Papers by Necla Kaplan
DergiPark (Istanbul University), Feb 27, 2023
Çalışmada, resimli kutsal kitap (Hristiyan) el yazmaları üzerinden kurban sahnelerine genel bir b... more Çalışmada, resimli kutsal kitap (Hristiyan) el yazmaları üzerinden kurban sahnelerine genel bir bakış açısı verilmesi amaçlanmıştır. Genesis, Pentateukh, Octateukh ve Yeni Ahit resimli el yazmalarından örnek resimler seçilmiş ve kurban törenlerinin kutsal metinlerindeki kronolojiye göre resim sanatındaki yansıması irdelenmiştir. Bilinen ilk Kurban sunma olayı, Kabil ile Habil hikâyesinde karşımıza çıkmakta ve Nuh ile İbrahim Peygamberlerin hikâyelerinde devam etmektedir. Kutsal Kitapta (Eski Ahit'te) geçen bu konular, Hristiyan resim sanatında da yer bulmuştur. Tanrı'ya adanan son kurban olarak kabul edilen İsa'nın çarmıha gerilmesi sahnesi de resimli Yeni Ahit kitaplarında görülen en önemli tasvirlerdendir. Kurban sunma törenini canlandıran resimler, ilgili metnin görselleştirilmesi için Kutsal Kitap el yazmalarında yer almıştır. Hikâyesinin tanınmasını ve konunun kesintisiz izlenmesini sağlar nitelikte olan bu görseller, öyküleyici anlatımlı resimleme anlayışıyla tasarlanmıştır. Kurban, alevli bir sunağın içinde veya yanında tasvir edilmiştir. Ateşte yakıldığı anlaşılan kurbanların, Tanrı'nın eli betimine yönelir şekilde sunulduğu anlaşılmaktadır.
NUSAYBIN_SIYASET_KULTUR_EKONOMI, 2022
Kadim Akademi SBD, 2021
Makalenin konusu, Rabbula, Syr.33 ve Diyr.339 olarak bilinen Süryanice yazılmış kanon tablolu ve ... more Makalenin konusu, Rabbula, Syr.33 ve Diyr.339 olarak bilinen Süryanice yazılmış kanon tablolu ve resimli 6. yüzyıl tarihli el yazmalarıdır. Bu üç nüsha, günümüze gelen en erken tarihli kanon tablolu resimli İncil el yazmalarıdır. İlki 4. yüzyılda, Kaeisareialı Eusebios (MS 260-339) tarafından Yunanca tasarlanmış kanon tabloları düzeni, daha sonra çeşitli dillere tercüme edilmiştir. Söz konusu el yazma türünden, günümüze gelebilen en erken tarihli resimli nüshalar Süryanicedir. Bir tür oldukları görülen bu el yazmaları Erken Dönem Hıristiyanlığının önemli kültür mirasıdır. Ayrıca ele alınan Kanonik İnciller, Süryani Kilisesi'nin sanatsal hünerini temsil etmesi ve resme yaklaşımını göstermesi bakımından incelenmeye değerdir. Çalışmada, öncelikle Geç Antik Çağ’da Süryani Hıristiyan cemaatinin merkezi Roma Kilisesi’nden ayrılmasına ve Doğu ile Batı Süryani Kilisesi olarak bölünmesine sebep olan teolojik tartışmalara değinilecektir. Bu bağlamda Süryani Kilisesi’nin yaklaşımı ve söz konusu üç el yazmasının üretiminde hâkim olan teolojik anlayışın saptanması amaçlanmaktadır.
ORTAÇAĞ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2021
Dublin Chester Beatty Kütüphanesi’nde Süryani koleksiyonunda Syc 703 numarada kayıtlı bulunan Har... more Dublin Chester Beatty Kütüphanesi’nde Süryani koleksiyonunda Syc 703 numarada kayıtlı bulunan Harklean Dörtlü İncil el yazması
makalenin konusunu oluşturmaktadır. El yazmasının şimdiye kadar detaylı monografik bir çalışmada incelenmediği ve yeteri kadar bilinmediği
görülmüştür. Bu nedenle eser kodikolojik, paleografik ve sanat-tarihsel yönden incelenmiş, sahip olduğu özellikleri tanıtılmaya çalışılmıştır.
Chester Beatty Kütüphanesi’nin dijital erişime sunmasıyla ulaşılan eser; Eusebios mektubu, 8 kanonun 17 adet tablosu, dekoratif haç motifi,
11 adet litürjik kodeks tabloları, Dörtlü İncil, her dört İncil’in (Matta, Markos, Luka ve Yuhanna) bapları hakkında bilgi sunan “İçindekiler
(Qephelaon) bölümü”, Harkelli Toma’nın kendi çalışması hakkında bilgi vermek için yazdığı sonsöz metninin kopyası, kolofon ve sonradan
ilave edilmiş bazı bilgi notlarını içermektedir. Eserin Kolofonu ve bilgi notları okunmuş böylece detaylı bilgilere ulaşılmıştır. Görsellerle
donatılmış kanon tablolu ve Harklean versiyonu olan bu Dörtlü İncil el yazması; Isho’bar Romanos ve aile bireyleri tarafından Tell Arsanius
bölgesindeki Meryem Ana Kilisesi’nde 1177 yılında yazılmış ve banisi Rahip Ahrun tarafından 1180 yılında Madik Manastırı’ndaki Kırk Şehit
Kilisesi’ne vakfedilmiştir.
Mimarlık ve Yaşam, 2021
Bir kentin imajı olan tarihi yapılar, korunabildiği oranda geçmişi geleceğe taşıyabilen değerli k... more Bir kentin imajı olan tarihi yapılar, korunabildiği oranda geçmişi geleceğe taşıyabilen değerli kültür varlıklarıdır. Maalesef, günümüzde plansız yeni yerleşmeler ve hızlı yapılaşmalar toplumun tarihi mimari yapılarının tahrip olmasına ve hatta yok olmasına sebep olmaktadır. Böylesi risk altında görülen yapılar; restore edilerek, sürekli bakım yapılarak ve hatta yeniden işlevlendirilerek daha uzun süre yaşatılabilmektedir. Mardin İl'inde de yok olma riski altında bulunan pek çok yapı mevcuttur. Bu yapılardan bir tanesi de Ambar Köyü Kilisesidir. 6. yüzyıldan kalma kilise, sahip olduğu tarihi değere yakışmayan harabe bir haldedir. Kilise, içinde bulunduğu kötü koşullardan kurtarılması gereken tarihi mimari kültür mirasıdır. Bu bakış açısıyla değerlendirilen yapının korunması ve yeniden işlevlendirilerek kültürel kimliğini sürdürebilmesi sağlanmalıdır. Çalışmada kiliseyi, tarihi ve mimari özellikleriyle tanıtmak, içinde bulunduğu risk unsurlarına değinmek, bunların giderilmesi ve yeniden işlevlendirmesine yönelik öneriler sunmak hedeflenmektedir. Ayrıca yapının mekânsal performansının yöre sakinlerine katkısının, çevre ve kullanıcılar arasındaki tarihi, sosyal, kültürel ve ekonomik getirilerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaçla yapı yerinde incelenmiş, plan ve fotoğraflarla değerlendirilmiştir.
Artuklu Akademi, 2021
Süryanilere ait resimli el yazmalarının büyük bir kısmı Batılı araştırmacılar tarafından çalışılm... more Süryanilere ait resimli el yazmalarının büyük bir kısmı Batılı araştırmacılar tarafından çalışılmış, literatüre kazandırılmıştır. Ancak söz konusu el yazmalardaki pek çok tematik tasvirler hâlâ araştırılmamıştır. Bu temalardan biri “Meryem’e Müjde” konusudur. Çalışmada; Süryani el yazmalarından günümüze gelebilmiş 6. ve 13. yüzyıl tarihli İncillerdeki “Meryem’e Müjde” tasvirlerinin tanıtılması, üslup ve ikonografik açıdan incelenmesi, yorumlanması ve resimlerin dayandırıldığı metnin ortaya konması amaçlanmıştır. İncelenen yedi resimli İncil el yazması ile ilgili kısa tanıtıcı bilgiler sunulmuş; her resmin ikonografik ve üslupsal özelliği ile kompozisyon tasarımı değerlendirilmiştir. Karşılaştırma yöntemi kullanılarak, çağdaşı aynı konulu tasvirlerle Süryani yazmalarındaki “Meryem’e Müjde” tasvirlerinin dönem özelliği açıklanmıştır. Böylece, Hıristiyan sanatında önemli bir yere sahip “Meryem’e Müjde” konusu kapsamında, Süryani resim geleneğinde bu konunun örnekleri sunulmuş ve bunların gelişimi hakkında fikir verilmiştir. Söz konusu örnekler bu alanda çalışan teoloji, resim ve sanat tarihi gibi akademik çalışmalar için veri niteliğindedir
Conference Presentations by Necla Kaplan
INTERNATIONAL ARCHEOLOGY, ART HISTORY AND CULTURAL HERITAGE CONGRESS, 2021
Modern Urfa kentinin, Antik dönemde adı Edessa idi. Osroene Krallığının başkenti olan
Edessa, Hır... more Modern Urfa kentinin, Antik dönemde adı Edessa idi. Osroene Krallığının başkenti olan
Edessa, Hıristiyanlık tarihi için de önemli bir yerleşim yeri ve bir merkez olmayı
sürdürmüştür. Tarihi kaynaklarda 1. ve 2. yüzyıldan beri bu yörede Hıristiyanlığın
görüldüğüne dair veriler sunulmaktadır. Yine tarihi kaynakların aktardığı bilgiye göre; ilk
Hıristiyan kralı olarak anılan IX Abgar (MS.179-214) zamanında Edessa bir edebiyat
merkeziydi. Hıristiyanlığın bölgede görülmesinden sonra burada önemli piskoposlar yetişmiş
ve burası okuluyla aktif bir konumda olmayı başarmıştır. Özellikle Yunancadan Süryaniceye
İncil çevirilerinin yapılması burayı dini ve kültürel bir ortama dönüştürmüştür.
Bugün dünyanın çeşitli kütüphane ve müzelerinde korunan yüzlerce Süryanice yazılmış
resimli ve resimsiz el yazmaları bulunmaktadır. Bu el yazmaları arasında Edessa merkezli
olduğu bilinen eserler dikkat çekici çoğunluktadır. Çalışmada; Edessa’da üretildiği bilinen,
şuan mevcut olmayan ancak tarihi kaynaklarda ismi geçen Süryani el yazmaları ile bugün
çeşitli koleksiyon ve müzelerde korunan, 2. ve 13. yüzyılları arasına tarihlenen el yazmaları
kapsamında Edessa’nın bir yazım merkezi olarak önemine ve tarihi geçmişine değinilecektir.
Anahtar Kelimeler: Urfa (Edessa), Hıristiyanlık, Süryani, El yazma
Thesis Chapters by Necla Kaplan
TÜRK TARİH KURUMU- KIRKAMBAR 2013 (CİLT 1), 2016
Books by Necla Kaplan
Mardin Merkez Hristiyan Mimarisi, 2022
Mardin Merkezde bulunan Hristiyan (Ortodoks, Katolik, Protestan) Süryani,
Ermeni ve Keldâni Cemaa... more Mardin Merkezde bulunan Hristiyan (Ortodoks, Katolik, Protestan) Süryani,
Ermeni ve Keldâni Cemaatlerine ait yapıları içeren bu kitapta; yapıların yeri
ve konumuna, tarihine, mimari özelliklerine ve bugünkü durumuna değinilmiştir. Böyle bir çalışmayla; tarih-kültür-sanat bağlamında Mardin şehrinin “çok dilli ve çok dinli” yapısına katkı sunan Hristiyan cemaatlere ait kiliselerin toplu bir şekilde sunulması, yapıların genel özelliklerinin betimlenmesi, tarihlendirme ve mimari sorunsallarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Uploads
Papers by Necla Kaplan
makalenin konusunu oluşturmaktadır. El yazmasının şimdiye kadar detaylı monografik bir çalışmada incelenmediği ve yeteri kadar bilinmediği
görülmüştür. Bu nedenle eser kodikolojik, paleografik ve sanat-tarihsel yönden incelenmiş, sahip olduğu özellikleri tanıtılmaya çalışılmıştır.
Chester Beatty Kütüphanesi’nin dijital erişime sunmasıyla ulaşılan eser; Eusebios mektubu, 8 kanonun 17 adet tablosu, dekoratif haç motifi,
11 adet litürjik kodeks tabloları, Dörtlü İncil, her dört İncil’in (Matta, Markos, Luka ve Yuhanna) bapları hakkında bilgi sunan “İçindekiler
(Qephelaon) bölümü”, Harkelli Toma’nın kendi çalışması hakkında bilgi vermek için yazdığı sonsöz metninin kopyası, kolofon ve sonradan
ilave edilmiş bazı bilgi notlarını içermektedir. Eserin Kolofonu ve bilgi notları okunmuş böylece detaylı bilgilere ulaşılmıştır. Görsellerle
donatılmış kanon tablolu ve Harklean versiyonu olan bu Dörtlü İncil el yazması; Isho’bar Romanos ve aile bireyleri tarafından Tell Arsanius
bölgesindeki Meryem Ana Kilisesi’nde 1177 yılında yazılmış ve banisi Rahip Ahrun tarafından 1180 yılında Madik Manastırı’ndaki Kırk Şehit
Kilisesi’ne vakfedilmiştir.
Conference Presentations by Necla Kaplan
Edessa, Hıristiyanlık tarihi için de önemli bir yerleşim yeri ve bir merkez olmayı
sürdürmüştür. Tarihi kaynaklarda 1. ve 2. yüzyıldan beri bu yörede Hıristiyanlığın
görüldüğüne dair veriler sunulmaktadır. Yine tarihi kaynakların aktardığı bilgiye göre; ilk
Hıristiyan kralı olarak anılan IX Abgar (MS.179-214) zamanında Edessa bir edebiyat
merkeziydi. Hıristiyanlığın bölgede görülmesinden sonra burada önemli piskoposlar yetişmiş
ve burası okuluyla aktif bir konumda olmayı başarmıştır. Özellikle Yunancadan Süryaniceye
İncil çevirilerinin yapılması burayı dini ve kültürel bir ortama dönüştürmüştür.
Bugün dünyanın çeşitli kütüphane ve müzelerinde korunan yüzlerce Süryanice yazılmış
resimli ve resimsiz el yazmaları bulunmaktadır. Bu el yazmaları arasında Edessa merkezli
olduğu bilinen eserler dikkat çekici çoğunluktadır. Çalışmada; Edessa’da üretildiği bilinen,
şuan mevcut olmayan ancak tarihi kaynaklarda ismi geçen Süryani el yazmaları ile bugün
çeşitli koleksiyon ve müzelerde korunan, 2. ve 13. yüzyılları arasına tarihlenen el yazmaları
kapsamında Edessa’nın bir yazım merkezi olarak önemine ve tarihi geçmişine değinilecektir.
Anahtar Kelimeler: Urfa (Edessa), Hıristiyanlık, Süryani, El yazma
Thesis Chapters by Necla Kaplan
Books by Necla Kaplan
Ermeni ve Keldâni Cemaatlerine ait yapıları içeren bu kitapta; yapıların yeri
ve konumuna, tarihine, mimari özelliklerine ve bugünkü durumuna değinilmiştir. Böyle bir çalışmayla; tarih-kültür-sanat bağlamında Mardin şehrinin “çok dilli ve çok dinli” yapısına katkı sunan Hristiyan cemaatlere ait kiliselerin toplu bir şekilde sunulması, yapıların genel özelliklerinin betimlenmesi, tarihlendirme ve mimari sorunsallarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
makalenin konusunu oluşturmaktadır. El yazmasının şimdiye kadar detaylı monografik bir çalışmada incelenmediği ve yeteri kadar bilinmediği
görülmüştür. Bu nedenle eser kodikolojik, paleografik ve sanat-tarihsel yönden incelenmiş, sahip olduğu özellikleri tanıtılmaya çalışılmıştır.
Chester Beatty Kütüphanesi’nin dijital erişime sunmasıyla ulaşılan eser; Eusebios mektubu, 8 kanonun 17 adet tablosu, dekoratif haç motifi,
11 adet litürjik kodeks tabloları, Dörtlü İncil, her dört İncil’in (Matta, Markos, Luka ve Yuhanna) bapları hakkında bilgi sunan “İçindekiler
(Qephelaon) bölümü”, Harkelli Toma’nın kendi çalışması hakkında bilgi vermek için yazdığı sonsöz metninin kopyası, kolofon ve sonradan
ilave edilmiş bazı bilgi notlarını içermektedir. Eserin Kolofonu ve bilgi notları okunmuş böylece detaylı bilgilere ulaşılmıştır. Görsellerle
donatılmış kanon tablolu ve Harklean versiyonu olan bu Dörtlü İncil el yazması; Isho’bar Romanos ve aile bireyleri tarafından Tell Arsanius
bölgesindeki Meryem Ana Kilisesi’nde 1177 yılında yazılmış ve banisi Rahip Ahrun tarafından 1180 yılında Madik Manastırı’ndaki Kırk Şehit
Kilisesi’ne vakfedilmiştir.
Edessa, Hıristiyanlık tarihi için de önemli bir yerleşim yeri ve bir merkez olmayı
sürdürmüştür. Tarihi kaynaklarda 1. ve 2. yüzyıldan beri bu yörede Hıristiyanlığın
görüldüğüne dair veriler sunulmaktadır. Yine tarihi kaynakların aktardığı bilgiye göre; ilk
Hıristiyan kralı olarak anılan IX Abgar (MS.179-214) zamanında Edessa bir edebiyat
merkeziydi. Hıristiyanlığın bölgede görülmesinden sonra burada önemli piskoposlar yetişmiş
ve burası okuluyla aktif bir konumda olmayı başarmıştır. Özellikle Yunancadan Süryaniceye
İncil çevirilerinin yapılması burayı dini ve kültürel bir ortama dönüştürmüştür.
Bugün dünyanın çeşitli kütüphane ve müzelerinde korunan yüzlerce Süryanice yazılmış
resimli ve resimsiz el yazmaları bulunmaktadır. Bu el yazmaları arasında Edessa merkezli
olduğu bilinen eserler dikkat çekici çoğunluktadır. Çalışmada; Edessa’da üretildiği bilinen,
şuan mevcut olmayan ancak tarihi kaynaklarda ismi geçen Süryani el yazmaları ile bugün
çeşitli koleksiyon ve müzelerde korunan, 2. ve 13. yüzyılları arasına tarihlenen el yazmaları
kapsamında Edessa’nın bir yazım merkezi olarak önemine ve tarihi geçmişine değinilecektir.
Anahtar Kelimeler: Urfa (Edessa), Hıristiyanlık, Süryani, El yazma
Ermeni ve Keldâni Cemaatlerine ait yapıları içeren bu kitapta; yapıların yeri
ve konumuna, tarihine, mimari özelliklerine ve bugünkü durumuna değinilmiştir. Böyle bir çalışmayla; tarih-kültür-sanat bağlamında Mardin şehrinin “çok dilli ve çok dinli” yapısına katkı sunan Hristiyan cemaatlere ait kiliselerin toplu bir şekilde sunulması, yapıların genel özelliklerinin betimlenmesi, tarihlendirme ve mimari sorunsallarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.