Epistemolojik Inanış
4 Followers
Most downloaded papers in Epistemolojik Inanış
Alvin Plantinga, analitik felsefe düşüncesi içerisinde yetişmiş ve bu gelenek içinde teistik din felsefesinin oluşumuna katkıda bulunmuş bir filozoftur. Ayrıca teizmin savunusu için yaptığı çalışmalarla, çeşitli üniversitelerden aldığı... more
Alvin Plantinga, analitik felsefe düşüncesi içerisinde yetişmiş ve bu gelenek içinde teistik din felsefesinin oluşumuna katkıda bulunmuş bir filozoftur. Ayrıca teizmin savunusu için yaptığı çalışmalarla, çeşitli üniversitelerden aldığı onur ödülleri ve 2017 yılında kazandığı Templeton Prize ödülüyle, haklı bir üne kavuşmuş bir şahsiyettir. Bu çalışmayı yapmamızdaki en önemli amaç, Plantinga’nın dini epistemoloji üzerine yaptığı çalışmaları analiz edip bu düşüncelerinin ardalanına dair bir tespitte bulunmaktır. Bu çalışmada yararlandığımız öncelikli kaynaklar, Plantinga’nın Nicholas Wolterstorff ile birlikte kaleme aldığı “Faith and Rationality” adlı eser ile birlikte son dönem epistemik fikirlerinin çerçevesini belirleyen üç ciltlik “Warrant and Proper Function”, “Warrant: The Current Debate”, “Warranted: Christian Belief” isimli eserler olmuştur. Plantinga’nın ilk dönem epistemoloji çalışmalarının gayesini bir tür olumsuzlama diyebileceğimiz klasik temelciliğin ve evidentializmin eleştirisi oluştururken, ikinci döneminde bu eleştirilerden yola çıkarak Tanrı inancının haklı bir temelde ve güvenceye sahip olduğunu gösterme amacına yönelmiştir. Plantinga’nın teolojik fikirlerini oluşturan Kalvinci ekol, onun dini epistemolojisinin de özünü oluşturmaktadır. Plantinga’nın dini epistemolojisini iki boyutlu olarak değerlendirdiğimizde, içe dönük olarak Hristiyan inancıyla ilgilense de çalışmalarının dışsal yönünü daha genel olarak teizmin Tanrı’sı ve onun rasyonelliği oluşturmaktadır. Açıkçası Plantinga’nın epistemolojik külliyatı bir tür kavram zenginliğini de beraberinde getirmektedir. Çalışmamız içerisinde ele aldığımız kadarıyla uygun işlevsellik, tasarım planı, güvence (warrant) gibi kavramlar onun Tanrı inancının epistemik mahiyetini ortaya koymak için ne derece kararlı olduğunu göstermektedir. Netice itibariyle Tanrı inancının ve onun bilgisinin rasyonel olabileceğini ifade eden Plantinga, her ne kadar Hristiyan inancının belli bir koluna mensup olsa da diğer mezhepleri dışlamaz. Ayrıca Plantinga, birçok çalışmasında belirttiği üzere projesinin Yahudilik, İslam gibi diğer teistik dinlere yönelik olduğunu da belirtmektedir.
Bu araştırmada, matematik öğretmen adaylarının epistemolojik inançları ile öğrenme ve öğretim stilleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırma, Necmettin Erbakan... more
Bu araştırmada, matematik öğretmen adaylarının epistemolojik inançları ile öğrenme ve öğretim stilleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırma, Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi İlköğretim Matematik Öğretmenliği Anabilim Dalındaki II. III. ve IV. sınıfta öğrenim gören toplam 374 öğretmen adayı üzerinde yapılmıştır.
Araştırmada, öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarını belirlemek için Schommer (1990)’in geliştirdiği, Deryakulu ve Büyüköztürk (2002) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Epistemolojik İnanç Ölçeği”; öğrenme stillerini belirlenmek için Grasha-Reichmann (1974) tarafından hazırlanan, Sarıtaş ve Süral (2010) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Grasha-Reichmann Öğrenme Stili Ölçeği” ve öğretim stillerinin belirlenmesinde Grasha (1994) tarafından hazırlanan, Sarıtaş ve Süral (2010) tarafından Türkçe’ye uyarlaması yapılan “Grasha Öğretme Stili Ölçeği” kullanılmıştır.
Verilerin analizinde; istatistiksel teknik olarak betimsel istatistikler, t testi ve tek yönlü varyans analizi (Anova), Scheffe Testi, korelasyon ve regrasyon analiz yöntemi kullanılmıştır.
Araştırmada elde edilen veriler analiz edildiğinde şu sonuçlar ortaya çıkmıştır:
Öğretmen adaylarının öğrenmenin çabaya bağlı inanç boyutunda daha çok gelişmiş düzeyde inanca sahipken, diğer boyutlarda ise az gelişmiş düzeyde inanca sahip oldukları bulunmuştur.
Öğretmen adaylarının en fazla tercih ettikleri öğrenme stili “bağımsız”, en az tercih ettikleri öğrenme stili ise “çekingen” öğrenme stilidir.
Öğretmen adaylarının en fazla tercih ettikleri öğretim stili grubu 3. Grup (Kolaylaştırıcı/Kişisel Model/Uzman) iken, en az tercih ettikleri öğretim stili grubu ise 2. grup (Kişisel Model/Uzman/Otoriter) olduğu tespit edilmiştir.
Öğretmen adaylarının epistemolojik inanç düzeylerinin baskın öğrenme stili tercihlerine bağlı olarak değiştiğine dair bir bulguya ulaşılmamıştır.
Öğretmen adayların öğretim stili tercihleriyle epistemolojik inanç alt boyutlarından öğrenmenin yeteneğe bağlı olduğuna inanç ve tek doğruya olan inanç alt boyutlarında anlamlı bir ilişkinin varlığı tespit edilmiştir.
Öğretmen adayların öğrenme stilleri ile öğretim stili tercihleri arasında anlamlı bir ilişkinin varlığı tespit edilmiştir.
Öğretmen adaylarının epistemolojik inançları cinsiyet değişkenine göre incelendiğinde, tüm alt boyutlarda kızlar lehine anlamlı bir fark tespit edilmiştir. Sınıf düzeyleri açısından incelendiğinde öğrenmenin çabaya ve yeteneğe bağlı olduğuna inanç boyutlarında gruplar arasında anlamlı farklılık bulunurken, tek bir doğrunun var olduğuna inanç boyutunda anlamlı bir fark bulunmamıştır. Öğretmen adaylarının mezun oldukları lise türlerinin epistemolojik inanç alt boyutları üzerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar göstermediği tespit edilmiştir.
Öğretmen adaylarının öğrenme stilleri cinsiyet, sınıf düzeyi ve mezun olunan lise türü değişkenlerine göre incelendiğinde anlamlı bir ilişkinin olmadığı tespit edilmiştir.
Öğretmen adaylarının öğretim stilleri; cinsiyete bağlı olarak anlamlı bir farklılık gösterirken, sınıf düzeyi ve mezun olunan lise türü değişkenlerine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar göstermediği tespit edilmiştir.
Anahtar Sözcükler: Epistemolojik İnanç, Öğrenme Stili, Öğretim Stili.
ABSTRACT
In this research, it was aimed to examine the relationship between pre-service mathematics teacher’s epistemological beliefs and their learning and teaching styles. This research was carried out by using survey method. The research was carried out by a total of 374 II, III and IV grades pre-service mathematics teachers at the Department of Primary Mathematics Education in Necmettin Erbakan University Ahmet Keleşoğlu Faculty of Education.
In this research, “Epistemological Beliefs Scale”, developed by Schommer (1990) and adapted to Turkish by Deryakulu and Büyüköztürk (2002), was used in order to determine the epistemological beliefs of pre-service teachers; “Grasha-Reichmann Learning Style Inventory”, prepared by Grasha-Reichmann (1974) and adapted to Turkish by Sarıtaş and Süral (2010), was used in order to determine learning styles, and “Grasha Teaching Style Inventory”, prepared by Grasha (1994) and adapted to Turkish by Sarıtaş and Güral (2010), was used in order to determine teaching styles.
The collected data analysed by descriptive and inferential statistical techniques, as t-test, one-way analysis of variance (ANOVA), Scheffe’s test, correlation and regression.
The following results were obtained by the study:
The pre-service teachers believe that “learning depends on effort”; one of the sub-dimensions of epistemological belief, is strong, while their beliefs in other dimensions are weak.
The most preferred learning style is the “independent" style, while the least preferred learning style is the "avoidant" learning style.
The most preferred teaching style is “Group 3 (Facilitator/ Personal Model/Expert)”, while the least preferred teaching style group is “Group 2 (Personal Model/Expert/Formal Authority)”.
No statistically significant evidence has been found between epistemological belief levels and learning style preferences.
It has been determined that there is an appreciable relation between the sub-dimensions of epistemological belief; “learning depends on ability” and “one single truth” with teaching style preferences.
A relation has been determined between the learning and the teaching style preferences.
When epistemological beliefs of pre-service teachers were examined according to gender variable, a significant difference in favor of girls has been determined in all dimensions. There is a significant difference between groups at grade levels in the beliefs that “learning depends on ability and effort”. There is no significant difference in an other dimension, that is the presence of “one single truth”. There was no statistically significant difference in epistemological belief sub-dimensions when compared with their high school types.
No statistically significant relation was found when learning styles of pre-service teachers were analyzed in terms of variables of gender, grade level and high school types.
There is a statistically significant differences of pre-service teachers’ teaching style preferences when compared with gender but there is no statistically significant differences when compared with grade levels and high school types.
Key Words: Epistemological beliefs, Learning style, Teaching style.
Araştırmada, öğretmen adaylarının epistemolojik inançlarını belirlemek için Schommer (1990)’in geliştirdiği, Deryakulu ve Büyüköztürk (2002) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Epistemolojik İnanç Ölçeği”; öğrenme stillerini belirlenmek için Grasha-Reichmann (1974) tarafından hazırlanan, Sarıtaş ve Süral (2010) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Grasha-Reichmann Öğrenme Stili Ölçeği” ve öğretim stillerinin belirlenmesinde Grasha (1994) tarafından hazırlanan, Sarıtaş ve Süral (2010) tarafından Türkçe’ye uyarlaması yapılan “Grasha Öğretme Stili Ölçeği” kullanılmıştır.
Verilerin analizinde; istatistiksel teknik olarak betimsel istatistikler, t testi ve tek yönlü varyans analizi (Anova), Scheffe Testi, korelasyon ve regrasyon analiz yöntemi kullanılmıştır.
Araştırmada elde edilen veriler analiz edildiğinde şu sonuçlar ortaya çıkmıştır:
Öğretmen adaylarının öğrenmenin çabaya bağlı inanç boyutunda daha çok gelişmiş düzeyde inanca sahipken, diğer boyutlarda ise az gelişmiş düzeyde inanca sahip oldukları bulunmuştur.
Öğretmen adaylarının en fazla tercih ettikleri öğrenme stili “bağımsız”, en az tercih ettikleri öğrenme stili ise “çekingen” öğrenme stilidir.
Öğretmen adaylarının en fazla tercih ettikleri öğretim stili grubu 3. Grup (Kolaylaştırıcı/Kişisel Model/Uzman) iken, en az tercih ettikleri öğretim stili grubu ise 2. grup (Kişisel Model/Uzman/Otoriter) olduğu tespit edilmiştir.
Öğretmen adaylarının epistemolojik inanç düzeylerinin baskın öğrenme stili tercihlerine bağlı olarak değiştiğine dair bir bulguya ulaşılmamıştır.
Öğretmen adayların öğretim stili tercihleriyle epistemolojik inanç alt boyutlarından öğrenmenin yeteneğe bağlı olduğuna inanç ve tek doğruya olan inanç alt boyutlarında anlamlı bir ilişkinin varlığı tespit edilmiştir.
Öğretmen adayların öğrenme stilleri ile öğretim stili tercihleri arasında anlamlı bir ilişkinin varlığı tespit edilmiştir.
Öğretmen adaylarının epistemolojik inançları cinsiyet değişkenine göre incelendiğinde, tüm alt boyutlarda kızlar lehine anlamlı bir fark tespit edilmiştir. Sınıf düzeyleri açısından incelendiğinde öğrenmenin çabaya ve yeteneğe bağlı olduğuna inanç boyutlarında gruplar arasında anlamlı farklılık bulunurken, tek bir doğrunun var olduğuna inanç boyutunda anlamlı bir fark bulunmamıştır. Öğretmen adaylarının mezun oldukları lise türlerinin epistemolojik inanç alt boyutları üzerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar göstermediği tespit edilmiştir.
Öğretmen adaylarının öğrenme stilleri cinsiyet, sınıf düzeyi ve mezun olunan lise türü değişkenlerine göre incelendiğinde anlamlı bir ilişkinin olmadığı tespit edilmiştir.
Öğretmen adaylarının öğretim stilleri; cinsiyete bağlı olarak anlamlı bir farklılık gösterirken, sınıf düzeyi ve mezun olunan lise türü değişkenlerine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar göstermediği tespit edilmiştir.
Anahtar Sözcükler: Epistemolojik İnanç, Öğrenme Stili, Öğretim Stili.
ABSTRACT
In this research, it was aimed to examine the relationship between pre-service mathematics teacher’s epistemological beliefs and their learning and teaching styles. This research was carried out by using survey method. The research was carried out by a total of 374 II, III and IV grades pre-service mathematics teachers at the Department of Primary Mathematics Education in Necmettin Erbakan University Ahmet Keleşoğlu Faculty of Education.
In this research, “Epistemological Beliefs Scale”, developed by Schommer (1990) and adapted to Turkish by Deryakulu and Büyüköztürk (2002), was used in order to determine the epistemological beliefs of pre-service teachers; “Grasha-Reichmann Learning Style Inventory”, prepared by Grasha-Reichmann (1974) and adapted to Turkish by Sarıtaş and Süral (2010), was used in order to determine learning styles, and “Grasha Teaching Style Inventory”, prepared by Grasha (1994) and adapted to Turkish by Sarıtaş and Güral (2010), was used in order to determine teaching styles.
The collected data analysed by descriptive and inferential statistical techniques, as t-test, one-way analysis of variance (ANOVA), Scheffe’s test, correlation and regression.
The following results were obtained by the study:
The pre-service teachers believe that “learning depends on effort”; one of the sub-dimensions of epistemological belief, is strong, while their beliefs in other dimensions are weak.
The most preferred learning style is the “independent" style, while the least preferred learning style is the "avoidant" learning style.
The most preferred teaching style is “Group 3 (Facilitator/ Personal Model/Expert)”, while the least preferred teaching style group is “Group 2 (Personal Model/Expert/Formal Authority)”.
No statistically significant evidence has been found between epistemological belief levels and learning style preferences.
It has been determined that there is an appreciable relation between the sub-dimensions of epistemological belief; “learning depends on ability” and “one single truth” with teaching style preferences.
A relation has been determined between the learning and the teaching style preferences.
When epistemological beliefs of pre-service teachers were examined according to gender variable, a significant difference in favor of girls has been determined in all dimensions. There is a significant difference between groups at grade levels in the beliefs that “learning depends on ability and effort”. There is no significant difference in an other dimension, that is the presence of “one single truth”. There was no statistically significant difference in epistemological belief sub-dimensions when compared with their high school types.
No statistically significant relation was found when learning styles of pre-service teachers were analyzed in terms of variables of gender, grade level and high school types.
There is a statistically significant differences of pre-service teachers’ teaching style preferences when compared with gender but there is no statistically significant differences when compared with grade levels and high school types.
Key Words: Epistemological beliefs, Learning style, Teaching style.
This study aims to analyze the epistemological beliefs of prospective teachers together with the curriculum design approaches adopted by them. In this study relational survey method is used. The study examines the relationship between the... more
This study aims to analyze the epistemological beliefs of prospective teachers together with the curriculum design approaches adopted by them. In this study relational survey method is used. The study examines the relationship between the epistemological beliefs of the prospective teachers and their curriculum design approaches, and also explores whether their curriculum design approaches predict scientific epistemological beliefs or not.
The participants of the study are undergraduates studying in the faculties of education of two state universities in the Marmara Region in the 2017-2018 academic year. A total of 248 graduates, who voluntarily participated in the study and pursue their education in two different universities, are selected due to their convenient accessibility to the researchers in terms of both time and effort, and through simple random sampling.
In this study, data has been collected using curriculum design approaches preferences scale and scientific epistemological beliefs scale. The data of the study are analysed through SPSS 21.00. Pearson’s correlation coefficients are calculated and multiple regression analysis is applied.
It has been concluded that problem-centered and student-centered curriculum designs are more preferred than subject-oriented curriculum designs by the prospective teachers and that there is a strong, negative correlation between student-centered curriculum design approach and subject-oriented curriculum approach as well as a strong, positive correlation between subject-oriented curriculum approach and problem-centered approach. The study further reveals that scientific epistemological beliefs of the participants are generally “moderately strong”, that a positive correlation exists between the level of scientific epistemological beliefs and curriculum design approaches and that the low correlation in the study is detected in the scores regarding subject-oriented curriculum design. The multiple regression analysis shows that there is a significant relation between curriculum design approaches and scientific epistemological belief. The scores of subject-oriented, student and problemcentered curriculum design approaches explain 25% of the variation in scientific epistemological beliefs. The study offers some suggestions related to curriculum and instruction as well as teacher training.
The participants of the study are undergraduates studying in the faculties of education of two state universities in the Marmara Region in the 2017-2018 academic year. A total of 248 graduates, who voluntarily participated in the study and pursue their education in two different universities, are selected due to their convenient accessibility to the researchers in terms of both time and effort, and through simple random sampling.
In this study, data has been collected using curriculum design approaches preferences scale and scientific epistemological beliefs scale. The data of the study are analysed through SPSS 21.00. Pearson’s correlation coefficients are calculated and multiple regression analysis is applied.
It has been concluded that problem-centered and student-centered curriculum designs are more preferred than subject-oriented curriculum designs by the prospective teachers and that there is a strong, negative correlation between student-centered curriculum design approach and subject-oriented curriculum approach as well as a strong, positive correlation between subject-oriented curriculum approach and problem-centered approach. The study further reveals that scientific epistemological beliefs of the participants are generally “moderately strong”, that a positive correlation exists between the level of scientific epistemological beliefs and curriculum design approaches and that the low correlation in the study is detected in the scores regarding subject-oriented curriculum design. The multiple regression analysis shows that there is a significant relation between curriculum design approaches and scientific epistemological belief. The scores of subject-oriented, student and problemcentered curriculum design approaches explain 25% of the variation in scientific epistemological beliefs. The study offers some suggestions related to curriculum and instruction as well as teacher training.
Bilgi ve bilmenin doğasına ilişkin inançlar olarak ifade edilen epistemolojik inançların, öğrencilerin anlama ve öğrenme, bilgi kaynağından yararlanma becerileri üzerinde belirleyici bir role sahip olduğu belirtilmektedir. Günümüzde... more
Bilgi ve bilmenin doğasına ilişkin inançlar olarak ifade edilen epistemolojik inançların, öğrencilerin anlama ve öğrenme, bilgi kaynağından yararlanma becerileri üzerinde belirleyici bir role sahip olduğu belirtilmektedir. Günümüzde internetin önemli bir bilgi kaynağı haline gelmesi ve epistemolojik inançların bağlam-duyarlı olmaları nedeniyle araştırmacılar, internet temelli bilgi ve öğrenme ortamları için internete yönelik epistemolojik inançların araştırılmasının önemini vurgulamaktadırlar. İnternete yönelik epistemolojik inanç, bireyin internet ortamındaki bilginin kesinliğine, kaynağına, gerekçelendirilmesine ve yapısına yönelik inançları ile ilgili olup, bu inançların internet temelli bilgi ve öğrenme süreçlerinden yararlanmada önemli bir yere sahip olduğu anlaşılmaktadır. Bu inançlar, öğrenme-öğretme süreçlerinde internetten yararlanmada öğrencilerde olduğu kadar, bu süreçleri yapılandıran öğretmenler için de önemlidir. Bu araştırmanın amacı öğretmenlerin internete yönelik epistemolojik inançlarını çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Araştırmanın katılımcılarını, Bartın il merkezinde görev yapmakta olan ve araştırmaya gönüllü olarak katılan 204 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, kişisel bilgiler formu ve internete yönelik epistemolojik inanç ölçeğinden elde edilmiştir. Araştırmada öğretmenlerin internete yönelik epistemolojik inanç durumları ortaya konularak, internete yönelik epistemolojik inanç ölçeğinin “kesinlik ve bilginin kaynağı”, “bilginin gerekçelendirilmesi” ve “bilginin yapısı” alt boyutları, araştırma kapsamında ele alınan cinsiyet, mesleki kıdem yılı, yaş, internete erişim imkânı ve günlük internet kullanım süresi değişkenlerine göre incelenmiştir. Araştırma sonucunda öğretmenlerin internete yönelik epistemolojik inançlarında cinsiyet, yaş ve internete erişim imkânı değişkenleri açısından bir farklılık görülmezken; mesleki kıdem yılı ve günlük internet kullanım süresi açısından anlamlı farklılıklar olduğu görülmüştür. Genel olarak bakıldığında ise öğretmenlerin internete yönelik epistemolojik inançlarının orta/net olmayan düzeyde olduğu belirlenmiştir. Alt boyutlar açısından değerlendirildiğinde; kesinlik ve bilginin kaynağı ile bilginin yapısı faktörleri açısından gelişmemiş/olgunlaşmamış (naive), bilginin gerekçelendirilmesi faktörü açısından ise gelişmiş/olgunlaşmış (sophisticated) düzeyde olduğu görülmüştür.
Abstract: The purpose of this study is to develop an instrument measuring middle school students’ epistemological beliefs. It has designed by a cross-sectional survey, one of the general survey models. The study sample consists of 514... more
Abstract: The purpose of this study is to develop an instrument measuring middle school students’ epistemological beliefs. It has designed by a cross-sectional survey, one of the general survey models. The study sample consists of 514 middle school students randomly selected from the schools located in Şehzadeler and Yunusemre districts of Manisa province in 2015-2016 academic year. In order to test the construct validity of the scale, an exploratory factor analysis (EFA) was conducted firstly, and then it followed a confirmatory factor analysis (CFA) to test whether the hypothesized model fits the research data. Based on the analyses, the scale was found to be comprised of 20 items including the dimensions of “omniscient authority”, “innate ability”, “quick learning” and “simple knowledge”. Finally, the scale was observed to measure 45.63% of total variance. In order to assess the reliability of the scale, the Cronbach’s alpha value was calculated as 0,730. Overall of the values obtained from the confirmatory factor analysis indicate that the established model has a good fit. At the end of the research, the findings show that it is a valid and reliable data collection tool measuring middle school students’ epistemological beliefs.
Key words: Epistemological Beliefs, Middle School Students, Scale Development
Bu araştırmanın amacı, Türk kültürü bağlamında ortaokul öğrencilerinin epistemolojik inançlarını ölçebilecek bir araç geliştirmektir. Araştırma genel tarama modellerinden kesitsel tarama modeline uygun olarak desenlenmiştir. Çalışma grubunu, 2015-2016 öğretim yılında Manisa ili merkez Şehzadeler ve Yunusemre ilçelerinde okuyan ve seçkisiz örnekleme yoluyla belirlenmiş 514 ortaokul öğrencisi oluşturmaktadır. Ölçeğin yapı geçerliği için ilk önce açımlayıcı faktör analizi (AFA) yapılmış, ortaya çıkarılan yapıların mevcut kuramla uyumlu olup olmadığını sınamak amacıyla doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Yapılan analizler sonucu ölçeğin, "uzman otoritesi", "doğuştan yetenek", "hızlı öğrenme" ve "basit bilgi" boyutlarını içeren 20 maddeden oluştuğu tespit edilmiştir. Son haliyle ölçeğin toplam varyansın % 45,63'ünü açıkladığı görülmüştür. Ölçeğin güvenirliğini belirleyebilmek için yapılan hesaplamada Cronbach's alpha değeri 0,730 olarak bulunmuştur. Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda elde edilen değerlerin tamamı kurulan modelin iyi uyuma sahip olduğunu göstermiştir. Araştırma sonucunda geliştirilen ölçeğin, ortaokul öğrencilerinin epistemolojik inançlarını ölçebilecek geçerli ve güvenilir bir araç olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Epistemolojik İnançlar, Ortaokul Öğrencileri, Ölçek Geliştirme
Key words: Epistemological Beliefs, Middle School Students, Scale Development
Bu araştırmanın amacı, Türk kültürü bağlamında ortaokul öğrencilerinin epistemolojik inançlarını ölçebilecek bir araç geliştirmektir. Araştırma genel tarama modellerinden kesitsel tarama modeline uygun olarak desenlenmiştir. Çalışma grubunu, 2015-2016 öğretim yılında Manisa ili merkez Şehzadeler ve Yunusemre ilçelerinde okuyan ve seçkisiz örnekleme yoluyla belirlenmiş 514 ortaokul öğrencisi oluşturmaktadır. Ölçeğin yapı geçerliği için ilk önce açımlayıcı faktör analizi (AFA) yapılmış, ortaya çıkarılan yapıların mevcut kuramla uyumlu olup olmadığını sınamak amacıyla doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Yapılan analizler sonucu ölçeğin, "uzman otoritesi", "doğuştan yetenek", "hızlı öğrenme" ve "basit bilgi" boyutlarını içeren 20 maddeden oluştuğu tespit edilmiştir. Son haliyle ölçeğin toplam varyansın % 45,63'ünü açıkladığı görülmüştür. Ölçeğin güvenirliğini belirleyebilmek için yapılan hesaplamada Cronbach's alpha değeri 0,730 olarak bulunmuştur. Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda elde edilen değerlerin tamamı kurulan modelin iyi uyuma sahip olduğunu göstermiştir. Araştırma sonucunda geliştirilen ölçeğin, ortaokul öğrencilerinin epistemolojik inançlarını ölçebilecek geçerli ve güvenilir bir araç olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Epistemolojik İnançlar, Ortaokul Öğrencileri, Ölçek Geliştirme
ÖZET Bilgi ve bilmenin doğasına ilişkin inançlar olarak ifade edilen epistemolojik inançların, öğrencilerin anlama ve öğrenme, bilgi kaynağından yararlanma becerileri üzerinde belirleyici bir role sahip olduğu belirtilmektedir. Günümüzde... more
ÖZET Bilgi ve bilmenin doğasına ilişkin inançlar olarak ifade edilen epistemolojik inançların, öğrencilerin anlama ve öğrenme, bilgi kaynağından yararlanma becerileri üzerinde belirleyici bir role sahip olduğu belirtilmektedir. Günümüzde internetin önemli bir bilgi kaynağı haline gelmesi ve epistemolojik inançların bağlam-duyarlı olmaları nedeniyle araştırmacılar, internet temelli bilgi ve öğrenme ortamları için internete yönelik epistemolojik inançların araştırılmasının önemini vurgulamaktadırlar. İnternete yönelik epistemolojik inanç, bireyin internet ortamındaki bilginin kesinliğine, kaynağına, gerekçelendirilmesine ve yapısına yönelik inançları ile ilgili olup, bu inançların internet temelli bilgi ve öğrenme süreçlerinden yararlanmada önemli bir yere sahip olduğu anlaşılmaktadır. Bu inançlar, öğrenme-öğretme süreçlerinde internetten yararlanmada öğrencilerde olduğu kadar, bu süreçleri yapılandıran öğretmenler için de önemlidir. Bu araştırmanın amacı öğretmenlerin internete yönelik epistemolojik inançlarını çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Araştırmanın katılımcılarını, Bartın il merkezinde görev yapmakta olan ve araştırmaya gönüllü olarak katılan 204 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, kişisel bilgiler formu ve internete yönelik epistemolojik inanç ölçeğinden elde edilmiştir. Araştırmada öğretmenlerin internete yönelik epistemolojik inanç durumları ortaya konularak, internete yönelik epistemolojik inanç ölçeğinin " kesinlik ve bilginin kaynağı " , " bilginin gerekçelendirilmesi " ve " bilginin yapısı " alt boyutları, araştırma kapsamında ele alınan cinsiyet, mesleki kıdem yılı, yaş, internete erişim imkânı ve günlük internet kullanım süresi değişkenlerine göre incelenmiştir. Araştırma sonucunda öğretmenlerin internete yönelik epistemolojik inançlarında cinsiyet, yaş ve internete erişim imkânı değişkenleri açısından bir farklılık görülmezken; mesleki kıdem yılı ve günlük internet kullanım süresi açısından anlamlı farklılıklar olduğu görülmüştür. Genel olarak bakıldığında ise öğretmenlerin internete yönelik epistemolojik inançlarının orta/net olmayan düzeyde olduğu belirlenmiştir. Alt boyutlar açısından değerlendirildiğinde; kesinlik ve bilginin kaynağı ile bilginin yapısı faktörleri açısından gelişmemiş/olgunlaşmamış (naive), bilginin gerekçelendirilmesi faktörü açısından ise gelişmiş/olgunlaşmış (sophisticated) düzeyde olduğu görülmüştür.
Related Topics