişkilendirilmesi sayesinde yeni eğitim öğretim etkileşimleri oluşabilmektedir. Ayrıca öğrenenler kendi alanları ile diğer alanlardaki bilgileri ilişkilendirme sayesinde kazanımlarını yenileyerek yeni
araştırma ve çalışmalara imkan sunabilmektedirler. Hatta bu ilişkili çalışmalar yeni kuram ve eğitim anlayışlarının oluşmasında yardımcı olabilecek önemli bir etken de olabilir. Bu araştırmanın sunduğu bilgiler sayesinde konuya ilgisi olan ve bu alanda çalışmalar yapacak
olan araştırmacıların yeni kazanımlar ve fikirler edinebilecekleri, benzer veya farklı alanlarda disiplinler arası araştırma ve çalışmalara yöneltilebilecekleri düşünülmektedir.
used materials in our country have been analyzed, contents of these materials have been
reviewed, and the most frequently used voice-vocal music types have been identified. In order to draw attention on the matter; musical form structures of the vocal pieces that are identified with an aim to ensure their accurate interpretation in the way composed by their composers, and to ease the process of their correct vocalization and its instruction, have been analyzed. Then, these vocal types are tried to be explained further in association with the rules and knowledge of the music types/musical forms lesson. With the help of the findings, vocal
instructors are believed to be able to teach the accurate interpretation of vocal music pieces more effectively and sufficiently; and vocal trainees will be able to vocalize these pieces more accurately, effectively and expectedly.
Keywords: Musical forms, musical interpretation, vocal music, vocal music types
SES EĞİTİMİ METOTLARINDA TÜRLER VE FORM YAPILARI
Müzik eğitiminin üç ana boyutu müziksel işitme-yazma eğitimi, çalgı eğitimi ve ses eğitimidir. Bu eğitimler geçmişten günümüze kadar gelmiş metotlar ve yazımı devam eden metotlar ile sürdürülmektedir. Müzik eseri icracılarından bestecilerinin oluşturmuş olduğu yapıya bağlı
kalarak eserleri seslendirmeleri ve bu eserlerin form elemanlarına dikkat ederek yorumlamalar yapmaları beklenmektedir. Bu bağlamda ses eğitimi alanına ait ülkemizde çoğunlukla kullanılan metotlar incelenmiş, içerikleri taranmış ve ses eğitiminde en çok kullanılan ses-vokal müzik
türleri tespit edilmiştir. Konuya dikkat çekilmesi amacıyla bu eserlerin bestecilerinin yazdıkları şekilde doğru yorumlanmalarının sağlanabilmesi, doğru seslendirmenin ve öğretiminin kolaylaştırılması için belirlenmiş olan vokal eserlerin müzik form yapıları analiz edilmiş ve
bu vokal türler müzik biçimleri/müzik formları dersi kural ve bilgileri ile ilişkilendirilerek açıklanmaya çalışılmıştır. Bu çalışmanın bulguları sayesinde ses eğitimcilerinin vokal müzik eserlerinin doğru yorumlanmasını daha etkili-yeterli olarak öğretebilecekleri ve ses eğitimi
alan öğrencilerin ise vokal müzik eserlerini doğru, yeterli ve müzikal olarak beklenen yeterlikte yorumlayabilecekleri düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Müzik formları, müzikal yorum, vokal müzik, vokal müzik türleri
TOWARDS MUSIC TEACHING PROFESSION
In-service and pre-service music teachers’ attitudes towards their profession, work satisfaction and performance can be considered as one of the crucial factor for a countrys’ musical development. The purpose of this study is to determine the attitudes of pre-service music teachers towards music teaching profession and a descriptive survey method was used for the research. The research group was constituted from 118 pre-service music teachers who are first, second, third and fourth year of Music Education. The data of the research was
collected through the music teaching profession attitude scale. The data were analyzed using SPSS 22 data analysis program, and percentage and frequency,Mann Whitney U and Kruskal Wallis H tests were used to
analyse the data. In the findings, the attitudes of pre-service music teachers towards their profession were displayed positive and the findings were interpreted in terms of certain variables.
Keywords: Teaching profession, Music teaching, Attitude.
Giriş Gelişim süreçlerinde kendilerini ve çevreyi tanımaya çalışan bireyler eğitim ortamlarında planlı-programlı-eğitim almakta, ayrıca değişen topluluk kural ve yaşayışlarına uyum sağlayabilmek için destek almaktadır-lar. Sünbül' e (1996)göre: Toplumun beklentisi olan ve kişisel çabayla öğrenilmesi güç olan birçok davranış vardır. Bireyler için uygun davranışları seçen ve eğitimi seçilmiş değerler üzerine kurma görevi olan önemli kurum okuldur (s.597).Okullarda bireylerin aldığı-alacağı eğitim; amaçlar ve kazanımlar, bilgilerin sunu-mu-uygulanması-tekrarı, öğretenlerin-öğrenenlerin tutumu, becerisi ve istekleri ile yakından ilişkilidir denilebilir.Bu noktada öğretme işinin temel sorumlusu öğretmenler devreye girmektedir. Müzik öğretmenlerinin ve müzik öğretmeni adaylarının mesleklerine olan tutumları,mesleklerini sevmeleri, başarı elde etmeleri ve ilişkili olarak ülkelerin müziksel gelişimi için önemli etkenlerden birisi sayılabilir. Müzik eğitimi anabilim dallarında eğitim alan müzik öğretmeni adaylarının müzik öğretmenliği mesleğine olan tutumlarının hangi düzeyde olduğunu belirlemeyi amaçlayan bu araştırma genel tarama modeli ile oluşturulmuş betimsel durum saptayıcı bir çalışmadır.Araştırma grubu lisans bir, iki, üç ve dördüncü sınıf öğrencisi olan 118 müzik öğretmeni adayından oluşturulmuştur.Veriler SPSS 22 veri çözümleme programı kullanılarak çözümlenmiş; yüzde-frekans, Mann Whitney U ve Kruskall Wallis H testleri ile analiz edilmiştir. Öğrencilerin müzik öğretmenliği mesleğine yönelik tutumlarının olumlu anlamda yüksek olduğu ortaya çıkmış ve bazı değişkenler açısından sonuçlar irdelenmiştir.. Abstract In-service and pre-service music teachers' attitudes towards their profession, work satisfaction and performance can be considered as one of the crucial factor for a countrys' musical development. The purpose of this study is to determine the attitudes of pre-service music teachers towards music teaching profession and a descriptive survey method was used for the research. The research group was constituted from 118 pre-service music teachers who are first, second, third and fourth year of Music Education. The data of the research was collected through the music teaching profession attitude scale. The data were analyzed using SPSS 22 data analysis program, and percentage and frequency,Mann Whitney U and Kruskal Wallis H tests were used to analyse the data. In the findings, the attitudes of pre-service music teachers towards their profession were displayed positive and the findings were interpreted in terms of certain variables..
This present research is a quasi experimental study aiming at discovering whether the sophisters enrolled to Mehmet Akif Ersoy University, Music Teacher Education Programme of Fine Arts Education Department within the Faculty of Education benefit from the achievements of Music Structures for interpreting Vocal Music
works. A 15-sophister group consisting of randomly chosen 3 male and 12 female students was included in the study. Three vocal compositions elected on expert advice were interpreted individually by each member of the study group accompanied by the piano, both at the end of the fall semester of the third year and at the end of the spring semester signifying the cessation of music structures course and every single performance was recorded in both audio and video formats through
the instrument of a camcorder. The results attained from pre-test/post-test (testing and retesting) records were evaluated in accordance with the performance evaluation sheet designed pursuant to experts’ advice.
The data was analyzed through the instrument of SPSS 15.0 (Statistical Package for the Social Sciences 15.0) program. Wilcoxon Signed Rank Tests were made use of within the process of data analysis. For the reliability and validation of the evaluation sheet, a compatibility analysis was performed among the experts and Mann Whitney U Test together with Fleiss’s Kappa Coefficient was used for the mentioned
analysis. Accordingly, it was seen that there were no significant differences between the evaluations and that there was concordance among the evaluators. The statistical significance level for all the tests was taken as .05. Findings acquired facilitated to conclude that upon receiving music structures course, students made progress in interpreting vocal music works taking the motive phrases into consideration. Another progress by the students was vocalizing the
motive phrases together with nuance terms. It was deduced that there were no developments in students’ vocalizing the structural elements comprehendingly and making use of piano accompaniments. Considering the general point averages of the research, it was seen that the general point average of the post-test was significantly high when compared to the general point average of the pre-test and
the students’ availability ratio of the achievements in the course music structures for interpreting vocal music works displayed an increase of %10.2. Key Words: Music Structures, Music Teaching, Music Teacher Education
Bu çalışma; Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Öğretmenliği Anabilim Dalı 3. sınıf öğrencilerinin, ses (vokal) müziği yapıtlarını yorumlamalarında müzik biçimleri kazanımlarından yararlanıp yararlanmadıklarını ortaya çıkarmayı amaçlayan yarı deneysel bir araştırmadır. Çalışmaya 3. sınıf öğrencileri arasından rastlantısal olarak seçilmiş üç erkek, 12 kız olmak üzere 15 öğrenci katılmıştır. Uzman görüşleri alınarak seçilmiş olan üç şan yapıtı, piyano eşlikli olarak 3. sınıfın ilk yarıyılı sonunda ve müzik biçimleri dersinin bitişi olan 2. yarıyılı sonunda, çalışma
grubundaki her birey tarafından yorumlanmış ve performanslar video aracılığı ile ses ve görüntü kaydına alınmıştır. Elde edilen ön test son test (test ve tekrar test) kayıtları uzman görüşleri alınarak oluşturulmuş olan performans değerlendirme formuna göre değerlendirilmiştir. Veriler SPSS 15.0 (Statistical Package for the Social Sciences 15.0) programı ile analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre öğrenciler, müzik biçimleri dersini aldıktan sonra, ses müziği yapıtlarını yorumlarken motif ve cümleleri göz önünde bulundurarak seslendirmede olumlu yönde gelişme göstermiştir. Ayrıca öğrenciler motif ve cümlelerle nüans terimlerini birlikte kullanarak seslendirme durumunda olumlu yönde
gelişme göstermiştir. Öğrencilerin, yapıtlardaki biçim öğelerinin anlaşılarak seslendirilmesinde, piyano eşliğinden faydalanma durumunda bir gelişme göstermediği görülmüştür. Araştırmanın genel ortalama puanlarına bakıldığında; son test genel puan ortalamasının ön test genel puan ortalamasına göre anlamlı derecede yüksek olduğu,
öğrencilerin ses müziği yapıtlarını yorumlamada müzik biçimleri dersine ait kazanımlarını kullanabilme oranında % 10.2 değerinde bir artış gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Sözcükler: Müzik biçimleri, müzik eğitimi, müzik öğretmenliği eğitimi
Şarkı söyleme sesinin materyal olarak ortaya çıkarılması ve ses tekniğinin geliştirilmesi için öncelikli olarak yapılması gereken
çalışmalar, doğru nefes almanın öğretilmesi ve sesi doğru oluşturabilme egzersizlerinin tespit edilmesidir. Bunlardan sonra
ses tekniğini geliştirme egzersizleri devreye girmektedir. Ayrıca bu farklı pratiklerden sonra vokal soğutma çalışmalarının
uygulanması da ses eğitimi alanında uzman pedagoglar ve vokal terapistler tarafından önerilmektedir. Bu makale; doğru
fiziksel duruşu sağlamış, vokal performanslar için doğru nefes alma pratiklerini deneyimlemiş, doğru ses üretimine
başlamış ve vokal açıdan sağlıklı olan ses eğitimi öğrencileri ile yapılabilecek olan ses ısıtma, ses aralığını genişletme, sesi
doğru kullanım tekniğini ilerletme çalışmalarına temel sayılabilecek örnek egzersizler sunulması amacıyla hazırlanmıştır.
Makalenin; müzik-ses-koro eğitimcilerine, müzik bölümü öğrencilerine ve bu alanda eğitim almak isteyen ilgililere yönelik
örnek bir kılavuz olması açısından; ayrıca geçmişten günümüze kadar süregelmiş olan çeşitli ses geliştirme ve genişletme
egzersizlerini, mesleki deneyimler ışığında belirli kategorilerle sunması açısından önem taşıdığı düşünülmektedir. Makalede
yer verilmiş olan ses ısıtma, genişletme, teknik ilerletme ve soğutma örneklerine, ulaşılabilen kaynak-yayınların doküman
analizi yöntemi ile incelenmesiyle ve bu bilgilere araştırmacının kendi mesleki deneyimlerini dahil edip birleştirmesi ile
ulaşılmıştır. Makalede sunulmuş olan egzersizler ses kullanımı alanında geliştirmeyi amaçladıkları yeterliklere ve güçlük
derecelerine göre aşamalandırılmış, alandaki ilgililere uygulamaları için önerilmiştir.
Anahtar kelimeler: ses eğitimi, ses ısıtma, ses aralığını genişletme, ses soğutma
ABTRACT
The main tasks involved in developing vocal and the techniques include teaching proper breathing and identifying
exercises for correct vocal production. Once these foundational steps are in place, exercises focused on improving
vocal technique become important. Additionally, expert pedagogues and vocal therapists recommend incorporating
vocal cool-down exercises after these various practices. This study aims to provide sample exercises for vocal warm-up,
increasing vocal range, and improving correct vocal techniques for students who have already achieved proper physical
posture, experienced correct breathing practices, and initiated proper vocal production. The article is intended to be a
helpful guide for music teachers, students in music departments, and anyone interested in vocal training. Furthermore,
the article presents various historical and contemporary vocal development and exercises for increasing vocal range
based on professional experiences. The vocal warm-up, increasing vocal range, technique improvement, and cool-down
examples in the article were derived from an analysis of accessible source publications and the author’s own professional
experiences. The exercises in the article are organized based on the competencies and difficulty levels they aim to
develop in the field of vocal usage and are recommended for application by individuals interested in the field.
Keywords: vocal training, vocal warm up, increase vocal range, vocal cool down
Bireyler eğitim hayatları boyunca; okul/çocuk şarkıları, ninniler, tekerlemeler, marşlar, ilahiler, anonim halk şarkıları/türküleri gibi geleneksel vokal müzik eserlerini tanımakta ve öğrenmektedirler. Mesleki müzik eğitimi verilen üniversitelerdeki ses eğitimi çalışmalarında, geleneksel vokal müzik eserlerini seslendirme eğitimleri de verilmektedir. Geleneksel vokal müzik eğitimi süreci; okulun misyonu, müzik eğitimi programı, öğretmenlerin talepleri, seçmeli ders veya zorunlu ders olması ile ilişkili olarak da değişiklikler gösterebilmektedir. Bu çalışmada Türkiye, Polonya ve Sırbistan’ da mesleki müzik eğitimi verilmekte olan bazı üniversitelerin, farklı tip müzik okullarında ses eğitimi dersleri almış/almakta olan öğrenci katılımcıların geçmişten biriktirerek getirdikleri ve öğrendikleri geleneksel vokal müzik eserleri hakkında görüşlerinin çeşitli açılardan tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Türkiye, Polonya ve Sırbistan'daki çeşitli üniversitelerde ses eğitimi almış/almakta olan müzik bölümü öğrencilerinin, geleneksel vokal müzik eserlerine ilişkin görüşlerini çeşitli açılardan inceleyen bu araştırmada, hazırlanmış anket aracılığı ile toplam 111 katılımcıdan veri toplanmıştır. Veriler SPSS programında test edilmiştir. Ülkeden ülkeye farklılıklar gösteren bulgular incelendiğinde: Türkiye’deki katılımcıların geleneksel vokal müzik eserlerinin piyano, senfonik orkestra ve çalgı toplulukları için eşlikli yeni düzenlemelerinin yapılmaya devam etmemesi durumunda, gelecek yıllarda bu eserlerin unutulabileceği ifadesini hassasiyetle onayladıkları; Polonya’daki katılımcıların geleneksel vokal müzik eserlerinin orijinal/geleneksel biçimlerini seslendirmeyi diğer ülkelere göre daha az sevdikleri; Sırbistan’daki katılımcıların ise fırsatları olursa geleneksel vokal müzik eserlerini senfonik orkestra ve çalgı toplulukları eşliğinde iyi performanslarla söyleyebileceklerini belirttikleri; Türkiye ve Sırbistan’daki katılımcıların büyük çoğunluğunun okullarından mezun olduktan sonra eğer müzik eğitimcisi olurlarsa öğrencilerine geleneksel vokal müzik eserlerini öğreteceklerini belirttikleri; Türkiye’deki katılımcıların müzik eğitiminde geleneksel vokal müzik eserlerinin geleneksel çalgılarla seslendirilmesi gerektiği önermesine diğer ülkelere göre daha fazla oranda katıldıkları tespit edilmiştir.
Klasik müziğin önemli isimlerinden birisi olarak bilinen W.A.Mozart 5 yaşında besteler yapmaya başlamış bir müzik dâhisidir. Bestecilik yönü çok gelişmiş olan Mozart, hem çalgı müziği hem de vokal müzik alanında sayısız eserler üretmiştir. Vokal müzik alanında çoğunlukla liedler ve operalar bestelemiştir. Klasik Batı Müziğinde Klasik Dönem üslubu ve armonisi ile bestelediği operaları günümüzde hâlâ yoğun bir ilgi ve istekle sahnelenmektedir. Nitel araştırma yöntemlerinden yola çıkılarak literatür taraması ve içerik çözümlemesi yoluyla verileri elde edilmiş olan bu derleme çalışmada, W. A. Mozart’ın bütün opera ve opera türüne yakın eserlerindeki tüm tenor aryalara ulaşılmış ve bu veriler incelenmiştir. Müzik tarihi açısından 1700’lü yıllardan günümüze gelen literatürü içermesi nedeniyle bu araştırma için, ulaşılabilmiş olan basılı kaynaklardan ve akademik açıdan kaynakları açık bilgiler sunan internet sitelerinden veriler elde edilmiştir. W. A. Mozart’ın bütün opera ve opera türüne yakın müzik eserlerinin bestelenme yılı ve lisanı, piyano transkripsiyonlarının ulaşılabilirliği, sahne eseri bakımından türü ve tenor karakterleri, arya listesi ve tonaliteleri, eserlerdeki en pes ve en tiz sesleri hakkında bilgilerden yola çıkılarak ses eğitimi ve opera şarkıcılığı alanında eğitimler veren öğretmenler ve öğrencilere detaylı bir kaynak sunulması amaçlanmıştır. W.A.Mozart ile ilgili yapılmış diğer çalışmalardan farklı olarak bestecinin operalarının ve aryalarının çeşitli açılardan detaylı incelenmesi açısından önem taşıyan bu araştırmada; Mozart’ın 1767 yılından vefat ettiği yıl olan 1791 yılına kadar neredeyse her yıl ortalama 1 veya 2 opera bestelediği, operalarının çoğunlukla opera buffa ve singspiel türünde olduğu, tenor karakterler için bestelediği toplam 53 arya ve cavatinalardan 17 tanesinin Bb tonalitesinde olduğu, tenor ses karakterlerinin vokal yeteneklerini en iyi şekilde yansıtabilecekleri özelliklerde eserler bestelemiş olduğu ulaşılan sonuçlardan bazılarıdır.
Eğitimin amaçlarından iki tanesi: Çağın gereksinimleriyle şekillenme ve ulaşılabilirliğini güçlendirmedir. Öğrencilerin kolay ulaşılabilir özelliklerde eğitim alabilmesi için ülkeler ve eğitim otoriteleri uzaktan eğitim (UE) faaliyetleri üzerinde çalışmışlardır. Gelişen teknolojik aygıtlar, internetin kolay ulaşılabilirliği ve yaygınlığı, öğrencilerin eğitim almada çeşitli nedenlerle yaşadıkları olumsuzluklar ve daha birçok nedenden dolayı UE’ nin tercih edilirliği yükselmiştir. 2020 Mart ayı ortasına kadar önceden planlanmış faaliyetlerle sürdürülmüş olan UE, Covid-19 hastalığı nedeniyle neredeyse dünyanın tüm eğitim kurumlarında mecburi olarak uygulanmaya başlamıştır. UE yöntemi ile müzik dersi almış olan eğitim fakültesi okul öncesi öğretmenliği lisans öğrencilerinin UE’ ye ilişkin görüşlerini tespit etmeyi amaçlayan bu araştırmaya, lisans seviyesinde 103 okul öncesi öğretmenliği bölümü öğrencisi katılmıştır. Betimsel tarama modelinde yürütülmüş olan çalışmada veriler araştırmacı tarafından hazırlanmış olan anket aracılığı ile elde edilmiştir. Katılımcıların UE’yi takip etmeleri ile kısıtlama süreçlerindeki eğitim tercihleri; müzik bilgilerinin üstüne yenilerini eklemeleri ile günlük çalışma süreleri arasındaki ilişki, araştırmada anlamlı farklılık gösteren bulgulardan bazılarıdır.
The aims of the education are twofold: to be shaped by the needs of the current age and to strengthen its accessibility. Countries and education authorities have worked on distance education (DE) activities so that students can receive education in easy and accessible way. The preference of DE has increased due to the developing technological devices, the easy accessibility and prevalence of the internet, the negativities experienced by the students in face to face education for various reasons and many other reasons. DE, which was carried out with pre-planned activities until mid-March 2020, has started to be implemented compulsorily in almost all educational institutions of the world due to Covid-19 pandemic. 103 pre-school teaching students at undergraduate level participated in this study, which aims to determine the opinions regarding the distance education of the pre-school teaching undergraduate students of the education faculty, who have taken music lessons with the DE method. In the study, which is conducted in descriptive scanning model, the data were obtained through a questionnaire prepared by the researcher. Participants' follow-up of distance education and their education preferences in restriction; the relationship between the addition of new music information and their daily working hours are some of the findings that show significant differences in the study.
Eğitim uygulamaları teknoloji yardımı ile güncellenerek yenilenebilmektedir. Bu yeniliklerden birisi uzaktan eğitim (UE) faaliyetlerinin başlatılması olmuştur. UE imkanları sayesinde zaman, maddiyat ve ulaşım sorunları nedeniyle fiziki eğitim ortamlarına katılamayan öğrenciler, amaçladıkları eğitimi imkanları dahilinde alabilmektedirler. UE başlangıçta ihtiyaçlarla ve yeniliklere yönelim ile şekillenerek kabul edilmiş bir uygulama olmasına rağmen 2020 yılından itibaren mecburi olarak tercih edilmek durumunda kalmıştır. Tüm dünyayı tüm yaşam alanlarında olumsuz etkilemiş olan Covid-19 hastalığı nedeniyle UE çalışmaları 2020 yılı mart ayından itibaren öğrencilerin zorunlu olarak katıldıkları bir uygulama haline gelmiştir. Uygulamalı ve teorik çalışmaların sürdürüldüğü müzik eğitiminde de UE çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmada Türkiye’ de farklı tiplerdeki yükseköğretim kurumlarında müzik eğitimi alan lisans öğrencilerinin Covid-19 kısıtlama süreçlerinde aldıkları UE’ ye ilişkin görüşlerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya 284 lisans öğrencisi katılmıştır. Veriler araştırmacıların hazırmış olduğu anket aracılığı ile toplanmış, SPSS programı ile test edilmiştir. Müzik eğitimi ve UE ilişkisinde oluşturulmuş olan anketteki bazı sorular ile cinsiyet, sınıf seviyesi ve çalgı alanı değişkenleri arasında anlamlı farklılık olup olmadığı incelenerek bulgulara ulaşılmış, bazı sorulardan edinilen bulgular ise yüzde-frekans değerleri ile sunulmuştur. Kısıtlama süreçlerinde katılımcıların % 57,4’ünün yüz yüze eğitimi tercih ettikleri, % 64,1’inin UE’ nin faydalı olduğu düşüncesine katılmadıkları, UE’ de sınıf ortamındaki öğrenci-öğretmen ilişkisinin yeterince sağlanamamış olması elde edilmiş olan bulgulardan bazılarıdır.
of undergraduate students, who study music teaching at the faculties of education in order to perform the profession of music teaching appropriately. In line with this purpose, data were
obtained from a total of 201 music teaching undergraduate students, through “Music Teacher Candidate Self-Efficacy Scale”. Sub-problems were analyzed to identify whether music teacher candidates’ perception of self-efficacy on the profession reveals significant differences
depending on gender, high school they graduated, and the type of school they are studying. Validity evidences of the scale were asserted by confirmatory factor analysis, while reliability evidences were asserted by Cronbach-Alpha. The analysis revealed that the scale consists of six dimensions. When the results of the analysis were examined, it was found that; self-efficacy of female students were significantly higher than males; there were no significant self-efficacy difference in terms of the high school they graduated; and that significant differences were determined in terms of the university they are studying. Certain suggestions were also made about the results.
Bireylerin düşünce ve davranışlarını harekete geçirici, çeşitli açılardan yön verici ve bu faaliyetlerin gerçekleşmesine ve sonuçlarına olumlu veya olumsuz etki edici çeşitli kavramlar vardır. Bu kavramlardan olan özyeterlik ve özyeterlik algısı bireylerin sosyal hayatta tüm davranış, ilgi ve becerilerini önemli derecede etkileyen kavramlar olarak Sosyal Öğrenme Kuramı’nda A. Bandura tarafından incelenmiş ve açıklamalarla sunulmuştur. Müzik öğretmeni adayı olarak müzik öğretmenliği mesleğini gerektiği şekilde sürdürmek için lisans eğitimleri
boyunca dersler almakta olan eğitim fakültesi müzik eğitimi bölümü lisans öğrencilerinin müzik öğretmenliği mesleğine yönelik özyeterlik algılarının belirlenmesi amacıyla 201 müzik eğitimi bölümü lisans öğrencisinden “Müzik Öğretmeni Adayı Özyeterlik Ölçeği” kullanılarak
veriler elde edilmiştir. Müzik öğretmeni adaylarının müzik öğretmenliği mesleğine ilişkin özyeterlik algılarının cinsiyete, mezun oldukları lise türüne göre ve halen okudukları okul türüne göre anlamlı farklılık gösterip göstermeme durumlarının tespit edilmesi alt problemlerinden yola çıkılmıştır. Ölçeğin geçerlik kanıtları doğrulayıcı faktör analizi ile
güvenirlik kanıtları ise Cronbach-Alpha ile ortaya konmuştur. Analiz sonrasında uygulanan ölçeğin altı boyuttan oluştuğu belirlenmiştir. Analiz sonuçları incelendiğinde kız öğrencilerin özyeterliklerinin erkek öğrencilerden anlamlı derece yüksek olduğu, mezun olunan lise
değişkenine göre özyeterlik açısından anlamlı bir farklılık oluşmadığı, devam edilen üniversite değişkenine göre ise farklı üniversiteler açısından anlamlı fark oluştuğu belirlenmiştir. Sonuçlarla ilişkili olarak öneriler sunulmuştur.