proceedings (full text) by B. Yelda Olcay Uçkan
Şemseddin Sivasi Anısına Şehir ve Kimlik Sempozyumu, 2023
42.Kazı Sonuçları Toplantısı / Cilt 5, 2022
Olympos Antik Kentinde 2021 yılında yapılan kazı, koruma ve onarım çalışmalarını içermektedir.
Uluslararası Sanat Tarihi Sempozyumu. Prof.Dr.Gönül Öney'e Armağan, 2002
Genelde seramik eserlerde görmeye alıştığımız lüster tekniğinin cam eserlerde de uygulandığı son ... more Genelde seramik eserlerde görmeye alıştığımız lüster tekniğinin cam eserlerde de uygulandığı son yıllarda yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur. Seramikten önce camda uygulandığı düşünülen bu tekniğin müslüman cam ustaları tarafından üretildiği düşünülmektedir. Bu makalede hem köken konusuna değinilmiş hem de Tarsus Cumhuriyet Alanı Kazılarında bulunana lüster camlar değerlendirilmiştir.
Olympos Kazısı 2019 Ve 2020 Yılı Çalışmaları, 2022
3.Uluslararası Sevgi Gönül Bizans Araştırmaları Sempozyumu, 24-27 Haziran 2013, Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü, İstanbul. 489-501., 2016
41. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI 4. CİLT (edt. Adil Özme), T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 2019
Olympos antik kentinde 2018 sezonundaki çalışmalar 16 Temmuz-23 Eylül tarihleri arasında gerçekle... more Olympos antik kentinde 2018 sezonundaki çalışmalar 16 Temmuz-23 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Kazı çalışmalarının tamamlanmasının ardından 10 Aralık 2018’e kadar ise müze denetiminde çevre düzenlemesi çalışmaları yapılmıştır. Kazı çalışmaları S7/VII-VIII sektöründeki Piskoposluk Sarayı’nda, aynı alandaki tapınakta ve S7/VI sektöründeki III No.lu Kilise’de yürütülmüştür. Kazı çalışmalarının yanı sıra koruma-onarım çalışmaları, çizim çalışmaları, yayın çalışmaları, küçük buluntularla ilgili olarak temizlik ve konservasyon çalışmaları da kazıyla eş zamanlı olarak yürütülmüştür.
KUM’DAN KENT’E Patara Kazılarının 25 Yılı Uluslararası Sempozyum Bildirileri, 11-13 Kasım 2013 Antalya, 2015
Bu bildiride Olympos piskoposu Methodios’un hayatı ve eserleri erken dönem Bizans tarihi ve Hrist... more Bu bildiride Olympos piskoposu Methodios’un hayatı ve eserleri erken dönem Bizans tarihi ve Hristiyanlık tartışmaları altında aydınlatılmaya çalışılırken, Olympos kentinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan Piskoposluk Sarayı (Episkopeion) ve Erken Hristiyanlık Dönemi kent dokusuna ilişkin son bulgular irdelenmiştir. Olympos piskoposu Methodios, Doğu Akdeniz Bölgesi'nde derin izler bırakmıştır. MS 3. yüzyılın ikinci yarısı ile MS 4. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşamış olan aziz, martyr, Olympos piskoposu Methodios’un hayatı ve faaliyetleri konusunda tarihi kaynaklardan edinilen bilgiler, O’nun Hristiyanlık inancı için çok önemli bir rol oynadığını ortaya koyar. Ayrıca bildiride, Olympos kazılarında ortaya çıkarılan Piskoposluk Sarayı ve bu kompleksle ilişkili kentsel düzenleme aktarılmıştır. Bu düzenlemenin oluşmasında Olympos’un Hristiyanlıkla erken tarihlerde tanışmasının ve ilk Piskopos Methodius’un etkisi vurgulanmıştır.
IDENTITY AND THE OTHER IN BYZANTIUM PAPERS FROM THE FOURTH INTERNATIONAL SEVGİ GÖNÜL BYZANTINE STUDIES SYMPOSIUM, 2019
The boundaries of the ancient region of Phrygia in Central Anatolia correspondedapproximately to ... more The boundaries of the ancient region of Phrygia in Central Anatolia correspondedapproximately to today’s cities of Eskişehir (Dorylaion), Kütahya (Kotyaion),Afyonkarahisar (Akroinon), Uşak (Temenouthyrai), and Denizli-Ladik (Laodikeia).Although the name used by the region’s actual inhabitants at the time remainsunknown, in Hellenistic era the area was called Phrygia, after the legendary Phrygian kingdom. That kingdom had grown around the Kızılırmak River (Halys) initially lacking
political integrity but, in time, turning into a developed culture around the SakaryaRiver (Sangarios). From the eighth century to the first half of the sixth century BCE,many Phrygian fortresses were established on steep, rocky plateaus that constitutedthe Phrygian highlands.1 The Phrygians built monuments and burial rooms into therocks in the region, consisting of façades, altars, and niches, all dedicated to the MotherGoddess.
Kazı Sonuçları Toplantısı 37
Books by B. Yelda Olcay Uçkan
Antalya'nın Arkeolojik Mirası. Antalya Müzesi 100 Yaşında, 2022
Anadolu'da Bir Çınar. Prorf.Dr.Erol Altınsapan'a 60.Yaş Armağanı, 2022
Engin Akyürek & Koray Durak (eds.), Bizans Dönemi'nde Anadolu / Anatolia in the Byzantine Period, Yapı Kredi Culture, Arts and Publishing, İstanbul, 2021, 2021
Today, the name Phrygia is first and foremost associated with the region between Eskişehir, Kütah... more Today, the name Phrygia is first and foremost associated with the region between Eskişehir, Kütahya and Afyonkarahisar. The primary reason is that a large number of Phrygian monuments, including the Midas Monument, are located in this the region. The secondary reason is the region's rocky terrain and the valleys of volcanic tuff that provide a material that is easy to shape, thereby contributing to the creation of the Phrygian monuments. It is this geographical feature in particular that gives the region a different character from the southern parts of Phrygia, and makes it stand out in fact, throughout history. Phrygia was a used when referring to a wider region starting from Eskişehir in the north, including the provinces o» Kütahya, Afyonkarahisar and Uşak, and stretching all the way down to Denizli However. attempts to clarify the historical boundaries of Phrygia - the extent of which we tried to explain by mentioning present day cities - end up yielding differing results. The main reason is the administrative divisions that had been changing over time. Another important factor, which could be deemed specific to the region, was the variability of the ethnic structure and cultural characteristics depending on changing administrations Much like the aspects of its administration. Phrygia had quite a fluid structure in terms of its ethnic structure and religious sects. Initially the Arab raids and then the processes of Turkification came on top of this, leading to the complex but rich history of Medieval Phrygia.
Anadolu'da Bir Çınar. Prof.Dr.M.Erol Altınsapan 60. yaş Armağanı, 2022
Olcay Uçkan, B.Y.(ed.), Olympos I. 2000-2014 Araştırma Sonuçları, Koç Üniversitesi Suna İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü, Akmed Series in Mediterranean Studies, İstanbul 2017. , 2017
Olympos’un Roma ve Bizans Dönemi kent dokusu ve Roma Dönemi kentinin Bizans Dönemi’ndeki dönüşümü... more Olympos’un Roma ve Bizans Dönemi kent dokusu ve Roma Dönemi kentinin Bizans Dönemi’ndeki dönüşümü üzerine yürütülen çalışmalarda önemli bir yol kat edilmiştir. Bu çalışmaların birinci bölümünü Roma Dönemi kent dokusu araştırmaları oluşturmaktadır. Bu kapsamda kentte yürütülen Roma Dönemi mimarisi araştırmaları önemli veriler sağlamıştır. Kentin güney kesiminde Liman Bazilikası, C Yapısı, Vespasianus ve Liman Hamamı, Köprü Caddesi çevresinde araştırmalar gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Olympos Çayı üzerinde kurulmuş olan köprünün günümüze ulaşmış ayaklarından biri de detaylı biçimde incelenmiştir. Bunların yanında Kuzey Kent tapınak temenosu, Liman Anıt Mezarları, kent içindeki anıt mezarlar ve Kuzey Kent Nekropol Caddesi’nde araştırmalar yürütülmüştür. Bu araştırmaların sonucunda ortaya çıkan tüm veriler birlikte değerlendirilerek Olympos’un Roma Dönemi kent dokusuna ilişkin bir görünüm oluşmuştur. Bu araştırmaların içerisinde yer alan kentteki yapıların üç boyutlu olarak sayısallaştırılması çalışmalarından elde edilen veriler sayesinde, kent dokusu araştırmalarında kısa sürede oldukça ciddi bir aşama kaydedilmiştir. Bununla birlikte kent içinde yürütülen kazılar ve yüzey araştırmaları ile kentte daha önceki yıllarda yürütülen araştırmalar ve tarihi kaynaklardan elde edilen veriler de değerlendirilmiştir. Böylelikle Olympos’un Roma Dönemi kent dokusuna yönelik bu satırlarda bilim dünyasıyla paylaşılan bilgiler ortaya çıkmıştır.
Studies on the urban texture of Olympos in the Roman and Byzantine periods have progressed a great deal. The first stage of these studies targeted the urban texture in the Roman period, and research on the city’s Roman architecture has provided us with great input. Studies covered the areas around the Harbour Basilica, Building C, Vespasian and Harbour Baths, and Bridge Street in the south part of the city. One of the extant piers of the bridge on the Olympos River was investigated in detail. Furthermore, the North City temple temenos, Harbour Monumental Tombs, monumental tombs in the city, and North City Necropolis Street were explored. Assessment of all the data thus obtained yielded an overall picture of the urban texture in the Roman period. As part of these studies, 3-D digitalization of the city’s structures paved the way for rapid progress. Data obtained from excavations and surveys, both current and previous, as well as historic sources were incorporated into the assessment. Thus the evidence regarding the Roman period urban texture of Olympos presented here was attained.
Olcay Uçkan, B.Y.(ed.), Olympos I. 2000-2014 Araştırma Sonuçları, Koç Üniversitesi Suna İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü, Akmed Series in Mediterranean Studies, İstanbul 2017. , 2017
Olympos cam buluntuları, kentin tarihinin aydınlatılması açısından önemli bir grup oluşturur. Cam... more Olympos cam buluntuları, kentin tarihinin aydınlatılması açısından önemli bir grup oluşturur. Cam eserlerin diğer küçük buluntularda olduğu gibi kazı tabakalarındaki tarihlendirmeye uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Buna göre Olympos’un günümüzdeki dokusunda izlenen Roma ve Erken Bizans Dönemleri, başka bir deyişle M.S. 2.yüzyıl ile 7.yüzyıl arasındaki Dönemi cam buluntularda da izlenmektedir. Cam eserler gerek teknik gerekse işçilik olarak değerlendirildiğinde bütüncül bir görünüm yansıtırlar. Cam atölyesine ilişkin net bir bulgu olmaması nedeniyle Olympos’ta üretildikleri söylemek zordur. Bununla birlikte gezici atölyelerin varlığı göz önüne alındığında Olympos üretimi olduklarını düşünmek de olasıdır.
Another important group for casting light onto the history of Olympos is the glass finds. As with other small finds, the glass finds also conform to the dating of their strata. Thus, Roman and Early Byzantine periods, i.e. second through seventh centuries attested in the texture of Olympos, are also attested with the glass finds. Both the techniques and the workmanship of the glass objects reveal unity. Lack of clear evidence for the existence of a glass workshop prevents us from claiming their production at Olympos. Nevertheless, the presence of itinerant workshops may suggest their local production.
Rock Architecture in Pyrigia Region in the Byzantine Period, 2010
The Phrygian Region has an important part in the rich geographical history of Anatolia and it con... more The Phrygian Region has an important part in the rich geographical history of Anatolia and it continues to receive growing attention in the recent years. The cultural heritage brought out into the open with
field work undoubtedly affected this growing interest in the region which was not widely acknowledged for its cultural wealth until recently. One of the most important features of the region that is of interest is
that it has been home to many different civilizations uninterruptedly for ages in its natural setting. This accumulation is also related to the region's geographical location. The fact that the Phrygian Region was
an important point of transportation and trade in Anatolia is documented with historical information.
Rock architecture that still exists in the present day can be observed in the tuff accumulations within geological formations. Dating back to prehistoric ages and at times reaching a thickness of 200 meters,
tuff accumulation, as a result of its nature, emerges as different rock shapes with the effects of wind and floods. Carving spaces for various functions in these rock formations begins in the Phrygian period. The Phrygian monuments found in the region are the most striking examples of these accumulations. This tradition that began with the Phrygians continued in the Roman and Byzantine periods. It would be correct to say that Phrygia is the richest region in Anatolia in terms of rock formations and architecture after Cappadocia.
Frigya (Phrygia) Bölgesi Kaya Kiliseleri, 2010
Anadolu’nun zengin tarihi coğrafyasında önemli yeri olan Frigya (Phrygia) Bölgesi, son yıllarda a... more Anadolu’nun zengin tarihi coğrafyasında önemli yeri olan Frigya (Phrygia) Bölgesi, son yıllarda artan bir ilgiyle izlenmektedir. Yakın zamana kadar kültürel birikimi açısından fazla tanınmayan bölgeye ilginin artmasında kuşkusuz alan çalışmalarıyla ortaya çıkan kültürel mirasın etkisi büyüktür. Bölgenin ilgi çeken en önemli unsurlarından biri, çağlar boyu kesintisiz devam eden farklı uygarlıklara kendi doğal ortamında ev sahipliği yapmasıdır. Bu birikim, bölgenin coğrafi konumuyla da bağlantılıdır. Frigya Bölgesinin Anadolu’daki konumuyla önemli bir ulaşım ve ticaret noktası olduğu tarihi bilgilerle belgelenmektedir.
Günümüzde halen varlığını sürdüren kaya mimarisi, jeolojik formasyon içindeki tüf oluşumlarında izlenebilir. Tarih öncesi çağlara uzanan ve kalınlığı yer yer ikiyüz metreyi bulan tüf oluşumu, yapısı gereği rüzgar ve sel sularının etkisiyle farklı kaya şekilleriyle ortaya çıkar. Oluşan bu kaya kütleleri içine farklı işlevde mekânların oyulması Frig döneminde başlar. Bölgede Friglerden kalma anıtlar, bu birikimin en çarpıcı örnekleridir. Friglerle başlayan bu gelenek, Roma ve Bizans dönemlerinde de kesintisiz sürdürülmüştür. Bu yapısıyla, Frigya’nın Anadolu’da Kappadokya Bölgesinden sonra kaya oluşumları ve mimarisi bakımından en zengin bölge olduğunu söylemek yanlış olmasa gerekir.
Odunpazarı Belediyesi, 2006
Eskişehir'in geleneksel dokusunu yansıtan ve günümüzde kentsel sit statüsünde korunan Odunpazarı'... more Eskişehir'in geleneksel dokusunu yansıtan ve günümüzde kentsel sit statüsünde korunan Odunpazarı'nın kentsel gelişimi ve mimarisi tanıtılırken geleneksel Türk Konutlarını anlatan bir bölüm de yer almaktadır. Ayrıca, bu çalışmada günümüzdeki onarım ve sağlıklaştırma çalışmalarını irdelemek ve bundan sonrası için yapılacaklar üzerinde önerilerin ortaya konması amaçlanmıştır.
Papers by B. Yelda Olcay Uçkan
Most of the architectural remains from Byzantine Phrygia found by archaeological excavation consi... more Most of the architectural remains from Byzantine Phrygia found by archaeological excavation consist of churches and architectural pieces used in churches. Roman period buildings were converted into churches and new ones were built, as in other regions. There are less known Byzantine period rock-cut churches between Eskişehir, Afyonkarahisar and Kütahya. Although dating the rock-cut structures is not as easy as dating masonry buildings, it seems that most of them belong to the Middle Byzantine period. On the other hand, some can be dated to the Early Byzantine period by virtue of their plan features and architectural elements. To whichever they belong, these churches shows that the rock-cut architectural tradition of Phrygia continued through the Middle Ages. They contain some features which are associated with pre-Christian beliefs, also make them interesting.
Uploads
proceedings (full text) by B. Yelda Olcay Uçkan
political integrity but, in time, turning into a developed culture around the SakaryaRiver (Sangarios). From the eighth century to the first half of the sixth century BCE,many Phrygian fortresses were established on steep, rocky plateaus that constitutedthe Phrygian highlands.1 The Phrygians built monuments and burial rooms into therocks in the region, consisting of façades, altars, and niches, all dedicated to the MotherGoddess.
Books by B. Yelda Olcay Uçkan
Studies on the urban texture of Olympos in the Roman and Byzantine periods have progressed a great deal. The first stage of these studies targeted the urban texture in the Roman period, and research on the city’s Roman architecture has provided us with great input. Studies covered the areas around the Harbour Basilica, Building C, Vespasian and Harbour Baths, and Bridge Street in the south part of the city. One of the extant piers of the bridge on the Olympos River was investigated in detail. Furthermore, the North City temple temenos, Harbour Monumental Tombs, monumental tombs in the city, and North City Necropolis Street were explored. Assessment of all the data thus obtained yielded an overall picture of the urban texture in the Roman period. As part of these studies, 3-D digitalization of the city’s structures paved the way for rapid progress. Data obtained from excavations and surveys, both current and previous, as well as historic sources were incorporated into the assessment. Thus the evidence regarding the Roman period urban texture of Olympos presented here was attained.
Another important group for casting light onto the history of Olympos is the glass finds. As with other small finds, the glass finds also conform to the dating of their strata. Thus, Roman and Early Byzantine periods, i.e. second through seventh centuries attested in the texture of Olympos, are also attested with the glass finds. Both the techniques and the workmanship of the glass objects reveal unity. Lack of clear evidence for the existence of a glass workshop prevents us from claiming their production at Olympos. Nevertheless, the presence of itinerant workshops may suggest their local production.
field work undoubtedly affected this growing interest in the region which was not widely acknowledged for its cultural wealth until recently. One of the most important features of the region that is of interest is
that it has been home to many different civilizations uninterruptedly for ages in its natural setting. This accumulation is also related to the region's geographical location. The fact that the Phrygian Region was
an important point of transportation and trade in Anatolia is documented with historical information.
Rock architecture that still exists in the present day can be observed in the tuff accumulations within geological formations. Dating back to prehistoric ages and at times reaching a thickness of 200 meters,
tuff accumulation, as a result of its nature, emerges as different rock shapes with the effects of wind and floods. Carving spaces for various functions in these rock formations begins in the Phrygian period. The Phrygian monuments found in the region are the most striking examples of these accumulations. This tradition that began with the Phrygians continued in the Roman and Byzantine periods. It would be correct to say that Phrygia is the richest region in Anatolia in terms of rock formations and architecture after Cappadocia.
Günümüzde halen varlığını sürdüren kaya mimarisi, jeolojik formasyon içindeki tüf oluşumlarında izlenebilir. Tarih öncesi çağlara uzanan ve kalınlığı yer yer ikiyüz metreyi bulan tüf oluşumu, yapısı gereği rüzgar ve sel sularının etkisiyle farklı kaya şekilleriyle ortaya çıkar. Oluşan bu kaya kütleleri içine farklı işlevde mekânların oyulması Frig döneminde başlar. Bölgede Friglerden kalma anıtlar, bu birikimin en çarpıcı örnekleridir. Friglerle başlayan bu gelenek, Roma ve Bizans dönemlerinde de kesintisiz sürdürülmüştür. Bu yapısıyla, Frigya’nın Anadolu’da Kappadokya Bölgesinden sonra kaya oluşumları ve mimarisi bakımından en zengin bölge olduğunu söylemek yanlış olmasa gerekir.
Papers by B. Yelda Olcay Uçkan
political integrity but, in time, turning into a developed culture around the SakaryaRiver (Sangarios). From the eighth century to the first half of the sixth century BCE,many Phrygian fortresses were established on steep, rocky plateaus that constitutedthe Phrygian highlands.1 The Phrygians built monuments and burial rooms into therocks in the region, consisting of façades, altars, and niches, all dedicated to the MotherGoddess.
Studies on the urban texture of Olympos in the Roman and Byzantine periods have progressed a great deal. The first stage of these studies targeted the urban texture in the Roman period, and research on the city’s Roman architecture has provided us with great input. Studies covered the areas around the Harbour Basilica, Building C, Vespasian and Harbour Baths, and Bridge Street in the south part of the city. One of the extant piers of the bridge on the Olympos River was investigated in detail. Furthermore, the North City temple temenos, Harbour Monumental Tombs, monumental tombs in the city, and North City Necropolis Street were explored. Assessment of all the data thus obtained yielded an overall picture of the urban texture in the Roman period. As part of these studies, 3-D digitalization of the city’s structures paved the way for rapid progress. Data obtained from excavations and surveys, both current and previous, as well as historic sources were incorporated into the assessment. Thus the evidence regarding the Roman period urban texture of Olympos presented here was attained.
Another important group for casting light onto the history of Olympos is the glass finds. As with other small finds, the glass finds also conform to the dating of their strata. Thus, Roman and Early Byzantine periods, i.e. second through seventh centuries attested in the texture of Olympos, are also attested with the glass finds. Both the techniques and the workmanship of the glass objects reveal unity. Lack of clear evidence for the existence of a glass workshop prevents us from claiming their production at Olympos. Nevertheless, the presence of itinerant workshops may suggest their local production.
field work undoubtedly affected this growing interest in the region which was not widely acknowledged for its cultural wealth until recently. One of the most important features of the region that is of interest is
that it has been home to many different civilizations uninterruptedly for ages in its natural setting. This accumulation is also related to the region's geographical location. The fact that the Phrygian Region was
an important point of transportation and trade in Anatolia is documented with historical information.
Rock architecture that still exists in the present day can be observed in the tuff accumulations within geological formations. Dating back to prehistoric ages and at times reaching a thickness of 200 meters,
tuff accumulation, as a result of its nature, emerges as different rock shapes with the effects of wind and floods. Carving spaces for various functions in these rock formations begins in the Phrygian period. The Phrygian monuments found in the region are the most striking examples of these accumulations. This tradition that began with the Phrygians continued in the Roman and Byzantine periods. It would be correct to say that Phrygia is the richest region in Anatolia in terms of rock formations and architecture after Cappadocia.
Günümüzde halen varlığını sürdüren kaya mimarisi, jeolojik formasyon içindeki tüf oluşumlarında izlenebilir. Tarih öncesi çağlara uzanan ve kalınlığı yer yer ikiyüz metreyi bulan tüf oluşumu, yapısı gereği rüzgar ve sel sularının etkisiyle farklı kaya şekilleriyle ortaya çıkar. Oluşan bu kaya kütleleri içine farklı işlevde mekânların oyulması Frig döneminde başlar. Bölgede Friglerden kalma anıtlar, bu birikimin en çarpıcı örnekleridir. Friglerle başlayan bu gelenek, Roma ve Bizans dönemlerinde de kesintisiz sürdürülmüştür. Bu yapısıyla, Frigya’nın Anadolu’da Kappadokya Bölgesinden sonra kaya oluşumları ve mimarisi bakımından en zengin bölge olduğunu söylemek yanlış olmasa gerekir.
Yapılan kazı çalışmalarıyla, antik dönemde gölün kullanıldığı ve göldeki fazla suyu drene eden antik kanalların varlığı ortaya konulmuştur.
Gerek güncel hidrolojik koşulların, gerekse deniz seviyesinin değişiminden dolayı bu kanallar günümüzde kullanılamaz haldedir. Deniz seviyesinin günümüzde, antik döneme göre farklı bir seviyede bulunması ve güncel yeraltı-yüzeysuyu dengesini sağlamak için doğal veya yapay olarak oluşan kanallar, antik dönemde kullanılabilir halde bulunan yapıları su altında bırakmıştır. Antik yapıların su altında kalması bölgenin arkeolojik açıdan araştırılmasını güçleştirmektedir. Yapılan çalışmanın amacı, bölgenin yeraltısuyu-yüzeysuyu ilişkisinin MODFLOW-USG versiyonu ile modellenmesidir. Çalışmanın diğer amacı ise kazı çalışmalarını yapılabilmesi için su altında kalan antik yapıların, yeni drenaj kanalları veya kuyular gibi çeşitli yöntemler ile antik yapılara en az zarar verecek susuzlaştırma projesinin oluşturulmasıdır.