Hatırat yazarı, kendi yakınları için bir hain, en azından bir mezar kazıcıdır, der Amin Maalouf. Bence hatırat yazarının kendisi için de öyledir. Bu kitapta kendimi anlatıyorum.
Gazeteci Hasan Cemal kimdir? Ama kendimi anlatırken, kendi kendimle kim bilir kaçıncı kez yüzleşirken yalnız dünü değil, bugünü de yazıyorum. Çünkü bu âlem memlekette geçmiş bir türlü geçmiş olamıyor, tarih bir türlü tarih olamıyor. Ve tarih her zaman paçalarımızdan çekmeye devam ediyor. Geçmişi yazarken bugünden kurtulamıyorsun.
Bu on üçüncü kitabımda, hem hayat hikâyemi hem de dünün ve bugünün siyasetini yazıyorum.
İttihat ve Terakki partisinin en önemli şahsiyetlerinden olan Cemal Paşa'nın torunudur. 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1969 yılında Ankara’da haftalık Devrim dergisinde başladı. Yeni Ortam dergisi, Anka Ajansı ve Günaydın gazetesinde çalıştıktan sonra 1973 yılında Cumhuriyet gazetesine girdi. 1981-1992 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde genel yayın yönetmenliği yaptı. 1992-1998 yılları arasında Sabah gazetesinin birinci sayfa yazarlığını yaptı. Halen Milliyet gazetesinde haftada altı gün iç ve dış politika yazıları yazıyor. Nokta dergisi 1989 Doruktakiler ve Gazeteciler Cemiyeti Fıkra Ödülü’nü kazandı. Genel yayın yönetmenliğini yaptığı Cumhuriyet gazetesi 1986’da Sedat Simavi Ödülü’nü kazanarak yılın gazetesi seçildi.
50 yıllık gazetecilik, 73 yıllık dünya deneyiminin veda kolan bir otobiyografisi. 1960 sonrası Türkiye’sinin kendisiyle hesaplaşabilen bir beyin tarafından röntgeni. Hayal kırarken umut veriyor.
Hasan Cemal 73 yaşındaymış bu kitabı yazdığında. Ben okurken 75. Ancak yaşlı değil HC. Hala düzenli olarak yazıyor, elli yılı bulan mücadelesine devam ediyor, genç kalıyor böyle olunca. Onun yaşam öyküsünü okumak Türkiye'nin yakın siyasi tarihi hususunda bir ders görmek gibi. Asıl güzel olansa kendi başına bir kadeh parlatıp düşünürken sizi de yanına çağırışı...